22 Nisan 2011 Cuma

ADALAR POSTASI-2578: seyr ü sefain idaresi'nce büyükada vapur iskelesi üzerindeki binanın ruhsatsız olarak yaptırılmasından dolayı...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

22 Ağustos 1909 Pazar günlü, Büyükada'da Mehmed Salih Efendi'nin kendisine ait arsa üzerine bina yapmasına izin verilmesi talebine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Adalar Postası'nda, Nisan 2011.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

22 Nisan 2011 Cuma
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
7/14ºC
% 44-88 nem
Poyraz, KD 31km/sa
Gündoğuşu 06:16... Günbatışı 19:49...

* * *
Cicely Mary Barker, The Heart's-Ease Fairy.

* * *

1- İ.A.K.T.V.K.D: "Derneğimizin değerli üyelerinden Beyoğluspor Kulübü Başkanı Bay Taki Koçias 18.04.2011 Pazartesi günü vefat etmiştir..."

2- Baki Nedim Baltacı: "Sosyal demokrat belediyenin iktidarda olduğu Adalar'da kaçak yapı Lido yükseliyor. Kahramanca mücadele eden İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği'nin sıkıştırması sonucunda Belediye'nin verdiği cevabi yazıyı ADALAR POSTASI'nda okumuş bulunmaktayım..."

3- Geçen senelerde fayans döşenip yeşil halılar (!) serilen kaldırımlara, bu sene plastik döşendi!...

4- "Hayalet" adlı sergi 20 Nisan - 20 Mayıs 2011 tarihleri arasında FKM'de sergilenecek. Sergi, Büyükada Yetimhanesi ve Alexandre Vallaury için bir fotoroman denemesi...

5- Aman dikkat! Büyükada İskelesi'nin kartonpiyerleri başınıza düşebilir!...

6- İmar canavarı, doğal ve kentsel değerleriyle birlikte Ada sahillerini tarumar etmekte...

7- AK Parti İstanbul Birinci Bölge Milletvekili adaylarından 18. sırada bulunan Avukat Numan Güzey’in istifa etmesi üzerine, yerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Adalar eski İlçe Başkanı Avukat Özlem Öztekin Vural milletvekili adayı olarak YSK’ya bildirildi...

8- Guardian: "İstanbul yakınlarında Marmara Denizi'nde bulunan Prenses [Prens] Adaları'ndan Burgazadası hafta sonu inzivası için uygun bir yerdir..."

9- Hıdır Ulağ: "Marmara Üniversitesi Lojistik Kulübü bu yıl ilkini düzenleyeceği Marmara Üniversitesi Lojistik Kampı 21–24 Nisan 2011 tarihleri arasında Heybeliada Merit Halki Palace Hotel’de gerçekleşecek..."

10- Reşat Nuri Güntekin’in “Dudaktan Kalbe” isimli romanından esinlenilerek çekilen diziye evsahipliği yapan Büyükada’daki tarihi köşk satışa çıktı...

11- Emine Çiğdem Tugay: "Derinden yaralandık hepimiz!... Geçmiş olsun cümlemize!... Geçer mi meçhul gerçi ya!..."

12- İlkim Erkan Karaca: "Yalnızlığı, Bedri Baykam'ın şoke olmuş haliyle, yardım isteyişine, şehir içinde adeta 3 maymunu oynayan insanların davranışlarında bir kez daha gördüm, trafik içinde yaralı koşuşturan bir yaralı insan gördüm, önünden geçip giden, yürüyen, otomobil süren heykeller gördüm, 'Ben böyle yalnızlık görmedim'...

)O(



_______________________________________________________1

From: İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ
Subject: VEFAT
Date: April 19, 2011 8:05:23 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

VEFAT


Derneğimizin değerli üyelerinden Beyoğluspor Kulübü Başkanı Bay Taki Koçias 18.04.2011 Pazartesi günü vefat etmiştir.

Kendisine Yüce Tanrı'dan rahmet, kederli ailesi ve sevenlerine baş sağlığı ile sabırlar dileriz.

Cenazesi 20.04.2011 Çarşamba günü saat 12.30 da Taksim Aya Triyada Kilisesindeki dini merasimi müteakiben Balıklı Rum Ortodoks Kabristanına defnedilecekdir.

İ.A.K.T.V.K.D.

