31 Mart 2011 Perşembe

ADALAR POSTASI-2565: adalar'da eski dönemlerden bugüne kalan imar durumuna aykırı kaçak yapılaşmalar mevcut ancak bunlarla ilgili alınmış olan kararlar...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

20 Haziran 1908 Cumartesi günlü, Büyükada'daki kulübün tarassuduna dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, 12 Mart 2011.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

31 Mart 2011 Perşembe
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Çok bulutlu
7/15ºC
% 75-94 nem
Günbatısı, B 13km/sa
Gündoğuşu 06:51... Günbatışı 19:26...

* * *

Cicely Mary Barker, The Dog-Violet Fairy.

Büyükada'nın Köpek Menekşesi
Abdül.ham.it Cuma'nın bahçesinden!

* * *

1- Cem Eğrikavuk: "Geçen sonbaharda bir motor, ismini 'Ada Vapuru' olarak değiştirince epey tepki göstermiştik..."

2- Arif Çağlar: "Büyükada'da üç sorunlu inşaat ve üç inşaat ruhsatı levhası..."

3- Topbaş'tan öneri: Kaçak binalara geçici ruhsat!... Adalar'da eski dönemlerden bugüne kalan imar durumuna aykırı kaçak yapılaşmalar mevcut ancak bunlarla ilgili alınmış olan kararlar gerek makine parkı imkânsızlığı ve gerekse iskânlı binaların tahliyesi sağlanamadığı için uygulanamıyor...

4- Adalar Belediyesi hoparlöründen duyurulur: "Adalar'a İBB'den şafak baskını... İBB'den Adalar'da ikinci kez zabıta terörü..."

5- Selçuk Aral: "Dur yolcu! Bilmeden önünden geçtiğin... Yavuz'un başdireği...

6- Martin Hemming: "At pislikleriyle ilgili halledilmesi gereken bazı sorunlar var ama ben Prens Adaları’nın bu halini çok beğendim. Teşekkür ederim..."

7- Aslı Doğan: "Biz Büyükada'da oturuyoruz. Ona [Richard Laniepce] Ada'da 'muhtar' diyorlar...."

8- Halim Bulutoğlu: "İpek Çalışlar’ın ‘Mimoza Kokulu Kadın’ adını verdiği Fethi Okyar’ın eşi Galibe Hanım ile Latife Hanım arasındaki mektupları okuyarak başladığı konuşması oldukça ilginçti..."

9- 1955 yılında Büyükada'da...

)O(


_______________________________________________________1

From: CEM EĞRİKAVUK
Subject: motor isimleri
Date: March 29, 2011 1:03:13 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

motor isimleri...

Geçen sonbaharda bir motor, ismini "Ada Vapuru" olarak değiştirince epey tepki göstermiştik.

Sanırım tepkilerimizi haklı bulmuşlar, yeni motorlara daha gerçekçi isimler veriyorlar.



_______________________________________________________2

From: ARİF ÇAĞLAR
Subject: inşaat ruhsatı levhaları
Date: March 29, 2011 10:48:45 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Büyükada'da üç sorunlu inşaat 
ve 
üç inşaat ruhsatı levhası:

seferoğlu imar ruhsatı levhası 20110327

Seferoğlu arazisinin altını üstüne getiren hafriyatla birlikte Çankaya caddesi tarafına asılmış inşaat ruhsatı levhasında yazı okunmuyor.
büyükada con paşa köşkü restorasyonu ruhsat levhası ve kameriye 20110328

İkinci ruhsat levhası Con Paşa köşkünün kameryesi duvarına asılı, düzgün bir levha ve yazılar okunuyor yani olması gerektiği gibi ama bunda da başka bir sorun var: Büyük Tur yolu üzerinde Heybeliada'nın en güzel manzarası tuğla duvarla engellenmiş. Levha doğru, duvar yanlış - başlıbaşına bir konu.

Üçüncü ruhsat levhası Lido inşaatına ait ve en büyük özelliği olmayışı. Böyle bir ruhsat levhasının Lido inşaatına asıldığını şimdiye kadar gören olmamış. Bu nedenle fotoğrafını gönderemiyorum. Diğer ikisinin fotoğrafı ekte.

Adalar Belediyesi bu üç örnekte belediye yasalarını uygulamakta zorlanıyor. Üstelik sorun sadece ruhsat levhalarında değil: Seferoğlu inşaatı Büyükada'nın bu güzel yamacının topografyasını şimdiden değiştirdi, ruhsat levhasını okuyabilsek belediyenin izni olup olmadığını anlayabileceğiz.

seferoğlu bantlı kaldırım engeli 20110328

Ayrıca 60 cm yüksekliği geçmemesi gereken ama 3 metreyi geçen demir perdeyle deniz manzarasını kapattığı yetmiyormuş gibi (inşaat izini ve ruhsatı olmadan iki yıldır deniz manzarasını branda beziyle kapattıktan sonra) pazar gününden beri ağaçlara gerdiği çirkin bir plastik bantla kaldırımı da kapatmış durumda.


Lido inşaatını belediye mühürledi ama mühürlenmiş binada inşaatın sürdürülmesine engel olmuyor.

Bakalım bu bilmeceler ne zaman çözülecek.

Arif Çağlar


_______________________________________________________3

Radikal, 29.3.2011


Topbaş'tan öneri: Kaçak binalara geçici ruhsat


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da halkın deprem riski taşıyan binaları kullanmaya devam ettiğini, bu yapılar kullanımda olduğu için de müdahale edilemediğini belirterek, "Deprem güçlendirmesi adına müracaat yapanlar belediyelerden ruhsat alamadığı için bir çözüm gelmesi gerekiyor. Bununla ilgili, bir af sayılmayacak, geçici bir kullanım belgesi verilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bunu, Hükümete ve TBMM’ye teklif edeceğiz," dedi.

Topbaş, Sarıyer Çayırbaşı Tüneli’nde AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen "2009 Yerel Seçimlerinin 2. Yılı Değerlendirme Toplantısı"nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine Topbaş, 2011 yılı ve bundan sonraki yıllarda İstanbul’un depreme karşı hazır hale gelmesi ve özellikle vatandaşların yaşadığı alanlarla ilgili deprem güçlendirmesi çalışmalarına öncelik verdiklerini söyledi.

-"AF SAYILMAZ, AMA ÇALIŞMA YAPIYORUZ"-

Fikirtepe’de başlattıkları çalışmaları bütün şehir genelinde devam ettirdiklerini belirten Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir de buna paralel olarak İstanbul’daki 1 milyon 600 bin yapılmış binanın yüzde 60-70’inde imara aykırılıklardan bahsediyoruz. Bu binaların bir kısmı kendi parselinde de olsa ruhsatlı da başlasa, imara aykırı eklemeler nedeniyle ruhsat alamıyor. Halkımız deprem riski taşıyan binaları kullanmaya devam ediyor. Bu yapılar kullanımda olduğu için müdahale edemiyorsunuz. Deprem güçlendirmesi adına müracaat yapanlar, belediyelerden ruhsat alamadığı için bir çözüm gelmesi gerekiyor. Bununla ilgili, bir af sayılmayacak, ama diğer taraftan geçici bir kullanım belgesi verilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Böyle bir hazırlığımız var. Bunu, Hükümete ve TBMM’ye teklif edeceğiz. Kanun tasarısı olarak teklif edebiliriz.

Buradaki mevcut yapıların ekonomik ömürleri bitene kadar, vatandaşların kullanmakta olduğu yapılara bir geçici kullanım izni vermek ve iskan harcının belli bir kısmını almak suretiyle, bu yapıları kullanım belgeli hale getirmek ve böylece yapılarında güçlendirme yapmak isteyenler rahatlıkla belge, ruhsat alabilecekler."


Ruhsatsız iş yerlerinin de böylece çalışma ruhsatı alabileceğini ifade eden Topbaş, "Bina ekonomik ömrünü bitirdiğinde, yeniden yapılmak istendiğinde, mevcut plandaki imar neyse onu yapabilecek. Dolayısıyla yeni bir hak olmayacak" dedi.
Kaçak kat ve her türlü ilave yapmış olanların, farklı halde konumlandırılmış binalar için de bu uygulamanın düşünülebileceğini anlatan Topbaş, şunları kaydetti:
"Çünkü bir gerçek var, bu şehirde bir deprem riski var bunu zaten konuşuyoruz. Kentsel dönüşüm yapılması gerekiyor, diğer taraftan binalarını güçlendirmek isteyen insanlar var. Bina iskansız olduğu için Belediye bunlara güçlendirme ruhsatı veremiyor. Çünkü bina yasal değil. Yasal hale getirilmesi de mümkün değil. O halde biz bunlara geçici belge verelim ki güçlendirme ruhsatı alabilsin. Esas fikir buradan çıktı."

-"YASA ŞU ANDA DEĞİL, SEÇİMDEN SONRA ÇIKAR"-

Bir gazetecinin, "Siz tabii çok iyi bir niyetle yaklaşıyorsunuz ’deprem güçlendirmesi’ diyorsunuz. Peki bu belgeyi kötü niyetle kullanmak isteyenler olamaz mı? Bu binalarla ilgili ’şu tarihten itibaren yapılmış’ diye bir süre vermeyecek misiniz? Bu seçim döneminde akla başka şeyler de getirebilir" sorusu üzerine Topbaş, şu yanıtı verdi:

"Bu belediye seçimi değil. Yasa da şu anda değil, seçimden sonra çıkar. Seçimle alakalı olarak bunu söylemiyoruz. Aslında bundan ben daha önce de bahsetmiştim, ama anlaşılan medyamızdan kaçmış. Binalara bir tarih koyamazsınız ya da buna bir tarih koyamazsınız. Ne kadar yapı varsa hepsini kapsamak durumundasınız. Zaten o binalar kullanılıyor, o binalara müdahale edemiyor, etmiyorsunuz. Onbinlerce, yüzbinlerce yapı var.

Bunları yasal hale getirmek, boşaltmak gibi bir imkanımız yok ve orada yaşanıyor. Burada oturan vatandaşlar binasını güçlendirmek istiyor. Ruhsat alamıyor, belediye ruhsat vermiyor. Bunun için geçici bir belge alabilirse, bir sıkıntıya düşmeden güçlendirme imkanı verilir. Ancak bu ileride bir hak doğurmayacak. Plandaki mevcut duruma göre imar verilecek. Bu mevcut yapıyı, kullanabildiği kadar kullanabilecek. Güçlendirme yapabilecek, ancak binasını yeniden o şekliyle yapamayacak. O binada iskan alsaydı ne kadar harç verecekti diye bakılacak. Onun belirli bir oranı alınacak, harç olarak ileride binasını yıkıp yaptığı zaman daha önce verdiği mahsuptan düşülecek."

-"ÖRTÜLÜ AF DİYE DEĞERLENDİRMEMEK LÂZIM"-

Başka bir gazetecinin "İster istemez örtülü af gibi anlaşılıyor. Ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine Kadir Topbaş, şunları söyledi:

"Örtülü af diye değerlendirmemek lazım. Şu anda bu binalar kullanılıyor. Bu binalar arasında deprem riski taşıyan birçok bina var. Vatandaş binasını güçlendirmek istiyor, belediye hiçbir şekilde buna ruhsat veremez. Çünkü belediyenin kayıtlarında bu binaların imara aykırılıkları var. Belediyeye gittiği zaman belediye ’binanı yasal duruma getir’, ’yık yeniden yap’ diyor. Bu da mümkün değil. Binayı da güçlendirmesi gerekiyor, deprem riski var. Burada depremden korunmak mı daha doğru olur, yoksa bu kanun tasarısının arkasından daha başka maksatlar mı aramak daha doğru?

Bence depremden korunmak, olası bir depremdeki kayıpları en aza indirmek veya ortadan kaldırmak adına bu riske de katlanılır diye düşünüyorum. Gerekirse katlanmak da lazım diye düşünüyorum. Bunu bana birileri empoze etmedi, bu tamamen kendi fikrim. Doğru olduğuna inanıyorum, çünkü vatandaşlarımız mevcut binasına güçlendirme izni alamıyor. Geliyor vatandaş bana söylüyor, ’Başkan ben filan ilçede oturuyorum binamı güçlendirmek için belediyeye gidiyorum, belediye güçlendirme izni vermiyor’ diyor. Bu binaları ortadan kaldırmanız mümkün değil, böyle yüzbinlerce bina var."

Topbaş, bu tür bir düzenlemenin, bütün Türkiye için geçerli olabileceğini düşündüğünü belirterek, "Bu İstanbul’a özel olmaz. Buna siyasilerimiz ne der, partilerimiz nasıl bakar bilemiyorum. Bir teknik adam olarak ben bu tasarının doğru olduğunu düşünüyorum. Başka türlü riskli binayı güçlendirip, kullanıma devam ettiremezsiniz. Ya diyeceksiniz ki yık binanı imara uygun yap veya riskine kendin katlan" dedi. (aa)

İSTANBUL'DAKİ KAÇAK SAYISI

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın verilerine göre, 2010 Haziran ayı itibarıyla İstanbul'daki kaçak yapı sayısı şöyle:

ADALAR: İlçede eski dönemlerden bugüne kalan imar durumuna aykırı kaçak yapılaşmalar mevcut, ancak bunlarla ilgili alınmış olan kararlar gerek makine parkı imkânsızlığı ve gerekse iskânlı binaların tahliyesi sağlanamadığı için uygulanamıyor. [...]


_______________________________________________________4


Adalar Belediyesi hoparlöründen duyurulur!...



ADALAR’A İBB’DEN ŞAFAK BASKINI!


İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Adalar Belediyesi arasında sorun haline gelen Büyükada’daki Mimar Mehmet Bölük Kültür ve Sanat Parkı, bu sabah Büyükada’ya çıkarma yapan Büyükşehir’e bağlı zabıta ekipleri tarafından yıkıldı. 10 yıldır atıl durumdayken ve bir mezbelelikken Adalar Belediyesi tarafından düzenlenen ve Nisan ayında açılışına hazırlanılan park yerle bir edildi. Sabah saat 06: 00’da iki grup halinde, iki farklı iskeleden adaya adeta çıkarma yapan çevik kuvvet destekli 400 kişilik zabıta ve yıkım ekibi, parka gelerek Adalar Belediyesi tarafından yapılan çalışmaları yıktı. Ekipler, parkın alanını daralttı.

Adalılar Eylem Yaptı

Sabah uyandıklarında parkın içinde yıkımı gerçekleştiren ve adaya yayılmış kalabalık zabıta ve yıkım ekibini karşılarında gören ada halkı şaşkına döndü. Adalılar öğle saatlerinde belediye binası önünde bir araya gelerek bu durumu protesto etti. Adalılar hazırladıkları ‘Adalılar yapar, Büyükşehir yıkar!’, ‘Adalar’da Büyükşehir terörü istemiyoruz!’, ‘Büyükşehir parkımdan elini çek!’, ‘Parkımdan çık, vapurumu geri ver!’, ‘Park bahane, müdahale şahane!’, ‘Kışın baskına gelme, yazın yardıma gel!’ yazılı dövizlerle eylem yaptı.

Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu İBB’nin yaptığı çıkarma ile gerdiği ada halkına hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Yıllardır bu parka çivi dahi çıkılmamış. İçindeki Atatürk büstünün kaidesi kırık döküktü. Atların işgalinde olup at pisliklerinden geçilmiyordu ve insanlar yararlanamıyordu. Ayrıca Adalara gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler açısından da çirkin bir görüntü yaratıyordu. Yıllardır bir şey yapılamadığı için parkın yapımını projelendirdik ve yapmak için kolları sıvadık. Çok da güzel çalışmalar yaptık. İlk başta parkın alanını genişlettik. Peyzaj mimarımız bu park için güzel projeler hazırladı. İnsanların oturup rahat bir soluk alacakları bir dinlence haline getirecektik. Atatürk büstünü kaidesi ile beraber yeniledik. Mimar Mehmet Bölük Kültür ve Sanat Parkı olarak Nisan başında açmaya hazırlanıyorduk ki, sabahın erken saatlerinde gelip yıktılar. 10 yıldır hiçbir çalışma yapmadıkları park, biz sahip çıktık diye mi yıkıldı ve Ada halkı cezalandırıldı?”


 Mimar Mehmet Bölük Kültür ve Sanat Parkı



Hizmette yavaş, yıkımda hızlı


Adalar Belediyesi önünde toplanan 250 kişiye seslenen Başkan Farsakoğlu şöyle devam etti: “Bir süredir İBB’nin Adalar’da hukuka va yasalara uymayan tutum ve uygulamalarıyla karşı karşıyayız. Bunları Büyükşehir Belediye Meclisi’nde soru önergeleriyle ilettik. Dün İstanbul Valisi ile görüşerek durumu anlattık, ilgili raporları kendisine sunduk, İBB’nin yaptığı hukuk dışı uygulamayı gözler önüne serdik ve kendisi sessiz kaldı. Asıl üzücü olan Çevik Kuvvet gönderilerek bu hukuksuzluğa göz yumulmasıdır. Biz hiçbir zaman kavgacı bir üslup içinde olmadık, hatta gelin projelerimize destek olun dedik. Ama görüyorsunuz yaptığımız çalışmalar destekleneceğine engelleniyor. Biz şimdi kendilerine çağrı yapıyoruz, daha düzenlenmesi gereken, projesi hazır 12 adet parkımız, 20 adet meydanımız var gelin aynı hızla bunları da tamamlayın. Destek olmayacaksanız da gölge etmeyin yeter.”

