15 Mayıs 2010 Cumartesi

ADALAR POSTASI-2429: "mustafa sarsakoğlu eski adalar kaymakamı... ‘peki bunda ne var’ diyeceksiniz?" :)

Büyükada Lunapark'ta, 18.6.1929.


* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

22 Mayıs 1900 Salı günlü Heybeliada'da Aya Yorgi Manastırı tarafından kiraya verilen Aya Eftime kuyuları hakkında Şura-yı Devlet mazbatası uyarınca hareket edilmesine dair...


* * *
ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Mayıs 2010.


* * *
ADALAR'da HAVA DURUMU:

15 Mayıs 2010 Cumartesi
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Gök gürültülü sağanak yağış
19/29ºC
% 66-76 nem
Günbatısı, B 16km/sa

Gündoğuşu 05:46... Günbatışı 20:14...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca


* * *

Cicely Mary Barker, The Candytuft Fairy.


* * *

1- Aydın Ayaydın: "Daha önce Adalar Belediyesi AK Parti’deydi, son seçimde CHP’li Mustafa Farsakoğlu kazandı. Mustafa Sarsakoğlu eski Adalar Kaymakamı. ‘Peki bunda ne var’ diyeceksiniz. Şimdi söyleyeceklerimi üst üste koyun ne demek istediğimi anlayacaksınız..."

2- Aris Nalcı: "Farsakoğlu ile yaptığımız telefon görüşmesinde, kendisinden, icraatlarını kamuoyu ile paylaşması ve son yıkımlarla ilgili bilgi vermesini rica ettiğimizde aldığımız cevap hayli düşündürücüydü: 'Bir Türk gazetesi olsaydınız çoktan hukuk yoluna başvurmuştum. Bir belediye başkanının yaptıklarının kanunsuz olabileceğini sanıyor musunuz? Belgelerimiz tamam. Agos olduğunuz için hukuki yola başvurmuyorum. Ancak size söyleyecek tek bir sözüm yok. Röportaj vermeyeceğim. Siz haber yaparken bana gelip belge sordunuz mu?'..."

3- Ugo Antonio Corintio: "Bu mahsus mu yapılıyor? Vapur kıtlığı mı var? İlgililer bunu göremiyor mu? Yoksa görmek mi istemiyor? Olası bir panik halinde ne olacağını düşünmek bile istemiyor insan..."

4- Emine Çiğdem Tugay: "Hayrola Heybeliada da bu senenin kaçak iskele modasını mı takip ediyor yoksa!"

ADALAR POSTASI'nın 2429. sayısında...

)O(


Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.

Haydi siz de bir dilek dileyip de atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(



..........................................................1


GazeteVatan, 14.5.2010
Aydın Ayaydın
aayaydin@gazetevatan.com

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=adalar-belediyesinde-neler-oluyor&tarih=14.05.2010&Newsid=305458&Categoryid=4&wid=153


ADALAR BELEDİYESİ’nde NELER OLUYOR?

Daha önce Adalar Belediyesi AK Parti’deydi, son seçimde CHP’li Mustafa Farsakoğlu kazandı. Mustafa Sarsakoğlu eski Adalar Kaymakamı. ‘Peki bunda ne var’ diyeceksiniz. Şimdi söyleyeceklerimi üst üste koyun ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Adalar Belediye Başkanı CHP’li Farsakoğlu eski Adalar Kaymakamı ve Muğla Vali Yardımcısı. Farsakoğlu’nu hiç tanımıyorum ve kendisi ile ilgili şu ana kadar negatif bir bilgiye sahip de değilim. Ancak bir uygulaması, kendisinin de partisi CHP’nin de başını belaya sokabilir, dikkatli olmasını tavsiye ederim.

Kınalıada sakinleri ve esnafı son günlerde kâbus görmeye başladı. Sebebi de, Adalar’la Başkan Farsakoğlu sayesinde tanışan Muzaffer Ergöz isimli bir şahsın özellikle Kınalıada’da terör estirmesi. Bana Adalar sakinlerinden bu şahıs ile ilgili onlarca şikâyet geliyor. İddialara göre Adalar ile yakından ilgisi olmayan ve Farsakoğlu sayesinde Adalar’a demir atan Muzaffer Ergöz, Başkan Farsakoğlu’nu Muğla Vali Yardımcısı olduğu dönemden tanıyor ve onunla iyi ilişkileri var. Başkan Farsakoğlu’nun göreve gelir gelmez ilk işlerinden biri Muğla’dan tanıdığı eski dostu Muzaffer Ergöz’e Kınalıada’da cankurtaran okulu açtırmak olmuş. O sayede Ergöz Adalar sahilinin bir numaralı kahramanı kesilmiş. Daha önce burada çalışan esnafı korkutmuş, Belediye’nin gücünü de arkasına alıp yıllardır sahillerde şezlong kiralayarak geçinenleri yerlerinden attırarak yayılmaya başlamış. İddialar doğru ise, hayatında hiç inşaatçılık yapmayan Ergöz, ruhsat alamayanların inşaat işlerini de yapmaya başlamış. Ne diyelim, hayırlı olsun.

