25 Ocak 2012 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2645: baktım bir mahkeme kararı!...

Heybeli'de...

* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

6 Mayıs 1911 Cumartesi günlü, Heybeliada'da sakin Hakkı Bey'in nezdinde hizmetçilik eden Azime kızın, efendisinden razı olduğu ve babası nezdine gitmek istemediğine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, 2012.


* * *



ADALAR'da HAVA DURUMU:

25 Ocak 2012 Çarşamba
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Yağmurlu
5/10ºC
%86-88 nem
Gündoğusu, D 14km/sa
Gündoğuşu 07:20... Günbatışı 17:11...


* * *
Cicely Mary Barker, The Winter Aconite Fairy.


__________________________________________


1- Ömer Faruk Berksan: "Heybeliada Gönüllüleri Derneği 2011 yılında başladığı temizlik atılımına hız kesmeden devam ediyor..."


2- Serap Uzunlar: "ADALAR POSTASI aracılığıyla sorduğum; sorup sorup cevap alamadığım; cevaplarınızın merakla beklendiği sorularımı cevaplamanızı rica ederim!.."

3- Mustafa Farsakoğlu: "Baktım bir mahkeme kararı, bazı dosyaların numaraları verilmiş. Son 1-1.5 ay içerisinden sanıyorum, 8 ihale yapılmış, bunlar küçük ihaleler..."

4- Oğuz Kaan Salıcı: "Adalar’dan geliyorum. Oradaki arkadaşların selamı var..."

5- Fatma AksuSelçuk Yaşar: "3 yıldır Adalar Belediye Başkanlığı’nı yürüten Mustafa Farsakoğlu, 13 Fen İşleri Müdürü, 8 Başkan Yardımcısı ve 5 Özel Kalem Müdürü değiştirdi. Başkan hakkında mobbing (bezdiri) uyguladığı iddiasıyla soruşturma açıldı..."


6- Sevgi Korkut: "Tarihî Yarımada'nın silüetinin bozulma tartışmaları devam ederken Adalar'ın da silüetinin bozulduğu ortaya çıktı..."

7- Avedis Hilkat: "Adalılar Lefter'e sahip çıkmalı!..."

8- Lefter Küçükandonyadis: "15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım..."

9- Yusuf Bahar: "Kartal Motor İskelesi'nden kalkacak motor saat 16:45'teydi ve 15:15'ten 16:45'e kadar çocuklarımız soğukta, yağan yağmurun altında iskelede beklemek durumunda kaldılar!..."

10- Ari Çokona: “Asaletin rengine bürünmüş erguvani karabaşlar gibi topraklarına tutkuyla bağlı insanların hikâyeleri...”

11- Salih Tuna: "Eşref Edib de Heybeliada'daki evinden bir sabah alınıp..."

12- Nilgün Belgün: "İlk aşkım Büyükada’daydı..."

13- Ayşe Özdem: "‎6 Ocak, Ada'da haç atma töreni. Su sıcaklığı 5 derece..."

14- Kent Hareketleri: "Mahalleler birleşiyor, İstanbul 'Kent Hakkı'na sahip çıkıyor!..."

15- Nino Varon'dan Adalar...

)O(




_____________________________________________

From: ÖMER FARUK BERKSAN 
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2643: bas bas cehepeli belediyeleri akepe... bi daha mi gelicen hükümete!... http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2012/01/23-2643.html 
Date: January 24, 2012 2:48:24 PM GMT+02:00 
To: adalar.postasi@gmail.com 

ADALAR POSTASI’na,

En başarılı Heybeliada Gönüllüsü 
Süleyman Durmuş 



Heybeliada Gönüllüleri Derneği 2011 yılında başladığı temizlik atılımına hız kesmeden devam ediyor. 

Heybeliada Gönüllüleri, 2011 yazında ilkokul çağındaki 200'den fazla gençle birlikte yerleşim bölgesinde bir temizlik kampanyasına başlamış, haber basında geniş yer bulmuştu.

Heybeliada Temizlik Hareketi şimdi de Süleyman Durmuş yönetiminde üniversiteli gençlerden oluşan ekiplerle bu defa ormanlık bölgede devam ediyor. Maalesef ormanımızda yıllardan bu yana birikmiş naylon torbalar, kırık camlar ve sair taşlaşmış çöpler bulunuyor. Geçtiğimiz haftalarda, her seferinde yüzlerce torbadan oluşan kamyon dolusu çöpler, gençler tarafından toplandı. Heybeliada ormanının neredeyse yarısı temizlendi. Bahara kadar diğer yarısı da temizlenecek şekilde hazırlık yapılıyor.

