11 Mayıs 2009 Pazartesi

ADALAR POSTASI-2272: belediye başkanı ile memurların şapka giymesiyle ilgili olarak gerekenin yapılması...

ADALAR POSTASI
12 Mayis 2009

Ataturk Buyukada'da...

http://urun.gittigidiyor.com/FOTOGRAF-BUYUKADA-ATATURK_W0QQidZZ17595824


* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:

25 Agustos 1893 Cuma gunlu Buyukada deniz hamamlari civarinda bulunup etrafa pis kokular sacan supruntu mavnasinin Belediye'ce kaldirilmamasi ve Belediye baskani ile memurlarin sapka giymesiyle ilgili olarak gerekenin yapilmasi hakkinda...


* * *
ADALAR'da BU GUN:

Geregi yapilmistir! :)



* * *
ADALAR'da BIR GUN:

Buyukada, 23/02/2006 05:28


* * *
BIR BALIK:




* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
12 Mayis 2009 Sali gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
az bulutlu
11-24ºC
% 47-89 nem
KD 16km/sa


* * *
Cicely Mary Barker, The Poppy Fairy.


* * *
1- Engin Damci: "24 Mart 1984 mahalli secimlerinden bu yana bir maraz ve illete yakalanmis gibi olan Adalar ancak simdi 'Hamd olsun' Turkiye sehailini 'teget' gibi gecen 29 Mart 2009 mahalli secimleriyle yirmi dort kusur yil sonra salah ve sihhatine kavusmusa benziyor..."

2- Arif Kizildag: "Bu konuda bilgisi olan var mi?"

Etyen Mahcupyan: "Burgaz'daki ganimet..."

3- Emine Cigdem Tugay: "dikkat! kapan var!"

ADALAR POSTASI'nin 2272. sayisinda...

)O(


..........................................................1
From: Engin Damci
Subject: Yan: ADALAR POSTASI-2270: iskelede bekler on dokuz on biri kinali'nin kedileri...
Date: May 10, 2009 11:41:01 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


REHAVET

24 Mart 1984 mahalli secimlerinden bu yana muzmin bir maraz ve illete yakalanmis gibi olan Adalar ancak simdi "Hamd olsun" Turkiye sevahilini "teget" gibi gecen 29 Mart 2009 mahalli secimleriyle yirmi dort kusur yil sonra salah ve sihhatine kavusmusa benziyor.

Sairin:
"His var mi alemde nekahet gibi tatli?"
"Gonlum bu sevincin helecaniyla kanatli?" dedigi gibi tabiatiyla bu secimin de bir nekahet donemi yasanmaktadir.

Ne kadar hazindir ki yirmi dort yildir sure gelen bir mahalli idareyi ele gecirmis basit goruslulerin, sevk ve idareyi, siyasi faaliyetleri "kiyakcilik, ayakcilik, avantacilik" sanarak yarattiklari lumpenlerin, salyali vicik ve sumuksu yayilmalarinin 29 Mart 2009 secimleriyle Adalar'in lehine olmak uzere nihayet bulmasi, insanlarimizi ve muesseselerimizi nekahet halinin tesiriyle gecici bir muddet rehavete suruklemis sanilabilir.

Artik biliyoruz ki Adalar'in sevk ve idaresi sahadetnamelerle mevsuk olmak uzere ehil, devlet terbiyesi ve tecrubesiyle mucehhez bir eldedir.
Ehliyet sahiblerinin alacaklari kararlarin hayatimiza tesirinin musbet tezahur edecegini umuyor ve bekliyoruz. Yeter ki bu kararlari uygulamakla muvazzaf ve muhatab olanlarin eski laubali ve lakaydi aliskanliklarindan arinmis olmalaridir.

Yoksa isimiz zor...


