10 Kasım 2010 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2510: "çüşşş" deme işi...





* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

4 Mart 1905 Cumartesi günlü, Burgaz adasında bulunan Rum mektebinin depremden harap olması sebebiyle kiliseye bitişik arsa üzerinde bir mektep inşasına müsaade olunduğuna dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da ak-kara kedi, Ağustos 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

10 Kasım 2010 Çarşamba
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Az bulutlu
20ºC
% 60 nem
Kıble, G 25km/sa
Gündoğuşu 06:44... Günbatışı 16:50...


* * *
Cicely Mary Barker, The Privet Fairy.

* * *

1- Saygı ve sevgiyle anıyoruz...

2- Özlem Yüzak: “Neden ve hangi hakla böyle inşaatlara onay veriyorsunuz?...”

3- İsmail Yenigün: "Yıl 1993'tü sanıyorum. O zamanların belediye başkanı Recep Koç inşaat sektörünün talebini karşılayıp traktörlerin kullanılmasına izin vermişti..."

4- Hüseyin Belibağlı: "İstanbul Defterdarlığı Heybeliada Merkez Mahallesi’nde iki taşınmazı satışa çıkardı..."

5- 22 Aralık 2010 Çarşamba günü saat 20:00'de Beyoğlu Santa Maria Draperis Kilisesi'nde, coloratura soprano Leyla Pekin yönetiminde organist Giuseppe Gandolfo eşilğinde Kadıköy Belediyesi Dünya Müzikleri Korosu'nun Noel Konseri'ne davetlisiniz...

)O(



_______________________________________________________1

1881-193∞
Saygı ve sevgiyle anıyoruz...

_______________________________________________________2

Cumhuriyet 10.11.2010
BiLGi TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr



Doğa Ölüm Kalım Savaşında... Biz Neredeyiz?

Evet yanlış okumadınız. Doğa gerçekten bir süredir ölüm kalım savaşı içinde. Tek bir akarsunun üzerine 22 hidroelektrik santral (HES) kurulmasına izin veren mantık, 1. derece sit alanı olmasına aldırmadan Türkiye’nin her köşesini imara ve ranta açmak için her yolu deniyor. Yasaları değiştiriyor, yetkileri devrediyor... Bir anlamda doğa “üstün kamu yararına(!)” kurban ediliyor. Herkes Oktay Ekşi’nin İkizdere ile ilgili yazısının son cümlesine takılı kaldı ama yazının özü gözden kaçtı. Ekşi’nin “Bir kararla ‘kümesi tilkiye teslim edip’ meseleyi çözmüşler” sözünü biz sürdürelim.

Biliyorsunuz dananın kuyruğu Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, üzerine 22 HES yapılması planlanan İkizdere Vadisi’ni sit alanı ilan etmesi üzerine koptu. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, önce çevrecileri “rüşvetçi ve satılık” insanlar olmakla itham etti. Ardından sit alanı ilan etme yetkisini Çevre Bakanlığı’na bağlı yeni oluşturulmak istenen “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu” adında bir birime devretmek için düğmeye bastı. Tabiatı ve Biyolojik Varlıkları Koruma Yasası adı altında TBMM’de önümüzdeki haftalarda görüşülecek tasarı, doğayı ve doğal yaşamı piyasa insafına terk ediyor. Üstelik bu girişim AB Çevre Müktesebatı’na uyum kapsamında gündeme getiriliyor.

Yasa tasarısına göre Korunan alanların (sıt, milli park, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları vb.) belirleyicisi konumundaki özerk statüye sahip Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun adı değiştirilerek Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu yapılacak, kurulun yetki alanından tabiat varlıkları çıkarılarak, kurulun doğal sit alanı ilan etme yetkisi elinden alınacak. Bir anlamda kültür doğadan koparılacak. Bu yetki Çevre ve Orman Bakanlığı’na diğer bir deyişle hükümete verilecek. Çünkü oluşturulması hedeflenen ve 20 üyeden oluşan Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu’nun 14’ü hükümet tarafından atanacak bürokratlardan oluşacak. Yani korunan alanların bütünü bağımsız kurullar yerine siyasi iktidarın denetimine girecek.