İBB Adalıları cezalandırıyor


İBB’nin göreve başladıklarından bu yana yardımları kestiğini ifade eden Farsakoğlu kendilerine oy çıkmayan Adalar’ın bu şekilde adeta cezalandırıldığını belirtti. Farsakoğlu şunları söyledi:

“2 yıl önce yapılan yerel seçimlerde Adalar’da CHP ilk kez Belediye Başkanlığı’nı kazanmış ve Belediye Meclisi’nde başarı sağlamıştır. 25 yıl sonra ilk defa yönetime gelen bizlere şu an iktidar sahiplerinin elinde bulunan İBB bir ayrımcı tutum içinde Adalıları cezalandırmaktadır. Seçimlerden önce İBB’den her ay 300 Bin TL Adalar Belediyesi’ne nakit yardım yapılmaktaydı.Bunun yanında deniz-kara taşıtlarının onarımından, gübre ve bordür taşına kadar ayni yardım göndermekteydiler. Bu yardımlar Adalar Belediyesi’nin yıllık bütçesinden daha fazlaydı. Ama 2 yıldır bütün taleplerimize rağmen 1 kuruş yardım, 1 tek taş bile göndermemiştir. Yoğun bir borç yüküyle devraldığımız belediyede ilk önce çalışanlarımıza borçlarımızı ödeyerek göreve başladık. Gecemizi gündüzümüze katarak hizmete devam ediyoruz.”

Kamuoyu bilgilerine sunarız.

* * *


İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN 
ADALAR'DA İKİNCİ KEZ ZABITA TERÖRÜ

17. 03. 2011 Perşembe günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, bir kısmı resmi görevli, bazıları ise (çakma zabıta denilen) resmi olmayan, 150 kişilik bir ekip, adeta savaşa gider gibi Adalar Belediyesi’nin, Çınar Caddesi’ndeki küçük bir parkta yaptığı düzenlemenin şikayet edilmesi üzerine Büyükada’ya gelmişlerdir. Herhangi bir hukuka ve yasal yetkiye dayanmayan böylesi bir fiil, yasalara göre suç oluşturmaktadır. Söz konusu cadde ve park alanı, (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7.Maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 79. Maddesi) Adalar Belediyesi’nin yetki, görev ve sorumluluğundadır.

Anayasa ve yasalar uyarınca tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşu olan Adalar Belediyesi’nin yaptığı iş ve işlemlerle ilgili olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin herhangi bir denetim, müdahale veya işlem yapabilmesi yasal olarak mümkün değildir. Adalar Belediyesi üzerinde ancak hukuki denetim söz konusu olabilir. Bunun yanı sıra merkez yönetiminin sınırlı düzeyde vesayet denetimi bulunmaktadır.

Adalar, 31.04.1984 tarih ve 234 sayılı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu Kararı ile sit alanı bütünü ilan edilmiştir. 5216 SAYILI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KANUNU’NUN 7 MADDESİ, 5393 SAYILI BELEDİYE KANUNUN 79. MADDESİ, 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU’NUN 3. MADDESİ, İSTANBUL III NOLU KÜLTÜR VE TABİAT VARLIALARINI KORUMA KURULUNUN 16.06.1999 TARİH VE 11012 SAYILI KARARI, BELEDİYE MECLİSİ’NİN 07.06.2010 TARİHLİ 54 SAYILI VE UKOME KARARLARINA GÖRE “MİMAR MEHMET BÖLÜK KÜLTÜR VE SANAT PARKI”, ÇINAR CADDESİ VE YAYA YOLUDUR.

5216 sayılı Yasa’nın 7. maddesi “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek” çerçevesinde, İBB ve UKOME’nin Kanunlarla tanımlanmış yol, anayol, meydan gibi yerlerin sınıflarını belirleme ve tanımlarını değiştirme yetkisi yoktur.

Bütün bu yasal yetkiler çerçevesinde, Çınar Caddesinde ve bu alandaki parkta peyzaj düzenlemesi için Adalar Belediyesi tarafından bir proje hazırlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Söz konusu proje mevcut parkın iyileştirilmesini sağlamak, tamamı yaya yolu olan bağlantı yollarının yol kaplamasını değiştirmek, yeni ağaç ve çiçek dikerek çevre düzenlemesi yapmaktan ibarettir.

Kamuoyu bilgilerine sunarız. 


_______________________________________________________5

From: SELÇUK ARAL
Subject: Dur yolcu! - Bilmeden önünden gectigin...
Date: March 20, 2011 2:32:21 PM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com

Kinaliada.net, 26.3.2011
Selçuk Aral

http://www.kinaliada.net/index.php?news-220

Dur yolcu! - Bilmeden önünden gectigin...
Yavuz'un Basdiregi



Sevgili Ziyaretciler !
Sevgili Istanbullu Hemse(h)rilerim!
Icimizden yüzde altmisimizin bile yasadiklari sehirde dogmadiklari, yarisindan cogunun Adalar'in adlarini sirasiyla sayamadiklari, daha azinin Sirkeci’den Halkali’ya, hatta cok daha azinin Haydarpasa – Pendik tren istasyonlarini söyleyemedikleri, her tarafi bir tarih-hatira vs. ile dolu bir kentte yasamaktasiniz. Cogu zaman önünden neyin ne oldugunu bilmeden gecer gideriz.

Iste sizlerin yukarda görmüs oldugunuz (bende su an carsaf gibi *1280x960* acilmis gözümün önünde duran, baktikca gözlerimi nemlendiren) fotografta anlattiklarimdan birisi. Burasi Heybeliada, Deniz Lisesi'nin (Önceleri Deniz Harp Okulu) Büyükada seferini yapan vapurdan (yâni denizden) görünüsü. Bu resimde hemen bakinca görünen (1773) digeri dekor zannedilip farkedilmeyen iki ayri tarih yatiyor. Müsade ederseniz bilmeyenleriniz icin laf acilmisken anlativereyim.

Deniz Lisesi:
1773'te Kaptan-i Derya Cezayirli Gazi Hasan Pasa'nin önderliginde, ilk deniz okulumuz olan Tersane Hendesehanesi'nin kurulusuyla temelleri atilan Deniz Lisesi; egitim ve ögretim gelenegi yaratabilmis yapisiyla ve uzun tarihsel geçmisiyle dikkati çeken, ender egitim kurumlarimizdan biridir.

1834 yilina kadar Kasimpasa'da etkinliklerini sürdüren okul, o yil Heybeliada'daki Kalyoncu Kislasi'na tasinmis; 4 yil sonra da halen Kasimpasa Deniz Hastanesi, o zamanlar ise Gazi Hasan Pasa Konagi olan ve mühendishane binasi olarak hazirlanan binalara geçmistir.

Okul, 1851'de yeniden Kasimpasa'dan Heybeliada'ya tasinmistir. 18. yüzyila kadar babadan ogula geçen denizcilik meslegi (inanin benim ailemde de durum aynisiydi), Deniz Lisesi'nin kurulusuyla bilimsel bir nitelik kazanmistir.

1924'te, Egitim Birligi Yasasi'nin kabulüyle, Deniz Lisesi Maarif Vekaleti'ne baglanmistir. 1928 yilina kadar Bahriye Mektebi olarak anilan okulu, bu tarihten sonra Deniz Lisesi, 1935'te Deniz Hap Okulu ve Lisesi Komutanligi adini almis, 1963 yilinda ise Deniz Lisesi Komutanligi ve Deniz Harp Okulu Komutanligi olarak iki ayri komutanliga ayrilmistir. 1985'te Tuzla'daki yeni tesislerine tasinan Deniz Harp Okulu'nun Heybeliada'daki tesis ve kuruluslarini da bünyesine alan Deniz Lisesi; egitim-ögretim etkinliklerini, olanaklarini daha da artirmis olarak burada sürdürmektedir.

Yavuz:
Solda görmüs oldugunuz, flimlerde gördügümüz —korsan gemilerin gözetleme kulesine benzeyen— bu yapi göze hos gelsin diye oraya kondurulmus bir dekarosyon degildir. Hâlâ kalplerimizde yatan, zamaninda tas baskisi resimlerine en ücra Anadolu kahvelerinin duvarlarinda bile rastlanan, adina sarkilar söylenip "Yavuz geliyor Yavuz sulari yara yara..." diye türküler yakilan, Atatürk'ün naasini tasiyan, unutulmasi mümkün olmayan, Türkiye Cumhuriyeti donanmasinin sancak gemisi, Sanli Yavuz'dan kalan son bir hatira: Yavuz'un Basdiregi'dir.

Hoscakalin!

Selcuk Aral (26 Mayis 2006)

NOT: Burada görmüs oldugunuz direk Yavuz'un hakiki basdiregidir. Deniz Harp Okulu'nun Tuzla'ya tasinmasiyla birlikte bu diregin aynisi (sembolik olarak) oraya da dikilmis olsa da, asli olmayip, sadece bir kopyasidir.

NOT²: 70'li yillarin basinda, zamanin Türk hükümeti, sanli Yavuz'u (Alman Imparatorlugu'nun son gemisi) müze yapmalari icin tekrar geriye, Almanlar'a satmak ister.

Almanlar'in ilgi göstermemeleri üzerine (yüzen tarihimiz) jilet olmak üzere hurdaciya verilir. Bugün (20.03.2011) ögrendim.


_______________________________________________________6

HaberTürk, 28.3.2011

http://ekonomi.haberturk.com/turizm/haber/615017-prens-adalari-sundey-timesta

Prens Adaları Sunday Times'ta


İngiliz gazeteci yazdı...



İngiliz Sunday Times gazetesinin muhabiri Martin Hemming, “İstanbul’un sevgili, küçük sırrı” başlığıyla Prens Adaları’yla iligili bir yazı kaleme aldı. İstanbul’un eskisi gibi otostopçuların uğrak noktası olmadığını vurgulayan Hemming “İstanbul artık popüler bir geleceğe doğru yol alan Avrupa başkenti” ifadesini kullandı.

BERBERE ÖVGÜLER
Sakin birkaç gün geçirmek için Prens Adaları’na gittiğini anlatan Hemming, “Kiliselerle minareleri yan yana gördüğüm 80 dakikalık bir yolculuktan sonra Heybeliada’ya vardım. Orada ya yürüyor ya da fayton kiralıyorsunuz, araç yok,” diyerek 1875’te yapılan Karamanyan’ın birinci katında kaldığını yazdı.

Hemming, “İşaret diliyle anlaştık ve rekor sürede tıraş oldum,” sözleriyle adanın berberi Ertay’ı övdü. Ada'da midye dolması ve patlıcan salatası servis eden lokantalardan sözedilen yazıda Büyükada’ya da yer verildi.

Aya Yorgi’ye çıkarken eşekle tırmanmak yerine yürümeyi tercih ettiğini belirten Hemming’e göre köfte ve salatası mükemmel olan Yücetepe Kır Gazinosu, St George’un da yorucu bir günden sonra tercih edeceği bir mekân olabilirdi!

‘BU HALİNİ ÇOK BEĞENDİM’
Büyükada’daki, Prens Adaları Müzesi’ni de “görülmeye değer” bulan İngiliz gazeteci burada bisiklet turu yapmanın keyfini çıkardığının altını çizdi. Hemming yazısını, “At pislikleriyle ilgili halledilmesi gereken bazı sorunlar var ama ben Prens Adaları’nın bu halini çok beğendim. Teşekkür ederim,” sözleriyle bitirdi.


_______________________________________________________7

Akşam, 29.3.2011

http://www.aksam.com.tr/2-kisilik-asktan-6-muzik-grubu-dogdu--29794h.html

2 kişilik aşktan 6 kişilik müzik grubu doğdu


Hayalini kurduğu belgeseli çekmek için Anadolu ve Balkan müziğinin izini sürerken Türkiye'ye gelen Fransız Richard Laniepce, âşık olduğu Aslı Doğan uğruna İstanbul'a yerleşti.

Belgeseli çekemedi ama repertuvarı düğün müziklerinden oluşan Kolektif İstanbul adlı grubu kurdu. Müzikle sadece dinleyici olarak ilgilenen eşi Aslı'yı da grubun vokali yaptı.

Richard Laniepce, Fransa'nın batısındaki Bretagne'da dünyaya geldi. 10 yaşında konservatuvara yazıldı ancak 2 yıl sonra bıraktı. Liseyi bitirdikten sonra teknik üniversitenin enstrüman yapımı bölümünde okudu. 20 yaşında da bölgenin geleneksel müzik aleti olan gayda çalmaya başladı. Zaman içinde bölgesel müziklere merak saran Richard, Anadolu ve Balkan müziği üzerine bir belgesel hazırlamaya karar vererek yolculuğa çıktı. Bosna ve Bulgaristan'ın ardından Eylül 2001'de İstanbul'a geldi. Aynı yılın ekim ayında Galatasaray Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencisi olan ve o dönem Fransız Kültür Merkezi'nde Belgesel Sinema Festivali'nde görev alan Aslı Doğan ile tanışıp âşık oldu.
Aslı'ya hayalini kurduğu müzik belgeselinden bahsetti. Aslı'nın rehberliğinde, birlikte Tophane'den Karadeniz'e yolculuk edip köy düğünlerine katıldılar. Richard'ın müzik belgeseli hayata geçemedi ama köy düğünlerinde yaptıkları kayıtların verdiği esinle yeni bir müzik grubu kurdular. Böylece 2004 yılında Kolektif İstanbul doğdu. Solisti de Richard'ın ısrarı ile Aslı oldu.

Büyükada'nın muhtarı büyük küçük herkesle dost
Kolektif İstanbul, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde 5’inci yılını Cemal Reşit Rey’de müzikseverlerle kutladı. Kısa sürede Türkçe de öğrenen grubun kurucusu “yabancı damat” Richard, “Aslı ile aramızdaki aşk olmasaydı Kolektif İstanbul da olmazdı. Aslı ile yaşadığımız ilişkiden Kolektif İstanbul doğdu” diyor. Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de yaşayan eşi Richard’ın Türklerle çok iyi iletişim kurduğunu anlatan Aslı Doğan ise “Richard Türkiye’deki kültürel kodlara çok hakim. Nerede güzel lokum satıldığını bile biliyor. Düğün müziklerinin kaydı için gittiğimiz köylerde büyükten küçüğe herkesle dost oluyor. Biz Büyükada'da oturuyoruz. Ona Ada'da 'Muhtar' diyorlar. Ve belki de en önemlisi hayata ayırdığı vakit, müziğe ayırdığından çok daha fazla. Sanırım işin sırrı da burada" diye anlatıyor.

FRANSA'YA VEDA
Repertuvarını Anadolu ve Balkan düğün müzikleriyle süsleyen grup, kısa zamanda büyük sempati topladı. Richard, İstanbul'a geldiği ilk yıl arada bir ülkesine gidiyor, kısa bir süre kalıp geri dönüyordu. Sonunda Aslı ile evlenmeye karar verdi ve tamamen İstanbul'a yerleşti. 2007'de Büyükada'da bir kır düğünüyle evlendiler. Düğünde kendileri çalıp kendileri söyleyerek hayatlarını birleştirdiler.
"Boğaz, rakı, balık, kebap, lokum" derken Türk kültürüne hâkim olan "yabancı damat" kısa zamanda öğrendiği Fransız aksanlı kırık Türkçesi'yle "Aslı ile aramızdaki aşk olmasaydı Kolektif İstanbul da olmazdı. İlişkimiz Kolektif İstanbul'u doğurdu" diyor.

Kolektif İstanbul
Kolektif istanbul, geleneğe saygıyı terazinin bir tarafında tutarak Doğu Avrupa geleneksel düğün müziklerine dayalı repertuvarını funk ve jazz altyapılarıyla yeniden yorumluyor. Grubun üyeleri ise şöyle: (Soldan sağa) Aslı Doğan (Vokal), Richard Laniepce (Saksofon, Gayda), Tamer Karaoğlu (Akordeon), Talat Karaoğlu (Klarnet), Ertan Şahin (Tuba), Ediz Hafızoğlu (Davul) Konuk Sanatçılar: Sinan Çelik (Kaval), Şenol Filiz (Ney), Birol Topaloğlu (Tulum), Selim Sesler (Klarnet), İzzet Kızıl (Perküsyon), Elena Hristova (Vokal), Ahmet Özden (Kaba zurna)


_______________________________________________________8

Şalom, 23.3.2011
Tilda Levi


'Vitae'

İstanbul kısa aralarla birkaç mevsimi art arda yaşıyor. Geçtiğimiz yalancı baharın az öncesinde kar yağışına tanık olmuştuk. O hafta Büyükada’da gerçekleşecek ‘Mimoza Şenliği’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Hemen ardından Adalar Vakıf Başkanı Halim Bulutoğlu’ndan günün nasıl geçtiğiyle ilgili bir e-posta aldım. "Toplantı ve geziye isteyip de katılamamanıza üzüldüm. Kış ayları araya mesafe koyuyor. Bu tür buluşmalar dostlarla yeniden karşılaşma, sohbet imkânı veriyor. Havanın çok soğuk olmasına, Anadolu Kulübü’nün büyük salonunun ısıtma sorunlarına rağmen, hem adadan hem de şehirden 70-80 kişilik bir topluluk keyifli saatler geçirdi. Başkan Farsakoğlu’nun ve benim konuşmalarımızın ardından, Gürsan Ergil ve İÜ öğretim üyelerinden Erdal Üzen ada mimozası üzerine konuştular. Özellikle Üzen’in sunumu oldukça ilgi çekiciydi. Mimozanın akasyagillerden olduğunu, gerçek mimozanın bizimkine göre biraz farklı olduğunu, bilimsel adı farklı olsa da bizimkinin de ada mimozası olarak tanımlanabileceğini söyledi. İpek Çalışlar’ın ‘Mimoza Kokulu Kadın’ adını verdiği Fethi Okyar’ın eşi Galibe Hanım ile Latife Hanım arasındaki mektupları okuyarak başladığı konuşması oldukça ilginçti. Kent Orkestrası’nın dinletisinden sonra, bu sene mevsim koşulları nedeniyle hâlâ açamamış mimoza ağaçları için Fethi Okyar korusuna mimozalı yola gidildi."

