http://cgi.ebay.com/2040-Turkey-Prinkipo-M-J-C-NO-382_W0QQitemZ330330535934QQcmdZViewItemQQptZLH_DefaultDomain_0?hash=item4ce93bf7fe&_trksid=p3286.m20.l1116
* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:
5 Nisan 1895 Cuma günlü Adalar Zabıta memuru Yüzbaşı Pertev Bey'le Burgaz Adası Kayıkçı reisi Entimos Mavridi, kayıkçı Yorgi veled-i Kostanti, Angelü veled-i Istavri, Andon veled-i Nikola ve Apostol Mavridi adlı kişilerin iki askeri kurtarmalarından dolayı tahlisiye madalyasıyla taltiflerine dair...
* * *
ADALAR'da BİR GÜN:
Vapurda, 18/01/2006 11:13
* * *
1 Ekim 2009 Perşembe günü
Büyükada'da HAVA DURUMU*
az bulutlu
15-24ºC
% 62-91 nem
B 15km/sa
* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
* * *
+
ADALAR'DA NÖBETÇİ ECZANELER:
http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/nobet/liste.asp?lc=1&gun=01.10.2009
Burgazada'da Burgazada. 381 21 12, Büyükada'da Halk Ecz. 382 76 93, Heybeliada'da Hayat Ecz. 351 99 07, Kınalıada'da Deniz Ecz. 381 51 81.
* * *
Cicely Mary Barker, The Horse Chesnut Fairy.
* * *
1- "ADALARA MOPUR DEĞİL VAPUR İSTİYORUZ!"
KAMPANYASINA
İMZANIZI İSTİYORUZ!
"Adalara mopur degil vapur istiyoruz!" başlıklı arzuhali ilgisiz ilgililerin sorumsuz sorumluların adreslerine gün aşırı bombardımana devam edelim! Hemzamanlı olarak ADALAR POSTASI'na da gönderiniz ki genel istek üzerine imzaları biraraya toplayıp Adalılar'ın İstanbullular'ın bu konudaki kararlılığını cümle aleme bildirelim!
İlgili dilekçeden alacağımız baskıyı fotokopiyle çoğaltarak Adalar'da belli noktalarda (tanıdık esnaf, kahvehaneler vesaire...) imzaya da açalım! Dileyenler vapur, motor ve iskelelerde de bizzat elden imza toplamaya yardımcı olabilirler.
Toplanan imzaların biraraya getirilip toplu bir biçimde ilgili kişi kurumlar yanı sıra basına gönderilebilmesi için ADALAR POSTASI'na ulaştırılmasını rica ederiz. Her bir Ada'da değişik noktalarda ilgili arzuhali imzaya açalım, bu minvalde 10 Ekim'de ıslak imzaların hepsini biraraya toplayıp ADALAR POSTASI'na gönderecek her ADA'dan bir sorumlu aranmaktadır.
2- İDO Basın Müşaviri Tolga Uyar: "Emine Çiğdem Hanım'ın gsm veya normal telefonuna ulaşabilir miyiz?"
3- ADALAR POSTASI: "Dilekçemize sözlü değil yazılı cevabınızı rica ederiz..."
4- İDO Basın Müşaviri Tolga Uyar: "Adalı yolcularımız için verdiğimiz sınırsız ve ayrıcalıklı hizmetin detayları, kaygılarınız ve mağduriyetiniz için telefonla veya yüz yüze görüşme talebimiz çözüm yöntemlerimizdendir, müsaadenizle bu hakkımızı kullanmak istiyoruz..."
5- ADALAR POSTASI: "Hal vaziyet böyleyken nafile yere 'çözüm yöntemlerinizden (!?) olarak kaygı ve mağduriyetleri dolayısıyla yazılı başvuruda bulunanlardan biriyle telefonla veya yüz yüze görüşme talebiniz'le 'bu hakkınızı (!?) kullanmak isteğiniz' yerine, her türlü yasal hakkımız saklı kalmak kaydıyla Bilgi Edinme Kanunu uyarınca 'yazılı' yapmış olduğumuz başvurularımıza ilgili kişi ve kurumlardan ivedilikle 'sözlü' değil 'yazılı' cevap beklemekteyiz elbette... Söz uçar gider, dolanır durur, yazı kalır en nihayetinde..."
6- İDO Basın Müşaviri Tolga Uyar: "Teşekkürler..."
