16 Temmuz 2010 Cuma

ADALAR POSTASI-2462: biz bu kaçak yapılaşmaya izin vermeyeceğiz...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

7 Mayıs 1902 Çarşamba Yedikule'de yıkılan Rum eytamhanesinin, Büyükada'da Palas şirketinden satın alınan binanın eytamhane ittihazına ruhsat itası Rum patrikliğinden tablep olunan bu madde hakkında ne yapılması lazım geleceğinin arzına dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Mayıs 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

16 Temmuz 2010 Cuma
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Gökgürültülü sağanak yağışlı
20/29ºC
% 71/94 nem
Yıldız, K 17km/sa
Gündoğuşu 05:45... Günbatışı 20:33...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca

* * *

Cicely Mary Barker, The Harebell Fairy.

* * *

1- Önay Yılmaz: "Adalar Belediyesi aralarında Büyükşehir’e ait Yörükali’nin de olduğu 30 plajın kaçak yapıldığını tespit etti. 6 plajı yerlebir eden belediye, Heybeliada’daki plajı yıkınca Büyükşehir ekipleri müdahale etti..."

2- Robert Schild: "Birlikte yaşama”nın ülkemizde/kentimizde eskiden ne denli doğal/kolay olduğunu/olabildiğini ise birkaç yıl önce yapmış olduğumuz “Yakın Ada, Uzak Ada – Burgazada” belgeselinde de rol alan Bercuhi Berberyan’ın piyasaya yeni çıkmış “Burgazada Sevgilim” anı kitabında okuyabilirsiniz..."

3- Adaların her şeyi başka! Havası, gün batımı, oturması, gezmesi, tabii lezzetleri de. Adalının mutfağında bu yaz neler oluyor? İstanbul Life dergisi yemek konusunda ünlü isimlerle adaları gezdi ve sizler için en leziz mönüleri seçti...

4- İlgili haber yayın yasağı nedeniyle kaldırılmıştır!

5- Mihal Şişko: "Nasil ilkbahar geldiginde, agaclar yapraklarini acip etrafi yemyesile donatirlarsa: Sonbahar geldiginde de sararip, solarak dökülürler. Kinaliada’da yasamis olan dedelerimiz, büyüklerimiz de ayni sekilde bu yapraklar gibi agaclarin dallarinda büyüdüler ve günleri geldiginde tekrar teker teker solan yapraklar gibi dökülüp kayboldular..."

6- Heybeliada Uluslararası Müzik Araştırma Merkezi Bülteni 4 (Mayıs 2010)...

ADALAR POSTASI'nın 2462. sayısında...

)O(



..........................................................1

Milliyet, 16.7.2010
Önay Yılmaz

http://www.milliyet.com.tr/plajlar-yerlebir/guncel/haberdetayarsiv/16.07.2010/1264199/default.htm


PLAJLAR YERLEBİR

Adalar Belediyesi aralarında Büyükşehir’e ait Yörükali’nin de olduğu 30 plajın kaçak yapıldığını tespit etti. 6 plajı yerlebir eden belediye, Heybeliada’daki plajı yıkınca Büyükşehir ekipleri müdahale etti


Kınalıada’daki ruhsatsız plajlar yıkıldı.

Kaçak yapıları yıkmak için harekete geçen Adalar Belediyesi, Adalar’daki 30 plajın hepsinin kaçak olduğunu belirledi. İşgal altındaki 6 plajda yıkımlar gerçekleştiren belediye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Yörükali Plajı’nın bile işgal altında olduğunu tespit etti.

Ruhsatsız plajların yıkımına Kınalıada’dan başlayan ve 6 plajı yıkan Adalar Belediyesi, son olarak Heybeliada Çam Limanı’nda halka açık plajdaki kaçak yapılara el attı.

Yıktığı bölümlerin olduğu bölgeyi tel örgüyle çeviren belediyenin uygulaması şikâyete konu olunca, Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri adaya geldi. Tel örgüyü kaldırmak isteyen Büyükşehir Belediyesi ekipleri, durum açıklığa kavuşunca herhangi bir işlem yapmadan adadan ayrıldı.


Kıyılar işgal altında

Plajların yıllardır kaçak hizmet verdiğini belirten Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, “Bu uygulama bazılarının pek işine gelmedi. Ve hemen aleyhimizde karşı saldırıya geçtiler. Yıllardır Adalar’da yasalara aykırı şekilde tel örgü çekerek halkın denize girmesi engellendi. Bu plajların birkaçı hariç ruhsatları da yok. Üstelik ruhsatı olanlar da olmayanlar da hepsi işgal altında. Biz bu kaçak yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Ayrıca orman arazisi içinde, bugüne kadar göz yumulan kaçak yapıları da tek tek yıkacağız,” dedi.

