15 Haziran 2010 Salı

ADALAR POSTASI-2444: adalar'da halk plajları açarak gençlerimize istihdam yaratacaklarını söylemiş!...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

7 Aralık 1900 Cuma günlü Büyükada'daki akrabası Yanyo Karabeti'nin hiçbir zimmeti olmadığı halde kayığının zapt edildiğine dair...


* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükadamız yağmurda da güzel, 6 Haziran 2010.


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

15 Haziran 2010 Salı
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
18/30ºC
% 72-97 nem
Yıldız, K 16km/sa
Gündoğuşu 05:31... Günbatışı 20:37...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca


* * *

Cicely Mary Barker, The Lime Tree Fairy.


* * *

1- Okan Aydın: "Sesimi duyurmak istediğim bir konu var ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Bahsettiğim gibi 4,5 yaşında bir kızım var ancak ne yazık ki kızımın oynayabileceği, vakit geçirebileceği dört dörtlük bir oyun parkı yok..."

2- İstanbul Adalar Recep Koç İmar ve Kültür Vakfı Mütevelli heyeti: "İstanbul Adalarının Doğal ve Ekzotik Bitkileri” isimli yayının yazımı ve yayınlanmasında emeği geçen, 08.06 2010 tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Değerli Hocamız Prof. Dr. Asuman Efe..."

3- Nesibe Kal: "Zangoç Efendi'ye hasretinize teselli mahiyetinde Jonsi'den hoş nağmeler..."

4- Bülent Mısırlıoğlu: "12 Haziran 2010 tarihli, Sibel Güvenç imzalı yazıya cevap..."

5- Sibel Akkaşoğlu: "Adalı Dergisi'nin Haziran 2010 sayısının kapağı ve içindekiler kısmı ektedir..."

6- Adalar Belediyesi'nden ne haber?: "Ocak ayında temeli atilan Sağlık Merkezi açıldı... Söz Adalılar'da... İstanbul Kavram Meslek Yüksek Okulu'nun Büyükada'yı ziyareti..."

7- Türk-Yunan Dostluk Festivali İskeçe'de Başladı, Adalar'da Devam Ediyor...

8- Heybeliada, Adalar Su Sporları Kulübü'nü (ASSK) 6-4 yendi. Heybeliada, bu galibiyetle rakibi karşısında 3-0 öne geçmesine rağmen ASSK'nın itirazı nedeniyle üçüncülüğünü ilan edemedi...

ADALAR POSTASI'nın 2444. sayısında...

)O(

Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.

Haydi siz de bir dilek dileyip atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(



..........................................................1

From: OKAN AYDIN
Subject: Eskimiş çocuk parkları
Date: June 14, 2010 11:49:31 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


http://sagegrammy.files.wordpress.com/2008/06/p6170001_2.jpg
...

Herkese merhabalar, kolay gelsin,

Uzun zamandır ADALAR POSTASI'nı takip ediyor, ilgiyle yazılarınızı okuyorum.

Büyükadalıyım evliyim ve 4,5 yaşında bir kızım var. Uzun yıllar yaz-kış Ada'da yaşadım ancak işimden dolayı kışın Bostancı, yazın da Ada'da ikâmet ediyorum.

Sesimi duyurmak istediğim bir konu var ve sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bahsettiğim gibi 4,5 yaşında bir kızım var ancak ne yazık ki kızımın oynayabileceği, vakit geçirebileceği dört dörtlük bir oyun parkı yok.

Kumsal mevkiindeki ufak oyun parkı (çıkarmanın yanında) maalesef keşlerin mesken yeri olmuş ve pislik içinde. Keza sahil yolundaki de bakımsızlık içinde. Aynı şekilde iskeledeki parkın (Bahar Pastanesi yanı) durumu da içler acısı. İki senedir tahtrevallisi kullanılamaz halde, salıncak zincirlerinin biri uzun biri kısa. Bunları tamir etmek kaç paralık iş merak ediyorum.

Eskiden limana gider banklarda oturur huzur içinde denizi dinlerdik ya şimdi hurda yığını dolu, demirler, anlamsız kulübeler, atıl durumda çivili çürümüş tekneler...

Daha önce Belediye Başkanlığı'na bu konularda yazdım ancak herhangi bir cevap gelmedi zaten cevap da vermesinler, icraat yapsınlar yeter.

