23 Haziran 2011 Perşembe

ADALAR POSTASI-2597: frenkler'in gül bayramı yortusu münasebetiyle...

Büyükada Kız Mektebi, 1911...

* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

5 Mayıs 1910 Pazar günlü, çocukları Frenkler'in Gül Bayramı Yortusu münasebetiyle Frenk Kilisesi'nde tertib olunan ayine iştirak eden Büyükada Muhtar-ı Evveli Hafız İbrahim Efendi'den bu durumun sorulmasına dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, 2011.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

23 Haziran 2011 Perşembe
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
17/28ºC
% 52-84 nem
Poyraz, KD 29km/sa
Gündoğuşu 05:32... Günbatışı 20:39...
* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca

* * *

Cicely Mary Barker, The Scabious Fairy.

* * *

1- Avni Kurtuldu: "Bir komik olay da sahilde; LİDO'da üç mühür üst üste, / Hemen yanıbaşında iki zabıta karakolu yan yana! / Belediye mühürü basar, karakol yan yan bakar. /  Biri basar biri bakar, kıyamet ondan kopar..."

2- Talin Etyemez: "2011 Yaz Tarifesi'nde fiyasko!..."

3- Bülent Mısırlıoğlu: "Adalar korunacak mı?... Geçen gün değerli bir dostum aradı. Seçilmiş bir kişi olarak halkın bilgilendirilmesi konusunda daha etkin bir davranış içinde olmam gerektiğini en azından bir görevim olduğunu söyledi. Aslında haksız da değildi. Ancak işin aslı öyle değil..."

4- Haluk Direskeneli: "26 Haziran 2011 Pazar günü saat 17:00'de İstanbul Büyükada Çınar Meydanı'nda..."

5- İsmail Hazer: "İnternetten kitap satın aldığım bir siteden yeni çıkan bir kitabın bilgisi geldi: Heybeliada- Kartpostallarla Bir Ada Hikâyesi..."

6- İsmet Güvenç: "Heybeliada üzerine çekmiş olduğum ve Youtube'da yüklediğim 3 bölümlük filmi bilgilerinize ve ilginize sunuyorum..."

7- Adalar Kültür Derneği'nde sergi...

8- Oya İslimyeli: "Anadolu Kulübü'nde sergilerden seçmeler..."

9- Adalar Belediyesi'nden ne haber?: "Adalar gerçek bir ambulansa kavuştu... Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için protokol anlaşması yapıldı... Vali Mutlu Adaları ziyaret etti... Ada sahilleri halka açıldı, rantçılar ayaklandı... Adalar bisikletçi esnafıyla yaza hazır... Bizim Avrupa / Europa Nostra Derneği Adaları ziyaret etti... "

10- Haluk Direskeneli: "Dear Colleagues, Your writer is in Prinkipo. Our family clan is planning to meet at Hagia Yorgi peak on Sunday..."

)O(


_______________________________________________________1

From: AVNİ KURTULDU
Subject: COK GUZEL HAREKETLERDI BUNLAR DIYENLER
Date: June 22, 2011 1:21:53 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi.1@gmail.com

ÇOK GÜZEL HAREKETLERDİ BUNLAR!... 
diyenler...

Adalar ilçemizin son günlerdeki en popüler olayı, sahillerin Encümen kararıyla birilerine peşkeş çekilmesi. Bu birileri, yapılan sözleşmeden aldığı yetkiye dayanarak 'Alt Kira Sözleşmesi'yle başka birilerine paslıyor Ada Sahillerini! Alt kattaki bu arkadaşlar da anlaştıkları bazı Adalı (!) kişilerle işletme sözleşmesi yapıyor.

Tam bir suyunun suyu hikâyesi.

Bu arada altta kalanın canı çıkmasın diye sözleşmeye alt kattakilerin lehine 500.000 TL'lik tazminat maddesi monte edilmiş. Ne de olsa serde 'Sosyal Demokrat Belediyecilik' anlayışı var.

İşin komedi tarafı böyle bir ihaleden Belediye Meclis üyeleri dahil hiçkimsenin haberi olmaması. Haberleri olmuş olsaydı 6 Haziran Burgazada Meclis Toplantısı'nda, Belediye Başkan vekili bu konuyla ilgili soru önergesine "Böyle bir kiralama faaliyeti söz konusu bile değildir," der miydi? Bu arada iki kötü durum üst üste! Haberi olup da yok demek yalancılığa, böyle bir gelişmeden haberdar olmamak sorumsuzluğa girer. Yalancı olamayacaklarına göre kendilerini sorumsuz pozisyonuna düşürenlerden hesap sormak, kendilerine oy veren halka karşı bir nevi borç ödemedir.

Bir başka sözleşme de Turkcell ile Adalar Belediyesi arasında yapılan, Büyükada'yı BAZ'lama projesi. Belediye Başkanımız Kınalıada'daki boynuzları sökerken "Çevreye yaydıkları elektromanyetik radyasyonla halk sağlığı için olumsuz etki oluşturuyordu. Özellikle hamile kadınlarımız için ciddi bir tehlikeydi," açıklamasını yapmıştı. Ancak aradan geçen zaman içinde görülüyor ki Turkcell radyasyonu 'elektro-MONEY-tik' hale getirmiş. Başkanımız da Büyükada'da hamile kalmayı yasakladığı anda hiçbir problem kalmıyor! Başbakan'ın en az üç çocuk tezine karşı çıkmış olmakla siyasi görevini de yerine getirmiş oluyor.

Bu arada Belediye Başkanımızın son başarısından söz etmeden de geçmek olmaz. Kaçak olduğu iddiasıyla mahkemeye verdiği ve iş makinalarını yıkmak için kapısına dayadığı ADAKULE'yi (zorunlu) ziyaret ederek fethetti.

Bir komik olay da sahilde;
LİDO'da üç mühür üst üste ,
Hemen yanıbaşında iki zabıta karakolu yan yana!
Belediye mühürü basar, karakol yan yan bakar.
Biri basar biri bakar, kıyamet ondan kopar.

Bu kadar yorgunluktan sonra Makedonya üzerinden Nepal seyahati hakkıdır hakka tapan milletimin İstiklâl!

Adalılara BAZ'lama;
Borçlu Belediyenin Başkanı'na ve beraberindeki saz heyetine Makedonya üzerinden Nepal'e GAZ'lama!

Bugünkü skeçimiz bu kadar. Çok güzel hareketlerdi bunlar diyenler?...

AVNİ KURTULDU


_______________________________________________________2


From: TALİN ETYEMEZ
Subject: tarife çıldırtıyor!
Date: June 23, 2011 9:58:38 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

tarife çıldırtıyor!...

Birkaç örnek verebiliyorum, daha fazlasına tahammülüm kalmadı!...
Ve dahası... Az önce fark ettim. Hafta içi ve hafta sonu Büyükada'dan Adalar-Kabataş tarifesinin hemen hemen aynısını, Büyükada'dan Adalar-Bostancı'ya basmışlar! Her iki vapur da aynı saatte kalkıyor!...

* * *

2011 Yaz Tarifesinde Fiyasko!...

Tarifeyi kimler yaptı? Tahmin bile yürütemiyorum!