* * *

From: adalar.postasi@gmail.com
Subject: Re: VEFAT
Date: April 19, 2011 8:50:18 PM GMT+03:00
To: adalarkoruma@adalarkoruma.org

İ.A.K.T.V.K.D.'nin değerli üyelerinden Bay Koçias'ın vefatını şu an üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum, ailesi ve tüm yakınlarına sabırlar diler, yapabileceğim herhangi bir şey olursa haber etmenizi rica ederim.

Toprağı bol olsun...

Emine Çiğdem Tugay
)O(


_______________________________________________________2

From: BAKİ NEDİM BALTACI
Subject:
Date: April 19, 2011 8:24:25 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

LİDO, LİDO, LİDO, RANT, RANT, RANT

Lido, 21.4.2011 10:19.

Ne kanun, ne yasa vız geliyor LİDO yükseliyor!...

Sosyal demokrat belediyenin iktidarda olduğu Adalar'da kaçak yapı Lido yükseliyor. Kahramanca mücadele eden İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği'nin sıkıştırması sonucunda Belediye'nin verdiği cevabi yazıyı ADALAR POSTASI'nda okumuş bulunmaktayım. Belediye diyor ki; birkaç kez mühürledik savcılığa da bildirdik. Bu işlemlerin yeterli olduğuna inandıklarını anladığım yöneticilere şu hatırlatmaları yapmakta fayda var: 
  • Belediye'nin, Derneğe cevabi yazısında ruhsatın geçersizliği belirtilmiştir.Bu durumun 6 aylık süreçten bu yana bilinmesine rağmen inşaatın jet hızıyla yükselmesine neden müsaade edildi?
  • Kaçak yapılaşma devam ederken sadece mühürlemeyle yetinmek, gereğini yapmamak görevi ihmal demektir. Yapılması gereken fen işleri işçileri, zabıta güçleriyle yıkıma gitmektir. Polise de zamanı ve mekânı belirterek orada bulunmaları istenmelidir. Ne yapalım adam kanunları dinlemiyor demek inandırıcı değildir. Gereğini yaparsın, direnişle karşılaşırsan üstesinden gelme çabası içerisinde olursun. Bu işler yapılmadan basına, kamuoyuna böyle bir mücadelenin varlığını göstermeden yoldan geçen vatandaş gibi kaçak inşaatı seyretmek inandırıcı değildir.
  • Mühür takıp seyretmek, savcılığa yazıp yetinmekle sınırlı kalıp belediyenin asli görevi olan yıkımı yapmamak yasak savuşturmayla eş anlamlıdır. Adalar Belediyesi inşaatın yapılmasını engelleme gayreti içinde değildir. Bilinen gerçek budur.
Lido, 21.4.2011 18:44.

Bu hızla inşaatın yükselmesine göz yumulursa yakında zaten af çıkıyor. Sepet koluna herkes yoluna. 

Rahmetli İnönü'nün deyimiyle Aslan Sosyal Demokratlar!

Baki Nedim Baltacı


_______________________________________________________3


Geçen senelerde fayans döşenip yeşil halılar (!) serilen kaldırımlara 
bu sene plastik döşendi!
Hu! Hu! 
Göz var izan yok mu?
Bu ne biçim nizam intizam?
Plastikten kaldırımlar, Adalar'ın ne kentsel ne de doğal dokusuyla hiç birarada olur mu yahu!?..
Ne olup ne olamayacağına dair bugünden düne tarihsel süreci tersten yansıtan şu fotoğraflar bir fikir verir hani belki... Basamak falan da yok, dümedüz betondan kaldırım aslı aslında!
)O(













_______________________________________________________4

Maxi Haber, 21.4.2011


Alexandre Vallaury'in Eserleri 
Fransız Kültür Merkezi'nde


Osmanlı Mimarisi'nin 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başı arasındaki dönemine damgasını vuran Mimar Alexandre Vallaury'nin eserleri Bircom'un desteğiyle Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlenen Hayalet - La Fantôme adlı sergiyle 20 Nisan-20 Mayıs 2011 tarihleri arasında yeniden gün ışığına çıkıyor. Vallaury'nin eserleri etrafında kurulan sergi, görsel ve dokümanter içeriğinin yanı sıra Yazar Enis Batur'un, aralarında Büyükada Rum Yetimhanesi olarak bilinen devasa ahşap yapının da olduğu, mimarın tasarladığı anıt yapılara sokularak kaleme aldığı parçalı yazısıyla daha da önemli bir hale geliyor.