Yüzümüzü kızartan bu ortam, Süleyman Durmuş’un ekibiyle her geçen gün biraz daha temizleniyor, güzel hâle getiriliyor. Masrafları Heybeliada Gönüllüleri Derneği tarafından karşılanan ve tamamen bir gönüllü hareketi olarak devam eden çalışmada, Süleyman Durmuş gereğinde cebinden de para koyarak hizmetine devam ediyor.

Bu emeğin boşa gitmemesi, devamının sağlanabilmesi için Orman Şefimiz Sayın Yüksel Özcan’dan bir ricamız var. Temizliği tamamlanan yerlere çöp bidonları veya çöp naylonları yerleştirebilirler mi?

Temizlik tamamlanabilirse Mayıs ayının ilk Pazar günü yani 6 Mayıs Hıdrellez günü, Çam Limanı'nda temizliğe katılan tüm ekiple birlikte Süleyman Durmuş’un başkanlığında bir piknik yapılacaktır. Piknikte çeşitli gösteriler de bulunacak adeta bir şenliğe dönüşecektir.

Şimdiden tüm Ada sakinleri davetlidir.

Temizlik etkinliğinin diğer Adalar'a da örnek olmasını diliyor, Süleyman Durmuş’u bu yılın en başarılı Heybeliada Gönüllüsü ilan ediyoruz.

Faruk Berksan
Heybeliada Gönüllüleri Derneği Başkanı



_____________________________________________

From: SERAP UZUNLAR
Subject: cevaplarının merakla beklendiği sorular!
Date: January 24, 2012 3:44:32 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Cevaplarının merakla beklendiği sorular!...

Adalar Orman İşletme Şefi Yüksel Özcan Beyefendi;
ADALAR POSTASI aracılığıyla sorduğum; sorup sorup cevap alamadığım; cevaplarınızın merakla beklendiği sorularımı cevaplamanızı rica ederim!

1) Sizin ormana girmeniz yasak mı? (Bu sorunun cevabı evet ise diğer soruları cevaplamanız gerekmez.)

EnSonHaber (12.10.2010)'de yayımlanan, "Adalar Kaymakamı Mevlüt Kurban, 'mal zilyetine' tecavüz ettiği gerekçesiyle de Adalar Orman İşletme Şefi Yüksel Özcan'ın 'orman alanına girmesini' engelleyen bir karar çıkarttı." 

2) Tabelaları neden ormandaki ağaçlara çivilediniz? Ağaçlara herkes çivi çakabilir mi yoksa sadece ormancılar mı çakabiliyor? Tabelaların ağaçlara çivilenmesinin, ağaçlara zararı var mıdır, yok mudur?

Zaman (28.1.2012)'da yayımlanan, "Uzmanlar, kabuklarının ağaçları dış etkenlerden koruduğunu vurgulayarak, gövdeye kadar çakılan çivilerin geri döndürülemez hasarlara sebep olduğunu, özellikle çivilerdeki paslanmanın öz suyuna geçmesiyle ağacın kurumasına sebep olduğunu vurguluyorlar."
yorumu doğru mu, doğru değil mi?

3) Lido'nun selvilerine ne oldu?

ADALAR POSTASI-2635/10 (11.1.2012)'da yayımlanan Belediye Başkanı'nın açıklaması: "Lido'nun sınırları içerisinde doğrudur kaç adet olduğunu bilmiyorum, selvi ağaçları vesaire vardı, bunları Orman'a bildirirler, iş yapan, inşaat yapan insanlar veya bahçe düzenleyecek olanlar, bunlar onlarla Orman İdaresi'ni ilgilendirir. Belediye'yi değil! Efendim kendi mülkü içerisinde izni olmadan, onun kontrolü olmadan, onayı olamadan ağaç kesemezler. Ağaçları bildiğim kadarıyla bir başka yere nakletmişler, nereye naklettiklerini de bilmiyorum çünkü beni ilgilendiren orada yapının ruhsatsız olup olmaması…"

_____________________________________________

GerçekGündem, 24.1.2012 


Salıcı, Adalar'a sahip çıktı 


İki gün önce arama yapılan Adalar Belediyesi'ne CHP'liler destek ziyaretinde bulundu. Yol bakım onarım çalışmalarında, yemek ihalesinde, temizlik ihalesinde ve personel alımında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla geçtiğimiz Pazar günü Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla arama yapılan Adalar Belediyesi'ni bugün CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı beraberindekilerle ziyaret etti. 