Eşim hamile umarım doğacak olan bebeğim yeni parkları görür.

Kolay gelsin, saygılarımla,

Okan Aydın

...

Okan Bey,
Mektubunuza ADALAR POSTASI adına teşekkürler...
Oyun parklarını tamir etsinler, etmeliler amma ve lakin Anadolu Kulübü'ndeki misali ucube plastik yığınıyla Kentsel SİT Alanı olan Adalarımızın da içine etmesinler, bir başka deyişle kaş yapayım derken göz çıkartmasınlar aman sakın!

Adalar'ın görgüsüzce herhangi bir yerleştirilmek sevdasına bir zavallı örnek olan Büyükada'da Bahçelerönü Sokağı'na nazır Anadolu Kulübü'ndeki oyun parkının fotografisine bir bakın hele! Bir diğer örnek de Japonya'da Okinawa'dan diğerinin aksine çevresiyle ahenk içinde!

Büyüklere de 'oyuncak' niyetine Doğal SİT Alanı dahilinde Aşıklar Yolu'na ormanın içine cimnastik aletleri koydulardı bu minvalde... Ne yazık!
)O(

Büyükada, 9.6.2010.

Japonya'da Okinawa'da ISO Park.
http://www.okinawahai.com/my_weblog/2007/05/iso-park.html
http://www.okinawahai.com/my_weblog/to_do_outdoors/index.html



..........................................................2

From: BÜLENT MISIRLIOĞLU
Subject: Taziye
Date: June 14, 2010 1:49:27 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


TAZİYE…

İSTANBUL ADALAR RECEP KOÇ İMAR ve KÜLTÜR vakfımızın, “İSTANBUL ADALARININ DOĞAL ve EKZOTİK BİTKİLERİ” isimli yayının yazımı ve yayınlanmasında emeği geçen, 08.06 2010 tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Değerli Hocamız Prof. Dr. Asuman EFE ve beraberinde aynı kazada vefat eden; Prof. Dr. Ahmet HIZAL ile Prof. Dr. Necdet ARAL hocalarımıza Tanrı'dan rahmet diler, ailesine, yakınlarına ve tüm öğrecilerine başsağlığı dileriz.

İstanbul Adalar Recep Koç İmar ve Kültür Vakfı
Mütevelli heyeti
adına
Bülent MISIRLIOĞLU
Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi





..........................................................3

From: NESİBE KAL
Subject: RE: Zangoç Efendi ya bize gelirse ...
Date: June 13, 2010 12:43:14 PM GMT+03:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com


Zangoç Efendi'ye hasretinize teselli mahiyetinde Jonsi'den hoş nağmeler...

Jónsi - Go Do from Jónsi on Vimeo.





..........................................................4

From: BÜLENT MISIRLIOĞLU
Subject: Cevap
Date: June 14, 2010 1:58:35 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


12 Haziran 2010 tarihli, Sibel Güvenç imzalı yazıya cevap...

[ADALAR POSTASI-2443/8 (12.6.2010): http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2010/06/12-2443.html ]

Hayret etmemek ve esasında gıpta etmemek mümkün değil,

Maşallah Sibel Güvenç hanımefendi hem uzun seyahatleri dolayısıyla Adalar'dan uzak kalıyor hem de önceki dönem Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinin imzaladıkları kararların mahiyetlerini en ince ayrıntılarına kadar bilebiliyor!

Ne güzel, duyarlı bir vatandaş portresi!!??

Ama maalesef Sibel Güvenç hanımefendinin bu duyarlılığı, bir yönlendirme, bir talimatlandırma ve karşılığında kamuoyunu “Efendim zaten bu yıkım kararları alınmıştı, ŞİMDİ SADECE UYGULANDI,” anlamında mesnetsiz bir bilgi kirliliğine boğmak gerçeğini kapatamamıştır.

Öncelikle YIKIM KARARLARI belediye meclisinde alınmaz.

Belediyenin organları içinde sayılan sorumluluk alanındaki belediye iş ve işlemleri ile imar mevzuatına aykırı yapıların YIKIM KARARLARI Belediye ENCÜMENİ'nde alınır.

Belediye Encümeni, Belediye başkanının oluşturduğu gündem ile Belediye başkanının veya görevlendireceği başkan yardımcısının başkanlığında, yeteri kadar meclis üyesi ve birim müdürlerinden oluşur.

