15 Mart 2010 Pazartesi

ADALAR POSTASI-2388: JICA’nın raporuna göre 7.5 büyüklüğünde bir depremde ⁒8.4'lük en yüksek ölüm oranıyla en fazla bina hasarı adalar'da görülecek...


http://urun.gittigidiyor.com/1950-LER-HEYBELI-DE-3-TEKERLI-SAKAT-ARABASI-IL_W0QQidZZ21901393

* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

19 Ocak 1899 Perşembe günlü Beşiktaş zabıtasına memur İkinci Komiser Salih Efendi'nin uhdesine rütbe-i salise tevcihi ve Heybeliada'da İkinci Komiser Abdullah Efendi'ye dördüncü rütbeden Nişan-ı Mecidi ihsanına dair...


* * *

ADALAR'da
BİR VARMIŞ
BİR YOKMUŞ:


Büyükada, 23.11.2008.

Büyükada, 10.11.2008.

Mekik Sokak ile Alaçam Sokak köşesindeki bu canım tarihi binayı yel üfürdü zaar!
Yıkmışlar her nasılsa! Bugünkü gün yerinde yeller esmekte!
Yazık olmuş! Yazıklar olsun!
)O(


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

15 Mart 2010 Pazartesi
Büyükada'da HAVA DURUMU*

Çok bulutlu
6.7ºC
% 83 nem
Lodos, GB 21km/sa
Gündoğuşu 06:16... Günbatışı 18:10

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca


* * *

Cicely Mary Barker, The Dandelion Fairy.


* * *

1- Celâl Şengör: "JICA’nın raporuna göre 7.5 büyüklüğünde bir depremde Adalar yüzde 8.4 ile en yüksek ölüm oranına sahip. Oranlara göre yine en fazla bina hasarı burada görülecek. Diğer en çok zarar görecek ilçelerin başında Fatih geliyor. Avrupa’nın sahil kesimi ile Adalar’da yer sarsıntısı büyük olacak..."

2- Avedis Hilkat: "Türk Futbol tarihine 'Ordinaryus' ünvanıyla adını altın harflerle yazdıran Lefter Küçükandonyadis'e Adalılar sahip çıkmalı..."

3- Deniz Koç: "Adalar Müzesi uzmanlar toplantısı gerçekleşti. Adalar Müzesi'nin kuruluşunda önemli bir dönemi geride bıraktık. Müze'nin tematik ve kronolojik çalışma başlıkları uzmanlarımızın da altını ısrarla çizdikleri gibi sona doğru yaklaşıyor..."

4- Nükhet Everi: "Öncelikle Adalar’a uzanmak gerekiyor. Adalar'daki sorunlar biraz daha farklı. Özellikle kışın Adalar'daki sokak kedileri için kuru mama gerekmektedir. Mesele sırf kedi köpek meselesi değildir. Adalar'ın en büyük sorunu faytonlar ve ne yazık ki faytoncular. Yani atlara yapılanlar. Zavallı atlar sabahın 6’sından gece 12’ye kadar çok kötü şartlar altında çalıştırılmaktadır..."

ADALAR POSTASI'nın 2388. sayısında...

)O(


..........................................................1

Milliyet, 15.3.2010
Önay Yılmaz

Sahil şeridi 10 şiddetinde hissedecek

İstanbul’da gerçekleşecek bir depremin sonucunun korkunç olacağını söyleyen Prof. Celal Şengör, “Deprem sonrası Marmara Bölgesi 5 metre batıya kayacak. Sahil kesimlerinde deprem 9-10 şiddetinde hissedilecek” dedi

Prof. Dr. Celal Şengör

Kanal D’deki 32. Gün Programı’na, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz’le birlikte katılan İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, Marmara Denizi’nde beklenen 7.5 büyüklüğündeki depremde, Marmara’nın 5 metre batıya kayacağını tahmin ettiklerini söyledi. Depremin her an olabileceğini anlatan Şengör, “Deprem her an olabilir, şu anda olabilir, 30 yıl sınra da 50 yıl sonra da” dedi. Şengör, beklenen Marmara depremi ile ilgili olarak sorularımızı yanıtladı.

Bu kayma nasıl gerçekleşecek?
17 Ağustos 1999 depremini hatırlayın. Nasıl tren rayları, ağaçlar, batıya doğru 4 metrelik bir kayma gerçekleştirdiyse, biz buna atım diyoruz, Marmara Denizi’ndeki depremde de denizin tabanı batıya kayacak.

