7 Haziran 2010 Pazartesi

ADALAR POSTASI-2441: adalar'da geçmiş zaman olur ki...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

17 Ekim 1900 Çarşamba günlü Büyükada'da Hıristos Manastırı mevkiinde izinsiz yapılan binayla ilgili yazışmalar yapıldığına dair...


* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Vaktiyle 'bostan'dı... Peki ya şimdi?
'HerhangiBirYer'leştirilmeye çalışılan Adalar'dan bir böngörünüm...
)O(
Büyükada, 26 Mayıs 2010.


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

7 Haziran 2010 Pazartesi
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Parçalı bulutlu
15/22ºC
% 72-92 nem
Yıldız, K 28km/sa
Gündoğuşu 05:32... Günbatışı 20:33...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca


* * *

Cicely Mary Barker, The Forget-Me-Not Fairy.


* * *

1- Osman Bahadır: "Adalar'da Geçmiş Zaman Olur ki..."

2- Av. Ali Rıza İlgezdi: "Bugün saat 11:00'de Fenerbahçe açıklarında ceset [Cihan Şahin] bulundu. Kardeşi gelip teşhis etti. Şimdi Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürülüyor. Kınalıada'da doğdu, yarın Kınalıada'da defnedeceğiz..."

3- Selçuk Aral: "Cihan'la vedalaşıyoruz..."

4- Tarihi Japonya Başkonsolosluk binası Aynur Küçükyalçın’ın sergisine ev sahipliği yapıyor...

5- Laterna ustası Panos İonnidis’in Selanik’ten İstanbul’a gelerek, altı ayda yaptığı Laterna’nın sesi, iki ay boyunca Taksim Meydanı, Tünel, Dolmabahçe Çay Bahçesi, Karaköy İskelesi, Ayasofya Müzesi önü, Haydarpaşa,, Şaşkınbakkal ve Adalar’da yankılanacak...

6- Deplasmanlı Sutopu I. Ligi yarı final serisi 3. maçında Heybeliada'yı 7-2 yenen İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü (İYİK), finale çıktı...

7- Ebru Elke: "Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası... İstanbul'un Prens Adaları doğası, mimarisi ve yemekleriyle her devrin güzeli. Food and Travel Dergisi, haziran sayısında Adalar'a doğru gurme seyahate çıktı..."

8- Yüksel Özcan: "Her yıl, Haziran ayının ilk Pazar'ı, başta Avrupa olmak üzere çeşitli ülkelerde kutlanan 'Bisiklet Bayramı'nın ilki, Büyükada'da, değerli bisikletseverlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi..."

9- 14-15 Haziran'da Adalar'da IX. Türk-Yunan Dostluk Festivali'ne 'Binlece Güvercin' davetli...

10- Adalar Belediyesi: "Panolarımızda yer almak ister misiniz?..."
Adalılar: "HAYIR! Dahası Adalar'ın kentsel dokusuna mugayir panolarınızın Adalar'da yer almasını da istemiyoruz! Hem 'Mustafa Farsakoğlu, Adaların Sorunları ve Çözüm Önerileri (Ocak 2009)13, 27'de ne vaad etmiştiniz? 'Tabelâ kirliliği önlenecek'ti hani?..."

ADALAR POSTASI'nın 2441. sayısında...

)O(

Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.

Haydi siz de bir dilek dileyip atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(



..........................................................1

Osman Bahadır, Adalar'da Geçmiş Zaman Olur ki..., İstanbul (2010)7:

[Osman Bahadır'ın Önsözü'nden...]

Bu kitap, güzel bir rastlantının ürünüdür. 18 Ocak 2004'te Cumhuriyet Pazar Dergi'deki yazılarıma başladım ve 12 Mart 2004'te de Adalı oldum. Pazar Dergi'deki "80 Yıl Önce Cumhuriyet" başlıklı yazılarım, Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk beş yılındaki (Harf Devrimi öncesi dönemdeki) bilim, sanat, eğitim ve kültür hayatıyla ilgili önemli yazılar veya haberlerle ilgiliydi. Çalışmaya başladıktan iki ay sonra da Büyükada'ya yerleşince, doğal olarak, Adalar'la ilgili 80 yıl öncesine ait haberlere rastladıkça onları da not ettim ve daha sonra bu yazılar Adalar Kültür Derneği'nin yayın organı olan Ada Gazetesi'nin çeşitli sayılarında "Geçmiş Zaman Olur ki..." başlığı altında yayınlandı.

