6 Kasım 2010 Cumartesi

ADALAR POSTASI-2508: adalar belediyesi'nin kendisine verdiği yetkiyle bu nikâhı kıymayan farsakoğlu'na ithafen...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

14 Ocak 1905 Cumartesi günlü, Burgaz Adası'nda bulunan kiliseye bitişik arsaya Rum etfaline mahsus bir mekteb inşasına dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Burgazada, Haziran 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

6 Kasım 2010 Cumartesi
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Sisli
10/18ºC
% 62-87 nem
Günbatısı, B 9km/sa
Gündoğuşu 06:40... Günbatışı 16:54...


* * *
Cicely Mary Barker, The Acorn Fairy.

* * *

1- Adalar Belediyesi'nin kendisine verdiği yetkiyle bu nikâhı kıymayan Farsakoğlu'na ithafen Arif Susam çalıyor plakta: Kıyma bu nikâhı nikâh memuru...

2- Heybeliada'daki Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi, Büyükada’da İstek Vakfı’na ait bir binaya taşındı. Veliler 'ulaşımı zor ve masraflı' olan, yemek parası gerektiren, dersleri boş geçen, üstelik ısıtma sistemi de bulunmayan okula çocuklarını göndermek istemiyor...

3- Toplu ulaşıma zam Adalar'da...

4- Adalar Belediyesi Bülteni 4. sayısı yayımlandı...

5- Neşe Mesutoğlu: "Türkiye’deki azınlıklar üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Rıfat Bali, İstanbul musevileri için Adalar’ın önemini anlattı..."

6- Sibel Akkaşoğlu: "Adalı yazar Bercuhi Berberyan, TÜYAP Kitap Fuarı'nda okurlarıyla buluşuyor..."

7- (g)özü mugayyir: "Çin'de bulvar ve meydanlardaki Mao propaganda panoları misali Adalar Belediyesi ve başkanınn propaganda panolarıyla perdelenen manzara... Üstelik ve dahası..."

)O(



_______________________________________________________1

From: ALİ ŞENALP
Subject: İnanılır gibi değil ama gerçek...
Date: November 5, 2010 2:56:55 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi.1@gmail.com

Böyle bir haberi kim duyarsa 
muhtemelen inanmayacaktır!

Bir Belediye Başkanı'nın küslük sebebiyle asli görevini yerine getirmemesi herhalde bir ilktir.
Aşağıda verdiğim Taraf gazetesi haberi, bütün safhalarına tanık olduğum, Adalar tarihinde kara bir leke olarak kalacak gerçektir.

"Hoşgörü, barış, huzur dolu Adalar" vaad edilmişti.

Heyhat...

* * *

Taraf, 3.11.2010
Hilal Aygün

http://www.taraf.com.tr/haber/onlar-muratlarina-oyle-zor-erdi-ki.htm

Onlar muratlarına öyle zor erdi ki...

İstanbul Adalar Belediye Başkanı kıymadığı nikâhla tarihe geçti. Düğünün yapıldığı yerin sahibiyle küs olan başkan Farsakoğlu, nikâha memur göndermedi


Onlar, uzun süre birlikte İstanbul Burgazada’da yaşayan mutlu bir çiftti... Damat NTV’de çalışan gazeteci Nedim Hazar, gelin ise Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi Ulrike Dufner’di. Beraberliklerini evlilikle sonlandırmak istediler. Hazırlıklar yapıldı. Gelinin Almanya’da bulunan yakınları mutlu güne davet edildi. Çift önce, düğüne gelen davetli sayısı az olur diye Burgazada’da bulunan öğretmen evinde düğün töreni yapılmasını kararlaştırdı. Adalar Belediyesi’ne başvurularak düğün tarihi alındı. Daha sonra özellikle Almanya’dan gelenler artınca Nedim ile Ulrike düğünlerini Adalar Su Sporları Kulübü’nde yapma kararı aldı. Tirajikomik hikâye de bundan sonra başladı.