Levanten bir aileden gelen Alexandre Vallaury, Paris'te Ecole des Beaux-Arts'ta aldığı mimarlık eğitimi ardından İstanbul'a dönerek çalışmalarını burada sürdürdü. Vallaury'nin tasarladığı eserler arasında İstanbul Arkeoloji Müzesi, Galata'daki Osmanlı Bankası binası ve İstanbul Erkek Lisesi gibi günümüzde de ilgi odağı olmayı sürdüren görkemli yapılar bulunuyor.

* * *


Açık Gazete, 21.4.2011


Büyükada Yetimhanesi ve Alexandre Vallaury


"HAYALET" adlı sergi 20 Nisan - 20 Mayıs 2011 tarihleri arasında FKM'de sergilenecek. Sergi, Büyükada Yetimhanesi ve Alexandre Vallaury için bir fotoroman denemesi.

19. yüzyıl sonu - 20. yüzyıl başı Osmanlı Mimarisi’nin en belirleyici ismi Alexandre Vallaury’nin eserleri etrafında kurulan bu sergi, görsel ve dokümanter içeriğinin yanı sıra ilginç bir buluşmaya zemin oluşturuyor. Şair, yazar ve denemeci Enis Batur, Mimar’ın tasarladığı anıt yapılara, özellikle de bugün Büyükada Rum Yetimhanesi olarak bilinen o devasa ahşap yapıya sokularak kaleme aldığı parçalı yazısıyla ‘Mimarın Düşü’ne bir tuğla daha ekliyor. Bir tarafta Levanten bir aileden gelen, Paris’te, École des beaux-arts’da aldığı mimarlık eğitiminden sonra İstanbul’a dönerek aralarında İstanbul Arkeoloji Müzesi, Galata’daki Osmanlı Bankası, bugünkü İstanbul Erkek Lisesi gibi görkemli yapıları tasarlamış bir Mimar, diğer tarafta adı, doğudan gelen bir suyun üzerine yazılı bir Şair. İki yapı ustası. İki hacim.

Sergi kapsamında Enis Batur’un Hayalet – Büyükada Yetimhanesi ve Alexandre Vallaury için bir fotoroman denemesi başlıklı kitabı Türkçe ve Fransızca iki ayrı edisyon olarak Norgunk Yayıncılık tarafından yayınlanacaktır. Bilgi için: Norgunk Yayıncılık




_______________________________________________________5

aman dikkat!
büyükada iskelesi'nin, 
hani şu trajikomik bir biçimde deniz tarafında değil de
kara tarafında dahası usulsuz ve uygunsuz bir şekilde 
"büyükada iskelesi" tabelası asılı olup da 
beltur'un matkaplarla sütunlarını delip 
çinilerinin üzerinden çakmak suretiyle
elektrik kablosu yetmedi doğalgaz borusu geçirdiği 
tarihi büyükada iskelesi'nin kartonpiyerleri başınıza düşebilir! 
düşmekte zira...






Söz hazır Büyükada iskelesinden açılmışken...


Ada iskelelerinin kaderinde kaçak inşaa adeti varmış meğer! 
















20 Şubat 1925 Cumartesi günlü, Seyr ü Sefain İdaresi'nce Büyükada Vapur İskelesi üzerindeki binanın ruhsatsız olarak yaptırılmasından dolayı tezkire harcının zamlı olarak ödenmesi gerektiğine dair...




Bizler İDO'nun ve dahi yenilerde mopurların kaçak iskelelerine laf ederken tarihi vapur iskelemiz de kaçakmış meğer! Ve fekat aralarındaki mimari ve estetik fark gözünüzden kaçamayacak denli âşikar değil mi? Bilmem daha ne demeli?


İskele mevkiindeyiz yine...









9 Temmuz 1914 Perşembe günlü, Büyükada'da liman doldurma ve üzerine ruhsatsız bina inşasına izin verdiği gerekçesiyle Adalar Belediye Reisi Yanko Bey hakkında cereyan eden teftişatın sonuçlandığı ve bir usulsüzlük olmadığına dair...

Adalar'da tarihte ha o gün ha bu gün!... :) Gerçi o vakit hiç değilse Adalar Belediye Reisi hakkında teftişat cereyan ettirilmekteymiş! Darısı bugünkünün de başına!... diyelim mi?


22 Temmuz 1914 Çarşamba günlü, Büyükada'da vapur iskelesi civarından Sinosoğlu Simonaki zevcesinin tasarrufunda bulunan havuz yerinin doldurulmasına engel olunmaması gerektiğine dair...


