5 Temmuz 2009 Pazar

ADALAR POSTASI-2286: bir adam ki! adalar'ın ümran ve imarı için...

ADALAR POSTASI
5 Temmuz 2009


http://urun.gittigidiyor.com/drhm-ISTANBUL-HEYBELIADA-SB-FK_W0QQidZZ18083920

* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:

27 Eylul 1893 Carsamba gunlu usulune uygun olarak secilen muhtarlarin kaymakam tarafindan kabul olunmayip bunlarin yerine uygunsuz baska sahislarin tayin edildiginden bahisle secimin yenilenmesi talebini havi olarak Burgaz Adasi'nda ahalisi tarafindan verilen arzuhalin gereginin yapilmasina dair...


* * *
ADALAR'da BIR GUN:


Buyukada, 1/09/2005 10:36

* * *
5 Temmuz 2009 Pazar gunu
Buyukada'da HAVA DURUMU*
gok gurultulu saganak yagisli
19-27ºC
% 58-96 nem
K 16km/sa

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca

* * *
BIR BALIK:



* * *

Cicely Mary Barker, The Perwinkle Fairy.


* * *
1- Engin Damci: "Bir adam ki! Adalar'in umran ve imari icin basa getirilmis olsun... veya bu zan ile kendilerine guvenilmis olsun... ve o her kim ise bezirganlarin menfaatine, adalar'in tabii ahengine ihanet edercesine panayir cigirtkani misullu 'kurum kurum kurulan'lardan Adalar'in icine tuy dikmek gibi la tesbih ve la temsil Adalar'in icine ilan tahtasi dikmek icin hem de 'ivedilikle' izin istesin!.."

2- Bursa'da sadece 2 fayton imalatcisi var. Yapilan faytonlarin buyuk bolumu Istanbul Buyukada'ya gonderiliyor...

3- Engin Damci: "Beyoglu'nda Istiklal ile Fatih'te Macarkardesler Caddeleri'nde, yaya seyr-i seferi ve ticari disipliniyle diger belediyelere ornek olacak anlayisin resmi..."

4- Nesrin Yazici: "Kemal Ozer'i kaybettik..."

5- Adalarin sevdalisi...

ADALAR POSTASI'nin 2286. sayisinda...

)O(


..........................................................1
From: Engin Damci
Date: July 3, 2009 1:27:09 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com

"KURUM KURUM KURUL"

Adali olmanin ayricaligini mudrik olan Adalilar, boyle olmayan, su veya bu sekilde nasil bir yerde yasadigini bilemeyen, kendini medeni alemin nimetlerinden mahrum zannederek kompleksli hale gelen Adalilari ikna edemedikleri surece tarih, tabiat, SIT vs. maval ve masal olmaktan oteye gidemez!..

Bir adam ki! Adalar'in umran ve imari icin basa getirilmis olsun... veya bu zan ile kendilerine guvenilmis olsun... ve o her kim ise bezirganlarin menfaatine, Adalar'in tabii ahengine ihanet edercesine panayir cigirtkani misillu "kurum kurum kurulan"lardan Adalar'in icine tuy dikmek gibi la tesbih ve la temsil Adalar'in icine ilan tahtasi dikmek icin hem de "ivedilikle" izin istesin!..

Kaldirimlari kaldirdiklarinda nedense izin istememislerdi!? Dogal gaz ve yagmur suyu ile bir kisim lagim kazilari icin de "kurum kurum kurulanlar"dan izin istememislerdi.

Ancak o gunler gectigine gore gercek ilim muteberani (otoriteler) tarafindan ciddiye alinmayan "kurum kurum kurulan"larin verdikleri kararlarin, "turizimle ilgili tum girisimlerde adanin kulturel, tarihi ve dogal dokusu ile cografi guzelliklerinin bozulmamasi ve zarar gormemesi icin gereken ozen gosterilecekdir" diyenlerce nasil degerlendirilecegidir.

29 Mart 2009 Pazar gununu Pazartesi'ye baglayan giceden bu yana hayal ettiklerimizle umid var olmakla birlikte:

Adalar'in tuy dikilmis misillu ilan veya reklam levhalarinin yaninda IDO'ya aid nasil yapildiklari supheli "muzelik" iskele binalarinin durumu...

Yeni ihdas edilen, yoktan var edilen —tovbe estagfurullah— kamyoncu esnafinin, ben diyeyim cirit, siz deyiniz ki fink attiklari mahvolmus Adalar...