‘Can kaybı yüksek olacak’

Bu atım İstanbul’u etkileyecek mi?
Bu atım Marmara Denizi’nde gerçekleşecek. Yani tabandaki toprak 5 metre ileriye hareket etmiş olacak. İstanbul değil de daha çok güney Marmara’daki kentler Bursa, Balıkesir, Çanakkale etkilenecek. Yani tıpkı İzmit’te olduğu gibi, oradaki ağaçların, rayların ve yolların batıya hareket ettiğini, yani kaydığını göreceksiniz. İstanbul belki kaymayacak ama depremin şiddeti çok büyük olacak. Deprem tahmin senaryoları can ve mal kaybının yüksek olacağını gösteriyor. Yani Marmara Denizi’nin tabanı ve güney Marmara’daki şehirler batıya doğru hareket edecek.

Kaymayı nasıl hasapladınız?
Marmara Denizi’ndeki ana fay üzerinde bilindiği gibi 1766’dan beri büyük deprem olmadı. Dolayısıyla bu fay üzerinde büyük bir enerji birikti. Kuzey Anadolu Fayı her yıl batıya doğru 2.5 santim hareket ediyor. Kuzey Anadolu Fayı’nın devamı ve bir kolu olan Kuzey Marmara Fayı ise bizim hesabımıza göre 2 santim batıya kayıyor. Bu ana fayın 1766’dan bu yana hareket etmediğini düşünürsek, günümüze kadar yaklaşık 250 yıl geçti. Buna göre 7.5 büyüklüğündeki depremde bu bölgede batıya doğru yaklaşık 5 metrelik bir atım bekleniyor.

‘Zarar Şili’den büyük olacak’

Böyle büyük bir depremde hasar ne olacak?
Bu depremin zararı Japon JICA adlı kuruluşun yaptığı tahmine göre 40-50 milyar dolar bekleniyor. Yani Şili depremindeki zarardan daha fazla. Şili depreminde maddi hasar 30-40 milyar olarak hesaplanıyor.

Şili’deki deprem daha büyük oldu ama.
Depremin şiddeti Şili’de 7 oldu. Bunun nedeni deprem 8.8 büyüklüğündeydi ama Şili’ye uzak yerde meydana geldi. Okyanusta oldu deprem. O nedenle şiddeti daha düşük oldu. Bizde meydana gelecek 7.5 büyüklükteki depremin şiddeti 9 ila 10 arası tahmin ediliyor. 17 Ağustos 1999 depreminde şiddet 10’a kadar çıktı. Bizde beklenen depremin Şili’deki depremden daha fazla maddi hasara ve can kaybına neden olacağı açık görülüyor.

‘87 bin kişi ölebilir’

Can kaybı ve hasarlı binalar ne kadar tahmin ediliyor?
JICA’nın 7.5 büyüklüğündeki bir depreme göre yaptığı senaryoda 724 bin 623 bina baz alındı. Oysa biliyoruz ki İstanbul’da 1.5 milyon civarında bina var. JICA’nın tahminine göre, bu büyüklükteki bir depremde 52 bin ila 87 bin arasında can kaybı yaşanacak. 135 bin kişi ağır yaralanacak. 59 bin 176 bina ağır hasar, 128 bin 47 bina orta hasar, 272 bin 953 bina da ağır hasar görecek. Kısaca binaların yüzde 60’ı hasar görecek.

Can kaybı ve bina hasarı İstanbul’un nerelerinde bekleniyor?
JICA’nın raporuna göre 7.5 büyüklüğünde bir depremde Adalar yüzde 8.4 ile en yüksek ölüm oranına sahip. Oranlara göre yine en fazla bina hasarı burada görülecek. Diğer en çok zarar görecek ilçelerin başında Fatih geliyor. Avrupa’nın sahil kesimi ile Adalar’da yer sarsıntısı büyük olacak. Aynı şekilde Haliç’ten kuzeye uzanan vadide de büyük bir sarsıntı bekleniyor. Eminönü’nden Büyükçekmece’ye kadar olan kesimde de sarsıntı şiddetli olacak. Anadolu yakası kıyı kesimleri hariç iç kısımlarda sarsıntı daha az olacak. Şöyle diyebiliriz; Avrupa ve Anadolu yakası sahil kesimlerinde 9-10, biraz daha iç kesimlerde deprem 7-8 şiddetinde hissedilecek. Kuzeye doğru şiddet azalacak.