Büyükada’dan Adalar –Kabataş
Akşamüstü 17:55 Adalar-Kabataş seferinden sonra arada iki buçuk saate yakın bir ara var. 20:25 ve 21:10 seferleri ise birbirine çok yakın.
Eğer Büyükada’daki etkinlikleri takip edip Adalar'a dönmek istiyorsanız 17:55 çok erken. Arada 19:00’a doğru bir vapur seferi olmalı ki Adalar arası ulaşımda en son nokta olan Kınalıda’daki evinize yemek saatinde varabilesiniz.
Hafta içi gece Adalar-Kabataş’a son sefer 22:40’ta. Dönüş için çok erken bir saat, çünkü misafir kabul edemeyeceksiniz, ziyarete gidemeyeceksiniz ayrıca katıldığınız yemek davetleri, toplantılar, konser ve etkinlikler bitmiş olmayacak. Saat 11:15 ve 12:15’te motor veya vapur seferleri konulmalı.

Dikkat! Büyükada’dan Adalar-Bostancı
Hafta içi gece Büyükada’dan Adalar-Bostancı seferiyle Adalar-Kabataş seferi aynı saatte kaldırılıyor: 22:40’ta. Her iki vapur aynı saatte kalkıp peşpeşe adaları dolaşacak, iskelelerde birbirini bekleyecek. Şunların arasına birer saat ara koyarsanız zaten mesele çözülecek.

Dikkat! Pazar ve tatil günleri Büyükada’dan Adalar-Kabataş
Son sefer 19:40’ta. Adalılar'la dalga geçiliyor. Birileri kafayı buluyor herhalde! Acaba tarifeyi Kars’ta veya Ağrı’da oturan birileri mi yaptı?

Pazar ve tatil günleri Büyükada’dan Adalar-Bostancı
Son sefer 19:40’ta!

Allahım sen bana sabır ver! Dayanamayacağım bu tarifeyi daha fazla incelemeye…
Yıllardır söylüyoruz yardım isteyin diye. Tarife yapmak için yıllarca Adalar'da yaşamış olmanız, günün her saatinde her yöne gidip geliyor olmanız gerekiyor.


_______________________________________________________3

From: BÜLENT MISIRLIOĞLU
Subject: ADALAR KORUNACAK MI..
Date: June 23, 2011 11:37:03 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

ADALAR KORUNACAK MI?

Geçen gün değerli bir dostum aradı. Seçilmiş bir kişi olarak halkın bilgilendirilmesi konusunda daha etkin bir davranış içinde olmam gerektiğini en azından bir görevim olduğunu söyledi.
Aslında haksız da değildi.
Ancak işin aslı öyle değil... Sorun 'özeleştiri' yapabilmek...
Herhangi bir konuda yorumlarınızla ortaya çıktığınızda hemen karşı bir tepki alanı yaratılıyor.
“Siz sanki ne yaptınız da... şimdi bir de kalkmış yorum yapıyorsunuz!...”
Bu soruya en güzel cevap: Adalarımızın Nisan 2009 tarihinden bugüne kadar geldiği durumdur...

Burada söylediğiniz şeylerin bir değeri olup olmadığı, mevcut olan veya ancak dikkatin çekilmesiyle anlaşılacak bir sorunun irdelenmesinin hiç de önemi kalmıyor. irdelemeye çalıştığınız konu veya sorun alternatif bir çözüm de getirilemediği için kadük oluyor, yok oluyor.

Peki, neden böyle oluyor? Samimi özeleştiriyle, Adam her türlü tenkiti, her türlü sızlanmayı ve hatta hakareti yapıyor ama bir bakıyorsunuz renklerine aşık olduğu takımını (partisini) tuttuğu gibi canhıraş bir şekilde savunmaya geçiyor. Bunda ne var diyebilirsiniz? Gerçek esasında çok farklı kişileri bu tür davranışa iten sebepler kendilerine göre farklı ortaya çıkıyor. Kimileri menfaat, beklenti içerisinde, kimileri eksikliklerinin ortaya çıkması endişelerinden kaynaklanıyor. En önemli nokta, gerçekten takımlarını destekleyen sağduyulu vatandaşların seçilmişlerin yanlış ve eksik uygulamalarından dolayı partilerinin başarı grafiğinin düşmesinden endişe duyarken, bilhassa siyasetle direkt ilgilenenler ise ellerini ovuşturarak seçilmişlerin yerlerini terk ederek meydanın kendilerine kalmasını isteyenler olarak ortaya çıkıyor.

Sevgili Dostum Ali Şenalp,
Görevde olduğum süre içinde bir takım sorunlar ve çözüm önerileri konularında birlikte yapmış olduğumuz sohbetlerde şahsım hakkındaki olumlu izlenimlerinizi yazınızda dile getirmişsiniz. Çok teşekkür ederim ancak “problem çözme ve sonuç üretme yeteneğimizi sınamanı,” ifadenize, hakkım ve haddim olmadığı düşüncesiyle katılmıyorum. Bu konudaki samimiyetimi en iyi sizin anlayacağınızdan hiç şüphem yok. Ben sadece seçilmiş bir Meclis üyesi sorumluluğum çerçevesinde 16.06.2011 tarihinde Meclis gündeminde olan 1/5000’lik planlarla ilgili olarak oybirliğiyle kabul edilen Büyükşehir İmar ve Bayındırlık Komisyon Raporu'nu yalın haliyle ADALAR POSTASI okurlarına sundum. Çünkü Posta okurları içinde çok duyarlı olduklarına inandığım dostların bu bilgiye en hızlı şekilde ulaşmasıydı ilk amacım.

Hemen ifade edeyim ki bu gönderinin, 'şeffaflığı'yla övünen Belediye Başkanlığı'nca yapılmasını yeğlerdim. Maalesef Meclis üyesi olmamıza rağmen konuyu Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan arkadaşlarımızdan öğrendim ve rapor metnini onlardan aldım.

Konu daha çok yeni ve imzaları tamamlandıktan sonra 1 ay süreli ilana çıkarılacak. Ben de daha inceleme aşamasındayım. Rapor Posta'da yayınlandıktan sonra Sn. Emine Çiğdem Tugay'ın [“misal masal plan üzerinde yer tespit edilmeden hiç bir şey anlaşılmayan a.maddesi "plan kararları ile değişiklikler"... hele de b. maddesi "sit sınırları ile ilgili yapılan düzeltimler" terfi eden biri hariç cümlesi rütbesinden alaşağı olmuş!”] çok doğru tespiti üzerine Plan Kararları ve SİT sınırlarıyla ilgili değişiklikleri yer ve durumları itibariyle görsel olarak incelemelere yardımcı olması düşüncesiyle hazırladığım dosyayı gönderdim.

Bir Meclis üyesi olarak görüşlerimi öncelikle Meclis ortamında dile getirmemin daha doğru olacağı inancına sahip, uzmanlık alanı iktisat ve maliye olan biri olarak, plan paftalarını görmeden yüzeysel yapmış olduğum incelemelerime dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Bu arada Belediye Meclisimiz'de görüşüldüğü üzere askı sürecinde Belediye Başkanlığımız tarafından planların ilan edilmesi ve halka gerekli izahların yapılması için büro kurulması uygulamasının, yapılıp yapılmayacağını merakla beklemekteyim.

Öncelikle kamuoyunca bilinmesinde yarar gördüğüm konu, birileri tarafından çıkarılan önceki dönemlerde bir türlü yapılamayan planları biz başlattık söyleminin açıklığa kavuşmasıdır.