Karlı bir kış günü katılımcı olmadan mimozalar hakkında edindiğim bilgiler için Halim Bulutoğlu’na teşekkür ediyorum. [...]


_______________________________________________________9


1955 yılında Büyükada'da...






29 Mart 2011 Salı

ADALAR POSTASI-2564: lido mühürlendi ama...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

16 Mayıs 1908 Cumartesi günlü, Büyükada Kulübü tarassuduna tayin olunan memurun jurnaline dair...


* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, 12 Mart 2011.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

29 Mart 2012 Salı
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Sağanak yağışlı
9/15ºC
% 80-96 nem
Poyraz, KD 11km/sa
Gündoğuşu 06:55... Günbatışı 19:24...

* * *

Cicely Mary Barker, The Dandelion Fairy.


* * *

1- Roz Kohen: "Büyükada'nın aristokrat yaşamının olumlu etkileri yeknesak yaşantımıza yansır, ziyaret sonrası eve taşıdığımız mimoza demetlerinin ömrü kadar devam ederdi..."

2- Arif Çağlar: "Dün gece Büyükada'da saat 19 sularında polis ve zabıta yönetiminde ve bir cenaze alayı düzeninde Hongkong and Shanghai Banking Corporation (HSBC) para otomatını...

3- Dedesinin de ticaret yaparak para kazandığını ve 1934 yılında Heybeliada‘da ev yaptırarak İsmet İnönü‘ye komşu olduğunu anlatan Orhan Pamuk, kendisinin çocukluk döneminde yaz aylarını adada geçirdiğini ifade etti...

4- İki resim arasındaki 59 farkı bulunuz!...

5- Arif Çağlar: "Lido mühürlendi ama ekteki fotoğraflarda da görüldüğü gibi inşaat binanın doğu cephesinde toprak hafriyatı ve istinat duvarı yapımı olarak sürüyor..."

6- Fatma Aksu: "İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana arter ve meydan olduğu gerekçesiyle müdahale ettiği, 2 bin 500 metrekarelik alan yaz-boz tahtasına döndü..."

7- Zeynel Yaman: "Ada'daki Çınar Meydanı yeşillendi..."

8- Çınar Meydan Muharebesi bildirgeleri...

9- Seferihisar Belediye Başkanımız M. Tunç SOYER, yönetime gelişinin 2. yıldönümünde bir değerlendirme toplantısı yapacaktır.... Adalar Belediye Başkanımıza ise şu an ulaşılamıyor! Kendisi Çınar Meydan Muharebesi'nde ve/veya Ada sahillerini adeta topa tutan gayrikanunî imar faaliyetlerine gözyumarken makamında uyuya kalmış olabilir!...

10- Adalar Belediyesi hoparlöründen duyurulur!... "Adalar Belediyesi Nevruz Bayramı'nı coşkuyla kutladı... Adalar'da atık yönetimi buluşması..."

)O(


_______________________________________________________1



Roz Kohen, 10.8.2010


Turkish translation of "Prinkipo"

Büyükada


İstanbul'da kış mevsimi sona ererken, Yahudiler temiz hava alma niyetiyle bahar mevsiminde Büyükada'ya yapacakları ilk ziyarete hazırlanırlardı.

Şakacı mizahıyla bizleri her zaman güldüren babam, "haydi Ada'ya dürbünlü köpeği görmeğe gidelim" derdi. Böylece, alelade bir gezi olmayacağını bilirdik.

İlkbaharda Büyükada'nın şehirdekinden çok değişik ve sakin bir atmosferi vardı. Kendine has mimarisi ve bahçeleriyle Ada ziyaretlerimiz hiçbir zaman alelâde değildi aslında.

Ziyaret'in amacı ne olursa olsun, her Ada ziyareti gibi, bu da hatıralardan silinmiyecek bir gezi olurdu.

Gezi'nin başlangıcı, Büyükada'nın iskele çıkışıydı. Çıkışta vapur kalabalığını Çingene kızlar karşılardı. Sepetlerindeki, çam dikenlerine takılmış nefis kokulu yasemin demetlerini, vapurdan inen, günün modasına uygun yazlık elbiseli, zarif beyaz eldivenli kadınlara satarlardı.

Babam hevesle hemen Ada girişinin sağındaki Rum fırıncının dükkânına koşardı. Zaten çörekotu, susam, anason ve tarçın kokuları hepimizi Madam Mariola'nın pastahanesine yöneltirdi. Fırıncı Madam Mariola, önlüğüyle bizleri karşılamaya dükkân önüne çıkardı.

"Müsyü Izak, posi se kala ise?"[1]

Rumca sohbetleri devam ederken, diğer Rum fırıncılar da lafa karışır; bilmediğimiz bu dilde ablamla beni işaret ederek konuştuklarında, konunun bizlerle ilgili olduğunu anlardık.

"Ti naftos? Poli omorfo.. to pedya kala ise?"[2]

Annemin el çantasındaki kesekâğıdı içindeki poğaça ve kurabiyelerle mimoza ağaçlarının gölgesinde Splendid Oteli'ne doğru yollanırdık. Bu ziyaret, Ada aristokrasisiyle bu mevsimdeki ilk karşılaşmamız olurdu.

Splendid Oteli çok lüks olup klasik yağlı boya sanat eserlerine sahipti; hasır koltuklar, türlü saksılarla donanmış odaları ve balkonlarıyla denize bakardı. Babamın patronu David Safra bu otelin müdavimlerindendi ve bizleri sevinçle karşılardı. Rumca başlayan sohbetleri Fransızca'ya dönüşür, Babam ezilip, büzülür, kibar iltifatlara başı önünde ve hürmetle karşılık verirdi.

"Je vous remercie mille fois et je m’excuse parce-que la petite, elle est timide. Monsieur Safra, et nous ne voulons pas vous déranger."[(3]

Sonra bizleri bahane eden babam, patronuyla selamlaşır ve yolumuza devam ederdik.

Bizimkiler Ada'nın Rum yaşam tarzını öve öve bitiremezlerdi:

"İstanbul'un Rumları ve özellikle Ada'nın Rumları, herşeyi bilir ve çok zevklidirler. Güzellikleri dillere destandır, evlerini zevkle döşerler, kibar ve hatırşinastırlar. Evlerindeki kristaller Avrupa malıdır..."

O gün, Bizans aristokrasisi ve Osmanlı ileri gelenlerinin sürgün prens ve sultanlarının adası "Prinkipo"da kendimizi onlar kadar aristokrat hissederdik.

Rum Madam Katerina ile evli olan babamın kuzeni Rafael Benşuan, tepe üzerindeki deniz manzaralı bahçeli şirin villada otururdu. Ada'nın diğer evlerindeki gibi bu evde de egzotik yağlı boya tablolar, vazolar, ayna ve kristaller olup, geniş balkon kapıları dantel perdelerle süslüydü.

Evin avlusundaki nar ve mimoza ağaçları, ortancalar Madam Katerina'nın gurur vesilesiydi. Kendi şehir yaşamımımızda görmediğimiz bu özellikler, bize değerli görünür, Ada sakinlerinin farklılıklarını temsil ederdi.

Madam Katerina'nın evinde de Rumca ve Fransızca konuşulurdu. Bizimkilerin bu kuzenlerle olan bağları sıradışı olup, duydukları hayranlığı her fırsatta ifade ederlerdi.

Ada gezisi dönüşü evdeki konuşmalarda Rumca terim ve söyleşiler bir hafta kadar devam ederdi. Gezi öncesi "köpekli dürbünü göreceğiz" türü alaylı Musevi İspanyolcası deyimler yerlerini, iç açıcı Rumca atasözlerine bırakır, bizlere yeni ümitler getirirdi. "kathiyem bodi ya kalo"[4]

Büyükada'nın aristokrat yaşamının olumlu etkileri yeknesak yaşantımıza yansır, ziyaret sonrası eve taşıdığımız mimoza demetlerinin ömrü kadar devam ederdi.

Notlar

[1] Rumca. "Bay Izak, Nasılsınız?"
[2] Rumca. "Kim bunlar, Pek güzeller, çocuklar iyi mi?"
[3] Fransızca. "Binlerce teşekkürler, özür dilerim, küçük kızım çok çekingen, Müsyü Safra, sizleri daha fazla rahatsız etmiyelim."
[4] Rumca. "Her yeni gün yeni ümitler getirir."

_______________________________________________________2

From: ARİF ÇAĞLAR
Subject: HSBC para otomatž
Date: March 27, 2011 12:42:29 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Dün gece Büyükada'da saat 19 sularında polis ve zabıta yönetiminde ve bir cenaze alayı düzeninde Hongkong and Shanghai Banking Corporation (HSBC) para otomatını saat meydanından alıp deniz kıyısına doğru götürdüler...

_______________________________________________________3

BeyazGazete, 27.3.2011
AA


Orhan Pamuk Almanya'da Kitabını Tanıttı

Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, Almanca‘ya çevrilen ve kitapçılarda satışa sunulan "Cevdet Bey ve Oğulları" adlı kitabının tanıtımı için Almanya‘nın Köln kentinde düzenlenen okuma etkinliğine katıldı.

Etkinlikte kitabından alıntılar okuyan Pamuk, Alman roman severlere kitabının yazılış hikayesini ve konusunu anlattı.
[...]
Dedesinin de ticaret yaparak para kazandığını ve 1934 yılında Heybeliada‘da ev yaptırarak İsmet İnönü‘ye komşu olduğunu anlatan Pamuk, kendisinin çocukluk döneminde yaz aylarını adada geçirdiğini ifade etti.

Almanya‘da 12. kitabının yayımlanması nedeni ile, Alman okurlara da eserlerine gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür eden Pamuk, daha sonra uzun kuyruklar oluşturan Alman okuyucuları için kitaplarını imzaladı. 
[...]



_______________________________________________________4

iki resim arasındaki 59 farkı bulunuz!
)O(





16.2.2011

24.3.2011


_______________________________________________________5

From: ARİF ÇAĞLAR
Subject: lido
Date: March 25, 2011 4:08:03 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Lido mühürlendi ama...



Lido mühürlendi ama ekteki fotoğraflarda da görüldüğü gibi inşaat binanın doğu cephesinde toprak hafriyatı ve istinat duvarı yapımı olarak sürüyor. Lido'ya ait demir ve her türlü moloz olarak yeşil alan üzerinde de sürüyor.


Bayrak yasasına muhalefet olarak İnanlar şirketi bina mühürlendikten sonra bugün bayrak çekti.
İnşaat istinat duvarı olarak devam ediyor.
Yeşil alan inşaat alanı olarak kullanılıyor - ey park ve bahçeler için verilen meydan muharebeleri.
Bu konularda ilgili mercilere hemen ihbarda bulunmak gerekiyor.


_______________________________________________________6

Hürriyet, 26.3.2011
Fatma Aksu

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17375079.asp?gid=233

Büyükada çıkarması bu küçük park için


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana arter ve meydan olduğu gerekçesiyle müdahale ettiği, 2 bin 500 metrekarelik alan yaz-boz tahtasına döndü.

Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, “Çınar Caddesi’nde düzenlemesini yaptığımız yer, Adalar Belediye Meclisi kararı ile adına Mimar Mehmet Bölük Kültür ve Sanat Parkı dediğimiz küçük bir parktır. 12 Temmuz 2007 tarihinde aramızdan ayrılan yazar, siyasetçi, mimar ve gazeteci Mehmet Bölük, mevcut iktidar aleyhinde kitaplar yazmıştır. Acaba İstanbul Büyükşehir Belediyesi parkın isminden mi rahatsız oluyor” dedi.

10 yıldır atıl duran parkı yenilediklerini belirten Farsakoğlu, “Küçücük bir park yeri için yaptığı büyük harekâtın İstanbul halkına kaça mal olduğunu İBB Meclisi’nde soru önergesiyle soracağım” dedi. Park yerinin kendi sorumluluğunda olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediyesi ise düzenleme çalışmalarını bozduğu gerekçesiyle ilçe belediyesi hakkında Adalar Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Gemimiz engellendi

İBB’den yapılan açıklamada Adalar Belediyesi’nce meydan ve park çevresinde geometrik şekil değişikliği yapılarak Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmaların bozulduğu ileri sürülerek “Meydanda asfaltı bozulan kısmın onarımı için çıkarma gemisi ile asfalt getirmek istendiğinde, iskele girişine Adalar Belediyesine ait Heybeliada isimli gemi yanaştırılarak malzeme nakli engellendi” denildi.


_______________________________________________________7

Sabah, 27.3.2011
Zeynel Yaman


Ada'daki Çınar Meydanı yeşillendi


Büyükşehir Belediyesi ile Adalar Belediyesi'ni karşı karşıya getiren Büyükada'daki Çınar Meydanı'nın çevre düzenlemesi tamamlandı. Büyükşehir, meydana bin 200 m2 çim ekti, yüzlerce çiçek dikti

İBB'den edinilen bilgiye göre, Adalar Belediyesi'nin yaptığı çevre düzenlemesinin yıkılmasının ardından meydana, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince 3 bin m2 alana bin 200 metre2 çimekildi. Meydan ayrıca, 500 lale, 150 gül, 100 adet bitki örtüsü ile süslendi. Park beş kamyon, özel bitki toprağı ile zenginleştirildi. Bakımsız ve yıkılmak üzere olduğu iddia edilen Atatürk büstü de onarılmak üzere götürüldü. Büstün önümüzdeki hafta tekrar yerine konulacağı kaydedildi. Çevre düzenlemesi sırasında İBB zabıta ekipleri de olası bir gerilime karşı hazır bekledi. Büyükşehir ve Adalar Belediyesi'ni karşı karşıya getiren 'meydan kavgası', 17 Aralık 2009'da Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan kararla başladı. Adalar Belediyesi ise SİT alanı olan bölgede yetki verilemeyeceği iddiasıyla parkın yapımına başladı. 17 Mart 2011'de Büyükşehir Belediyesi'nce Büyükada'da düzenleme yapmak üzere görevlendirilen ekipler, Ada'ya çıkarılmadı. 18 Mart 2011'de sabahın erken saatlerinde adaya giden Büyükşehir Belediyesi ekipleri parktaki düzenlemeleri yıktı. Büyükşehir son olarak 24 Mart 2011'de ilçe belediyesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

_______________________________________________________8

From: ARİF ÇAĞLAR
Subject: çžnar meydan kavgasž akp chp
Date: March 27, 2011 12:17:38 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com





* * *


_______________________________________________________9

From: SEFERİHİSAR BELEDİYESİ
Subject: Başkan Halkla Buluşuyor
Date: March 28, 2011 1:23:37 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Belediye Başkanımız M. Tunç SOYER, yönetime gelişinin 2. yıldönümünde bir değerlendirme toplantısı yapacaktır.

Toplantıda, belediyemizin şu ana kadar gerçekleştirdiği projeler, yapmakta olduğu işler ve hedefleri hakkında bilgi verilecek ve sorular cevaplandırılacaktır.


YER:         BELEDİYE ESKİ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH:     31 MART PERŞEMBE
SAAT:      20:00

* * *

Adalar Belediye Başkanımıza şu an ulaşılamıyor! Kendisi Çınar Meydan Muharebesi'nde ve/veya Ada sahillerini adeta topa tutan usulsüz ve uygunsuz imar faaliyetlerine göz yumarken makamında uyuya kalmış olabilir!
)O(




















adalar reis-i belediyesi,
verilmeyecek sözleri verip* de yerine getirmek yerine 
verdiği sözleri yerine getirebilseydi keşke!
geldi geçti tam 2 sene...
bakalım hele seçim vaatleri ne minvalde?
* ADALAR POSTASI-2535/5 (29.12.2010)
)O(



ADALAR POSTASI-2239/2 (2.3.2009):

[...]

ADALARIN SORUNLARI
ve
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(Adalar İçin Etkin Bir Yerel Yönetim Modeli)

Dr. Mustafa FARSAKOĞLU
(Hukukçu-Kamu Yönetimi Doktoru)
CHP Adalar Belediye Başkan Adayı

OCAK 2009

[...]

III. ADALAR'IN TEMEL SORUNLARI VE COZUM ONERILERI


3.1. OZEL STATU VE PILOT BOLGE UYGULAMASI

Adalar Ilcesi, Istanbul ve Turkiye acisindan oldugu kadar dunya capinda da baska ornegi bulunmayan bir konumdadir. Sahip oldugu bu essiz ve ozgun konumunun yani sira kulturel, tarihi ve dogal degerleri ile ulkemizin batiya acilan penceresi olma niteligi de goz onunde bulundurularak pilot bolge yapilmasi ya da ozel bir yasal statuye kavusturulmasi icin calisilacaktir.