Engin DAMCI

10.05.2009


* * *

ESKI MEKTUP

Adalardan gelen bu mektupta,
Oradan, bir sihirli rayiha var;
Isveler sezdiren bir uslupta,
Bir guzel sarki soyluyor ruzgar,
Adalardan gelen bu mektupta.

Ben o ruzgarla simdi bas basayim;
Galiba yol gorundu sevdaya;
Kendi gonlumce bir saat yasayim;
Girmesin bir baska hayal araya;
Ben o ruzgarla simdi bas basayim.

Yahya KEMAL

* * *

"iskelede bekler on dokuz on biri kinali'nin kedileri..."nin, Engin Damci tarafindan cekilmis bir fotografi...




..........................................................2
From: Arif Kizildag
Subject: (°:°) Burgazada'daki ganimet.
Date: May 11, 2009 2:24:37 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


Bu konuda bilgisi olan var mi?
 
我的名字是 Arif KIZILDAG®

* * *
 
http://www.taraf.com.tr/makale/5411.htm

Taraf, 08.05.2009
Etyen Mahcupyan

Burgaz'daki ganimet

Katledilisinden yaklasik bir bucuk yil once Hrant Birgun gazetesinde soyle yazmisti: "Vakiflar yasasina gore, azinlik vakiflarina ait ancak Hazine'ye intikal etmis olan mulklerin iadesi de soz konusu olacagi icin, Hazine burokrasisi geri vermemek amaciyla son hizla bu mulkleri ucuncu sahislara aktariyor. Bu tasarruflara son ornek Burgazada'daki Aya Yorgi Kapris Manastiri'na ait 14 donumluk buyuk arazide yasandi. Arazinin tamami Maliye Hazinesi adina kayitliyken, 1 Haziran 2006 tarihinde trampa (degis-tokus) suretiyle Silahtar Abdullah Aga adli mazbut vakif adina tescil edildi. Silahtar Abdullah Aga Vakfi'nin kendisine ait Eyup'teki arazileri Hazine'ye devrettigi ve karsiliginda da Aya Yorgi Kapris Manastiri'na ait araziyi aldigi bildiriliyor. Burokrasi tarafindan gizli bir sekilde surdurulen, azinlik vakiflarina ait mulklerin ucuncu sahislara gecirilmesine yonelik gayretlerin ve burokratik talanin, yeni yasa tasarisinda mulklerin iade edilebilecegine iliskin haberlerin cikmasiyla birlikte arttigi gozleniyor."

Soz konusu arazinin Hazine'ye gecmesi ise klasik devletci musadere mantigi icinde olmustu. Devlet gayrimuslim vakif yonetimlerine iliskin oyle hukuki zorunluluklar getiriyordu ki, gerceklestirilmesi olanaksiz oluyor ve boylece "hukuken" el koyma yolu aciliyordu. Bugun gecerli olan yasa buna imkan vermese de, ucuncu sahislara gecmis mulklerle ilgili hicbir tedbir veya yaptirim da getirmiyor. Dolayisiyla devlet icinde coreklenmis olan Ittihatci zihniyetin onune bir kapi acilmis oluyor: El konmus olan mallari bir an once ucuncu sahislara gecirerek, yeni yasanin cercevesi disina cikarmak ve boylece asil sahiplerine iadesini engellemek...

Hrant'in yazisinin uzerine Vakiflar Genel Mudurlugu kendisini savunmus ve Silahtar Abdullah Aga Vakfi'na ait Eyup'teki arazilerin, uzerindeki yapilasma nedeniyle isgalli hale geldigini, bu isgalli araziye karsilik Hazine'nin Burgazada'daki araziyi Silahtar Abdullah Aga Vakfi'na aktardigini belirtmislerdi. Anlasilan Genel Mudurlugun kafasinda o araziye nicin sahip olmasi gerektigi ile ilgili herhangi bir soru olmadigi gibi, asil mesele trampanin mantiginin anlatilmasiydi. Buradan anlasilan ise, bir vakif arazisi isgal altinda ise, oranin bosaltilmasi yoluna gitmektense, soz konusu vakfa yeni bir arazinin verildigiydi...