İşte "Adalar'da Geçmiş Zaman Olur ki..." bu yazılardan oluşmaktadır.

[...]

age 27:

Adalar- Anadolu Hattı

Karilerimizden [okuyucularımızdan] aldığımız müteaddit mektuplarda, yazın Adalar'la Anadolu hattı arasında işlemekte olan küçük vapurun badema [bundan sonra] Bostancı ikelesine uğraması temenni edilmektedir. Filhakika Adalar'dan Anadolu yakasına gidip gelenler Maltepe iskelesinden şimendifer istasyonuna kadar ya bostanlığın içinden yahut da bozuk bir yoldan geçmek mecburiyetinde kalıyorlar. Halbuki Bostancı-Erenköy, Göztepe ve civarı daha ziyade kalabalık olduğu gibi Bostancı iskelesinin daha muntazam ve istasyona da daha yakın olmasına nazaran Ada vapurlarının buraya uğraması hem ahali için kolaylık olur hem de Anadolu sahilindeki seyrüsefer hareketi büsbütün canlanmış olur. Her vesilede meşkur [teşekküre lâyık] bir faaliyeti görülen Seyrüsefain Müdiriyeti'nin herhalde bu temenniyi de ehemmiyetle nazar-ı dikkate alacağını ümit ediyoruz.



..........................................................2

Doğan Haber Ajansı, 05.06.2010 18:00

Tekne Faciası... Bir Kişinin Daha Cesedi Bulundu

Maltepe'den Kınalıada'ya dönerken teknelerinin alabora olması sonucu denizde kaybolan 4 gençten birinin daha cesedi bulundu. Üç hafta önce kaybolan gençlerden Şerafettin Yakar'ın cesedi de geçen hafta bulunmuştu. İki genç ise hâlâ kayıp...

Maltepe'de yaklaşık 20 gün önce bir düğüne katıldıktan sonra Kınalıada'ya dönen gençlerin teknesi lodos nedeniyle Kınalıada yakınlarında alabora olmuş teknede bulunan 5 gençten biri sabaha karşı kurtarılırken 4 genç ise denizde kaybolmuştu. Fenerbahçe Sahili'nde denizde ceset gören vatandaşların ihbarı üzerine herekete geçen deniz polisi cesedi Kadıköy Mendirekten karaya çıkardı. Kayıp gençlerin yakınları da olay yerine çağırılırken kayıp gençlerden Cihan Şahin'e ait olduğu belirlenen ceset ağabeyi Alper Şahin ve yakınları tarafından teşhis edildi. Cihan Şahin'in cesedi olay yerinde polis ve savcılık tarafından yapılan yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı. Kayıp gençlerden Şerafettin Yakar'ın cesedi de geçtiğimiz günlerde Burgazada açıklarında deniz polisi tarafından bulunmuş ve Kınalıada da toprağa verilmişti. Basın mensuplarına açıklama yapan Cihan Şahin'in yakın akrabası Av. Ali Rıza İlgezdi "Bu gün saat 11.00'de Fenerbahçe açıklarında ceset bulundu. Kardeşi gelip teşhis etti. Şimdi Adli Tıp Kurumu Morguna götürülüyor. Kınalıada da doğdu, yarın Kınalıada'da defnedeceğiz" diye konuştu. Kayıp gençlerden Yücel Yazgan ve Tolga Baştepe ye ise halen ulaşılamadı.

...

Özür...