“12.03.2007 tarih ve S/37 sayılı Başkanlık Oluru.” ile 1/5000’lik plan çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmaları tamamlanan 1/5000 Ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 16.04.2010 tarih, 1042 kararıyla uygun görülerek tamamı SİT alanı olduğu için İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne iletilmiştir. Kurul'un 07.03.2011 tarih, 3125 sayılı kararıyla yapılmış olan değişiklikler Belediye Meclisi'nce aynen kabul edilmiştir.

Belediye başkan yardımcılığı ve Büyükşehir Belediye Meclis üyeliğimin ikinci yılında (2007/Mart) gündeme gelen ve sayın Belediye başkanımız Coşkun Özden ile birlikte üzerine önemle düştüğümüz 1/5000'lik plan çalışmaları konusunda Belediye içinde plan takip bürosu da kurarak, 1/5000’lik planların tamamlanmasından sonra ilçe belediyesi tarafından yapılacak ve yasa gereği üst ölçekli plana uyma zorunluluğu olan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama Planları'nın, Adalar Belediyemiz'in mali güçsüzlüğü ve plan yapım sürecinin süratlendirilmesi amacıyla 1/1000'lik planların da Büyükşehir Belediyesince yapılması konusunda Adalar Belediye meclisimizde oy birliği ile aldığımız karar, Büyükşehir Belediye Meclisi'nce de uygun görülmesi sağlanmışken, sayın Farsakoğlu göreve başlar başlamaz ilk Meclis toplantısında gündeme aldığı 1/1000’lik planların Adalar Belediyesi tarafından yapılması için Büyükşehir Belediyesi'nde alınan Meclis kararının kaldırılarak plan yapma yetkisinin tekrar Adalar Belediyesi'ne verilmesi teklifi tarafımızdan karşı çıkılmasına karşılık sadece CHP Meclis üyelerinin oylarıyla oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Böylece bir yandan Belediye'ye mali yük yüklenmiş diğer yandan Büyükşehir her türlü desteğini çekti söylemi devam ettirilmiştir.

1/5000'lik planlara genel olarak baktığımızda hazırlık sürecinde 2008 yılında Anadolu Kulübü'nde Adalar halkının bilgilendirilmesi için yasal zorunluluk arz eden toplantıda Büyükşehir Planlama Müdürlüğü yetkililerince açıklanan örneğin; Kınalıada için SPOR, Burgazadası için KÜLTÜR, Heybeliada için SAĞLIK ve Büyükada için KONGRE-TURİZM-EĞLENCE gibi ana temaların esas alındığı ancak her ada için karma olarak her temanın da lejantlandırıldığı görülmektedir.

Plan notları Genel Hükümleri konusunda rapor metni gayet anlaşılır durumdadır.

Raporda hiç bahsedilmediği için, konut alanları için yoğunluk, emsal vb. konularında mevcut durumun korunduğu izlenimini edinmiş bulunmaktayım. Tek fark ticaret+konut alanlarının birleştirilmiş olduğu bu alanlarda yalnız veya karma olarak bu fonksiyonların birarada kullanılabilineceği, bu alanlarda irtifanın 9,50 olacağı, konut alanlarında ise 6,50 olacağı ve inşaat taban oturma alanın 200 m2 yi aşamayacağı gibi hususlar bulunmaktadır.

Raporda, plan kararlarıyla ilgili değişikliklerin de verilen fonksiyonlar çerçevesinde temel ihtiyaç ve donatı alanları oluşturulması açısından çok eleştiriyi hak etmediği düşüncesindeyim.

Ancak Adalar ilçesinde yaşayan bir vatandaş, bir Belediye Meclis üyesi olarak beni ciddi manada endişelendiren konu SİT SINIRLARI'yla ilgili yapılan değişiklikler bölümüdür. Bu konu adı üzerinde nasıl bir KORUMA AMAÇLI NAZIM İMAR planıdır dedirtecek kadar önemlidir. Sn. Emine Çiğdem Tugay'ın ilk bakışta tespit ettiği üzere SİT alanlarının dereceleri bir tanesi hariç diğerleri tenzili rütbe almıştır.

Bu kararların tamamıyla Koruma Kurulu'nca alınmış olması önemlidir. Koruma Kurulu incelemesi çerçevesinde Adalar Belediye başkanı, planlarla yakinen ilgilendiğini bildiğimiz Belediye Meclis üyesi ve ilgili teknik elemanları, kurulun söz ve imza sahibi üyeleridir. Gerektiğinde hepimiz adına Adaları savunmak birinci görevleridir. Yetkililerin, Adalar'ın SİT DERECELERİ'nin yeniden yapılandırıldığı söylemlerinde, dikkatimi çeken bir konu bu değişikliklerin özellikle Büyükada'da Aya Nikola bölgesi, Yörükali, Lunapark, Aşıklar yolu, Fethi Bey'in bağı, Tur yolu bölgesini kapsıyor olması ve gerek bu bölgeler içerisinde olan gerekse de plaj lejantıyla belirlenen yerlerin tamamının zaman içinde Belediye ye tahsis talepleri için Meclis gündemine getirilmiş olduğudur. Hemen belirteyim ki tüm tahsis taleplerine, herkesçe benimsenecek Adalar'ın doğal yapısını bozmayacak tarzda mahalli müşterek nitelikte ihtiyaçları karşılamak üzere değerlendirilmesi düşüncesiyle Belediye meclisince oy birliğiyle kararlar alınmıştır. Ancak bugüne kadar somut bir tahsis işlemi gerçekleştirilememiştir. Ayrıca ferdi olarak özellikle Büyükada Aya Nikola bölgesinin aynı düşünceyle mezbelelikten kurtulması konusunu hep benimsemişimdir.

SİT alan derecelerinin düşürülmesi kararları, ülkemizde bu konudaki uygulamalarda hep endişe doğurmuştur. Uygulama safhasındaki tedbirsizlikler, kayırmalar, kontrol eksiklikleri vb gibi nedenlerle bu alanlarda yapılaşmaların artacağı özellikle kıyılarda betonlaşmaların yoğunlaşacağı ortadadır. Bu endişeleri haklı kılacak uygulamaların daha şimdiden Adalarımız'da uygulanmakta olduğu hepimizce malumdur. Güncel olarak gelir sağlama düşüncesiyle yasal prosedürlerin tamamlanmasına gerek dahi görülmeden sadece encümen kararlarıyla kıyıların bir takım kişilere kiralanması suretiyle yaratılmış kaos, ileride tüm endişeleri haklı kılacak boyuttadır.

SİT alan dereceleri değiştirilen parsellerden genelde “……parselin bir kısmı” şeklinde bahsedilmiş olması ancak plan paftalarının detaylı incelenmesiyle anlaşılır hale gelecektir.

Bu konuda verilebilinecek en somut örnek, kanımca raporda genel hükümlerde belirtilen lejantlarla ilgili plan notları içinde ortaya çıkmaktadır. Örneğin; Günübirlik kullanım (Turizm) alanları plan notları içinde belirtilen 1. Derece Doğal SİT alanında kalan Günübirlik Kullanım alanlarında birden fazla yapılacak demonte yapıların E=0,01 toplam inşaat alanı 40 m2'yi geçemez. Olmasına karşılık, III. Derece Doğal SİT alanında E=0,05 toplam inşaat alanı 200 m2'yi geçemez.

Benzer durumlar detaylı bir incelemeyle diğer plan notlarında da görülecektir. Kanımca bu durumların cazibe ve rant merkezi haline dönüşme riski oldukça fazladır. Çeşitli fonksiyonlarla zenginleştirilen alanların ve özellikle çevre kıyı alanlarının uzun vadelerde Adalar'ın doğal yapısına zarar verecek boyutlarda, demonte diye adlandırılan ancak kalıcı bir betonlaşma yapılar öbeği halini alma riski de oldukça fazladır.