3.2. FARKLI BIR BELEDIYE MODELI

Yukarida belirtilen duzenleme ile yeni ve daha islevsel bir model olusturularak farkli bir yapilanmaya gidilecek ve boylece butun Adalar'a esit ve dengeli hizmet sunulacaktir.


[Sözlerine şöyle devam etti eski bürokrat yeni Başkanımız: 
"Nisan 2011'e kadar daha fazla çalışarak Belediye Başkan yardımcılığı görevini de ben yapacağım.'']


3.3. HER ADANIN SAHIP OLDUGU KIMLIGE SAYGI

Her adanin kimligi, kulturel, dogal ve tarihi degerlerine kosut ve ona ekonomik katkilar saglayacak sekilde korunarak gelistirilmesine ozen gosterilecektir.



3.4. BOS OLAN ADALAR'IN DEGERLENDIRILMESI

Adalar Ilcesi, besinde yerlesim bulunan, birbirlerine yakin konumda, toplam dokuz adadan olusan bir adalar grubudur. Uzerinde yerlesim yeri bulunmayan, ancak hepsinin kendine has ozellikleri olan ve ikisi buyuk (Yassiada ve Sivriada'nin yuzolcumleri 183.000 m2'dir) olan adalar da degerlendirilecektir.


3.5. KORUMA VE IMAR UYGULAMALARI


3.5.1. Adalar'i Koruma Plani

Adalar'in oncelikle dogru bir koruma planina ihtiyaci vardir. Su anda Buyuksehir Belediyesi'nde onayda bekleyen 1/1000'lik koruma plani, "kulturel miras korumaciligi ve tarihi alan yonetimi bilimsel ilkeleri mevzuati" cercevesinde katilimci bir yonetimle revize edilecek ve hizla sonuclandirilacaktir.


2008 yili icinde Buyuksehir Imar Daire Baskanligi tarafindan hazirliklarina baslanan 1/5000'lik planin gunumuz ihtiyaclarina gore revizyonu calismasina acilen mudahale edilecek, bilimsel ve korumaci ilkelerden taviz vermeyen katilimci bir revizyonla Adalar'da talana son verilecektir.



3.5.2. Ongorunum Projeleri

Adalilar, Heybeliada ongorunum projesinin, Buyuksehir Belediyesi tarafindan Adalar'i tanimayan bir ekibe aceleyle yaptirilip uygulattirilmasinin olumsuz sonuclarini yasamistir. Su anda yine ayni ekip tarafindan diger Adalar'in ongorunum projeleri hazirlanmaktadir; bu duruma hizla mudahale edilecek ve projeler, meslek odalari ve sivil kuruluslar ile Adalilar'in katkilari da goz onunde bulundurularak yeniden hazirlanacaktir.



3.5.3. Deprem Onlem Paketleri

Adalar muhtemel bir buyuk depremden etkilenecek yerlesim alanlarinin basinda geliyor. Buna karsi en kisa surede onlem almak icin oncelikle tum Adalar'daki her ev, uzman kuruluslar, universiteler ve deprem uzmanlariyla isbirligi yapilarak depreme dayaniklilik testinden gecirilerek mevcut durum saptanacak. Testler sonucunda depreme yeterince dayanikli olmadigi ortaya cikacak tum binalar, basta kamuya ait saglik ve egitim kurumlari olmak uzere, depreme karsi guclendirilecek, yeni yapilar ise Adalar'in mimari dokusundan taviz verilmeden kesinlikle deprem yonetmeligine uygun olarak yapilacaktir.


Ayrica Adalar'da deprem gozlemevi kurularak, Adalilar konuyla ilgili zamaninda bilgilendirilecek.



3.5.4. Sivil Mimari Envanteri

Adalar, sivil mimari ornekleriyle de oldukca cekicidir. Bu eserlerin en kisa surede envanteri cikarilacak, Adalar'da iz birakmis unlulerin yasadiklari basta olmak uzere en onemlileri plaketlerle belgelenecek, haritalara islenerek kulturel-turistik deger olarak ziyaretcilere ve ilgililere tanitilacaktir.



3.5.5. Cemaatler ve Cemaat Vakiflariyla Ortak calismalar

Cemaatler ve cemaat vakiflari, Adalar'in onemli kulturel dinamiklerinden biridir. Bu nedenle, bunlarin sorunlarinin isbirligi icerisinde cozumlenmesi, ozellikle cesitli nedenlerle kullanilmayan tarihi, kulturel ve dinsel yapilardan olusan miraslara sahip cikilmak suretiyle, Adalar'in egitim, kultur ve turizm hayatina yeniden kazandirilmasi icin ortak projeler gelistirilerek calismalar yapilacaktir.



3.5.6. Hazineye Ait Bos Arsalar Ile Kiyi Seridindeki Yerler

Adalar'da hazineye ait cok sayida bos arsa bulunmakta olup bunlar korunamadigi gibi, islevsiz olarak beklemektedir. Bunlar da tespit edilerek hizmet icin gerekli olanlarinin Belediye'ye devri saglanacak ve kamu yararina degerlendirilecektir. Kiyilardaki isgaller de belirli bir takvim icerisinde tamamen ortadan kaldirilacak ve yasaya uygun bir sekilde halkin kiyilardan yararlanmasi saglanacaktir.



3.5.7. Hazineye ve Sahislara Ait Eski Yapilar

Tam olarak sayisi bilinmemekle birlikte, tum Adalar'da yuzlerle ifade edilebilecek sayida, hazine mulkiyetinde veya kayyum idaresindeki eski yapilardan olusan tasinmazlarin envanteri cikarilarak, hazine yonetimiyle isbirligi yapilip bunlarin bir kisminin Belediye'ye devrinin yapilmasi suretiyle korunarak degerlendirilmesi saglanacaktir.

Onemli bir sayida olan ve cogunlugu ahsap karakterdeki tescilli binalardan olusan ozel sahislara ait bircok yapi cesitli nedenlerle yikilmaya yuz tutmus, yangin riski altinda ve tehlike arzeder durumdadir. Varolan yasalardan ve destekleyici fonlardan yararlanmak, proje ve kaynak destegi verilmek suretiyle bu yapilar restore edilerek korumaya alinacaktir.



3.5.8. Gecekondular

Tum Adalar'da bulunan, cogunlugu kacak ve goruntu kirliligi olusturan gecekondularin envanteri cikarilarak, belirlenecek bir takvim icerisinde en kisa surede duzeltilecektir.



3.6. ULASIM


3.6.1. Adalar'a Anakaradan Ulasim ve Adalar Arasi Ulasim

Ilk kez 1846 yilinda, tarifeli vapur seferlerinin baslamasiyla Istanbul ile Adalar arasinda toplu ulasim baslatilmis olmakla birlikte, bugun Adalar'in en buyuk sorunlarinin basinda ulasim gelmektedir. Butun girisimlere, her yil yapilan toplantilara ragmen, Buyuksehir Belediyesi ve onun bir kurulusu olan IDO, Adalar'da yaz-kis yasayanlarin beklentilerini karsilayacak sekilde tarifeler duzenlememektedir. Ayrica Istanbul ve Adalar'in simgesi olan vapurlarin kaldirilmaya calisilmasi da tepki almaktadir. Bunun icin bir an once etkin caba gosterilmesi sarttir.

Adalar'in en onemli sorunlarinin basinda gelen bu konuya cozum uretmek acisindan, oncelikle Sehir Hatlari vapurlari, deniz otobusleri ve ozel yolcu motorlari ile yuk motorlari tarifelerinin Adalilar'in katilimiyla beklentileri karsilayacak sekilde duzenlenmesi saglanacaktir.

Ayrica deniz otobuslerinin, 12 ay boyunca calistirilmasi da saglanacaktir.

Adalar'daki iskelelerden yalnizca Buyukada vapur iskelesi, Adalar'a uygun bir yapi olup, tescilli eski eserdir. Diger Adalar'daki iskeleler, Adalar'in kimligine uygun olmayan bir gorunumde olup, bunlarin da Adalar'in mimari dokusuna uygun olmasi icin projeler yaptirilip uygulamaya gecirilmesi saglanacaktir.

IDO ve ozel yolcu motorlari isleten kooperatifle yapilacak anlasmalar cercevesinde, Adalar arasinda gun boyu ring seferi yapacak yolcu tekneleri devreye sokulacaktir. Bu durum Adalar arasindaki gidis gelisleri ve sosyal iliskileri gelistirecek, Buyukada disinda diger Adalar'in da yerli-yabanci ziyaretcilerden daha fazla pay almasini saglayacak, ogrenci, kamu personeli ve Adali esnaf basta olmak uzere tum Adalilar'in haksiz-yuksek ulasim bedeli odemelerine son verilecektir.



3.6.2. Adalar'in Ic Ulasimi ve Tasimacilik (Faytonlar - Yuk Arabalari)

Bilindigi uzere Ada ici genel ulasim, dunyanin hicbir yerinde ornegi olmayan sekilde faytonlarla saglanmaktadir. Adalar, ozel motorlu tasitlarin dunyada yasak oldugu ender yerlesim alanlarindan biridir. Adalar'i cok ozel ve saglikli yapan bu durumun, ilgisizlik, plansizlik ve denetimsizlik sonucu Adalar'in olumsuz imaj edinmesine de neden oldugu gorulmektedir. Bunun sonucu olarak son zamanlarda Adalar'da faytonlarin ve at arabalarinin kaldirilmasi kamuoyunda tartisilmaktadir. Oysa Adalar, yalnizca bu ozelligini bile turistik ve kulturel acidan degerlendirip, uluslararasi kuruluslardan onemli destekler alabilir. Bunu saglamak icin oncelikle fayton ve atli yuk arabalarinin yeni bir anlayisla ele alinmasi ve gelistirilerek, yaptigi olumsuzluklarin en aza indirilip gelistirilmesi saglanacaktir. Bu olumsuzlugu gidermek icin faytonlar, fayton park ve durak yerleri ve faytoncu esnafi oncelikle Adalar'a yakisan ve ozlenen bir duzeye getirilecektir.

Bu amacla;
· Adalar'in baslica ulasim tasiti olan faytonlarin, Adalar icin vazgecilmez bir arac oldugu bilinci ve kararliligiyla hareket edilerek, yasatilmasi ve gelistirilmesi gorev edinilecektir.
· Kis mevsimi icin soguktan etkilenmeyecek ozelliklere sahip, uygun sayida kapali fayton yaptirilacaktir.
· Sponsorluk yontemiyle tum faytonlarin yenilenmesi saglanacak ve ahirlar bolgesinde modern fayton yapim atolyesi kurularak bu sektorun gelistirilmesi saglanacaktir.
· Fayton parkinin ve faytonlarin atlarindan kaynaklanan yol guzergahlarindaki koku ve atiklarin onlenmesi ve Adalar'in faytonlardan kaynaklanan kirliliginin giderilmesi icin yeni faytonlar ve uygun fayton alanlari tasarlanip gerceklestirilecektir. At ahirlari da atlar icin saglikli bir duruma getirilecektir.
· Orman Idaresi'yle isbirligi yapilarak atlarin dolasabilecekleri mera alani belirlenip koruma altina alinarak hizmete sunulacaktir.
· Faytoncularin, insan onuruna yakisir, modern, konforlu ve uygun mekanlarda barinmalari saglanacaktir. Giyimleriyle, davranislariyla saygi gormeleri ve boylece kazanclarinin artmasi icin egitim almalari planlanacaktir.
· Ozellikle kis mevsiminde faytoncu esnafina atlarin beslenmeleri icin yem destegi yapilacaktir.
· Ahirlarin yonetimi ISPARK'tan devralinarak, Faytoncu Odasi'yla birlikte yurutulecektir.


3.6.3. Motorlu Tasitlar

Adalar'da, son yillarda kamu kuruluslarina ait olanlarin yani sira, basta kamyonlar olmak uzere ozel motorlu tasitlarin sayisinda surekli olarak artis oldugu gorulmektedir. Bu durum, Adalilar arasinda buyuk tepki dogurmaktadir. Bazi cevreler tarafindan faytonlarin kaldirilip Adalar'in motorlu tasitlara acilmasi yonunde propagandalar yapildigina dahi tanik olunmaktadir. 

Ayrica, akulu tasitlarin ve akulu motosikletlerin de hizla cogaldigi bir gercektir. 


Bu olumsuz gelismenin etkisiyle aydinlar ve cevreciler basta olmak uzere bircok duyarli insan Adalar'i terk etmeye baslamislardir. Bunun ve diger etkenlerin sonucu Adalar'in nufusu her gecen gun azalmaktadir. Bu tehlikeli gidise son verilecektir.


Adalar'da ancak zorunlu bazi kamu hizmetleri icin (ambulans, itfaiye, polis, zabita gibi) motorlu tasitlara sinirli sayida izin verilecektir. Belediye'ye ait cikarma gemisiyle Adalar'a getirilebilen motorlu tasitlarin yalnizca zorunlu gereksinmeler ve hizmetler disinda Adalar'a girmesi ve ancak hizmetin gerektirdigi zorunlu durumlar disinda calistirilmalari etkin bir denetim yapilarak kesinlikle onlenecektir.


3.6.4. Bisikletler

Adalar'in ic ulasiminda kullanilan tasitlarin en yaygin olani bisikletlerdir. Ancak bu konuda da Adalar'da ciddi bir denetimsizlik gorulmektedir. Plaka verilen bisiklet sayisinin Adalar'daki toplam sayinin yarisi kadar oldugu tahmin edilmekte, bunun yani sira, hemen her isyerinde kiralik bisiklet uygulamasi ve bisiklet park alanlarinin duzensiz ve yetersiz olmasi nedeniyle sorunlar yasanmaktadir. Bu basibozukluk da duzeltilecektir.



3.7. ALTYAPI

Gectigimiz yillarda Buyuksehir Belediyesi, altyapi yatirimlari icin Adalar'a onemli miktarda kaynak ayirmistir. Butun altyapi yeniden kurulmus olmakla birlikte, altyapi yatirimlarinin yapim surecinde denetim yetersizligi nedeniyle, eskisinden daha sorunlu duruma getirildigi kamuoyunda yaygin olarak bilinmektedir. Bu konu da ilgili kuruluslarla isbirligi icerisinde incelenerek kamuoyuna bilgi verilecek ve bozukluklar giderilecektir.


3.7.1. Icme Suyu

Adalar'in tamaminin icme suyu, 1996 yilindan itibaren, ISKI tarafindan denizaltina yerlestirilmis borularla Anadolu yakasindan gelmektedir. Adalar'in ic sebekesi de yenilenmis olup, baglanti zayifliklarinin disinda bu konuda onemli bir sorun bulunmamaktadir.


3.7.2. Kanalizasyon

Adalar'in tamaminda kanalizasyon ve atik su tahliyesi altyapisi da yine ISKI tarafindan tamamlanmis olup, atik sular denizin dip akintilarinin oldugu derinliklere verilmekte ise de, yaz mevsiminde ve Adalar'in nufusunun artmasi sonrasi bu konuda sorunlar yasanmaktadir. Bu nedenle gerekli biyolojik aritma tesislerinin kurulmasi ve sularin aritilarak desarj edilmesi, aritilan sularin bir bolumunun de sulama gibi ihtiyaclarin karsilanmasinda kullanilmasina calisilacaktir.



3.7.3. Elektrik

AYEDAS tarafindan yurutulen Adalar'in elektrik altyapisi, yine Anadolu yakasindan denizaltina dosenmis olan kablolarla Adalar'a iletilmektedir. Ozellikle sokak aydinlatmalarinin yetersizligi ve bircok yerde elektrik iletiminin havai hatlarla yapiliyor olmasi, sIk arizalara ve goruntu kirliligine neden olmaktadir. Bu sorunun giderilmesi icin gerekli calismalar yapilacaktir.



3.7.4. Dogalgaz

IGDAS tarafindan Adalar'a, 2007 yilinda Anadolu yakasindan denizalti borulariyla dogalgaz getirilmis olmakla birlikte, ozellikle Adalar'in ic sebekesinin yapiminda denetimin zayif olmasi nedeniyle sorunlar olacagi Adalilar tarafindan ifade edilmektedir. Dogalgazin daha cazip kullaniminin saglanmasi [?] ile Adalar'da kis nufusunda goreceli olarak artis olabilecegi degerlendirilmektedir.



3.8. KULTUR, TURIZM, CEVRE VE ORMAN

Adalar'da yatirimlar, kultur, turizm, egitim ve saglik alanlarinda toplanacaktir. Cesitli devlet kurumlarinin, Hazine'nin ve ozel kisilerin elindeki bos binalarin, bu tur yatirimlar icin tahsisi, bu alanlara yatirimi ozendirebilmek icin bir secenek olarak degerlendirilecektir. (Heybeliada Sanatoryumu, Yeditepe Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesi binasi, Buyukada Lido binasi vb.)



