21 Mart 2010 Pazar

ADALAR POSTASI-2391: sait faik'in burgaz adası'nda sit alanına kaçak iskele yapılıyor, belediye seyrediyor!



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

9 Mart 1899 Perşembe günlü Heybeliada'nın Berberoğlu Sokağı'ndaki kurukahveci dükkânıyla üstündeki evinin habersiz ve usulsüz olarak Adalar Daire-i Belediyesi'nce yakılması üzerine müracaatta bulunan Sofya'nın, zararının tazmini talebini havi arzuhali hakkında gerekenin yapılmasına dair...


* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Büyükada, 25.05.2008.


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

21 Mart 2010 Pazar
Büyükada'da HAVA DURUMU*

Az bulutlu
6/16ºC
% 63-76 nem
Kıble, G 9km/sa
Gündoğuşu 06:06... Günbatışı 18:16

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca


* * *

Cicely Mary Barker, The Larch Fairy.


* * *

1- Talin Etyemez: "Mavi Marmara, Adalar Belediyesi'nin sponsoru diye Ada halkı mı çeksin eziyeti? Şimdi Adaları, Mavi Marmara’ya mı peşkeş çekeceğiz? Kaldırım vergileri olmadı, gelsin iskele!

2- Hrant Kasparyan: "Bostancı ile Adalar arasında motor seferleri yapan Mavi Marmara Kooperatifi’nin Kınalıada sahilinde başlattığı iskele inşaatı, adada tartışmalara neden oldu. Çarşı Caddesi’ndeki Su Ürünleri Kooperatifi ile Mimoza Restoran arasındaki açık alanda başlatılan inşaatta, elektrik bağlantılarının yapılmasının ardından, geçtiğimiz hafta ahşap kazıklar çakıldı. Çalışmalar aralıksız olarak sürdürülürken, 120-130 bin liraya mal olacağı söylenen iskele inşaatında önümüzdeki günlerde beton dökme işlemlerine başlanması planlanıyor..."

3- Birgül Göker: "İskelelerin yapımını durdurmamız gerekiyor. Adalılar da sahip çıkarsa, bu tahribatı durdurabiliriz..."

4- Burhan Kaya: "Sait Faik'in Burgaz Adası'nda SİT alanına kaçak iskele yapılıyor, belediye seyrediyor!"

5- Sait Faik'in Kalpazankaya'sı... CNN haberde...

6- Ercüment Ekrem Talu: "Lâkin bu Ada yolculuğu o zaman bir alemdi: Vapurda yolcu mevcudu –kışın- onbeş kişiyi geçmezdi ve bu onbeş kişinin arasında câygîr (yerleşmiş, süren) olan samimiyeti ben hiçbir ailenin erkânı arasında dahi görmedim. Kafilenin elebaşısı rahmetli Şemsi Molla Bey idi. Hoş sohbet, zeki, dost, cömert, sevimli bir adamdı. Meclise o derece hakim olmuştu ki, arzusu hilâfına hareket eden kimse yoktu..."

7- Adalar Orman İşetme Şefliği'nden ne haber?: "Tüm çevre dostlarını 21 Mart Pazar günü Büyükada’ya davet ediyoruz. Pazar günü Ormancılık Haftası nedeniyle “Doğa Sevgisi Yürüyüşü” sloganıyla festival havasında geçecek bir dizi ekolojik etkinliğe davetlisisniz!"

8- 6. Daire-i Belediye'den ne haber?: "Nezih Uzel'le Beyoğlu Sobetleri'nde: Tunel..."

9- 7. Daire-i Belediye'den ne haber?: "8 Mart'ta Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladık... 18 Mart'ta Çanakkale Şehitlerimizi andık..."

ADALAR POSTASI'nın 2391. sayısında...

)O(


..........................................................1

From: TALİN ETYEMEZ
Subject: Kınalıada iskelesi...
Date: March 20, 2010 10:32:37 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Eğer yeni değiştirilmediyse, Adalar halen SİT alanı!