"Tekne Faciası... Bir Kişinin Daha Cesedi Bulundu" başlıklı, 05.06.2010 18:00 tarihli, Doğan Haber Ajansı kaynaklı olup http://www.haberler.com linkinden alıntıyla pek tereddütte kalarak da olsa haberciliğe ve asıl Adalar'a ulaşımın ehemmiyetine böylesine 'acı gerçek' görüntülerle vurguda bulunmaya yenik düşerek;

ADALAR POSTASI-2441 (7.6.2010)'da http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2010/06/7-2441.html yayımladığımız haberin ekinde yer alan Kınalıada'da batan teknede kaybolan Cihan Şahin'in cesedinin bulunması ve teşhisine dair video görüntülerini linkiyle birlikte,

Sayın Erkan Çiçek'in mahçubiyetle müteşekkir olduğumuz pek yerinde ve de haklı uyarıları doğrultusunda derhal kaldırıp haberin asıl kaynağı olan Doğan Haber Ajansı yanı sıra Haberler.com'a da ekteki mektupları yolladık.

Başta Cihan Şahin'in ailesi ve yakınları olmak üzere tüm okuyucularımızdan özür diler, büyük acılarını yürekten paylaşarak sabırlar dileriz.

ADALAR POSTASI adına
Emine Çiğdem Tugay
)O(


http://www.dha.com.tr/contact.php

Sayın Yetkili,
Doğan Haber Ajansı, 05.06.2010 18:00 künyeli, "Tekne Faciası... Bir Kişinin Daha Cesedi Bulundu" başlıklı, http://www.haberler.com/tekne-faciasi-bir-kisinin-daha-ceseti-bulundu-2088820-haberi adresinde de yayınlanan haberinizin ekinde yer alan Kınalıada'da batan teknede kaybolan Cihan Şahin'in cesedinin bulunması ve teşhisine dair video görüntüleri gerek acılı ailesini ve dostlarını gerekse Adalıları derinden yaralamıştır. Habercilik etiğini ve kişilik haklarını yok sayan bu görüntülerin ivedilikle yayından kaldırılmasını önemle rica ederiz.
Saygılarımızla,
ADALAR POSTASI

...

http://www.haberler.com/haberler/?sayfa=iletisim

Sayın Yetkili,
Doğan Haber Ajansı, 05.06.2010 18:00 künyeli, "Tekne Faciası... Bir Kişinin Daha Cesedi Bulundu" başlıklı, http://www.haberler.com/tekne-faciasi-bir-kisinin-daha-ceseti-bulundu-2088820-haberi adresinde de yayınlanan [2088820] sayılı haberinizin ekinde yer alan Kınalıada'da batan teknede kaybolan Cihan Şahin'in cesedinin bulunması ve teşhisine dair video görüntüleri gerek acılı ailesini ve dostlarını gerekse Adalıları derinden yaralamıştır. Habercilik etiğini ve kişilik haklarını yok sayan bu görüntülerin ivedilikle yayından kaldırılmasını önemle rica ederiz.
Saygılarımızla,
ADALAR POSTASI


..........................................................3

KınalıadaNet,
Selçuk Aral

http://www.kinaliada.net/index.php?news-997


Cihan ile vedalaşıyoruz...


Foto: Selcuk Aral ©

Sevgili Okurlarim!

Evet itiraf ediyorum: Ne zaman vapurla Kadiköy’e insem (<<<- hanima bir sey söylemeyip, olayi caktirmasam da) gelirken de giderken de gözlerim hep deniz üzerinde bir seyler ariyordu.

Icimden bir his günlerdir Kinaliada da, deniz-otobüsü iskelesine konulmus bir semsiye altinda toplanmis yüzünü ve dürbününü Büyükada veya Kartal yönüne dogru cevirmis aramakta olan kriz masasi personelinin aksine, diger bir yöne de sürüklenebilecegini söylüyordu.

Evet bu bir trafik kazasi olmasina ragmen, esine hergün cadde-sokak-otoban’larda raslanan (<<<- Allaha sükür ki öyle) nerdeyse günlük hayatimiza girmis, TV-gazete ve tüm medya’da görüp-okuyup-isitilmesi adet olmus bir trafik kazasi degil.