İmar Kanunu'nun 32. maddesi imar mevzuatına aykırı yapılan yapılar karşısında belediyenin hareket tarzını ve YIKIM KARARI konusunu düzenler.

Encümen gündemine gelen bu konularda yasanın gerektirdiği hallerde YIKIM KARARI vermesi yasal zorunluluk olup gereği ilgili birimler tarafından yerine getirilir.

Kınalıada’da kopan bunca feryat ―ki son derece haklıdır―

Kınalıada’da yapılan plansız, programsız ve hakkaniyetten uzak belediye uygulamalarının, aykırılıkları ve düzensizlikleri konusunda YASAL GEREKÇELERE dayandırılmasının mümkün olmadığı şeklinde HİÇBİR DUYARLI vatandaşımızın TEPKİSİ bulunmamaktadır.

Böyle bir tepkinin hiçbir yasal dayanağı da YOKTUR.

Kınalıada’daki kopan feryadın özünde; Güzel Adalarımız'da birlikte yaşamın gerektirdiği HOŞGÖRÜ, ANLAYIŞ, SORUNLARIN MEDENİ OLARAK ÇÖZÜMÜ, HAKKANİYET, KAYIRMASIZ UYGULAMA, ÇİFTE STANDART ve İNSANLIK değerlerinin eksikliği vardır.

Hayatı sonlandırma cezasının infazından önce mahkumun son arzu ve isteğinin sorulmasının temel insani bir kaide sayıldığı dünyamızda, YIKIM KARARLARININ uygulanmasında adeta bir baskın yaparcasına kişilerin zati eşyalarını dahi kurtarabilmelerine fırsat tanımayan MİLLİ SERVET’i hiçe sayan güçlünün, zayıfı sırf ihtirasları uğruna ezmeye çalışması anlayışının hakimiyeti vardır.

Yapılan plansız uygulamaların akıbeti konusunda şüpheler vardır.

Öncelikle KINALIADALILAR'ın ve tüm ADALILAR'ın bu şüpheleri ve feryadı ortadan kaldıracak AÇIK, ŞEFFAF, KAYIRMASIZ, HAKKANİYETLİ uygulamaları hayata geçirecek BELEDİYE YÖNETİMİ beklentileri vardır. O zaman hiç şüphe yok ki uygulamalar tüm ADALAR HALKINCA BİRLİKTE ALKIŞLANACAKTIR.

Bu böyle bilinmelidir. Yoksa Sibel Güvenç hanımefendinin duyarlılığı ve teşekkürü konusunda bir taraf hep açık kalacaktır. Cevaplandırmakta zorlanacaktır.

Çünkü Yeni Belediye yönetiminin göreve başladığı 2009 Nisan ayından bugüne kadar BELEDİYE ENCÜMENİ'nde İmar Kanunu'nun 32. maddesi gereği alınmış onlarca hatta daha fazlası YIKIM KARARLARI mevcuttur. Bu kararların altlarında da yeni yönetim yetkililerinin imzaları vardır. Peki aynı uygulama duyarlılığı konusunda bu durumda TEŞEKKÜR mü yoksa TENKİT mi yapacaktır..!!!!

ÇÖZÜM: ANLAYIŞLI , HAKKANİYETLİ , YASAL ve HUKUKİ davranmaktır.

Sibel Güvenç hanımefendi gayet tabiî ki hür iradesiyle siyasi partiye üye olabilir en tabii hakkıdır.

Ancak sahip olduğu sadece erk’in yanında olmak ve ona sadece methiyeler düzmek anlayışını değiştirmesinde yarar vardır.

Aksi halde Eski İlçe Başkanı'nı ve doğru dürüst eleştiriler yapan partililerini suçlamaya hiç hakkı yoktur.

Böyle davranmaya devam ettiği takdirde, “Zaten CHP'nin başka düşmana ihitiyacı olmadı bunca yıldır, kendi içindekiler yeter seviyededir,” şeklindeki ifadesinin seviyesini kendi katılımıyla bir artıracaktır.

Saygılarımla,

Bülent MISIRLIOĞLU
Bağımsız Belediye Meclis Üyesi
14.06.2010



..........................................................5

From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: ADALI DERGİSİ DUYURU
Date: June 12, 2010 4:24:21 PM GMT+03:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com


Adalı Dergisi'nin Haziran 2010 sayısının kapağı ve içindekiler kısmı ektedir. Dergiye bulunduğunuz adanın gazete bayisinden ya da (216) 382 52 80 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.