7- Büyükadalı Chagall Pera'da...
8- "Duyduğumuz minnet ve şükrân..."
9- Şeytanın bacağını kırıp pabucunu IMF Başkanı'na fırlattı "IMF Türkiye'den defol" diyen öğrencinin biri...
ADALAR POSTASI'nin 2317. sayısında:
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/10/adalar-postasi-2317-adalara-mopur-degil.html
)O(
* * *
BİR de BALIK:
.........................................................1
"ADALARA MOPUR DEĞİL VAPUR İSTİYORUZ!"
KAMPANYASINA
İMZANIZI İSTİYORUZ!
"Adalara mopur değil vapur istiyoruz!" başlıklı arzuhali ilgisiz ilgililerin sorumsuz sorumluların adreslerine gün aşırı bombardımana devam edelim! Hemzamanlı olarak ADALAR POSTASI'na da gönderiniz ki genel istek üzerine imzaları biraraya toplayıp Adalılar'ın İstanbullular'ın bu konudaki kararlılığını cümle aleme bildirelim!
İlgili dilekçeden alacağımız baskıyı fotokopiyle çoğaltarak Adalar'da belli noktalarda (tanıdık esnaf, kahvehaneler vesaire...) imzaya da açalım! Dileyenler vapur, motor ve iskelelerde de bizzat elden imza toplamaya yardımcı olabilirler.
Toplanan imzaların biraraya getirilip toplu bir biçimde ilgili kişi kurumlar yanı sıra basına gönderilebilmesi için ADALAR POSTASI'na ulaştırılmasını rica ederiz. Her bir Ada'da değişik noktalarda ilgili arzuhali imzaya açalım, bu minvalde 10 Ekim'de ıslak imzaların hepsini biraraya toplayıp ADALAR POSTASI'na gönderecek her ADA'dan bir sorumlu aranmaktadır.
)O(
...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. tarafından
24.9.2009 tarihi itibariyle başlatılan Şehir Hatları Vapur Seferleri'nin Kış Tarifesi'nde
—bu minvalde herhangi bir uyarı yer almamasına rağmen—
vapurlar yerine sefere konulan
seyir dolayısıyla da yolcularının can güvenliği bulunmayan uyduruk teknelerin derhal seferden alınarak
yeniden vapurlarımızın sefere konulması için
ekteki arzuhale imzanızı (ad+soyad) ekleyerek
aşağıda adresleri verilen
ilgisiz ilgilileri, sorumsuz sorumluları günaşırı BOMBARDIMAN'a tutmanız,
kamu baskısını sağlamak amacıyla
adres defterinizdeki tüm adreslere de iletmeniz
yanı sıra imzanızı tek bir dilekçede toplanmak üzere ADALAR POSTASI'na da göndermenizi rica ederiz.
ADALAR POSTASI
)O(
To: baskan@ibb.gov.tr, info@ido.com.tr, binali.yildirim@tbmm.gov.tr, hnaiboglu@denizcilik.gov.tr
Cc: adalar@istanbul.gov.tr, mustafafarsakoglu@adalar.bel.tr, adalar.postasi@gmail.com
bombardıman!
Kadir Topbaş / İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Saraçhane İstanbul
Tel: 0212 455 14 00-01
Santral: 0212 455 13 00
Faks: 0212 455 27 00
baskan@ibb.gov.tr
http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Baskan/Pages/Iletisim.aspx
+
Ahmet Paksoy / İDO Genel Müdürü
İSTANBUL DENİZ OTOBÜSLERI SANAYİ ve TİCARET A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kennedy Cad. Yenikapı Hızlı Feribot İskelesi
Eminönü İstanbul
Tel: 0212 455 69 00
Faks: 0212 517 39 58
info@ido.com.tr
+
Binali Yıldırım / Ulaştırma Bakanı
TC ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
Hakkı Turayliç Caddesi No:5
Emek Ankara
Tel: 0312 212 44 16-18
Faks: 0312 212 49 30
binali.yildirim@tbmm.gov.tr
+
Hasan Naiboğlu / Denizcilik Müsteşarı
TC DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı No:128/A
Maltepe Ankara
Tel: 0312 232 38 60 / 2150
Faks: 0312 232 47 70
hnaiboglu@denizcilik.gov.tr
__________________________________
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı
Sayın KADİR TOPBAŞ,
İstanbul Deniz Otobüsleri Genel Müdürü
Sayın AHMET PAKSOY,
TC Ulaştırma Bakanı
Sayın BİNALİ YILDIRIM,
TC Denizcilik Müsteşarı
Sayın HASAN NAİBOĞLU,
ADALAR'A MOPUR DEĞİL
VAPUR İSTİYORUZ!