Peki kim bu Muzaffer Ergöz? Bu şahıs Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’nun Muğla’da Vali Yardımcısı olduğu dönemde de dönemin Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu ile bugün Farsakoğlu ile olduğu gibi ilişkiler ağı kurarak benzeri işleri Bodrum’da hayata geçirmeye çalışmış. Önce Bodrum Bardakçı’da cankurtaran ve su sporları okulu kurmuş, ardından su ihalelerini takip etmiş. Her iktidar döneminde kendisine o iktidar partisinin mensubu süsü vererek yöneticileri bezdirmiş. Kendisine kucak açan eski Muğla Valisi Yiğenoğlu’nu desteklemek için Bodrum’da Turizm Yatırımcıları Derneği kurdurarak sahnedeki yerini almış. Üstelik bu derneği Vali Yiğenoğlu’nu desteklemek için kurduğunu dernek kararı haline de getirmiş. Dernek kurucularını sahte imzalarla temsil etmiş. Bu sahteciliği tespit eden Bodrum Kaymakamlığı tarafından evrakta sahtecilik iddiası ile Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş. Kendisi hakkında açılmış olan sahtecilik davası devam ediyor. Cankurtaran okulu kurma gerekçesiyle ele geçirdiği kamu alanı kamu görevlilerince elinden alınınca da, Başbakanlığa ve bakanlara yazdığı dilekçelerle Bodrum Kaymakamı ve Muğla’nın yeni valisi tarafından AK Partisi kurucusu olduğu için kendisine bu şekilde muamele edildiğini ihbar etmiş. Bay Ergöz, her dönemde iktidar adı kullanan birisi. Eminim ki şu anda da Adalar’da CHP’li oluvermiş. Aynı şahıs Muğla’da AK Partili, İstanbul Adalar’da CHP’li. Muzaffer Ergöz hakında Bodrum ve Muğla’da açılmış onlarca dava ve ayrıca suç duyuruları var. Mahkemeler ve savcılar tarafından yapılan tebligatları almamak için çareyi ikametini Bodrum’dan Kars’a aldırmakta bulmuş. Üstelik Kars’ta da bulunamadığı için tebligatlar yapılamıyor. Bodrum polisi kendisine ancak telefonla ulaşabiliyor. Meğerse Bay Ergöz, Adalar’ı mesken tutmuş. Hakkında açılan davalardan Bodrum’a giremeyen Muzaffer Ergöz’ü eski Muğla Vali Yardımcısı şimdiki Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu himayesine almış. Farsakoğlu keşke Muzaffer Ergöz’den bir de ikamet kaydı sorsa da hiç olmazsa devlet bu şahsın nerede ikamet ettiğini öğrense.

Farsakoğlu, Ergöz’ün bu marifetlerinden haberdar mı değil mi bilmiyorum. Kurduğu dostlukla Vali Yiğenoğlu’nun başını yaktı, şimdi sıra Adalar Belediye Başkanı Farsakoğlu’nda mı? Neyse ki Muğla ve Bodrum bu şahıstan şimdilik kurtuldu, darısı Adalar halkının başına.

Adalar Belediye Başkanı Farsakoğlu ve emniyet görevlilerinin koruması altında olduğu yolundaki iddialara şimdilik inanmıyor, ancak gözlemlemeye devam ediyoruz.

...



..........................................................2

Agos, 14.5.2010
İçimizdeki Ses
Aris Nalcı


LÜTFETTİNİZ!

İstanbul’un Adalar ilçesinde bir süredir hummalı çalışmalar sürdürülüyor. Yapılan yıkım ve yol bakım çalışmaları ada halkına rahatsızlık veriyor. Ancak bu rahatsızlığı yaratan, bu çalışmaların içeriği değil, ada sakinlerine bu konuda bilgi verilmemesi.
Adaların birçok ihtiyacını karşılamak üzere yıkılan binalar ve atılan temellerle ilgili diyecek bir şey yok. Evet, Adalar’ın da yola, düzgün iskelelere ve başarılı imar planlarına ihtiyacı var. Ancak, tüm bunlar ada sakinleri için yapılıyorsa, ada halkının da bu konuda söz sahibi olması gerekiyor.