Sonuç olarak Planlama teknikleri açısından tüm endişelerin ortadan kaldırılmasına dair gerekçeler ileri sürülebilinir. Hatta Adalarımız'ın geliştirilmesi, 'turizm cazibe merkezi' haline gelmesi için bu kararların gerekliliği ifade edilebilir. Bütün bunları önümüzdeki zaman içerisinde ilan sürecinde hep birlikte göreceğiz.

Adalarımız'ın doğal yapısı ve güzelliğinin bozulmaması, ranta kurban edilmemesi dilek ve temennilerimizle...

Saygılar,

Bülent MISIRLIOĞLU
Bağımsız Meclis üyesi

* * *

C.O. Kıraç, "Alaçatı; Rüzgârsızlaştırma", Atlas Raporu, ATLAS Magazin 203 (2010/02), Şubat 2010.

Alaçatı; 
Rüzgârsızlaştırma...

Alaçatı halici, önemli bir sulak alan ve kuş merkeziydi. Bölgenin narin kıyıları hoyratça yapılaşmaya açıldı, içeriye giren denizin üzerine yapay bir "Venedik" inşa edildi.

Peyzaj güzellikleri, kültür varlıkları ve biyolojik zenginlikleri Alaçatı kıyılarını değerli kılan öğeler. Dünya çapında bir rüzgar sörfü alanı olması değerini bir kat daha artırıyor. Ege’nin kitlesel turizme ve betonlaşmaya “henüz” kurban gitmemiş bu köşesi, yelken, dalış, kuş gözlemi ve doğa yürüyüşü gibi etkinlikler içinde bir cazibe merkezi. Bu durum elbette doğal ve kültürel zenginliklerin hâlâ varlığını sürdürüyor olmasına bağlı. Dünya sörfçüleri elbette beton evlere değil, Alaçatı’nın kuvvetli rüzgârı ve temiz denizine geliyor…

Ama doğallığını koruyan bu alanla ilgili olarak arka arkaya iki önemli karar çıktı. İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Şubat 2006’da hem Alaçatı, hem Çeşme’de çoğunluğu kıyılara bitişik bir dizi Doğal ve Kültürel SİT alanının statüsünü 1. dereceden 2. ve 3. dereceye düşürdü. Hatta bazı SİT statülerini tamamen kaldırdı. Daha sonra Nisan 2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Çeşme Alaçatı Paşalimanı Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi Çevre Düzeni Planı’nı onayladı ve karar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

SİT derecelerinin düşürülmesi sonucu doğal yaşam alanlarını ve kıyıları kapsayan 112 bin dönüm arazide yapılaşma mümkün olacaktı; Çevre Düzeni Planı uyarınca ise Alaçatı’ya 14 golf sahası ve Çeşme yakınlarındaki kıyılara 70 bin yataklı turizm tesisleri yapılmasının önü açılacaktı.

Bu iki gelişme bazı sivil toplum kuruluşları tarafından yakından izlendi ve güçbirliği yapılarak iki ayrı dava açıldı. Sualtı Araştırmaları Derneği, Doğa Derneği, Ege Doğa Derneği, Çeşme’de taşınmazı bulunan Hatice Banu Dökmecibaşı’nın açtığı dava ve Gökhan Candoğan’ın gönüllü avukatlık hizmetiyle Nisan 2006’da hukuki süreç başladı. Üniversitelerden bilirkişilerle sahada inceleme ve keşif çalışmaları yapıldı.

İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 28.11.2007 tarihli kararıyla bazı SİT alanları için dava kısmen kazanıldı. Ancak diğer alanlar için kurul kararlarına iptal istemleri mahkemece reddedildi. Bunun üzerine davalılar temyize başvurdu. Dava halen Danıştay’da görüşülmekte...

İkinci dava ise bunun yanında SİT derece değişikliği kararlarına dayanak oluşturan Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescilli Hakkında Yönetmelik ve Koruma Bölge Kurullarının Oluşumuna Dair Yönetmelik'in ilgili hükümleriyle SİT alanlarının derecelendirilmesine ilişkin 659 sayılı İlke Kararı’nın iptali istemini içeriyor.

Danıştay 6. Dairesi yaklaşık üç aylık çalışmanın ardından 25.02.2008 tarihinde Çevre Düzeni Planı’na ilişkin yürütmeyi durdurma kararı aldı. Böylece davalı dernekler, bu önemli doğal alanların korunması yönünde önemli bir başarı elde etti.


Akdeniz foku, Alaçatı kıyılarının en nadir türlerinden. Yörenin doğal yapısının bozulması tüm canlılar için bir tehdit. Dünyanın sayılı sörf merkezlerinden biri Alaçtı. Ününü yalnızca rüzgârına değil, sığ sularına da borçlu. Buraya yapılan yat limanı ve motoryatların yarattığı dalga sörf öğrencilerini olumsuz etkiliyor.


Yakın çevresi tümüyle betonlaşmış Çeşme, Urla ve Kuşadası üçgeni arasında kalan Alaçatı, Sığacık ve Doğanbey kıyıları, yörenin el değmemiş son doğal alanları. Bu kıyılar birçok nadir canlı türünün yaşam alanı. Eğer SİT dereceleri düşürülür ve Çevre Düzeni Planı onaylanırsa, süreç kesinlikle bu canlıların yöreden silinmesine neden olacak. Zira yaban hayvanları konutların arasında yaşamlarını sürdüremez!

Davacı dernekler ve Hatice Banu Dökmecibaşı bu girişime, gerekçelerini öne sürerek şiddetle karşı çıkıyor; ayrıca ilgli kurum ve kuruluşlarla uzun vadeli, şeffaf ve kalıcı çözümler üretme sürecinde katkı vermeye hazır olduklarını belirtiyor. Aslında Türkiye’de biyolojik çeşitlilik ve doğal yaşam alanları, kısaca doğa, hep bu şekilde yok ediliyor. Yavaş yavaş, tek tek alınan benzer kararlarla sağlıklı ekosistemler kemiriliyor.

SİT alanlarının derecelerinin nasıl düşürüldüğü ise gerçek bir muamma! SİT alanları üzerinde çalışıldıktan ve ilan edildikten sonra hangi kriterler değişiyor da alanın (Doğal, Kültürel veya Kentsel SİT) derecesi 1. dereceden 2. veya 3. dereceye düşüyor ya da SİT statüsü tamamen ortadan kalkıyor?

Kanımca, SİT alanlarının statülerinin değişmesi çok ciddi bir mesele. Bir SİT alanının derecesinin değiştirilmesinden ya da kaldırılmasından önce koruma kurullarının akademisyenler, uzmanlar ve STK’lerle işbirliği yapması, gerçek ve tüzel kişilerden destek alması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde hem daha geniş bir bilimsel platformdan yararlanılacağına, hem de daha şeffaf olunacağına, ayrıca diğer ilgililerin bu önemli sorumluluğa ortak olması gerektiğine inanıyorum.

