13 Aralık 2009 Pazar

ADALAR POSTASI-2358: ege ve akdeniz’i becerdikten sonra adalar'ı da becermeye karar vermiş bir takım tufeyli turizm avantacıları...

Heybeliada, Ticaret Mektebi de arka planda görülmekte...
http://urun.gittigidiyor.com/HEYBELIADA-HATIRASI-MINI-FOTOKART_W0QQidZZ18695966


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

4 Eylül 1897 Cumartesi günlü Yunan tebeasından Heybeliada Ticaret Mektebi Müdürü Kalonidis'in hükümet [?] olmasını Rus konsolosunun protesto ettiği ve mahallî hükümetin tahlileyi reddettiği hususlarına dair...



* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Büyükada, 7/12/2009


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

13 Aralık 2009 Pazar günü
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Kuvvetli yağmurlu
4-6ºC
% 90-93 nem
K 30km/sa

Gündoğuşu 07:18... Günbatışı 16:36

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca


* * *

Cicely Mary Barker, The Gorse Fairies.


* * *

1- Engin Damcı: "Bugünün Koruma Kurulları'nın yapısına göre ilmi seviyeleri daha az tartışmalı, teşkili daha sağlam ve sayısı çoğaltılarak sulandırılmamış bulunan eski Kurullar'ın uygun bularak onayladığı Nazım Pılân’ın bugün için revizyonunu istemek de n’ola ki? Olsa olsa esas pılânda Adalar’ın bir sayfiye (yazlık) beldesi olarak muhafaza edilmesi, günübirlik ziyaretlerin ve turizmin sanayii şekline sokulup harici müdahalelerin ve yaratacağı tahribatın önüne geçmek üzere hazırlanmış korumaya yönelik ilkelerini ilga (kaldırma, bozma) edip Ege ve Akdeniz’i becerdikten sonra Adalar'ı da becermeye karar vermiş bir takım tufeyli 'turizm avantacıları'yla beraber işi resmiyete dökmek mi dir? Acaba diyorum… Niyetler şeytanî midir; rahmanî midir?..."

2- Adalar Belediyesi'nden ne haber?: "Aralık ayı Meclis toplantısı yapıldı..."

3- Binali Yıldırım: "Çamlıca’da, Adalar’da, değişik yerlerde görülen o salkım saçak iptidai antenler artık ortadan kalkmış olacak..."

4- Faytonla Büyükada turu...

5- Milliyet, 15.6.1950: "Ada-Moda arasında yüzme yarışı..."

ADALAR POSTASI'nın 2358. sayısında...

)O(


.........................................................1

From: ENGİN DAMCI
Subject: NANIM PILÂN
Date: December 12, 2009 9:51:49 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Tarihteki o gün, işte bu gündür!


Falih Rıfkı Atay, Çankaya, Doğan Kardeş Yayınları, İstanbul (1969)428:

[...] Yerli imara yıllarca hakim olanlardan biri, Ankara’ya on parasız gelmişti. Yüzbinlerce lira kazandı ve parasını Amerika’ya aktardı. 1945'te New-York’a gittiğim vakit, Ankara’daki ecnebi inşaatından çalan bir hırsız mühendisle onun şirket kurmuş olduğunu öğrenmiştim.
Mesele basit değil midir? Bir dönüm içinde bir kır evi disiplinine göre bir metre arsa fiyatının bir lirada karar kıldığını düşünürseniz, aynı yerde bitişik ve dört katlı apartman sistemi bu fiyatı on liraya yirmi liraya çıkarır. MÜSAADEYİ VERENLER SPEKÜLASYONCULARLA ORTAKTIRLAR. ONUN İÇİN NEREDE ARSACILAR LEHİNE BİR PLAN DEĞİŞİKLİĞİ DUYARSANIZ, HEMEN HIRSIZLIĞA HÜKMEDİNİZ.

Ankara’da milyonlar çalınmıştır. İstanbul’da milyonlar vurulmaktadır.

Sabit olmuştur ki, Mustafa Kemal, şapka ve Latin harfleri devrimlerini başarabilecek kadar kuvvetli bir idare kurmuş, fakat bir şehir planı tatbik edebilecek kuvvette bir idare kuramamıştı.

Çünkü bu, Atatürk’ün devrimleriyle halletmeğe çalıştığı MEDENİYET ve KÜLTÜRÜN meselesidir. [...]

_________________________________


PILÂN, MECLİS, GÖRÜŞME VE SAİRE

Milliyet Gazetesi’nden Tebernuş Kireçci, Zaman Gazetesi’den hüviyeti meçhul biri ile Sabah Gazetesi’nden Zeynel Yaman’ın vermiş oldukları heberi iktibas eden ADALAR POSTASI’nın 2354. sayısından öğreniyoruz ki; Adalar’ın 1/5000 mikyaslı Nazım İmar Pılânları, “Bu ay yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi toplantısında” gündeme gelecekmiş.