Salıcı, CHP'nin İstanbul'daki 6 belediyesinde arama yapıldığını söyleyerek, "Biz bunu zaten söylüyorduk. CHP'ye baskılar devam edecek. Biz de buna daha sert tepkiler vereceğiz. Biz bunu tamamen siyasi bir saldırı diye okuyoruz," dedi. 

"SON 1-1.5 AY İÇERİSİNDEN SANIYORUM, 8 İHALE YAPILMIŞ"  
Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu ise bir aylık yıllık izinden döndükten hemen sonra aramanın gerçekleştiğini anlatarak, "Baktım bir mahkeme kararı, bazı dosyaların numaraları verilmiş. Son 1-1.5 ay içerisinden sanıyorum, 8 ihale yapılmış, bunlar küçük ihaleler. Bunların hepsi açık ihale usulüyle yapılır, Kamu İhale Yasası'na göre yapılır, Kamu İhale Kurumu'na gönderilir," diye konuştu. 

BİR TEK TAŞ YARDIM GÖNDERİLMEDİ 
Söz konusu ihalelerden iki tanesinin 20 Ocak Cuma günü yapıldığını ve henüz onayının bile çıkmadığını kaydederek, "Geçmişten beri burayı bir kamu kuruluşu olarak görmeyen, belediyeyi, halka hizmet eden devletin bir birimi olarak görmeyi öğrenememiş olan, dışarıdaki çıkar gruplarıyla işbirliği yapan kamu görevlisi var. Tutup da bir Pazar günü bir elektronik posta vesairesiyle emniyetin böyle bir talepte bulunması, savcılığın mahkemeye talepte bulunması, hakimin de böyle bir karar vermesi, delillerin karartılması veya yok edilmesi, böyle birşey yok. Herşey açık," dedi. Farsakoğlu, şunları dile getirdi: "Adalar Belediyesi'ne 29 Mart 2009 yerel seçimlerine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi yarısı nakit olmak üzere, bir yıllık bütçesinden fazla 8.5 milyon TL'lik yardım yapıyordu. Yaklaşık 3 yıldır bir tek lira, bir tek taş yardım gönderilmedi. Yüzlerce talebimiz var. "

Fotoğraflar için tıklayın!
























* * *
DHA, 24.1.2012 
Dilhun GençdalYaşar Kaçmaz / İstanbul (DHA)
http://www.dha.com.tr/adalar-belediye-baskani-mustafa-farsakogludan-aciklama-sosyalmedya-son-dakika-haberi_262701.html


* * *
Avrupa Postası, 24.1.2012 
Dilhun GençdalYaşar Kaçmaz / İstanbul (DHA)


* * *
Hürriyet, 24.1.2012 
Dilhun GençdalYaşar Kaçmaz / İstanbul (DHA)
_____________________________________________

GazeteVatan, 24.1.2012
Özgür Altuncu, Özgür Arslan / İstanbul (DHA)

http://haber.gazetevatan.com/ugur-mumcu-anmasinda-izdiham/426630/1/Gundem

Uğur Mumcu anmasında izdiham! 


CHP İstanbul İl Örgütü, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’yu öldürülmesinin 19. yıldönümünde Harbiye’deki anıtı başında andı. Anma törenine katılan yaklaşık 200 kişilik grup, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları attı. Şişli Belediyesi’ne ait bir minibüsten ise yürüyüş boyunca "Uğurlar olsun" türküsü çalındı.

"EĞER UĞUR MUMCU’NUN KATİLLERİ BULUNSAYDI HRANT DİNK ÖLDÜRÜLMEZDİ" 

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, yürüyüş sırasında CHP’li Adalar Belediyesi’nde yapılan aramayla ilgili konuştu. Salıcı, "Adalar’dan geliyorum. Oradaki arkadaşların selamı var," dedi. İstanbul’daki toplam 12 CHP’li belediyeden 6’sının "uyduruk ihbar mailleriyle" basıldığını öne süren Salıcı, bir AKP’li belediye hakkında kendilerinin de İçişleri Bakanlığına mail attığını ve sonucu takip edeceklerini söyledi. [...]