Habitat kaybı, doğanın maruz kalabileceği en acı felaket ve geri dönüşü olmayan bir süreç. Türkiye’de herhangi bir kıyı alanının yapılaşmaya açıldıktan sonra yanlışın görüldüğü, planların doğa menfaatine tekrar düzenlendiği, yapıların yıkıldığı ve tahrip olan doğal yaşam alanının restore edilerek geri kazanıldığı bir örnek hatırlamıyorum. Bu bakımdan kıyı alanlarıyla ilgili –özellikle yeni yol açılması ve her türlü yapılaşma kararından önce- eskisine göre çok daha dikkatli adım atılması gerekiyor. Burada Çevresel Etkileşim Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği’nin tekrar ele alınması ve doğa korumaya pozitif ayrımcılık yapacak şekilde revize edilmesi gerektiğini vurgulamaktayım.

Sonuç olarak yapılaşma olabilecek kıyı alanlarıyla kesinlikle olamayacakların birbirinden çok iyi ayırdededilmesi, uzun vadede doğanın ve kamunun üstün menfaatinin hesaba katılması gerekiyor.


_______________________________________________________4

From: HALUK DİRESKENELİ
Subject: Konser- Buyukada
Date: June 22, 2011 6:09:35 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Konser- Büyükada

26 Haziran 2011 Pazar günü saat 17:00'de İstanbul Büyükada Çınar Meydanı'nda açıkhava piyano/trompet duo konseri var, ilgi duyan herkes için...


_______________________________________________________5

From: İSMAİL HAZER
Subject: Heybeliada - Kartpostallarla Bir Ada Hikayesi
Date: June 22, 2011 9:35:56 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Heybeliada - Kartpostallarla Bir Ada Hikâyesi

Selamlar,
İnternetten kitap satın aldığım bir siteden yeni çıkan bir kitabın bilgisi geldi (Heybeliada - Kartpostallarla Bir Ada Hikayesi).

Daha önce sizde bu kitaba ilişikin bir duyuru yapılmadıysa ve reklam olarak kabul edilmezse yayınlabilirsiniz.

* * *

Heybeliada - Kartpostallarla Bir Ada Hikâyesi

Halil Gökman Denizler Kitabevi

Bu kitap, önemli şahıslara ev sahipliği yapan küçük ama farklı bir Ada’nın hikayesini kartpostallarla anlatıyor.

Kitapta yer alan, on yılı aşkın bir sürede toplanan ve içinde çok nadir kartların da bulunduğu bu kişisel koleksiyon 19. yüzyılın sonlarından başlayıp 20. yüzyılın ortalarına dek uzanan bir zamanı kapsıyor. Öyle bir dönem düşünün ki ufacık bir Ada’da Hüseyin Rahmi romanlarını yazarken, Nurullah Berk ilkokula gidiyor. Aziz Nesin henüz küçük bir çocuk… Rıhtımın hemen yanındaki Bahriye Mektebi’nde Nazım Hikmet ve Necip Fazıl üniformaları içinde öğrenim görüyorken Yahya Kemal ve Hamdullah Suphi okulun öğretmenlerinden... Karşı tepe üzerinde kurulu Ruhban Okulu ise, içlerinde şimdiki İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un da bulunduğu birçok üst düzey din adamı yetiştiriyor.

Geçmişte gerek Ada'nın tarihini detaylarıyla anlatan, gerekse Adalılar’ı ilgilendiren öyküleri içeren çok değerli eserler yayınlandı. Bu kitapta ise Heybeliada'ya daha genel bir açıdan bakılmaya çalışıldı.

Yayın Yılı: 2011
174 sayfa
Kitap Kağıdı
23x33 cm
Ciltli
ISBN:9944264327
Dili: TÜRKÇE

http://www.denizlerkitabevi.com/vitrin/prddet.php?pid=725940


_______________________________________________________6

From: İSMET GÜVENÇ
Subject: Heybeliada üzerine 3 film...
Date: June 21, 2011 8:17:12 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Heybeliada üzerine 3 film...

İyi günler,
Heybeliada üzerine çekmiş olduğum ve Youtube'da yüklediğim 3 bölümlük filmi bilgilerinize ve ilginize sunuyorum.

1.film Adalar'da Dans ve Müzik




2.film Heybeliada -1-




3.film Heybeliada -2-



Saygılarımla,

İsmet Güvenç
İstanbul


_______________________________________________________7

From: ADALAR KÜLTÜR DERNEĞİ
Subject: Adalar Kültür Derneği'nde SERGİ
Date: June 23, 2011 9:01:34 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Adalar Kültür Derneği'nde SERGİ...




_______________________________________________________8





From: OYA İSLİMYELİ
Subject: Anadolu Kulübü'nde Sergilerden Seçmeler...
Date: June 23, 2011 3:06:32 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Anadolu Kulübü'nde sergilerden seçmeler...

Sanatseverler, Kulübümüz'de açılacak sergilerden,



4-10 Temmuz 2011 tarihleri arasında Necmettin Yağcı'nın heykel sergisini,


11-17 Temmuz tarihleri arasında ise Zuhal Canlı Güler'in Kumaşlarda Sultanlar adlı resim sergisini ziyaret edebilirler…


Oya İSLİMYELİ
Anadolu Kulübü 
Halkla İlişkiler Müdürü

23 Nisan Cad. No: 44 Büyükada/İSTANBUL
Tel : 0216 382 68 30
Fax : 0216 382 72 50
Gsm : 0530 764 23 29
Web : www.anadolukulubu.com
e-posta : oya@anadolukulubu.org.tr

_______________________________________________________9

Adalar Belediyesi'nden ne haber?...


ADALAR GERÇEK BİR AMBULANSA KAVUŞTU

07 Haziran 2011


Adaların en önemli ihtiyaçlarından biri olan ambulans sorununu geçici de olsa çözüldü. Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu; "'Her fırsatta dile getirerek, çözüm yollarını zorladığımız sağlık sorunları için atılan bu adımın olumlu olduğunu," belirterek, ambulansın 24 saat halkın hizmetinde olduğunu belirtti. Daha önce İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yapılan başvurulara rağmen Adalar'ın bu sorunu çözülememişti.

Yaz sezonunun açılmasıyla birlikte özellikle bisiklet ve fayton kazalarına dikkat çeken Başkan Farsakoğlu; teknik donamına sahip bir ambulansı halkın hizmetine sunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne ait 112 ambulansı, 6 Haziran'dan itibaren Adalılar'ın hizmetine girdi. Ambulansta ilkyardım ve acil müdahaleler için gerekli olan teknik cihazlar da bulunuyor. Daha önce Belediye Başkanlığı'na ait makam teknesi olan Horoz Reis'le hasta nâkili yapılan Adalar'da artık bir hasta nakil aracı değil, acil servis ekipmanlarına sahip bir ambulansın hizmet vermesi Adalılar için önemli bir gelişme.


Adalar Belediyesi ile Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nün yaptığı protokol anlaşmasıyla Adalar'a verilen ambulansta bir kalp şok cihazı, oksijen tüpleri, ilkyardım malzemeleri ve tüm acil servis ekipmanları mevcuttur. Doktorun her türlü müdahaleyi anında yapabileceği bu ekipmanlarla acil durumlarda hayat kurtaracak olan ambulans anakaraya ulaşımda hızıyla da tam anlamıyla cankurtaran olacak. Hastalar bu ambulansla Adalar'dan Kartal Devlet Hastanesi'ne 5 dakikada ulaştırılacak.


Belediye binası içerisinde, ambulans personeline rahat edip her türlü ihtiyaçlarını karşılayacakları yer tahsis edilerek, personel iaşesi ve ihtiyaçları da belediye tarafından karşılanmaktadır.