ADALILAR da
İSTANBULLULAR da
vapur yerine sefere konulan
can güvenliği olmayan
o uyduruk teknelerle
yolculuk etmeyecek!
Şehir Hatları Vapurları'nın Kış Tarifesi'ne geçtiği 24.9.2009 Perşembe günü —ilgili tarifede bu minvalde herhangi bir ibare yer almamasına rağmen— vapurlarımızın yerine sefere konulan seyir dolayısıyla da yolcularının can güvenliği bulunmayan o uyduruk teknelerle değil emniyetli vapurlarımızla yolculuk etmek istiyoruz!
İlgisiz ilgililere, sorumsuz sorumlulara soruyoruz:
Her nasılsa T.C. Denizcilik Müsteşarlığı Marmara Bölgesi Müdürlüğü tarafından verilmiş "denize elverişlilik belgesi"yle tescil ve izinleri bulunan ya da bulunduğu söylenen ancak gerçekte Lloyd "Uluslararası Deniz ve Gemi Kazalarına Karşı Sigorta Zorunluluğu ve Sorumluluğu" maddeleri ve SOLAS "Denizde Can ve Mal Güvenliği" kapsamındaki kurallara uymayan dolayısıyla da seyir güvenliği bulunmadığından taşıdığı yolcuların can güvenliğini sorumsuzca tehlikeye atan sözkonusu teknelerin;
· 24.9.2009 Perşembe günü itibariyle başlayan Şehir Hatları Vapurları'nın Kış Tarifesi'nde —bu minvalde herhangi bir ibare yer almamasına rağmen— Adalar–Bostancı hattında vapurlar yerine sefere konulması, kamuoyunun alenen kandırılması değil midir?
· O günkü gün —ve elbette takip eden günlerde de— tarife uyarınca Heybeliada/Büyükada vapur iskelelerine gelen yolcular, tarifede yer aldığı üzere vapurla 45/30 dakikada Bostancı'ya geçecekleri yerde ancak 55/40 dakikada tekneyle Bostancı'ya varabildiklerinden; işlerine, okullarına, randevularına geç kalmışlardır. Bu kayıplar nasıl tazmin edilecektir?
· Dahası tarifedeki seferlerin vapurla ve 45/30 dakikada Bostancı'ya varacakları belirtilmişken tekneyle yapıldığı takdirde 7:10/7:25 Heybeliada/Büyükada-Bostancı seferinin yolcuları biçare 5:45/6:00 seferine yetişebilmek üzere Adalar'ın değişik mevkilerinden kim bilir saat kaçta evlerinden çıkmak zorunda kalarak türlü hava muhalefetinde sabahın kör karanlığında iskeleye koşturacaklardır? Yaklaşık bir hesapla ortalama 4:00/4:30'da uyanmak da haliyle öğrenciler için mümkün ve verimli olmayacağından meydana gelecek çözümsüzlüğe, müsebbihi İDO nasıl bir çözüm üretmeyi düşünmektedir? Ailelerin biçare Adalar'dan taşınmasına dahi neden olan/olacak böylesi bir mağduriyet İDO tarafından nasıl tazmin edilecektir?
· Lloyd "Uluslararası Deniz ve Gemi Kazalarına Karşı Sigorta Zorunlulugu ve Sorumluluğu" maddeleri kapsamındaki esas kurallara uymayan dolayısıyla da seyir güvenliği bulunmayan teknelerin, hava muhalefeti ve benzeri nedenlerle kaza yapması durumunda —çoğunda yeterli sayıyı bırakın, can yeleği dahi bulunmamaktadır— sorumluluk kimin olacak ve nasıl tazmin edilecektir?
