18 Ağustos 2010 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2485: ister inan... ister inanma...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

12 Temmuz 1903 Pazar günlü Malumat gazetesi sahibi Tahir Bey'in Heybeliada'da izinsiz otel açımı ve bazı oyunlar tertib etmesi emniyeti bozmuş olduğundan gereğinin yapılmasına dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Temmuz 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

18 Ağustos 2010 Çarşamba
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
23/34ºC
% 55-94 nem
Poyraz, KD 23km/sa
Gündoğuşu 06:16... Günbatışı 19:58...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca

* * *

Cicely Mary Barker, The White Campion Fairy.

* * *

1- Adalar Platformu adına Hayati Önel: "Önümüzdeki haftalarda Büyükada'da Kaldırım Vergisi/KATKI PAYI hususunda bir avukat arkadaşımız tarafından bilgilendirme toplantısı yapılacaktır. Toplantıya katılım ücretsizdir. Bilgilendirme toplantısına katılmak isteyenlerin..."

2- Yüksel Özcan: "17 Ağustos 2010 Salı günü saat 21:30'da Tepeköy’den Lunapark Meydanı'na giden toprak yol boyunda 200 m2 sağda yol kenarında çıkan orman yangınında 500 m2 makilik alan yandı!..."

3- Eray Erollu: "Yangının çıkış nedeniyle ilgili araştırma başlatıldı..."

4- Feride Özmat: "Umarım yangın ormana, Ada'ya ve Adalılara zarar vermemiştir. Söndürme çalışmalarında emeği geçen herkese de binlerce teşekkürler. Tek dileğim, bir daha tekrarlanmaması; ne orada ne de diğer adalarda..."

5- Adalar'da denize girenlere müjde!...

6- Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada 11 ayrı plaj ve Su Sporları Kulüplerinden alınan ikinci deniz suyu numunelerinin sonuçlarına göre, başta Nakibey olmak üzere tüm kıyılarda denize rahatlıkla girilebileceği, bildirildi...

7- Adalar Kaymakamı Salih Keser tarafından yapılan açıklamaya göre, Adalarda yaşayan yurttaşlar başta olmak üzere yurttaşların denize rahatlıkla girebilecekleri kaydedildi. 6 Ağustos tarihinde söz konusu kıyılarda yapılan incelemede yüksek oranda koli basili çıktığı belirlenmiş ve denize girilmesi yasaklanmıştı...

8- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan 'Deprem Bilgi Notları' başlıklı açıklamaya göre yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan veriler ışığında İstanbul'un 10 riskli ilçesinden biri de Adalar!...

9- Naci Görür: "Doğal olarak kıyı bölgeler tsunamiden etkilenecektir. En tehlikeli gördüğümüz alanda, Tekirdağ açıklarından Adalar’a kadar olan bir bölgede olacak 7,2 büyüklüğünde bir deprem, Marmara’nın güney ve kuzey kesimlerini etkileyecek. Silivri’den Adalar’a kadar, Boğaz’ın sahil kesimleri daha fazla etkilenecektir..."

10- Selçuk Aral: "Heybeliada Sanatoryumu veya Bir Fotografin Story’si… Yahutta bir belgesel..."

)O(



_______________________________________________________1

From: ADALAR PLATFORMU
Subject: 'KALDIRIM VERGİSİ' KATKI PAYI HAKKINDA HUKUKİ BİLGİLENDİRME
Date: August 18, 2010 9:42:43 AM GMT+03:00
To: To: adalar.postasi@gmail.com


ADALILAR'IN
'KALDIRIM VERGİSİ' KATKI PAYI HAKKINDA
HUKUKİ BİLGİLENDİRİLMESİ



Değerli Adalılar,
Önümüzdeki haftalarda Büyükada'da Kaldırım Vergisi/KATKI PAYI hususunda bir avukat arkadaşımız tarafından bilgilendirme toplantısı yapılacaktır. Toplantıya katılım ücretsizdir. Bilgilendirme toplantısına katılmak isteyenlerin ADALAR POSTASI'na (adalar.postasi@gmail.com) isim-soy isim ve cep telefon numaralarını elektronik postayla iletmeleri rica olunur.

ADALAR PLATFORMU adına
Hayati Önel


_______________________________________________________2

From: YÜKSEL ÖZCAN
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2483: duyanlar duymayanlara duyursun!...
Date: August 18, 2010 4:52:16 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi.1@gmail.com


Duymayanlara!!!!!!!!!!

