* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:
15 Mart 1911 Çarşamba günlü, Büyükada'da bulunan Rum mektebinde çıkan yangının tahkikine dair...
* * *
ADALAR'da BİR GÜN:
* * *
ADALAR'da HAVA DURUMU:
19 Ocak 2012 Perşembe
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Parçalı bulutlu
-2/5ºC
%57-66 nem
Lodos, GB 21km/sa
Gündoğuşu 07:24... Günbatışı 17:04...
* * *
1- Tam 5 yıl oldu! Hrant hâlâ o kaldırımda —Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları'nın yazarı Nedim Şener de hapiste— yatmakta! Yazıklar oldu!... Yazıklar olsun!...
2- sevahil-i ada doldur doldur dolmadı daha ha gayret az kaldı anakaraya varmaya!... dün iskelenin doğusu bugün batısı!... doldur(t)MA!... haydi durMA! sen de tepkini ilgili/ilgisiz makamlara yolla!...
1- Tam 5 yıl oldu! Hrant hâlâ o kaldırımda —Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları'nın yazarı Nedim Şener de hapiste— yatmakta! Yazıklar oldu!... Yazıklar olsun!...
2- sevahil-i ada doldur doldur dolmadı daha ha gayret az kaldı anakaraya varmaya!... dün iskelenin doğusu bugün batısı!... doldur(t)MA!... haydi durMA! sen de tepkini ilgili/ilgisiz makamlara yolla!...
3- Yüksel Özcan: "ADALAR POSTASI'nı iyice okursa keskin zekâlı, tüm cevaplarını bulabilir. Tatmin olmazsa ıslak imzalı bir dilekçeyle Savcılık makamına başvursun oradan alır istediği cevapları..."
4- Mustafa Biçer: "Ada'da doktorsuz kalmak istemiyorsanız!..."
5- Adalar'dan Nonstop Müzik: "Sayfamız günümüzden ve geçmişten derlediğimiz eserlele yayındadır..."
6- Adalar Müzesi'nde Edebiyat Atölyesi, 21 Ocak 2012'de!...
7- Sibel Akkaşoğlu: "Bu hafta 20 Ocak Cuma saat 20:00'de Kamerayla İzdivaç isimli bir belgeselimiz var..."
8- Yusuf Bahar: "Tuğsal Eliz kaptanım, bugün yönetici arkadaşlarımızla Kartal Bulvar Stadı'nda idman yapmaya gidiyor..."
9- Yusuf Bahar: "Artık öyle bir yola girdik ki bu işin dönüşü yok, evet sportif başarı önemli ama sportif başarıların gelmesi için alt yapı ve tesis daha önemli bundan sonra çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak alt yapının çıkması için ve bizden sonraki kuşakların bizlerin ve bizlerden önceki abilerimizin çektikleri sıkıntıları çekmemeleri adına Adalar'a tesis kazandırmak için her kapıyı çalacağız, herkesle görüş alışverişinde bulunacağız, geçmişte bu konuda ciddi adımları olan gerek Adalı abilerimizi gerekse siyasi erkânı da sistemin içine alarak Büyükada'da Lefter Küçükandonyadis tesislerini açmak için mücadele edeceğiz..."
10- Nebil Özgentürk: "“Çok yoksul bir lağımcının oğluydu Lefter. Dibine kadar yoksul bir Adalı'nın, adanın en yoksul ailesinin çocuğuydu. Benim için futbol efsanesiydi. Ama..."
11- Nazife Akgün: "Yaşamı gibi cenaze töreni de muhteşemdi Sevgili Lefter abimizin. Nurlar içinde yatsın, toprağı ve çiçekleri bol olsun..."
12- Adalar Kültür Derneği Yönetim Kurulu: "Adalarımızın simge ismi Lefter Küçükandonyadis'in vefatından doğan üzüntüyü tüm Adalılar'la paylaşır, ailesine sabırlar dileriz..."
)O(
_______________________________________________________1
Tam 5 yıl oldu!
Hrant hâlâ o kaldırımda
—Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları'nın yazarı Nedim Şener de hapiste—
yatmakta!
Yazıklar oldu!...
Yazıklar olsun!...
)O(
* * *
19 Ocak'tan 19 Ocak'a...
* * *
19 Ocak 2007'de Hrant Dink'i öldürdüler!...
Tam 5 yıl oldu!
Hrant'ı öldürtenleri hükümet, meclis ve yargı tam 5 yıldır koruyor!