Yani kazadan sonra cankurtaranlar ve polisler gelip, yaralilari ve ölmüs olanlari bir an evvel hastahaneye kaldirip, kurtarilabilecekleri doktorlara, yasamini kaybedenlerin cenazelerini yakinlari olan sahiplerine teslim etsinler.

Denizde olan kazalarda durum bu kadar kolay ve yapilacak is belli degildir. Cünkü cogu zaman hayatini kaybetmis kazazedeler (<<<- ortalikta yoktur) kaybolmuslardir. Üstelik cesetleri bulunmadigi müddetce de (<<<- Allahtan ümit kesilmez) ölmüs olduklari kesinlik kazanmaz.

Deniz’e gelince keyfinin ne zaman gelecegi, kimi ne kadar zaman sonra, nerede geriye verecegini evvelden kimse kestiremez. Denizin altinda/üstündeki akintilar, havanin sakin veya rüzgarli/firtinali olusu sürükleyici faktörlerdir. Nitekim ayni yerde kaybolan genclerden (birisi Burgazada, digeri Fenerbahce) ikisi tamamen aksi istikametlerde bulunmuslardir.

Bugün ögle namazinda, dün bulunan dört kayip gencten ikincisi olan Cihan’in (<<<- bizim muhtar Hüseyin Sahin’in oglu) cenazesi kaldirilacak.

Kritik yapmadan, hic bir seyi yanlis bulmadan, kimseye hesap sormadan, huzurunuzda biraz sesli düsünüp (Pazar günü makalemde bu olayi) ele almak istedim.

Cihan’a tanridan rahmet (Muhtar Hüseyin ve ailesine + yakalarinda merhumun fotograflarini tasiyan tüm Kinali halkina bassagligi) dilerken, bu yüzünü somurtmus, gözü yasli Pazar gününde de sizlere nispeten huzurlu bir hafta sonu dilerim.

Selcuk Aral


..........................................................4

From: ZEBERJETT ART
Subject: Tarihi Japonya Baskonsolosluk Binasi Aynur Kucukyalcin’in sergisine ev sahipligi yapiyor.
Date: June 5, 2010 3:00:14 AM GMT+03:00


Tarihi Japonya Başkonsolosluk Binası Aynur Küçükyalçın’ın sergisine ev sahipliği yapıyor...

Aynur Küçükyalçın
Osmanlı Bahçesinde Japon Çiçekleri
Tarihi Japonya Başkonsolosluğu Binası Gümüşsuyu
5 -11 Haziran 2010
www.aynurky.com

Aynur Küçükyalçın tarih ve estetiği buluşturmaya devam ediyor...

Sanatçı, Kyoto ve Tokyo’da açtığı “Karagöz” sergilerinin ardından, bu kez de Japon resmi üzerine yaptığı çalışmaları İstanbullu sanat severlerle buluşuyor.

“Osmanlı Bahçesinde Japon Çiçekleri” sergisiyle sanatçının Japon ve Osmanlı estetik anlayışlarını birleştirdiği eserleri, doğal Japon boyaları ve malzemeleri kullanılarak oluşturuldu. Sergi, Tarihi Japonya Başkonsolosluğu binasında 5-11 Haziran 2010 tarihleri arasında gezilebilir.



..........................................................5

Radikal, 2.6.2010

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=1000112&Date=07.06.2010&CategoryID=113


'Sihirli müzik kutusu' sokaklara dönüyor

Laterna sesi iki ay boyunca İstanbul’da yankılanacak.