17 Ağustos 2010 Salı günü saat 21:30'da Tepeköy’den Lunapark Meydanı'na giden toprak yol boyunda 200 m2 sağda yol kenarında çıkan orman yangınında 500 m2 makilik alan yandı! Yetimhane'ye 200 m uzaklıkta!

Bu saatte piknik olmadığına göre bu ateşler başka galiba.

Yine itfaiye yetişti. Yol boyunca 4 yıl önce İSKİ tarafından döşenen Yangın Hidrant sisteminden direkt su alınarak yangına müdahale edildi. 15 dakikada kontrol altına alındı. 30 dakikada tamamen söndürüldü. Kızılçamlarda zaiyat yok. Sadece otlar ve ladenler yandı.

Gece olduğu için uçak ve helikopter kullanılmadı.

Duyurulur.


_______________________________________________________3

HaberTürk, 18 Ağustos 2010 Çarşamba, 02:09:03
Eray EROLLU/AHT

http://www.haberturk.com/yasam/haber/543187-buyukadada-yangin


Büyükada'da yangın

Bin metrekarelik çamlık alan kül oldu


Büyükada'da Adalar Belediyesi'nin hemen yanında bulunan çamlık alanda akşam saatlerinde çıkan yangın, ada sakinlerinde paniğe yol açtı. İtfaiye ekipleri ve belediyenin çalışmaları sonucu yangın bir saatte kontrol altına alınırken, bin metrekarelik çamlık alan kül oldu.

Büyükada'da Adalar Belediyesi'nin hemen yanında bulunan çamlık alanda dün akşam 21:00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, ormana yakın bulunan evlerde bulunan vatandaşlar arasında paniğe neden oldu. Adalar Grubu'na bağlı itfaiye ekiplerinin ve Adalar Belediyesi'ne ait su araçlarının müdahale ettiği yangın bir saat içerisinde belediye binasına ve çevrede bulunan evlere sıçramadan söndürüldü. Ancak bin metrekarelik çamlık alanda çıkan yangında kül oldu. Yangının çıkış nedeniyle ilgili araştırma başlatıldı.


_______________________________________________________4

From: FERİDE ÖZMAT
Subject: Geçmiş olsun dostlar!
Date: August 18, 2010 1:26:32 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Heybeliada'da çıkan yangını bugünkü ADALAR POSTASI'ndan öğrendim ve çok üzüldüm. Umarım yangın ormana, Ada'ya ve Adalılara zarar vermemiştir. Söndürme çalışmalarında emeği geçen herkese de binlerce teşekkürler. Tek dileğim, bir daha tekrarlanmaması; ne orada ne de diğer adalarda.

Adalarımıza gelen bunca cahil ziyaretçi/günübirlikçi oldukça benzeri olayları yaşamamız ne yazık ki kaçınılmaz. Gene bugünkü ADALAR POSTASI'nda belirtildiği gibi motorlarda ve "mopur"larda anons yapılması ne derece öğretici veya caydırıcı olur, bilemiyorum. Keşke faydası olsa! Ama dinleyenlerin ve uygulayanların sayısı eminim çok az olacaktır. Çünkü bizim milletimiz genelde bencil ve vurdumduymaz. Maalesef!

Büyükada'da ormanın hemen dibinde ve her yaz yangın korkusuyla yaşayan biri olarak, bu konuda ne yapmalı, ne gibi önlemler almalı diye düşünüyorum yıllardır. Belki de tüm bu ziyaretçilerin 'ormanın dışında ve kontrol edilebilecek bir bölgede' toplanmasını sağlamak gerekli. Siz ne dersiniz dostlar?

Hepinize sevgi ve selamlar, Kadıyoran tepesinden...


Feride Özmat


* * *

Yitik Ada Gunceleri / Adali Yayinlari - Ekim 2009
Ellerin Soyluyor Sonsuzlugu / Hayal Yayinlari - Haziran 2009
Yanlis Zaman Hikayeleri / Hayal Yayinlari - Subat 2008
Gunes Kapkaranlik / Adali Yayinlari - Agustos 2007
Eksildi Artik Soz / Sis Yayinlari - Nisan 2006


_______________________________________________________5

17 Ağustos 2010 Salı 17:07

http://www.internethaber.com/istanbul/adalar/adalarda-denize-girenlere-mujde-283493h.htm


Adalar'da denize girenlere müjde!