Bütün deliller iki-üç kişinin planlayıp işlediği bir cinayetle yetinmemize izin vermeyecek kadar açık. İşaret edenler de, tehdit edenler de, öldür diyenler de, pusu kurup erkete bekleyenler de bu işten yakayı sıyırdı. Görüldü ki, 5 yıldır acımızla alay eden, savsaklayan ve adaletin tetikçilere verilecek cezayla sağlanacağına başından hükmetmiş bir mahkeme yaramıza merhem olmayacak. Korku ve nefret coğrafyasında büyüyen çocukların yaşamını kolaylaştırmayacak. Başbakan "Hrant Dink cinayetini aydınlatmak namus borcumuzdur" dedi. 5 yılda önümüze konanlara bakıyoruz; alacaklıyız! Vicdanı olan herkes 5 yıldır içinde her gün gitgide büyüyen bir yumruyla yaşıyor. Unutulmasına göz yummak arkadaşımızı bir kez daha öldürecek. Yeni cinayetlerin kapısını aralamayı bekleyen "karanlıkta yaşayanlar"ın hevesini artıracak. Biz hakikat anlatıcımızı anmak, bu ülkede vicdanıyla yaşayan insanların varlığını göstermek, "biz bitti demeden bu dava bitmez" demek için bir araya geliyoruz. 5 değil, 95 yıl geçse de, Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz. 19 Ocak Perşembe saat 1'de Taksim'den Agos'a vurulduğu yere yürüyoruz!
HRANT'IN ARKADAŞLARI
* * *
19 Ocak 2012 İstanbul - Hrant İçin!
Neyir Zerey ve Tijen Bolulu, Barış Güngör Sulu Aş'ın fotoğrafını paylaştı.
* * *
ADALAR POSTASI-1228/1 (20.1.2007):
[...]
From: ARİF ÇAĞLAR
Subject: hrant
Date: January 19, 2007 17:55
To: adalar.postasi@gmail.com
Budapeşte, 19 Ocak 2007
Şimdi katili arayacaklar. Katil kalabalığa karışıp kaybolmuş.
Evet, hem kalabalığa karışmıştır, hem de kaybolmuştur; şairin deyişiyle "küçük hisseli uzak ortakları" arasında ayırt edilemez olmuştur. Bu küçük hisseli uzak ortakların gizli ve açık iktidarında böyle cinayetlerin olmaması bir tesadüftür.
Unutulmamalı.
Bir başka tesadüf olarak Hrant Dink'i vurdukları sırada internet radyosu www.contemporary-classical.com'da Albany Senfoni Orkestrası'ndan Kamran İnce'nin Brutal Reality (Hunhar Gerçeklik) bestesi yayımlanıyordu. Ülkenin bu yanını anlatan bu kadar güzel bir eser olabilir. Az sonra telefonla ölüm haberi verildi.
[...]
_______________________________________________________2
sevahil-i ada
doldur doldur
dolmadı daha
ha gayret az kaldı
anakaraya varmaya!...
)O(
dün iskelenin doğusu bugün batısı!
doldur(t)MA!...
haydi durMA!
sen de tepkini
ilgili/ilgisiz makamlara yolla!
Bilgi ve gereği için:
TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Erdoğan BAYRAKTAR / Bakan
Tel: 0312 419 61 64-67.
Faks: 0312 418 04 06
Muhammet BALTA / Bakan Yardımcısı
Tel: 0312 425 12 80, 425 20 99
Faks: 0312 418 58 48
Yahya KESİMAL / Özel Kalem Müdürü
Tel: 419 61 64-67
Faks: 418 04 06
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
From: emine.cigdem.tugay@gmail.com
Subject: SİT alanı olan ada sahillerini doldurtmayın!... kıyı çizgisini bozdurtmayın!...
Date: January 17, 2012 11:44:10 PM GMT+02:00
To: erdogan.bayraktar@cevresehircilik.gov.tr, muhammet.balta@cevresehircilik.gov.tr
Cc: yahya.kesimal@cevresehircilik.gov.tr
AdaGazetesi, 17.1.2012
Subject: SİT alanı olan ada sahillerini doldurtmayın!... kıyı çizgisini bozdurtmayın!...
