8 Mart 2012 Perşembe

ADALAR POSTASI-2677: istiklâlimizin, cumhuriyetimizin tüm emektar kadınlarına...

Kınalıada'da...

* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

12 Ağustos 1914 Çarşamba günlü, Kınalıada'da Bevadiye caddesindeki arsanın mukataaya rabtına dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:


Koço (Kantakuzinos) Kalfa ve Tiraje (Dikmen), Büyükada'da, 11.7.2005.  
)O(

* * *


ADALAR'da HAVA DURUMU:

8 Mart 2012 Perşembe
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Hafif yağmurlu
3/9ºC
%61-80 nem
Gündoğusu, D 21km/sa
Gündoğuşu 06:28... Günbatışı 18:02...


* * *
Cicely Mary Barker, The Stitchwort Fairy.


__________________________________________

1- Emine Çiğdem Tugay: "İstiklâlimizin, Cumhuriyetimizin tüm emektar kadınlarına..."

2- Yaşamını sürdürdüğü Büyükada’da 28 Ocak 2012’de rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi’nde tedaviye alınan ressam Tiraje Dikmen’in sağlık durumu yeniden bozuldu...

3- Funda Lena: "8+8+8 Mart!..."

4- Serap Uzunlar: "Ben kimim?..."


5- Ö. Faruk Berksan: "Lütfen, Serap Uzunlar ve Deniz Toprak isminin ardına sakladığınız gerçek kimliklerinizi açıklayın artık..."

6- Deniz Toprak: "Ömer Faruk Berksan’a ve varsa ardında saklanana…"

7- Ekin Karaca: "Burgazada sahilinde yıkım gerginliği yaşanıyor..."

8- Cengiz Özdemir: "8 Mart'ta bir kadına hediye edilebilecek en güzel çiçektir mimoza..."

9- Baki Nedim Baltacı: "CHP'de kadının adı var mı?..."

10- Adalar Belediyesi: "Yol harcamalarına ilişkin tartışmalara son noktayı yargı koydu?..."

11- Ender Eren: "Nükleer’de Israr Eden AKP’nin 2023 Türkiye Enerji Vizyonuna Karşı Yeşil ve Sol Seçenekler..."

12- Kuşlar Âlemi'nden...

13- Yüzler Defteri'nden...

)O(



_____________________________________________

Kutlu olsun!

İstiklâlimizin, Cumhuriyetimizin tüm emektar kadınlarına, feyz aldığım, pek saygıdeğer ve de sevgili dostum Semra Karamürsel, teyzem Mualla Anhegger Eyuboğlu ve annem Müjgân (Akdoğan) Demir'in aziz hatıralarına saygıyla...
Emine Çiğdem Tugay
)O(
Semra Karamürsel (8.11.1924-23.1.2008).

Mualla Anhegger Eyuboğlu (13.3.1919-16.8.2009).

Müjgân [Akdoğan] Demir (8.10.1930–26.3.2008), 
ön sırada sağdan üçüncü.



_____________________________________________

GazeteVatan, 8.3.2012

http://haber.gazetevatan.com/Haber/435377/1

Ressam Tiraje Dikmen’in sağlığı 
kaygılandırıyor 


Tedavi gören ressam Tiraje Dikmen’in sağlık durumu yeniden bozuldu... 

Yaşamını sürdürdüğü Büyükada’da 28 Ocak 2012’de rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi’nde tedaviye alınan ressam Tiraje Dikmen’in sağlık durumu yeniden bozuldu. Tedavisinin ardından 24 Şubat’ta Bostancı-Kozyatağı’nda bulunan A-Dora Bakımevi’ne konulan Tiraje Dikmen’in sağlık durumunun ağırlaşması yakınlarını kaygılandırıyor. 

Paris Ekolü… 

1923 [1925 Büyükada] doğumlu Tiraje Dikmen, Türk modern resim sanatının, ününü ülke sınırları ötesinde kazanmış temsilcilerindendir. Tiraje Dikmen, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde bir yandan İstanbul’da Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları konulu doktora tezini hazırlarken, diğer yandan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Léopold Lévy ile resim çalışmaya başladı. 1949 yılında Fransız Hükümeti’nden aldığı bursla Paris’e gitti. İlk kişisel sergisini 1956 yılında, Ernst, Miro ve Arp’ın eserlerini düzenli olarak sergileyen Galerie Edouard Loeb’da açtı. 1964’te davet edildiği ve bugün Gerçeküstücülük tarihinin en önemli sergilerinden biri sayılan Gerçeküstücülüğün Kökenleri, Tarihi ve İlişkileri sergisinin kataloğunda kendisinden “genç imgesel resmin en güçlü figürlerinden biri” olarak söz edildi. 