Fotoğrafta da görüldüğü gibi sözkonusu mahal iskelenin sağında —arasına deniz giren— deniz üstüne iki adet çıkma/dolgu bloktan sağdaki olmalı! Demekki vaktiyle Sinosoğlu Simonaki'nin zevcesinin tasarrufunda bir havuzmuş, 1914 Temmuzu'nda doldurulup solundakiyle birleştirilmek suretiyle yekpare bir satıh haline getirilerek üzerine de bina mı [Belediye Gazinosu] kondurulmuş?!...




Malumunuz olduğu üzere bu dolgu alan zamanla Batı'ya doğru genişleyerek yolculuğuna devam etmiştir vesselâm... Sezen Aksu'nun "Yerimiz mi dar?... Yoksa yenimiz mi dar?... Ne var?... Ne var?..." güfte/bestesi eşliğinde Ada'yı 360°C turlaya da bilir!
)O(




_______________________________________________________6


imar canavarı,
doğal ve kentsel değerleriyle birlikte
ada sahillerini tarumar etmekte...




Seferoğlu, 21.4.2011.











_______________________________________________________7

Yöre Haber, 16.4.2011


http://www.yorehaber.net/2011/04/basbakandan-adalar-ilcesine-jest


Başbakandan Adalar İlçesine Jest






AK Parti İstanbul Birinci Bölge Milletvekili adaylarından 18. sırada bulunan Avukat Numan Güzey’in istifa etmesi üzerine, yerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Adalar eski İlçe Başkanı Avukat Özlem Öztekin Vural milletvekili adayı olarak YSK’ya bildirildi.

Adalar İlçe Başkanı Avukat Özlem Öztekin Vural, 18. sıradan milletvekili adayı gösterildi. Adalar İlçe Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine görevinden istifa eden Avukat Özlem Öztekin Vural Milletvekili aday adayı olmuştu. Parti içinde yapılan temayül yoklamalarında da genel sıralamada beşinci, 80 kadın aday adayı arasında da birinci olarak rekor kıran Avukat Özlem Öztekin Vural, 11 Nisan Pazartesi günü YSK’ya verilen milletvekili aday sıralamasına alınmamıştı. Daha önce parti tüzüğünün yenilenmesi sırasında da Genel Merkez’de aktif rol alan Özlem Öztekin Vural’ın listeye alınmaması İstanbul’da sürpriz olarak karşılanırken, Adalar ilçesinde de büyük üzüntüye neden olmuştu.

HABER ERDOĞAN’DAN GELDİ

11 Nisan Pazartesi günü YSK’ya verilen AK Parti İstanbul Birinci Bölge Milletvekili aday listesinin 18. sırasında bulunan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Avukat Numan Güney bugün öğleden sonra adaylıktan çekildiğini belirterek istifa dilekçesi verdi. Bunun üzerine değerlendirme yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu’yu arayarak Adalar İlçe eski Başkanı Avukat Özlem Öztekin Vural’ın 18. sıradan istifa eden Numan Güzey’in yerine aday gösterildiğini bildirdi.

AK Parti’nin kurmayları da Özlem Öztekin Vural’ı arayarak kendisinin YSK’ya aday olarak bildirildiğini söylediler.

ADALAR’DA SEVİNÇ

Avukat Özlem Öztekin Vural’ın istifa eden Numan Güzey’in yerine aday olarak gösterilmesi Adalar siyasetine ise bomba gibi düştü. AK Parti’nin Adalar’dan Vural’ı aday göstermesi ilçe sakinleri arasında da büyük sevinç ve heyecan yarattı. Özlem Öztekin Vural’ın listeye alınmamasının ardından 11 Nisan Pazartesi günü başlayan üzüntü, sevince dönüşürken ilçe sakinleri, “ Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Adalar’a göstermiş olduğu bu ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz. Kendisine asıl teşekkürü 12 Haziran seçimlerinde göstereceğiz. İlçemizden bir kişinin Meclise gitmesi bizleri çok mutlu eder. Özelliklede iktidar partisinin listelerinde ilçemiz’den bir adayın yer alması son derece sevindirici bir olay”dediler.

TEŞKİLAT İÇİNDE DE HEYECAN

Bugün öğleden sonra Avukat Özlem Öztekin Vural’ın milletvekili adayı olarak adının YSK’ye bildirilmesinin ardından Anadolu Yakası’nda bulunan AK Parti teşkilatlarında da sevinç yarattı. Bir çok ilçe başkanı Avukat Özlem Öztekin Vural’ın istifa eden Numan Güzey’in yerine atanmasının çok olumlu bir davranış olduğunu belirterek “Partimiz İstanbul’da bir kadın milletvekili daha kazanmış olacak”dediler. Listeye alınan Avukat Özlem Öztekin Vural, pazartesi günü Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın düzenleyeceği aday tanıtım toplantısına katılacak.