Adalar Belediyesi 24 saat ambulans hizmeti için santralden Adalılara hizmet verirken, 112 istasyonu aranılarak da ambulansa ulaşılacak. Bir doktor ve bir sağlık teknikerinin 24 saat hizmet vereceği ambulansta üç vardiya halinde dokuz deniz personeli çalışacak. 112 veya belediye santralini arayan Adalılar ambulans hizmetinden anında yararlanacaklar.




* * *


SAĞLIK HİZMETLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN 
PROTOKOL ANLAŞMASI YAPILDI

10 Haziran 2011


İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ve Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu'nun, Adalar'da sağlık sorunlarının acilen çözülmesi ve verilen hizmetin köklü olarak iyileştirilmesi için yaptıkları görüşmede fikir birliğine varılmıştır. 10 Haziran 2011 günü Adalar Belediyesi'nde gerçekleştirilen görüşmede yeni bir protokol hazırlanarak, sorunların ivedilikle çözülmesi ele alınarak, her konuda mutabık olunmuştur. Adalar Kaymakamı Salih Keser, İlçe Sağlık Kurulu Başkanı Güliz Ülkü ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin de hazır bulunduğu görüşmede; 
''Belediye olarak kamu hizmetinin bir bütün olduğu ilkesiyle hareket ediyoruz. Kamu hizmetiyle hele de insan hayatının söz konusu olduğu sağlık hizmetiyle ilgili üzerimize düşen her şeyi yaparız. Adalarımızın en önemli sorunu olan sağlık sorunları konusunda bugüne kadar da çaba harcadık. Kara ambulanslarında şoför sıkıntısı çekiliyor. Bakanlığın kadrosu yeterli değilse biz kendi personelimizle bu sıkıntıyı gidermeye talibiz. Bunun için ek maddi destek istemediğimiz gibi bakanlık personelinin deniz ulaşımını karşılamak gibi konularda ekonomik olarak da desteğe hazırız," diyen Başkan Farsakoğlu, bu konudaki girişimlerini aktardı.

İl Sağlık Müdürü Prof Dr. Dokucu ise; ''Kınalıada ve Burgazadası'na hekim koyacaklarını, aile hekimlerinin Adalarda sürekli hizmet vermesi için gerekli girişimlerde bulunacaklarını,'' belirtti ve belediyeden, personel lojmanı ve sağlık istasyonu hizmeti için yer sorununun çözümü konusunda destek istedi. Heybeliada ve Büyükada başta olmak üzere tüm adalarda 24 saat hekim ve sağlık hizmeti uygulanması için her türlü desteği sunacaklarını vurgulayan Başkan Farsakoğlu, Büyükada Devlet Hastanesi'nin acil olarak yeni binasına kavuşturulması gerektiğini belirtti. Adalar da zorunlu olarak Çevre sağlık teknisyeni bulunması gerektiğinin de altını çizen Başkan Farsakoğlu, sağlığın her şeyden önemli olduğuna bir kez daha dikkat çekti.

Görüşme sonunda Devlet Hastanesi'nin prefabrik olarak acilen inşa edilip hizmete sokulması, en kısa sürede tüm adalarda tam donanımlı sağlık istasyonlarının açılması, Adalardaki mevcut Devlet Hastanesi'nin acilen yıkılarak yenisinin inşa edilmesi konularında mutabakata varıldı.

* * *

VALİ MUTLU 
ADALARI ZİYARET ETTİ

09 Haziran 2011


İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yaptığı ilçe inceleme gezileri kapsamında Adalar'a geldi.

Mutlu ve beraberindekiler ilk önce kaymakamlık binasını gelerek Adalar Kaymakamı Salih Keser'i makamında ziyaret etti. Daha sonra Adalar Belediye binasına gelen Vali Mutlu, burada Başkan Farsakoğlu'yla görüşerek Adalar hakkında bilgi aldı. Başkan Farsakoğlu yaptığı konuşmada, Adalar'ın farklı kültür ve inançlara sahip insanların bir arada huzur içersinde yaşadıkları bir yer olduğunu belirterek; bunun yalnız ülkemiz açısından değil dünyaya da örnek oluşturduğunu söyledi. Gerek doğal güzellikleri gerekse de tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Adaları'n korunması gerektiğinin altını çizen Farsakoğlu, belediyenin emlak vergileri dışında herhangi bir gelir kaynağının olmadığını belirtti ve hizmetlerin daha iyi yapılabilmesi için ek gelir kaynakların yaratılması gerektiğini söyledi. Adalar'da sağlık eğitim ve ulaşım konusunda üç büyük sorun yaşandığını dile getiren Başkan Farsakoğlu "İçlerinden en büyük sıkıntıyı sağlık konusunda yaşıyoruz 2005 yılında Heybeliada Sanatoryumu'nun kapanmasıyla sağlık konusundaki sorunlar had safhaya ulaştı. İnsanların tedavi olması için teknelerle karşıya taşıyoruz. Sizlerden istediğimiz bize bu konularda yardımcı olmanız," dedi.


Daha sonra konuşan Vali Hüseyin Avni Mutlu, verilen bu bilgileri hassas bir şekilde değerlendireceklerini söyleyerek; "Adalar bizler için çok değerli İstanbul'un gözde mekânları o yüzden bizler buranın İstanbul'u tanıtma noktasında ki değerini biliyoruz. Adaları daha iyi bir yere taşınması lâzım, hassasiyetinizi biliyoruz bizler de bütün kurumların üzerine düşen görevleri yerine getirmesi için gerekli olan koordinasyonu sağlayacağız," dedi.


Başkanlık makamından ayrılan Vali Mutlu beraberindekilerle birlikte Büyükada Hamidiye Camii, Rum Yetimhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi'ne uğradıktan sonra Heybeliada Ruhban Okulu'nu ziyaret etti. Burada okulun tarihçesi hakkında bilgi alan Mutlu, daha sonra 2005 yılında kapatılan ve 2009 yılında bir kısmı yanan Heybeliada Sanatoryumu'na geçti. Son olarak 1992 yılında Şırnak Uludere'de karakol baskınında şehit olan Durusun Keser'in ailesini ziyaret eden Mutlu, şehit annesi Fatma Keser'e başsağlığı dileyerek Adalarımızdan ayrıldı.

* * *


ADA SAHİLLERİ HALKA AÇILDI, 
RANTÇILAR AYAKLANDI…

Adalar Belediyesi’ne yönelik olarak, bazı yazılı ve görsel medya organlarında; 22 Haziran 2011 tarihinde, “Ada plajlarının rant amacıyla kiralandığı ve sahillerin halka kapatıldığı,” biçiminde suçlayıcı ifadelerle dolu haberler yayımlanmıştır… Gerçeği saklama ve saptırmaya yönelik, esasını araştırmadan tek yönlü ve maksatlı bu tür yayınlar halkımızı aldatmak bir yana basın ilke ve ahlâkıyla da bağdaşmamaktadır…

Anayasamız ve yasalarımız kıyıları tarif ederken tescil dışı, tapuda bile kaydı olmayan halka açık alanlar olarak tarif etmektedir. Kıyılar hiçkimsenin malı değildir, olamaz da. Dolayısıyla haberde geçen, “Kıyılar gerçekte Hazine’ye ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne aittir,” iddiası komik bir iddia olmaktan öteye gidemez… Bütün bunlara karşın, “işgaliye harcı ödedik,” gibi gayri ciddi ifade ve uydurma belgelerle kıyılarımız tahsis edilemez…

Belediye Encümenimizin almış olduğu kiralama kararı, kıyıların kiralanması anlamında değil hizmet yapımının kiralanması anlamını taşımaktadır. Plajlara giriş ücretsizdir. Giriş ücreti adı altında para alınmamaktadır. Bunun dışında halkın ihtiyaçlarını karşılamak için şezlong ve şemsiye kiralanmasının, gıda ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan bu kiralama işleminde tarifeler de tamamen belediyemizin yetkili organlarınca tespit edilmektedir.