Yıkım listesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Yörükali Plajı da var.

Çam Limanı Halk Plajı’ndaki kaçak yapılar yıkıldı.


Plajların durumu

Büyükada: Yörükali (ruhsatsız-işgal), Kumsal (ruhsatsız-işgal), Viranbağ (ruhsatsız-işgal), Halik Koyu (ruhsatsız-işgal), Su Sporları Kulübü (ruhsatsız-işgal), Yıldırım Spor (ruhsatsız-işgal), Uyanoğlu Tesisleri (ruhsatsız-işgal), Sedef Port (ruhsatlı-işgal), Nakibey (ruhsatlı-işgal), Prenses (ruhsatlı-işgal).

Heybeliada: Değirmen (ruhsatsız-işgal), Akvaryum (ruhsatsız-işgal), Asaf (ruhsatsız-işgal), Kablo (ruhsatsız-işgal), Alman Koyu (ruhsatsız-işgal), Su Sporları Kulübü (ruhsatsız-işgal), Çam Limanı (ruhsatsız-işgal), Çam Limanı Ada (ruhsatsız-işgal), Çam Limanı Halk Plajı (ruhsatsız-işgal), Sadıkbey (ruhsatlı-işgal).

Burgazada: Kalpazankaya (ruhsatsız-işgal), Su Sporları Kulübü (ruhsatsız-işgal)

Kınalıada: Ayazma (ruhsatsız-işgal), Halk Plajı-Jarden (ruhsatsız-işgal), Halk Plajı-Teos (ruhsatsız-işgal), Halk Plajı-Kumluk (ruhsatsız-işgal), Halk Plajı-Kamos (ruhsatsız-işgal), Halk Plajı-Ülker (ruhsatsız-işgal)




..........................................................2

Şalom, 14.7.2010
Robert Schild

http://www.salom.com.tr/news/detail/16297-Yagmurlu-muzikli--ve-aydinlik--gunler.aspx


[...] Birlikte yaşama”nın ülkemizde/kentimizde eskiden ne denli doğal/kolay olduğunu/olabildiğini ise birkaç yıl önce yapmış olduğumuz “Yakın Ada, Uzak Ada – Burgazada” belgeselinde de rol alan Bercuhi Berberyan’ın piyasaya yeni çıkmış “Burgazada Sevgilim” anı kitabında okuyabilirsiniz... 1950’li/60’lı yıllarda çocukluk/ilkgençlik dönemlerini geçirdiği ve değişik (ben, 18’e geldim!) etnik kökenli Türklerin uyum içinde (halen) bir arada yaşadığı, topu topu 1.5 kilometre kare büyüklüğünde olan Burgaz Adası(doğru tanımı budur!) hakkında sevgili Bercuhi “Ben büyüdükçe, onun da değişmesini izledim.” diyor ve şöyle sürdürüyor değerlendirmelerini:“Burgaz, eski Burgaz değil artık. Değişen dünyaya ayak uyduruyor. ... Ah, siz onu eskiden görmeliydiniz. Havasını solumalıydınız. Bir şey vardı onda, insanı sarıp sarmalayan, huzur veren ve de eşitleyen.” Okuyun, bu renkli ve düşündürcü anıları – Burgazlı olmasanız da, büyük keyif alacaksınız...

HOŞÇA KALIN..!

Burgaz Adası demişken – kanımca halen güzel (zira: diğer adaların bir çeşit “gölgesinde kalan”) bu beldeye Şalom’daki bu köşemde her yaz bir kez yer verdiğimi, sadık okurlarım anımsayacaktır. İşte, bunu bu yıl da yapmışken (ve sevgili “müdavim”im Zelda Natan’a da buradan sevgi ve saygılarımı yollayarak), siz okurlarıma bugün veda etmek istiyorum... [...]



..........................................................3

Milliyet/Cadde, 16.7.2010

http://cadde.milliyet.com.tr/2010/07/16/HaberDetay/1264058/-prens-lerin-sofrasina-oturduk-


‘Prens’lerin sofrasına oturduk!