· Vapurlarin dahi sefere çıkamadığı hava ve deniz muhalefetinde motorların para için her türlü riski alarak ve yolcusunu da riske atarak sefer düzenlemelerine izin verilmesi ya da engel olunmaması İDO'nun denetim ve sorumluluğunda mıdır? 8 Nisan 2007 tarihinde Boğaz trafiğinin sis nedeniyle trafiğe kapanmış olmasına rağmen Eminönü-Üsküdar arasında yolcu taşımaya devam eden İDO'ya bağlı TURYOL bünyesinde çalışan "Urfalı Cemal" adlı teknenin Boğaz'dan transit geçiş yapan "Adil Kaptan" adlı kum kosterine çarparak kaza yapmasının ve dahası teknede yeterli can yeleğinin olmayışının nelere mal olduğu (1 ölü, 47 yaralı) ne çabuk unutulmuştur!
· İskeleye ancak burundan yanaşabilen, üst kata çıkan merdivenleri son derece dik olan teknelere inip binmek zaten son derece güç olmakla birlikte olası bir kazanın sorumluluğunu hangi kişi/kurum alabilecek? Can kaybına dahi neden olabilecek zarar nasıl tazmin edilecektir?
· Yaşlı, engelli ve hasta vatandaşlar vapurlara inip binebilirlerken vapur yerine sefere konulan bu teknelere binemeyeceklerdir. "Kamu yararına eşit hizmet" böyle mi olur?
· Az sayıda yolcu alabilen teknelerin kapalı salonlarına Adalar yolcusu sığmamakta biçare üst kattaki açık alanda oturmak mecburiyetinde kalınmaktadır. Peki kışın ne olacak? Karda kışta motorun üst katında zatürree mi olacağız? Hastalanan Adalılar'ın sağlık masraflarını İDO Genel Müdürlüğü mü verecek? Bu mağduriyet nasıl tazmin edilecektir?
· Teknelerin oturma yerleri dar, tuvaletleri küçük ve yeterli değildir. Adalılar ve tüm İstanbullular attan inip eşeğe binmek misalinde üstelik de bu çağda neden böylesine ilkel ve uyduruk ulaşım araçlarına mahkum edilmektedir?
· Tekneleri kullanan “kaptan”ların yetersizliği ve acemiliği, hatta bazen neredeyse 18 yaşından küçüklerin eline bırakılması İDO'nun denetim ve sorumluluğunda mıdır?
· Kaptan köşkünde disko müziginin sonuna kadar açılarak yolculara rahatsızlık vermek suretiyle laubali ve sorumsuz bir şekilde yolculuk yapılması da İDO'nun denetim ve sorumluluğunda mıdır?
· Vapurlarda BELTUR tarafından işletilmekte olan büfelere kıyasla teknelerin büfeleri son derece pahalıdır. Neden ve asıl ne hakla?
· Her ne kadar belli bir standardı yoksa da teknelerin yolcuları adeta serseme çeviren motorlarının asgarî ve azamî desibeli kaçtır? Bu sesin insan sağlığı üzerindeki etkisi nedir?
· Yan ve arka egzoslarından özellikle de iskeleye yanaşıp kalkarken çıkan dumanın içeriği ve insan-çevre sağlığı üzerindeki etkisi nedir?
· Az sayıda yolcu alabilen dolayısıyla çok sayıda sefer yapılmasını gerektiren haliyle manasız bir deniz trafiğine ve israfa neden olan tekneleri vapurlar yerine sefere koyan İDO'nun yalnızca kendi kese/kasasını gözetirken "kamu yararı"nı hiçe saymaya hakkı var mıdır?
· Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nden "kamu yararına hizmet vermek" şartıyla vapurları devralmış olan İDO'nun: "Yapılan saha araştırmalarının ve anketlerin, potansiyel yolcu sayılarının, çalışan hatların günlük, aylık, yıllık yolcu ve araç sayılarındaki değişimlerin takip edilerek incelenmesi sonucu; yolcu sayısındaki değişimler azalma eğiliminde olduğundan, gerekli duzenlemelerin yapilmasi ve seferlerin vapur yerine teknelerle yapılması kararı," minvalindeki mesnedsiz ve dahasi usulsuz türlü zirvayi beyan etmeye usulen/hukuken hakkı var mıdır?
· Kışın Adalar'da her ne demekse "yoğunluk" olmadığı bahanesiyle vapurlar yerine tekneleri sefere koyan İDO'nun "yoğunluk"tan kastı nedir? İGDAŞ yeterli nüfus olmadığı için mi Adalar'a doğal gazı getirmiştir? Adalar'da "yoğunluk" bu kış mı azalmıştır? Yoksa geçen senelerde gereği gibi ihtiyaca yönelik olarak tasarlamadığınız vapur seferleri arasına kasten koyduğunuz tekne seferleri mi vapur yolcusunu çalarak sayısını azmış gibi göstermiştir? Bu haksız ve manasız rekabet değil midir?
· TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 31.3.1984 tarihli 2234 numaralı kararı uyarınca “Doğal ve Kentsel SİT Alanı Bütünü” ilan edilmiş olan İstanbul Adaları’nda, "görüntü" ve "gürültü" kirliliği nedeniyle her iki SİT kapsamına da aykırı olan teknelerin sefere konulması gayri kanunî değil midir?
· 1840'lardan beri vapurlarla ulaşımın sağlandığı Adalar'a 2000'lerde vapur yerine uyduruk tekne seferleri koymanız, son yerel seçimlerde oylarımızı niçin hakketmediğinizi bir kez daha ayan beyan ortaya koymaktadır!
...
Yukarıdaki sorularımızın her birine —bugüne değin benzer başvurularımıza vermiş olduğunuz baştansavma basmakalıp uyduruk açıklamalar yerine— hak hukuka dayanan, bilimsel ve gerçek cevaplar vermenizi;
Adalar-BostancI-Kartal arası da dahil olmak üzere Istanbul Boğazı'nda çesitli hatlarda İDO ve Denizcilik Müsteşarlığı denetiminde işletilen, "yüzerkondu" teknelerin tümüyle seferden alınarak şehir hatları vapurlarıyla ulaşımın sağlanması için gereğinin gereği gibi yapılmasını;
Ayrıca sözkonusu teknelerin arasında Lloyd "Uluslararası Deniz ve Gemi Kazalarına Karşı Sigorta Zorunlulugu ve Sorumluluğu" maddeleri ve SOLAS "Denizde Can ve Mal Güvenliği" kapsamındaki esas kurallara ŞAYET UYGUN OLANLAR VARSA, bunların bir listesinin açıklanmasını ve de her türlü hukukî hakkımız saklı kalmak koşuluyla gelişmeler hakkında tarafımıza ivedilikle bilgi verilmesini arz ederiz.
Kaygılarımızla,
ADALAR POSTASI
Emine Çiğdem Tugay, Handan Altıneller, Şirin Ünal Kahraman, İpek Yagal Gül, A. Armağan Portakal, Davut Berker, Tuba İlkmen Şenay, Pınar Örtel, Yaşar Özürküt, Recep Yarlığan, Yasemin Baran, Tugay Kartal, Arif Pırnal, Begüm Yavuz, Fethi Okyar, Selda Arkan, Pınar Turhan, Ayşe Çağlar (Prof. Dr.), Birsen Sezgün, Sasa Vasiliadiz, ... (1 Ekim 2009 Perşembe günü 11:20 itibariyle toplanan 20 imza...)
.........................................................2
From: TOLGA UYAR
Subject: Ynt: Re: İDO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Date: September 30, 2009 3:30:16 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
EMİNE ÇİĞDEM HANIMIN GSM VEYA NORMAL TELEFONUNA ULAŞABİLİRMİYİZ,YARDIMCI OLUR MUSUNUZ, SAYGILAR.
Tolga UYAR
Basın Müşavirliği
Basın Müşaviri
Kennedy Cad. Hızlı Feribot İskelesi
34480 Yenikapı/İSTANBUL
Tel: +90 (212) 455 74 10
Fax: +90 (212) 517 39 58
www.ido.com.tr
tuyar@ido.com.tr
.........................................................3
From: ADALAR POSTASI
Subject: Re: İDO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Date: September 30, 2009 3:18:06 PM EEST
To: TOLGA UYAR
Sayın Tolga Uyar,
Dilekçemize sözlü değil yazılı cevabınızı rica ederiz.
Mağduriyet ve kaygılarımızla,
ADALAR POSTASI
)O(
.........................................................4
From: TOLGA UYAR
Subject: Ynt: Re: İDO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Date: September 30, 2009 3:30:16 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
ADALI YOLCULARIMIZ İÇİN VERDİĞİMİZ SINIRSIZ VE AYRICALIKLI HİZMETİN DETAYLARI ,KAYGILARINIZ VE MAĞDURİYETİNİZ İÇİN TELEFONLA VEYA YÜZ YÜZE GÖRÜŞME TALEBİMİZ ÇÖZÜM YÖNTEMLERİMİZDENDİR , MÜSAADENİZLE BU HAKKIMIZI KULLANMAK İSTİYORUZ ,İLETİŞİM NUMARALARINIZI BEKLİYORUZ EFENDİM.İÇTEN SAYGILARIMIZLA.