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Adalar'da bulunan 11 ayrı plaj ve Su Sporları Kulüpleri'nden aldığı numunelerinin sonuçlarını duyurdu...


İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalı’da 11 ayrı plaj ve Su Sporları Kulüplerinden aldığı ikinci deniz suyu numunelerinin sonuçlarını açıkladı.

Buna göre başta Nakibey olmak üzere tüm kıyılarda denize rahatlıkla girilebileceği, deniz suyu raporlarının zorunlu değerlere uygun olduğu kaydedildi.

Başta Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada Su Sporlar Kulüpleri olmak üzere, Büyükada’da Nakibey Plajı, Seferoğlu Tesisleri, Yörükali plajları ve Ülker Restoran önündeki alanlarda denize girilmesinde bir sakınca olmadığı bildirildi. Adalar Kaymakamlığı, İl Sağlık Müdürlüğü’nün Pendik Halk Sağlığı laboratuarlarında yaptırdığı mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre, söz konusu yüzme alanlarında denize girilmesinde bir sakınca olmadığı belirtildi. Adalar Kaymakamı Salih Keser tarafından yapılan açıklamaya göre, Adalarda yaşayan yurttaşlar başta olmak üzere yurttaşların denize rahatlıkla girebilecekleri kaydedildi.

6 Ağustos tarihinde söz konusu kıyılarda yapılan incelemede yüksek oranda koli basili çıktığı belirlenmiş ve denize girilmesi yasaklanmıştı.



_______________________________________________________6

Milliyet, 17 Ağustos 2010 17:09

http://www.milliyet.com.tr/adalar-in-plajlari-temiz-cikti/turkiye/sondakika/17.08.2010/1277677/default.htm

Adalar'ın plajları temiz çıktı

İSTANBUL, (DHA)

BÜYÜKADA, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada 11 ayrı plaj ve Su Sporları Kulüplerinden alınan ikinci deniz suyu numunelerinin sonuçlarına göre, başta Nakibey olmak üzere tüm kıyılarda denize rahatlıkla girilebileceği, bildirildi.

Adalar Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptırdığı mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre, başta Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada Su Sporları Kulüpleri olmak üzere, Büyükada’da Nakibey Plajı, Seferoğlu Tesisleri, Yörükali plajları, Heybeliada’da Sadıkbey Plajı, Kınalıada’da Vapur İskelesi’nin sağ tarafı ve Ülker Restoran önündeki alanlarda, denize girilmesinde bir tehlike bulunmuyor.

6 Ağustos'ta kıyılarda yapılan incelemede yüksek oranda koli basili çıktığı belirtilerek, denize girmek yasaklanmıştı.


_______________________________________________________7

HaberTürk-Ekonomi, 17 Ağustos 2010 Salı, 17:31:25

http://ekonomi.haberturk.com/turizm/haber/543153-adalarda-rahatca-denize-girebilirsiniz


Adalar'da rahatça denize girebilirsiniz

Su numuneleri temiz çıktı...


İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalı'da 11 ayrı plaj ve Su Sporları Kulüplerinden aldığı ikinci deniz suyu numunelerinin sonuçlarını açıkladı.

Buna göre başta Nakibey olmak üzere tüm kıyılarda denize rahatlıkla girilebileceği, deniz suyu raporlarının zorunlu değerlere uygun olduğu kaydedildi. Başta Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada Su Sporlar Kulüpleri olmak üzere, Büyükada'da Nakibey Plajı, Seferoğlu Tesisleri, Yörükali plajları ve Ülker Restoran önündeki alanlarda denize girilmesinde bir sakınca olmadığı bildirildi. Adalar Kaymakamlığı, İl Sağlık Müdürlüğü'nün Pendik Halk Sağlığı laboratuarlarında yaptırdığı mikrobiyolojik analiz sonuçlarına göre, söz konusu yüzme alanlarında denize girilmesinde bir sakınca olmadığı belirtildi. Adalar Kaymakamı Salih Keser tarafından yapılan açıklamaya göre, Adalarda yaşayan yurttaşlar başta olmak üzere yurttaşların denize rahatlıkla girebilecekleri kaydedildi. 6 Ağustos tarihinde söz konusu kıyılarda yapılan incelemede yüksek oranda koli basili çıktığı belirlenmiş ve denize girilmesi yasaklanmıştı.