_____________________________________________

Hürriyet, 23.1.2012
Fatma Aksu, Selçuk Yaşar


Başkan’a mobbing suçlaması



3 yıldır Adalar Belediye Başkanlığı’nı yürüten Mustafa Farsakoğlu, 13 Fen İşleri Müdürü, 8 Başkan Yardımcısı ve 5 Özel Kalem Müdürü değiştirdi. Başkan hakkında mobbing (bezdiri) uyguladığı iddiasıyla soruşturma açıldı.

İÇİŞLERİ Bakanlığı müfettişlerince çalışanlarına mobbing (bezdiri) uyguladığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, göreve başladığı 3 yıldan bu yana, 13 Fen İşleri Müdürü, 8 Başkan Yardımcısı ve 5 Özel Kalem Müdürü değiştirdi. Bir çok çalışanıyla da mahkemelik oldu.

Mobbing iddiaları, Adalar Belediyesi’nde 27 yıldır çalışan ve Farsakoğlu’nun seçilmesiyle sistemli olarak mobbinge maruz kaldığını öne süren Aynur Alyanak’ın şikâyetiyle patlak verdi. 6 dönemde, 4 belediye başkanıyla çalışan Alyanak’ın ifadesi üzerine açılan soruşturmada, bir çok kişi mobbinge uğradığını söyledi.

Zabıta kulübesine 


Sivas’tan 2 yaşında geldiği Büyükada’da yaşayan 45 yaşındaki Alyanak, 18 yaşında, babasının da temizlik işçisi olarak çalıştığı Adalar Belediyesi’ne sınavla memur olarak girdi. 27 yıl boyunca belediyenin bir çok biriminde çalıştı. Annesinin hastalığı nedeniyle 7 yaşından itibaren 2 kız kardeşiyle 8 yıl yetiştirme yurdunda kalan Alyanak, haksız uygulamalara karşı çıktığında, Farsakoğlu’nun kendisine yurt yıllarını hatırlatarak, “problemli personel” yakıştırmasında bulunduğunu anlattı. Alyanak, bakanlığa başvurdu. Alyanak, şimdi atandığı, Kınalıada’daki zabıta kulübesinde gün geçiriyor.

Fen İşleri Müdürü Çevre Mühendisi Meral Ak da koltuğunu kaybedenlerden. Farsakoğlu tarafından, Ada’nın yerleşim yerinden 4 kilometre uzaktaki hayvan barınağına gönderildi. Ak, yargının göreve iade kararı uygulanmayınca Başbakanlık Kamu Etik Kurulu’na başvurdu. Kurul, Farsakoğlu’nun, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in “yasallık”, “dürüstlük”, “saygınlık ve güven” ilkelerine aykırılık oluşturduğuna oybirliğiyle karar verdi. Meral Ak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçti.

Farsakoğlu’nun mobbingi iddiasıyla İçişleri Bakanlığı Müfettiş raporlarına giren bir başka isim ise 15 yıllık özel kaleminde sekreteri Ayşegül Tunca. Yıllık iznini kullandığı sırada, dolabı kolilere boşaltılıp, Hukuk İşleri Bürosu’na gönderildi. Tunca, daha sonra da Heybeliada’daki belediye doktoru Kürşat Sezgi’nin yanına hizmetli olarak verildi.

Belediye doktoru olarak çalışırken, aile hekimliğini tercih eden Erhan Şuben, gerilimi, Heybeliada’daki işyerinin girişine “Sevebilme yeteneği en büyük şanstır. Sevgi bütün kötülüklerin ilacıdır” yazarak anlattı. Mustafa Farsakoğlu, konuyla ilgili soruları yanıtlamadı.

Sıradan bir arama

Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu şunları söyledi: “Bütün ihalelerimiz denetleniyor. Bu bir ihbarla yapılan sıradan arama. Biri bir mail atıp ihbarda bulunuyor, savcı da hemen inceleme istiyor. Burada bir avuç çete var. Bunlar bizi çekemiyorlar. Böyle saçma şeylerle belediye çalışanlarının şevkini kırıyorlar. Küçücük bir belediyeyiz. Bütçemiz, harcamalarımız belli. Kısa sürede herşey ortaya çıkar.”

_____________________________________________

Zaman, 24.1.2012
Sevgi Korkut 

Gökdelenler, adanın silüetini kapladı 


Asırlar boyu değişmeyen İstanbul'un silüeti bozululmaya devam ediyor. Birbiri ardına yükselen gökdelenler tarihî şehrin eşsiz görüntüsünü bozarken son örnek adalardan geldi. Sevgi Korkut'un haberi  Asırlar boyu değişmeden bugüne kadar gelebilen İstanbul'un silüeti, son birkaç yılda önemli değişiklikler yaşıyor. Birbiri ardına yükselen gökdelenler tarihî şehrin eşsiz görüntüsünü bozarken şehircilik uzmanları "Tarihî şehri en kötü şekilde yok etmeye çalışıyoruz." diyor. Göztepe'den Kınalıada'yı ve diğer adaları gören manzara ise şimdiden gökdelenlerle örtülmüş durumda.