TOLGA UYAR
İDO BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN MÜŞAVİRİ
.........................................................5
From: ADALAR POSTASI
Subject: Re: Ynt: Re: İDO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Date: September 30, 2009 4:26:35 PM EEST
To: TOLGA UYAR
Cc: İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR ve TABİAT ARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ
Sayın Tolga Uyar (İDO Basın Müşaviri),
Mektubunuzda belirttiğiniz minvalde "ADALI YOLCULARINIZ İÇİN VERDİĞİNİZ SINIRSIZ VE AYRICALIKLI BİR HİZMET"
olmadığının tam aksine 24.9.2009'da başlayan Şehir Hatları Vapurları Kış Tarifesi uyarınca Adalar-Bostancı hattına vapur yerine konulan tekne seferleri dolayısıyla zaten 26.9.2009 tarihinden bu yana sayısız defa ve imzayla göndermiş olduğumuz yazılı başvurumuzda*
(From: adalar.postasi@gmail.com
Subject: BOMBARDIMAN (derhal pimi cekiniz!) >>> ARZUHAL: adalilar da istanbullular da vapur yerine sefere konulan seyir-can güvenliği olmayan o uyduruk teknelere asla binmeyecek! vapurlarımızı istiyoruz! ulan seyir-can güvenliği olmayan o uyduruk teknelere asla binmeyecek! vapurlarımızı istiyoruz!
Date: September 30, 2009 9:41:16 AM EEST
To: baskan@ibb.gov.tr, info@ido.com.tr, binali.yildirim@tbmm.gov.tr, hnaiboglu@denizcilik.gov.tr
Cc: adalar@istanbul.gov.tr, mustafafarsakoglu@adalar.bel.tr)
kapsamlı bir biçimde belirtmiş olduğumuz tüm hususlar Adalılar'ın sözumona "hizmet" adı altındaki "hezimet"le nasıl mağdur olduklarını açıkça ifade etmektedir.
Vapura binmek üzere vapur iskelesine gelen tekerlekli iskemledeki bir vatandaşımızın bu çağda utanılası bir biçimde nasıl karga tulumba tekneye bindirildiğinin ADALAR POSTASI'na ulaşan ekteki fotoğraflarında da açıkça görüldüğü üzere...
ADALAR POSTASI'na yağmakta olan isyan mektupları da bunun bir başka göstergesi elbette:
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/09/adalar-postasi-2313-neden-biz.html
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/09/adalar-postasi-2314-yazin-yogunluk-var.html
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/09/adalar-postasi-2315-adalilardan.html
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/09/adalar-postasi-2316-artik-adalardan-bir.html
Hal vaziyet böyleyken nafile yere "çözüm yöntemlerinizden (!?) olarak kaygı ve mağduriyetleri dolayısıyla yazılı başvuruda bulunanlardan biriyle telefonla veya yüz yüze görüşme talebiniz"le "bu hakkınızı (!?) kullanmak isteğiniz" yerine, her türlü yasal hakkımız saklı kalmak kaydıyla Bilgi Edinme Kanunu uyarınca "yazılı" yapmış olduğumuz başvurularımıza ilgili kişi ve kurumlardan ivedilikle "sözlü" değil yazılı cevap beklemekteyiz elbette... Söz uçar gider, dolanır durur, yazı kalır en nihayetinde...
Kaygılarımızla,
ADALAR POSTASI
)O(
.........................................................6
From: TOLGA UYAR
Subject: Ynt: Re: Ynt: Re: İDO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Date: September 30, 2009 4:48:42 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
teşekkürler.
