7 Temmuz 2010 Çarşamba
ADALAR POSTASI-2454: heybeliada polis karakolu'nda işkenceye maruz kalan aile basın açıklaması yapacaktır...
* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:
25 Eylül 1901 Salı günlü Romanya'nın Reçek Kara Vapuruyla Dersaadet'e gelen Rumelili muhacirlerin Heybeliada'ya sevki; Heybeliada'da Kaymakam Rıza Bey'in yanında bulunan bir zencinin birkaç kişiyi yaralaması; İçinde Rus efrad-ı müstebdilesi bulunan Bahr-ı Baltık Kumpanyası'na bağlı Petersburg isimli vapurunun boğazdan geçişine dair...
* * *
ADALAR'da BİR GÜN:
Büyükada, 2 Temmuz 2010.
* * *
ADALAR'da HAVA DURUMU:
7 Temmuz 2010 Çarşamba
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Çok bulutlu
19/29ºC
% 65/96 nem
Yıldız, K 15km/sa
Gündoğuşu 05:39... Günbatışı 20:38...
* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca
* * *
Cicely Mary Barker, The Lavender Fairy.
* * *
1- Heybeliada Polis Karakolu'nda işkenceye maruz kalan aile, 7 Temmuz 2010 Çarşamba günü saat 12:30'da İHD İstanbul Şube Toplantı Salonu'nda basın açıklaması yapacaktır...
2- Diş hekimi Mısır Gülezyan tarafından ücretsiz diş muayenesi ve tedavisi yapılacaktır...
3- Selçuk Aral: "Mopur’la Motor’un arasındaki farkı bilir misiniz?..."
ADALAR POSTASI'nın 2454. sayısında...
)O(
..........................................................1
From: BİRGÜL TAŞTAN MERİÇ
Subject: HEYBELİADA POLİS KARAKOLU'NDA İŞKENCEYE MARUZ KALAN AİLE BASIN AÇIKLAMASI YAPACAKTIR
Date: July 6, 2010 10:41:44 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Bana gelen bir maili sizlere iletiyorum.
...
Subject: HEYBELİADA POLİS KARAKOLU'NDA İŞKENCEYE MARUZ KALAN AİLE BASIN AÇIKLAMASI YAPACAKTIR
06.07.2010
HABER MERKEZİNİN DİKKATİNE
Heybeliada’ya piknik yapmaya giden Günaydın ailesi ve akrabaları, vapur iskelesinde yanlış bir turnikeden geçmesi üzerine, İDO görevlileriyle yaşanan tartışma sonucunda, Polisler tarafından müdahale edilmiş, birçok kişi ters kelepçelenerek, Heybeliada Polis Karakolu’na götürülmüştür.
Günaydın ailesi ve akrabaları, Heybeliada Karakolu’nda görevli polislerin işkencesine maruz kalmışlardır.
Karakol’da yapılan işkence sonucu parmağı ve burnu kırılanlar olmuş, hastanede tedavileri halen devam edilmektedirler.
Ayrıca olaya tanık olan ailenin küçük çocukları, olayın etkisinde kalmış ve geceleri korku içinde uyanmaktadırlar.
Heybeliada ve Büyükada Polis Karakolu’nda yaşanan işkenceye ilişkin, avukat ve mağdurların katılacağı bir basın açıklaması yapılacaktır.
Yapılacak basın açıklamasına gereken ilgiyi göstereceğinizi umar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Tarih: 07 Temmuz 2010 (Çarşamba)
Saat : 12:30
Yer : İHD İstanbul Şube Toplantı Salonu
Çukurlu Çeşme Sokak, No 10/1, Taksim - İSTANBUL, Telefon (0212) 244 44 23 (0212) 251 00 85 Faks : (212) 251 35 26
Internet: www.ihdist.org - E-mail: İstanbul@ihd.org.tr
..........................................................2
http://www.adalar.bel.tr
..........................................................3
Kınalıada.net, 6.7.2010
Selçuk Aral
http://www.kinaliada.net/index.php?news-1036
Mopur’la – Motor’un arasindaki farki bilir misiniz?
veya Attan inip esege binmek
Pasabahce kugu gibi süzülerek Kinali önlerinden gecerken
Foto: Selcuk Aral ©
Sevgili Okuyucularim!