ANKA


_______________________________________________________8

Hürriyet-WebTV,

http://webtv.hurriyet.com.tr/category.aspx?cid=2&vid=9029&bid=1


İSTANBUL'UN RİSKLİ 10 İLÇESİ

6 Riskli ilçede tamamlanan tarama sonuçlarına göre; Zeytinburnu'nda; 16.030 binanın 2.300'ü, Fatih'te; 27.884' binanın 2.750'si, Küçükçekmece'de 53.138 binanın 9.000'i, Bahçelievler'de 20.424 binanın 15.000'i, Güngören'de 9.538 binanın 7.300'ü, Bayrampaşa'da 19.973 binanın 6.150'si, toplam 146 bin 987 binanın 42 bin 500'ünün riskli olduğu öngörüldü.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan "Deprem Bilgi Notları" başlıklı açıklamada yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan veriler şöyle sıralandı; 10 riskli ilçe belirlendi: Avcılar, Küçükçekmece, Fatih, Eminönü, Bakırköy, bayrampaşa, Adalar, Beyoğlu, Zeytinburnu, Bahçelievler. Bu ilçelerde yapılan taramalar, deprem dönüşümüne esas teşkil edecek bir veri toplama işlemidir. Kesinlikle, binanın kesin sağlam ya da kesin çürük olduğu bilgisini vermez. Bu çalışma İstanbul deprem master planında önerilen kademeli değerlendirme yöntemidir.
Haber: İSTANBUL DHA

Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!


_______________________________________________________9

ntvmsnbc, 17 Ağustos. 2010 Salı 13:14 TSİ

http://www.ntvmsnbc.com/id/25123537


Görür: 17 Ağustos’tan daha kötü olacak


İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’u etkileyecek depremin büyüklüğünün 7,2’nin altında olmayacağını söyledi. Görür, “17 Ağustos’tan daha ağır bir tablo ortaya çıkacak” dedi.

[...]

İTÜ’nün yaptığı araştırmalar sonucunda, Marmara tabanındaki faylar aktiftir ve her an deprem üretme potansiyeline sahiptir. 2029’a kadar her hangi bir anda olmak kaydıyla üretilecek deprem, hiçbir şekilde7,2’nin altında olmayacaktır. Öncelikle Tekirdağ açıklarından Adalar’a kadar 70 km’lik segmanın kırılmasını bekliyoruz. Yapı stokunun yüzde 60’ı sorunlu olan İstanbul’da 17 Ağustos’tan daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalacağız.

[...]

17 METRELİK DALGA
Tsunami ihtimali var. Marmara tsunamiye alışkın. ‘Tsunami burada olmaz, önemsizdir’ dendi ama bunlar doğru değil. Marmara’da tsunamiyi oluşturan denizaltı heyelanları var.

Yaptığımız araştırmalarda, Tuzla açıklarında 17 bin sene önce büyük bir heyelan oluştuğunu tespit ettik. Adaların toplamından fazla bir bölge deniz altına doğru kayıyor. Üniversitemizden Sinan Özeren matematik modellemesini yaptı. Oluşacak tsunaminin 10 metreden fazla, yaklaşık 17 metre olduğu hesaplandı.

Tarihi kayıtlara baktığımızda 1509’da tsunami olduğu ve surları aştığı kayıtlarda yer alan bir gerçek. 17 Ağustos’ta tsunami oldu, su seviyesi 2 metre yükseldi. Yapılan çalışmalarda Marmara’nın çevresinde çok sayıda tsunaminin olduğuna dair belirtiler bulundu.

Depremin meydana getireceği heyelan ve kaymalar tsunamiye neden olabilir. Çınarcık çukurunun güneyinde normal atımlı fayları saptadık. O faylar harekete geçerse Marmara’da tsunami olabilir.

Doğal olarak kıyı bölgeler tsunamiden etkilenecektir. En tehlikeli gördüğümüz alanda, Tekirdağ açıklarından Adalar’a kadar olan bir bölgede olacak 7,2 büyüklüğünde bir deprem, Marmara’nın güney ve kuzey kesimlerini etkileyecek. Silivri’den Adalar’a kadar, Boğaz’ın sahil kesimleri daha fazla etkilenecektir.

Faya ne kadar yakınsanız o kadar etkileneceksiniz. Kıyılardan uzaklaşırsanız etkilenme dereceniz de azalacaktır. Eğer zemi sağlam değilse, bina da usule uygun yapılmamışsa yine etkilenme fazla olacaktır.