Daha sonraki yıllarda eserleri, Fransa ve Türkiye’nin çeşitli sanat merkezlerinde açılan kişisel ve karma sergilerde izlenen Tiraje Dikmen, Ali Artun’un deyişiyle “Yapıtlarıyla Batı sanat ortamlarında gerçekten dikkati çekmiş ama bunu olabildiğince az söylemiş bir ressam, ortalarda pek görünmeyen, orada burada sık sık söyleşileri yayımlanmayan, sessiz ve derinlerde çalışan, durmadan çalışan, ’has’ bir sanatçı."

_____________________________________________

From: AVNİ KURTULDU
Subject: 8 Mart
Date: March 7, 2012 2:28:27 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi.1@gmail.com

Mart!

Biz anneyiz, biz yavruyuz;
Hopa'ya da karşıyız, sopaya da. 

Biz sevgiliyiz, biz bacıyız;
Şiddet de istemiyoruz kotada.

4+4+4'le bizi eve tıkmaksa amacınız;
İnadına kutlu olsun 8+8+8 Martlarımız.

Funda Lena

_____________________________________________

From: SERAP UZUNLAR 
Subject: BEN KİMİM? 
Date: March 7, 2012 10:21:20 AM GMT+02:00 

BEN KİMİM?


Sn Berksan,
Ben Serap Uzunlar, gerçek kişi Serap Uzunlar. 
Gerçek adım değil diye daha önce Yüksel Özcan Beyefendi de iddia etmişti; hatta gerçek kişi değilim güvencesiyle hakaret içerikli yazılar yazmıştı. Hatırlarsınız yazılarımı takip ettiğinize göre... 
Aslında adımı kimsenin sorgulama durumu olduğunu sanmıyorum, tıpkı benim ya da bir başkasının size, sizin soyadınız neden Ülker değil de Berksan diye soramayacağı gibi. 
Daha önce, Yüksel Bey'e ya da bir başkasına ispat için değil ama ADALAR POSTASI ve okurlarında bir tereddüt oluşmasın diye kimliğimi göndermiştim. Buyrun yeniden, yeni katılan ADALAR POSTASI okurlarının aklını da karıştırmayın diye… 

Ben buyum: 

Eğer yazdıklarım için, "HAYIR BU YALAN; DOĞRUSU BUDUR" diyebiliyorsanız, lütfen gönderin. Ama “YAZDIKLARIN HAKLI; AMA YAZMA ARTIK, BİRİNİN ÜSTÜNE BU KADAR GİTME, SEN KİMSİN Kİ" diyecekseniz, zahmet edip yazmayın. 

BEN KİMİM? 

Ben Adem oğlu, Havva kızı 
Ne nurlu, ne alemci 
Freud’a göre bilinçaltı 
Bellemiş düşmanı zararcı 

Ne ondanım, ne bundan 
Yanayım sadece doğrudan 
Vazgeçmem doğru bildiğimden 
Ormana zarar verenden 

Sn. Berksan; 
Ricanız üzerine yazıya döktüğüm, içimdeki duaya haydi "Amin" diyelim birlikte; 
Ormanı işgal edeni, işgale göz yumanı, ormanı kirleteni, ormanlık arazileri 2B'den kapatıp peşkeş çekeni, ağaçlara zarar vereni, hayvanlara zarar vereni, doğal ortamı olmayan yere hayvanları salıp, kaybedeni…………………………………….. Allah kesilmiş ağaçtan, yok olmuş korudan beter etsin!


“Şimdiye kadar hiçkimse sizin tavrınızda bir kişiye odaklanarak bu kadar uzun süre aynı şeyleri tekrar ederek yazmadı.” 
Bunu övgü olarak alıyorum Sn. Berksan. Teşekkür ederim. 
Yazdığım konular, bir sorun mu? Evet. 
Ben de bu sorunlar çözülene kadar ya da 10. Köyden kovulana kadar yazacağım… Hepimizin bir misyonu var. 
Selametle,


Yok benim şirketlerim, 
Vakıflara üye değilim, 
Federasyonla işim olmaz, 
Makamım mülksüzlüğüm. 

Tek bir ağacım var benim, 
Dikili ormanın içinde varlığım. 
Yeri bende saklı kalsın, 
Haramilerden korkarım. 