Düğünün yapılacağı yer değişti

Düğün yerini değiştiren çift, bunu Adalar Belediyesi’ne bildirdi. Daha önce nikâhı kıyacak olan Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, yeni yere gelmeyeceğini söyledi. Belediye Başkanı Farsakoğlu ile düğünün yapılacağı Adalar Su Sporları Kulübü’nün Başkanı Ali Tolga’nın, 2009’daki Adalar Kent Konseyi Başkanlığı seçimi nedeniyle aralarındaki husumet devam ediyordu. CHP’li Adalar Belediye Başkanı Farsakoğlu, geçen yıl, Adalar Kent Konseyi Başkanlığı için, Ali Tolga’nın karşısında aday olmuş, kaybetmişti. Üstelik belediye başkanlarının kent konseyi başkanlığına seçilebilme hakkını iptal eden Danıştay kararına rağmen. Nikâh törenlerinin siyasi bir çekişmeye kurban gitmesini istemeyen gelinle damat, yeni çözüm yolları aramaya başladı. Belediye Başkanına “Siz gelmiyorsanız, bir nikâh memuru gönderin. Davetlilerin çoğu yurtdışından geliyor. Rezil olacağız,” dediler. Farsakoğlu, kendi gelmediği gibi, düğüne nikâh memuru da göndermeyeceğini söyledi. "İsterseniz Büyükada’ya gelin nikâhınızı burada kıyayım," diye yol da gösterdi.

Davetliler yurtdışından geldi

Evlilik törenleri siyasi çekişme kurbanı olan gelinle damat şaşkındı. Almanya’dan gelen genç yaşlı 40 davetli ve bir o kadar da Türk konuklar... Bu konuşma üzerine çaresiz kalan gelinle damat, evlilik başvurularını Adalar Belediyesi’nden geri çektiler. Beyoğlu Belediyesi’ne başvuru yaptılar. Belediye genç çiftin talebini yerinde görerek kabul etti. Ve onlar yine istedikleri yerde Adalar Su Sporları Kulübü’nde mutluluklarını taçlandırdılar. Gelin bu trajikomik evlilik hikâyesini bir de gelin ile damattan dinleyelim.

Çift kıyılamayan nikâhı anlattı

Damat Nedim Hazar, yaşadıkları şaşkınlığı Taraf’a anlattı: “Çoğunluğu Almanya’dan gelen konuklarımızı ağırlayabileceğimiz en uygun yer Burgazada’daki Adalar Su Sporları Kulübü’ydü. Farsakoğlu bize, Burgazada’ya gelmeyeceğini söyledi. ‘Ben oraya gelmem, siz Büyükada’ya gelirsiniz’ dedi. Akraba, eş, dost, hep beraber Büyükada’ya taşınacak hâlimiz yok. ‘Bari nikâh memuru gönderin’ dedik. Onu da göndermedi. Evlilik evraklarını evlenmeden önce belediyeden geri çeken ilk çift biz olduk.”

Gelin Ulrike Dufner, yaşananlardan ötürü şok olduğunu söyleyerek, “Farsakoğlu’nu ikna etmeye çalıştık. Danışmanıyla görüştüm ve başkanın oradaki yönetim kurulu başkanıyla problemi olduğunu söyledi. Bir tartışma yüzünden bunun olması anlamsız. Herhangi bir belediye ırk, dil, din gözetmeden hizmet sunmak durumunda.’’ Taraf’ın konuyla ilgili görüştüğü Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu ise, iddiaları yalanladı. Farsakoğlu, “Böyle bir talep bana gelmedi. Ayrıca Adalar Kent Konseyi Başkanlığı’na da adaylığımı koymadım,” dedi.

* * *

Adalar Belediyesi'nin kendisine verdiği yetkiyle bu nikâhı kıymayan Farsakoğlu'na ithafen Arif Susam çalıyor plakta: 
Kıyma bu nikâhı nikâh memuru...
)O(


Arif Susam - Nikah Memuru
Yükleyen mahmut_turk_45. - Diğer müzik videolarına göz atın.


_______________________________________________________2

Taraf, 31.10.2010
Ayşe Tatlıcı

http://www.taraf.com.tr/haber/huseyin-rahmi-dugunluk.htm

Hüseyin Rahmi düğünlük

Prens Adaları’nın ilk lisesi Hüseyin Rahmi Gürpınar, “depreme dayanıklı olmadığı” gerekçesiyle boşaltıldı.


Prens Adaları’nın ilk lisesi Hüseyin Rahmi Gürpınar, “depreme dayanıklı olmadığı” gerekçesiyle boşaltıldı. Okul Büyükada’da iskele maydanına 8 km’lik yürüme mesafesinde ve ısıtması olmayan bir binaya taşındı. Öğretmenlerin derse girmediği yeni okulda eğitim yapılamıyor. Öğrenciler de okula gitmemek için sürekli rapor alıyor. 1933’de Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi olarak tahsis edilen bina artık düğün, nişan gibi etkinliklere kiralanıyor.