Eski binaların olduğu, dolgu zemin bulunduğu ve dere yataklarında, eğer bina da uygun yapılmamışsa daha fazla etkilenme olacaktır.”


_______________________________________________________10

From: SELÇUK ARAL
Subject: Heybeliada Sanatoryumu veya Bir Fotografin Story’si… Yahutta bir belgesel...
Date: August 18, 2010 2:25:58 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Selamlar...

* * *

Kinaliada.net,
Selçuk Aral

http://www.kinaliada.net/index.php?news-1079


Heybeliada Sanatoryumu veya
Bir Fotografin Story’si…
Yahutta bir belgesel...


Foto: Selcuk Aral ©

Sevgili Okurlarim!

Internet’te Camlimani’nin bir sürü fotografina raslasaniz da hemen hemen hepsi koyun (<<<- Bütün Adalarin icersinde en büyük koy burdadir. Bu yüzden hafta sonunda <<<- karadan insanlarin, <<<- denizden teknelerin istilasina ugrar) diger tarafindan (<<<-Aya Spridon Manastiri <<<- Tarik-i Dünya <<<- Terk-i Dünya) alinmistir.

O yüzden bakildigi zaman tabiki Sanatoryum uzaklarda olmasina ragmen cok daha iyi (<<<- tabak gibi) gözükür. Yalniz aslinda benim niyetim (<<<- sadece eski kartpostallarda gördügüm) koyun fotografini Sanatoryumdan almakti. Bu kadar aciklamadan sonra müsade ederseniz bugünkü konuma geceyim.

Foto: Anonim (<<<- Kartpostal)

Tam iki sene önce bugün (<<<- 6.08.08) tesadüfen Amerikadan gelen bir arkadasimla fotograf cekmek icin Heybeliada’da bulusuyoruz. Ona bir sürpriz yapmak istiyorum. Iskeleden ciktiktan sonra hemen önümüze gelen yolu (<<<- yokusu) dümdüz takip ederek (<<<- asiri sicagin altinda, ah’laya-of’laya <<<- henüz Stent’lerden 3 ay önce) Camlimani’na dogru yürüyoruz.

Yari yoldan geriye dönmemesi icin lafa tutuyorum, havadan-sudan konusup, internetten ortak tanidiklarimizin dedikodusunu yapiyoruz (<<<- Hahaha…). Cift makina yüklenmis kiz yüzünün ter’den kipkirmizi olmasina ragmen (<<<- yigitlige camur sürmemek icin) pes etmiyor.

Bana gelince sol kolum yavas yavas uyusmasina ragmen (<<<- sIk-sIk ara vererek) korktugumu belli etmemeye calisiyorum. Korktugunu en az belli eden adama, cesur denmez mi? iste onun gibi bir sey. Cebimde heran püskürtmeye hazir Nitrolingual (<<<- acil durumlarda kullanilan kalp ilaci) spreyim bekliyor.

Cok uzun yillardan beri ayni yoldan gecmemis olmama ragmen, gidecegimiz yolu gayet iyi biliyorum. Okul senelerinde (<<<- okulu kirdigimiz zaman) veya 1. Mayis oldumu; Kinali’yi iskeleye yanasan vapurdan (<<<- önünden yokuslari ve denize giren insanlari) seyredip, Burgaz (<<<- Kalpazankaya) veya Heybeli’ye (<<<- Camlimani) gidiyoruz.

Heybeli’yi daha dogrusu Camlimani‘ni tercih etmemizin en büyük sebebi denizin yaninda futbol sahasi olmasi. Tabiki hir bir zaman topsuz yola cikmiyoruz. Bir de topu denize kacirmak olmasa, keyfimize doyum olmayacak. Ama icimizden mutlaka bir kazma topu taaa… sahadan denize kaciracak kadar hedefini sasiriyor.

Üstelik kacan topu (<<<- kaciran) denizden almaya yanasmiyor. Mecburen hep beraber deniz sezonunu 1 Mayis’ta aciyoruz. Kizlarin (<<<- kaleciler) denize girmesi büyük problem olmasa da, oglanlarin suya atlamalari dakikalar sürüyor, en sonunda birbirimize (<<<- karga tulumba veya alti okka yaparak. Hahaha…) yardim ediyoruz.