Harita üzerinde çizerek anlattı

Kanal D’deki 32. Gün programına katılan Prof. Dr. Celal Şengör, Marmara Denizi’nde 7.5 büyüklüğündeki bir depremin İstanbul’un güney kıyılarını vuracağını, harita üzerinde çizerek anlattı. Şengör, kentin kıyı kesimlerinin büyük bir depremde 9-10 şiddetinde sallanacağını, zayıf zeminlerde şiddetin ve hasarın daha da büyük olacağını söyledi.

Gücü 175 atom bombasına eşit

Peki böylesine büyük bir depremde ne kadarlık bir enerjinin çıkması hesaplanıyor?
7.5 büyüklüğünde açığa çıkacak enerji miktarı 11 bin terrajoule (bir enerji birimi) olarak hesaplanıyor. Bu Hiroşima’ya atılan 175 atom bombasının çıkardığı enerji miktarına eşit. Aynı zamanda 2 milyon 640 bin ton TNT’ye de denk gelir. 40 katrilyon tonluk kütle, 1 dakika içerisinde 5 metre atım sağlıyor.

Yani sözünü ettiğiniz 7.5 büyüklüğündeki depreme yol açacak fay Marmara’yı boydan boya kat eden fay mı?
Evet. İzmit Körfezi’nden Tekirdağ’a kadar uzanan faydan söz ediyoruz. 7.5 büyüklüğündeki depreme bu fay yol açacak.



..........................................................2

From: AVEDİS HİLKAT
Subject: ADALILAR LEFTER'E SAHİP ÇIKMALI!
Date: March 15, 2010 12:27:52 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

ADALILAR LEFTER’E SAHİP ÇIKMALI!


Türk Futbol tarihine 'Ordinaryus' ünvanıyla adını altın harflerle yazdıran Lefter Küçükandonyadis'e Adalılar sahip çıkmalı. Büyükada’da adının bir sokağa verilmesinin yanında Kadıköy'de Yoğurtçu Parkı'nın karşısındaki caddeye paralel olarak konulan heykelinin bir kopyasının da Büyükada’da dikilmesi manidar olacaktır. Günümüz Türkiyesinde özellikle futbol severlerin gönlünde taht kuran ve yetişen yeni nesile çok güzel örnek olacak bu davranışla Adalar'dan futbolcu yetişmesine ivme kazandıracaktır.

Haber- Fotoğraf: Avedis Hilkat



..........................................................3

From: AVEDİS HİLKAT
Subject: FW: Adalar Muzesi Uzmanlar Toplantisi Gerceklestirildi
Date: March 15, 2010 12:55:31 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com


ADALAR MÜZESİ UZMANLAR TOPLANTISI
13 MART 2010'da
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SANTRAL KAMPÜSÜ'nde
GERÇEKLEŞTİRİLDİ...





Merhaba,

Adalar Müzesi Uzmanlar toplantısı gerçekleşti. Adalar Müzesi'nin kuruluşunda önemli bir dönemi geride bıraktık.
Müze'nin tematik ve kronolojik çalışma başlıkları uzmanlarımızın da altını ısrarla çizdikleri gibi sona doğru yaklaşıyor. Bu aşamada bizler üzerimize düşen görevi çıkardık. Mart ayı sonuna kadar Müze sergileme alanlarını yaklaşık olarak belirleyeceğiz. Ve hangi bölümün nasıl yerleşeceğine karar vereceğiz.

Sizlerden alacağımız bilgilerin toplantıda da ifade ettiğimiz gibi;
- sergi panolarına çıkarılması gereken bölümleri
- özellikle kullanılması gereken görselleri
- ihtiyaç duyulan sayısal ortamları tespit etmek
- arşivlenmesi gereken datayı ayırmak
- web ortamında sunulması gereken içeriği belirlemek
- replikası yapılması gereken üç boyutlu malzemeyi tespit etmek
- basılı malzemeye dönüştürülmesi gereken kitap, broşür vb. karar vermek üzere önümüzdeki haftalar boyunca üniversitelerinizde ve ofislerinizde sizleri ziyaret edip masa başı çalışmalar yapmak istiyoruz.

Toplantının bir hedefi de farklı alanların birbiriyle etkileşimi konusunda sizlerin önerilerini alabilmek için bütünü görmemizi sağlamaktı. Sanırım bu konuda da yeni fikirler oluştu.