İstanbul'daki gökdelenler şehrin silüetini bozmaya devam ediyor. Tarihî Yarımada'nın silüetinin bozulma tartışmaları devam ederken Adalar'ın da silüetinin bozulduğu ortaya çıktı. Göztepe'de bulunan Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nün yerine inşa edilen 44 katlı 4 gökdelen Kınalıada'nın yarısını kaplıyor. Kadıköy Selamiçeşme'de 44 bin metrekarelik alana inşa edilen gökdelenler Küçük Çamlıca'dan bakıldığında Adalar'ın muhteşem güzelliği arasında yükseliyor. Mimar Cengiz Bektaş, İstanbul'un tarihî siluetinin kaybolmak üzere olduğuna dikkat çekiyor ve şehri koruma altına alacak planların oluşturulmasını öneriyor.

Zeytinburnu'nda inşaatı devam eden 3 binanın tarihî yarımadanın silüetini bozduğu ortaya çıktıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, yarımadayı korumaya aldı. Geçtiğimiz Ekim ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Tarihî Yarımada'nın silüetini koruma altına alan "Silüet Ana Planı"nı kabul etmiş ve 1/100 binlik imar planlarına işlemişti. Aralık ayında yapılan çalışmalar neticesinde ise bu planların 1/5 binlik koruma planları Büyükşehir Meclisi'nde kabul edildi. Son olarak Büyükşehir Meclisi'nin ocak ayı oturumlarında ilçeler bazında maksimum yükseklik seviyeleri de belirlendi. Ancak İstanbul'un birçok noktasında yükselen gökdelenler şehrin silüetinin bozulmasına yol açıyor. 2010 yılında inşasına başlanan 44 katlı 4 gökdelen Kınalıada'nın yarısını kaplamış durumda. Gökdelenlerin bulunduğu Göztepe'de diğer yapılar ise en fazla 10-12 katlı. Bu tarz yapıların şehrin kalbine hançer gibi saplandığını ifade eden Cengiz Bektaş, silüeti koruma kurulunun oluşturulmasını öneriyor. 

İstanbul silüetinin tamamının koruma altına alınması gerektiğini ifade eden mimar Cengiz Bektaş, şehrin kıymetinin bilinmediğini söylüyor. İstanbul'un birçok noktasında bu tarz yapıların bulunduğunu aktaran Bektaş, "Zeytinburnu'nda da aynı durum oldu. Yüzlerce yıldır Mimar Sinan'ın şekil verdiği İstanbul silüeti hiçe sayılıyor. Bu tarz imar kararları bütün kurumları devre dışı bırakılarak alınıyor. Bu yapıların hepsi birbirinden kötü şekilde İstanbul'u hançerliyor." diye konuşuyor. İstanbul'un tarihî silüeti hakkında karar alınacak bir kurul oluşturulmasını öneren Bektaş, "Artık İstanbul gerçekten bu türlü davranışların elinden kurtarılması gerekiyor. Günün birinde tarihe çok kötü bir şekilde geçeceğiz. Türkiye'de bu işin uzmanları var. Onlarla imar kararları alınmalı. Böyle yanlış kararları verenlerin önüne geçilmeli." diyor. İstanbul'un hem tarihsel hem estetik açıdan önemli bir kent olduğuna dikkat çeken Cengiz Bektaş şöyle konuştu: "Avrupalı mimarlar 1911'de 'Dünya mimarları silüet neymiş görmek isterlerse İstanbul'a gitsinler' diyorlardı. O kadar değerli bir şehri gerçekten en kötü şekilde yok etmeye çalışıyoruz. Bir düşman gelse şehri ele geçirmek istese bunları yapmaz."

_____________________________________________


AdaGazetesi, 24.1.2012
Avedis Hilkat 

http://ada-gazetesi.com/wp/?p=2729

ADALILAR LEFTER’E SAHİP ÇIKMALI!  