AdaGazetesi, 17.1.2012
Şükrü Abanoz
ADALAR'DAKİ ÇEVRE FELAKETİNE,
DENİZ KIYILARINDA VE DENİZ DİBİNDE YAPILAN EKOLOJİK YIKIMA
DEVAM EDİLİYOR!…
Sayın Murat Özkanca,
Bize cevap olarak "ÇAMUR AT İZİ KALSIN!" söylemiyle sanki büyük bir iftiraya uğramış mağdurlar gibi veryansın edercesine böylesine iddialı bir çıkış yaparak göz boyamaya çalışmanız, yanlışlarınızı doğruya asla çeviremeyecek. Hele hele yaptığınız işleri gördükten ve bizi takip eden Adalar'daki hemşerilerimizin sadece yazılanlarla değil görsel olarak da yazdıklarımızın ne kadar doğru olduğunu, duyarlı Adalı hemşerilerimize en iyi anlatabilmenin yolu tabiî ki çalıştığınız mahallerde ve yaptığınız işle ilgili olarak fotoğraflarınızı çekip gazetemizde yayınlamaktı.
Bu yazımda da şu özdeyişi tekrarlamak durumundayım “Dervişin fikri neyse zikri odur,”. Sizin aklınızdan; devamlı surette kazı, toprak, çamur, yıkım, hafriyat, döküm yeri, geçici depo alanı, kamyon, çıkartma gemisi, hafriyat nakliyesi, döküm ücreti, döküme giden kamyonların kaç km gidip geleceği, bedavaya hafriyat dökümüne gönderdiğiniz kamyonların dönerken boş dönmemesi için kazı, yıkım işlerinden çıkan başka hafriyatları boş kamyonlarınıza yükleyip kimbilir bu hafriyatları da hangi ilçedeki size bedava dolgu, anroşman yapacağım diye kandırıp ya da kandırmayıp uygun partner (ortak) bulup dökmeniz ve tabi bunların size maliyeti ve bu maliyeti nasıl BEDAVAYA getirebileceğiniz hesabı ve hatta BEDAVAYA getirdiğiniz işten nasıl para kazanırımın hesabı geçtiğinden; bu kelimelerden oluşan cümleler kurmanız da çok doğal bunu artık anladık.
Gazetemize göndermiş olduğunuz cevapta kullandığınız "ÇAMUR AT İZİ KALSIN" cümlenizdeki ÇAMUR; Belediye'nin arka tarafındaki deniz kıyısında anroşman yapıyoruz diye nerden çıktığı belli olmayan hafriyatlarınızı kamyon kamyon sahile döküp ordan da denize sürüp deniz dolgusu yaptığınız yerdeki kaldırım ve yollardaki çamurlar ise bu çamurları denize dökseniz daha sonra da tankerlerle yıkayıp çamurların izini yok etmeye çalışsanız da bunu yapan, yaptıran veya göz yumanların üzerine BU ÇAMURLAR YAPIŞACAK VE ASLA ÇIKMAYACAK!
Biz gazetecilerin yazdıkları yazıları destekleyen, ispat eden en önemli delil tabiî ki yazılı, ıslak imzalı belgeler ve fotoğraflardır. Bu köşede sayfalarca yazı yazılacağına bazen bir fotoğraf karesi sadece bakan değil gören gözler için her şeyi olanca çıplaklığıyla anlatmaktadır.
Dolayısıyla aşağıdaki fotoğraflar 12/01/2012 tarihinde Adalar Belediyesi'nin deniz tarafında bulunan iskeleden Façyo Restaurant önündeki anroşman taşlarının üzerine daha evvelden dökülen 3-4 kamyon hafriyattan çıkmış irili ufaklı ve bolca topraklı malzemeye ilaveten 15 kamyon daha benzer nitelikli hafriyat getirilmiş ve eski anroşman taşlarının üzerine dökülmüş, ekskavatörle denize doğru sürülmüş tam bir ÇEVRE KATLİAMI yapılmıştır.
Deniz kıyılarında yapılacak anroşman taşlarının teknik özelliklerini "ÇAMUR AT İZİ KALSIN'A CEVAP!" yazımızda gayet iyi anlattığımızı sanıyorum. Ama İMAM BİLDİĞİNİ OKUR. Siz en iyi bildiğiniz iş olan hafriyatlarınızı ne şekilde olursa olsun da ortadan kaldırayım düşüncesi içersinde, denize bol topraklı hafriyatları ANROŞMAN yapıyoruz diyerek DENİZDEKİ EKOLOJİK DENGEYİ BOZACAK şekilde doldurarak yapmaktaydınız. İnsan aklının kötüye çalışması halinde bulduğu yöntemlerin korkunçluğunu sizin yaptığınız işleri izlerken görüyor ve dehşete düşüyoruz. Allah, Adalı hemşerilerimize acısın diyoruz.