İSTANBUL - Tarihi, taş plaklardan da önceye dayanan, bir dönem İstanbul sokaklarını şenlendiren ancak, yıllardır sadece filmlerden gördüğümüz ‘sihirli müzik kutusu’ Laterna İstanbul sokaklarına dönüyor. 1808’de bir piyano ustasının, piyano tuşlarının yerine silindir yerleştirerek yaptığı ve 19’uncu yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul’u, ardından İzmir ve Selanik’i, hatta İskenderiye ile Kahire’yi de şenlendirmeye başlayan Laterna, 8 Haziran Salı günü, tam 100 yıl sonra Galatasaray’da İstanbullularla buluşacak. İstanbul 2010 Ajansı’nın desteğiyle hayata geçirilen ‘Eski İstanbul Sokak Eğlencesi Laterna’ projesiyle İstanbul sokaklarını tekrar şenlendirecek Laterna, Pazar- Pazartesi hariç 17.00-20.00 arasında İstanbullulara müzik ziyafeti çekecek. Yaşayan tek Laterna ustası Panos İonnidis’in Selanik’ten İstanbul’a gelerek, altı ayda yaptığı Laterna’nın sesi, iki ay boyunca Taksim Meydanı, Tünel, Dolmabahçe Çay Bahçesi, Karaköy İskelesi, Ayasofya Müzesi önü, Haydarpaşa,, Şaşkınbakkal ve Adalar’da yankılanacak. (Kültür Sanat)


..........................................................6

(CAY-HD-MTE) - İSTANBUL (Anadolu Ajansı), 05.06.2010 22:22

http://www.haberler.com/deplasmanli-sutopu-1-ligi-2089255-haberi

Deplasmanlı Sutopu 1. Ligi

Deplasmanlı Sutopu I. Ligi yarı final serisi 3. maçında Heybeliada'yı 7-2 yenen İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü (İYİK), finale çıktı. ENKA Kapalı Yüzme Havuzu'nda yapılan maçı 7-2 kazanan İYİK, seride durumu 3-0 yaparak, finalde Galatasaray'ın rakibi oldu. 3 galibiyete ulaşacak takımın şampiyon olacağı final serisine Galatasaray, İYİK'e karşı 1-0 önde başlayacak. Bu arada, Heybeliada ve Adalar Su Sporları Kulübü ise üçüncülük için karşı karşıya gelecek. Seriye Heybeliada 1-0 önde başlayacak.


..........................................................7

HaberTürk Ekonomi, 05.06.2010 Cumartesi, 11:13:41

http://ekonomi.haberturk.com/turizm/haber/520807-adalara-gurme-seyahat-galeri


Adalar’a gurme seyahat

Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası... Tatil daha vapurdayken başlıyor...


Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası... İstanbul'un Prens Adaları doğası, mimarisi ve yemekleriyle her devrin güzeli. Food and Travel Dergisi, haziran sayısında Adalar'a doğru gurme seyahate çıktı.

TATİL VAPURDA BAŞLIYOR
Adalar'a gitme fikri bile şehrin yorgunluğunu kafanızdan atmanıza yetiyor. İskeleye usulca yanaşan ada vapuruna adımınızı attığınız an, tatil havasına giriyorsunuz. Burası son 50 yılda yaşadığı demografik değişim nedeniyle belki biraz kırgın, ama yaşam tarzı ve mutfağıyla mazinin zarafetini yaşatıyor hala... İlk durağımız Büyükada. Doğma büyüme Büyükadalı olan Ahmet Tanrıverdi, nam-ı diğer Fıstık Ahmet'i, mekânı Prinkipo'da ziyaret ediyoruz. Yemekler ufak dokunuşlarla stilize edilmiş. Pilaki kereviz yaprağıyla, bazı zeytinyağlılar çubuk tarçınla, tavuk salatası ise elma ve kapariyle başka bir lezzet boyutuna taşınmış.
Sahilin arka paralelindeki Güven Pastanesi ile birkaç adım ilerideki 80 yıllık Büyükada Pastanesi'nde satılan kurullaki (Rumcada kuru pasta) çeşitleri şaşırtıcı. Güven'in çilekli, vişneli, frambuazlı, krokanlı, çikolatalı milföyleri meşhur. Büyükada Pastanesi'nin ev yapımı meyveli kekleri ve bir çeşit ufak poğaça olan börekitas'ları nefis. Adanın akşamüstü klasiğiyse, Yalovalı Kardeşler Şarküteri'nin yeni pişmiş sıcak patates kroketlerini yemek.

