16 Mayıs 2010 Pazar

ADALAR POSTASI-2430: kınalıada açıklarında tekne battı... 4 kişi kayıp...



* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

28 Mayıs 1900 Pazartesi günlü İngiliz Salamander kruvazörünün Maltepe önlerinde demirleyerek top atış talimi yaptığı ve mürettebatından bir kısmının istimbotla Büyükada'ya gelerek gıda maddesi aldığına dair...


* * *
ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Mayıs 2010.


* * *
ADALAR'da HAVA DURUMU:

16 Mayıs 2010 Pazar
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
19/28ºC
% 54-80 nem
Lodos, GB 36km/sa

Gündoğuşu 05:46... Günbatışı 20:15...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca


* * *
Cicely Mary Barker, The Heliotrope Fairy


* * *

1- Kınalıada'daki bir düğünden ayrılan 5 kişi Maltepe'ye gitmek için 3 metrelik bir sandala bindi. Ancak aşırı rüzgârın da etkisiyle sandal alabora oldu. 1 kişi Adalar hattında çalışan tekne tarafından kurtarıldı. Ancak 4 kişi hâlâ kayıp. Arama çalışmaları devam ediyor...

2- Dün akşam [14.5.2010] 18:30'da Kabataş-Adalar seferini yapması gereken Şehit Karaoğlanoğlu isimli vapura gelen yolcular kötü bir sürprizle karşılaştı...

3- "Vapurlarda alkol ve sigara kullanmak yasak olduğundan kaptan da 'diğer yolcuların rahatsız olmaması için' gemiyi kaldırmama kararı almış..."mış! Yok artık daha neler!

4- Selçuk Yaşar: "Atatürk’ün, eşi Natalya’nın babası Dimitri Guber’e Yörükali ve Florya plajlarını yaptırdığını belirten Metin Oral, şunları söyledi..."

ADALAR POSTASI'nın 2430. sayısında...

)O(

Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.

Haydi siz de bir dilek dileyip de atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(




..........................................................1

ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 10:51 TSİ 16 Mayıs. 2010 Pazar

http://www.ntvmsnbc.com/id/25095351

TEKNE BATTI: 4 KİŞİ KAYIP

İstanbul Kınalıada açıklarında geceyarısı bir sandalın alabora olması sonucu 4 kişi kayboldu.

İSTANBUL - Edinilen bilgiye göre Kınalıada'daki bir düğünden ayrılan 5 kişi Maltepe'ye gitmek için 3 metrelik bir sandala bindi. Ancak aşırı rüzgarın da etkesiyle sandal alabora oldu.

1 kişi Adalar hattında çalışan tekne tarafından kurtarıldı. Ancak 4 kişi hala kayıp.

Arama çalışmaları devam ediyor.

...

GazetePort, 16.05.2010 - 11:11

http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_688728

TEKNE ALABORA OLDU: 4 KAYIP

İçinde 4 kişinin olduğu bir tekne şiddetli rüzgar nedeniyle Kınalıada açıklarında battı.

İSTANBUL - Marmara Denizi'nde, Kınalıada açıklarında bir teknenin battığı öğrenildi.
Kınalıada açıklarında alabora olan teknedeki 5 kişiden Abdülkadir Himmet, bir yolcu motoru tarafından görüldü. Hastaneye kaldırılan Himmet'in ihbarı üzerine Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığın'a bağlı bir helikopter ile 2 sahil güvenlik botu arama çalışmalarına başladı.

Kayıp olan kişilerin Cihan Şahin, Yücel Yazgan, Şerafettin Yakar ve soyadı öğrenilemeyen Tolga isimli kişi olduğu öğrenildi.



..........................................................2

From: EMRE ÖZKANLAR
Subject: Re: Vapur tarifesi vb
Date: May 16, 2010 1:10:22 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


GazetePort, 15.5.2010

http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_688195

ADA YOLCUSUNA KAPTAN İŞKENCESİ

Bugünlerde adalara gitmek istiyorsanız aman Kabataş İskelesi'nden kalkan saat 18.30'daki vapura binmeyin, kötü bir sürprizle karşılaşabilirsiniz.

İSTANBUL- Dün akşam 18.30'da Kabataş-Adalar seferini yapması gereken Şehit Karaoğlanoğlu isimli vapura gelen yolcular kötü bir sürprizle karşılaştı.