Yer tespitinde ısrarlı ve maksatlı davranıldığı düşüncesindeyim. Kaçak doldurulmuş kıyı kesimi için başka türlü bir hal çaresine başvurulmalıydı. Cezalandırma şekli adil değil, çünkü bunun ceremesini Kınalıada halkı çekecek. Hani yazın sahil şeridini rahatlatmak ve yoğunluğu dağıtmak için motorlar Taşocakları bölgesine yollanacaktı? Kınalıada halkının yıllardır süren şikâyetleri bu şekilde mi halledilecek? Mavi Marmara, Adalar Belediyesi'nin sponsoru diye Ada halkı mı çeksin eziyeti? Şimdi Adaları, Mavi Marmara’ya mı peşkeş çekeceğiz? Kaldırım vergileri olmadı, gelsin iskele!

Ekteki yazı 19 Mart 2010 tarihli Agos gazetesinden alınmıştır.
Haber: Hrant Kasparyan, sayfa 8'de.


..........................................................2

Hrant Kasparyan, "Kınalıada’da Tartışmalı İskele İnşaatı", Agos (19.3.2010)8:

Ada limanında sürdürülen dördüncü iskele inşaatına yerel halk tepkili

KINALIADA'da TARTIŞMALI İSKELE İNŞAATI

Bostancı ile Adalar arasında motor seferleri yapan Mavi Marmara Kooperatifi’nin Kınalıada sahilinde başlattığı iskele inşaatı, adada tartışmalara neden oldu. Çarşı Caddesi’ndeki Su Ürünleri Kooperatifi ile Mimoza Restoran arasındaki açık alanda başlatılan inşaatta, elektrik bağlantılarının yapılmasının ardından, geçtiğimiz hafta ahşap kazıklar çakıldı. Çalışmalar aralıksız olarak sürdürülürken, 120-130 bin liraya mal olacağı söylenen iskele inşaatında önümüzdeki günlerde beton dökme işlemlerine başlanması planlanıyor.

İnşaatın başlamasıyla kooperatif yetkilileri ile ada halkı arasında tartışmalar yaşandı. Ada esnafı, motor seferleri yapan firmaların, nakliyat ve ulaşım konusunda adalılara yardımcı olduğunu, seferlere karşı olmadıklarını, ancak yeni bir iskele inşa edilmesini istemediklerini ifade ediyorlar. Motor seferlerinin Kınalıada Su Ürünleri Kooperatifi’nin iskelesinden yapıldığını belirten ada esnafından bazıları ise Kooperatif iskelesinin iki metre daha büyütülerek, Burgazada istikametine kaydırılabileceği görüşünde. Yeni bir iskele inşa etmek yerine, mevcut iskelelerin işlevselleştirilip vapur seferlerinin artırılması gerektiğini savunan adalılar, kış tarifesinde üç veya beş saat aralıklarla yapılan vapur seferlerinin adadaki günlük yaşamı olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Resmi makamlara itiraz

Agos’un sorularını yanıtlayan Kınalıada Mahalle Muhtarı Hüseyin Şahin, ada sakinlerinin talebi üzerine inşaat hakkında bir itiraz dilekçesi hazırlandığını söyledi. Çok sayıda ada sakininin imzaladığı itiraz dilekçesinde, Bostancı-Adalar hattındaki seferleri, 1 Ocak 2010’da Mavi Marmara Kooperatifi’nin devraldığı ve söz konusu seferlerin vapur iskelesinden yapılabileceği belirtiliyor. Dilekçede ayrıca adada toplam altı adet iskele bulunduğu, vapur iskelesi dışındaki iskelelerin ruhsatsız ve kaçak inşaat olduğu belirtilerek, “Adamız bir iskele cennetine [?cehennemine] dönüştürülmüştür,” ifadesine yer veriliyor.