Kanun maddeleriyle oynamak, sadece ve sadece siyasi muhalefet gereği rant çeteleriyle işbirliği yapmak, halkı aldatmaya çalışmak, seviyesiz bir üslupla gazetelerde boy göstermek, kime ve neye hizmet ettiği belediyemizce malum çabalardır ve gereği hukuk vasıtasıyla yapılacaktır.

Belediye halkımızın çıkarlarını korumak doğrultusunda gerekeni yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir…

* * *


ADALAR 
BİSİKLETÇİ ESNAFIYLA 
YAZA HAZIR

10 Haziran 2011

Adalar Belediyesi Zabıta Amirliği Trafik Birimi tarafından organize edilen 3. Bisikletçi esnafı toplantısı 10 Haziran 2011 günü yapıldı.

Bisiklet kiralama esnafıyla yapılan toplantıda; önümüzdeki yaz yoğunluğunun planlandığı gibi sorunsuz, en iyi şekilde atlatılması amaçlandı. Adalılarımızın ve günübirlik Adalarımıza gelen misafirlerimizin bisikletle dolaşımı, trafik düzeni ve denetimi, uyulması gereken kurallar ve trafik kazalarının önlenmesi konuşularak çeşitli kararlar alındı.

Çay sohbeti şeklinde yapılan toplantıda ada esnafıyla belediyenin sorunları, ceza ve yaptırımlarla değil karşılıklı diyalog ve işbirliğiyle aşmasına vurgu yapıldı. Haftasonu çalışma izni olmayan işyerlerinin acil olarak ruhsat alması, plakasız bisikletlerin toplanacağı ve hukuksal olarak belediyece bisiklet dolaşımının yasak olduğu yerlerle ilgili, afiş, uyarı tabelası, yerlere bisiklet yasağıyla ilgili çizim yapılması çalışmalarının tamamlandığı belirtildi. Bundan sonra tüm hukuksal alt yapı tamamlandığı için yaptırımların devreye gireceği de özellikle vurgulandı.

Kısa, orta ve uzun vadeli çözümlerin bu diyalogla sağlanacağının belirtildiği toplantıda esnafın sorunları da dinlendi. Bisiklet kiralamak isteyen misafirlerin Adalara ilk kez gelmiş olacağı varsayılarak, esnaf tarafından Adalar'ın genel tanıtımının yapılması, bisiklet dolaşımının yasak ve sakıncalı olduğu yerlerin harita ve broşürlerle desteklenerek anlatılması, arızalı ve plakasız bisiklet kiraya verilmemesi hususları özel olarak vurgulandı.

Trafik birimi tarafından etkin bir trafik denetimi yapılacağının ve toplantıda ele alınan konuların etkin olarak takip edileceğinin de altı çizildiği toplantı, esnaf belediye ilişkilerinin pekiştirilmesiyle, olumlu bir havada yapılarak sona erdi..

* * *


Adalar Belediye Maclisi'nin 
Haziran ayı toplantısı 
Burgazadası'nda yapıldı

06 Haziran 2011


Adalar Belediye Meclisi'nin 6. seçim dönemi 3. toplantı yılı, 2011 Haziran ayı toplantısı Burgazadası'nda yapıldı. Toplantıya meclis üyelerinden Mehmet Aykut Mutlu, Oktay Altın, Akif Şekerci, Ali Ercan Akpolat, Bülent Mısırlıoğlu, Kaya Sönmez, Müslüm Şahin, Raffi Hermon Araks ve Dursun Özdemir'in katıldığı görülüp Meclis 1. Başkan vekili Hıdır Uvaçin'in başkanlığında birleşim açıldı. Toplantıya katılmayan Ali Tokdemir'in izinli olması oybirliğiyle kabul edildi.







Meclis Toplantısı, Bülent Mısırlıoğlu ve Müslüm Şahin'in sözlü önergelerinin başkanlık makamına havalesinin ardından geçen toplantı karar tutanağının okunup kabul edilmesiyle başladı. Toplam 12 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis toplantısında gündem maddelerinin ilgili komisyonlara havalesinin ardından sona erdi. Daha sonra her belediye meclis toplantısında olduğu gibi ada halkına söz verilerek onların şikayet ve istekleri dinlendi.

* * *


ADALAR BELEDİYESİ 
ÇEVRE KONUSUNDA 
TAVİZ VERMİYOR

05 Haziran 2011







Adalarda bulunan tüm okullarda, çevre bilincini geliştirmek amacıyla verilen eğitimler; "Adalar Geri Dönüşüyor" projesi kapsamında gerçekleştirildi. Geri dönüşüm ve geri kazanımın önemi, Adalarda bundan böyle "möp" adıyla anılacak olan ambalaj atıkları, çöp - möp konteynır ikilisinin oluşturduğu 80 adet ekolojik noktanın işlevi gibi konuları içeren eğitimlerle "Adalar Geri Dönüşüyor" projesinin ilk adımı atıldı.

Çevre konusundaki çalışmalarından dolayı, Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu'na bir plaket veren Taşınabilir Atık Pil Toplayıcıları Derneği, 15 Aralık 2010 – 31 Nisan 2011 tarihlerinde, okullar arası Atık Pil Toplama Yarışmasında, 205 Kg atık pil toplayarak birinci olan, Kınalıada Mehmetçik İlköğretim Okulu'na da ödül olarak tenis masası hediye etti. Ödülün; çevre bilinci konusunda gerçekleştirilen eğitimlerle aynı tarihe denk gelmesi öğrenciler açısından oldukça anlamlıydı.

Dr. Farsakoğlu; "Adalar dünyanın her yerinde bilinen ve tarihi süreçler bakımından da dünya ile kuvvetli bağları olan bir ilçedir. Küresel açıdan büyük bir tehdit oluşturan çevre kirliliği, hem doğanın korunması ve tahribatının engellenmesi hem de tarihi ve kültürel varlıklarımızın korunması konusunda çözülmesi gereken sorunların başında gelmektedir. Dolayısıyla çevre konusunda taviz vermek, ülkemize olduğu kadar dünyaya da zarar vermektir. Bu konuda kararlı ve hızlı adımlar atarak projelerimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz. 3 Haziran 2011 tarihinde kurulacak olan Adalar Belediyesi Çevre Panayırına tüm Adalıları ve ziyaretçilerimizi bekliyoruz. Atık Pil Toplama Yarışmasında birinci olan Kınalıada Mehmetçik İlköğretim Okulumuzu kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz" dedi.

Başkan Farsakoğlu'nun çevre konusundaki açıklamalarından ve Adalar Belediyesi'nin bu konuda gerçekleştirdiği eğitim çalışmaları ve etkinliklerinden de anlaşılıyor ki Adalar; yeni yüzü ile fark yaratmaya devam ediyor.