Pazar yerlerinin kepazeligi... (Adalarin guya yeniden revize edilen bes bin mikyasli nazim pilaninda eger Pazar yeri dusunulmusse ki dusunulmedigini zannediyoruz cunku ranti yoktur. ayrilmissa bilgisi olanin aciklamasi da ayrica dilegimizdir.)

Iskelelerden cikildiginda halki karsilayan kesme kes...

Denetlenemeyen motorculerin Cevre Kanunu'na muhalefetlerinin tezahuru olan eksoz salgilariyla motor tarakkalari...

Resmi araclarin lojmanlar arasi aile hizmetleri tertibinden imtiyazli sinif yaratmalari...

Daha neler neler, varin gerisini biraz da siz dusunun!.. Bizden bu kadar vesselam.


Engin DAMCI
02.07. 2009


..........................................................2
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=863666

Zaman, 28.6.2009
Fatih Karakilic

Faytoncularin son umudu dugun ve sunnetler



Tarihi cok eskilere dayanan faytonculuk ve fayton yapimciligi, kulturel miraslar arasinda yer aliyor. Yuzyillar boyunca gunluk hayatin bir parcasi olan faytonculuk, simdilerde nostaljik olarak varligini surduruyor. Turkiye'nin bircok sahil ilcesinde gorulen faytoncular artik tarih sayfasindan cekilme asamasina geldi.

Bursa'da faaliyet gosteren cok az sayidaki faytoncunun umudu da yaz aylarinda artan dugunler. Ozellikle sunnet dugunlerinde cocuklarin eglencesi olan faytonlar hafta sonlari da hayvanat bahcesinde hizmet veriyor. Faytoncularin en buyuk sorunu ise trafikte kendilerinin arac yerine konulmayip kimsenin yol vermemesi.

Faytonculuk mesleginin azalmasi en cok faytonlari imal eden zanaatkarlari olumsuz etkiledi. Bursa'da sadece 2 fayton imalatcisi var. Yapilan faytonlarin buyuk bolumu Istanbul Buyukada'ya gonderiliyor. Ozel bir sirkette calisan Murat Sangur ise Bursa'da fayton nostaljisini yasatan ender insanlardan biri. Hafta ici bir fabrikada calisirken hafta sonlari dugunlere fayton nostaljisiyle katkida bulunuyor.

Bursa Hayvanat Bahcesi'nde 2 fayton, nostalji yasamak isteyen vatandasa keyifli dakikalar yasatiyor. Birbirinden guzel susleri ve nostaljik gorunumlu faytonlarla isteyenler sehir turu atiyor. Ozellikle yaz aylarinda kent merkezindeki arac trafiginden bunalan vatandas, "Sehir icinde arabalarla seyahat etmek tam bir eziyet. Az sayida da olsa faytonla yolculuk hem keyifli hem de tasarruflu," diyor.

Faytoncular, belediye tarafindan verilen izinle gecici olarak hayvanat bahcesinde calistiklarini soyluyor. Murat Sangur, en cok trafikten dertli. Sangur soyle diyor: "Trafikte bize yol vermiyor, faytonlarimizi tasima araci olarak gormuyorlar. Arac suruculeri biraz daha dikkatli olmali. Bu arada Kulturpark'a girisimiz de yasak. Halbuki biz cuzi paralarla insanlara bir ulasim alternatifi sunuyoruz." Sangur, ozellikle yaz aylarinda dugunlerde hizmet verdiklerini anlatiyor. Sunnet dugunlerinde ise, faytonlar cocuklarin eglencesi haline geliyor.

FAYTONUN TARIHCESI

Tarihi kaynaklara gore faytonculuk, milattan once 2800 yillarinda Misir'da ortaya cikmis. Milattan once 1800 yillarinda Asurlular dort tekerlekli atli araba yapmislar. 9. yuzyilda da atlarin dizginle idare edilme sistemine gecilmis. Fayton ilk defa Istanbul'a, Sultan Abdulmecit doneminde saray ve konak arabasi olarak getirilmis. Sultan Abdulaziz doneminde de faytonlar kiralanmaya baslanmis. Bu donemlerde Istanbul'da tek ulasim araci atli binek hayvanlariydi. Ustu acik olan faytona 'lando', ustu kapali olana ise 'kupa' denirdi.

Zaman gectikce yorelere gore tekerlekli arabalarin tipi ve sekli degismeye, gelismeye basladi. Fayton kelime olarak Fransizca. Koruklu, acik binek arabasi anlamini tasiyan fayton (Phaeton; faeton) dort tekerlekli; on tekerlekleri kucuk, arka tekerlekleri buyuk, tek oklu ve cift at kosulu bir arac. Ondeki arabaci yari yuksekte oturur. Koruk cekildigi zaman arabaci koruk disinda kalir.