Toplantıda da ifade ettiğimiz gibi Adalar Müzesi ana binasının şimdilik tek bir merkeze inmiş olması ve yarı açık alanlarının ağırlıkta olması çalışmalarımızın ve hedefimizin içeriğini değiştirmeyecek. Bu durum yalnızca bizlerin daha pratik sunum yapma şekillerine ağırlık vermemize neden olacak.

Adalar Müzesi her müzenin sahip olması gerektiği gibi elbette bir kalıcı bina arayışından vazgeçmiyor. Yaklaşık olarak 31 Temmuz 2010 olarak belirlediğimiz açılış tarihimiz Müze'nin ilk birikimlerinin sergilenmeye başlandığı tarih olacak. Bu tarihe kadar ve sonrasında da Müze için uygun başka mekânlar arayışlarımız açılış hızımızı etkilemeden devam edecek.

Bir kent müzesi olarak barındıracağımız zengin içerik ve bigi belgeyi etkinlikler, konferanslar, atölye çalışmaları, kütüphane ve arşiv sergileri, geçici ve konuk sergiler, yayıncılık, kültür turları, eğitim ve müze gönüllüleri tematik toplulukları gibi alanlarda kullanacağız.

Adalar Müzesi'nin kuruluşunu gerçekleştiren uzmanlarımızın açılıştan sonra da müzenin aktiviteleri, yeni eklenecek ve geliştirilecek bölümleri konularında destek olmaya ve bizlerle birlikte çalışmaya devam edeceklerine güveniyoruz.

Adalar Müzesi'nin kuruluşunda bizlerle birlikte olduğunuz için bir kez daha teşekkür ederiz.

Sevgiler,

Not: Adalar Müzesi Uzmanlar toplantısı sunumlarına Ruhi Ayangil rahatsızlığı nedeniyle, Balkan Naci İslimyeli başka bir toplantıda olmasından dolayı, Murat Belge şehirdışında bir davete katılması gerektiği için, Murat Güvenç yurtdışında olduğu için, Ali Rıza İşipek Cumartesi günleri de müzeleri açık olduğu için katılamadılar. Kronolojik dönem genel danışmanlarımızdan Edhem Eldem yurtdışında olmasından dolayı ve Mehmet Özdoğan başka bir toplantıda olduğu için katılamadı. Küratoryal Kurul üyelerimizden İhsan Bilgin rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadı. Suay Aksoy toplantının birinci bölümünde özür dileyerek 2010 Ajansı'nın başka bir toplantısına katılmak üzere ayrılmak durumunda kaldı. Diğer tüm sunumlar için çok teşekkür ederiz. Murat Güvenç'le birlikte 1920-2010 sergisini hazırlayan Eda Yücesoy'a küçük bebeğiyle bizi kırmayıp geldiği için ayrıca teşekkür ediyoruz.

Adalı gönüllü dostlarımızın da çalışmamıza katkıları ve yanımızda olmaları çok değerliydi.
Ekte ilettiğim akış içerisinde sunumlar gerçekleşti.

Deniz Koç
Adalar Müzesi
Sergiler Koordinatörü


Adalar Vakfı
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı

Adres: 23 Nisan Cad. No: 14/1 Büyükada
Tel: (216) 382 52 80/(216) 382 76 86
Faks: (216) 382 52 90
GSM: 536 412 11 97
507 202 81 76

...

Adalar Müzesi Uzmanlar Toplantısı

Tarih: 13 Mart Cumartesi
Yer: İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü / E3 302 Mimarlık 3. Kat[1]
Saat: 10.00-14.00 sunumlar, 14.00’dan sonra yemek




Toplantı Akışı

I. Oturum

10.00-10.05 Deniz Koç- Sergiler Koordinatörü,
Adalar Müzesi Kuruluş Çalışmaları Hakkında Giriş Konuşması


10.05-10.15 Halim Bulutoğlu- Adalar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi,
Projede yaşanan son gelişmeler ve müze mekanı hakkında bilgilendirme


10.15-10.25 Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Dr.Cengiz Zapçı, Dr. Cenk Yaltırık,
Adaların Jeolojisi, Çevresi, Madenleri, Minarelleri, Depremleri alanında İTÜ tarafından yürütülen çalışmaların sunumu


10.25-10.35 Doç. Dr. Necmi Karul,
Tarihöncesi Dönem Adalar


10.35-10.45 Prof. Dr. Erendiz Özbayoğlu
Yunan ve Roma Dönemi Adalar


10.45-10.55 Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın
Bizans Dönemi Adalar


10.55-11.05 İrfan Dağdelen
Osmanlı Dönemi Adalar


11.05-11.15 Murat Belge[2] adına Sevengül Sönmez
Cumhuriyet Dönemi Adalar


11.15-11.30 Ara

___

[1] Santral Kampüsü Adres: Eski Silahtarağa Elektrik Santralı
Emniyettepe Mah. Kazım Karabekir Cad. No:2/13 34060 Eyüp/İstanbul

[2] Murat Belge yurtdışında olduğu için toplantıya katılamıyor.