Istanbul’a her gelisimde: Bir taraftan konusmamaktan sararip, kararmis Türkce‘min pasini temizlemeye calisirken öbür taraftan da yabanci lisanlardaki bircok kelimenin artik günlük yasantimiza coktan girmis olduguna sahit oluyorum.
Rahmetli annem (<<<- 82), simdi hatirlamadigim bir sebepten, hanima hIr cikardigim bir gün, araya girip, bana: (<<<- Cok agresifsin oglum, neden stres yapiyorsun?) diye sorunca. Bütün sinirlerim yatisip, cöktügüm koltugun üzerinde makaralari koyveriyorum. Hahaha…
Mopur'lardan biri Heybeliada önlerinde...
Bu sene yeni ögrendigim, kulagimi tirmalayan kelime: Mopur. Hahaha… tahmin ettim sizin de icinizde duymayanlar veya duyupta, ne oldugunu bilmeyenler var.
Aslinda ben de tam anlamadim ya (<<<- Allah kabul etsin) anladigim kadar sizlere de anlatayim. Hani son senelerde yerden mantar gibi biten (<<<- pardon deniz olduguna göre, yosun veya denizanasi demek gerekirdi), kâr getiren kisa mesafelerde (<<<- ayni paraya) calisan motorlar vardi ya: Simdi onlarin irileri Bostanci-Adalar hattinda vapurlarin yerini aldi: Iste onlara Mopur deniliyor (<<<- yani vapur desen vapur degil, motor desen…).
Bir kac defadir Bostan’ciya mopur’la gectim. Her defasinda bindigim teknenin sagina-soluna, altina-üstüne baktim: Ama motor’la, mopur arasindaki farki bir türlü ayirt edemedim. Hatta calistiran firmanin adi bile ikisinde de aynisi.
Ama en sonunda ona da bir cözüm yolu buldum. Artik vapura binmek istedigim zaman Kinali’da balikci barinaginin girisindeki balikcinin önünde durup, bir gözle orada birikmis kedileri, kümelenmis martilari seyrederken, diger gözle Bostanci’dan Kinali’ya dogru gelmekte olan tekneyi kolluyorum.
Sayet tekne burnunu vapur iskelesine dogru cevirirse: Gelen tekne bir mopurdur. Yoluna devam edip sayet yeni yapilan Farsakoglu Iskelesine (<<<- aslinda biz bu adi simdilik igreti taktik, her iki belediye de iskeleyi biz yapmadik diyorlar, <<<- sayet suc digerinde cikarsa ismi Topbas olarak degistire’cez) yönelirse gelen tekne bir motordur. Ona göre istikametimi secip lüzumlu olan iskeleye dogru gec kalmamak icin bütün gücümle (<<<- ve yükümle) kosuyorum.
Aslinda (<<<- Valla size bütün samimiyetimle söylüyorum): Cocuklugumuzdan hatta gözümüzü actigimizdan beri Fenerbahce, Pasabahce vs. ye alisik bizler icin mopur’a da, motor’a da binsek hic farketmiyor: Cünkü insan kendisini her ikisinde de „Attan inip esege binmis“ veya "kösk'ten cikip gecekondu'ya yerlesmis" gibi hissediyor.
Hosca ve dostca kalin sevgili Adali’lar!
Selcuk Aral
Foto: ADALAR POSTASI
NOT: Haaa… bir fark daha aklima geldi. Hani Pasabahce’de ikinci kat merdivenlerinden asagiya dogru inerken elinde yay olan Diana (<<<- Sayet Yunan tanrisi olsaydi ismi Artemis olurdu, gemi Italyadan geldigine göre ayni tanrinin Roma’lilardaki ismi kullanilmis olmali) figürü (<<<- Av ve ormanlarin tanricasi, kadin ve cocuklarin koruyucusu ) yerine mopur’un kaptan köskü kapisinda üzerinde
Iceriye girmek yasaktir
Sen de dahil
yazili bir tabela asilmisti. Evet haklisiniz, ben de sizler gibi, daha sormadan, kaptanin memleketini tahmin ettim.
Hahaha…