Kınalıada'da ve Burgazada'da bir kısım hafriyatlarınızı ortadan kaldırmak için bulduğunuz dahiyane fikirinizi okuyucularımızlala paylaştığımız vakit bize hak vereceklerdir. Kınalıada'da ve Burgazada'da yaptığınız ve yapacağınız işlerden çıkan ve çıkacak hafriyatlarınız için kato cinsi makinalarınızla büyük çukurlar açıp hafriyatları çukurlara döküp üstüne de çukurdan çıkan iyi toprağı serip sonra da oluşan tepeyi yeşillendirip, ağaçlandıracağınızı eski halinden daha iyi olacağı yönünde Belediye'deki ilgili müdürleri ikna etmeye çalışmanız veya etmeniz sizin engel/sınır tanımayan tehlikeli düşüncelerinizden bazıları.
Kimbilir size rant sağlayacak, Adalar'ın doğal dengelerini bozacak daha nice fikirlerinizin de beyninizin derinliklerinden yüzeye çıkmak için onay beklediği anlaşılmaktadır. Doğal olarak Prens Adaları'nın adı da "Mahsun Prens Moloz Taş Adaları" olarak değişir herhalde!
Geçen yazımızda, yazdıklarımızı tekrar hatırlatmakta fayda görüyor ve diyoruz ki: “Umarız 'Kıyı Tahkimat'ı yapıyoruz adı altında İBB’nin döküm alanına gönderceğiniz, nakliyesini ve döküm parasını vererek döktürmek zorunda olduğunuz bu işe yaramaz malzemeleri, Adalar Belediyesi'ne bilabedel veriyorum derken yaptığınız veya yapacağınız kıyı tahkimatı için sayısı ve isimleri belli olmayan firmalarınızdan birisi üzerine DÜZMECE BİR İHALE'yle ödeme yapılmaz. Bunun da ISRARLI takipçisi olacağız.”
Yaptığımız gazetecilik işinin doğruluğundan sapmadığımızı kimsenin kiralık, satılık kalemi olmadığımızı, yapılan yanlış işlerin yazdığımızdan da kötü olduğunu ancak fotoğraflarla anlatılabilinir diye düşündüğümüz için ÇEVRE FELAKETİNİ VE DENİZ KIYILARINDA VE DENİZ DİBİNDE YAPTIĞINIZ EKOLOJİK YIKIMI gösteren fotoğrafları da yayımlıyoruz
Ayrıca KIYI KENAR ÇİZGİSİNİ DEĞİŞTİRECEK ŞEKİLDE DENİZ DOLGUSU yapanlar hakkında 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 6. maddesi gereğince "Kıyılara moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez," der ve yapanlar hakkında ceza hükümleri arasında Madde 15 Birinci fıkrada "Sayılan yerlere moloz, toprak, cüruf, çöp gibi atık ve artıkları dökenler, atılan veya dökülen maddenin niteliğine, çevreyi kirletici ve bozucu etkisine göre Türk Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu veya Çevre Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır. Yukarıdaki fıkralarda sayılan fiillerin kıyının doğal yapısını bozacak bir etki meydana getirmesi halinde, daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, failleri hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur," demektedir.
Buraya dökülen molozlar nereden gelmektedir, menşei nedir, dökülen molozlardan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nın haberi var mıdır? Kıyıların sorumluluğu İBB'ne aittir. Büyükada Belediye binasının arkasında tüm Adalıların gözü önünde bu rezil çalışmayı yapanlar, yaptıranlar ve göz yumanlar hakkında her duyarlı vatandaşın aşağıda belirtilen numaralara şikâyette bulunmalarını bir vatandaşlık görevi olarak görüyoruz.
<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
_______________________________________________________3
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2639: çipetpet'le başlayan sakanın sesi hayran eder ehl-i merak olan herkesi... http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2012/01/17-2639.html
Date: January 17, 2012 11:17:55 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
ADALAR POSTASI'nı iyice okursa keskin zekâlı, tüm cevaplarını bulabilir.
Tatmin olmazsa
ıslak imzalı bir dilekçeyle Savcılık makamına başvursun
oradan alır istediği cevapları...
Ismarlama mı buldunuz bu postacıyı Allah aşkına yaa?
ADALAR POSTASI'nı da okuma özürlü galiba
dönüp dolaşıp aynı şeyleri sayıklıyor ya
lütfen daha fazla meşgul etmeyelim yazıktır ADALAR POSTASI'na...