İtiraz dilekçesinin, Adalar Belediyesi, Adalar Kaymakamlığı, Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları’na iletildiğini bildiren Şahin, dilekçeye gelen yanıtlarda, resmi mercilerin söz konusu inşaattan haberdar olmadığını ve inceleme başlatılması gerektiğine dair bilgileri ulaştıklarını belirttiklerini söyledi.

Ada sakinleri ne diyor?

İshak Güveli: “İnşaat oldu bittiye getiriliyor”

Anna Kervancıyan: “Katkı bekleyen belediye fikrimizi sormalı”

Avedis Hilkat: “Bölge iskele yapımı için uygun değil”



..........................................................3

From: TALİN ETYEMEZ
Subject: Sait Faik'in Kalpazankaya'sı...
Date: March 20, 2010 10:34:46 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

From: BİRGÜL GÖKER PERDİSA
Subject: RE: Sait Faik'in Kalpazankaya'sı...
To: Talin Etyemez
Date: Thursday, March 18, 2010, 8:40 PM

Merhabalar Talin Hanım,
Kalpazankaya haberi www.t24.com.tr ve Avrupa Birligi iletişim kalanalı euractiv'de yayınlandı. Büyük ihtimalle yarın da cnnturk'te yayınlanacak. Aşağıda haberin linkini veriyorum. Genel olarak bu iskelelerin durumuyla ilgili biz de haber yapıp, işin üstüne daha çok gidebiliriz. İskelelerin yapımını durdurmamız gerekiyor. Adalılar da sahip çıkarsa, bu tahribatı durdurabiliriz. Size kolay gelsin... Arkanızdayız. Haber yapmaya devam edeceğiz.

Selamlar,

Birgül Göker


..........................................................4

http://www.euractiv.com.tr/cevre/interview/sait-faikin-burgaz-adasnda-sit-alanna-kaak-iskele-yaplyor-belediye-seyrediyor-009380

Sait Faik'in Burgaz Adası'nda SİT alanına kaçak iskele yapılıyor, belediye seyrediyor!

Yazı: Burhan Kaya (MİHA)

Fotoğraf: Semra Dursun (MİHA)

Dünyaca ünlü öykücümüz Sait Faik Abasıyanık’ın izlerini Burgazada’nın her köşesinde bulabilirsiniz; tepelerinde, sokaklarında, kiliselerinde… Öykücümüzün adından sıkça söz ettiği, öykülerinde yaşattığı yerlerden biri Kalpazankaya’dır. Hemen yanı başındaki kır gazinosu, çamları, berrak deniziyle bugün Kalpazankaya, kentin hengâmesinden kaçıp huzuru doğada arayan İstanbulluların gözde mekânlarından. Ne var ki, ada sakinleri ve İstanbullular sahip çıkmazsa bu güzellik yitip gidecek.

Bugünlerde Burgazada’nın simgelerinden Kalpazankaya’ya sessiz sedasız bir iskele yapılıyor. İskele tamamlandığında adanın tarihi dokusu önemli ölçüde zarar görecek. Kalpazankaya’daki kır gazinosunun işletmecileri tarafından yapılan iskele nedeniyle yanaşacak tekneler hem kirlenme riski doğuracak, hem de beton yapı bölgenin doğal yapısını bozacak.

Yapılmakta olan iskeleye Adalar Belediyesi tarafından izin verilip verilmediğine ilişkin bir bilgiye ulaşamadık. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’na yönelttiğimiz sorular yanıtsız kaldı.

Konuyu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Profesörü Fatih Selami Mahmutoğlu ile görüştük.

Prof. Dr. Mahmutoğlu, kültür varlıklarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile detaylı olarak düzenlendiğini, ilgili yasaya bakıldığında kültür ve tabiat varlıkları ile bu varlıkların bulunduğu sit alanları, ören yerleri ve bağlantı noktalarının madde 3 ile tanımlarının da verilmek suretiyle koruma altına alındığını söyledi.