Önce iskeledeki güvenlik görevlileri, işlerinden evlerine dönen bazı insanların poşetlerinde alkollü içecek olup olmadığını sordu ve kontrol etmek istedi. Yolcular vapura bindikten sonra da, gemi kaptanı yolcuların vapurda içki içilebileceğini tahmin ettiğini iddia ederek, aracı Kabataş İskelesi'nden kaldırmadı. Bunun üzerine bir ilk yaşanarak, yolcular vapurdan indirildi. Vapuru boşaltmak zorunda bırakılan yolcular iskele üzerinde gemi kaptanını uzun süre protesto ederken, durumla ilgili herhangi bir şey yapılamadı.

Kaptanın bu tutumundan mağdur olan yolcular, iskelede 40 dakika bekletildikten sonra başka bir vapura aktarıldı ancak yaşanan sıkıntı bununla da kalmadı. Vapurun uğradığı ilk ada olan Kınalıada'da polisler vapura binerek içki içilip içilmediğini kontrol etmek isteyince yolcular duruma tepki gösterdi. Kaptanın bu tutumuna bir anlam veremeyen yolcular tepkilerini şöyle dile getirdiler:

"35 YILDIR BU VAPURA BİNİYORUM BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM"

"35 yıldır ada vapuruna biniyorum, bugüne kadar ada vapurunda kimse kimseyi rahatsız etmemiş, en ufak bir problem yaşanmamıştır. Son zamanlarda İDO'nun ve özellikle de bu kaptanın tuhaf uygulamalarıyla karşılaşıyoruz ve bize asıl rahatsızlığı veren bu zihniyetteki insanların kişisel uygulamalarıdır."

Aynı kaptanın daha önce de benzer bir tavırla yolcuları mağdur ettiğini anlatan başka bir yolcu ise şöyle konuştu: "Geçen hafta da aynı kaptan bilinçli olarak vapuru düşük süratle kullanarak evimize geç gitmemize neden oldu. 1 saatlik yolu 1.5 saatte gitti.

"BU BİR DÜNYA GÖRÜŞÜ DAYATMASIDIR"

Bu durumun çok tehlikeli bir boyutu olduğuna dikkat çeken başka bir yolcu ise şöyle devam etti:
"Adalarda yaşayan insanlar birbirlerini tanırlar. O saatte adaya kalkan vapur da çoğunlukla adanın yerleşik yolcusunu taşır. Eskiden beri vapur adalıların mahallesi gibidir. "Mahalleli" burada bir araya gelir, güzel güzel muhabbet edilip yanında içki de içilir. Bu şimdiye kadar kimse tarafından bir sorun olarak görülmediği gibi rahatsızlık yaratan bir durum da olmadı, çünkü herkes birbirine saygılıdır.

Ama şimdi, insanların biribirine hoşgörüyle yaklaşması üzerine sözde politikalar üretilirken, bir yandan da, bu yeni dönemde, bazı insanlara kendi başlarına yeni kurallar koyma, dünya görüşlerini başkalarına dayatma gibi bir güç verilmiş gibi. Bu durumu çok korkutucu buluyorum. Bu geminin kaptanı içki içmiyor olabilir ama başka insanlara rahatsızlık verilmediği sürece, ki şimdiye kadar hiç böyle bir şey yaşanmamıştır, içki içenlere saygı göstermesi gerekir. Asıl yetkililer de bu rahatsızlığı çözmek durumundadır." (Gazeteport)



..........................................................3

Milliyet, 16.5.2010

http://www.milliyet.com.tr/ada-vapurunda-alkol-aramasi-/guncel/haberdetayarsiv/16.05.2010/1238579/default.htm


ADA VAPURUNDA ALKOL ARAMASI

Kabataş’tan Adalar’a gitmesi gereken vapurunun kaptanı, 4-5 kişinin vapurda içki içtiğini ileri sürerek sefere çıkmadı. Uzun bekleyişten sonra başka bir vapura bindirilen yolcuların poşetlerinde alkollü içki aranmak istendiği ileri sürüldü


Kabataş-Adalar seferi yapan bir vapurda içki kontrolü yapıldığı, yolcuların binmesinin ardından da kaptanın yolcuların vapurda içki içebileceğini tahmin ettiğini söyleyerek vapuru Kabataş İskelesi’nden kaldırmadığı iddia edildi. Kaptanın vapuru kaldırmamasını protesto eden yolcular, 40 dakika sonra başka bir vapurla gönderildi ama vapurun uğradığı ilk nokta olanKınalıada’da polisler vapura binerek içki içilip içilmediğini kontrol etti.
İDO yetkilileri ise yolcular arasında bulunan 4-5 kişinin vapurun ön kısmında çilingir sofrası kurarak, alkol almasından dolayı kaptanın vapuru kaldırmadığını söyledi.