_______________________________________________________4
_______________________________________________________5
Değerli müzikseverler,
Sayfamız günümüzden ve geçmişten derlediğimiz eserlele yayındadır. Bazen hafızalarımızda unuttuğumuz, çok gerilerde bıraktığımız eserleri ve bazen de güncel eserleri paylaşmayı düşündük. Asıl hedefimiz siz müzikseverlere keyifli dakikalar yaşatmak, anılarınızı tazelemek, hoşça vakit geçirmenizi sağlamaktır. Sayfamızın yanı sıra hergün güncellenen, blog sayfamızı da ayrıca ziyaret edebilirsiniz. Blog sayfamızda sanatçı bazında, eser bazında ya da katagorilere göre tercihlerinizi belirleyebilir, aramalar yapabilirsiniz. Blog sayfamız siz müzikseverlerin tercihlerine göre alternatif olup hergün güncellenmektedir. Blog’umuza yeni eklenen parçalardan haberdar olmak için blog sayfamıza üye olabilir, güncellemelerden mail yoluyla haberdar olabilirsiniz. Sayfamızı beğeneceğinizi ümit ediyor keyifli müzik dolu dakikalar temenni ediyoruz.
ADALARDAN NONSTOP MÜZİK
_______________________________________________________6
Subject: Müze'de Edebiyat Atölyesi - 21 Ocak 2012
Date: January 19, 2012 3:27:24 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
_______________________________________________________7
From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: ADAEVİ BU HAFTA 20 OCAK CUMA
Date: January 18, 2012 1:02:17 PM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com
ADAEVİ'nde BU HAFTA
20 OCAK CUMA
Sevgili Adaevi dostları,
Bu hafta 20 Ocak Cuma saat 20:00'de Kamerayla İzdivaç isimli bir belgeselimiz var. Doğa Kılcıoğlu'nun yönettiği Kamerayla İzdivaç; Esra Erol'la İzdivaç adlı evlilik programı yoluyla bize televizyon dünyasının tanımadığımız yüzlerini gösteriyor. TV stüdyolarının uzun koridorlarında ruh ikizini arayan insanların sesine kulak veriyor.
Hepinizi bekleriz...
Selamlar, sevgiler,
Sibel Akkaşoğlu
Adaevi-Büyükada
0533 514 88 03
_______________________________________________________8
From: ADALAR SPOR
Subject: [Lefter Küçükandonyadis İdman Sahası - Lefter Küçükandonyadis Spor Kompleksi] Tuğsal Eliz kaptanım,b...
Date: January 18, 2012 5:30:50 PM GMT+02:00
To: Lefter Küçükandonyadis İdman Sahası - Lefter Küçükandonyadis Spor Kompleksi
Adalar Spor, 18 Ocak 17:30
Tuğsal Eliz kaptanım, bugün yönetici arkadaşlarımızla Kartal Bulvar Stadı'nda idman yapmaya gidiyor. Bu Pazar U-16 takımımızın maçı var. Allah yolunuzu açık etsin, kazasız belasız, sağ salim çocuklarımızı evlerine ailelerine teslim edelim. Hava kar yağışlı idman amaçlı Büyükadan çıktık yola önce Kartal, sonra Kartal bulvar sahası, idman bitimi önce Kartal sonra Büyükada kimi gençlerimiz de Heybeliada'ya önce Allah'ın izni sonra da Kulüp yöneticilerimizin refakatıyla çocuklarımız evlerine ulaşacak. Bağırıyoruz, haykırıyoruz, yazılar yazıyoruz, dilekçelerle müracaatlarda bulunuyoruz. İdman sahamız yok, idmanlarımızı İstanbul'da yapıyoruz diyoruz. İdman yaptırdığımız kardeşlerimizin yaşları 15-16 diyoruz. Haykıracağız, isyanımızı duyuracağız, ne gerekiyorsa, bu işin yolu neyse yapmaya devam edeceğiz.Yıllardan beri uyutulan bu konu, Adalar Spor Kulübü'nün konusu değil, bu konu önce yukarıdaki siyasi erkânın, sonra Adalar'daki siyasilerin, sonra Adalılar'ın konusu. Anneler, babalar evlatlarını elinden tutuyor bize getiriyor ne için? Alkol, uyuşturucu ve sigara gibi kötü alışkanlıklar içinde olmasınlar diye. Haydi Adalılar, bu konuyu konuşun aranızda dillendirin, dillendirin ki yapmayanlar utansınlar ve taşın eline sadece elllerini koysunlar. Biz nasılsa kellemizi koyduk. Yetkililer sadece ellerini koysun yeter.