Simdi bugune donelim ve bir Burgazada sakininin mektubunu okuyalim...

"Bugun Burgazada'da kotu bir oyun oynaniyor... Asirlar evvel Burgazada'da Rumlar cogunlukta iken, yanlarinda islerini yapan Anadolu'dan Istanbul'a goc etmis cogu da Musluman olan vatandaslarimiza, yaptiklari calismalar karsiliginda konaklamalari icin arsa ve ev vermislerdi. Su anda da, gecmiste Aya Nikola Kapris Manastiri'na ait olan arazinin uzerinde en az 40 ev bulunmakta ve o insanlarin cocuklari ve torunlari burada yaz kis oturmaktalar. Bu insanlar Istanbul'da ev tutma luksune sahip degiller. Bazilari yaz kis demeden her gun Istanbul'a islerine gidip gelmekte, bazilari ise faytonculuk, bahcevanlik, amelelik yaparak gecimini saglamakta. Cocuklari ise Heybeli ve Buyukada'da okula gitmekte...

Bu arazi ve evlerle once Milli Emlak, daha sonra belediye ilgilenmis, bir ara "tapular verilecek" denmis, hatta kirmizi kurdelalarla bagli olarak secimden sonra dagitacagiz diye de alay edilmistir. Oysa simdi hicbir uyesi olmayan, Osmanli zamaninda kurulmus Silahtar Aga Vakfi tarafindan, astronomik geriye donusumlu bir odeme yapmalari ve yerlerini tahliye etmeleri istenmektedir. Bazilari mahkeme kanaliyla, bazilari kaymakamlik ve polis kanaliyla evlerinden cikarilmaya calisilmaktadir. Insanlar daha mahkemesi karara bile baglanmadan ada karakoluna cagrilip tahliye kagidi imzalamalari icin baskiya maruz kalmaktadirlar. Bu nasil adalettir ki 60-70 sene devlet tarafindan elektrik, su, telefon, alt yapi, yol hatta en son olarak dogal gaz verilmis olan yerlerin, simdi gecekondu oldugu iddia edilerek yikilacagi soylenmektedir. Oysa "isgalci" denen bu insanlar evleri icin 30 senedir emlak vergisi dahil her turlu vergiyi odemektedirler. Arsalarin asil sahipleri o zamanlar bu insanlara ev kurmalari icin izin vermisler, daha sonra bu arsalari Aya Yorgi Karpis Manastiri vakfina bagislamislar; bu vakif onlarin bazilarina kontrat yapmis, bazilarindan daha sonra para almamaya baslamis ve hicbirine cikmalari icin hicbir baski yapmamistir.

Tahliye kagitlarinin secim sonrasi gonderilmesi de son derece manidardir. Acaba iktidar adalarda kaybedince bunun acisini gecekondulardan, ozellikle son derece az oy aldigi Burgaz'dan mi cikariyor? Unutmayalim ki bu gecekondularda yasayan halkin yuzde 95'i Alevi...

Umarim bu olay vatandaslari magdur etmeden sonuclanir ve Silahtar Aga Vakfi'ni kuranlarin kemikleri sizlamaz... Hicbir yer gosterilmeden, hicbir yardim edilmeden, cenazeleri, oluleri bile adada yatan bu gariban insanlar evlerinden atilmaz...

Evlerimizden bizi zorla cikardiktan sonra, senelerce emlak vergisini odedigimiz, bazilarimizin bin bir zorlukla milyarlarca lira para vererek dogalgaz dosettigimiz, tuglalarini dedelerimizin sirtinda tasidigi bu evleri belki de kendi yandaslarina verecekler... Belki de deniz kenarlarini kiralayan gruplar buralari marinaya cevirip, evlerimizin yerine villalar dikip fahis fiyatla satacaklar... Olan kime olacak? Zavalli bizlere, yani yoksul Rum ve Alevi vatandaslara..."