Yeditepe Üniversitesi, mesafe uzak diye taşındı

Adalarda okula gitmek birçok çocuk için hem eğlenceli hem de zorlu bir serüven. Kışın fırtına sebebiyle vapur çalışmazsa öğrenciler ya iskelede yatmak ya da okulda misafir olmak zorunda. Bugünlerde Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi öğrencileri yeni maceralı günler yaşıyor. Heybeliada’daki okul binasının depreme dayanıksız olduğu üç yıl önce tesbit edildi. Okul da öğrencileriyle birlikte üç hafta önce Büyükada’da İstek Vakfı’na ait bir binaya nakledildi. Sözkonusu bina 1996’da Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmaya başlanmış ancak ulaşımın zor olması yüzünden birkaç yıl içinde kapatılmıştı.

Şimdi de veliler 'ulaşımı zor ve masraflı' olan, yemek parası gerektiren, desleri boş geçen, üstelik ısıtma sistemi de bulunmayan okula çocuklarını göndermek istemiyor. İmza kampanyası başlatan veliler şikâyetlerini Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iletti. Taraf’a konuşan 10’a yakın öğrenci “Raporluyuz, devamsızlık yapıyoruz ve o okula gitmek istemiyoruz,” dedi. Adalar Kültür Derneği Başkanı Özer Kangür, "Deprem riski vardır da diyemem yoktur da diyemem. Bilgim yok," açıklamasında bulundu.

Velilerden Fatma D., okuldaki öğretmenlerin vekâleten görevlendirildiğini belirterek “Hocalar derslere girmiyor. Heybeliada Anadolu Lisesi’nde görev yapıyor. Çocuklar okula giderken çok yoruldukları için ertesi gün gitmek istemiyor. Birçok öğrenci sırf bu sebepten rapor alıyor. Öğretmenlere sağlanan servis öğrencilere verilmiyor,” dedi.


_______________________________________________________3

HaberTürk-Ekonomi, 28.10.2010

http://ekonomi.haberturk.com/makro-ekonomi/haber/565925-toplu-ulasima-zam

Toplu ulaşıma zam

Fiyatlar yüzde 10 artırılacak

İstanbul'da 30 Ekim'den itibaren geçerli olmak üzere toplu taşıma ücretlerine yüzde 10 oranında zam yapıldı.

[...]

1. ADALAR ŞEHİR HATLARI:
Akbil : 2,75 TL
İndirimli Akbil : 1,90 TL
Jeton : 3,50 TL

2. DENİZ OTOBÜSLERİ:
BOSTANCI-KABATAŞ, BOSTANCI-BAKIRKÖY
Akbil : 4,40 TL
İndirimli Akbil : 2,92 TL
Jeton : 6,50 TL

KABATAŞ-ADALAR
Akbil : 6,00 TL
İndirimli Akbil : 2,92 TL
Jeton : 6,50 TL

BOSTANCI-ADALAR
Akbil : 3,60 TL
İndirimli Akbil : 3,05 TL
Jeton : 4,50 TL

[...]


_______________________________________________________4

Milliyet-Cadde 34, 6.11.2010
Neşe Mesutoğlu

http://cadde.milliyet.com.tr/2010/11/06/HaberDetay/1310491/-adalar-a-gitmek-zorunluluktu-

‘Adalar’a gitmek zorunluluktu’

Türkiye’deki azınlıklar üzerine araştırmalarıyla tanınan yazar Rıfat Bali, İstanbul musevileri için Adalar’ın önemini anlattı. Gençlerin artık yaz aylarında İstanbul gece hayatının cazibesine kapıldıklarını belirten Bali, buna rağmen Adalar’a gitme alışkanlığının devam edeceğini vurguladı

Fotoğraflar: Hüseyin Özdemir

İstanbul’da çocukluk hatıralarınızda iz bırakan yer neresi?
Bugün TRT binasının olduğu yer, Beyoğlu’nda yaşayan iyi aile çocuklarının eğlendiği bir parktı. O parkın bir kısmı bugün otopark.