Kuşlar dolaşır ağacımda, 
İnsan istemem yakınımda, 
Berduşça yaşarım ben 
Bazen orada bazen burada


_____________________________________________

From: Ö. FARUK BERKSAN
Subject: Gerçek Kimliğinizi Açıklayın Artık
Date: March 7, 2012 1:29:01 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Gerçek kimliğinizi açıklayın artık...




Sayın Serap Uzunlar ve Deniz Toprak,
Nedense sorularıma cevap vermekten kaçıyor, hep takıldığınız nakarata devam ediyorsunuz.
Lütfen, Serap Uzunlar ve Deniz Toprak isminin ardına sakladığınız gerçek kimliklerinizi açıklayın artık. Çevremizde bu isimlerde kimse yok. Neden gizleniyorsunuz, neden saklanıyorsunuz? Bir açığınız mı var acaba? Semih AYGÜN ve eşi Sevil Selin SEZER AYGÜN’ü ne kadar tanıyorsunuz? Anneleri Nadire Gönül ATALAY SEZER’i de tanıyor musunuz? Nasıl tanımazsınız ki?
Haydi ben söylemeden kim olduğunuzu açıklayın da sizi herkes tanısın.
Hangi sebepten adınızı gizlediğinizi de açıklayın.
Çevreci kahramanlığını bırakarak, gerçek nedenlerini anlatın.
Ben asıl söyleyeceğimi bu açıklamaların arkasına bırakıyorum.

Faruk Berksan 

_____________________________________________

From: DENİZ TOPRAK 
Subject: Ömer Faruk Berksan’a ve varsa ardında saklanana… 
Date: March 7, 2012 4:51:45 PM GMT+02:00 

Ömer Faruk Berksan’a 
ve varsa ardında saklanana… 


Ömer Faruk Berksan, tekrar soruyorum sana; NEDEN RAHATSIZSIN? 

Ormanı, ormancıya sorduğum gibi bunu da sana soruyorum. Israrla sormam, başka bir meselem olduğu anlamına geliyorsa eğer sana göre; senin bir başkasını ısrarla savunmaya çalışman da sizin aranızda başka ilişkiler olabileceği anlamına gelmeli o zaman bana göre… 

Onun bunun ardına saklanacak, ondan bundan ismini saklayacak kişiliksizler konusunda senle aynı fikirdeyim. Ama senin bu sorunun muhatabı ben değilim. Ancak benim asıl anlamsız bulduğum konu şu; 

Acaba size soru sorma cesaretine sahip olduğuma göre, ismim gerçek olamaz mı? Ancak takma isimle mi sorabilirim size ve himayenizdekilere bazı soruları? Size soru sorarken gerçek isim kullanmak için çok mu cesur olmak gerekiyor? Kimsiniz ki siz, hepiniz? Çünkü alenen, ısrarla, korkmadan soruyorsa, kesin ismi takmadır mı dediniz? Tekrar soruyorum; Neden sana, ona, buna takma isimle soru sorayım ki Ömer Faruk? Sen kimsin? 

ADALAR POSTASI’nı yazanlara, okuyanlara, emek verenlere kimin ne kadar saygısı olduğunu ölçebilecek yetiye sahip olduğunu zannetmiyorum senin. Bir sürü soru sordum, ısrarla da sormaya devam ediyorum. Hiçbiri uydurma, karalama, düzmece değil. Hepsi gerçek. Hepsi aynadan korkanların yüzüne birer ayna. Hiçbirine cevap veremiyorsa soruların muhatabı ve onların (nedense???) koruyucuları, onlardır ki SEN KİMSİN’den başka bir şey yazamayarak meşgul eden tüm okurları… 

Tut ki senin dediğin gibi olsun, farz et ki benim başka meselem bulunsun; soru sormama engel mi o zaman bu? Meselem olsa da sorarım ben merak etme. Hatta meselem olsa daha da çok sorarım. "KİM SORUYOR"dan başka cevap veremeyenler, "NE SORUYOR?" konusunda neden bu kadar PISIRIK acaba? "NE SORUYORSUN?" diyebiliyor musun, cevap verebiliyor musun, gerisi boş laf, gerisi hikâye… 

Ne başka yerde, ne de ADALAR POSTASI’nda gördüğünü zannettiklerin her kimse, ben değilim. Eğer Deniz Toprak yazmıyorsa altında ben değilim. Sana ya da bir başkasına söyleyeceklerimi yine Deniz Toprak olarak korkmadan söylerim, endişe etme. Burada ve gerekirse her yerde… Ama sevdim bu paranoyanı. :) İtiraf etmeliyim ki, her gördüğün sakallıyı ben sanmanı sevdim aslında. :) 

