5 Ocak 2011 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2540: adalar belediye meclisi arbedesi...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

20 Şubat 1907 Çarşamba günlü, Büyükada'da Madam Erikli'nin tasarrufunda olup İngiltere tabeasından Henri Piyers'e satacağı hanenin mekteb, kilise ve hastahane ittihaz edilmeyeceğine dair alınacak senede kulüp yapılmayacağı hakkında da bir kayıd ilavesine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:


Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Aralık 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

5 Ocak 2011 Çarşamba
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Hafif yağmurlu
4-8ºC
% 72-83 nem
Yıldız, K 33km/sa
Gündoğuşu 07:28... Günbatışı 16:49...


* * *
Cicely Mary Barker, The Bugle Fairy.

* * *

1- Avni Kurtuldu: "Adalar Belediyesi Ocak 2011 Meclis Toplantısı tarihi olaylara sahne oldu. Utanç, üzüntü, sıkıntı, hakaret, pişmanlık, acizlik ve de isyanın tekmili birden yaşandı..."

2- Engin Damcı: "Değerli Dr.'larımızdan Saygıdeğer Akif POROY, geçen sayılarınızda neşrolunan 'Adalar bezirgânlar yerine kendisine uygun olanlarca yönetilebilseydi...' ifadelerine atfen, bir soru soruyorlar ve bu sorularını a'dan başlayarak e'ye kadar bir dizi ihtimalî cevaplarla adeta ve tabiri caiz ise şaka gibi... 'şakayla karışık' süslemişler. Anlaşılan bunların işaret edilmelerini istiyorlar. El cevap..."

3- Feride Özmat: "Akif (Poroy) Bey'in sınav sorusuna cevap...

4- Mayda Saris: "İstanbullu Rum Ressamlar..."

5- Yüzme Genç Milli Takımı belli oldu... Kınalıada’dan Berk Yomralıoğlu ve Mert Aydın...

6- Buyukada Island Turkey...

)O(


_______________________________________________________1

From: AVNİ KURTULDU
Subject: Meclis arbedesi
Date: January 4, 2011 12:33:13 AM GMT+02:00
To: adalarpostasi@gmail.com


BELEDİYE MECLİS ARBEDESİ

Adalar Belediyesi Ocak 2011 Meclis Toplantısı tarihi olaylara sahne oldu. Utanç, üzüntü, sıkıntı, hakaret, pişmanlık, acizlik ve de isyanın tekmili birden yaşandı.

İlk şok, Meclis Salonu kapısı önünde kapının açılmasını bekleyen halkın, kapının açılmasıyla gördüğü manzarayla yaşandı. Numaralı biletleri önceden ele geçiren bazı 'NUMARACILAR' salonu önceden doldurmuştu. Kapının önünde bir saate yakın bekleşen saf vatandaşlar da ayakta kalırken, numaracıların nereden geçip de salondaki numaralı yerlere önceden gelip oturduğunu çözmeye çalıştı. Kürsünün arkasında bulunan ve Belediye Başkanı'nın odasına açılan küçük bir kapının kullanıldığını görünce ne kadar saf olursa olsun şıp diye çözüverdi vatandaş işi. Pratik zekâsıyla saf vatandaş hemen oracıkta kapının adını koyuverdi: ' UTANÇ KAPISI '!

Yenikapı, Kumkapı, (Nesrin) Topkapı derken bir de utanç kapımız oldu. Neyse asıl o kapıdan geçenler utansın!

Yazılı bir önergeyle açıldı tarihi Meclis Toplantısı. Yasal mevzuat gereği Adalar Kent Konseyi için Belediye binasında oda tahsisi ve bütçeden ödenek ayrılmasını talep eden yazılı önerge Belediye Başkanı tarafından ''Meclis bu konuda karar alamaz, bu durum sadece Başkan'ın yetkisindedir,'' gerekçesiyle reddedildi! Başkan'ın bu şekilde davranmasında Kent Konseyi seçimlerinde aday olup seçilememesinin bir etkisi yoktur zira Başkan The Taraf gazetesindeki röportajında da belirttiği üzere Kent Konseyi seçimlerinde aday olmamıştır!