5 Haziran Çevre Günü Etkinlikleri öncesinde Adalar'daki ilkokullarda eğitim çalışmalarına başlayan Adalar Belediyesi; 3 Haziran'da Büyükada Atatürk Meydanı'nda Çevre Panayırı düzenledi. Panayırda; Marmara Belediyeler Birliği ve AKUT'un yanı sıra Elektronik Atıklarla ilgili EXITCOM, Atık Yağ konusunda da ALBİYOBİR bilgilendirme çalışmaları yaptılar. Denizlerin temizliği konusunda panayıra destek veren Mavi Deniz A.Ş'nin katılımıyla, Büyükada çevresi, deniz yüzey temizliği çalışmaları yapıldı.

4 Haziran 2011 tarihinde "Çevre Farkındalık" çalışmalarını başlatan Adalar Belediyesi'nin; Nasuh Mahruki ve 23 AKUT Gönüllüsü ve Marmara Belediyeler Birliği işbirliğinde sürdürdükleri çalışmalara Adalılar yoğun ilgi gösterdi.

Gönüllüler Ordusu Büyükada Lunapark Meydanı'ndan başlayarak ormanlık alanlardaki çöpleri topladılar.





Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu; hemşehrilerine ve Adalar'a gelen ziyaretçilere çevre konusunda önemli mesajlar verdi. Başkan Farsakoğlu; "Yarının doğasını bugünden yaratabilmek için, doğanın korunması ve tahribatının engellenmesi zorunludur. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için kirlenmeleri mutlaka önlemek, yeşil alanları koruyup çoğaltmak gerekir. Bilinçsizce sağa sola attığımız plastik ürünlerin, doğada 400 yıl kadar çürümeden kaldığını bilirsek, karşı karşıya kaldığımız tehlikenin boyutlarını biraz olsun anlayabiliriz. Geri dönüşüm, geri kazanım demektir. Bu bilinçle Adalar Belediyesi olarak, çöplerimizi ayrıştırmak ve geri kazanımını sağlamak için gerekli çalışmaları tamamladık ve hizmete sunduk. Küresel kazanım için tüm Adalı hemşehrilerimizin ve ziyaretçilerimizin üzerine düşen görevleri, büyük bir sorumluluk duygusuyla yerine getireceğine inanıyoruz Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur" dedi.





Başkan Farsakoğlu, Nasuh Mahruki ve gönüllü ekibi ile, belediye binası önünden başlayarak, İskele Meydanı ve Çarşı Caddesi boyunca esnaf bilgilendirme çalışmalarına katıldı.
10.06.2011 tarihinde T.C.Adalar Belediyesi TURMEPA ve özel sektör sosyal sorumluluk projesi kapsamında çevre temizliği gerçekleştirildi.






25 gönüllünün katıldığı bu etkinlikte öncelikler takım ruhu, işbirliğinin geliştirilmesi konusunda workshoplar düzenlendi.Gönüllülere hem deniz temizliği hem de ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ilgili bilgiler verildi. ambalaj atıklarının geri dönüşümüne dikkat çeken projede Heybeliada Çam Limanı'ndaki atıkları toplamak için gönüllüler kağıt,metal,plastik ve cam olarak gruplara ayrıldılar.Yaklaşık iki saat süren atık toplama işlemi sonunda 78,5 kg ambalaj atığı toplanmıştır.Toplanan bu atıkların geri dönüşüme kazandırılmasıyla neler kazanacağımız konusunda bilgiler verildi ve günboyu süren etkinlikler çevre farkındalığının geliştirilmesi konusunda farklı projeler de devam edecek.
















* * *


BİZİM AVRUPA / EUROPA NOSTRA DERNEĞİ, 
ADALARI ZİYARET ETTİ

04 Haziran 2011













Türkiye'de kültürel miras alanındaki faaliyetlerin etkinleştirilip geliştirilmesini sağlamayı ve Avrupa'da ve Türkiye'de bu konuda çalışmalar yapan kişi, kurum ve kuruluşlar ile birlikte ortak çalışmalar, projeler yürüten Bizim Avrupa / Europa Nostra Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Zeren GÜLERSOY ve 11 yönetim kurulu üyesi 4 Haziran Cumartesi günü adaları ziyaret etti.

Heybeliada'da başlayan program Ruhban Okulu, İsmet İnönü Müzesi ve Hüseyin Rahmi Gürpınar Müze Evi'ni ziyaretle devam etti. Yönetim kurulu üyeleri Heybeliada gezi programının ardından Halki Palas Otelde yenilen öğlen yemeğinden sonra her ay tekrarlanan yönetim kurulu toplantısını yapmak üzere Halki Palas toplantı salonuna geçti. Toplantıya Adalar Belediye Başkanı ve Europa Nostra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa FARSAKOĞLU'da katıldı. Toplantıda gündem maddelerinin dışında Adalar Yönetim Planı için neler yapılabileceği konuşuldu.

İki saatlik toplantının ardından Büyükada'ya geçilerek Belediye Binası gezildi. Europa Nostra Yönetim Kurulu Üyeleri Büyükada da bulunan Dünyanın II. Avrupanın I. monoblok ahşap yapısı olan Rum Yetimhanesini gezdi ve Ayayorgi Kilisesi'ni ziyaret etti. Adalar gezisinin ve toplantının çok verimli geçtiğini belirten üyeler, yaz ayları içinde bir toplantının daha Adalar da yapılmasını talep etti.


_______________________________________________________10

From: HALUK DİRESKENELİ
Subject: Re: ADALAR POSTASI'na hoşgeldiniz!...
Date: June 22, 2011 10:02:42 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Dear Colleagues,
Your writer is in Prinkipo. Our family clan is planning to meet at Hagia Yorgi peak on Sunday. Hagia Yorgi peak is the highest point in Prinkipo island, 202 meters above sea level. It is on the second hill. The monastery is built in 19th century on top of remains a holy ruin back from 10th century. It is a holy place for all religions.

There is a ritual to climb and you should strictly follow the centuries old rules. It is 970 meters from the starting point in lower end, the merry-go-round square. Once there was a merry-go-round fun place in the 19th century, which was demolished long ago but the name still stays.

You should start with a certain pace, slow but non-stop. You should not speak, nor talk to anyone. All your failures, despair, missery, are left behind. All your failures, despair, misery, are left behind. Hope, success, happiness are at your front. Do note that future is shaped by expectations. So pray for the best.

It is 1700 steps for me from the starting point till the main gate of the monastery. It takes 15-17 minutes to climb. When you reach the upper point, take your time, change your t-shirt, bring towel and bottled water with you.

Enjoy the view, Sea of Marmara, sunrise in the morning or sunset in the evening. Light a candle in the monastery and pray to realize all your wishes. In the end you will feel relieved, comfortable, free from all your worries, family matters, global warming, financial crunch etc.


Have some time, ask tea or Turkish coffee in the nearby cafe. You may also have country lunch, green salad and kebab with young red dry local wine, or local beer. While going back, you will feel refreshed and wish to come back.

It is daily routine for me when I stay in Prinkipo close to Hristos Monastery from early May to mid- November.

Almost every morning, at the town center you will see your humble blog writer with undercover local fisherman appearence with some thick beard in High Café (Yuksek Kahve) reading his daily local newspaper Cumhuriyet while sipping Turkish coffee with no sugar... Occasionally he may be seen as trying to type a few lines for this blog on his laptop PC.

There are so many hidden and not-so hidden gems in and around Istanbul, away from the usual path. And the pureness, innocence, and beauty of the Prince Islands is definitely a gem for all Istanbulians and tourists to enjoy...

Haluk Direskeneli, Prinkipo based Energy Analyst