Kaptan hareket etmedi

Gazeteport’ta dün “Ada yolcusuna kaptan işkencesi” başlığıyla yayımlanan habere göre, olay önceki akşam Kabataş İskelesi’nde yaşandı. İddiaya göre, 18.30’da Kabataş-Adalar seferini yapması gereken Şehit Karaoğlanoğlu isimli vapura gelen yolculara önce iskeledeki güvenlik görevlileri poşetlerinde alkollü içecek olup olmadığını sordu ve kontrol etmek istedi. Yolcular vapura bindikten sonra da gemi kaptanı yolcuların vapurda içki içebileceğini tahmin ettiğini iddia ederek, vapuru Kabataş İskelesi’nden kaldırmadı.

Bunun üzerine vapurdan indirilen yolcular iskelede gemi kaptanını uzun süre protesto ederken, durumla ilgili herhangi bir şey yapılamadı. Kaptanın bu tutumundan mağdur olan yolcular, iskelede 40 dakika bekletildikten sonra başka bir vapura aktarıldı. Ancak bu kez de vapurun uğradığı ilk ada olan Kınalıada’da polisler vapura binerek içki içilip içilmediğini kontrol etmek istedi. Yolcular bu duruma da tepki gösterdi.

Yetkililer ne dedi?

Konuya ilişkin olarak İDO yetkilileri Milliyet’e yaptıkları açıklamada, kaptanın vapuru kaldırmaması olayının doğru olduğunu ancak konunun haberde yer aldığı gibi olmadığını belirterek, şöyle dediler:
“Olay doğrudur. Hatta sadece bu hafta değil, geçen hafta da benzer bir şikâyet olmuş. Dün (önceki) akşam yaşanan olay ise şöyle gelişmiştir; Kabataş İskelesi’nden alınan yolcular arasında bulunan 4-5 kişilik bir grup, bindikten sonra vapurun ön kısmına geçerek çilingir sofrası kurup alkol almaya başlamışlar. Bunun üzerine kaptan da güvenlik aracılığıyla bu kişileri uyarmış. Ancak yapılan uyarılara rağmen söz konusu kişiler, ‘Biz vapurdan inmeyeceğiz. Bu şekilde devam edeceğiz’ diyerek yapılan uyarıyı dinlememişler.

Vapurlarda alkol ve sigara kullanmak yasak olduğundan kaptan da diğer yolcuların rahatsız olmaması için gemiyi kaldırmama kararı almış. Bunun üzerine bu kişilerin inmemekte diretmesinden dolayı diğer yolcular için başka birvapur ayarlanmış. Bu arada alkol alan grup için de polise haber verilmiş. Ancak polis gelene kadar bu kişiler, diğer yolcularla karışıp ayarlanan vapura binmişler. Bunun üzerine vapurun uğradığı ilk iskele olan Kınalıada’da polisler vapur iskeleye yanaştığında sorun çıkartan 4-5 kişiyi tespit etmek için vapurda kontrol yapmış.”

Yetkililer iskele girişinde yolcuların aranmasının nedeninin seyyar satıcıların içeriye girmesini engellemek olduğunu da belirtti.