3.8.1. Kultur-Kongre Merkezleri

Adalar'da kulturel etkinlikleri canlandiracak, toplantilari ve butik kongreleri Adalar'a kazandiracak kultur-kongre merkezleri bu kapsamda degerlendirilecektir. Adalar'da ozellikle Hazine'ye ait ve kullanilmayan tarihi yapilar ile bazi kuruluslara ait uygun yapilar bu amacla degerlendirilecektir. Bu yondeki calismalar, Adalar'in en buyuk ekonomik zayifligi olan kis turizminin gerceklesmesini de saglayacaktir.



3.8.2. Turizm

Adalar, gecmiste bircok otel ve pansiyona sahip yerlesim yerleriydi. Bugun ise yalnizca birkac adet otel ve pansiyon vardir. Oysa Adalar, aralarinda aile isletmelerinin, ev pansiyonlarinin da bulundugu kucuk oteller icin ideal bir bolgedir. Hazirlanacak projeler ve saglanacak fonlarla tarihi ahsap kosklerin ve binalarin temiz yatak ve kaliteli hizmetle Ada'ya ozgu mutfak temelinde kucuk, temiz ve guzel otellere donusmesi Adalar'a cok buyuk deger, Adali genclere ise onemli bir istihdam olanagi yaratacaktir.

Bu cercevede;
· Adalar'da otellerin ve pansiyonlarin cogalmasi icin oneriler gelistirilecek, projeler yaptirilacak ve bunlarin gerceklestirilmesi icin her turlu kolaylik gosterilecektir. Adalar'in kucuk butik oteller bolgesi olmasi icin ozel bir program hazirlattirilarak, basta Adali aileler olmak uzere turizm yatirimcilarina firsatlar yaratilacaktir.
· Adalar'in kusaklar boyunca tasinan zengin ve cok kulturlu mutfagi turizm acisindan bir avantaja donusturulecek, deniz urunlerinden mezelere genis bir yelpazede tat arayanlar icin Adalar ilk akla gelen adres haline getirilecek ve isletmelere tanitim ve egitim destegi saglanacaktir.
· Belediye bunyesinde bir turizm birimi olusturularak, turizm fuarlarina katilinacak ve bazi kongrelerin veya sempozyumlarin Adalar'da yapilmasi icin mekanlar yaratilacaktir.
· Butun Adalar'da yuruyus ve bisiklet parkurlari gelistirilecek, haritalar ve kitapciklarla tanitimi saglanacaktir.
· Adalar'in tanitimi amaciyla ozgun hediyelik esya tasarlatilip uretilecek ve Adalar ekonomisine bu yolla da katki saglanacaktir.
· Her ada girisine ve uygun yerlerine, o adanin tarihini anlatan, gezilecek yerleri belirten aciklama ve haritalarin oldugu panolar yaptirilip konulacaktir.
· Aya Yorgi kilisesinin bulundugu tepenin cok daha etkin bir 'cazibe merkezi' olmasi amaciyla bu alanin yeniden duzenlenmesi icin proje yaptirilip uygulanacaktir.
· Turizmle ilgili tum girisimlerde adanin kulturel, tarihi ve dogal dokusu ile cografi guzelliklerinin bozulmamasi ve zarar gormemesi icin gereken ozen gosterilecektir.


3.8.3. Festivaller

Ilki 2001 yilinda yapilan "Uluslararasi Adalar Festivali" sonraki yillarda surdurulememistir. Adalar'a hem kulturel hem de ekonomik olarak buyuk canlilik saglayacak bir uluslararasi festivallle butun yila yayilacak ve Adalar'in cok kulturlu yapisina vurgu yapilarak eski canliligini yeniden kazandiracak tematik festivaller ve senlikler yapilarak dini ritueller bu acidan degerlendirilecek, ozellikle cemaatler ve sivil toplum kuruluslariyla isbirligi icinde bu etkinliklerin sureklilikleri saglanacaktir. AB proje fonlari bu acidan mutlaka degerlendirilecektir.



3.8.4. Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti ve Adalar

2010 yilinda Istanbul Avrupa Kultur Baskenti olacak ve yil boyu etkinliklerle Avrupa'nin odagina yerlesecektir. Bu dogrultuda cok sayida belediye ve kurulus hazirliklarina hiz vermistir. Adalar, Avrupa'nin Kultur Baskenti olacak Istanbu[l]'un en onemli degerlerinden biridir. 2010, Adalar icin vakit gecirmeksizin bir firsata donusturulecektir. Sivil toplum kuruluslariyla isbirligi icinde projeler hazirlanacaktir. 2010 yili boyunca duzenlenecek senlikler ve festivallere Adalar'daki mekanlarin ev sahipligi yapmasi icin hazirlanacak projelerden muze-kultur merkezi gibi kalici projelere kadar cok sayida proje hazirlanacaktir.

YERSEN!

İSTANBUL
AVRUPA KÜLTÜR (MANTARI) BAŞKENTİ


3.8.5. Kardes Kentler

Adalar'in iki kardes kenti vardir: Nacka / Stockholm (Isvec) ve Paleo Faliro / Atina (Yunanistan). Ama ne yazik ki Adalar Belediyesi, gecen yillar icerisinde bu olanaklari degerlendirememistir. Bu kardes kent iliskilerini yeniden canlandirmanin yani sira, bircok projeyi gerceklestirmek ve onlara dis kaynak ve destek saglamak amaciyla baska ulkelerdeki kentlerle de yeni kardes kent iliskileri kurulacaktir. Cunku kurulacak her kardes kent iliskisi, Adalar'a kulturel ve ekonomik katki saglayacaktir.



3.8.6. El Sanatlari Merkezi

Adalar'daki kadinlarin hemen hicbir geliri yoktur. Onlarin el emeklerini degerlendirmek uzere tasarlanan ve bugune kadar uygulanmaya calisilan, "Sanatcilar Sokagi", "Uluslararasi El Sanatlari Merkezi" gibi projeler desteklenecektir.


3.8.7. Ada Mutfagi

Adalar'in unutulan kultur miraslarindan biri de "Adalar Mutfagi"dir. Zengin deniz urunleriyle ve Rum-Ermeni mutfaginin ornekleriyle sarmalanmis Adalar mutfaginin arastirilmasi, gelistirilmesi, egitimin bir parcasi haline getirilmesi (Yeme-Icme Sanati Meslek Okulu, vb.) ve senliklerle desteklenmesi (paskalya, hidrellez, apokries, balik senlikleri, vb.), hem bu ozgun mutfagin yasatilmasini saglayacak hem de Adalar'in cekim gucunu artirarak ekonomisini guclendirmede onemli rol oynayacaktir.



3.8.8. Adalar Kent Muzesi

Adalar zengin bir kulturel mirasin uzerinde oturdugu halde, bunu sergileme konusunda basarili olunamadigi aciktir. Adalar, onemli bir eksiklik olarak degerlendirilen bu durumdan kurtarilacaktir. Belediye'nin, Kultur ve Turizm Bakanligi, Il Ozel Idaresi ve cesitli ic ve dis resmi ve sivil kuruluslarla gelistirecegi isbirligiyle saglanacak kaynaklarla, muze yatirimlarina girisilecek ve bunun ilk uygulamasi da "Adalar Kent Muzesi" olacaktir.


3.8.9. Muze-Evler

Adalar, Bizans, Osmanli ve Turkiye Cumhuriyeti tarihinde iz birakmis cok sayida unluye ev sahipligi yapmistir. Ne yazik ki bu kisilerin yasamis olduklari evlerin bir bolumu satin almalar yoluyla el degistirmekte ve tum karakteristigini yitirme tehlikesiyle karsi karsiya bulunmaktadir. Bir bolumu ise muze-ev olarak kullanilan bu mekanlarin hizla ele alinmasi gereklidir. Mulk sahipleriyle ve mirascilarla isbirligi icinde yapilacak kucuk capli yatirimlar, Adalar'a buyuk deger katacaktir.

Adalar Vakfi girisimiyle acilan ve halen isletilen Huseyin Rahmi Gurpinar Muze-Evi, Inonu Vakfi ve Adalar Vakfi isbirligiyle ziyarete acik tutulmaya calisilan Ismet Inonu Muze-Evi, Darussafaka Vakfi tarafindan yonetilen Sait Faik Muze-Evi sergileme ve isletme acisindan desteklenecektir. Mirascilarinca kullanilan Resat Nuri Guntekin Evi'nin de, devlet ve belediye destegiyle mirascilari tarafindan bir muze-ev olarak degerlendirilecektir. Bu ve benzeri uygulamalarla Istanbul Adalari, muzeler kenti yapilarak mimari, tarih ve kulturun hayatin icine dahil edildigi ulkenin onemli kultur ve turizm merkezlerinden biri haline getirilecektir.


3.8.10. Cekek Yerleri ve Marinalar

Her yani denizle cevrili olan Adalar'da yeterli duzeyde yat ve tekne baglama yerleri bulunmamaktadir. Buyukada balikci barinagi genisletilecek ve kucuk bir marinaya donusturulecektir. Diger Adalar'da da kucuk marinalar ve gunubirlik yat baglama yerleri icin girisimde bulunulacaktir. Boylelikle denizcilik ve yatcilik tesvik edilecek, hem yaz ve hem de diger mevsimlerde baglanan yat-tekne sayisi artacak, bundan ada esnafi da buyuk yarar saglayacaktir.


3.8.11. Cevre

Adalar'in degerlerinden biri cevredir. Adalar'a hizmet etmek isteyenlerin oncelikle cevrenin korunmasi ve yasatilmasi icin ozel caba gostermesi gerekmektedir. Bu anlayistan hareketle, cevreci aydinlarimizdan bazilarinin Adalar'da yasadigi da goz onunde bulundurularak, bu kesimle isbirligi ve guc birligi icerisinde Adalar'in cevre degerlerine sahip cikilacaktir.


3.8.12. Ormanlar

Adalar'in en onemli zenginliklerinden biri de baska Adalar'da pek rastlanmayan turden orman ve cesitli bitki varligina sahip olmasidir. Orman Idaresi'nin denetiminde olan ormanlarimizin korunmasi ve gelistirilmesi icin Orman Teskilati, mesleki kuruluslar, ilgili yuksek ogretim kurumlari, ulusal ve uluslararasi boyutta bu alanda faaliyet yuruten sivil kuruluslarla isbirligi ve koordinasyon icerisinde gereken calismalar yapilacaktir. Bugune kadar pek basarili olmadigi gorulen uygulamalarin yerine, bilimsel yontemler konuldugunda, butun Adalar "Kizil Adalar" olarak degil "Yesil Adalar" olarak anilacaktir. Bu meyanda, basta ilgili kamu kuruluslari, Orman Fakultesi, ilgili mesleki kuruluslar, vakiflar ve dernekler gibi sivil kuruluslarla isbirligi yapilarak yeni agaclandirma alanlari yaratilacak, yaslanan ve kuruyan agaclarin yerine Adalar iklimine uygun yeni agaclar dikilecektir. Ayrica, yaz aylarinda Adalar'daki ormanlar uzerinde olumsuz baski yapan insan yogunlugu icin de onlemler alinacak, bu konudaki calismalar, bahcelerin agaclandirilmasi icin ev sahiplerine ornek olacaktir.


3.8.13. Yollardaki Agaclarin Bakimsizligi ve Yenilenmesi

Adalar'in buyuk bolumunun orman olmasinin yani sira, konutlarin cogunlugu da bahceli yerlesimlerdir. Bunun yani sira, yol boylarindaki degisik agaclar ve cicekler de Adalar'in dogal ve kentsel guzelligine katki yapmaktadir. Ancak ne yazik ki, yol boylarindaki bu agaclarin yillar icerisinde bazilarinin kurumus oldugu, bazilarinin da yanlis budama ve bakimsizlik gibi nedenlerle sagliksiz gorunumde oldugu bir gercektir. Ilgili kamu kuruluslari ve sivil orgutlerle, yol boylarindaki agac varliginin, hazirlanacak projelerle, yenilenmesi saglanacaktir.



3.9. EGITIM, SAGLIK, GENCLIK ve SPOR


3.9.1. Egitim-Ogretim

Adalar'daki orgun ve yaygin egitim faaliyetleri Kaymakamliga bagli olarak Adalar Ilce Milli Egitim Mudurlugu yonetim ve denetiminde yurutulmektedir.

Adalar'in onemli sorunlarindan biri olarak kamuoyunun gundeminde ilkogretim ve ortaogretim de bulunmaktadir. Ilkogretim okullari her adada olmakla birlikte, ogrenci azligi nedeniyle, Buyukada ve Heybeliada'nin disindaki adalarda (Burgazada ve Kinaliada) ilkogretim okullarinda egitim-ogretim yeterli duzeyde degildir.

Ortaogretim olarak yalnizca Heybeliada'da cok programli bir lise (Huseyin Rahmi Gurpinar Lisesi) ve Deniz Kuvvetleri Komutanligi'na ait Deniz Lisesi bulunmaktadir.

Ogretmenlerin lojman acisindan gereksinmeleri kismen giderilmis olmakla birlikte, bir kismi karsidan gelmektedir.

Ozellikle ortaogretim amaciyla onemli sayida ogrenci Anadolu yakasindaki okullara her gun gidip gelmektedir. Bunun yani sira bircok aile de Adalar'daki ilkogretim ve ortaogretimin yetersizligi dusuncesiyle, yalnizca cocuklarinin daha iyi ogrenim gormeleri amaciyla, kis ve bahar mevsimlerinde Istanbul'da ikamet etmektedirler.

Adalar'daki ilkogretim ve ortaogretim okullarinin kalitelerinin artirilmasi, bircok ailenin Adalar'da surekli kalmasini saglayacaktir.

Buyukada'da bulunan Halk Egitim Merkezi, bazi yetersizlikleri olmakla birlikte, Adalilar'a egitim verme cabasi icerisindedir. Ancak halk egitim faaliyetlerinin ailelere ekonomik getiri saglayabilecek bir duzeye getirilebilmesi icin belediye ve sivil toplum kuruluslarinin destek ve katkilarina ihtiyac vardir.

2000 yilina kadar Buyukada'da bulunan ve Adalar'in ekonomik, sosyal ve kulturel yasamina cok onemli katli saglamakta olan Yeditepe Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesi, ne yazik ki Kayisdagi'ndaki universite yerleskesine tasinmistir. Oysa Adalar, konumu ve sahip oldugu ozellikler acisindan Guzel Sanatlar Lisesi, Guzel Sanatlar Fakultesi, Turizm Otelcilik Meslek Yuksek Okulu, Yeme-Icme Sanati, Balikcilik ve Su Urunleri, Yat Kaptanligi, Ahsap Yapi Sanati ve Restorasyon Yuksek okullari, Edebiyat ve Felsefe Enstitusu gibi egitim ogretim birimlerinin faaliyetine elverisli bir yerdir. Bu nedenle cesitli vakif ve devlet universiteleriyle isbirligi icinde, Adalar'da onlara bagli fakulte ve yuksek okullarin acilmasi ozendirilecektir. Boylelikle Adalar'daki ekonomik ve kulturel hayat, yaz aylarinin disinda da canlandirilmis olacaktir.



3.9.2. Saglik

Adalar'in en onemli sorunlarindan biri saglik alaninda yasanmaktadir. Bu sorun, Adalar'in gelismesine ve Adalar'da konutlari bulunan bircok kisinin ve ailenin burada surekli ikamet ederek ilcenin sosyal, kulturel, ekonomik sorunlarinin cozumune katkida bulunmasina da engel olmaktadir.

Bu nedenle, Adalar'da yasayan insanlarin saglik hizmetlerinden en ust duzeyde ve gunun 24 saati yararlanabilmesi icin mevcut durumun iyilestirilmesinin yani sira, tam donanimli kara ve deniz ambulanslariyla desteklenmesi ve iyi bir koordinasyonla yeni bir yapilanmaya gidilmesi saglanacaktir.

Bu sorun, gerekirse kamu kurumlari disindaki bazi universite hastaneleri veya ozel hastaneler ve sigorta kuruluslariyla hazirlanacak protokoller ve isbirligi cercevesinde cozumlenecektir.


Buyukada Devlet Hastanesi

Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi'ne baglanan Buyukada Devlet Hastanesi, hem ekipman hem de hekim ve yardimci saglik personeli acisindan yetersizdir. Hayati vakalarda mudahaleyi ve yasama baglamayi saglayacak yogun bakim unitesi ile tam tesekkullu ambulans sistemi, Adalar gibi ulasim sorunu yasanan bir ilcede cok acil bir ihtiyactir. Devlet, Belediye ve cesitli kuruluslardan saglanacak kaynaklarla Adalar bu eksiklikten hizla kurtarilacak ve Adalilar'in da katkilariyla surdurulebilir bir saglik ve ilkyardim sistemi olusturulacaktir.


Heybeliada Sanatoryumu

Kuruldugu 1925 yilindan 2005 yilina kadar Istanbullular'in yani sira bolgeden gelen hastalara da yillarca basariyla hizmet vermis olan 660 yatakli Heybeliada Sanatoryumu, 2000-2001 yillarinda Ilac Sanayicileri Dernegi'nin onemli maddi destegi ile yenilenmisse de, 01 Ekim 2005 tarihinde Sureyya Pasa Egitim ve Arastirma Hastanesi'ne tasinarak kapatilmistir. Hastane binalari bos ve atil durmaktadir. Bu binalarin rehabilitasyon merkezi, huzurevi vb. gibi daha elverisli saglik ve bakim merkezi haline getirilmesi icin gerekli caba harcanacaktir. Bu tur yatirimlar, ihtiyac sahiplerine saglik ve bakim hizmetlerinin saglanmasinin yani sira, Adalar'a ziyaretci sayisini da artirarak ekonomik hayati canlandiracaktir.