_______________________________________________________8


Medya Tava, 19.4.2011 

GUARDIAN, TÜRKİYE'Yİ HANGİ TATİL KATEGORİSİNDE ÖNERDİ?







Guardian, tatil için önerdiği Türkiye ile ilgili şu tavsiyelerde bulundu...

Türkiye, beş yaş altı çocuklar için Avrupa'nın en uygun 10 tatil yeri arasında bulunuyor. Guardian gazetesi, beş yaş altı çocuğu olan aileler için yaz tatiline uygun yerler arasında Fransa, İspanya, İtalya, İngiltere, İskoçya, Romanya ve Türkiye'yi gösterdi.

Guardian gazetesi, beş yaş altı çocuğu olan aileler için Avrupa'nın en uygun 10 tatil yeri olarak; Türkiye'de Burgazada, Fransa'da Ile de Ré ve Brittany, İspanya'da Lanzarote ve Cobo Cope, İtalya'da İsola d'Elba, İngiltere'de Kent bölgesi ve Osea Adası Essex, İskoçya'da Mull ve Romanya'da bulunan Wales'ı seçti.

Gazete Burgazada'da tatil yapanların değerlendirmelerine yer verdiği haberde, Burgazada "İstanbul yakınlarında Marmara denizinde bulunan prenses adalarından Burgazadası hafta sonu inzivası için uygun bir yerdir" şeklinde nitelendirilirken, Burgazada'nın yazın ailece keyifli zaman geçirilebilecek, kafa dinlenen, gevşemek için harika bir yer olduğu belirtiliyor.

Haberde, Burgazada'da tatil yapanlar için sabah kahvaltısından sonra limanda taze meyve suyu ve Türk kahvesi içmek, 45 dakika feribot gezisi yapmak tavsiye edilirken, "Arabanın olmadığı Burgazada at ve çocuk arabasıyla gezilebilir ya da bizim gibi rıhtımdaki akşam yemeği zamanına kadar havuzda zaman geçirebilirsiniz" denildi.

Seyahat konusunda endişeli küçük bebekleri olan aileler için ise bir tramvay mesafesinde olan taksim meydanındaki Afasofya Cami önerilirken, yerel halkın küçük çocukları feribot yolculuğu sırasında sevdiğine dikkat çekiliyor. 

ANKA

* * *

The Guardian, 19.4.2011







Summer holidays: 10 of the best places for under-fives

From a fly and flop break in Lanzarote to a beach hut in Whitstable, here's where to go with a toddler in tow

[...]

Princes' Islands, Turkey


Burgazada, one of the Princes' Islands in the Sea of Marmara near Istanbul, is a weekend retreat that's sleepy the rest of the time. Keen for a relaxed, self-catering break but also hooked on Byzantine mosaics, the Hall family (including George, then two-and-a-half, and Harry, nine months) spent a blissful week here early last summer. After morning pastries, fresh juices and Turkish coffee by the harbour, a 45-minute ferry ride (£2) slowly brought the city into view before docking at Kabataş, on the European shore. Transport-obsessed toddlers will love that Hagia Sophia is a tram ride away, while Taksim Square can be reached by funicular. Locals loved our boys, and ferry journeys were unexpected fun with them both getting plenty of attention. Car-free Burgazada can be toured by horse and buggy, or you could do as we did and just hang out by the pool until it was time for dinner on the quayside.

• To rent the Serenity apartment on Burgazada for £650-£1,450 a week, see holidaylettings.co.uk
Tom Hall, Lonely Planet

[...]


_______________________________________________________9

Gerçek Gündem, 19.4.2011
Hıdır Ulağ

Lojistikte büyük buluşma

Lojistik Sektörü 21-24 Nisan Tarihleri Arasında Heybeliada’da Buluşuyor...







Marmara Üniversitesi Lojistik Kulübü bu yıl ilkini düzenleyeceği Marmara Üniversitesi Lojistik Kampı 21–24 Nisan 2011 tarihleri arasında OMSAN LOJİSTİK A.Ş.’nin katkılarıyla Heybeliada Merit Halki Palace Hotel’de gerçekleşecek.