Bu arada; bence sorun yok ama sen rahatsızsın ya, okudum dediğin Sigmund’u da bir sorgulasaydın okumadan önce o halde. Gerçek ismi değil o! :))) 

Mesela Dadaloğlu da aslında Veli’dir, Gevheri ise Mehmet. Yahya Kemal Beyatlı, Ziya Gökalp, Muhsin Ertuğrul, Nazım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Aziz Nesin, Orhan Veli Kanık, Orhan Kemal, Peyami Safa, Reşat Nuri Güntekin, Rıfat Ilgaz, Vedat Türkali, Halide Edip Adıvar, Haldun Taner, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Kemal Tahir, Melih Cevdet Anday, Murat Belge, Ercüment Ekrem Talu, Attila İlhan, Faruk Nafiz Çamlıbel, Çetin Altan… Hepsi takma isimle yazmışlar. Zaten İsimlerinin hoşluğu değil aklımızda kalmalarını sağlayan, ne yazdıkları, neler neler yazdıkları… Bence sorun yok. Ben Deniz Toprak’ım, Deniz Toprak olarak yazıyorum ama okuduğum paragraf doğruları yazıyorsa eğer, altındaki Hadi Borazan imzasından da rahatsız olmuyorum. 

Sen de takılma bence böyle şeylere. Ha Deniz Toprak, ha Toprak Deniz, NE YAZMIŞ sen ona bak, NE DİYOR diye bak, yazılanlar DOĞRU MU diye bak, yazdıklarımın muhatapları NEDEN CEVAPSIZ diye bak… Aslında ister bak, ister… Ama bence oku yine de, Sigmund’u da oku, Hadi Borazan’ı da. NE YAZDIĞINI oku, boş ver KİM OLDUĞUNU… 


Uygarlık, ilk defa bir insanın öfkelenince taş atmak yerine laf atmasıyla başlamıştır. 
Sigismund Scholomo Freud

Son Olarak; 

Sicil NoAd SoyadGörevÜnvanSemtDurum 

197190/0 ÖMER FARUK BERKSAN ESKİ Y.K.ÜYESİ KRAFT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ KÜÇÜKYALI İptal Firma 

227258/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE UMDE TESİSAT DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

236154/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE KAR-BERK KAĞITÇILIK VE AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

236281/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE HİTİT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YENİBOSNA İptal Firma 

236725/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ KAR-YATIRIM VE HİZMET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

246180/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE ÖZGEN TARIM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

247142/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ ÇAMLICA İNŞAAT YAPI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

259906/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ EKO TARIM GIDA PAZARLAMA VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

259907/0 ÖMER FARUK BERKSAN ESKİ Y.K.ÜYESİ SPOR AIR HAVACILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

265810/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE UZAY İNŞAAT TURİZM FUARCILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ TOPKAPI İptal Firma 

269973/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE PAP HAVACILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YENİBOSNA İptal Firma 

278311/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ ATLAS HAVACILIK TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

279985/0 ÖMER FARUK BERKSAN ESKİ ORTAK TASFİYE HALİNDE MAGİCİEN KUYUMCULUK VE TURİZM LİMİTED ŞİRKETİ ÇEMBERLİTAŞ 292807/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE İZMİR ET ENTEGRE HAYVANCILIK VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

314836/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE KAR ATILIM İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

315212/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE NOVATERM PLASTİK ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

346741/0 ÖMER FARUK BERKSAN ESKİ Y.K.ÜYESİ TASFİYE HALİNDE NİL İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ SANCAKTEPE İptal Firma 

348376/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE EMİN GARANTİ MARKALARI VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

354537/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE KULDÖKSAN İNŞAAT TESİSAT DÖKÜM MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ YENİBOSNA İptal Firma 

625026/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ TASFİYE HALİNDE KAPADOKYA MİO TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ EYÜP İptal Firma 

638306/0 ÖMER FARUK BERKSAN ESKİ Y.K.ÜYESİ KAPADOKYA MAYA TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ HARBİYE İptal Firma 

Sen aslında kim olduğunu da belli etmişsin. Ben fark ettiğime göre diğer ADALAR POSTASI müdavimleri de fark etmiştir. Biraz okur yazar olan herkes çözebilir durumunu. Ticaret hayatında yine yeni şirketle de yer almaya başladın. Haydi biraz daha devam et bakalım. 