Gündeme gelecek olan 1/5000 mikyaslı pılân, halen meriyette (yürürlükte) olan ilgili Koruma Kurulu’nun 25.06.1992 tarihli ve 4832 sayı kararıyla uygun bulunup da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 30.06.1994 tarihinde aynen tasdik edilmiş olan nazım pılânın revizyonudur.

Bu revizyonun yapılması sırasında halkın ve ilgilenenlerin görüşlerinin alınması için mahallinde yapılması gereken toplantıların; Adalar’ın mahalli idaresinin siyasi tarihine karanlık ve meş’um sıfatlarıyla geçecek olan sabık (eski) idarenin hamhum şaralop usulleriyle güya ilânen nasıl yapıldığı ise halâ hatırlardadır.

Bu tip faaliyetleri ilân etmek üzere, adanın olmadık yerlerine ve bugünkü belediyenin de kaldırmaya dair verdiği sözlere rağmen benimsediği, kerih ilân tahtalarını koymuşlardı. Ama işlerine gelmediğinden olacak ki o zaman kullanmadılar.

Bu hamhum şaraloplu toplantıların birinde bizce pek eksiği olmayan, meriyetteki Nazım Pılân’ın revizyonuna kılıf olarak; “1999 depremi sonrasında Bakanlık’ın yurt çapında 1/5000'lik pılânların tadilât isteğinden kaynaklandığı”nı söylemişlerdir. Ancak Adalar'ın jeofizik yapısı itibariyle pılân üzerinde fay hatlarına göre yerleşim alanlarını değiştirmek, sağlam zemin üzerine yeni yerleşim ve sanayi sahaları açmak gibi bir mecburiyet yok. Esasen Adalar'da mevcut yapılaşmayla beraber inşaat ve imar rejimi asgari (minumum) seviyede olup az katlı olmaları itibariyle de ideal olup tedbirler kanun, teknik şartname ve yönetmeliklerle sağlanmalıdır. Bugünün Koruma Kurulları'nın yapısına göre ilmi seviyeleri daha az tartışmalı, teşkili daha sağlam ve sayısı çoğaltılarak sulandırılmamış bulunan eski Kurullar'ın uygun bularak onayladığı Nazım Pılân’ın bugün için revizyonunu istemek de n’ola ki? Olsa olsa esas pılânda Adalar’ın bir sayfiye (yazlık) beldesi olarak muhafaza edilmesi, günübirlik ziyaretlerin ve turizmin sanayii şekline sokulup harici müdahalelerin ve yaratacağı tahribatın önüne geçmek üzere hazırlanmış korumaya yönelik ilkelerini ilga (kaldırma, bozma) edip Ege ve Akdeniz’i becerdikten sonra Adalar'ı da becermeye karar vermiş bir takım tufeyli “turizm avantacıları”yla beraber işi resmiyete dökmek mi dir? Acaba diyorum… Niyetler şeytanî midir; rahmanî midir?..

Neyse ki, beğensek de beğenmesek de Koruma Kurulları var. Birazcık olsun oralara güvenmek zorundayız.

Biraz da Meslek Odaları var…

Herşeye rağmen.

Yani…

Öyle olmasını güvenilir olmalarını diliyorum…

Şimdi dikkatle izlemek, iz sürerek yürürlükteki Nazım Pılân ile revize edilmiş Nazım Pılân arasındaki farkların ne olduğunu anlamak gerektir. Bu kabil işlerde “Adem-i itimatdan emniyet hasıl olur” fehvasına uyulmasını da doğru bulurum. Her Adalı’nın vapurla İstanbul’a indiğinde, Kadıköy’ün Kadıköy olduğundan beri sahilinde görmediği kepazelik abidesi binayı ibretle izlemeleri lâzımdır. Hem Kadıköy'ün siluetini hem de geri pılandan bakıldığında denizin ve İstanbul'un siluetni bozan rezil binaya nasıl meşruiyet kazandırıldığı hiç hatırdan çıkarılmasın. Ve bu binanın Kadıköylüler ile Kadıköy’e ne kazandırıp ne kazandırmadığının da muhasebesini yapsınlar.

Nisbeten geniş olup da zamanında tarıma yönelik kullanılmış olan, Adalar'daki bazı arazilerin ne şekilde değerlendirildiği ile hazineye ait olan arzilerin ne maksatlara matuf şekillendirilmek istendiği ve pılân raporları ile pılân notlarının neleri ihtiva ettiği, münderacatı ile muhtevasında karanlık emellerin izleri var mıdır; yok mudur araştırılmalıdır!.. Hinlik yoksa, mesele de yok; ya varsa?..

Şu an aklıma gelen pazar yerleri meselesi vardır, Adalar Belediyesi acaba bu konuda pılân çalışmaları sırasında, sokakları mahveden, girdiği yerde sokak sakinlerini canından bezdiren, sokakların genel görünümünü sanki o sokaklar pazarcıların malıymış gibi devamlı ve berbat tezgahlarıyla hafta boyu işgal eden, sokakların ve binaların değerini düşüren pazarların pılân bütünlüğü içinde düşünülmesi babında etrafına minumum rahatlık verecek, sirkülasyonu sağlayacak, nakliye kolaylığının olduğu, çevre kirliliği yaratmayacak, sekeneye ve mevcud esnafa zarar vemeyecek ve de çok amaca hizmet etmeğe uygun pazar yerlerinin tesbitlerini de yaparak Büyükşehir Belediyesi nezdinde bir müracaatta bulunmuş mudur, bir teklif ve yer tahsisi hususunda bir talebi olmuş mudur? Bilmiyoruz.