MÜLK’11 etkinliğine Türkiye’nin dört bir yanından 41 üniversiteden 500’e yakın başvuru yapılmış, yapılan değerlendirmelerden sonra başvurular arasından seçilen 120 öğrenci kampa kabul edilmiş. Marmara Üniversitesi Lojistik Kampı Heybeliada da 3 gece 4 gün boyunca sektörün önde gelen firmalarından Omsan Lojistik, Coca-Cola, Avon Automativ, Havilog, Çalışkan Grubu, Tnt Express, HEY Dış Ticaret, Ekol Lojistik, Tofaş, Fillo Kargo, Schenker Arkas, Bilge Adam firmalarından gelecek olan konuşmacıları, değerli akademisyenleri ve öğrencileri bir araya getirerek seminer ortamı sağlarken, akşam eğlenceleriyle de Heybeliada'nın muhteşem ambiyansını yaşatarak katılımcılarına keyifli bir zaman geçirme imkânı sunacaktır.

Üniversite öğrencileri eğitim seminerinde buluşacak

Türkiye’de lojistik alanında ki eğitimlerin ve kulüplerin sayısına baktığımızda son derece az olduğunu görmekteyiz. Dünya’da ve Türkiye’de lojistiğin hareketliliği çok hızlı olmasına rağmen ülkemizde ne yazık ki lojistik eğitimine gerekli önemin verilmediği bir gerçektir. Lojistik anlayışının kavranması ve bu sektöründe eğitim kurumlarıyla birlikte etkili bir şekilde çalışması gerekmektedir. Bu sektöre yön vermeyi ve sektörün ilerlemesini istiyorsak lojistik kavramının gerçek anlamda anlaşılması, sektörün gelişip ilerlemesi, doğru personellerin yetişmesi ancak bizlerin çabalarıyla gerçekleşebilir. Bu durumun farkında olarak dünyada ve ülkemizde hızla büyüyen lojistik sektörünün nabzını tutmayı ve sektörün önde gelen isimleriyle henüz yolun başında olan öğrencileri MÜLK’11 de buluşturmayı amaçlamaktayız. Bu sayede katılımcılarımız, ulusal ve uluslar arası lojistik firmalarından gelecek olan üst düzey yöneticiler ve değerli akademisyenler ile tanışıp onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanabilecekler, gelişen teknoloji ve yöntemler hakkında bilgi ve beceri sahibi olabileceklerdir.

Seminerde “E Ticaret” konulu oturum gerçekleşecek

Şirket temsilcileri, eğitmenler, şirket çalışanları ve sektörle ilgilenen öğrenci ve mezunların katılımı ile birlikte 140 kişi konaklamalı olarak ağırlanacak, eğitimlere katılan öğrenci ve mezunlara MÜLK’11 katılım belgesi verilecektir. Ayrıca organizasyonumuzun içerisinde Bilge Adam Bilgi Teknolojileri Akademisi tarafından gerçekleştirilecek olan “E Ticaret” konulu oturumun sonunda eğitim sertifikası da verilecektir.

Kuruluşlar öğrenciler e dayanışma örneği sergiledi

MÜLK’11 etkinliğinin gerçekleşmesinde büyük katkıları olan; OMSAN Lojistik A.Ş. ve organizasyon sürecinde Öğrenci kulübünün yanında yer alan İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Yüksek Ticaretliler Vakfı, Hey Dış Ticaret A.Ş, Çalışkan Grubu, Coşter Konteynır Taşımacılık, Netpa Marketing, Beta Lojistik, Adalar Belediyesi, Fillo Kargo, Bilge Adam Bilgi Teknolojileri Akademisi güzel bir dayanışma örneği sergiledi.

MÜLK’11 hakkında detaylı bilgiye www.mulojistik.com adresinden ulaşabilirsiniz.


_______________________________________________________10

Vatan, 19.4.2011

Dizilerin çekildiği köşk icraya düştü







Büyükada’da “Dudaktan Kalbe” dizisinin çekildiği tarihi köşk, bir borçtan dolayı icra yoluyla 6 milyon 475 bin TL’ye satışa çıkarıldı. Baştan aşağı yenilenen 3 dönüm bahçe içindeki köşkte havuz, çardak, giyinme ve soyunma odalarının yanı sıra asansör de bulunuyor...