..........................................................6

ADALAR BELEDİYESİ'nden NE HABER?

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr93.asp


OCAK AYINDA TEMELİ ATILAN HEYBELİADA SAĞLIK MERKEZİ AÇILDI…

06 Haziran 2010


Adalıları'n temel sorunlarından biri olan sağlık sorununa öncelikli yaklaşan Adalar Belediyesi, Büyükada’daki 1 No’lu 112 Acil Hizmet İstasyonu’nun ardından Heybeliada’nın da sağlık sorununa çözüm bulma yolunda somut adımlar attı. Adalar Belediyesi ve Maltepe Üniversitesi işbirliğiyle temeli atılan Heybeliada Sağlık Merkezi 6 Haziran Pazar günü saat 10:30’da açıldı.

1 Ekim 2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından Heybeliada Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nin yani Sanatoryum’un kapatılmasının ardından Heybeliada halkı yeterli, düzenli ve zorunlu olarak alması gereken sağlık hizmetlerinden yoksun kalmıştı. Hastanenin kapatılmasının ardından açılan sağlık ocağı ise yalnızca mesai günleri ve mesai saatleri arasında hasta muayenesi ile sınırlı bir hizmet veriyordu.


Adalar Belediyesi tarafından Heybeliada’da tam donanımlı 24 saat sağlık hizmeti verecek bir sağlık merkezinin yapımı için yer tahsis edilerek, proje Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na sunuldu. Ocak ayında projenin onaylanmasının ardından Adalar Belediyesi ve Maltepe Üniversitesi işbirliğiyle temeli atılarak tamamlanma çalışmalarına hızla başlandı.

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, halkın sağlığını korumak, geliştirmek ve herkesin kolay ulaşabileceği kaliteli ve uygun maliyetli sağlık hizmeti için çalışmak, meslek ahlâkını en iyi şekilde korumak, tıp eğitiminin her alanında söz söylemek üzere Maltepe’deki yeni üniteleriyle birlikte, son olarak Adalar Belediyesi işbirliğiyle bundan böyle Heybeliada’da da hizmetlerini sürdürecek.

McDonald’s Çocuk Vakfı’ndan Adalı Çocuklara Destek

Türkiye’nin çeşitli illerinde 19 farklı hastanede toplam 31 proje hayata geçirerek 100 bini aşkın çocuğun sağlığına kavuşmasına destek olan McDonald’s Çocuk Vakfı Heybeliadalı çocuklara da yardım elini uzattı.

Çocukların sağlığı ve mutluluğu için doğrudan yarar sağlayacak projeler yaratmak, geliştirmek ve desteklemek amacıyla 1999 yılında Vakıf, Tıp Merkezi'nin çocuk polikliniğinin tefrişatını üstlendi.






...

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr95.asp


SÖZ ADALILARDA

03 Haziran 2010


Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Heybeliada, Burgazadası ve Beyoğlu’nda bir restoranda düzenlediği Bilgilendirme Toplantıları'nda bir yıl içinde gerçekleştirilen hizmetler ve hayata geçirilen ve hedeflenen projeler hakkında bilgi verdi.

31 Mayıs Pazartesi günü Heybeliada Kardeşler Kıraathanesi, 1 Haziran'da Burgazadası Nadir Çay Evi ve aynı akşam Beyoğlu Cezayir Restoran'da gerçekleşen toplantılarda, öncelik olarak Belediye'nin ihtiyaçları, borçları, genel sorunları, projeleri, hedefleri ve gerçekleştirdiklerinin yanı sıra Adalar'ın coğrafi konumu, tarihi, nüfusu, ekonomik yapısı, sağlık, eğitim gibi konularını da içeren sunum Dr. Mustafa Farsakoğlu tarafından yapıldı.

Devralınan enkaza, ekonomik zorluklara rağmen Adaları ayağa kaldırmaya başardıklarını ifade ederek yakın gelecekte Adaları çok daha güzel yerlerde göreceğimizi söyledi.