Yasanın temel amacının; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmek olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmutoğlu şöyle konuştu:

“Yasanın 3. maddesine göre, Sit; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. Sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulması, bunların yeniden kullanıma açılması veya kullanımları değiştirilmesi bu kanun uyarınca ‘müdahale’ olarak sayılmaktadır.”

Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Burgazada’sındaki bu yer SİT alanı ise, kuşkusuz yapılan fiziki müdahale yapanlar bakımından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında suç oluşturacaktır. Hatta söz konusu müdahaleyi engellemeyen kamu görevlileri bakımından da hem cezai hem idari açıdan sorumluluk mevcuttur. Eğer anılan yer sit alanı değilse bu değerlendirmelerin de hukuken bir önemi yoktur.”

Adalar Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ada Gazetesi Haber Koordinatörü Talin Etyemez, “Orası SİT alanı. SİT alanı olan bir yere iskele yapımı kanunsuzdur. Maalesef adalarda bu tür tahribatların önüne geçemiyoruz. Kalpazankaya’ya yapılan bu tahribat izin alınarak dahi olsa biz – ada sakinlerini- rahatsız etmektedir.”



..........................................................5

From: TALİN ETYEMEZ
Subject: Fw: Sait Faik'in Kalpazankaya'sı... CNN haberde...
Date: March 20, 2010 10:38:14 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Talin Hanım,
CNN'deki haberin linkini gönderiyorum.

Selamlar,

Birgül Göker

...

http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/03/19/sait.faik.in.kalpazankaya.si.da.yok.oluyor/568573.0/index.html


Sait Faik’in Kalpazankaya’sı da yok oluyor

Dünyaca ünlü yazarımız Sait Faik Abasıyanık’ın hikâyelerine konu olmuş, İstanbullular ve adalıların çok sevdiği Burgazada’daki Kalpazankaya tahribata uğruyor.


Burhan Kaya / MİHA - Dünyaca ünlü öykücümüz Sait Faik Abasıyanık’ın izlerini Burgazada’nın her köşesinde bulabilirsiniz; tepelerinde, sokaklarında, kiliselerinde… Öykücümüzün adından sıkça söz ettiği, öykülerinde yaşattığı yerlerden biri Kalpazankaya’dır. Hemen yanı başındaki kır gazinosu, çamları, berrak deniziyle bugün Kalpazankaya, kentin hengâmesinden kaçıp huzuru doğada arayan İstanbulluların gözde mekânlarından. Ne var ki, ada sakinleri ve İstanbullular sahip çıkmazsa bu güzellik yitip gidecek.

Bugünlerde Burgazada’nın simgelerinden Kalpazankaya’ya sessiz sedasız bir iskele yapılıyor. İskele tamamlandığında adanın tarihi dokusu önemli ölçüde zarar görecek. Kalpazankaya’daki kır gazinosunun işletmecileri tarafından yapılan iskele nedeniyle yanaşacak tekneler hem kirlenme riski doğuracak, hem de beton yapı bölgenin doğal yapısını bozacak.

Yapılmakta olan iskeleye Adalar Belediyesi tarafından izin verilip verilmediğine ilişkin bir bilgiye ulaşamadık. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’na yönelttiğimiz sorular yanıtsız kaldı.

Konuyu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Profesörü Fatih Selami Mahmutoğlu ile görüştük.

Prof. Dr. Mahmutoğlu, kültür varlıklarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile detaylı olarak düzenlendiğini, ilgili yasaya bakıldığında kültür ve tabiat varlıkları ile bu varlıkların bulunduğu sit alanları, ören yerleri ve bağlantı noktalarının madde 3 ile tanımlarının da verilmek suretiyle koruma altına alındığını söyledi.


Yasanın temel amacının; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmek olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmutoğlu şöyle konuştu:

“Yasanın 3. maddesine göre, Sit; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. Sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulması, bunların yeniden kullanıma açılması veya kullanımları değiştirilmesi bu kanun uyarınca ‘müdahale’ olarak sayılmaktadır.”

Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu sözlerini şöyle bitirdi:

“Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Burgazada’sındaki bu yer sit alanı ise, kuşkusuz yapılan fiziki müdahale yapanlar bakımından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında suç oluşturacaktır. Hatta söz konusu müdahaleyi engellemeyen kamu görevlileri bakımından da hem cezai hem idari açıdan sorumluluk mevcuttur. Eğer anılan yer sit alanı değilse bu değerlendirmelerin de hukuken bir önemi yoktur.”

Adalar Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ada Gazetesi Haber Koordinatörü Talin Etyemez, “Orası SİT alanı. SİT alanı olan bir yere iskele yapımı kanunsuzdur. Maalesef adalarda bu tür tahribatların önüne geçemiyoruz. Kalpazankaya’ya yapılan bu tahribat izin alınarak dahi olsa biz – ada sakinlerini- rahatsız etmektedir.”



..........................................................6

From: ENGİN DAMCI
Subject: Tarihten Bir Gün
Date: March 20, 2010 9:22:44 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Ercümend Ekrem Talu, Geçmiş Zaman Olur ki (Anılar), Hece Yayınları, İstanbul (2005)262:

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

[...]

***

Bittabi Hümapervaza ben yetişmedim. İsmini ancak Arif Bey’in hikâyesinden biliyorum. Yalnız bugün, hatıratımı, o hikâyeyi dinlediğim zamana irca ettiğim sırada, gözümün önüne başka bir antika vapur geldi: Bu da yandan çarhlı, köhne, acel acâib bir vapurdu. Bu da rüzgarlı havalarda daha çabuk gitmek için yelken açardı. Üstelik bir hususiyeti daha vardı: Küpeşteleri tahtadan değil, katranlı muşambadan idi!

Biz bununla yaz kış, karda, tipide, fırtınada, her gün Ada’dan İstanbul’a gider gelirdik.

O tarihte babam Trablusgarp’tan sıhhati muhtel olarak avdet etmişti. Tedavi için Avrupa’ya gitmeğe müsaade istedi; vermediler. Büyükada’da istirahat ve tebdil-i hava etmesine irade çıktı. Orada, Nizam tarafında bir eve yerleştik. Biz, iki birader, hergün, bu muşambalı vapurla Ada’dan mektebe inerdik.

Lâkin bu Ada yolculuğu o zaman bir alemdi: Vapurda yolcu mevcudu –kışın- onbeş kişiyi geçmezdi ve bu onbeş kişinin arasında câygîr (yerleşmiş, süren) olan samimiyeti ben hiçbir ailenin erkânı arasında dahi görmedim. Kafilenin elebaşısı rahmetli Şemsi Molla Bey idi. Hoş sohbet, zeki, dost, cömert, sevimli bir adamdı. Meclise o derece hakim olmuştu ki, arzusu hilâfına hareket eden kimse yoktu.

Sabahları Ada’dan kalkarken, vapurun alt kamarasında bezik masası kurulur, çaylar pişer, bir köşede tavla, ötede pastra oynanır, Molla fıkra anlatır, ötekine berikine sataşır, güle oynaya, Köprü'ye gelinirdi. Akşamları da aynı tertip avdet olunur, şu kadar ki beziğin yerine ekseriya nadide mezelerle bezenmiş işret masası kurulurdu. Bu akşam meclislerine Sarayburnu’ndan sonra, vapurun beyaz sakallı kaptanı da iştirak eder, bazen zamanın en meşhur mukallidi Kurban Üsep yahut Muhsin merhum, gâh ayrı ayrı, gâh ikisi beraber orada hazır bulunurlardı.

İyi havada, Köprü’den Büyükada’ya olan mesafeyi iki buçuk saatte katederdik. Hattâ, bu yevmî (günlük) beş saatlik yolculuktan bîzar olan Şemsi Molla’nın, bir gün:

- Nerede ikamet buyuruluyor? Sualini irad eden birisine:

- Ada vapurunda! Cevabını verdiği meşhurdur.