Geçtiğimiz haftalarda, önce, Kınalıada’daki bazı sokakların sakinlerinden istenen yüksek ‘katkı payları’, daha sonra da Kınalıada’daki bazı yıkımlar, gazetemizin sayfalarında konu oldu. Belediye’nin ve halkın görüşlerine sütunlarımızda sıkça yer verdik. Daire başı 4000 TL’ye varan katkı payları ile ilgili başvurular sonucunda, katkı payı tahsilatı durduruldu; Belediye, yeniden hesaplamaya gidilip, katkı payları ile ilgili düzenleme yapılacağını duyurdu. Ancak bu bile, Kınalıada Dinlenme Evi’ne 5.800 TL’lik katkı payı tebligatı gelmesine engel olamadı. Bakırköy Belediyesi’nin geçtiğimiz hafta ilçe sakinlerine 300’er TL’lik katkı payı tebligatı göndermesinin semtte adeta bir ayaklanmaya neden olduğunu göz önüne alırsak, adada talep edilen rakamların ne kadar yüksek olduğunu anlayabiliriz.

Hesaplamaların kanun ve yönetmeliklere uygun olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, tüm şikâyetlere rağmen çalışmaları sürdürüyor. Farsakoğlu, bu çalışmaları, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ‘Hemşeri ve Hukuku’ başlıklı 13. Maddesine dayandırıyor: “Belediye sınırları içerisinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.”
Yıllarca, atanmış bir kaymakam olarak görev yapan Farsakoğlu’nun, son yerel seçimlerde belediye başkanlığına seçilmiş olmasının ağır bir yük getirdiğini kabul etmek gerekiyor. Farsakoğlu’nun icraatlarının bütünüyle Adalar’ın geleceği için hayırlı olmadığını söyleyip, tamamen karşı çıkmamız mümkün değil, ancak adalılar gibi biz de, Belediye Başkanı’nı, yöntem konusunda eleştirebiliriz.

Farsakoğlu ile yaptığımız telefon görüşmesinde, kendisinden, icraatlarını kamuoyu ile paylaşması ve son yıkımlarla ilgili bilgi vermesini rica ettiğimizde aldığımız cevap hayli düşündürücüydü: “Bir Türk gazetesi olsaydınız çoktan hukuk yoluna başvurmuştum. Bir belediye başkanının yaptıklarının kanunsuz olabileceğini sanıyor musunuz? Belgelerimiz tamam. Agos olduğunuz için hukuki yola başvurmuyorum. Ancak size söyleyecek tek bir sözüm yok. Röportaj vermeyeceğim. Siz haber yaparken bana gelip belge sordunuz mu?”

Bu sözler karşısında, Farsakoğlu’na söylediğimiz tek şey şu oldu: Biz gazetecilik yapıyoruz. Daha önce sizlere belgelerle ilgili sorular yönelttik ve röportaj da yaptık. Kamuoyu sizi eleştiriyorsa, bunun basına yansıması kaçınılmazdır. Kaldı ki, bir belediye başkanı kendini seçenlerle iletişim sorunu yaşıyorsa, halka, basın aracılığı ile bilgi vermek herkes için en doğru yol olabilirdi.
İsterdik ki, Sayın Farsakoğlu, bize pozitif ayrımcılık yapmak gereği duymasaydı. Kimliğimizden ötürü ayrımcılığa tabi tutulmak kadar, kimliğimizden ötürü pozitif ayrımcılığa tabi tutulmak da yaralar bizi.

Tüm bunlar olurken, geçtiğimiz hafta, haber için Adalar’a giden iki gazeteci belediye memurları tarafından engellendi ve kötü muamele gördü. Belediye başkan danışmanlarından ‘gazeteci’ Raffi Hermon Araks’ın, gazetecilerin haber alma haklarının engellenmesine kayıtsız kalması da, bizi mesleki anlamda üzdü.



..........................................................3

From: UGO ANTONİO CORİNTİO
Subject: EZIYET
Date: May 14, 2010 10:34:37 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


İyi günler,

Geçen Cuma günü (7 Mayıs) Kabataş/Kadıköy/Adalar Seferini yapan 10:40 vapuruna bindim…

Tam bir rezalet… Vapur tıklım tıklım dolu… Ayakta bile yer bulmak sorundu! Balık istifi misali!

Bu mahsus mu yapılıyor? Vapur kıtlığı mı var? İlgililer bunu göremiyor mu? Yoksa görmek mi istemiyor? Olası bir panik halinde ne olacağını düşünmek bile istemiyor insan.

Son bir husus: Kapılar, her zaman olduğu gibi harekete 10/15 dakika kala açılıyor (deniz otobüsünde bu 5 dakikaya iniyor!!!)

İyi çalışmalar,

Saygılarımla,

Ugo A. Corintio



..........................................................4

Birkaç gündür Heybeliada'dan ―galiba Bahriye Mektebi cihetinden― kimi zaman bando mızıka eşliğinde sanki denize kazık çakılıyormuş misali gürültüler ada semalarında yankılanmakta! Duyan gören bilen var mı? Hayrola Heybeliada da bu senenin kaçak iskele modasını mı takip ediyor yoksa!
Bir tuhaf ada ahillerinden selam ve sevgiler,
Emine Çiğdem'den
)O(