Dürüst şeffaf bir belediyecilik anlayışıyla yola çıktıklarını ve bu anlayış sonucu yönetime geldiklerini söyleyen Farsakoğlu, Adalılara daha iyi hizmet vermek amacıyla tüm ekip arkadaşlarıyla birlikte mesai saati ve haftasonu demeden çalıştıklarını belirtti.

Adalar'ın hatta ülkemizin en büyük sorunun işsizlik olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Mustafa Farsakoğlu öncelikle amaçlarının adalarda yaşayan işsiz gençlere iş imkânı sağlamak olduğunu bu amaçla tüm adalarda halk plajlarını açarak gençlerimize istihdam yaratacaklarını söyledi.

Konuşmasının ardından Farsakoğlu, Adalılar'dan gelen soruları yanıtladı. Bir vatandaşın Heybeliada’da açılacak olan sağlık merkezinin özel hastaneler gibi ücretli olup olmayacağını sorması üzerine Başkan Farsakoğlu sosyal güvencesi olsun olmasın devlet hastanelerinde uygulanan ücretlendirmenin aynısının olacağını söyledi. Bir başka vatandaşın kapatılan sanatoryumun yerine bir vakıf üniversitesinin kurulmasını istediğini söylemesinin ardından Başbakanlık ajansıyla birlikte çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Farsakoğlu, 1/5000’lik planların Büyükşehir Belediyesi'nde kabul edilmesinin ardından sanatoryum bölgesinin sağlık tesisi olarak belirlendiği için sağlıkla ilgili bir hizmet sunulabileceğini sözlerine ekledi.


...

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr94.asp


İSTANBUL KAVRAM MESLEK YÜKSEK OKULU’NUN BÜYÜKADA’YI ZİYARETİ

03 Haziran 2010


İstanbul Kavram Meslek Yüksek Okulu, Sosyal Sorumluluk dersi kapsamında 03 Haziran Perşembe günü öğretim görevlileriyle Büyükada’yı ziyaret etti. Ada projesi kapsamında İDO’nun sponsor olduğu bir vapur ile Büyükada’ya gelen 530 öğrenci ve 9 öğretim görevlisiyle Ada’da Küçük Tur yaparak hem Ada'yı gezdiler hem de yanlarında getirdikleri çöp torbalarıyla etrafta bulunan çöp ve benzeri atıkları topladılar. Nizam Caddesi üzerinden başlayarak Lunapark Meydanı'nda mola veren öğrenciler, Maden Caddesi'nden yürüyerek Belediye Binası önünde etkinliği sonlandırdılar. 150 civarında toplanan çöp poşetleri Adalar Belediyesi Temizlik araçları tarafından alındı. Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu’nu ziyaret eden Yard. Doç. Ergin Gümüş önderliğindeki öğretim görevlileri kısa sohbetin ardından hatıra fotoğrafı çektirerek Büyükada’dan ayrıldılar.



..........................................................7

Doğan Haber Ajansı, 14.10.2010

http://www.haberler.com/2turk-yunan-dostluk-festivali-iskece-de-basladi-2103618-haberi


Türk-Yunan Dostluk Festivali İskeçe'de Başladı, Adalar'da Devam Ediyor...

TÜRK VE YUNANLAR "BURADA EKMEK VAR" DEYİP ORTAKLAŞA HAMUR YOĞURDU



Türk- Yunan dostluğunu pekiştirmek amacıyla dokuzuncusu düzenlenen 'Türk Yunan Dostluk Festivali' İskeçe'de başladı. Festival, Adapazarı'ndan İskeçe'nin Mandıra köyüne göç edenler ile Türkiye'den gelen dernek üyelerinin hep birlikte "burada ekmek var" deyip barış için hamur yoğurup ekmek pişirmesiyle başladı. Batı Trakya Türkleri hem de Yunanlılar İskeçe'deki Ksantipion Açık Hava Tiyatrosu'nda Suzan Kardeş'i dinledi. Kardeş, Türk, Yunan ve Balkan ezgileriyle dinleyicilere unutulmaz gece yaşattı. Bugün ve yarın ise Adalar'da yapılacak etkinlikler festival sona erecek

Nüfus değişimi nedeniyle 1923'te Adapazarı'ndan Yunanistan'a göç eden Rum ve Türk ziyaretçiler hep birlikte barış için hamur yoğurup ekmek pişirdi. İlk kez yaşanan etkinlikte, Türkiye'den İskeçe'nin Mandıra Köyü'ne gelen konuklar, ekmeğin içine katılması için yanlarında kuru üzüm, ceviz, fıstık gibi malzemeler de getirdi. Barış ve dostluk mesajları altında ekmek pişirildikten sonra Rum kadınlar Adapazarı'ndan göç eden ninelerine ait kıyafet ve takıları giyerek, konuklarla beraber Anadolu folkloru oynadı.

Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu'nun Batı Trakya'daki Türk azınlık için açılıma hazırlanması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ınYunanistan'a dostluk ziyareti sonrası önemi artan buluşmada duygusal anlar yaşandı. Aslen Adapazarlı olan ancak, mübadelede dede ve ninesi İskeçe'ye gelen 70 yaşındaki Garifalia Hadzipapadopolu, köye gelen Türk ziyaretçilere yemek hazırlayarak, geçmişte yaşananların dostluğa engel olamayacağını söyledi. "Anne ve babam yaşasa bu ana inanmazdı" diyen yaşlı kadın, çocukken ninesinin hep Türkiye'yi özlemle anlattığını ve dedesinin Türkiye'ye daha yakın olmak için mübadelede İskeçe'ye gelmeye karar verdiğini söyledi. Ninesinden kalma ve üstünde Osmanlıca yazılar bulunan altınları gösteren Hadzipapadopolu, köydeki tüm ailelerin Türklere karşı hiçbir zaman nefret duymadığını söyledi.

MANDRA DEMOKRİTOS'UN DA KÖYÜ

Toplam 800 Rum'un yaşadığı köydeki buluşmayı gerçekleştirenlerden Türkiye Defne Derneği Genel Koordinatörü Celal Başlangıç, 9 yıldan bu yana Yunan halkı, Batı Trakya Türkler'i ve Anadolu halkını buluşturmaya çalıştıklarını anlatırken şunları söyledi:

"Yunanistan bu yıl büyük ekonomik krizde. Türkiye'de halen küresel krizin etkisi altında. Biz 'Burada Ekmek Var' buluşmasıyla barışta ekmeğin olduğunu ve savaşın da aynı zamanda büyük ekonomik kayba neden olduğunu anlatmak istiyoruz. Sürekli 'Ege'de gerginlik' yaşıyoruz. Bu gerginlik silahlanmada büyük maliyetlere neden oluyor. Hem biz hem de Yunanistan silahlanmaya ayırdığımız paraları kendi refahımıza harcasak, soframızdaki ekmek her gün 1 dilim artar. Bu nedenle bu organizasyonu yaptık. İskeçe İlericiler Derneği de, Mandra Köyü'nü buldu bize. Bu köydeki aileler, mübadelede Adapazarı'ndan göç etti. Felsefeci Demokritos da bu köyde yaşamıştı. Demokritos, yaşadığı dönemde baskıya uğramış ve barışa giden yolda büyük katkıları olmuştu."

Yunanistan Dafne Derneği Başkanı Prof. Kostas Sofoulis tarafından gazeteci yazar Oral Çalışlar ve Yönetmen Fehmi Yaşar'a katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi. Çalışlar, dostluk buluşmasının Ege'nin 2 yakasını bir araya getirdiğini belirterek, "Türkiye ve Yunanistan dehşet dengesinde yaşayan 2 ülkedir. Birimiz ne kadar silah alırsa, öteki de almak zorunda kalıyor. Yıllarca böyle yaşadık ve çok büyük zarar gördük. Savaş gerginliği içinde yaşamak yerine, birbirimizi kardeş ve dost ilan edersek büyük silahlanma harcamalarından kurtulacağız. Birkaç yıldır politikacıların başlattığı ve STK'ların da hep vurguladığı bütün sorunlarımızı barış içinde çözebiliriz anlayışı, bu etkinlikle Ege'nin iki yakasını bir araya getirdi. Bu organizasyonlar devam ederse hemYunanistan'daki azınlıklar hem de Türkiye'deki azınlıklar için çok yararlı olacak" dedi.

Prof. Kostas Sofoulis, Türk ve Yunan halkı arasında büyük fark olmadığını ve bu tür buluşmalarla da her iki devletin yöneticilerine biz dostuz mesajını verdiklerini söyledi.