Fakat bu pusulasız, muşambalı, kazanı çimento sıvalı, Allahlık teknenin içinde, bir kere de kar tipisine tutulup denizin ortasında bir hayli bocaladıktan sonra Yalova’ya düştüğümüze rağmen, geçirdiğim safha-i hayatı bugün tahassürle (hasretle) yâd ediyorum.

Niçin mi? Vallahi izah edemeyeceğim… Belki, adı mazi oldu da ondan!..



..........................................................7

From: METİN KARADAĞ
Subject: Fw: Adalar Orman Şefliği Doğa ve Sevgi Yürüyüşüne Davet.
Date: March 18, 2010 1:19:46 PM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com>

From: ÇEKÜD
To: cekudduyuru
Sent: Thu, March 18, 2010 12:00:29 PM
Subject: Adalar Orman Şefliği Doğa ve Sevgi Yürüyüşüne Davet.

DOĞA SEVGİSİ YÜRÜYÜŞÜ

21 Mart Pazar günü Ormancılık Haftası nedeniyle Büyükada’da festival havasında ekolojik etkinlik düzenlenecek


Tüm çevre dostlarını 21 Mart Pazar günü Büyükada’ya davet ediyoruz.

Pazar günü Ormancılık Haftası nedeniyle “DOĞA SEVGİSİ YÜRÜYÜŞÜ” sloganıyla festival havasında geçecek bir dizi ekolojik etkinliğe katılmalarını arz ediyoruz.

O gün ormanların içinde yürüyeceğiz. Bir bölümümüz hazırlanmış çukurlara yüzlerce fidan dikecekler. Gençlerimiz ekolojik dengenin koruyucuları kuşlar için yuvalar asacaklar. Orman ve Çevre mühendislerinden doğa dersleri alacağız.

Ayrıca katılımcılar yanlarında getirdikleri arpa buğday ve mamaları ada hayvanlarına hediye edecekler. Adalar Kültür Derneği ve Adalar Orman Şefliği’nin gladyatör böcek laboratuarı gezilecek.

Katılımcılara gladyatör böceği hediye edilecek ve bunların orman alanlarına bırakılması istenecek.

Ağaç ve Ormancılar Bayramı’nda Adakule yangın gözetleme ve seyir kulesinde çeşitli etkinlikler yapılacak. Misafirlere ikramdan sonra yangın kulesinden İstanbul’un doyumsuz manzarası seyredilecek.

Velostick Bisiklet Takımı kaptanı Günkut NEBİOĞLU organize bir şekilde bisiklet gezisi ve küçük tur düzenleyecek. Fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Kamil YILMAZ fotoğraf meraklıları için sürek organize edecek.

Öğrencilerimiz, engelli ve diğer kurum ve kuruluşlar Ormancılık Günü’ne renk katacaklar. Sonunda hep birlikte yanımızda getirdiğimiz yiyecekleri paylaşarak piknik yapacağız.

Adalar Orman Şefliği ve Adalar Kültür Derneği’nin her zaman olduğu gibi yine el ele vererek organize ettiği bu etkinlik Pazar günü AKD’nin Çınar Meydanı’ndaki binasının önünde saat 11.00’de toplanarak başlayacak.

Ağaç ve Ormancılar Bayramı’na katılacakların yanlarında arpa, buğday, mama, bir çöp torbası ve lastik eldiven getirmeleri önemle rica olunur.

Not: Bu ön bilgidir. Bültenimizdeki etkinlikler belirlendikçe genişleyerek sizlere sunulacaktır.