Ben Lefter'i sahada izleyemedim, birkaç siyah-beyaz görüntü o kadar ama bütün futbolu takip eden ve bu sporu icra edenler 104 yıllık Çınar’ın, koca bir dalı olan Lefter’in gölgesinde büyümüştü hepsi. O gölgenin serinliğinde içmişlerdi sularını ve gönüllerini Fenerbahçe'yle ödüllendirmişlerdi. Rekorların, birbirinden güzel gollerin, futbol camiasına yaşattığın zaferlerin, saha dışına taşıdığın büyük Fenerbahçe sevgin bizi bir adım daha yaklaştırdı sana. Bugün birlikte değiliz maalesef. Sana olan saygımız sevgimiz değişmedi. Türk Futbolu'nun Ordinaryus'u hakkımız bin kere helâl olsun. Türk Futbol Tarihinde 'ORDİNARYUS' ünvanıyla adını altın harflerle yazdıran LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS’e Adalılar sahip çıkmalı. Büyükada’da adının bir sokağa verilmesinin yanında Kadıköy, Yoğurtçu Parkı'nın karşısındaki caddeye paralel olarak konulan heykelinin bir kopyasının da Büyükada’da dikilmesi manidar olacaktır. Günümüz Türkiye’sinde özellikle futbol severlerin gönlünde taht kuran ve yetişen yeni nesile çok güzel örnek olacak bu davranış Adalar'dan futbolcu yetişmesine ivme kazandıracaktır.

_____________________________________________

Aksiyon, 23.1.2012

http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-31672-turk-sporunun-lefterleri.html

Türk sporunun Lefter’leri 


Önceki hafta 86 yaşında hayatını kaybeden ve görkemli bir törenle defnedilen Rum asıllı Lefter Küçükandonyadis, geçmişte Türkiye’yi başarıyla temsil etmiş azınlık sporcularını akıllara getirdi. 

Türk futbolunun ordinaryüsü Lefter Küçükandonyadis’in ölümü, bu topraklarda yaşayan farklı renkleri bir kez daha biraraya getirdi. Tıpkı 1900’lü yılların başında olduğu gibi. Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki tören Yunanistan medyasında da geniş yer buldu. Genel hatlarıyla Yunan gazeteleri Lefter’e gösterilen vefaya şapka çıkarttı. Ama bazıları Lefter’in Türkiye’de azınlık, Yunanistan’da ise yeniçeri olduğunu, buradan hareketle iki arada bir derede kaldığını dile getirdi. Belki de bu ifadelerde haklılık payı vardı. Zira 6-7 Eylül olayları ve öncesinde çıkartılan Varlık Vergisi, Türkiye’deki azınlıkları bir hayli etkilemişti. Oysa 20. asrın başında Türk sporcularla Ermeni ve Rum sporcular aynı bayrak için mücadele ediyordu. Mesela, Osmanlı’yı temsilen 1912 Stockholm Olimpiyatları’na giden iki sporcumuz Vahram Papazyan ve Mıgır Mıcıryan azınlık mensubuydu.


F.Bahçe‘nin stadına adını veren eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu, Varlık Vergisi’nin ardındaki en önemli isimlerden biriydi. Ne ilginç bir paradokstur ki Lefter’in cenazesi bu stattan kalktı. Lefter, A Milli Takım formasını 50 kez giydi. 7 kez kaptanlık yaptı. 1944’te Yunanistan’a karşı oynanan milli maçta gol attı. Yunanlılar bu maçta onu portakal yağmuruna tuttu. 6-7 Eylül olaylarının yaşandığı 1955’te ise Türkler Büyükada’daki evini taşladı. O gün başına gelebilecek tehlikelerden onu takım arkadaşları korumuştu. Lefter, yıllar önce Sabah Gazetesi’ne verdiği bir röportajda Büyükada’da yaşadığı o günü şöyle anlatmıştı: “15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım. O gün ise kayalar ve boya tenekeleriyle karşılaştım. En kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Evde ne pencere, ne kapı kalmıştı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar. İstanbul’dan Emniyet Müdürü evime geldi. Gece gördüğü manzara karşısında ‘Aman Allah’ım’ demişti. Çok sordular kim yaptı diye; ama o gün de söylemedim, bugün de söylemeyeceğim.”