Sicil No / Ad Soyad / Görev / Ünvan / Semt / Durum  

765537/0 ÖMER FARUK BERKSAN Y.K. ÜYESİ HEYBELİADA SAĞLIK EĞİTİM VE TURİZM ANONİM ŞİRKETİ HEYBELİADA 765537/0 

Başka soran da olmuştu ama ben de merak ettim. Heybeliada’daki obezite merkezi için mi bu yeni şirket? Neresinde olacak Heybeliada’nın? Büyükçe bir yere ihtiyaç var herhalde. Değil mi? Çok merak ettim gerçekten Heybeliada’da nerede kurulacağını. Sormamda bir sakınca yoktur umarım. Öyle gizli saklı bir yer değilse tabii ki… 

Güzel ve ilginç hizmetlerinizi merakla bekliyorum. 

Deniz Toprak

_____________________________________________

Bianet, 7.3.2012
Ekin KaracaBİA Haber Merkezi


BURGAZADA'DA "SÜRPRİZ" PROJE 

Balıkçı Barınakları Yıkıldı

Fotoğraf: Mehmet Esen

Burgazada'da balıkçı barınaklarının yıkımına başlandı. Sanatçı Mehmet Esen, Adalar Belediyesi'nin burada altı dönümlük alanda bir proje gerçekleştireceğini duyurduğunu, ancak projeyi açıklamadıklarını, bitince görüleceğini söylediklerini ifade etti. 

Burgazada sahilinde yıkım gerginliği yaşanıyor. Adaya yüz civarı polis eşliğinde getirilen yıkım araçları 6 Numara'dan Adalar Su Sporları Merkezi'ne kadar olan bölgede gerçekleştirilecek bir proje nedeniyle, saat 12:00 gibi balıkçı barınaklarının yıkımına başladı. 

Burgazada halkıyla birlikte yıkıma direnenlerden tiyatro sanatçısı Mehmet Esen, barınakların çevresine çok sayıda polis ve zabıtanın barikat kurduğunu söyledi. 

Barınaklarda yaşayan insanların eşyalarını boşaltmaları için alana alındıklarını, onlar dışında kimsenin alana sokulmadığını söyleyen Esen, eşyaların tahliyesinin ardından yıkımın başladığını belirtti. 

"Projeyi açıklayamayız, bitince görürsünüz" 

Esen, bianet'e yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Adalar Belediyesi'ne bağlı yetkililerin dün Burgazada'ya gelerek bir toplantı gerçekleştirdiğini söyledi. 

Esen, belediye yetkililerinin bir proje olduğunu söylediklerini ve bugüne kadar barınakların boşaltılmasını istediklerini, bu proje nedeniyle kimsenin mağdur edilmeyeceğinin altını çizdiklerini belirtti. 

"Yetkililere projenin ne olduğunu sorduğumuzda, çok güzel bir proje olacağını, bittiği zaman görebileceğimizi söylediler." 

"Bu balıkçı barınaklarında gerçekten yoksul insanlar oturuyor. Son derece düzgün yedi baraka var, önlerinde kayıkları var. Burada yaşayan insanlara ne bir belge gösteriliyor, ne de Mart ayında nereye gidecekleri söyleniyor. Tamamen usulsüz bir yıkım söz konusu." 

"Burgazada'da yaşayan hiçkimse bu barınakların kaldırılmasını ve yoksul insanların sokağa atılmasını istemiyor. Halka rağmen, halktan gizli proje yürütülür mü?" 

"Peşkeş çekildiği çok açık" 

Esen dünkü toplantının ardından Adalar Belediye Başkan Yardımcısı'yla görüştüğünü söyledi. Kendisine "sürpriz" projenin maddi kaynağının Adalar Belediyesi mi, yoksa Büyükşehir Belediyesi mi olduğunu sorduğunu söyleyen Esen, projenin arkasında "hayırsever" sponsorlar olduğunu öğrenmiş. 

"Projeyi sponsor bir şirket yürütecekmiş. Durup dururken kim kime sponsor olur? Projenizi açıklayın dedim, bitince görürsünüz dedi." 

"Burası birine peşkeş çekilmiş. 6 dönümlük arazide otel mi yapacaklar, turizm işletmeleri mi yapacaklar bilmiyorum ama peşkeş çekildiği çok açık." (EKN) * 

_____________________________________________

Kültüristanbul, 7.3.2012
Cengiz Özdemir


Mimoza Zamanı Adalar...