Bülent ŞAR
sarbulent@gmail.com
0554 207 75 54



..........................................................8

From: NEZİH UZEL
Subject: beyoğlu sohbeti
Date: March 19, 2010 11:55:49 AM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com


6. DAİRE-İ BELEDİYE'den NE HABER?

Beyoğlu Sohbetleri

[Cadde-i Kebir]


Tunel

Konuşmacı: Nezih Uzel

Ney: Ahmet Soysal

Cumartesi günleri öyle üzeri Galatasaray Lisesi’nden çıkıp da Tunel’e bindiğimde aşağı inen vagonların en önünde oturur, karanlıklar arasında solgun ışıklara dalar giderdim. Makinis kolu oynatıp bizi aşağıya saldı mı, bir yerden düşüyormuş gibi ürpertilerle hep beraber cümbür cemaat tangır tungur Karaköy’e inerdik. Ne garip hüzünlü duvarları vardı Tunel’in... Yukarıda bir yerlerden sızan sular ne tuhaf çizgiler çizerek kararmış yosunlu tuğlaların arasından inerdi aşağılara... Kimbilir kimlerin oturduğu evlerin altından geçerdik. Bir de tuhaf kokusu vardı Tunel’in. Yaz sıcağında ise kapıların açılmasını beklerken Tunel’den gelen serin rüzgârlarla hiç olmazsa birkaç dakikalığına rahatlardık.

Tunel o yılların inanılmaz güzellikteki Cumartesi günlerimle ruhumda koca bir bütündü, yaşa Tunel, sağ ol Tunel. Yaşayın Tunel’in şu gündeki işleticileri. Daha pek çok yüz otuz altı yıl taşı şu insanları… Benim eski Cumartesilerim kadar güzelsin...

Yer: Muammer Karaca Tiyatrosu- İstiklâl Caddesi
Tarih: 22 Mart 2010 Pazartesi
Saat: 19:00
Giriş: Serbest


..........................................................9

7. DAİRE-İ BELEDİYE'den NE HABER?


8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ



153 senedir Dünya'nın her yerinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Adalar Belediyesi Nikah Salonunda düzenlenen Türk Halk Müziği Türküleri ve tiyatro oyunuyla kutlandı. Açılış konuşmasını yapan Teknik Başkan Yardımcısı Ayşen Eskici Özten'in ardından Merve Erkan ve Çoşkun Karademir Türk Halk Müziği türkülerini seslendirdi. Kutlamaya katılan kadınların da eşlik ettiği türkülerin ardından sahneyi tiyatrocu ve oyun yazarı Bilgesu Erenus aldı. Bugünün anlam ve öneminden kısaca bahseden Erenus, gitarıyla çaldığı ve söylediği şarkıların ardından, kendi yazdığı ve oynadığı Nereye Payidar oyununu katılımcılarla beraber oynadı. Çok renkli geçen dinleti ve oyunların ardından, kutlama ikramlarla son buldu.

...

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr80.asp


ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK


18 Mart 2010

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 95.yıl dönümü ve Şehitler Günü yapılan törenlerle kutlandı.
Çanakkale Zaferi’nin 95. yıldönümü ve Şehitler Günü için ilk tören Büyükada Atatürk Meydanı’nda düzenlendi. Adalar Kaymakamı Salih Keser, Deniz Lisesi Komutanı Yarbay Levent Güler, Adalar Belediye Başkan Vekili Ali Tokdemir ve siyasi parti yöneticileri Atatürk Anıtına çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

Büyükada 125. Yıl Atatürk İlköğretim Okulu’nda devam eden etkinlikte günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaların ardından Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen resim, şiir ve

kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Tören görsel sunum ve öğrencilerin gerçekleştirmiş olduğu “Zafere Övgü” temalı oratoryomla sona erdi.




Dereceye giren öğrenciler:

Şiir Dalında; Eda Ölmez, Serap Özdemir, Gizem Uçum

Resim Dalında; Sevcan Bozbora, Yaren Nur Deniz, Edanur Akıtıcı

Kompozisyon Dalında; Hilal Yazıcıoğlu, Mehtap Aknarcı, Seda Dokuzkardeş, Can Polathan