F.Bahçeli futbolcular Lefter için endişelenmiş ve Büyükada’ya gitmişlerdi. Melih Ilgaz, İbrahim Kösem, Niyazi Tamakan ve Şükrü Ersoy, o günlerde Lefter’i korumak için evinde kalacaklardı. Lefter, Futbol Federasyonu’nun ‘Altın Şeref Madalyası’nı alan ilk futbolcuydu. Türk futboluna büyük hizmetler vermişti. Ama yaşadıkları adeta bir dramdı. Spor tarihimiz Lefter gibi azınlık olup da Türk sporuna büyük hizmetler veren sporcularla dolu. İçlerinden bazıların hikayeleri de Lefter’i aratmayacak cinsten. F.Bahçe’nin yanı sıra G.Saray ve Beşiktaş’ın da Lefter gibi tarihe mal olmuş futbolcuları vardı. [...]


_____________________________________________

From: ADALAR SPOR 
Subject: [Lefter Küçükandonyadis İdman Sahası-Lefter Küçükandonyadis Spor Kompleksi] Bugün U-16 Takımımızın...
Date: January 24, 2012 5:17:46 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Adalar Spor U-16 takımı yarı yolda kaldı!...


Adalar Spor'un idman yapacağı bir saha olmadığından bugün saat 16:00-18:00 saatleri arasında U-16 takımımızın idmanı Kartal Bulvar Sahası'nda yapılacaktı. Önce motor tahsisine dair Adalar Belediyesi'yle görüşüldü ve saat 15:15'de Adalar Belediyesi'nin önünden motor kaldırılacağı söylendi. Okullarından çıkan 18 Adalı gencimiz, Adalar'dan Mahir Etişken, Murtaza Garip, Aydın Kar Abileri eşliğinde Belediye'ye ait motorun içinde yarım saat bekletildi daha sonra da "Bu sefer kendi imkânlarınızla gidecekmişsiniz," talimatı verildi diye 15-16 yaşlarında olan 18 Adalı çocuğumuz motordan indirildi. Kartal Motor İskelesi'nden kalkacak motor saat 16:45'teydi ve 15:15'ten 16:45'e kadar çocuklarımız soğukta, yağan yağmurun altında iskelede beklemek durumunda kaldılar!

Prens Motorları Başkanı Sayın Erdoğan Güçlü'ye herhangi bir ödeme almadan çocuklarımızı Kartal'a ulaştırdıkları için teşekkür ediyorum. Ayarladığımız otobüs yaklaşık 2 saat kadar Kartal'da beklemek durumunda kaldı. 16:00-18:00 saatleri arasında ayarladığımız Kartal Bulvar sahasına ancak 18:00'de ulaşabildik!

"Sahamız yok, çocuklarımız perişan oluyor," diyoruz, bağırıyoruz, haykırıyoruz her şey tamam da bazı olanaklardan bu çocuklarımız fayadalanamazsa biz çocuklarımıza nasıl spor yaptıracağız? İşimize gelince geleceğimizin teminatı çocuklarımız, işimize gelince saatlerce sefil durumda bırakan idarecilerimiz. İdman sahamız yok, çalışma alanımız yok, dar imkânlarla imkân yaratıyoruz ufak tefek ricalarımızın yerine gelmesi bu kadar mı zor? Çocuklarımız bugün bir o iskeleye, bir bu iskeleye köşe kapmaca oynadı, bu çocuklara yazık değil mi?

Sevgili Adalılar, sizden ricam yaptığımız çalışmalar çocuklarımız için, sizler de çocuklarınız için yanımızda olmaya devam edin.

Saygı ve sevgilerimle,

Yusuf Bahar

_______________________________

Hürriyet, 24.1.2012


Beraberdir adalılar! 


“Sami Solmaz’ın gözüyle Adalılar Sergisi” Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu –Adalar Müzesi işbirliğiyle 25 Ocak’ta Sismanoglio Megaro binasında... 

“Beraberdir adalılar! Dil, din, mezhep, ırk bilmezler. Aynı teknede gibidir onlar, beraber giderler balığa, yangına, düğüne, içmeye… Anakara karışmazsa yüzyıllarca daha yaşarlar burada, ada’da…” Serbest gazeteci ve fotoğrafçı Sami Solmaz’ın Beyoğlu’nda İstanbul Yunan Konsolosluğu’na ait Sismanoglio Megaro binasında gerçekleştireceği sergisinde tarihten izler barındıran ada topraklarında yaşayan insanlara dair çektiği kareleri sanatseverlerle paylaşıyor.

Sami Solmaz, İstanbul’un en güzel, en çok korunmuş beldesi olan Adalar’da dil, din, mezhep farklılıklarını bir kenara bırakıp yaşamlarını barış içinde geçiren insanların özel anılarını Ada topraklarında fotoğraflıyor. Serginin kitabından diğer bir yazar Ari Çokona, sergideki fotoğrafları “Asaletin rengine bürünmüş erguvani karabaşlar gibi topraklarına tutkuyla bağlı insanların hikâyeleri,” olarak tanımlıyor. 