İstanbul florasında sembolleşmiş bir takım çiçekler ve ağaçlar vardır. Bunlardan birincisi Erguvan ise ikincisi Mimoza'dır. Özellikle Adalarda Şubat'ın son haftası cemrelerin toprağa düşmesiyle birlikte çok güzel bir canlanma başlar. Mimoza ağaçları ardı ardına çiçeklenir ve ortalığı bir anda keskin bir mimoza kokusu sarar. Bu güzelliği adanın 'yerlisi' olanlar yaşar. Yazlıkçılar ise Martı'n son haftası sona eren bu müthiş değişime şahit olamazlar. Çünkü bu şenlik sadece 3-4 hafta sürer. Ada'da yaşamanın cefası kadar sefası da vardır elbet. 

Mimozanın halk arasında iki cinsi çok bilinir. İzmir Mimozası denilen cinsinin çiçekleri kokusuz ve kendisi bodur bir ağaç türüdür. Ada Mimozası denilen ikinci cinsi ise bayağı boylu bir ağaç türüdür ve çok güzel kokar. Latince adı Acacia Dealbata olan bu ağacın anavatanı Güney Doğu Avustralya ve Tazmanya'dır. Oralardan buralara nasıl geldiği ise tam bir muamma. Bahara doğru Lodos'un getirdiği ılıman rüzgârla çiçeklenen bu güzel ağacın dalları yavaş yavaş sarı sarı tomurcuklanmaya başlar. İşte bu dönemde toplanacak mimozalar özellikle evlerin içini mis gibi kokutur. 

Geçtiğimiz sene Mart ayında Adalar Müzesi tarafından Büyükada'da bir Mimoza Şenliği organize edilmişti. Maalesef bu yıl tekrarı yapılmadı. Geçen seneki organizasyon tam da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesine denk gelmişti. 8 Mart'ta bir kadına hediye edilebilecek en güzel çiçektir mimoza. İşte bu nedenle Osman Hamdi Bey çok sevdiği eşine bir demet mimoza hediye etmiş ve sonra da o mimozalarla resmini yapmıştır. Mimoza deyince aklımıza ilk gelen imajlardan birisi de bu olsa gerek. 

Osman Hamdi Bey: Mimozalı Kadın 

Yazarın okura tavsiyesi sevdiklerinizi yarın ya da hafta sonu alın, Adalar'a gidin. Biraz mimoza toplayın, henüz insan akınına uğramamış sahillerinde yürüyüş yapın, Adalı kedilere, köpeklere yarenlik edin. Dilerseniz iki kadeh bir şey için ve evinize dönün. Vazolarınıza mimozaları koyup da evinize bahar kokusu yayılmaya başlayınca tüm bu yorgunluğa değdiğini göreceksiniz... [Eyvah! Mimozalar!]

Not: Erguvan ağacı ile ilgili daha önce yayınladığım yazı için:




_____________________________________________

From: BAKİ NEDİM BALTACI
Subject: 
Date: March 7, 2012 10:29:38 PM GMT+02:00 

CHP’DE KADININ ADI VAR MI? 


Sosyal, kültürel, siyasal alana hareket enerjisin ağırlıklı olarak kadınlar tarafından taşındığını çoğumuz bilmekteyiz. 12 Eylül sonrası ANAP, AKP iktidarları dönemlerinde ekonomik ve demokratik hakları budanan emekçi kesim içerisinde kadınlar birinci sırada bulunmaktadır. Solun, demokrat görünümlü partilerin varoşları terk ederek politikalarını merkezde sürdürmeleri, bu bölgelerde yaşayanların yalnızlaşarak demokratik önderlikten uzakta kalmalarının da nedeni olmuştur. Uzun süre düzenin sömürüye dayalı baskısı altında ezilen işçilerin yeniden örgütlenmelere gittiğini görmekteyiz. Davutpaşa Maytap Fabrikası'ndan Tuzla Tersaneleri'ne kadar yüzlerce imalathanelerde kocasını, çocuğunu kaybeden kadın emekçileri kendiliğinden başlatılan eylemlerde mücadelenin öznesi olarak ön saflarda görmekteyiz. İş güvencesinden yoksun ağır hak ihlallerinin yapıldığı mekânlarda, hemcinsleri içerisinde örgütlenmeyi genişleten kadın işçiler bütün inisiyatiflere rengini vermeyi başarmışlardır. Ayrıca kentsel yaşamın merkezlerine kadar uzayan gerici kuşatmaya karşı eğitimden kültüre kadar verilen mücadelenin öncüllüğünü kadınlarımızın yaptığı hepimizin tanığı olduğu bir gerçekliktir. 