Burgazada Saglik Evi

Burgazada'da saglik hizmetleri, saglik evinde bulunan hekimler ve yardimci saglik personeliyle yalnizca mesai gun ve saatlerinde kismen sunulabilmektedir. Bu konuda da gerekli calismalar yapilarak, ada tipi bir yerde nufus gibi kriterler goz onune alinmadan 24 saat hizmet verebilecek bir duruma getirilmesi ve kara ve deniz ambulansiyla bu sorunun cozume kavusturulmasi saglanacaktir.


Kinaliada Saglik Evi

Kinaliada'daki saglik hizmetleri de, Burgazada'daki gibi yine saglik evinde bulunan hekim ve yardimci saglik personeliyle yalnizca mesai gun ve saatlerinde kismen sunulabilmektedir. Bu konuda da gerekli calismalar yapilarak, uygulanacak yontemle sorunun cozume kavusturulmasi saglanacaktir.


3.9.3 Engellilere Yonelik Hizmetler

Nufusumuzun yuzde 12,29'unu olusturan engellilerin Adalarimiz'in guzelliklerinden faydalanmasi ve Adalarimiz'da yasayan engellilerimizin de normal insanlar gibi yasayabilmesi ve dolasabilmeleri icin gerekli fiziki altyapinin olusturulmasi ve ulasim sorunlarinin giderilmesi icin projeler gelistirilip uygulanacaktir.


3.9.4. Genclik ve Spor

Lefter, Kasapoglu ve Ugur gibi unlu sporcularin yetistigi Adalar'da, futbol gibi populer sporlari yapacak yeterli saha bulunmamaktadir. Adalar'in dordunde de spor kulupleri bulunmakla birlikte sporcular antrenmanlarini dahi Istanbul'da yapmaktadirlar. Bunun sonucunda gecmiste sporcu gencligin merkezi olan Adalar, artik ilgisizlik ve sorumsuzluk nedeniyle adeta sorunlu bir genclige sahip duruma dusurulmustur. Bu olumsuz durumu duzeltmek icin oncelikle mevcut sahalarin altyapisi duzeltilerek futbol kulupleri desteklenecektir. Diger yandan, spor kulupleri icin uygun arsalar ve yapilar tahsis edilerek tesisler yapilacaktir. Bunun yani sira doga sporlari, kosu, bisiklet gibi sporlar da yarismalar duzenlenerek desteklenecektir.

Adalar'in spor ve diger etkinliklerin yapilabilecegi bir kapali salona sahip olmamasi buyuk bir eksikliktir. Bu nedenle, Buyukada'da uygun mekanda kapali salon yapilmasina calisilacaktir.

Adalar, ozellikle su sporlari acisindan Istanbul'un ve ulkemizin onemli bir merkezi durumundadir. Baska hicbir bolgede ve yerlesimde olmayan ve her adada bulunan su sporlari kulupleri, sahip olduklari olimpik standarttaki havuzlariyla buradaki uyelerine sosyal, kulturel ve sportif hizmet vermesinin yani sira, Adali cocuklarin ve genclerin de su sporlarini ogrendigi kuruluslardir. Gecmiste basariyla yurutulen koordinasyon ve isbirligiyle basta yuzme olmak uzere sutopu, kurek ve diger su sporlarinda da cok buyuk basarilari olan kuluplerimiz, 10 yil oncesine kadar Adalar'a buyuk dinamizm kazandirmis, cok sayida milli sporcu yetismesine kaynaklik etmis ise de son yillarda giderek zayiflamis ve gerekli yenileme yatirimlarini yapamamistir. Mevcut durumunun en onemli nedeni, kuluplerimize yerel yonetimce sahip cikilmayip, gerekli koordinasyonun kulupler arasinda saglanmamasidir.

Su sporlari kuluplerinin tesisleri, sadece yaz donemi ihtiyaclari dikkate alinarak duzenlendigi icin kendi imkanlariyla surdurulebilirlik ve yenileme imkanlari kendi olanaklariyla zayiftir. Kucuk konaklama uniteleri, kisin da acik tutulabilecek kapali havuzlari ve sosyal uniteleriyle bu kulupler, hem genclere hem de yaz-kis Adalilar'a kaliteli bir yasam olanagi sunabilecektir. Bu tesislerin, yapilacak marina yatirimlariyla iliskilendirilmesi, Adalar'in ekonomik canlanmalarini da beraberinde getirecektir. Bu yaklasimdan hareketle, su sporlarini gelistirecek; yelken, yuzme vb. yarismalari duzenlettirecek ve Ada Regattasi'ni gerceklestirecek bir yerel yonetim olusturulacaktir.

Ayrica Adalar, atli spor ve binicilik alaninda da atilim yapabilecek olanaklari tasimaktadir ve bu ve benzeri sporlar da degerlendirilecektir.


3.10. ADALAR EKONOMISI, ISSIZLIK, ISTIHDAM


3.10.1. Ekonominin Canlandirilmasi

Adalar ekonomisi, sayfiye kullaniminin ve agirlikla gunubirlik turizm hareketlerinin belirledigi ticaret ve hizmet sektorlerinin uzerinde sekillenmistir. Her iki aktivite de agirlikla yaz doneminde yogunlastigi icin bu sektorlerdeki istihdam da donemsellik arz etmekte, bu durum Adali genclerin, geleceklerini Adalar disinda aramasina neden olmaktadir. Adali calisanlar arasinda issizlik oraniyla ilgili bir arastirma olmamakla birlikte, bu oranin Turkiye ve Istanbul ortalamasinin uzerinde oldugu soylenebilir. Adalar'in goc vermesinde bu carpikligin da etkisi bulunmaktadir.

Belediye'nin Adalar'daki kamu kurumlari ve sivil toplum kuruluslariyla isbirligi icinde el atmasi gereken onemli konulardan biri de budur. Adalar ekonomisinin bir plan dahilinde egitim, saglik, kultur ve turizm alaninda gelismesi ve bu alanlardaki yatirimcilara cazip imkanlar saglanmasi, istihdam sorununa koklu cozumler uretecek, Adalar'in yerlesik nufusunun artmasini da beraberinde getirecektir.


3.10.2. Adali Genclerin Issizlik Sorununa Cozum


3.10.3. Istihdam Yaratacak Projeler


3.11. DIGER KONULAR


3.11.1. Kamu Hizmetlerindeki Koordinasyonsuzluk

Basta Belediye ve diger kamu kuruluslari arasinda olmak uzere, esnaf ve sivil toplum kuruluslariyla olan iliskilerde ve iletisimde de ciddi boyutta kopukluk ve koordinasyon eksikligi bulunmaktadir. Adalar'in ozel konumu nedeniyle her turlu hizmetin yurttaslara etkin ve dogru sekilde sunulabilmesi acisindan, baska yerlerde olamayacak duzeyde ve surekli bir koordinasyonun tum kesimler arasinda kurulmasi yasamsal onemdedir. Bu Belediye yonetiminin oncelikli gorevi olup Adalar'da surekli ve etkin bir koordinasyon saglanacaktir.



3.11.2. Carsilar ve Pazaryerleri

Adalar'daki carsilar gezildiginde, kendinizi bir ucuncu dunya ulkesi kasabasinda sanirsiniz. Kuralsizlik, basibosluk ve kirlilik, azalacagina her gecen gun daha da artmaktadir. Carsilarin bir an once disipline edilmesi ve guzellestirilmesi, Adalar'in tarihi, kulturel ve turistik imaji acisindan sarttir. Bu cercevede, Adalar'daki carsilar ve carsilardaki isyerleri icin, ilgili meslek kuruluslari ve hatta uluslararasi kuruluslarla da isbirligi yapilarak ortak projeler hazirlanip uygulama alanina konmak suretiyle, carsilarin yer aldigi cadde ve sokaklar ile buradaki isyerlerinin Adalar'in tarihi, kulturel ve sanatsal ozelliklerine ve degerine uygun sekilde restorasyonunun yaptirilmasi saglanacaktir.

Butun Adalar'in cok onemli bir sorunu da pazaryerleridir. Belediye yonetimi, maalesef bu konuda da celiskili kararlar almak suretiyle, hem halki, hem de pazarcilari perisan etmistir. Konu mahkemeye bile intikal ettirilmis ve Belediye her seferinde haksiz bulunmustur. Hem pazar yerleri, hem pazarcilar, hem de nakliye acisindan yeni duzenlemeler yapilacaktir.


[Büyükada bostanına asfalt döküp pazar yeri yapmak gibi mi? Motorlu araçların yasak olduğu Adalar'da pazar yerinden evlere minibüs seferleri düzenlemek gibi mi?]


3.11.3. Cadde ve Sokaklarin Kirliligi ve Ilkel Gorunumleri

Belediyenin en onemli hizmetlerinden birisi olan temizlik hizmetleri, Adalar'in genelinde oldugu gibi, ozellikle carsi bolgelerinde de cok yetersiz ve plansiz bir sekilde yapilmaya calisilmaktadir. Bu olumsuz durum iyi bir planlamayla duzeltilecektir.

Basta carsilar bolgesinde olmak uzere, hemen her yerdeki cadde ve sokaklarda cagdas bir kent gorunumuyle bagdasmayan molozlar, atiklar Istanbul'un ve ulkemizin batiya acilan penceresi diye nitelendirdigimiz Adalar'in goruntusunu olumsuz etkilediginden mutlaka giderilecektir.

3.11.4. Yol ve Kaldirimlarin Durumu

Adalar'da, bircok yerel altyapi hizmetinde oldugu gibi, yollarin ve kaldirimlarin gorunumu uzuntu vericidir. Adali esnafin cogunlukla yaz mevsiminde, kisa surede yogun is yaptigi bir gercektir. Bu durumun yarattigi bircok sorun ve olumsuzluklardan onemlilerinden biri de hemen her yerde gorulen kaldirim ve yol isgalleridir. Onemli bir kismi lokanta, manav, bakkal, bufe gibi satis yerleri tarafindan yapilan bu yol ve kaldirim isgalleri, Adalar'da insanlarin bazen yollarinin kapanmasina kadar abartilmaktadir. Adalar'daki guvenlik ve ulasim acisindan da sorun olusturan bu ilkel goruntulerden esitlik ve adalet kurallari icerisinde esnafin katkilariyla Adalar kurtarilacaktir.



3.11.5. Belediye Personelinin Yetersizligi

Adalar Belediyesi, Istanbul'un en eski belediyelerinden birisi olmakla birlikte, bircok konuda yetersizlikler icerisindedir. En onemli yetersizlik ise, hem sayi olarak, hem de yeterlilik olarak, personel alanindadir. Bugun Adalar Belediyesi kadrolarinda mevcut olan 79 memur, 48 daimi isci, 20 civarinda da gecici isciyle yerel hizmetlerin yurutulebilmesi olanak disidir.

Bu personelin onemli bir kismi Istanbul'da ikamet etmekte olup, ulasim nedeniyle personelin mesai konusundaki aksakliklari, hizmete de yansimaktadir. Adalar'in sahip olduklari olanaklar ve guzelliklerin yani sira, mevcut sorunlari olarak algilanan durumlarin da etkisiyle Adalar'da nitelikli ve uzman personel calismak istememektedir. Bu durum, Belediye hizmetlerinde personelden kaynaklanan verimsizlikleri ve yetersizlikleri meydana getirmektedir.

Yerel hizmetleri verimli ve etkin duruma getirerek halka sunabilmek icin, Adalar'in farkli olan ozellikleri de goz onunde bulundurularak, nitelikli personel sayisinin artirilmasi saglanacak, personelin etkinligi, verimliligi ve sayginligi, yapilacak surekli egitimlerle en ust duzeye cikarilacaktir.


3.11.6. Parklarin ve Yesil Alanlarin Bakimsizligi

Tum Adalar'da, basta Belediye'ye ait parklar olmak uzere diger yesil alanlar bakimsiz, ilgisiz ve bir kismi da isgal altindadir. Bunlarin ciddi, etkin bir calisma, surekli koordinasyon ve isbirligi icerisinde duzeltilmesi ve her zaman guzel bir halde bulunmasi saglanacaktir.

[Karakol'un yanındaki yeşil alan daraltılıp yol genişletidi, göstermelik konulan 'bahanesi' bisiklet parkları da çok geçmeden kaldırıldı derken pek yakında bu yolun başına konulan beton saksı da kaldırılıp trafik canavarının hizmetine sunulacağı aşikar!]

3.11.7. Seyyar Saticilar ve Tanitimcilar

Adalar'in sorunlarindan biri olarak nitelendirilen baska bir durum da, ozellikle turistlere yonelik olarak, lokanta, plaj gibi bazi isyerlerinin elemanlarla turistlere isyerlerine ait brosur dagitmalari, sozlu ve fiili olarak isyerlerine insanlari davet ederek rahatsiz etmeleridir. Cagdas bir goruntuye yakismayan bu uygulamaya tum Adalar'da cozum getirilecektir.

Diger yandan Adalar, ozel konumu nedeniyle seyyar saticilik yapilmasina uygun olmayan bir yerdir. Bu nedenle hicbir sekilde seyyar saticilara goz yumulmayacaktir.


3.11.8. Hayvanlara Sahip Cikilmasi

Adalar'in sahip oldugu degerlerden biri de hayvan varligidir. Eskiden beri Adalar, kedisi, kopegi, ati, martisi, esegi, kargasi bol bir yerdir. Ancak bu hayvanlar basibos dolasmakta, caddelerde yatmaktadir. Basta atlar ve sigir cinsi hayvanlar olmak uzere kedi ve kopeklerin ozellikle kis mevsiminde Adalar'in her yerinde gorulmesi hem cesitli sorunlara yol acabilir, hem de hayvan haklarina uygun olmayan bir durumdur. Sokak hayvanlari icin yapilan basit barinaklar ilkel durumdadir ve ihtiyaci karsilamaktan uzaktir. Sivil kuruluslar, sponsorlar ve gonulluler isbirligiyle bu sorun kolaylikla cozumlenecektir.

Basta atlar olmak uzere buyukbas hayvanlarin basibos olarak Adalar'da dolasmasi onlenecek, fayton atlari icin kosup yemlenebilecekleri ozel bir mera yaratilacak, kedi ve kopek gibi hayvanlarin, kis mevsiminde ac kalmamalari icin gonullulerle ve sivil kuruluslarla da isbirligi yapilacaktir. Ulkemizde at sayisinin en cok oldugu Adalar'da, bu cercevede, atli sporlarin ozendirilmesi, atli polis ve zabita olusturulmasi icin de gerekli calismalar yapilmasi saglanacaktir.


3.11.9. Su Urunleri ve Balikcilik

Adalar, denizin ortasinda olmasina ragmen, su urunleri acisindan eksiklikleri bulunmaktadir. Bunun bir sonucu olarak Adalar'da su urunleriyle ilgilenen ve gecimini buradan saglayan kisilerin sayisi yok denecek kadar azalmistir. Bu durumu duzeltebilmek ve Adalar'i su urunleri acisindan eski gorkemli durumuna getirebilmek icin oncelikle her adada bulunan balikci barinaklarinin yeniden projelendirilerek ve uygun soguk hava depolari kurdurularak desteklenmesi, ada balikciligini ve ticaretini gelistirecektir.


3.11.10. Su Alti Degerleri ve Sporlari

Ozel konumu acisindan Adalar, su alti degerlerine sahip olup, ayni zamanda su alti sporlarinin gelistirilmesi icin de elverisli durumdadir. Ada kiyilari dalma sporlari ve yerli balik cesitleri acisindan son derece zenginken, bir yandan kirlilik, ote yandan kuralsiz ve kontrolsuz balik avciligi nedeniyle tuketilmistir. Baliklarin yumurtalarini biraktigi kayaliklar ve deniz meralari her turlu kirleticiden, ag kalintilarindan arindirilarak, dogal yasamin yeniden canlanmasi icin gerekli ortam yaratilacaktir. Olta avciligi disinda her turlu avlanma, ozellikle trolle ve mekanik girgirlarla yapilan avlanma yasaklanacaktir. Spor amacli dalma, su sporlari kulupleriyle isbirligi icinde gelistirilecektir.



3.11.11. Denizden Yararlanmanin Yetersizligi, Kiyilarin Sahipsizligi ve Bakimsizligi

Adalar'in tamamina, yaz ve bahar mevsimlerinde ozellikle havanin guzel oldugu tatil gunlerinde on binlerce gunubirlik yerli ve yabanci ziyaretci gelmektedir. Sakin bir gezinti yapmaktan piknik yapmaya, bisiklet basta olmak uzere yuruyus ve yuzme gibi sporlari yapmaya, yeme-icme ve eglence gibi cok yonlu ve cok farkli amacla Adalar'a gelen ziyaretcilerin sayilari, bazi gunler yuz bini cok asmaktadir.

Cogunlugu orman alani olan Adalar'in, bu yogunlukta bir ziyaretci kitlesini agirlamasi ve bunlarin yapabilecegi tahribati giderebilmesi mumkun degildir. Orman Idaresi'nin ve Belediye'nin kisitli personel sayisi ve butce imkanlariyla bu baskinin neden oldugu yikimin onarilabilmesi cok zordur.