BİSİKLETLE LEZZETE YOLCULUK
Büyükada sahilinde sıralanmış restoranların hepsinin müdavimi ayrı. Façyo, Lido, Ali Baba, Milto, Kalamari... Ali Baba adanın en eskilerinden, lipsoz veya kırlangıçla yapılan balık çorbası muhteşem. Patlıcan salatası taze ve lezzetli, ahtapotun diriliği de tam kıvamında. Adada daha makul fiyatlara balık yemek, kalamar-bira ikilisinin keyfine varmak isterseniz Balıkçı Aydın'ın Balık Evi ideal.

Gerçek bir ada klasiğini atlamamak için bisiklet kiralayıp Maden tarafına gidin. İlk durağınız, Aya Nikola Koyu'ndaki Aya Nikola Butik Pansiyon. Odalar, yatarken kendinizi denizin üzerinde hissetmenizi sağlayacak şekilde inşa edilmiş. Pansiyonun önündeki verandada Sedef Adası'nı seyre dalıp tembellik yapabilirsiniz. Burayı daha da özel kılan ise sahibesini deneysel mutfak merakı. Rezene, labada, ebegümeciyle hazırlanan ot salatası; karışık ot kavurmaları ve börekleri harika. Pansiyon'un 50 metre aşağısındaki Sinek Kafe ise size kendinizi Adalı gibi hissettirecek bir lezzet durağı. Kahvaltıda iddialı. Fakat burayı asıl farklı kılan, akşam yemekleri. Sekiz çeşit set menüleri var. En az bir gün önceden rezervasyon şart.
Adalar'ın en yüksek noktası Aya Yorgi Tepesi'ne ise rengârenk dilek bezlerinin bağlandığı ağaçlarla çevrilmiş yoldan yürüyerek, 20 dakikada tırmanabilirsiniz. Hediyeniz; evde yapmaya üşenip de özlediğiniz parmak patates, annenizinkileri andıran köfte ve ızgara Afyon sucuğu.

BAKİR VE SERİN BURGAZ
Pek çok kişiye göre Adalar arasında en özeli, bakir doğası ve serin poyrazıyla Burgazada. Burada da kıyıya dizilmiş birkaç balıkçı var. Burgazada deyince akla ilk gelen yer Kalpazankaya ve burundaki restoran. Dik bir yamacın üzerine konuşlanmış Kalpazankaya Restoran'da sarp kayalıklara tepeden bakarken günbatımının tesiri altına girmemek mümkün değil. 85 yıllık restoranda soğuk ve sıcak mezeler var, balık çeşidi de göz doyuracak kadar çok.
Bu adada merkezden uzaklaşmadan, kıyıdaki kalabalığa çok da karışmadan keyifli bir yemek yemeyi isterseniz adresiniz Yeni İdeal Restaurant. Topiği, yaprak ciğeri, asma yaprağında sardalyayı, restoranın yemyeşil bahçesinde tadın. Adadan ayrılmadan önce de Ergün Pastanesi'nin iki saatte bir çıkan vişneli milföyünden deneyin.

YENİ MODA: SEDEF ADASI
Prens Adaları arasında Büyükada'dan sonra en büyük ikinci ada olan Heybeliada'da lezzet deneyimi için Halki Restoran'ı deneyin. Turpotu, radika gibi otlarla hazırlanan salataları ve sadece çikolatalı suflesi için bile buraya gelenler var.
En sakin adalardan biri olan Sedef Adası ise iki yaz önce açılan Port Sedef ile Adalar'ın modern yüzüne ayna tutuyor. Büyükada'dan kalkan motorlarla buraya geçip, tüm günü çamların altında damla sakızlı frozen mohito keyfi yaparak geçirebilirsiniz. Port Sedef'in menüsü zeytinyağlılar, makarnalar, et ve deniz mahsulleri ile her damağa hitap ediyor.