Günün en önemli olaylarından biri de Belediye Başkan yardımcısı A. Ercan Akpolat'ın, Başkan tarafından yine A. Ercan Akpolat'ın sözlü ricasıyla görevden alındığını belirten yazıyı yazıp yürürlüğe koymuş olmasıydı. Ancak işin ilginç tarafı A. Ercan Akpolat'ın yaptığı sözlü açıklamayla Başkan'dan böyle bir sözlü ricada bulunmadığını beyan etmesiydi. Başkan da bunun üzerine görevden almanın gerçek sebebini söylemek zorunda kaldı: "Bizim beklentilerimiz yüksek, yardımcım bu büyük beklentilere cevap veremiyor ve bürokrasiden gelmediği için bürokratik yapıyı bilmiyor." Sözlerine şöyle devam etti eski bürokrat yeni Başkanımız: "Nisan 2011'e kadar daha fazla çalışarak Belediye Başkan yardımcılığı görevini de ben yapacağım.''

Bakalım Nisan 2011'e kadar hangi CHP'li Belediye Meclis üyemiz bu yüksek beklentilere uygun olduğunu ve bürokratik yapıyı iyi bildiğini ispatlayıp atamasını yaptırtabilecek.

Bu arada bu olayla ilgisi yok ama A. Ercan Akpolat'ın istifasıyla boşalan Divan kâtipliğine uygun bir CHP'li üye de bulunamadığından, CHP'li üyelerin oylarıyla AKP'li Meclis üyesi, Divan kâtipliğine seçildi. Bu olayla ilgisi yok diye başladık cümleye gerçi ya galiba biraz ilinti kurabiliriz. Kâtip üyeliği bile yapmaya muktedir bir CHP'li Meclis üyesi bulamazken, Nisan ayına kadar bakalım hangi CHP'li Meclis üyemiz 'yüksek beklentiler'e ve 'bürokratik yapı'ya uygunluğunu ispatlayacak. Büyük bir ihtimalle bizleri 1 Nisan şakası bekliyor Belediye Başkanlığı yardımcılığı ataması konusunda.

Bakalım A. Ercan Akpolat'ın hangi vefakâr arkadaşı ölmeden mirasına konacak?
Ya da bir bakmışsınız CHP'nin dışında bir arkadaş yine CHP'li arkadaşların katkılarıyla başkan yardımcılığına atanıverir.
Bu durum bizlere zaten yabancı değil. Diğer kardeş (!) partililerin istilasına uğramış değil mi CHP ve CHP'li (!) Belediyemiz?

Gelelim günün en önemli gündem maddesine. Hafriyat ihalesi!
Ayanikola 'Kot Taşlama' pardon 'Kot Yükseltme' işinde kullanılan Lido hafriyatı için ihale Meclisten mi geçmeli yoksa Bağımsız Belediye Meclis üyesi Bülent Mısırlıoğlu'nun belirttiği gibi bu ihale Başkan'ın yetkisinde ve Meclis'le bir ilgisi yok mudur? Yoksa Belediye başkanı, Kooperatif'e karşı bir tavır içinde mi? ''Belediye tavır almaz,'' diyen Başkan, büyük bir hiddetle söz almadan konuştuğunu iddia ettiği Bülent Mısırlıoğlu'na kaçıncı defadır olduğunu hatırlayamadığımız 'tavrı'nı tekrarlamış ve Belediye başkanı, Mısırlıoğlu'na dolayısıyla ona oy vermiş kişilere tavır aldığını göstermiş oldu.


İşte tam o sırada halkın protestoları başlamış ve vatandaş verdiği oyların ve emeğin hesabını sorma adına taaruza geçerek pet su şişesi atışlarına başlarken büyük bir itiş kakış oluşmuş ancak olayların buraya varacağını önceden tahmin eden bazı kişilerin davetiyle orada bulunan polislerin sayesinde olay büyümeden yatıştırılmıştır.

Bütün bu olaylar olurken, Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belliyken CHP Adalar İlçe Yönetimi nerede?

Cem Yılmaz vari bir cevap verelim. Bilmem nerde?

AVNİ KURTULDU


_______________________________________________________2

From: ENGİN DAMCI
Date: January 4, 2011 10:34:31 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

ADALAR POSTASI'nın 2539. sayısında,
ADALAR POSTASI-2539/1 (4.1.2011)
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2011/01/4-2539.html
Değerli Dr.'larımızdan Saygıdeğer Akif POROY, geçen sayılarınızda
ADALAR POSTASI-2538/1 (3.1.2011)
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2011/01/3-2538.html
neşrolunan "Adalar bezirgânlar yerine kendisine uygun olanlarca yönetilebilseydi..." ifadelerine atfen, bir soru soruyorlar ve bu sorularını a'dan başlayarak e'ye kadar bir dizi ihtimalî cevaplarla adeta ve tabiri caiz ise şaka gibi... "şakayla karışık" süslemişler. Anlaşılan bunların işaret edilmelerini istiyorlar. El cevap:

Gerçeği kimler bilebilir? Bilemem amma; fakirin fikri de zikri de bervech-i zir maruzdur efendim.