Bu nedenle, gunubirlik ziyaretciler icin yeni piknik alanlarina ve denize girilebilecek yeni yerlere gereksinme vardir. Oysa kiyilarin onemli bir bolumu bazi kisiler tarafindan izinsiz olarak isgal edilerek yuksek ucretlerle ziyaretcilerin hizmetine sunulmakta, boylece haksiz kazanc da elde edilmektedir.

Bu olumsuzluklari gidermek icin Orman Idaresi ile gorusulerek, denetimli yeni piknik ve plaj alanlari olusturulacak, yangin riskine karsi, bu alanlarin ve yuruyus guzergahlarinin disindaki alanlara insanlarin girmesi onlenecektir. Merkeze uzak plajlara denizden ulasim desteklenecektir.

Halka acik kiyi ve plajlarin altyapi eksikleri tamamlanacak, Adalilari rahatsiz eden kuralsizliklara, tacizlere izin verilmeyecektir.


3.11.12. Deniz Tasitlarinin (Yolcu ve Yuk Motorlarinin) Durumu

Ozellikle yaz mevsiminde, Adalilar'in ve turistlerin en cok yakindiklari konulardan birisi de Adalar'daki gurultu kirliligidir. Adalar'da yasayan ve Adalar'i ziyarete gelenlerin buyuk kismi, Adalar'in sakinligi, huzurlu ve gurultu kirliliginin olmamasi nedeniyle Adalar'da zaman gecirmektedirler. Oysa, basta ozel yolcu motorlarinin muzik yayinlari, surat teknelerinin tehlike arzedecek sekilde ve buyuk gurultu yayarak Adalar'in kiyilarinda seyretmesi ve yolculara yonelik cigirtkanlik, insanlari rahatsiz etmektedir. Bu konuda Belediye tarafindan gerekli kararlar alinarak uygulama alanina konmalidir.

[2009-2010 yaz ayları boyunca gece saatlerinde dahi ada sahillerinde son sürat seyreden sürat teknelerinin iç paralayan gürültüsü Adalılar'ı adeta canlarından bezdirmiştir! ]


IV. ADALAR'IN OZEL SORUNLARI ve COZUMLER

4.1. BUYUKADA

4.1.1. Belediye Binasi

Buyukada'nin ve Adalar'in en onemli sorunlarindan biri Belediye binasidir. 1995'te Iller Bankasi projesiyle yapilmis olan Belediye binasi, betonarme bir yapi olup, gerek konumu, gerekse Adalar'in mimari yapisina uygun olmayan olumsuz ve islevsiz goruntusuyle adeta bir cirkinlik abidesi olarak varligini surdurmektedir.

Adalar'in kulturel, tarihi ve dogal guzelliklerini korumasi gereken bir belediyenin boylesi bir yapida hizmet vermesi dusunulemez. Bu nedenle oncelikle ve ivedilikle bu binanin, mimarlar odasi ve bazi sivil kuruluslarla isbirligi yapilarak, hazirlanacak bir proje cercevesinde uygun bir gorunume ve islevsellige kavusturulmasi gerekmektedir.



4.1.2. Yetimhane

Avrupa'nin en buyuk, dunyanin da sayili buyuk ahsap yapilarindan biri olan Buyukada yetimhanesi, 1974 yilindan sonra kapatilmis ve adeta kaderine terkedilmistir. Bu tarihi yapi gunumuzde ileri derecede harabe durumuna gelmis olup, hazineye ait olmakla birlikte, Fener Rum Patrikhanesi tarafindan Avrupa Insan Haklari Mahkemesine yapilan basvuru sonrasi bu kuruma ait olduguna karar verilmistir. Gerek bu tarihi ve kulturel mirasin korunarak degerlendirilmesi, gerekse Buyukada'daki yangin riskine karsi korunmasi icin, ilgili kuruluslarla ortak bir cozum yontemi belirlenerek yasatilmasi ve Adalar'in kultur ve turizm yasamina kazandirilmasi saglanacaktir.


4.1.3. Yucetepe (Aya Yorgi)

Tum Adalar'in da en yuksek yeri olan Yucetepe (Aya Yorgi), 23 Nisan ve 24 Eylul'de on binlerce ziyaretcinin ugradigi tarihi bir kucuk kilise ve gazinonun bulundugu essiz manzaraya sahip bir konumdadir. Ancak bu mekan yeterince degerlendirilememektedir. Buranin daha islevsel duruma getirilmesi icin proje hazirlanarak uygulamaya gecirilecektir.

[Bu amaçla Aya Yorgi'ye dolmuş seferlerimiz devam etmektedir! Sadece Felsefecilere değil her kim isterse sucuk-şarap seferleri de düzenlenmekte! Hizmette sınır tanınmamaktadır!]


4.1.4. Belediye Depolari (Aya Nikola)

Buyukada'nin en guzel koyu olan Aya Nikola bolgesi, halen Belediye'nin hurdaliklarinin ve depolarinin oldugu igreti yapilarla dolu bir cirkinlik abidesi gorunumundedir. Buranin kara tarafinda ise, ilkel ahir ve baraka tipi gecekondu yapilardan olusan, cop yiginlarinin yer aldigi cirkin goruntuler ve kokularin yayildigi bir durum sozkonusudur. Mevcut haliyle adayi ziyaret eden herkesi rahatsiz eden bu bolge, Buyukada'nin kultur ve turizm amacli yatirim projelerine en uygun bolgesidir. Konuma uygun bir duzenleme icin gerekli calismalar yapilacaktir.



4.1.5. Yeditepe Universitesi Binasi

1985 yilinda Adali bir hemsehrimiz tarafindan yaptirilan ve ISTEK Vakfi'na bagislanarak lise olarak hizmet veren Tepekoy mevkiindeki yapi, lise kapatildiktan sonra genisletilerek, 1996-2000 yillari arasinda Yeditepe Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesi olarak hizmet vermistir. Fakulte'nin universite yerleskesine tasinmasindan sonra bosaltilan binalar, o zamandan bugune kadar atil vaziyette birakilmistir. Oysa 1000 ogrenci kapasitesi olan bu yapilarin cok farkli amaclarla degerlendirilmesi, Buyukada'nin kulturel ve ekonomik yasamina onemli katkilar saglayabilecektir. Universite yonetimiyle gorusulerek buranin mutlaka kullanilmasi saglanacaktir.

[Binaya taşınan HRGL'nin, kalorifer tesisatı çalışmıyordu! Belediye ne yaptı?]

4.1.6. Buyukada Deniz Kulubu'nun Motel ve Sosyal Tesis Insaati

1985 yilinda Buyukada gencleri tarafindan kurulan Buyukada Deniz Kulubu Dernegi, 1000 civarinda uyesi ve onlarin aileleriyle birlikte birkac bin kisiye hizmet veren, ayni zamanda Adali cocuklara karsiliksiz olarak yuzme ve diger su sporlarinin ogretildigi onemli bir kurumdur. [2010/11 kışında mali sorunlar bahane edilerek bahsi geçen koşulla inşaasına izin verilen tesisin havuzu kapatılmıştır!] Ancak 2000'li yillarda yapilan kapali havuzun uzerindeki motel ve cok amacli salonu hala insaat halindedir. Kaynak sorunu nedeniyle tamamlanamamis olan bu tesislerin kisa sure icerisinde tamamlanmasina onculuk edilerek, Adalar'in kulturel ve sportif etkinliklerine katkida bulunmasi saglanacaktir.


4.1.7. Anadolu Kulubu

Buyuk Ataturk zamanindan gunumuze kalan onemli bir sosyal miras olan Anadolu Kulubu'nun Buyukada'daki otel ve tesisleri, yine yilin ancak uc ayi kullanilmakta, diger zamanlarda ise islevsiz olarak durmaktadir. Oysa, Adalar icin oldugu kadar, sIkIsan Istanbul icin de onemli bir sosyal, egitim ve kulturel mekan olarak yil boyunca islev gorebilir. Kulup yoneticileriyle gorusulerek, gerekirse yapilacak bir protokol cercevesinde, bu onemli mirasin da degerlendirilmesi icin gerekli cabalar harcanacaktir.


4.2. HEYBELIADA

Ikinci buyuk ada olan Heybeliada, 240 hektar yuzolcume sahiptir. Yuzolcumunun buyuk bolumu cam ormanlari ve maki ortusuyle kaplidir. Eski adi 'bakIr' anlamina gelen Halki'dir. Cam Limani, Terki Dunya ve Yeldegirmeni gibi oldukca guzel mevkilere de sahiptir. Bircok unlu yazar ve sanatci ile politikaciya, gecmiste oldugu gibi bugun de ev sahipligi yapmaktadir. Huseyin Rahmi Gurpinar, Ahmet Rasim gibi yazarlarimiz ve Ismet Inonu'nun evleri bulunan Heybeliada'nin kendine ozgu kimliginin ve sahip oldugu degerlerinin korunarak, tanitilmasi gereklidir.


4.2.1. Eski Sanatoryum Binalari

Cumhuriyet'in ilk yillarinda, 1925'te, Heybeliada'nin ikliminin gogus hastaliklarinin tedavisi icin uygun olmasi nedeniyle bir sanatoryum yapilmis olup, bolgesel olcekte yillarca hizmet vermistir. Ancak, 2000-2001 yillarinda buyuk bir onarim yaptirilarak 660 yatakli egitim ve arastirma hastanesi olarak hizmet vermekteyken, 1 Ekim 2005 yilinda kapatilarak Sureyya Pasa Egitim ve Arastirma Hastanesi'ne tasinmistir. Binalari halen bos olan bu onemli saglik kurumunun atil vaziyetten kurtarilarak, (saglik turizmi kurulusu, rehabilitasyon merkezi, huzurevi vb. gibi) degerlendirilmesi icin gerekli girisimler yapilacaktir.


4.2.2. Deniz Lisesi

Ulkemizin onemli egitim kurumlarindan biri olan Deniz Lisesi, askeri bir lise olup, 1851 yilindan beri Heybeliada'da faaliyetini surdurmektedir. Ilk kez 1773 yilinda, Kaptan-i Derya Cezayirli Gazi Hasan Pasa tarafindan Kasimpasa Tersanesi bunyesinde kurulan Muhendishane-i Bahri-i Humayun'un devami olan bu egitim kurumu, 1985 yilina kadar Deniz Harp Okulu'yla birlikte faaliyetini surdurmus, o tarihten sonra da Deniz Harp Okulu, Tuzla'daki yeni tesislerine tasinmistir. Bu onemli ogretim kurumumuzun Adalar'la iliskisini daha da artirarak, birikim ve imkanlarindan Adalar'in yararlanmasi saglanacaktir.


4.2.3. Cam Limani

Heybeliada'nin turizm acisindan en onemli yerlerinden biri, essiz Cam Limani koyudur. Ancak ilgisizlik, sahipsizlik ve bakimsizlik nedeniyle kirlenmekte ve guzelligi her gecen gun bozulmaktadir. Belediye'ye buraya sahip cikilmasi ve degerlendirilmesi yonunde cok onemli gorev dusmektedir.



4.2.4. Degirmenburnu Orman Piknik Alani

Heybeliada'nin sahip oldugu onemli bir guzellik ve turizm mekani olan Orman Isletmesi'ne ait mesire yeri, ozel isletmecilere kiralanmak suretiyle halkin hizmetine sunulmaktadir. Bu alanda, kucuk koylarin bulunmasi, yazin yogunlasan ziyaretcilerin denizden yararlanmalari icin de olanaklar sunmakla birlikte, hem piknik alaninin yeterli duzenlemeye sahip olmamasi, hem de deniz kiyilarindaki duzensiz olusumlar, halkin saglikli ve guvenli olarak buradan yararlanmasina engel olmaktadir. Oysa burasi, degirmeniyle ve mesire yeriyle, Adalar'daki en cekici mekanlardan biri kilinabilir.


4.2.5. Huseyin Rahmi Gurpinar Muze-Evi

Unlu yazarimiz Huseyin Rahmi Gurpinar'in 1912 yilindan 1944 yilinda olumune kadar yasadigi evi, daha sonra mirascilari tarafindan Istanbul Il Ozel Idaresi'ne satilmis ve bu idare tarafindan Kultur ve Turizm Bakanligi'na tahsis edilmistir. Uzun sure adeta kendi haline terkedilmis ve yagmaya birakilmis olan bu esere, Adalar Kaymakamligi ile Adalar Vakfi sahip cikarak, restorasyonunun yapilmasini, yazarimiza ait olan kitaplar ile ozel esyanin da kalanlarinin onarilarak korunmasini ve halkin ziyaretine acilmasini saglamistir. Ancak gunumuzde bu onemli eserin yeterince degerlendirilmedigi bir gercektir. Bu konuda Belediye'nin onculuk ederek, Kaymakamlik ve Vakif'la birlikte, bu mekanin ulusal olcekte oldugu gibi, evrensel olcekte de tanitilmasi ve degerlendirilmesi saglanacaktir.


4.2.6. Ismet Inonu Muze-Evi

Cumhuriyetimizin kurucusu Buyuk Onder Ataturk'un en yakin dava arkadasi, Basbakan ve II. Cumhurbaskani, ayni zamanda Lozan Antlasmasi'nin mimari da olan Ismet Inonu'nun bir evi de Heybeliada'dadir. Bu cok degerli miras, Inonu Ailesi ile Adalar Vakfi arasinda yapilan bir protokolle, kismen restore edilerek, Vakf'in gozetiminde halkin ziyaretine acik tutulmaya calisilmaktadir. Ancak halkin bu onemli mirastan da yeterli duzeyde yararlanamadigi gorulmektedir. Cumhuriyetimiz acisindan cok buyuk onemi ve degeri olan bu yer de yine Belediye'nin destek ve ilgisiyle, Inonu Ailesi ve Vakif'la birlikte, halkin ve gencligin hizmetine sunulmasi saglanacaktir.


4.2.7. Ozel Rum Lisesi

Heybeliada'nin sahip oldugu degerlerden bir digeri de, kamuoyunda "Ruhban Okulu" olarak bilinen 1844 yilinda yapilmis olan Ozel Rum Lisesi'dir. 1984 yilindan itibaren ogrencisizlik nedeniyle egitim-ogretim yapilmayan bu kurumun kitapligi, cok sayida eski ve ozgun eseri barindirmasi bakimindan buyuk degere sahiptir. Dunya capinda bilinen bu onemli kulturel yapinin yeniden canlandirilmasi, Heybeliada'ya ve Adalar'a buyuk deger ve prestij katacaktir.


4.2.8. Meydan ve Lokantalar

Gecmis donemde Adalar'i tanimayan bir ekip tarafindan yapilan ve Adalilar'dan buyuk elestiri alan Kordonboyu projesi, Adalilar'in ve esnafin katilimiyla yeniden ele alinarak, Ada'nin tarihi kimligine uygun bir gorunume kavusturulup daha islevsel duruma getirilerek iyilestirilecektir.



4.3. BURGAZADA

133 hektar yuzolcumu olan Burgazada, ucuncu buyuk ada olup, diger adalar gibi dogal, kulturel ve tarihi degerlere sahiptir.


4.3.1. Sait Faik Muzesi

Unlu yazarimiz Sait Faik Abasiyanik (1902-1954) ile Burgazada adeta ozdeslesmistir. Her yil Mayis ayi baslarinda Sait Faik'i anma etkinlikleri duzenlenen Ada'da, yazarimizin yasadigi ev, Darussafaka sahipliginde Sait Faik Muzesi olarak islev gormektedir. Bu deger de yeterli duzeyde degerlendirilmemektedir.


4.3.2. Kalpazankaya

Burgazada'nin dogal guzelliklerinin basinda unlu Kalpazankaya bolgesi gelir. Bir gazino bulunan ve gunbatiminin muhtesem manzarasi nedeniyle turistleri kendine ceken bu mekanin da iyilestirilmesi gerekmektedir.



4.4. KINALIADA

Bizans Imparatoru Romanos Diogenes'in, Alpaslan'a Malazgirt'te yenilmesi sonrasi donusunde yukari manastira kapatildigi ve olunceye kadar kaldigi adadir. Ozellikle Ermeni ve Suryani kokenli yurttaslarimizin yasadiklari Kinaliada, unlu yazarlarimizdan Fazil Ahmet Aykac ile Cumhuriyet'in ilk grafikeri unlu Ihap Hulusi'nin yasadigi mekan olup, 130 hektar yuzolcumu, temiz ve guzel deniziyle cekici bir yerdir.


4.4.1. Gunubirlikcilerden Kaynaklanan Sorunlar

Kinaliada, denizinin temizligi ve Istanbul'a en yakin ada olmasi nedeniyle, yaz mevsiminde gunubirlik ziyaretciler icin cok cekici bir yerdir. Ozellikle hafta sonlarinda gelen on binlerce ziyaretci, denize girmek ve piknik yapmak amaciyla, ozel konutlarin onlerini ve bahcelerini isgal etmektedirler. Bu durum, yogun yakinmalara neden olmakta ve Adalilar'i bircok konuda rahatsiz etmektedir. Bu olumsuz durum, adada tuvalet, dus gibi bazi hizmetlerin de sunuldugu, Belediye tarafindan gunubirlikcilerin yararlanacagi genis plaj alanlari meydana getirilerek yapilacak halk plajiyla cozumlenecektir.