Esasen bizleri aydınlatacak olanlar, Adalar'ın sahibi mesabesinde, onun geleceğinden ve mevcud durumundan hem kanunen hem de siyaseten mes’ul ve iddialarla göreve talib olan Adalar Belediyesi'nin puruvadan pupaya kadar siyasi kadrolarıdır vesselâm.

Engin DAMCI

12.12.2009





.........................................................2

Adalar Belediyesi'nden ne haber?

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr63.asp


ARALIK AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI

7 Aralık 2009


Adalar Belediye Meclisi'nin 2009 yılı Aralık ayı 1. birleşim olağan toplantısı 07.12.2009 tarihinde Belediye Meclis Toplantı Salonu'nda 1. Başkan vekili Hıdır Uvaçin başkanlığında yapıldı. Toplantıya meclis üyelerinden Oktay Altın dışındaki tüm meclis üyeleri katıldı.

Gündem maddeleri görüşülerek konularına göre ilgili komisyonlara havale edildi ve 2. birleşimin 11.12.2009 Cuma günü saat 14:00’te Belediye Hizmet Binası Meclis Toplantı Salonu'nda yapılması oybirliğiyle kararlaştırılarak toplantı kapatıldı.




.........................................................3

Basın'dan ne haber?

Türkiye, 11.12.2009
Duygu Bektaş (İHA)

http://www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?haberid=427193


Anten çöplüğüne artık son veriliyor

Bakan Yıldırım ve Başkan Topbaş, ‘Çamlıca Ortak Anten Kulesi’ yapılmasına ilişkin protokol dün imzaladı.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile ‘Çamlıca Ortak Anten Kulesi’ yapılmasına ilişkin protokolü bakanlıkta düzenlenen törenle imzaladı. Bakan Yıldırım imza töreninde yaptığı konuşmada, bakanlığın 5 bin 809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun verdiği yetkiye göre Türkiye’de karasal, sayısal yayına geçme kararının ilk adımı İstanbul’dan başlatmaya karar verdiklerini söyledi. Yıldırım, “İstanbul’da Çamlıca tepesine kurulacak tek bir antenle İstanbul’un tamamına sayısal yayın imkanı vereceğiz. Çamlıca’da, Adalar’da, değişik yerlerde görülen o salkım saçak iptidai antenler artık ortadan kalkmış olacak. Böylece daha kaliteli, göze daya iyi hitap eden bir yayının alt yapısı gerçekleşmiş olacak” dedi. Yıldırım, Anıtlar Kurulundan da gerekli izinlerin alındığını vurguladı. Ulusal ve Uluslararası bir proje yarışması ile protokolün gerçekleşeceğini anlatan Bakan Yıldırım, bu çalışmaları Büyükşehir Belediyesi’nin bakanlık adına yürüteceğini ve projenin finansmanının da evrensel hizmet fonundan karşılanacağını söyledi. Topbaş da, “İstanbul için çirkinlik arz eden, ayrıca sağlığı da tehdit eden antenleri kaldıracak bir sisteme geçilmesinden dolayı bakanlığımıza teşekkür ediyorum” dedi.




.........................................................4

Faytonla Büyükada Turu...

http://www.zaplat.com/video/gezinti_videolari/42816/Fayton_Ile_Büyükada_Turu





.........................................................5

Milliyet, 15.6.1950

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=büyükada&isAdv=false


Ada-Moda
arasında
yüzme yarışı


Bu yarışlar Manş denizinde yapılacak yüzme müsabakalarına Türkiye'den katılacakları ayıracaktır.

Moda Spor ve Kültür Kulübü, memleketimizde ilk olarak 24 Haziran Cumartesi günü Moda iskelesinde başlıyarak, Büyükada vapur iskelesinde sona erecek olan bir yüzme mukavemet yarışı tertip etmiştir.

Bu mesafe zamanla artırılacak ve Yalova'ya kadar uzatılacaktır. İngiltere ve Fransa Yüzme Federasyonları her memleketten Manş'ı geçmek için yüzücü istediklerinden, Federasyonca yapılacak olan herhangi bir müracaat karşısında, müşkül bir vaziyete düşülmiyecek ve muhtemelen Moda Spor Kulübü'nün tertip ettiği yarışlarda derece alan yüzücüler Manş'ı geçmek için Fransa ve İngiltere'ye gönderileceklerdir. Yüzücüler antremanlara başlamışlardır. Her kulüp ve amatör yüzücülerin katılacağı bu müsabakanın entrasan ve çekişmeli geçeceği tahmin edilmektedir.