Yaz aylarının favori semtleri hangileriydi?
80’li yılların başına kadar, özellikle 70’li yıllarda Avrupa yakasında oturanlar ‘sayfiye’ diye Anadolu yakasına göç ederdi. Bostancı’da, Caddebostan’da denize yakın olmak için ev kiralanırdı. Onlarca yıldır değişmeyen tek şey Adalar’dır.

Adalar’ın İstanbul musevileri için önemi nedir?
Adalar’a gitmek 1920’lerden beri süren bir alışkanlık. Çocuklardan dolayı 6-7 sene ben de gitmek zorunda kaldım. İnsanların evleri var. Okul bitince göç ediyorlar. Okullar açılana kadar kalıyorlar.

Eğlence İstanbul gecelerinde yaşanırken gençler Adalar’a gitmeyi tercih ediyor mu?
Gençler açısından eski Adalar’la bugün arasında fark var. Türkiye’de 80’li yıllara kadar fazla eğlence mekanı yoktu. O zaman Adalar’a giden 18-20 yaşındaki bir gencin arayışı yoktu. Orada kalıyordu. Bugün değişti. Adalar, gençler için tatmin edici değil. Büyükada’da bir eğlence yeri var. Oraya gidiyorlar. Herkes aynı Ada’da kalmıyor ya da İstanbul’da kalıyorlar. Eğlence yerleri İstanbul’da.

Adalar’a gitme alışkanlığını yeni nesil değiştirebilir mi?
Evlenene kadar olabilir. Evlendikten sonra atalarının alışkanlığı devam edecek. Arkadaşları da oraya gidiyor. Hiç kimseden kopmamak için bu alışkanlık devam ediyor bir şekilde. Adalar da kendi içinde gruplaşıyor.

Nedir bu gruplar?
Burgazada eskiden Rumlar’ın çok oldukları bir yerdi. Bugün daha az. Musevi ve biraz Ermeni var. Büyükada herkesin olduğu bir yer. Heybeliada’da Müslüman Türkler, Kınalıada’da daha çok Ermeniler var.

Yazın Ada’ya gitmek neden bir zorunluluktu?
Çünkü evlenecek çağda bir kızınız varsa göstermek lazım onu. Nerede bulacak müstakbel eşini? Oralarda bulacak. Zorunluluktu. İnsanlar başka şeyden kısıp Ada için kira parası ayırıyordu.

İstanbul’da hangi yıllarda yaşamak isterdiniz?
Yaşadığım dönemden memnunum. Bu dönemin teknolojisi var. Altyapısı daha gelişmiş bir gelecekte yaşamak isterim.

Eğlenmek için nerelere gidiyorsunuz?
İyi ki eşimin önünde sormadınız. Dert manzumesiyle karşılaşırdınız. Benim bir eğlencem yok. Zevk aldığım işi yapıyorum. Bu da benim eğlencem. Evle bürom arasında mekik dokuyorum. Hafta sonu Tünel’e, Beyazıt’a kadar yürürüz.

En sevdiğiniz restoranları sorsam...
Hiç gitmiyoruz. Çok fazla patırtı var. Sürekli bir uğultu oluyor. Tavanların basık olmasından mıdır konuştuğunuzu anlamıyorsunuz. Bir de büyük masalar çıktı. Mahremiyet kalmıyor. Evde buluşmayı tercih ediyoruz.

‘İstanbul dışındaki cemaat gitti‘

Musevi ve yahudi arasında fark var mı?
Yok. Türkiye’de algılama açısından fark vardı. 30’lu 40’lı senelerde ‘yahudi’ olumsuz anlam yüklenmiş bir kelime gibiydi. Bunun böyle olmadığını anlatmak için Türkiye’deki yahudiler ‘yahudi’ kelimesini kullanıyor. Negatif anlamı yok artık.

Hitler’in iktidarda olduğu dönemde, İstanbul’daki etkileri nasıldı?
Özellikle musevilerde korku vardı. Naziler Türkiye’ye saldırırsa sonlarının geleceğini düşünüyorlardı.

‘Yirmi Kur’a Nafıa Askerleri’ isimli bir kitabınız da var. 20 Kur’a askerliği anlatır mısınız?
‘Kur’a bir askeri terim. Sene aralığını gösteriyor. Mesela 1910 ile 1930 arasında doğanlar ‘20 kura’ sayılıyor. Hepsi birden askere alınıyor.