İDO açıkladı: Uygulamaya 5 Mayıs’ta başlandı

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) A.Ş.’den dün akşam saatlerinde de yazılı bir açıklama yapıldı. “Müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmak üzere yapılan çalışmalarda, yolcuların gemilerde en fazla içki ve sigara içilmesi ile seyyar satıcılardan şikâyet ettiğinin belirlendiği” kaydedilen araştırmada özetle şöyle denildi: “Yolcu beklentilerinin karşılanması ve sunulan hizmet kalitesinin yükseltilmesi adına ilgili ilçe emniyet müdürlükleri ve zabıta daire başkanlığı ile yürütülen çalışmalar sonucu, 5 Mayıs’tan itibaren bazı uygulamalar yapılmasına karar verildi. Bu doğrultuda, seyyar satıcıların terminalden gemilere geçişine mani olmak amacıyla ellerindeki poşet ve çantalar kontrol edilmektedir. Vapurlarda seyyar satış yaptığı tespit edilenler, içki ve sigara içtiği tespit edilenler gemi personeli tarafından uyarılmakta, yasak olduğu hatırlatılmakta, buna rağmen satışa, içki ve sigara içmeye devam edenler hakkında yasal işlemde bulunulmaktadır.”



..........................................................4

Hürriyet, 16.5.2010
Selçuk Yaşar

http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=14738802

NATALYA HANIM'a İMAMLI PAPAZLI VEDA

Bolşevik İhtilali’nden kaçıp İstanbul’a yerleşen Beyaz Ruslardan Guber ailesinin Yeşilköy’de doğan kızları Natalya Guber Oral (90), 4 Mayıs’ta solunum yetmezliğinden hayatını kaybetti.

Natalya Hanım’ın gazeteci eşi Metin Oral’a (73) vasiyeti gereği cenaze törenine papaz ve imam katıldı. Mezar başında Kuran’ı Kerim’den ve İncil’den dualar okundu.

1917’de Bolşevik İhtilali’nden kaçarak Türkiye’ye göçen Beyaz Rusların sayısı 1921’de 150 bini bulmuştu. Göçmenler arasında Guber ailesi de bulunuyordu. İstanbul’da Yeşilköy’e yerleşen işadamı Dimitri Guber ve Gali Guber’in kızları Natalya 1920’de doğdu. Türk ve yabancı okullarda eğitim alan Natalya, güzelliği ve zarafetiyle dikkat çekiyordu. Natalya Guber, 30 yaşına kadar Rusça ve Türkçenin yanı sıra İtalyanca, Almanca, Fransızca ve Rumca da öğrendi. Genellikle Büyükada’daki Anadolu Kulübü’ne gidiyor, diplomat ve işadamlarının eşleriyle konken oynuyordu.


Yaşlılığıma katlanırsan evlenelim

İlk evliliğini “Bay Şapka” diye anılan eski modacı Ertekin Dinçay ile yaptı. Bu evliliğinden Nilüfer isimli kızı oldu. Daha sonra Dinçay’dan ayrıldı. Bir süre sonra Anadolu Kulübü’nde Polis ve Adliye Haberleri Ajansı’nda çalışan gazeteci Metin Oral ile tanıştı. Metin Oral, Natalya Guber ile evlenmek istedi. Ancak Natalya Guber’in Şişli’de oturan annesi Gali Guber, Oral kızından 17 yaş küçük olduğu için evliliğe karşı çıktı. Beş yıl süren birlikteliğin ardından Natalya Guber, Metin Oral’a “Yaşlılığıma katlanırsan evlenelim” dedi. Bu söz Metin Oral’ın
Natalya’ya bir kez daha âşık olmasına neden oldu.

Hayatımı değiştiren kadın

Atatürk’ün, eşi Natalya’nın babası Dimitri Guber’e Yörükali ve Florya plajlarını yaptırdığını belirten Metin Oral, şunları söyledi: “Natalya, Atatürkçü bir kadındı. Evlenmeye karar verince bana dinini değiştirmek istemediğini söyledi. Camiye gitmez, abdest almayı bilmezdim. Bana ‘Git camiye her şeyi öğren. İki ay içkiyi bırak’ dedi. Kötü alışkanlıklarımdan kurtulmam için bana çok yardım etti. Her şey onun sayesinde oldu. Ne yapsam az. Onu çok özleyeceğim.” Metin Oral, “Hayatımı değiştiren bu kadındır” dediği eşini 4 Mayıs’ta, Şişli Rum Ortodoks Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlarken, onun vasiyetini de yerine getirdi. Törene Metamorfosist Rum Ortodoks Kilisesi’nden Papaz Foti Zografidis’in yanı sıra Şişli Camii İmamı Seydi Kahraman ve Teşvikiye Camii İmamı İsmail Pehlivan da katıldı, mezar başında Kuran’ı Kerim’den ve İncil’den dualar okundu.