..........................................................3
From: Engin Damci
Date: July 3, 2009 1:38:36 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


Motorlu arac tirafiginden arindirilmis; yaya tenezzuhune tahsis kilinmis; Is yerlerinin nizam altina alindigi Beyoglu Belediyesi Istiklal Caddesi'nin intizam icindeki gorunusu...


Beyoglu Belediyesi Istiklal Caddesi'nden diger bir goruntu... Belediyecilik acisindan muessir bir ornek...


Fatih Belediyesi Macarkardesler Caddesi'nde, yaya seyr-i seferi ve ticari disipliniyle diger belediyelere ornek olacak anlayisin resmi...


..........................................................4
From: Nesrin Yazici
Subject: Fwd: Kemal ÖZER'i kaybettik...
Date: July 3, 2009 9:11:25 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com



Kemal OZER'i kaybettik...

Edebiyatimizin yorulmaz kalemi, toplumcu siirimizin onde gelen temsilcisi Kemal Ozer'i kaybetmenin derin uzuntusu icindeyiz.

Dostumuz ve agabeyimiz Kemal Ozer, 30 Haziran 2009 gunu ogleden sonra Istanbul Haznedar'daki evinde gecirdigi kalp krizi sonucu hayatini kaybetti. Acimiz buyuk. Onu cok ozleyecegiz.

Yazilariyla, yonettigi dergilerle ve 60 kitabiyla kultur dunyamiza buyuk katkilarda bulunan Kemal Ozer'in, derin birikimi ve caliskanligiyla Yordam Kitap'a kattiklari da paha bicilmezdir.

Uretkenligi hic azalmayan, gundemindeki yeni projeleri buyuk bir heyecanla surduren yazarimizin bu ani ve erken olumu acimizi daha da artiriyor.
Esi sevgili Gulsah Ozer'in, kultur ve edebiyat dunyamizin, siirinin esin kaynagi olan emekcilerin basi sagolsun.



KEMAL OZER
Kemal Ozer 1935'te Istanbul'da dogdu. Istanbul Erkek Lisesi'nde, Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Turk Dili ve Edebiyati Bolumu'nde ogrenim gordu. Cumhuriyet Gazetesi'nde, Karacan Yayinlari'nda calisti. Kitapcilik ve yayincilik yaptigi 1965-70 arasinda Siir Sanati dergisini yayinladi.

Arkadaslariyla birlikte a dergisinin, Yeni a dergisinin kurucu ve yazarlari arasinda yer aldi. Varlik Dergisi'nin yonetmenligini ustlendi. Turkiye Yazarlar Sendikasi'nin ikinci baskanlik gorevinde bulundu. Kendi kurdugu Yordam Yayinevi'nde kitaplarini yayinladi.

Ilk uc siir kitabiyla Ikinci Yeni hareketinin icinde yer aldiktan sonra, dunyaya yeni bir bakis ve ona bagli olarak yeni bir sanat anlayisiyla yazdigi siirler cesitli yankilara neden oldu. Toplumcu gercekci diye nitelenebilecek bu donemde, toplumsal ve siyasal olaylara, insanlarin bu olaylar karsisinda tepkilerine, duygu ve dusuncelerine taniklik etmeyi amacladigi goruldu. Ozellikle 1970-80 arasinda yayinladigi 4 kitapta agir basan bu egilim, genel tutum degismemekle birlikte sonraki kitaplarinda yeni boyutlar kazanip yeni ilgi alanlarina yayildi.

Cesitli turlerde 60 kitabi yayinlanan ve 7 odul alan Kemal Ozer'in siirleri 20 dile cevrilip Bulgaristan, Danimarka ve Hollanda'da kitap olarak basildi.
Yordam Kitap tarafindan basilan son siir kitabi Temmuz Icin Yarali Semah basta Altin Portakal Siir Odulu olmak uzere cok sayida odule deger goruldu.