Kisacasi araziyi "bos" olarak ele gecirmeyi hedefleyenler, vatandasi isgalci yapmakla kalmiyor, baska isgalcilere uygulamadiklari "siyaseti" de her nedense bu insanlara reva goruyorlar. Anlasilan ganimet mantigi bir kez benimsendiginde, burokratik ihtirasin onunu almak gercekten zor oluyor...



* * *
tarihten bir yaprak:
20 Mayis 1914 Carsamba gunlu Burgaz Adasi'nda Rum Cemaati'ne ait bir arsanin satisi konusunda mahalli yoneticilerin baski yaptigi yolunda Patrikhane'nin iddiasinin asilsiz oldugu hakkinda...


* * *
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=215098

Radikal, 9.3.2007
Hale Tuzun

[...]

Yorgo Zarifi kimdir?

Galata`da sozu gecen Rum bankerlerin en unlusu olan Yorgo Zarifi, Sultan 2`nci Abdulhamit`in danismanligini yapacak kadar Osmanli `ya yakindi. Hazine `ye kalan gayrimenkul varligi Tarabya`daki 15 donumluk arazi ile sinirli degil. Yine Tarabya`da bes donumluk arsa, bir ev ve konak sahibi olan Zarifi, kendisi adina Yenikoy`de bir de kilise yaptirmisti. Istanbul`u cok seven Yorgo Zarifi, 27 Mart 1884`te oldukten sonra, kalbi cikartilarak yaptirdigi kilisenin duvarinda ozel bir bolume yerlestirildi. Uzerine de isminin bas harfleri olan bir arma yapildi. Zarifi, Buyukada ile Burgazada da cok sayida arsa ve ev sahibiydi.



..........................................................3
From: emine.cigdem.tugay@gmail.com
Subject: dikkat! kapan var!
Date: May 11, 2009 1:33:37 PM EEST
To: ertugrul.gunay@kulturturizm.gov.tr, ozelkalem@kulturturizm.gov.tr, kurullardairesi@kultur.gov.tr
Cc: mimarist@mimarist.org.tr, adalar.postasi@gmail.com


dikkat!
kapan var!

Galata'da Sair Ziya Pasa Caddesi ile Laleli Cesme Sokagi kosesinde, 15/04/2009 05:20

dikkat!
kapan var!
ne kapani?
kultur kapani!
istanbul
2010
avrupa
kultur
baskenti
ya
kapan kapana...
kacan kacana...
peki ya
yok mu
kultur bakani?
bakip
gorse
ya
su
hapi yutani!
SAHeser!
VAHeser!

Emine Cigdem Tugay
15.4.2008
)O(

..............................Emine Cigdem Tugay
Turkoglu Sokak No:28
Buyukada 34970 Istanbul
emine.cigdem.tugay@gmail.com
http://o-pera-istanbul.blogspot.com

* * *

Diana Barillari, Ezio Godoli, Istanbul 1900 (Art Nouveau Mimarisi ve Ic Mekanlari), Istanbul (1996)99:

Mimar Raimondo D'Aronco, cesme.
Sair Ziya Pasa Caddesi–Laleli Cesme Sokagi, 1903-1904.

age 104: [...] Galata'daki kose cesmesinin (1903-1904) cift nisinde de gene kademeli profili kullanir. Ustu, Seyh Zafir Turbesi'nin kosesindeki gibi yarim daire bir sundurma ile ortulmustur. Burgulu (bazen de isinli) uzun elips arma ayni devre ait bir cok projede rastlanan bir cesit figuratif isarettir: Galata'daki mescidin dis duvar kaplamalarinda mermerden zarif oyma ve Yildiz'daki Harem kosklerinden biri olan Hunkar Hamami'nin kapisi ve parmakliklari.