Yusuf Bahar
Adalar Spor Kulübü Başkanı
From: ADALAR SPOR
Subject: [Lefter Küçükandonyadis İdman Sahası - Lefter Küçükandonyadis Spor Kompleksi] Futbolun Ordinaryüs la...
Date: January 19, 2012 10:30:50 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Adalar Spor 19 Ocak 10:30
Futbolun 'Ordinaryüs' lakaplı Milli takımımızın ve Fenerbahçenin efsanevi futbolcusu Lefter Küçükandonyadis'i kaybedeli 6 gün oldu. Adalar Spor 1946 yılında kurulan amatör takımlar içinde, en eski 10 külüp içinde yer alan mazisi tertemiz bir külüptür. Sevgili Lefter abimiz, Büyükada'ya aşık, Büyükadalılar da ona aşıktı. Lefter abimiz 8-10 yaşlarında Büyükada'da futbolla tanıştı. Sonrasında Milli takım ve Fenerbahçe kulüplerinde top koşturdu. Ülkemizi en iyi şekillerde temsil etmeye çalıştı. Maçlarına Büyükada'dan gitti, maçlarının bitiminde üstündeki teri bile soğumadan Büyükada'ya evine döndü. Gençlere önem verdi, yeni Türk sporcularının gelişimini her zaman istedi. Adalı genç sporcularımız Lefter abimizi örnek alarak büyüdü. Büyükada'da idman yapılabilecek bir saha yok, stad yok, sportif anlamda etkinliklerin düzenlenebileceği kapalı bir alan yok. Ve bugün Lefter abimizin mirasını devam ettirmek için yeni yetenekler çıkartmak amacıyla çıktığımız bu yolda U-16 takımı çıkarttık bu takımın oyuncuları 15-16 yaşındaki çocuklarımız. Çocuklarımız Adalar'da idman sahası olmadığı için Kartal Bulvar Stadı'na gidiyor, idmanlarını yapıyorlar sonra da önce motor sonra minibis minimum 1 saatlik bir yolculukla stada, sonra aynı periyodla evlerine ulaşıyorlar. Bazen tatsızlıklar oluyor, servis aracı geç gelebiliyor ve bu süre çok daha uzun olabiliyor.
Yeni yönetim olarak 4 aydır görevdeyiz. 1. Amatör'de yer alan A takımımızı tüm olumsuzluklara rağmen liglerde tutmayı başardık ve seneye kaldığımız yerden daha güçlenmiş olarak devam edeceğimizi umuyorum. Ancak bu süre zarfında çok önemli bir karar verdik o da; U-16 ve B Genç takımı çıkartmayı ve bu takımların sadece ve sadece Adalı çocuklardan oluşturmaya karar verdik. Bunun ilk adımını attık. U-16'daki evlatlarımızdan iyi olan kardeşlerimiz B Genç'i destekleyecek, B Genç'teki kardeşlerimiz de A takımımızı destekleyecek. Ve bir gün gelecek Adalar Spor Kulübü kendi yapısından çıkmış, alt yapıdan çıkmış pırıl pırıl Adalılar'dan oluşacak. Biz bu yola çıkarken bazı bizden daha tecrübeli abilerimiz ve geçmişte Ada'da olmasa da muhtelif yerlerde kulüp başkanlığı, yöneticilikleri yapmış abilerimiz, bu işin ne kadar sorumluluk isteyen ne kadar maddiyat isteyen bir uğraş olduğunu söylediyse de çıkmak istediğimiz bu yoldan asla vazgeçmedik. Çünkü asıl olan 1946 yılında kurulan Kulübümüzün yaşaması ve bizden sonraki nesillere miras olarak kalmasıydı. Biz zoru seçtik, zoru seçerken tesisimizin, gelir getirecek aktivite imkânları sağlayacak lokalimizin stadımızın olmadığını bilerek girdik. Sadece çocuklarımıza olan saygımız ve bir şeyler yapmamız gerekiyor dediğimiz için bu yola çıktık ve bu işe girdik. Bu arada desteğimiz yok diyorum ama bu bağlamda bazı Adalı esnafı ve cansiparane kellesini ortaya koyan bazı yönetim kurulu üyelerimi ve geçmiş dönem başkanlarımı, motor ve otobüs desteği vererek idmanlara, maçlara gitmemize ortam yaratan Adalar Belediyesi ve Pendik Belediyesi'ni, Prens Tur (Kartal) Sn. Erdoğan Güçlü kardeşimi tenzii ediyorum.