Adaların her şeyi başka! Havası, gün batımı, oturması, gezmesi, tabii lezzetleri de. Adalının mutfağında bu yaz neler oluyor? İstanbul Life dergisi yemek konusunda ünlü isimlerle adaları gezdi ve sizler için en leziz mönüleri seçti



BiRA-PATATES
Bu arada adada en çok talep gören şeylerden biri bira-patates ikilisi. Ayaküstü bu keyfi yaşayacağınız birçok dükkan var. Bunlardan birisi Mercan Altın Fıçı. Burada midye 7 TL, kokoreç 8 TL, kalamar 13 TL’den satılıyor. Aya Yorgi Tepesi’ni tırmanmayı göze aldıysanız, yolun sonunda size hoş bir ödül var. Yücetepe Kır Lokantası’nda köfte veya patlıcan kızartması yiyerek, hap gibi görünen Sedef Adası’nı izleyebilirsiniz. Bir de Angel’in Yeri’nde patates kızartması yemenizi öneririz. Ada deyince akla ilk gelen şey balık. Vapur iskelesinin solundan gittiğinizde Büyükada’nın en ünlü balık restoranları karşınıza çıkıyor. Milto, Kapri, Kıyı, Lido, By Şükrü, Defne yolumuza çıkan ilk adresler.

By Şükrü
Şükrü Budak tarafından işletilen By Şükrü’de, meze çeşitleri yüzünüzü güldürecek. Lakerda, karides, uskumru çiroz, midye dolma, By Şükrü lokma, balık kokoreç, kalamar dolma mutlaka tadılmalı. Mezeler 6-18 TL, balıkların kilo fiyatı 50-90 TL arasında değişiyor. Rakının kadehi 10, 70’lik şişesi 65 TL. Şarabın şişe fiyatı ise 40-150 TL arasında değişiyor.
Tel: 0 216 382 87 00

Yemek yazarı Elif Korkmazel ile By Şükrü ve Façyo

Façyo’yu sizin için özel kılan nedir?
Mezeleri çok lezzetli. Bir balık sofrasında benim için en önemli şey budur. Bir de konumu. Şu an oturduğumuz burundan Anadolu yakasını nefis bir şekilde görebiliyoruz, bu çok güzel bir özellik. Çalışanlar çok sıcakkanlı, insana kendini iyi hissettiriyorlar. Burada dalgalarla ve martılarla yemek keyfinizi paylaşıyorsunuz.

By Şükrü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Adanın en köklü restoranlarından birisi. Mezelerini sevdiğim bir diğer restoran da By Şükrü. Uskumru çiroz, balık pastırması, körili levrek marin ve By Şükrü salata en sevdiğim çeşitler arasında. Yemeğinizi ada vapurlarına nazır yiyorsunuz. Adadaki tüm hareketliliği oturduğunuz yerden hissediyorsunuz.

Façyo Restaurant
Hoş bir deniz manzarasına sahip restoranda hava iyiyse ve martılardan rahatsız olmam diyorsanız dışarıda bir masada oturun. Mezeler 5 TL, karides 15 TL, ahtapot 20 TL. Ada tekiri, mezgit, sarıkanat gibi balıklardan sipariş etmeniz mümkün. İyi bir balık için 20 TL ödemeniz gerekiyor. Ara sıcaklardan karides güveç, kalamar, kroket çok seviliyor.
Tel: 0 216 382 60 63


Gurme ve yemek yazarı Selin Kutucular ile Milto

Milto’nun özelliği sizce ne?
Burası, Büyükada denince aklıma gelen lezzetlerin pek çoğunu barındırıyor. Ayrıca bahçemizden çıkan biberleri, domatesleri elimize alıp gidebileceğimiz, mutfağına girip makarna sosumuzu bizzat yapabileceğimiz, kendimizi adeta evimizde hissedebileceğimiz bir ortam sunuyor bize.

Bu restoranda en çok sevdiğiniz lezzetler neler? Diğer ada lokantalarından farkı nedir?
Ben kabak kızartmasını çok seviyorum. Bir de fener kavurma var. Bence Milto’nun farkı adayı görmüş geçirmiş bir lokal olması. Aynı şekilde Façyo’yu da seviyorum. Onlar adalıdan anlayan bir servis veriyor yıllardır.

Ada'da başka nerelere gidersiniz?
Şimdilerde Sinek’e gidiyoruz. Maden’deki bu çok özel mekan, akşamları çok kısıtlı sayıdaki müşterisine gastronomik bir şölen yaşatıyor.

Ada deyince aklınıza nasıl lezzetler geliyor?
Evimizin bahçesindeki asma yapraklarından zeytinyağlı dolma, mangalda su böreği, taş fırının ekmekleri, lakerda, midye, karidesli pilav, pembe domatesler, ada dili.