ULAŞIM KOLAY
İDO (0212 444 44 36) Kabataş, Kadıköy ve Bostancı'dan kalkan tarifeli deniz otobüsü ve vapur seferleri düzenliyor. Mavi Marmara'nın (0216 464 29 30) Bostancı ve Maltepe'den; Prenstur'un ise (0216 473 11 15) Kartal'dan düzenli motor seferleri var. Yaz aylarında Karaköy ve Eminönü'nden Adalar'a Turyol'un motor seferleri de yapılıyor (0212 251 44 21).

OTELLER GÜZEL
Büyükada'daki Aya Nikola Butik Pansiyon (0216 382 41 43) Büyükada'da Aya Nikola koyunda. 1908'de açılan Splendid Palas ise (0216 382 69 50) Art Nouveau stilinde inşa edilmiş. Heybeliada'daki Merit Halki Palace (0216 351 00 25) Adalar'daki en eski otellerden biri.

Yazı: Ebru Elke
Fotoğraflar: MEHMET ATEŞ



..........................................................8

http://www.adalarorman.com//index.php?option=com_content&task=view&id=253&Itemid=1

BİSİKLET BAYRAMI BÜYÜKADA DA KUTLANDI

Yazan Yüksel ÖZCAN

6 HAZİRAN PAZAR GÜNÜ BÜYÜKADA AŞIKLAR MESİRE ALANINDA TOPLANILDI


Her yıl, Haziran ayının ilk Pazar'ı, başta Avrupa olmak üzere çeşitli ülkelerde kutlanan ''Bisiklet Bayramı'' nın ilki, Büyükada'da, değerli bisikletseverlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Cumartesi akşam saatlerinde başlayan etkinlikler yağmur nedeniyle biraz sıkıntılı olduysa da pazar günü rahatlıkla tur yapıldı. Pazar sabahı Aşıklar Mesire Yerinde toplanan bisikletseverler, toplu olarak Büyüktur yolunda harekete geçtiler, Birlik Meydanı, Eski bağ ve kurşunburnu istikametinde ilerledikten sonra at ahırlarından Ay nikolaya oradanda Birlik meydanını takiben yine Aşıklar Mesire Yerine vardılar. Yaklaşık 10 km Bayram Turu atan katılımcılar çay molasından sonra Büyükada dan ayrıldılar.

fotograflar için resim galerisine tıklayınız


HAYAT BİSİKLETLE DAHA GÜZEL.

ADALAR ORMAN İŞLETME ŞEFLİĞİ

VE

VELOSTİK KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE GERÇEKLEŞEN BAYRAMDA AK GIDA AKİF ŞEKERCİ SPONSORLUĞUNDA YAPTIRILAN BAYRAM TSHİRTLERİ HEDİYE OLARAK DAĞITILDI



..........................................................9




..........................................................10

http://www.adalar.bel.tr

diye soruyor Adalar Belediyesi!

Oysa ki...


http://www.adalarkoruma.org/blog/?p=114

İlan Tahtaları



Birinci Müracaat;

İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ

Sayı : 8
Konu: Işıklı İlan Tahtaları

Büyükada, 21 Şubat 2009

V NUMARALI KORUMA BÖLGE
KURULU MÜDÜRLÜĞÜ’ne

Marmara Takım Adaları’nın değer kaybetmesine vesile olan, hiçbir estetik ve bedii değer ifade etmeyen, Adaların yol, meydan ve caddeleri ile tarihi binalarını perdeleyerek kirleten, reklam amacı güttüğü için de SİT değerlerini gözlerden düşürerek kendisini tabiaten öne çıkaran, ticari amaçlı 120×180 cm. boyutlarındaki kötü görünüşlü (kerihül manzar), Adalar için gereksiz, ışıklı veya ışıksız ilan tahtalarını; esefle öğreniyoruz ki Adalar Belediye Başkanlığı tarafından “İVEDİLİKLE” Koruma Bölge Kurulu’nuzdan resmen taleb etmiştir…(21.06.2006 / 172 sayılı karar içeriği)

Ancak bu isteğe her ne kadar “festivalleri tanıtmak ve halkı bilgilendirmek” gibi bir gerekçe eklenmiş ise de:
Görünen şudur ki: İlân levhaları ticari amaçlıdır.