Seneler birbirini kovaliyor. Ayni yol üzerinde subay aileleri icin (<<<- Ikiser-ücer haftalik devrelerle kalinan) yazlik’lar var. Enistem bir zamanlar yüksek rütbeli bahriye subayi idi (<<<- yillar önce emekli olmasina ragmen) kapidaki nöbetci askere adini (<<<- rütbesiyle birlikte) verdigimizde zorlanmadan iceriye süzülüyor, merdivenlerden inerek dogru sahile yöneliyoruz.

Elimiz-ayagimiz düzgün, oturmayi-kalkmayi bilip, gürültü-patirdi yapmadigimizdan göze batmiyor enistenin kulagina laf getirtmiyoruz. Kisa bir zaman sonra zaten herkes taniyor artik kapidan sadece selam vererek geciyoruz.

Arkadasimla birlikte yavas yavas (<<<- o tarihlerde binalari yapilmakta oldugu icin itfaiye olarak kullanilan) sanatoryumun önünden gecerek, Camlimani’na inen yokusun yarilamak üzereyken (<<<- gel kiz bir defa deneyelim) diyerek gerisin geriye dönüyoruz.

Giris kapisinin yaninda gölgede oturan itfaiyecilerden birisi istegimizi duyduktan (<<<- Adagazetesi‘nden geliyoruz <<<- Camlimani’nin resmini cekmek istiyoruz <<<- kizlarin ricasini kirmak o kadar kolay degil) sonra yanindaki genc bir itfaiyeciyi yanimiza vererek biz yolu göstermesini söylüyor.

Delikanli bizi önce binanin saginda solunda dolastirdiktan sonra (<<<- agaclar yüzünden cekim yapmak mümkün degil) benim sorum (<<<- birader bu binaya giris imkani yokmu?) üzerine bize arka taraftaki (<<<- tahtalarla kapanmis <<<- kamufle edilmis) pencere girisini gösteriyor. Kendisi oradan atlayarak bize kapiyi aciyor. Bir kac saniye sonra ücümüz birden binanin icersindeyiz.

Her taraf, bütün odalar kilitli. Salonlarda yataklar ve silteler, bazi evraklar üst üste yigilmis bir vaziyette duruyor. Cam limanina bakan acik bir pencere bulamadigimiz icin merdivenlerden en üst kattaki balkona kadar cikiyoruz.

Karsimizda tarif edilmesi mümkün olmayan bir manzara var. Etrafa sadece iki renk hakim. Yer (<<<- deniz) ve gök mavi, orman yemyesil (<<<- az görünen toprak parcalarida bakir kirmizisinda <<<- ayni Kinali’nin topragindan).

Binanin o an iki sene sonra yanacagini bilmesem de (<<<- bu firsatin bir daha elime gecmeyecegini bildigimden sayisiz pozlar cekiyorum. Sag’da-sol’da-etrafta cekilmedik köse birakmiyorum. Sadece cekmedigim tek yer hastahene’nin icersindeki terkedilmis odalar ve salonlar. Burada sizlere sadece anlattiklarimin palavra olmadigini göstermek icin iceriye girdigimiz gizli kapinin (<<<- cocugun basinin belaya girmesini istemiyorum) fotografini koyuyorum.

Foto: Selcuk Aral ©

Foto: Selcuk Aral ©

Bütün bu müstesna manzaraya ragmen bu bina kendi capinda ilk kurulmus ve Atatürk yadigari olmasindan (<<<- ayrica genc yasta verem’den vefat eden sair ve yazar Seyfi dayim’in <<<- Önce Erenköy’de sonra burada bir müddet kalmasindan dolayi) benim icin özel bir mekan olma niteligi tasiyor.

Orada oldugum müddetce biraz bunlardan dolayi, biraz da (<<<- son senelerde bütün Atatürk ilkelerinin teklikede oluslarindan ve kazaya kurban gidisinden) iki sene sonrasini sezip, hissettigimden oldukca hüzünlüyüm.

Iste bu sebepten orada cektigim fotograflarimi burada sizlere sunmak icin aradan iki yil gecmesini bekliyorum. Iki gün once beni Heybeli’de gördügünü zanneden bir Face-Arkadasim icin oturup hazirlayiveriyorum.

Hosca ve dostca kalin sevgili dostlarim.

Selcuk Aral (<<<- 9. Agustos 2010, Kinaliada)

NOT: Biliyorsunuz 19. Ekim 2005 yilinda kapatilan sanatoryum gecen sene (<<<- 18. Ekim 2009 da) bir yangina kurban gitmisti.