.........................................................7
BÜYÜKADALI CHAGALL PERA'DA...
http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=206
Marc Chagall
(Yeryüzünde Yedi İz –Ara Güler – YKY)
[...] “Yeryüzünde Yedi iz” adlı kitabını okuyunca daha iyi anladım ki, fotoğrafını çektiklerinin her şeyini bilerek gitmişti yanlarına... İşte görmek, görerek fotoğraf çekmek buydu Ara Güler’in dünyasında. Ara Güler yaşamdaki her şeyde vardı kısacası. Chagall’la anıları birleşmiş, hem de Büyükada’ da. İnsanlar anılarına ne kadar bağlı. Ara Güler Chagall’a ilk gittiğinde resimsiz bir odada fotoğrafını çekmekten ne kadar hüsran duymuş, eksiklik hissetmiş. İkinci buluşmalarında Büyükada anıları onları birleştirince yürek köprülerini kurmuşlar. Chagall oranın fotoğraflarını istemiş karşılığında da resmimi veririm demiş. İşte Ara Güler’in muazzam müzesi de böyle böyle oluşmuş besbelli. Ara Güler’in, gözlemleri kadar, vardığı sonuçlar ne kadar da doğru, bunu Chagall’ı okurken ayrımsadım. Evet Chagall İstanbul’da kalsaydı ne olurdu, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine girse ne olurdu? [...]
...
Filiz Aygündüz, "Chagall'dan Bir 'Aşk ve Yaşam' Masalı", Milliyet Sanat (Ekim 2009)1:
[...] Nezih Tavlaş'ın Fotoğrafevi Yayınları'ndan çıkan kitabı "Foto Muhabiri- Ara Güler"de fotoğrafın 'sanatından sual olunmaz' efsanesinin hayat hikayesini okuyoruz.
Chagall'ın fotoğrafını çekmek için Paris'teki evine giden Güler, bomboş bir mekanda içine sinmeyen bir çalışmadan bir süre sonra, bu kez yazlığında ziyaret ediyor Chagall'ı. Hoş beş derken, önce niye bu kadar çok resminin çekildiğini anlayamadığını söylüyor Chagall, daha sonra da soruyor "Peki Picasso'nun resmini de çektin mi?"
Ara Güler'in cevabı hazır "Hem de dört gün boyunca..."
Chagall bir an duraklıyor; Picasso isminden sonra yüzündeki ifade değişiyor. Sonrasını şöyle analatıyor Ara Güler:
"Biraz yürüdükten sonra durup, 'Ben Konstantinopolis'i dedi, sonra hemen düzelterek 'yani İstanbul'u çok iyi bilirim. İki yıl orada oturduk, hem de Büyükada'da. Principo'da tahta bir evde oturuyorduk. Pencerelerden öteki Adalar görünürdü. Sen de bilir misin buraları? Orada da çok resim çektin mi? Çektiysen bana bir kaç tane gönder. Oralarda iyi hatıralarımız var, o günleri hatırlarız. Biz Rusya'dan kaçtıktan sonra önce İstanbul'a gittik, birkaç yıl orada kaldıktan sonra Roma üzerinden Paris'e geldik. Ben o zamanlar resim yapmaya çalışan, daha doğrusu bu işi keşfetmeye çalışan biriydim." Bu müthiş hikayeyi lezzetli üslubuyla devam ettiriyor ilerleyen satırlarda Ara Güler: "Bizzat kendisinden duyduğuma göre doğruydu. Sonradan öğrendim ki, Chagall Rus Yahudisiymiş ve o tarihlerde göç zorunluluğu olunca önce İstanbul'a gelmiş. Bir süre sonra da Paris'e yerleşmiş. [...]
.........................................................8
"DUYDUĞUMUZ MİNNET ve ŞÜKRÂN"
Vatana millete ne hayrı olduğu meçhul pek saygıdeğer bir ferdinin cenazesine katılarak
"Osmanlı ailesine duyduğumuz minnet ve şükrânı" belirten İçişleri Bakanı ve benzer zevatın,
vatana millete sayısız hayrı ve hizmeti bulunan Türkân Saylan'ın cenazesine katılmayışları!
Acınası âciziyyet, utanılası riyâkârlık!
)O(
.........................................................9
http://www.ntv.com.tr/id/25005663
Şeytanın bacağını kırıp pabucunu IMF Başkanı'na fırlattı
"IMF Türkiye'den defol" diyen öğrencinin biri...
Aklına fikrine eline yüreğine sağlık canımın içi...
Haydi sıra hepimizde...
"direnİstanbul"un şenlikli isyan programı ekte...
)O(
...
IMF ve Dünya Bankası'na Karşı Direniş Günleri (1-8 Ekim 2009)
http://direnistanbul.wordpress.com