Seçim dönemlerinde kadın emeğinin en çok tüketildiği partilerin başında ana muhalefet CHP gelmektedir. Partinin yüzde on barajının altına düştüğü “düşük profilli” dönemlerinde bile bir avuç kadının partiyi ayakta tutma çabası hepimizin hafızalarındadır. Çok partili dönemlerden bugünlere kadar ev ev dolaşarak nokta çalışması yapan, bildiri ve broşürleri sokak sokak dağıtarak partinin ana eksenini oluşturan yine kadınlardır. Bu nedenle iki yılda bir yapılan il kongrelerinde Kurultay'a gönderilen delegeler içerisinde kadınların sayısı aynı zamanda emeğe, kadınlara verilen saygıyı da ifade etmektedir. 2009 seçimleri öncesi İstanbul İl Kongresi'nde yer alan 140 Kurultay delegesi içerisinde kadın delege sayısının sadece 7 olduğu görülkmektedir. 1980 öncesi CHP'de başta Genel Merkez olmak üzere her ilçede kadın kolları her kademede oy kullanabilme hakkına sahipti. 12 Eylül Sonrasında bu haklar kadın üyelerden alınmıştır. Son Kurultay'da kadınlara verilen %33 kontenjan sevindirici olmasına rağmen yeni CHPlilerin kollar yönetmeliğinin 38.md.si için herhangi bir değişikliğe gitmediği, 12 Eylül parametreleriyle sınırlı kaldığını görmekteyiz. Bu durum Altan Öymen ve Deniz Baykal dönemlerinde de olağan kongreler yapılmasına rağmen değiştirilmemiştir. CHP milletvekili Adnan Keskin, 1996'dan 2003'e kadar 7 yıl Kadın Kurultayı'nın yapılmadığını belirtmiştir. Geçmişte demokratik eylemlerinden dolayı kendilerini cezalandırmak isteyen CHPli otokrat elitlere karşı tavır koyan Mersinli kadınların partinin değişime geçit vermeyen yapısını mücadele ederek salladığını çoğumuz hatırlamaktayız. 

Sosyalist Enternasyonal üyesi CHP'nin demokrasinin oksijenini taşımakla sorumlu olduğu kesimlerden uzakta durarak siyasal besinini almadan yaşamayı tercih etmesi hareket enerjilerinin tüketilmesinin de nedeni olacaktır. Bu nedenle parti merkezinin demokratik katılımı çoğaltacak yöntemler alması gerekmektedir.  

1910'da ikinci defa toplanan Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda Clara Zetkin’in önerisiyle Emekçi Kadınlar Günü kabul edilen 8 Mart, günümüzde yüz milyonlarca kadın tarafından kutlanmaktadır. Cinsinin hakları için mücadele etmiş olan Clara Zetkin, Alman Sosyal Demokrat Partisinde (SPD) yer almış olup, kendisi gibi eşitlik savaşı veren Rosa Luxemburg'la birlikte Avrupa Solu'nun en önde gelen isimlerindendir. 

CHP'li kadınlarımız erkek egemen parti yapısı içerisinde siparişi önceden verilen kurultay delegeleri arasında yer almak arayışı içerisinde olmamalıdır. Egemen olan erkeklerin iki dudağı arasına bakmamalıdır. Ancak böyle bir mücadele sonucunda Dilma Rousseff, yani Brezilya’yı dünyanın altıncı büyük ekonomisine kavuşturan efsane kadın başkanlar CHP'den de çıkabilir. 

Baki Nedim Baltacı

_______________________________

Adalar Belediyesi, 7.3.2012


YOL HARCAMALARINA 
İLİŞKİN TARTIŞMALARA 
SON NOKTAYI YARGI KOYDU…


Önceki Belediye yönetimi tarafından Kınalıada ve Burgazadası'nda 2007 yılında ihale edilen bordür ve kaldırım yapım işi, 2008 yılı ortalarında tamamlanmış, Büyükada Maden Mahallesi'nde 2008 yılında ihale edilen çalışmalar ise 02 Nisan 2009 tarihinde tamamlanmıştır.

2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 86. Maddesinde aynen; "…… yeni yol açılması, genişletilmesi, asfalt ve kaldırım yapılması durumlarında gayrimenkul sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alınır." Hükmü vardır. Bu hüküm uyarınca Belediyeler bu tür katkı paylarını almak zorundadır. Aksi takdirde Sayıştay zimmet çıkartmakta ve İçişleri Bakanlığı da görev ihmali gerekçesiyle soruşturma açmaktadır.

Ayrıca, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun Hemşehri Hukuku başlıklı 13. Maddesi'nde ise; "Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür" Hükmü yer almaktadır. Bu nedenle katılma payı ödemesi, yol, kaldırım, vb. altyapı hizmetlerinin yapıldığı alanda bulunan mülk sahiplerini kapsamaktadır.