Artık öyle bir yola girdik ki bu işin dönüşü yok, evet sportif başarı önemli ama sportif başarıların gelmesi için alt yapı ve tesis daha önemli bundan sonra çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak alt yapının çıkması için ve bizden sonraki kuşakların bizlerin ve bizlerden önceki abilerimizin çektikleri sıkıntıları çekmemeleri adına Adalar'a tesis kazandırmak için her kapıyı çalacağız, herkesle görüş alışverişinde bulunacağız, geçmişte bu konuda ciddi adımları olan gerek Adalı abilerimizi gerekse siyasi erkânı da sistemin içine alarak Büyükada'da Lefter Küçükandonyadis tesislerini açmak için mücadele edeceğiz.
Yeni yönetim olarak 4 aydır görevdeyiz. 1. Amatör'de yer alan A takımımızı tüm olumsuzluklara rağmen liglerde tutmayı başardık ve seneye kaldığımız yerden daha güçlenmiş olarak devam edeceğimizi umuyorum. Ancak bu süre zarfında çok önemli bir karar verdik o da; U-16 ve B Genç takımı çıkartmayı ve bu takımların sadece ve sadece Adalı çocuklardan oluşturmaya karar verdik. Bunun ilk adımını attık. U-16'daki evlatlarımızdan iyi olan kardeşlerimiz B Genç'i destekleyecek, B Genç'teki kardeşlerimiz de A takımımızı destekleyecek. Ve bir gün gelecek Adalar Spor Kulübü kendi yapısından çıkmış, alt yapıdan çıkmış pırıl pırıl Adalılar'dan oluşacak. Biz bu yola çıkarken bazı bizden daha tecrübeli abilerimiz ve geçmişte Ada'da olmasa da muhtelif yerlerde kulüp başkanlığı, yöneticilikleri yapmış abilerimiz, bu işin ne kadar sorumluluk isteyen ne kadar maddiyat isteyen bir uğraş olduğunu söylediyse de çıkmak istediğimiz bu yoldan asla vazgeçmedik. Çünkü asıl olan 1946 yılında kurulan Kulübümüzün yaşaması ve bizden sonraki nesillere miras olarak kalmasıydı. Biz zoru seçtik, zoru seçerken tesisimizin, gelir getirecek aktivite imkânları sağlayacak lokalimizin stadımızın olmadığını bilerek girdik. Sadece çocuklarımıza olan saygımız ve bir şeyler yapmamız gerekiyor dediğimiz için bu yola çıktık ve bu işe girdik. Bu arada desteğimiz yok diyorum ama bu bağlamda bazı Adalı esnafı ve cansiparane kellesini ortaya koyan bazı yönetim kurulu üyelerimi ve geçmiş dönem başkanlarımı, motor ve otobüs desteği vererek idmanlara, maçlara gitmemize ortam yaratan Adalar Belediyesi ve Pendik Belediyesi'ni, Prens Tur (Kartal) Sn. Erdoğan Güçlü kardeşimi tenzii ediyorum.
Artık öyle bir yola girdik ki bu işin dönüşü yok, evet sportif başarı önemli ama sportif başarıların gelmesi için alt yapı ve tesis daha önemli bundan sonra çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak alt yapının çıkması için ve bizden sonraki kuşakların bizlerin ve bizlerden önceki abilerimizin çektikleri sıkıntıları çekmemeleri adına Adalar'a tesis kazandırmak için her kapıyı çalacağız, herkesle görüş alışverişinde bulunacağız, geçmişte bu konuda ciddi adımları olan gerek Adalı abilerimizi gerekse siyasi erkânı da sistemin içine alarak Büyükada'da Lefter Küçükandonyadis tesislerini açmak için mücadele edeceğiz.
Yusuf Bahar
Adalar Spor Kulübü Başkanı
_______________________________________________________10
Radikal, 19.1.2012
Enis Tayman
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1076053&CategoryID=77
'Bunları sorma başımı belaya sokacaksın'
Lefter'le belgesel için iki kez bir araya gelen Nebil Özgentürk, 'Ordinaryüs'ün 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili 'çekingenliğini' anlattı.
Nebil Özgentürk, Lefter Küçükandonyadis ile Büyükada daki evinde görüşmüştü.