_______________________________

8Sütun, 23.1.2012

Salih Tuna


[...] Eşref Edib de Heybeliada'daki evinden bir sabah alınıp Şark İstiklal Mahkemeleri'nde sürüm sürüm süründürülmüştür.

"Bir sabah" dediğim herhangi bir sabah değildir; yıllardan 1926, aylardan Mayıs'tır. [...]


_______________________________

BeyazGazete, 24.1.2012


Nigün Belgün: "İlk aşkım Büyükada’daydı. Ailemizden izin alıp iskelede buluşmalarımız, açık hava sinemalarına gitmelerimiz..."


_______________________________


Ayşe Özdem: "‎6 Ocak. Ada'da haç atma töreni. 
Su sıcaklığı 5 derece..."


_______________________________





MAHALLELER BİRLEŞİYOR 
İSTANBUL ‘KENT HAKKI’ NA SAHİP ÇIKIYOR! 

Ne zaman: 29 Ocak 2012 Pazar 
Zaman: 11:00 - 14:00 
Nerde: Taksim Gezi Parkı'nda Serbest Kürsü'de
Açıklama: 

Farklı görüşlerden demokratik kitle örgütleri; mahalle dernekleri, kent hareketleri, platformlar, eylemciler, sanatçılar, akademisyenler, milletvekilleri ve çeşitli meslek gruplarından İstanbullular olarak:

Kamu yararını, sosyal adaleti ve doğayı hiçe sayan, 3. Köprü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve Kanal İstanbul gibi büyük projeler başta olmak üzere, rant kaygısı ile yapılan bir dizi kentsel dönüşüm ve yenileme projesiyle kentimizin tarihini, kültürünü ve doğasını yok etmeye çalışan,

Mahallelerimizi yıkarak, sadece konutlarımızı değil kentle kurduğumuz tüm ilişkiyi, dayanışma ağlarımızı ve yaşamlarımızı darmadağın eden,

Hiçbir seçenek bırakmadığı kentsel dönüşüm mağdurlarını TOKİ silolarına zorla yerleştirerek, ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik zorluklar yaratan,

Dönüşüm bölgelerinin en korumasız kesimi olan kiracıları yok sayarak görmezden gelen,

Mahallelerimizi yok etmeye kalkıştığı gibi okullarımızı ve hastanelerimizi de satarak, özelleştirerek, bu kentin harcını karmış emekçi ve alt gelir gruplarına kentin kapılarını tamamen kapatmak isteyen,

Sonu gelmez bir rant hırsıyla, ortak kullanım alanlarımızı, sinemalarımızı, sahillerimizi, parklarımızı tüm yeşil alanlarımızı, hatta çadır- kent alanlarımızı bile elimizden alarak sermayeye sunan;

İktidara, sermayeye ve tüm iş birlikçi mimar ve plancılara karşı,

Kentler üzerinde söz hakkının bu kentlerde yaşayanlarda, yani bizlerde olduğunu ilan etmek ve bir arada, örgütlü bir kent mücadelesine omuz vermek üzere

29 OCAK 2012 PAZAR GÜNÜ SAAT 11.00’de

‘Tüm ağaçları, kesilmek üzere işaretlenmiş’ TAKSİM GEZİ PARKI’nda SERBEST KÜRSÜ’de bir araya geliyoruz.

KÜRSÜ SENİN İSTANBUL / KENT HAKKI’NA SAHİP ÇIK!

Program

11.00-11.45
Açılış Konuşması: Ömer Kiriş-TOZDER

Dayanışma Konuşmaları:
Prof. Yves Cabannes-UCL/ Cesare Ottolini-IAI

Tematik Konuşmacılar:
Gecekondu Dönüşüm Alanları: Erdoğan Yıldız-GULDAM

Tarihi Bölgeler Yenileme Alanları:
Çiğdem Şahin 3. Köprü: Yaşam Platformu

Emek ve Beyoğlu: Beyoğlu için Mücadele

11:45 -12:30: ‘ Kamusal Sanat Laboratuvarı "ÇARPANA" Performansı Müzik Grupları

12:30-13.30: Açık Kürsü: Mahalleler Konuşuyor



_______________________________


Nino Varon'dan Adalar...