Milto Restaurant
1935 yılından beri hizmet veren restoran adanın en eskilerinden. Çanakkale’den gelen ahtapotla yapılan salata, kalamar, yaprak sarma ve kabak tava en sevilen mezeler arasında gösteriliyor. Mezeler 7 TL, deniz mahsullü mezeler ise 20 TL. Tatlı olarak dondurmalı irmik tatlısı büyük beğeni topluyor. Bir kişi ortalama 50-80 TL hesap ödüyor.
Tel: 0216 382 53 12



..........................................................4


İLİGİLİ HABER YAYIN YASAĞI NEDENİYLE KALDIRILMIŞTIR!
)O(



..........................................................5


Kinaliada.net, 10.12.2008
Mihalis Şişko

http://www.kinaliada.net/index.php?news-283


Mihal Sisko’nun Kinaliada Hatiralari - #1


Sevgili Kinaliada’lilar, Yazlikcilar, Günübirlikciler !

Bundan 107 yil önce babam, 103 yil once ise annem Kinaliada’da dogdular. Bu anne ve babanin cocugu olarak ben, Mihal, 1930’da Kinaliada’da dünyaya geldim.

Bundan böyle tüm yasamim boyunca cok yakindan tanidigim, Ada’mizin insanlarini, güzelliklerini, gecmisteki olaylari tanitmak ve yasatmak icin, zaman zaman Selcuk Aral’a, yani www.kinaliada.net anlatmaya karar verdim.

Nasil ilkbahar geldiginde, agaclar yapraklarini acip etrafi yemyesile donatirlarsa: Sonbahar geldiginde de sararip, solarak dökülürler. Kinaliada’da yasamis olan dedelerimiz, büyüklerimiz de ayni sekilde bu yapraklar gibi agaclarin dallarinda büyüdüler ve günleri geldiginde tekrar teker teker solan yapraklar gibi dökülüp kayboldular.

Bugün, anilarimi sizlere yazmaya baslayan ben, kendimi adeta, agacta kalan *Son Yaprak* olarak görmekteyim.

Sevgili Okurlar, ben dogdugumda, dediklerine gore, Kinaliada’da sadece 150'ye yakin ev varmis ve ahalisi yaz ve kisini burada gecirirlermis.

Yazliga gelenler ise 20 Lira karsiliginda oda tutarlardi. Yazlarini Kinali’da geciren kisilerin cogunlugunu Istanbul'un hali-vakti yerinde ve saygin kimseleri teskil ederdi.

O tarihlerde Adamiza henüz elektrik ulasmamisti ve Istepan Bey’in mazotla calisan büyük jeneratörü vasitasiyla bazi evlere (lamba basi 5 Lira’dan) elektrik verilirdi.

Ada’da elektrik bulunmasina ragmen ahalinin büyük bir kismi, cok pahali olusundan, daha dogrusu kendi bütceleri yetismedigi icin bu hizmetten faydalanamazlardi.

Elektrik henüz cok büyük bir lüks idi ve tasarruflu kullanmayi gerektirirdi. Bu sebepten de aksam üzeri saat 6’dan baslamak üzere gece yarisi 23’e kadar verilirdi.

Yollar lüks lambalari ile aydinlatilirdi ve bu isin görevlisi de rahmetli bekci baba, Zeki Efendi’ydi. Öyleki bazi lüksler yanmaya baslamalarindan kisa bir zaman sonra rüzgarin etkisiyle söner etrafi karanliga bogardi.

Biz cocuklarin en hosuna giden oyunlar bu lambalarin altinda oynanirdi. Mesela rahmetli efsane Besiktasli futbolcu Sükrü Gülesin, iskele bas memuru Halim Efendi’nin oglu Fikret ile birlikte bir cukur acar, torbalarindaki bilyeleri döker aralarinda *tek mi, cift mi ?* oynarlardi. Bu oyunlar genel olarak lüks lambalari sönünceye kadar devam ederdi.

Kinaliada hemen hemen bütün evleri bahce icersinde bulunurdu ve bu bahceler rengarenk ciceklerle doluydu. Ayrica disardan Ada’ya misafir gelenlerin de konaklayabilmeleri icin üc de otel bulunurdu. Bunlar Sahap Oteli, Tasciyan Oteli ve Tiryakyan Oteli idiler. Bu oteller bilhassa yaz aylarinda Avrupa'dan gelen yabancilarla dolup tasar ve civar esnafi da gecimlerini böylece saglamis olurlardi.

Sevgili Okurlar, bu satirlarim simdilik, basladigimiz yazi dizisine bir giris olsun. Ilerdeki tarihlerde Kinaliada ve tarihini daha derinlemesine, detayli olarak anlatmaya devam edecegim.

Mihal Sisko

NOT: Bu yazi daha önce Ada Gazetesi'nde yayinlanmistir.



..........................................................6

Heybeliada Uluslararası Müzik Araştırma Merkezi Bülteni 4 (Mayıs 2010).

http://www.halkicentre.org/Uploads/file/Newsletter/Turkish/4_Tr_final_web.pdf