Reşat Nuri Güntekin’in “Dudaktan Kalbe” isimli romanından esinlenilerek çekilen diziye evsahipliği yapan Büyükada’daki tarihi köşk satışa çıktı. Bir borçtan dolayı ipotekli olan ve satışına karar verilen tarihi köşk için, ana yapıları, eklentileri, arsası ve bahçesiyle birlikte 6 milyon 475 bin TL bedel biçildi. Aya Nikola Mevkii’nde bulunan ve tapu kaydında 2. grup kültürel değer taşığı tescillenen köşk, yapıldığı dönemin mimami özelliklerini taşırken, kapanma riski olmayan deniz manzarasına sahip. Baştan sona yenilenen tarihi köşkün giriş kısmında üst katlara ulaşabilmek için yukarı çıkan merdivenlere paralel olarak raylıkayar sistem asansörü bulunuyor. Bodrum kat, zemin, normal kat ve çatı katından oluşan köşkün üstünde de 59 metrekare bir yüzme havuzu var. Bahçede ise toplam 9 bin 975 TL değerinde ağaç ve çalı formlu bitkiler bulunuyor. 200 yıllık fıstık çamı, 100 yıllık palmiye, 60 yaşındaki ıhlamur ağacının dışında zeytin, sedir, defne, dut, nar, erguvan, mimoza, armut, ayvar, badem ve lavanta ağaçları da bahçeyi süslüyor.

Eklentiler de hesaplandı

2 bin 921 metrekarelik bahçedeki köşkün değeri 1 milyon 250 bin TL, eklentilerin değeri 250 bin TL, arsa değeri 4 milyon 965 bin 700 TL, ağaç ve bitkilerin değeri 9 bin 975 TL olmak üzere toplam değeri 6 milyon 475 bin 675 TL olarak tespit edildi.


_______________________________________________________11

* * *

From: EMİNE ÇİĞDEM TUGAY
Subject: Fwd: derinden yaralandık hepimiz!... geçmiş olsun cümlemize!... geçer mi meçhul gerçi ya!...
Date: April 19, 2011 1:54:36 AM GMT+03:00
To: bedri.baykam@gmail.com, asistan@bedribaykam.com
Cc: info@piramidsanat.com

derinden yaralandık hepimiz!...
geçmiş olsun cümlemize!...
geçer mi meçhul gerçi ya!...

Saygıdeğer
Bedri Baykam Beyefendi
ve
Tuğba Kurtulmuş Hanımefendi,
sizlerle birlikte bizler de derinden yaralandık! Bıçak çeken 'Çelikel' taş kesilsin! Hilafsız insanlığımızdan utandıran yüreği taş kesmiş o vurdumduymazları da lanetliyorum bu meyanda!... Can havliyle feveranınızla içimizdeki isyana ses verdiniz adeta! Sağır sultanlar duyar mı meçhul gerçi ya hani belki insafa gelir kimi insafsızlar!...

En kısa zamanda sağlık sıhhat keyif ve afiyete kavuşmanız dileğiyle... Bol şifa...
Saygılarımla,

Emine Çiğdem Tugay
)O(

_______________________________________________________12

From: İLKİM ERKAN KARACA
Subject: Fwd: yazim.....ilkim KARACA
Date: April 21, 2011 3:43:49 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

RUHA DOKUNMAK, 
BEDENE DOKUNMAK

Ruhuma dokunan her hazin olay hatiralari da hatirlatiyor. Ruhi SU Hocam, 1978 Mayis ayinda yazdigi "Insan ve Emek" siirinde diyor ki:



Ama benim memleketimde bugün, 
Insan kani sudan ucuz, 
Oysa en güzel emek insanin kendisi, 
Kolay mi kan uykularda kalkip, 
Ninniler söylemesi, 
Belki bu nedenle, yazik, 
Asilmis gibi durur, 
Asilmis gibi kederinden, 
Duvarlarimda resim, 
Çalgilarimda müzik.


Analar yavrularini hep düsünür, ne mutlu ki, analari yanibasinda olan insanlara, hele en zor anlarindan birini yasiyorlarken... Mesela Tugba KURTULMUS ve Bedri BAYKAM bu sansli çocuklardan...

Bugün, Dünya Siir Günü... Bu sabah onlari hastanede ziyaret ettim, ilk önce Tugba Hanimefendi'ye (daha önce hiç tanismadigim halde, sanki yillardir tanidigim bir arkadasim gibi hissettim), sonra Bedri Beyefendi'ye geçmis olsun dileklerimi söyledim (yillardir tanidigim çok kiymetli bir insan )... Anneleri basucunda, sanki bebeklik yillarindaki gibi, melek kanatlariyla koruyorlar yavrularini... Oysa onlarin bedenine dokunan, onlari acimasizca yaralayan da bir annenin yavrusu, hiç mi aklina gelmedi kendi bebekligi ve kendi annesi, onlara bu zulmü yasatirken, onlari bu soklara sokarken...