Kumsallara ozel kisiler tarafindan konulan ve ada halkina bile ucretli olarak kullandirilan sezlonglar kaldirilacaktir.

Selçuk Aral, 3.8.2010: [...] Yoksa ben sahili kurtardim diyerek sezlongculari atip yerine kendin gecerek, sen de sezlong/semsiyeden ücret almaya, üstelik sahile kapi koyup, iceri-disari gireni kontrol etmeye, bilet kesmeye kalkarsan, sorarim sana (daha evvelkiyle) aranda ne fark kalir? [...]
http://www.kinaliada.net/index.php?news-1073

"Geçen hafta Pazar [25.7.2010] sabahı, Kınalıada sahilinde olup bitenlerin fotoğrafını çekiyorum —Ayedaş’ın bir teknisyeni 100 metre uzaktan ütü kablosuna benzeyen bir kabloyla kulübe vazifesi gören arabaya çekilmiş elektriği kesmek istiyor, belediye zabıtaları mani oluyor— işte bu anda ne olursa oluyor, hiç beklemediğim —boş bulunduğum— bir an, dört belediye zabıtası aynı anda üzerime hücum ederek 'makineye el koydum' diyerek elimden fotoğraf makinemi almak istiyorlar. Vermiyorum, boğuşuyoruz, elimden makineyi alamıyorlar. Herşey herkesin —şahitlerin, yüzlerce insanın— gözü önünde olduğu için devam edemeyip bir tanesi beni sürükleye sürükleye karakola götürüyor. Karakol’da genç sivil polisin çektiğim fotoğraflardan 13 tanesini silmesinden sonra serbest kalıyorum. Oram buram çizilmiş, gömleğim kan içersinde, makinem zedelenmiş, eve geldiğimde, Nitrolingual —acil durumlarda kullanılan kalp ilacı— spreyimi ağzıma püskürtürken 'başlarım ben bu işe' deyip pes ediyorum. Böyle devam edersem Kınalıada sahilinin tamamını bana verseler faydası olmayacak diye düşünürken: Yıllarca gerilerde gezinmeye başlıyorum..." diyor... Kınalıada sakinlerinden Sayın Selçuk Aral.


 4.4.2. Televizyon ve Radyo Antenleri

Kinaliada'nin onemli sorunlarindan bir digeri de, yagmaci belediyecilik anlayisinin carpici bir ornegi olan ve ada sakinlerini tedirgin eden TV vericileridir. 1985'lerden sonra, hazineye, ormana, diger kamu kuruluslarina ve ozel sahislara ait araziler uzerinde Belediye'nin goz yummasiyla kacak olarak yapilmis olan bu antenlerin, yarattigi goruntu kirliliginin yani sira, halkin sagligi acisindan da tehlike icerdigi aciktir. Bu antenlerin ivedilikle buradan kaldirilmasi icin caba gosterilecektir. Buyuk olcude islevini yitiren bu antenlerin Adalar'in disinda baska bir yere tasinmasi icin ivedilikle ve kesinlikle gerekli girisimlerde bulunulacaktir.

Ayrica Kinaliada'nin arkasinda bulunan baz istasyonunun kaldirilmasi icin gerekli girisimler yapilacaktir.

Motorlarin, adaya ziyaretlerin en yogun oldugu cumartesi-pazar gunleri Jandan mevkiine yanasmalari icin gerekli duzenlemeler yapilacak.



4.5. SEDEFADASI

Tamamina yakini yazlik olarak kullanilan konutlarin bulundugu Sedefadasi, halka acik plaji, gazino ve lokanta gibi tesisleri ile 33 hektarlik sirin bir mekandir. Bu adada, sakinlerinin olusturdugu ve gerek adanin guzellestirilmesi, gerekse ulasimi konusunda basarili calismalar yapan dernekle isbirligi kurulup gelistirilerek, buranin da sakinlerinin ozlemi dogrultusunda dogal ve mimari dokusu korunarak iyilestirilmesine destek verilecektir.

ADALAR POSTASI-2494 (2.10.2010): 
sedefadası'nda belediyesi'nden satılık yeşil alan!... imar canavarı duymasın aman!...


4.6. YASSIADA

18.3 hektar yuzolcumlu bu kucuk ada, 1960 sonrasi iktidardan dusurulen DP yoneticilerinin yargilanmalarina sahne olmasiyla taninmaktadir. Hazineye ait ve MSB'na tahsisli olan ada, 1990'li yillarin baslarinda, Istanbul Universitesi Su Urunleri Fakultesi tarafindan ciddi yatirimlar yapilarak kisa bir sure egitim merkezi olarak kullanilmissa da, gunumuzde terkedilmis durumda olup, binalar tamamen yagmalanmistir. Bu issiz adanin da degerlendirilerek belirlenecek amac [?] dogrultusunda hizmet vermesi saglanacaktir.



4.7. SIVRIADA

Yine Yassiada kadar bir yuzolcumu bulunan Sivriada da hazineye ait olup, tekne ve yatlarin barinabilecegi bir kucuk limani bulunmaktadir. Bu adanin da degisik amaclarla [?] degerlendirilmesi gereklidir.


4.8. KASIKADASI

Burgazada yakininda bulunan 5.2 hektar yuzolcumlu bu yesil ada ozel mulk olup, iskele ve bir konut bulunmaktadir. Buranin da, sahipleriyle gorusulerek, Adalar'in turizm yasamina katki saglamasina calisilacaktir.


ADALAR POSTASI-2542 (7.1.2011):
eyvah! eyvah! kaşıkadası'nda neler olacakmış öyle... n'ayır!... n'olamaz!...

http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2011/01/7-2542.html


4.9. TAVSANADASI

Buyukada'nin guney tarafinda, hazineye ait, 5 hektar buyuklukte, ciplak ve meskun olmayan bir adadir. Balikcilik acisindan degerlendirilebilir ve hatta dogal bir akvaryum adasi haline getirilebilir.




V. HEDEFLENEN VE OZLENEN BIR BELEDIYE YONETIMI...


Yillardir yanlis yonetim, yagmacilik, sorumsuzluk ve ilgisizlik sonucu adeta sorunlar yumagi durumuna gelmis ve bugun ilkel bir ucuncu dunya kasabasi gorunumunde olan Adalar'in hak etmedigi bu gorunumden kurtarilmasi, sorunlarinin cozumu ve ozlenen cagdas bir duzeye kavusturulabilmesi icin oncelikle;

· Her konuda ve her projede halkin destegi ve onayi alinmak suretiyle, Adalilar'in gonulden katilimi, isbirligi ve guc birligi saglanarak, projelerin onem ve oncelik sirasina gore gerceklestirilmesini amac edinen,

· Kultur, tarih, doga ve insan sevgisiyle yogrulmus bir anlayisla calisan ve Adalar'da yasayan insanlarda "Adalilik Bilinc"ni olusturmayi kendine gorev edinen,

· Bir kismi yaz-kis Adalar'da yasamakta olan, ulkemizin yetistirdigi degerli sanatcilar, edebiyatcilar, bilim insanlari, diplomatlar, yuksek burokratlar, politikacilar ve isadamlarindan olusan onemli potansiyeli harekete gecirerek, onlarin Adalar'in yerel sorunlariyla ilgilenmeleri ve yerel yonetime katilmalarini saglayan,

· Adalar tarihini, ulkemiz insaninin yani sira, yabancilarin da ogrenmesi icin mekanlar yaratan, sergiler, sempozyumlar, festivaller duzenleyen, tarihi yapilari koruma programlari gelistiren, restorasyanlarin yapilabilmesi icin her turlu organizasyonu kuran, kolayliklar saglayan, kaynak bulan, kaynak yaratan,

· Klasik belediye yonetiminin dar kaliplarini asabilen, daha cagdas, daha demokratik ve katilimci bir yapilanma gerceklestirebilecek,

ADALAR POSTASI-2540 (5.1.2011): 
adalar belediye meclisi arbedesi!...

· Kamu kuruluslari basta olmak uzere, mesleki kuruluslar (mimarlar, sehir plancilari odalari gibi) ve Adalar'in korunmasi ve gelistirilmesine katkida bulunabilecek diger sivil toplum orgutleriyle katilimci ve etkin bir isbirligi saglayarak, Adalar'da uygulanabilecek projelerde katilimi ve ortak calismalari gerceklestirebilecek,


· Butun Adalar'a ve Adalilar'a esit davranacak, her turlu kamu hizmetlerinin ve bu cercevede yerel hizmetlerin de tum Adalar'da esit olarak sunulmasini saglayacak,


· Adalar'in her yanini, ozellikle ongorunum bolgelerini, gecekondu olusumlarindan, cirkinliklerden, yikintilardan ve harabelerden kurtaracak,

· Uluslararasi, ulusal ve yerel olcekte festivaller, senlikler ve benzeri etkinlikleri gerceklestirebilecek,

· Adalar'daki ozelligi ve onemi olan sokaklari, (sofralarin kurulacagi, muzik seslerinin yankilanacagi, aksamlari gunbatimi konserlerinin verilecegi, danslarla insanlarin eglenebilecegi, sergilerin ve degisik etkinliklerin yapilacagi) birer senlik sokagi haline getirtecek,

· Carsilari ve pazarlari cagdas gorunumlere kavusturarak, hem modern bir sehir [!] haline getirecek hem de esnafimizin gelirinin buyuk oranda artirilmasini saglayacak,

[Büyükada'nın eski bostanına asfalt dökülüp pazar yeri yapıldı, çevresindeki ağaçlarsa neredeyse dipten budandı!]

· Adalarimiz'daki her onemli yer ve binanin guzellestirilmesini amac edinerek, boyasiz ev, ciceksiz balkon kalmamasi icin kampanyalar, yarismalar acacak; destekler, sponsorlar bulacak,


· Adalar'in betonlasmasini onleyecek; Adalar mimarisine uygun yapilasmayi destekleyecek; bunun yani sira, birinci derece deprem kusaginda yer alan Adalar'in depreme karsi onlem paketlerini hazirlayacak ve uygulattiracak,

· Kamu calisanlarinin sorunlarini kendi sorunu olarak benimseyecek; onlarin uygar iliskiler icinde, Adalar'a etkin ve gonulden hizmet etmelerini saglayacak,

· Tum projeleri gerceklestirmek icin en onemli konulardan biri de kaynaktir. Ozellikle yurticinden ve yurtdisindan maddi kaynak saglanmasi amaciyla projeler hazirlatacak, basta Avrupa Birligi fonlari olmak uzere cesitli fonlardan ve sponsorluk yontemiyle saglanacak kaynaklarla bircok projeyi gerceklestirebilecek,

· Genc Adali nufus icin gelecek vaat etmeyen Adalar'da istihdama yonelik yatirimlari destekleyecek, uygulanan projelerle, Adalar gencliginin en onemli sorunu olan istihdam sorununa da cozum ureterek, Adali genclerin issiz kalmalari ve calisma amaciyla baska yerlere gitmelerini onlemeye calisacak,


· Yine Ada esnafinin en onemli sorun olarak dile getirdigi, ozellikle kis mevsimindeki gecim sorununu da, gerceklestirilecek projelerle, Adalar'in yaz-kis yasanan ozel ve guzel bir mekana donusturulmesi, ayrica, projelerin uygulanmasi sonrasi artacak olan kaliteli turizm etkinlikleriyle, cok daha fazla kazanc elde etmelerini saglayacak, boylece, Adalar'in kisin da yasanacak yer olmasi icin calisacak, kislik nufusun artmasi icin projeler gelistirtecek,


· Aydinlarin, sanatcilarin, kultur ve bilim adamlarinin Adalar'a yerlesmesi icin ozendirici calismalar yapacak ve programlar uygulattiracak,

· Uluslararasi kultur-sanat merkezi kurup atolye calismalari yaptiracak,

· Adali hanimlarin el emeginin en iyi bicimde degerlendirilmesi icin, el sanatlari merkezleri kuracak,


· Dunyanin onemli ada devletleri ve ada kentleriyle iliskiler gelistirecek,


· Kent Konseyi'ni kesinlikle islevli hale getirtecek, calismalarinin kamuya acik tutulmasini saglayacak, alinan kararlar hakkinda Adalilar'i bilgilendirecek,


· Olusturacagi calisma gruplariyla her alanda en cagdas hizmeti gerceklestirebilecek,

· Tabela kirliligini onleyecek,


· Her Ada'yi cep sinemalarina ve yazlik sinemaya kavusturacak,

· Yeni projeleri kostekleyen degil, destekleyen, gelistiren, gelistirten, Adalar icin yeni seyler dusunenlere kapilari acik tutan ve yurekten destek olan bir anlayisla gorev yapma cabasi icerisinde olan bir Belediye yonetimi amaclanacak ve gerceklestirilecektir.



VII. SONUC

Bugun Prens Adalari'nin, yani Istanbul Adalari'nin en buyuk ihtiyaci, kuralsizliklara ve cirkinliklere son verecek, onu yeniden cagdas, modern ve ozlenen bir yasam merkezi yapacak guclu ve ilkeli bir yerel yonetimdir.

Dogru bir yerel yonetici, dogru bir kadro ve etkin bir calismayla, Adalar'in kisa surede [?] ozlenen duzeye cikarilmasi mumkundur.


· Adalar'i yillardir yagmaci bir zihniyetle yoneten ve halki aldatan, gercekte halktan kopuk yerel yonetim kadrolarindan kurtarmak, Adalar'daki tum hemsehrilerin ozlemi ve beklentisidir. Adalar'i yeniden herkesin ornek alacagi ve yalnizca Turkiye'de degil, ozellikle Avrupa capinda da ornek gosterilecek bir yer yapmak Adalilar'in basarabilecekleri bir durumdur.

Ozetle, Adalarimiz'in hak ettigi ve yillardir buyuk ozlemini duydugu cagdas, uygar yerler olmasi icin her zaman etkin ugras verilmelidir. Yarinki Belediye, belirtilen konularla ilgili projeleri bir bir hayata gecirerek, Adalilar'in utopyasini da gerceklestirmis olacaktir.



_______________________________________________________10



Adalar Belediyesi hoparlöründen duyurulur!...


Adalar Belediyesi, 21.3.2011

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr152.asp

ADALAR BELEDİYESİ 
NEVRUZ BAYRAMINI 
COŞKUYLA KUTLADI


Son derece köklü ve zengin bir geçmişi olan Nevruz Bayramı; baharın gelişini, tabiatın uyanışını simgeliyor. Adalar halkı, “Yeni Gün” olarak da adlandırılan Nevruz Bayramı’nı, ilk kez belediye başkanı, meclis üyeleri ve adalıların katılımı ve desteğiyle kutladı. Heybeliada’da başlayan kutlamalar, Büyükada’da devam etti.

Günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu konuşmasında; “Bayramlar bizleri biraraya getiren, kaynaştıran, coşkulu günlerdir. Nevruz Bayramı da özellikle Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar birçok bölgede kutlanan, baharın gelişini müjdeleyen bir bayramdır. Aynı zamanda Ağaç Dikim Bayramı olarak da kutladığımız bu özel günde; doğayla iç içe ve doğanın bir parçası olduğumuz bilinciyle baharı karşılıyoruz.

Farklı inançlara ve farklı kültürlere ev sahipliği yapan ve farklılıklarıyla zenginleşen Adalarımızda; ortak sevinçleri ve coşkuları da birlikte paylaşıyoruz,” dedi.

* * *

Adalar Belediyesi, 21.3.2011

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr151.asp

ADALAR’DA “ATIK YÖNETİMİ” BULUŞMASI


Marmara Belediyeler Birliği ile Adalar Belediyesi, Adalar’ın atık problemini ortadan kaldırmak için kolları sıvadı. Atık Yönetimi projesi için devam eden çalışma ve toplantılardan sonuncusu Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu’nun da katılımıyla Adalar Belediyesi’nde yapıldı.

Önümüzdeki yaz sezonunda Adalar’ı ziyaret edecek yerli ve yabancı ziyaretçilerin bambaşka bir Adalar görmesi için çalışmalara devam eden Adalar Belediyesi, atık yönetimi projesinde teknik olarak işbirliği yürüttüğü Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetim Merkezi ile Adalar Belediyesi binasında bir araya geldi.

Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Teknik Başkan Yardımcısı Resul Can, Fen İşleri Müdürü Hamit Yıldırım, Belediye Koordinasyon Sorumlusu Yıldırım Gedik, Basın Danışmanı Sevda Turgut, MBB Çevre Yönetim Merkezi Direktörü Aynur Acar ve MBB Çevre Merkezi Çevre Mühendisi A. Cihat Kahraman’ın da katıldığı toplantıda son değerlendirmeler yapılarak, proje kapsamında temin edilen çöp konteynerlarının konumlandırılması ve proje görsel tanıtımı ile ilgili çalışmalarda durum değerlendirmesinde bulunuldu. Başkan Farsakoğlu, bu projenin eğitim ve bilinçlendirme boyutuyla, özel olarak ilgilendiğini ve elden gelenin en iyisinin yapılacağını dile getirirken, projenin tüm paydaşlarıyla birlikte bir toplantı daha yapılması kararı alınarak toplantıya son verildi.

Adalar Belediyesi, Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetim Merkezi ve AKUT’un proje ortaklığı ile Adalarda Atık Yönetim sistemi inşa edilirken paralelinde TURMEPA ile deniz kirliliğini önleme ve deniz canlılarının korunması eğitimlerinin verileceği de açıklandı.