“Bana bunları sorma. Başımı belaya sokacaksın. Oldu işte bir şeyler. Yaptılar ama ayıp değil mi evlat…” Bu sözler, 1999’da bir belgesel için kendisiyle görüşen Nebil Özgentürk’e Lefter Küçükandonyadis tarafından söylenmiş. Geçen günlerde hayatını kaybeden Türk futbolunun ‘ordinaryüs’ lakaplı efsanesi Lefter’in 6-7 Eylül 1955’te Rum yurttaşlara karşı girişilen saldırılardan etkilendiği basında yer almış, Lefter’in bu olaya ilişkin ‘çekingen’ tutumu da merak konusu olmuştu. Konuyla ilgili olarak bir belgesel çekimi sırasında Nebil Özgentürk’e konuşan Lefter’in o sözlerini ve o günkü ruh halini Özgentürk Radikal’e anlattı.
1999’da Lefter’i belgesel için güçlükle ikna eden Özgentürk, röportaj sırasında Varlık Vergisi, 6-7 Eylül gibi konulara da girer. Başlangıçta bu sorulara cevap vermek istemeyen Lefter, sonunda, “Kamerayı kapat da anlatayım,” der. Ve şöyle konuşur: “Bana bunları sorma, başımı belaya sokacaksın. Tamam sürdüler, babamı da üzdüler. Hâlâ ağlarım babamın anlattıklarına. Babam garibanın tekiydi. 6-7 Eylül’de yaptıkları ayıp değil mi? Olmaması lâzımdı değil mi? Nesini konuşacağız.”
Lefter’in söylediklerinde ‘aman aman bir eleştiri olmadığını’ vurgulayan Özgentürk, bu durumun daha vahim olduğuna dikkat çekiyor: “Korktuğunu söyledi. Efsane olmuşsun, kamerayı kapattırıyorsun... ‘Başımı belaya mı sokacaksın’ demesi daha vahim. 30 yaşındaki Lefter’in anılarını 78 yaşındaki Lefter’e soramıyorsun.” Özgentürk’e göre bu tedirginliğin nedeni, ‘azınlıkların, cesaretleri ellerinden alınmış bir halde’ yaşamaları: “Hemşireler Derneği bile isyan eder; bu insanlar edemez.”
Lefter’in, efsane bir futbolcu olarak yüz binlerin sevgisini kazanmış olmasının cesaretini daha fazla aldığını düşünen Özgentürk şöyle devam ediyor: “Ürkekliğinin yanı sıra çok büyük bir bilgi dağarcığı da yoktu. Bu nedenlerle konuşmaya fazla meraklı biri değildi. 30 yaşındaki büyük bir futbolcusun, korkuyorsun. Trajik bir durum bu.”
Rumca konuşan Lefter’i gizledik
Nebil Özgentürk 1999 ve 2011’de iki kez görüştüğü Lefter’i şöyle anlatıyor: “Çok yoksul bir lağımcının oğluydu Lefter. Dibine kadar yoksul bir Adalı'nın, adanın en yoksul ailesinin çocuğuydu. Benim için futbol efsanesiydi. Ama çevresindeki pek çok insanın acı çektiğine tanık olmuş biriydi aynı zamanda. Ağabeyi 1974’ten sonra Yunanistan’a gitmişti. Lefter’in, Rumca konuşan kiliseye giden yanını gizlemeye çalışmışız. Ailesi de bunu benimsemiş. Adını bile Türk adı gibi algılamaya başlamışız.”
LEFTER'in
taziye
DEFTERİ...
_______________________________________________________11
From: NAZİFE AKGÜN
Subject: Çok Sayın ve Sevgili Lefter büyüğümüzün ardından
Date: January 18, 2012 11:02:58 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Çok Sayın ve Sevgili Lefter büyüğümüzün ardından...
Yaşamı gibi cenaze töreni de muhteşemdi Sevgili Lefter abimizin. Nurlar içinde yatsın, toprağı ve çiçekleri bol olsun. Tanıdık tanımadık herkes cenazede idi ve hepimiz bibirirmize sevgi sözcükleri ediyorduk. Ne olur çimenler bizi örtmeden biz çimenlere uzanalım, hep beraber el ele yaşamın olmazsa olmazı sevgiyle. İnanın tüm göçen giden sevgili dostlarımız da bunu isterlerdi.
Sevgiyle kalın,
Nazife Akgün
From: ADALAR KÜLTÜR DERNEĞİ
Subject: başsağlığı
Date: January 19, 2012 12:46:08 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Başsağlığı
Adalarımızın simge ismi Lefter Küçükandonyadis'in vefatından doğan üzüntüyü tüm Adalılar'la paylaşır, ailesine sabırlar dileriz. Toprağı bol olsun.
Adalar Kültür Derneği Yönetim Kurulu