..........................................................4

From: CANAN ALİOĞLU
Subject: Fw: [TUREB-Platform] Hayvan Hakları Çalışma Grubu - yol haritası
Date: March 14, 2010 6:03:27 PM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com

adalar ve de hayvanlarla ilgili olduğundan...
selamla,
canan

From: NÜKHET EVERİ
To: RehberlerTartisma
Sent: Sunday, March 14, 2010 12:04 PM
Subject: [TUREB-Platform] Hayvan Hakları Çalışma Grubu - yol haritası

[...]

Gelelim İstanbul’a!

Bu şehirdeki sorunlar bitmez. Hangi birine el atmalı? Ama bir yerden de başlamak gerek.

Öncelikle Adalar’a uzanmak gerekiyor. Adalar'daki sorunlar biraz daha farklı. Özellikle kışın Adalar'daki sokak kedileri için kuru mama gerekmektedir.

Mesele sırf kedi köpek meselesi değildir. Adalar'ın en büyük sorunu faytonlar ve ne yazık ki faytoncular. Yani atlara yapılanlar. Zavallı atlar sabahın 6’sından gece 12’ye kadar çok kötü şartlar altında çalıştırılmaktadır. Kötü de davranılmakta bu hayvanlara ne acıdır ki!

Hayvist’in bu konuyla ilgili girişimleri bulunmaktadır. Öncelikle at ahırlarında mutlaka bir veteriner hekimin bulunması, atlı arabacıların eğitimi çok acilen halledilmesi gereken konuların başında gelmektedir. Çoğu madde bağımlısı olan bu arabacıların eğitimleri, atların bekleme noktasının mutlaka İSPARK kontrolünde olması, bu arabacıların tek tip kıyafet giymesi gibi girişimler Hayvist’in uğraştığı konular.

Bizim Adalar konusunda yapabileceklerimiz nelerdir? Kurumsal yazışmalar yapabiliriz. Kuru mama sağlanması özellikle önemli. Bu konuda da her yerdeki girişimlerimiz için değişik firmalarla yazışarak ellerinde kalan ve son kullanma tarihi yaklaşan (tabiî ki bozulmamış olması şart) ürünleri bu barınak ve belirlediğimiz noktalara ulaştırmaları, bir nevi sponsor olmaları olabilir.

Bildiğim kadarıyla Hayvist, Maret firmasından böyle bir destek alıyor. Belki Pınar, Namet, Aytaç, Keskinoğlu, Banvit vs gibi firmalarla da kurumsal bazda yazışmalar yapılarak onların da sponsor olmaları sağlanabilir.

Bu aşamada, şunu belirteyim:

Tabiî ki, yapacaklarımız ve yapabileceklerimiz bu kadarla sınırlı değildir ve olmamalıdır!

Amaç mutlaka tüm Türkiye’ye ulaşabilmektir. Ama bunun ilk adımını atmadan bir şey yapılamaz. Yapılan her şey de bireysel bazda kalır.

Bu nedenle, bana gerek platformdan gerekse özelden ben de varım diye ulaşmış olan ya da henüz sesini çıkartmamış olan tüm hayvan ve doğa dostları, sizden ricam şu:

Bize fikir ve önerilerinizi iletin. Her yerde gözümüz kulağımız olmalı, bunu en iyi profesyonel turist rehberleri yapabilir. Sorunları, çözüm fikirlerini vs iletin. Nerede nasıl bir katkı sağlayabileceğinizi bildirin.

Bu sorunlar haliyle bireysel olarak çözülemiyor. Bu nedenle kamu kuruluşu statüsünün avantajını kullanmak en doğrusu. Bunlar hınç, kin, nefret, çamur atma vs ile olacak işler değildir. Bunlar güven ve sevgiyle halledilecek işlerdir. Yoksa gene bireysel işler olmaktan çıkma şansı yoktur yapılanların.

Sevgiler,

Hayvan Hakları Çalışma Grubu adına
Nükhet Everi