Eğer tasarı kanunlaşırsa “doğal sit alanı” kavramı ortadan kaldırılacak. Böylece ülke çapında 1600’ün üstünde Hidroelektrik Santralı projesinin yanında, yüzlerce termik santral, madenler, Kaz Dağları’ndaki altın ocağı ve nükleer enerji santrallarının kurulmasının önünde hiçbir engel kalmayacak ve Türkiye’nin toprakları hızla devasa bir şantiyeye dönüşecek.

Ekoloji Kolektifi Derneği tasarıyı değerlendirdiği yazısında, “Şimdi siyasi iktidar üstüm kamu yararı kavramı üzerinde hegemonya kuruyor. Bu konuda, ‘ben karar veririm’ diyor. Anayasa değişikliği ile birlikte düşündüğümüzde, düzenlemede kamu yararının ve üstün kamu yararının ne olacağını biz karar veririz denilmektedir. Her türlü habitat ve doğa alanında tahribatı en aza indirerek bu alanların kullanma hakkının devrini düzenleyen Yasa, genetik zenginliği, şirketler için de iyi bir yatırım alanı olarak görüyor” diyor.

Taslağa karşı görüş oluşturmak ve mücadele etmek üzere 46 sivil toplum kuruluşundan olaşan Tabiat Kanunu İzleme Girişimi kuruldu.

Girişim eğer taslağın yasalaşması halinde olacakları şöyle özetliyor:

1- Ülkemizde dünyada kabul gören prensipler çerçevesinde doğayı koruyan bir yapı olmayacak

2- 1000’in üzerindeki “doğal sit” statüsü kaldırılarak tahribin önü açılacak

3- Yasal olarak maden, kentleşme, enerji vb. yatırımlar doğayı ne ölçüde tahrip ederse etsin ayrıcalık kazanacak.

Aslında bu yazıya var olan kurulları eleştirmek için başlamaya hazırlanıyordum. 1. dereceden sit alanı olan Sedef adasının ormanlık alanlarını imara açmak için tepelerini kazmaya başlayan kepçelere, Büyükada’da Lido inşaatına onay veren 5. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na, “Neden ve hangi hakla böyle inşaatlara onay veriyorsunuz” diye soracaktım. Baktım yeni gelişmeler ve bekleyen yasa hesap sormamızın bile önüne geçecek.

Biz var olan kurulların doğru işlemediğinden, yalnış kararlara imza attığından yakınırken bir de bakacağız ki ortada ne korunacak doğa kalmış, ne kültürel ve tarihi değerler...


_______________________________________________________3

From:  İSMAİL YENİGÜN
Subject:  Adalarda motorlu taşıt yasağı
Date:  November 10, 2010 11:08:38 AM GMT+02:00
To:  adalar.postasi@gmail.com

Arkadaşlar merhaba,

Yıl 1993'tü sanıyorum. O zamanların belediye başkanı Recep Koç inşaat sektörünün talebini karşılayıp traktörlerin kullanılmasına izin vermişti. Bunun için Valiliğin başkanlığında İl Trafik Komisyonu'ndan da karar çıkarttırmıştı.

Özetle idare mahkemesinde açtığımız davayı kazanmış ve kararı tek tek karakollara götürüp durdurun bu kepazeliği demiştik. Recep Koç'u da bir iki toplantıda taciz ettikten sonra tehtidler altında traktörleri Adalar'dan göndermiştik.

Ben şu Kazdağı'nda, İmece Evi'nde yaşıyorum. Ancak kurucularından olduğum Ada Dostları Derneği arşivinden karar kopyasını bulup Kaymakamlığa dilekçeyle kararın uygulanmasını isteyebilirsiniz.

Ve bu "çüşşş" deme işini anladığım kadarıyla Adalar'da başka yapacak bir grup yok. Yani sorumluluk sizin!

Sevgi ve selamlarımla ::-)

İsmail Yenigün

* * *

ADALAR POSTASI-2507(5.11.2010)
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2010/11/5-2507.html

(g)özü mugayyir...

Büyükada Malül Gazi Caddesi Aya Nikola Yolu'nda 
kamyonlar, tırlar, minübüsler, arabalar  gırla
'son sürat' vızır vızır dolanmakta...

Cadde sakinlerinin huzuruysa tamamiyle kaçmış durumda!
21 Ekim'de 2 saat içinde onlarca araba geldi geçti tam gazla...
Fotoğraflayabildiğimiz 4'ü 'şayet kaldıysa' huzurlarınızda!