Koruma Bölge Kurulu’nuzun 21.06.2006 tarih ve 172 sayı ile aldığı kararını bir kere daha görüşerek SİT alanlarının lehine, tüccarların aleyhine olmak üzere kararınızın tashih edilmesini ve Adalarımızı çirkinleştiren ışıklı ilan levhalarının kaldırılmasını saygılarımızla arz ve taleb ederiz.

Arif Çağlar
(Başkan)

Adres:
İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ
Güzeller Sokak No. 30
Büyükada – İstanbul








Adaların meydan cadde ve sokaklarına nispetsiz ve gereksiz şekilde monte edilen ve yakışmayan bir takım ilân tahtaları geçen dönemde “Tabelâ kirliliği önlenecek” (*) gibi bir idrak ve anlayışla uzaktan yakından ilgisi olmayanlar tarafından Koruma Bölge Kurulu’na müracaat edilerek ivedilikle istenmiş ve bu hususta bir de karar çıkartılmışdır. Yani yol ve meydanlarımızın Koruma Bölge Kurulu’nun marifetiyle kirletilmesini de becerebilmişlerdir.

Tarih ve kültür değerlerine hiç yakışmayan, manzara bütünlüğünü ve insicamını bozan bu tahtalar esasen reklâm ve ilân maksadını güttüğü için de kendi kaba ve sakil yapısını ön pılâna çıkarmak üzere tertip ve tanzim edildikleri de muhakkakdır.
SİT sıtatüsü ve mahallin özellikleri hesaba katılmadan tertib ve tanzim edildiği görülen, estetik değer gözetilmeden, perspektif modelleri hazırlanmadan ve pılânlanmadan karar verdiği anlaşılan yetkili kurulun ilmi mertebeleri ile hassasiyetleri de ortaya çıkmış oluyor!.. Vermiş oldukları kararın “karakuşi”liğinden şüphedâr olduklarından ve ne hikmetle olduğu bizce mechul olan bir sebeble aynı kurulun üç ay altı gün sonra aldıkları bir kararla “…panoların önceki karara göre uygun yerleştirilip yerleştirilmediği hususunda Belediyesinden bilgi ve fotoğraflarının iletilmesine karar verildi **” şeklinde zevahiri kurtarmaya matuf ve kolaycılığa kaçan bir karar daha çıkmış ama “Belediyesinden bilgi ve fotoğraflar” iletilmiş midir buna göre yerinde inceleme yapılmış mıdır?.. Bilemem!

Karar yetkisine sahip olan kurulun, yapılmış olan yeni itiraza pek de önem vermeden, yerinde ne olup bittiğine bakmadan, çirkinlik yaratan sakil ticari tabelâlardan yana karar verdiği görülmektedir. Esasen işleri, kültürel, estetik ve tabii değerleri korumak olan bu kurul kararını yorumlamak şüphesiz ki bu vadide eğitim almış meslek ve ilim adamlarına düşer… Halbuki Koruma Bölge Kurullarına yüklenen misyon, hiç de öyle kolaycı bir yaklaşımı icab ettirmeyecek derece ve nispette ilim ve üstün sanat kaidelerini esas alan evrensel mahiyette olup “karakuşi” kararlara imza atmak olmamalıdır.

Ancak bu kertede sözleşmelerinin hitam bulmuş olması lâzım gelen kim bilir kime aid olduğu meşkûk pano mu dur, ilân tahtası mı dır her ne ise bunların “Turizimle ilgili tüm girişimlerde adanın kültürel, tarihi ve doğal dokusu ile coğrafi güzelliklerinin bozulmaması ve zarar görmemesi için gereken özen gösterilecekdir” diyerek yetki sahibi olanlardan bu laubâli belediyecilik örneği kepazeliği ortadan kaldıracaklarını ummak her halde hakkımızdır.

Engin DAMCI

(*) Adaların Sorunları ve Çözüm Önerileri /Sahife 27/ Mustafa Farsakoğlu / Ocak 2009
(**) a.g.e. Sahife 13