Bu dönemde İstanbul, ‘Struma’ isimli misafirine kapılarını açmıyor.
1942’de Romanya’daki Rumen musevileri Filistin’e taşıyan bir mülteci gemisiydi Struma. Ama Filistin’e girme izinleri yoktu. Türkiye de izin vermiyor onlara. Alman denizaltı tarafından batırılıyor. 760 kişi ölüyor.

Vehbi Koç’un bir kişiyi kurtardığı söylenir.
Bu doğrudur. O sırada İstanbul Emniyeti’nde görevli olan İhsan Sabri Çağlayangil de anılarında yazdı. Vehbi Koç’un indirdiği kişinin ismi bugün ‘Mobil Oil’ diye bilinen ‘Sokoni’ petrol şirketinin Romanya’daki müdürüydü. Şirketin merkezi, o dönemin en önemli işadamı olarak Vehbi Bey’i arar. O da İhsan Sabri Bey’e bahseder. O kişi ailesiyle indirilir. Bir de hamile bir kadın indirilir.

Musevi toplumunun nüfusunda ne kadar azalma oldu?
Büyük göç 1949 ve 1950’de gerçekleşti. Almanya’ya giden Türklerden önce ilk kitlesel göçtü bu. Nüfus 75 bin civarındaydı. Bir senede 35 bin kişi göç etti. Yarı yarıya indi. Bugün musevi nüfusu resmi rakamı 25 bin. Bana kalırsa daha azdır. Anadolu ve Trakya boşaldı. İstanbul dışı cemaatler gitti. Bugün sadece İzmir ve İstanbul’da var. Tek tük Adana’da, Ankara’da var ama kayda değer bir rakam değil.


_______________________________________________________5

Adalar Belediyesi Bülteni 
4. sayısı yayımlandı...

http://www.adalar.bel.tr/images/adalardergi4.pdf


_______________________________________________________6

From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: BERCUHİ BERBERYAN İMZA GÜNÜ TÜYAP KİTAP FUARI
Date: November 5, 2010 5:37:08 PM GMT+02:00

SEVGİLİ ADAEVİ DOSTLARI,

BERCUHİ BERBERYAN, 
TÜYAP KİTAP FUARI'NDA 
OKURLARIYLA BULUŞUYOR


Adalı yazar Bercuhi Berberyan, ikisi Adalı'dan, biri de Metis'ten çıkmış üç kitabını, TÜYAP KİTAP FUARI'nda imzalayacak. Berberyan, okurlarıyla 6 Kasım Cumartesi günü 16:00-17:00 saatleri arasında, Adalı Yayınları'nın TÜYAP 2. Salon 103 no'lu standında buluşacak. Berberyan'ın 2 baskı yapan İçimiz Isınsın Biraz adlı kitabıyla, 2010 Mayıs ayında çıkan ve kısa sürede 3 baskı yapan Burgazada Sevgilim kitabı Adalı'dan, 2 baskı yapan Ermenistan'da Bir Türkiyeli kitabı da Metis'ten çıkmıştı.

SEVGİLER SELAMLAR,

SİBEL AKKAŞOĞLU
ADAEVİ

_______________________________________________________7

(g)özü mugayyir...


dün

bugün

yarın

Büyükada 23 Nisan Caddesi'nde seyredenlerin
manzarayı seyretmesi düşüncesiyle,
azami 1 metre yüksekliğindeki duvar üzerinin
ancak demir parmaklıkla kapanabileceği,
Geçici Yapılandırma Koşulları'nın 20. maddesiyle de belirlenmişken;
Adalar'ın Doğal ve Kentsel SİT Alanı bütünü dokusuna
tamamiyle aykırı olarak;
Çin'de bulvar ve meydanlardaki Mao propaganda panoları misali
Adalar Belediyesi ve başkanınn propaganda panolarıyla
perdelenen o güzelim manzara!
Üstelik panolardan birinde de sözümona
"görüntü kirliliğine son verildiği" bildirilmekte!
Ve dahası  sözkonusu panolar,
Terrace-Lido nam,  gelmiş geçmiş Adalar'a çıkan en tehlikeli imar canavarının
tamamiyle usulsüz heyyulasına ait ki şayet sözkonusu kanunsuzluk durdurulamazsa
yarın zaten yol kodunu bir hayli aşarak (b)öngörünümüyle
mevzubahis manzarayı tamamiyle kap(l)ayacak!
Adalar'ın herhangi bir yerleştirilmesine akıllara ziyan bir örnek daha işte!
)O(