2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na dayanılarak yürürlüğe konan "Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" uyarınca, tamamlanan yatırımlara ilişkin hesaplamalar yapılarak, işlemleri tamamlanan mükelleflere, 17 Aralık 2009 tarihinden itibaren ödeme bildirimleri gönderilmeye başlanılmıştır.

Bu süreçte bir takım gruplar veya kişiler, gazetelere verdikleri "Adalarda Varlık Vergisi Hortlatılıyor" demeçleriyle ve bilgilendirme amacı ile yaptıklarını iddia ettikleri, ancak yasal zorunlulukları yerine getiren Belediyeyi yıpratmayı amaçlayan toplantılarda Adalılar'ı bilinçli ve kasıtlı olarak yanlış yönlendirip mükelleflerden bazılarının dava açmasını sağlamışlardır. Bugüne kadar 6260 mükelleften yalnızca 48'ine dava açtırabilmişlerdir. Bu davalardan 40'ı sonuçlanmış ve mahkemelerce Adalar Belediyesi'nin yaptığı iş ve işlemler hukuka uygun bulunarak 39 dava Belediye lehine sonuçlanmıştır. 1 dava ise ölen kişi adına ihbarname düzenlenmiş olması gerekçesiyle şekil yönünden eksikliği olduğu için aleyhe sonuçlanmış, iptal kararı verilmesi ile tekrar ihbarname düzenlenip gönderilmiştir. Şekil eksikliği giderilen ihbarnameye ilişkin açılan dava da lehe sonuçlanmıştır.

Böylece yanlış yönlendirilerek dava açtırılan mükellefler hem tebliğ tarihinden sonraki 30 gün içerisinde yapılan ödemelerdeki %25 indirim haklarını kullanamamış, hem 6183 Sayılı Yasanın 51. Maddesine göre; tebliğ edildiği tarihten itibaren, geciken her ay için anapara borcuna eklenecek 1.40 oranında gecikme faizi ile yeniden hesaplanacak katılım payını, hem de kaybettikleri davanın mahkeme masraflarını ve vekalet ücretini de ödemek durumunda kalmışlardır.


_______________________________

From: ENDER EREN
Date: March 7, 2012 2:35:32 PM GMT+02:00


Panelimize bekleriz... 

Patlayan Fukuşima Sonrası Enerji Tartışmaları:
Nükleer’de Israr Eden AKP’nin 2023 Türkiye Enerji Vizyonuna Karşı Yeşil ve Sol Seçenekler
11 Mart 2012 Pazar Saat 13:30-16:00

Sunumlar:
Batı’nın Temiz Enerji Tezi - Kızılca Yürür
Alternatif Enerjiler Ne Kadar Alternatiftir - Ender Eren
Kendine Yeten Yerleşimler ve Enerji - Kadir Dadan

TMMOB Makine Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi, Katip Mustafa Celebi Mah.
İpek Sok. No:13 Kat:2, Beyoğlu- İstanbul
Tel: 0542 582 06 72
İletişim: yesilvsol@gmail.com 


_______________________________


Kuşlar Âlemi'nden... 

Twitter, 7.3.2012 10:48 
mehmet esen ‏ 
@mehmetesen 


ŞİMDİ ŞU AN Burgazada da CHP Adalar Belediyesi bütün Ada halkının karşı çıkmasına rağmen yıkım terörü estiriyor 


Twitter, 7.3.2012 12:12
mehmet esen ‏ 
@mehmetesen

Burgazada da CHP Belediyesi terörü yaşanıyor halk evlerin önüne geldi.Halkın partisiyle halk karşı karşıya!



Twitter, 7.3.2012 12:34
Nur Baysal 
@fanuba

@mehmetesen kimin gücü kime yeterse, B.adada Lido'ya (sermayeye) karşı duramayan başkan, yazık ki sıradan insanların evlerini başına yıkıyor



_______________________________


Yüzler Defteri'nden...


FaceBook, 24.2.2012
Art Tsantos

Fotoğraf: Prinkipo


Ahmet Kolbaşı
Doğu Bakışlım'ın fotoğrafını paylaştı




Tijen Bolulu

"yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir adamın omuzuna ağır gelir"
Nazım Hikmet 

DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN...


Nihat Sümer
Saldıray Paşam'ın fotoğrafını paylaştı ‎


"Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısı ile kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilâhi Anadolu kadınları olmuştur. " Mustafa Kemal Atatürk


Selah Özakın

Dünya Emekçi Kadınlar gününde, saat 19:00'da Tünel'den Taksim'e meşalelerle...