ERDOĞAN'IN ZİYARETİ ÜMİT VERİCİ

İstanbul'da doğan ve 2003 ve 2008 yılları arasında İstanbul YunanistanBaşkonsolosluğu'nu yapan Alexis Alexandris 2 halkın da kardeş olduğunu söyledi. Batı Trakya Bölgesi'ne AB ilişkileri uzmanı olarak atanan Alexandris, rezidansında verdiği yemekte, Başbakan Erdoğan'ın son ziyaretini değerlendirerek şunları söyledi:

"Türkiye benim için hiçbir zaman yabancı ülke olmadı. Son dönemde Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın ziyareti ümit verici mesaj içerdi. Ben iki halkı çok iyi biliyorum ve söyleyebilirim ki kamuoyunun çok büyük bir kısmı komşu ve kardeş olarak yaşamak istiyor. Liderlerimiz bu 2 halkın isteğini dikkate alarak yeni bir sayfa açmalı. 21 anlaşma imzalandı. Bütün bunlar 2 ülke ilişkilerini daha ileri noktalara taşıyacak."

Festival kapsamında düzenlenen 'Binlerce Güvercin' adlı panelde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Elçin Macar da, Yunanistan ile Türkiye ve Batı Trakya Türkleri arasındaki en büyük sorunlardan birinin Müftü seçimi olduğunu hatırlattı. Macar, yeni adımların atıldığını ancak Batı Trakya Türkleri'nin sorunlar yaşadığını belirterek şöyle konuştu:

"15 yıldan beri Yunanistan Türkiye'deki Rum azınlığın ve patrikhane meselelerini AB kurumlarına havale etti ve bunu başardı. Batı Trakya'daki Türkler'in meselelerinin iç meseleleri olduğunu ve pazarlık etmediğini açıklıyor. Taraflar bence ayrı adım atıyor ama son dönemde gelişmeler de var. Son birkaç yıldan beri Türkçe dersi Yunanistanokullarına girdi. Heybeliada Ruhban Okulu konusunda, patrikhaneye bağlı Türk vatandaşı olmayan metropolitlere vatandaşlık verileceği söyleniyor. Bunlar çok önemli gelişmeler. Öte yandan Yunanistan'da yaşanan bir diğer sorun da müftü seçimi. Bilindiği gibi Yunanistan müftü seçimine medeni kanuna giren bazı hükümler İslam hukukuna göre işlenmesinden dolayı izin vermiyor. Diğer sorun etnik adlandırma. Türk adıyla örgütlenmeye halen izin verilmiyor."

Festivalin son günüde hem Batı Trakya Türkleri hem de Yunanlılar İskeçe'deki Ksantipion Açık Hava Tiyatrosu'nda Suzan Kardeş'i dinleme imkanı buldu. Kardeş, Türk, Yunan ve Balkan ezgileriyle dinleyicilere unutulmaz gece yaşattı. Birçok Yunanlı şarkılar eşliğinde hep birlikte sahneye çıkıp dans etti. Ailesi mübadelede İstanbul'dan göç eden 22 yaşındaki Lina Vlahou da, Suzan Kardeş'in bir süre beraber dans etti. 9'uncu Türk Yunan Dostluk Festivali 4 gün sürecek. Festivalin ilk ayağı 12-13 Haziran'da İskeçe'de kutlandı. İkinci ayak İstanbul'da 14-15 Haziran'da Adalar'da kutlanacak.



..........................................................8

İstanbul / DHA, 13.06.2010 22:07

http://spor.haberler.com/galatasaray-sutopu-takimi-sampiyon-oldu-2102153-haberi


Galatasaray Sutopu Takımı Şampiyon Oldu


[...] Heybeliada, Adalar Su Sporları Kulübü'nü (ASSK) 6-4 yendi. Heybeliada, bu galibiyetle rakibi karşısında 3-0 öne geçmesine rağmen ASSK'nın itirazı nedeniyle üçüncülüğünü ilan edemedi. ASSK'nın serinin 0-0 başlaması gerektiği yönünde Sutopu Federasyonu'na yaptığı itiraz sonrası, final serisinin üçüncüsü yarın yapılacak değerlendirmenin ardından belli olacak. ASSK'nın itirazının kabul edilmesi halinde yarın bir maç daha yapılacak. İtiraz kabul edilmezse Heybeliada, üçüncü olarak ilan edilecek.