 21.10.2010
 15:57

 15:59

 17:36

17:46

İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 16.06.1999 tarihli 11012 sayılı kararı uyarınca
"[...] Adalar'daki bütün yolların prensipte de yaya yolu olması öngörüldüğünden, motorlu araçların kullanılamayacağı, ancak Belediye ve Kaymakamlığın sağlık, itfaiye, temizlik, orman hizmeti, emniyet hizmetleri için kullanılmak üzere kısıtlı miktarda araç kullanilabileceği [...]"
açıkça belirtilmiş olmasına ve
"[...] kamuya ait araçların zorunlu olmadıkça trafiğe çıkmaması, trafiğe çıktıklarında yerleşim alanlarında 30 km/saat, yerleşim bölgeleri dışında ise 50 km/saat hızla seyir etmeleri, yasak olan cadde ve sokaklara zorunlu olmadıkça giriş yapılmaması, yolcu ve eşya taşınmaması [...]"
kaidesi kaldı yolda!
YAZIKLAR OLA!
)O(

_______________________________________________________4

EmlakKulisi.com, 6.11.2010
Hüseyin Belibağlı








Heybeliada’da satılık iki taşınmaz!

İstanbul Defterdarlığı Heybeliada Merkez Mahallesi’nde iki taşınmazı satışa çıkardı. Yüzölçümleri 206
ve 150 metrekare olan taşınmazlar, imar planlarında konut alanı olarak görünüyor.

Defterdarlık, Merkez Mahallesi’ndeki 206 metrekare büyüklükteki bahçeli ahşap ev için 390 bin TL
tahmini fiyat ve 117 bin TL’de geçici teminat tayin etti.

Adada satışa çıkan diğer taşınmaz ise 150 metrekare yüzölçümüne sahip. Ahşap bir oda ve arsadan
oluşan taşınmazın tamamı Hazine’ye ait bulunuyor. Tahmini bedeli 260 bin TL olan taşınmaz için tayin
edilen geçici teminat ise 78 bin TL. Her iki taşınmazın ihalesi 26 Kasım 2010 tarihinde
gerçekleştirilecek.


_______________________________________________________5

From: LEYLA PEKİN 
Subject: Fwd: güzel bir günden hatıralar....
Date: November 9, 2010 11:24:22 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com 

CONCERTO di NATALE - NOEL KONSERİ

Santa Maria Draperis Kilisesi – İstiklâl Cad. 429 - Beyoğlu

Mercoledi Çarşamba Günü 22-12-2010 ore saat 20.00

Coloratura Soprano: Bayan Leyla Pekin - Organista: P. Giuseppe Gandolfo O.P.

KADIKÖY BELEDİYESİ DÜNYA MÜZİKLERİ KOROSU - NOEL KONSERİ


ŞEF : LEYLA PEKİN


PROGRAMMA - PROGRAM

(Ia parte - I bölüm)

1. G.F. HAENDEL Cantate Domino (Koro ve org)
2. F. X. GRUBER Douce nuit! Sancta Nox ! (Koro ve org)
3. Corale Le Christ est venu (Koro ve org)
4. Katolik Ayinden Kyrie, eleison (Solo, koro ve org)
5. Traditionnel Noël! Noël! (Solo, koro ve org)

(IIa parte - II bölüm)

1. A. CORELLI Dal ‘Concerto per la Notte di Natale’ (Organo solo)
2. G.B. PERGOLESI Stabat Mater n. 1 (dallo Stabat Mater) (Soprano, Baryton ve org)
3. G. CACCINI Ave Maria (Soprano ve org)
4. G. FAURE Pie Jesu (dal Requiem) (Soprano ve org)
5. J. S. BACH Quia respexit (dal Magnificat) (Soprano ve org)
6. J.F. RAMEAU Musette (Organo solo)
7. G. GERSHWIN Summertime (Spiritual) (Soprano ve org)


(IIIa parte - III bölüm)

1. Canto Popolare / Parole di Sant’Alfonso de’ Liguori / Fermarono i cieli (Soprano, koro ve org)
2. Corale popolare Schmücket alles auf das Beste (Koro ve org)
3. F. SCHUBERT Litanei ‘‘Alles Seelen’’ (Soprano Sezin Ateş ve org)
4. Traditionnel Les Anges dans nos campagnes (Solo, koro ve org)
5. J. PIERPONT Jingle bells! (Solo, koro ve org)

Hepiniz hoşgeldiniz! 



İYİ NOELLER!