* * *

ŞAKA GİBİ!..


Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Aralık 2010.

1) Çarşıdan, evime her çıkışımda pılânlı olarak ihtiyacım neyse onu küçük partiler halinde taşırım. Hele limon, ekmek, tuz vb. şeyler mutlaka fazlasıyla ve her zaman kontrol altında olmak suretiyle  bulundururum. Ekmeğin fazlasını hayvanatla paylaşırım…

2) Yürümeye mecalim yoksa; bulunduğum adanın efendi arabacılarını tanırım. Onların cep telefonlarını alıp ihtiyacım olduğunda çağırırım. Adalara günü birlik taşınan motör makulesinin 'turizm' ve 'o biçim dizi filmler'in tesiriyle adalara gelenlerin yarattığı fayton kuyruklarından etkilenmemeye çalışırım…

3) Adaların gün geçtikçe azalan nüfusunun sebeblerini, "nelerdir?" diyerek, araştırın ve asıl nüfusa dönük hizmetler üretin. Karşıdan motörlerin getirdiği yığınların bîçare seyircisi olmayın derim…

4) O biçim (yani kendini yeterli ve yetenekli sayan) yöneticilere; yanlış tutumlarla, yanlış yatırımlarla adalara fuzuli kalabalıkları taşıyacak politikalarınızdan vazgeçin; adalar sayfiye yeridir, turizm adı altında dengeleri bozmayın derim… Vapurlarınıza sahip çıkın, kaçak motor iskeleleri yaptırmayın; meydanlara kaçak kulübeler kondurmayın, adaların meydanlarını kirletmeyin derim… Muvazaa yaratan mimari purojeleri yetkili kurullara işin sahibi gibi sunarak oralarda rantın ve azgın sermayenin savunuculuğunu sanki sahibi sizmişsiniz gibi yapmayın derim…

5) Tarihi, tabii ve arkeolojik vasıflarıyla müze konumunda olan Adaları, koruyup muhafaza edecek yerde, müze olmaktan çıkarıp “müzelik” hale getirilmemesi için hâlk katında uyarılarda bulunurum…

6) Pazar yerlerinden; hâlk kendi imkânlarını kullanarak Pazar arabalarını veya paketlerini arabacılara cüzi bir ücret karşılığı taşıtırken ve o işten de geçinen birileri var iken, Adalar'da hiç alışılmamış olduğu halde ne idüğü belli olmayan motorlu araçlarla halkı taşıyarak siyaseten hâlk dalkavukluğu yapıp ahalinin de ahlâkını bozmayın derim…

7) Adalar korumaya alınmış ve her önüne gelenin müdahale edeceği bir yer olmadığından, sizler ancak haddinizi bilmek şartıyla ve bilirkişilere danışarak belediyecilik yapabilirsiniz derim…

8) Adalar gibi bir yerde sıradan yaşamanın bedeli buymuş der, hadiseler karşısında acze düşüp susar otururum…

9) Adalar gibi bir yerde bilinçli yaşamanın bedeli yine bilinçli mücadeleyi gerektirir der; Adalar Kent Konseyi ile aranız nasıl diye Belediye'nin sayınlarına hâl hatır sorarım…

10) Allah’a havale ederim!..

Engin DAMCI
04.01.2011


_______________________________________________________3

From: FERİDE ÖZMAT
Subject: Merhabalar!
Date: January 5, 2011 12:36:08 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Akif (Poroy) Bey'in sınav sorusuna cevap:

f) Hiçbiri

Alışveriş yapacağımız günlerde yanımıza tekerlekli pazar çantamızı alırız. Alışveriş sonrası, Kadıyoran yokuşunu çantamızı ardımızdan çekerek çıkarız, ağır da olsa. Dolayısıyla, saat meydanında araba beklemekle zaman kaybetmeyiz ve "acaba bizi yukarıya hangi araba çıkarmaya razı olacak" stresinden uzak kalırız.

Üstelik eve her gün yürüyerek çıktığımız için kendimizi çok daha sağlıklı, çok daha zinde hissederiz. Ve yürürken çevredeki evleri, bahçeleri, çiçekleri ağaçları doyasıya seyredebiliriz. Yol boyunca karşımıza çıkan kedileri beslemek ve her birini okşayıp sevmek de cabası...