Insan beklenmedik bir aciyla karsilasinca garip bir soka girer. Herkesin tepkisi farkli olur. Bu asla gülünecek, elestirilecek bir hâl degildir. Ne hazin ki, baskalari da her zaman ve her durumda oldugu gibi kendileri gibi davranir.

Ben de, kollarimda son nefesini veren kocamin, bir sanatçinin ölümüne tanik olmustum, üstelik savasta degildik, her aksam uyudugumuz gibi uyuduk, birimiz bir daha uyanamadik, bu soku anlatabilmek için sayfalar dolusu yazmam gerekebilir, bir de sonrasinda yasadiklarim var ki, yazmaya ömrüm yetmez zannederim. Yusuf HAYALOGLU arkadasimin söyledigi gibi, "Ben böyle yalnizlik görmedim,".

Yalnizligi, Bedri BAYKAM'in soke olmus haliyle, yardim isteyisine, sehir içinde adeta 3 maymunu oynayan insanlarin davranislarinda bir kez daha gördüm, trafik içinde yarali kosusturan bir yarali insan gördüm, önünden geçip giden, yürüyen, otomobil süren heykeller gördüm, "BEN BÖYLE YALNIZLIK GÖRMEDIM".

Yüce Allah hiçkimsenin basina suskunluk vermesin, insan konusmak ister, derdini, düsüncesini söylemek ister, bilemeyip-anlayamadigini sormak ister, bunda ne var?

Bilmedigi konuda konusup-yazip yanlislardan bir duvar örmekte ise, çok yanlis var... Ne hazin ki bunu bir kisim medya çok yapiyor. Neyse ki, yeni yeni, ara sira bazi bazi, yazi isleri müdürleri, özür dileme yazilari yaziyorlar, ben sabirla bekliyorum, bir gün benden de özür dileyecek çok sayida medya mensubu var da, yillar geçtikçe herkes kendisini, kendi sesiyle anlatiyor, Ilahi Adalet'in yüceligi, insanin sabrini derinlestiriyor.

Yardimseverlik ne zamandir? Insanlik ne zamandir?
Sevgi ne zamandir? Saygi ne zamandir?
Baris ne zamandir? Hosgörü ne zamandir?

''Gözleri Hep Üzerimizde'' isimli kitabini okumustum Bedri BAYKAM'in, iki gün sonra 23 Nisan Çocuk Bayrami... ATATÜRK, sevdiklerine ''çocuk'' diye hitap edermis... Ben, bu 2011 yilinin Dünya Siir Günü'nde, Yeryüzü Çocuklari'nin Bayrami'ni, iki gün erkenden kutluyorum...

Sanat'in Siyaset'e hep yol gösterdigini unutmadan, sanatçilarimizi da saygimla selamliyorum. Altan ERBULAK-Ali POYRAZOGLU TIYATROSU'nda oyununu seyrettigim güçlü tiyatro sanatçisi Peker AÇIKALIN'a çok geçmis olsun diyorum, güçlü yüregi bir çok kez susmus ve yeniden hayata dönmüs... ve HEKIMLERIMIZ'E, HEMSIRELERIMIZ'E, HASTANELERIMIZ'E, TAKSICILERIMIZE (keske ambulanslar da zamaninda yetisebilse ve yetistirebilse, ne iyi olur) HEP TESEKKUR BORÇLUYUZ, bilinmedik, ani ve aci soklarimizi iyilestirenler hep ONLAR...

Kendimiz gibi olmayana saygi duymazsak, kendimizi de anlayip sevemeyiz... Sevgisiz ne olur ki? Yalnizlik... BEN BÖYLE YALNIZLIK GÖRMEDIM...


Sair Yusuf HAYALOGLU diyor ki:


Ressam kardes, ölümün rengini boyadin mi hiç? 
Kara giysiden kara midir, ak kefenden ak mi? 
Birazdan gelecekmis kadar yakin, 
Hiç ugramayacak kadar uzak mi?

Tugba KURTULMUS, Peker AÇIKALIN, Bedri BAYKAM yeniden hosgeldiniz hayata, 21 Nisan ve 23 Nisan KUTLU OLSUN, siz buradasiniz ya, çok kiymetli anneleriniz için 2011 bayrami çok mühim... ''Kolay mi kan uykularda kalkip, ninniler söylemesi...''