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Ağustos 2010.

Belediyemizin ya da Arabacılar Kooperatifi'nin —iki-üç yıl önce bize söylendiği üzere— tepelerde oturanlar için bulduğu "saat başı motorlu taşıma" önerilerini ise kesinlikle kabul etmiyoruz.

Ha, eski İstanbul geleneğine uygun olarak, yollar arnavut kaldırımı döşenip de depolarda çürümekte olan vagonlar ve raylar kullanabilir hale getirilirse, adamızın yokuş yukarı olan bölgelerinde nostaljik tramvayları görmeyi elbette isteriz. Ama sadece yokuşlarda...

Yokuş olmayan bir yerde otursaydık ne yapardık? Cevabı çok basit: yürürdük.

Ada evimizi alırken eski ev sahibimizin söylediği bir şey vardı: "Ada demek, doğa demek. Yürümek, yokuş çıkıp inmek, nefes nefese kalmak demek. Çam kokularını içine çekerek çevredeki köşkleri, bahçeleri seyretmek demek," Kulakları çınlasın. Ne doğru demiş!

Sevgiler tüm Adalı dostlara...

* * *

Yitik Ada Gunceleri / Adali Yayinlari - Ekim 2009
Ellerin Soyluyor Sonsuzlugu / Hayal Yayinlari - Haziran 2009
Yanlis Zaman Hikayeleri / Hayal Yayinlari - Subat 2008
Gunes Kapkaranlik / Adali Yayinlari - Agustos 2007
Eksildi Artik Soz / Sis Yayinlari - Nisan 2006



_______________________________________________________4

From: BİRZAMANLAR YAYINCILIK
Subject: Mayda Saris: Rum Ressamlar kitabi
Date: January 4, 2011 3:03:24 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Mayda Saris: İstanbullu Rum Ressamlar kitabı





_______________________________________________________5

TRT, 4.1.2011

http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=2602f954-8daa-49b4-82fb-c3245916c982

Genç Milli Takım Belli Oldu


Yüzme Genç Milli Takımı, 14-16 Ocak tarihleri arasında İstanbul'da hazırlık kampına katılacak.

İstanbul Teknik Üniversitesi tesislerinde yapılacak kampa katılacak Yüzme Genç Milli Takımı şu isimlerden oluşuyor:

Erkekler:

AYAS’tan Ahmet Aydın Kayhan, Ankara Üniversitesi’nden Ali Uğur Erdoğan, Fırtına Slam’den Ander Dorken ve Anıl Akbıyıklı, Bursa Kolejliler’den Artun Aksoy, Bahadır Şenel, Deniz Ali Bayraktar, Orhan Karacanak ve Mehmet Ali Tuna, Kınalıada’dan Berk Yomralıoğlu ve Mert Aydın, Fenerbahçe’den Berkay Endikici, Gökberk Pala, Ozan Kemer, Nezir Karap, Gönen Kara, Ülgen Alp Erdoğan ve Yalım Acımış, FMV Işık’tan Bertuğ Coşkun, Antalya Koleji’nden Cem Türesoy, ENKA’dan Deniz Yalgın ve Kemal Erce Eser, Beykent Koleji’nden Doruk Tekin, Antalya Koleji’nden Furkan Maraşlı, Büyük Kolej’den Onat Nusretoğlu ve Karadeniz Yüzme’den Boğaç Ayhan.

Bayanlar:

Fenerbahçe’den Alara Nurgun, Banu Küce, Dilara Altıntop, Duru Aldinç, Halime Zülal Zeren, İdil Konca, Melisa Emirbayer, Tilbe Babakıray ve İlknur Nihan Çakıcı, FMV Işık’tan Beste Aslan Hazal Sarıkaya ve Şevval Şengül, Çevre Koleji’nden Ceren Hatipoğlu, Yıldızlar Kocaeli’nden Ceren Tabak, Esra Kübra Kaçmaz, Hidayet Gökçe Saydam ve Kübra Beril Arıkan, Galatasaray’dan Dilara Seraslan ve Gülşah Sude Özgen, Örnek Kolej’den İzem Doğrutekin, Ankara Üniversitesi’nden Nida Eliz Üstündağ ve Tuğçe Sayımlar, Antalya Koleji’nden Özge Tuba Ay ile ferdi katılan Sedef Sezginer ve Sezen Nur Kurnaz.

_______________________________________________________6

BUYUKADA ISLAND TURKEY