Yordam Kitap Basin ve Yayin Tic. Ltd. Sti.
Nuruosmaniye Caddesi Eser Ishani No: 23 Kat:1/105 34110 Cagaloglu - Istanbul
T: 0212 528 19 10 F: 0212 528 19 09 E: info@yordamkitap.com


..........................................................5
http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?ID=412397

Turkiye Gazetesi, 2.7.2009
Semsi Arkan

Adalarin sevdalisi

17 milyon insanin belki de 15 milyonunun adimini bile atmadigi Istanbul'un Adalari'nda, oraya asik, orada huzur bulan, sevgi cemberini genisleten, omur uzatanlari kiskanmamak elde degil... Ada vapurlarinin "yandan carkli" gunlerinden, bugunun tek cifte kurekli balikcilarinin hoyrat dalgalara, gorus acisini kapatan sise ragmen hiz kesmedigi deniz trafiginde, Ada'ya ayak basmak, Ay'a ayak basmak kadar mutluluk verir insana...
Fayton sefasinin tek zevk alinacagi yerdir o Adalar...
Herkesin, herkesi tanidigi sabahin en sonuk isiklanmasindaki "Gunaydin" en karanligindaki"Hayirli geceler" vedasina kadar gecen zamanda, Adali olmak bahtiyarligini yasamislari, hep kiskanmisizdir biz...
***
Necmi TANYOLAC spor basinin suphesiz "1 numarasidir."
Onunla calismak bahtiyarligina erismis bizler ise meslek hayatimizin en unutulmaz insanini hep basimizda "tac" olarak tasimisizdir. Bir kutsal emanet gibi...
Saygimizi eksik birakmamak adina, onunde hep "el pence" durmusuzdur.
Onun gozlerinin icindeki spor gazeteciliginin hala sonmeyen kivilcimlarinin hep uzerimize sicramasini beklemisizdir.
Cunku o insanin spor heyecani hala sonmeyen alevler gibi vucudunun en derinliklerinde, bir yanardag misali puskurmeye hazirdir sanki...
Necmi TANYOLAC sadece bir usta degil, bir baba, bir agabey, sIkIntili gunlerde bas vurulan, mutlu gunlerde hep aranilan, dost sohbetlerinin de vazgecilmez muhabbet arkadasidir.
***
"Adalar dedigin ne kadarcik yer... Kinaliada'da oksuren, Burgazada'da; Heybeliada'da hapsiran, Buyukada'da duyulur" der Necmi Tanyolac...
Onun Ada'ya gelisinde yolunu gozleyenler, eve gidisini geciktirecek her turlu manevrayi yapar.
Spordan politikaya, tekneden "Kirlangic" avina kadar, sohbetlerin de "1 numarasidir" o...
"Ana gibi yar, Ada gibi diyar olmaz" sozcuklerinin mucidi Tanyolac, Adalar'in "nazli cicegi" mimozalar icin de bakiniz neler soyler:
"Mimoza, nadide bir cicektir. Her toprakta buyumez. Her havayi solumaz. Ispanyolca'da anlami da 'nazli cicek'tir zaten."
Necmi Tanyolac da bizim spor basinimizin mimozasidir! Onun tek farki, mimoza gibi nazli olmamasidir. Nadidedir, zariftir, saygiyla onunde dugme iliklenilecek, sevgiyle ellerinden opulecek adamdir.
***
"8.15 vapuruna" binenler, Ada'dan kalkan bu "ozel vapurun" en onemli seref misafirinin Necmi Tanyolac oldugunu mutlaka bilir.
Tanyolac'in "8.15 Vapuru" adi altinda topladigi yazilarin lezzeti damaginda kalanlar "Martili Kahve"yle tiryakiligi yakalamisken, simdi karsimizda "Bir kahvenin 40 yil hatiri varmis... Ona bir es gerekiyordu... Oylesine hasrettiler ki, ucuncuyu hazirladik... Simdi elinizde, evinizde... Ozlemle sunuyorum" kibarligi icinde kaleme aldigi "Adanin Yesil Camlari" adli kitabi, simdi artik bizlere emanet...
Okudugunuzun farkina ve doyumsuzluguna sinir koymadan bir "Ustanin" kalemini nasil bir ressam fircasi gibi kullandigini gorun bu kitapta...
Biz onunla, hayatimizin en guzel gunlerini gecirdik... En gururlu, en serefli, en mutlu... Onunla calisma bahtiyarligina eristik...
Onun bazen fircasini, bazen babacan "makasini" yanagimizda hissettik...
O cebimize para, parmagimiza halka, cocugumuza yuva kuran 1 numaradir...
Imkan olsa da, omrumuzun kalan kismindan ona seneler verebilsek...
Cunku Necmi Tanyolac'in bizim ustumuzdeki hakkini odeyebilmek kolay bir is degildir.
Cunku o bir mimoza kadar nadide ama nazli degildir...
O bir spor sevdalisi, o bir Ada sevdalisidir...
"Adanin Yesil Camlari" bir kitap degil, bir omrun gectigi bir eser sanki...
Sukru Tunar'in Huzzam eserindeki gibi acikli degil...
Sadece sevdalarin ve dostluklarin ipeksi dokunuslarla anlatildigi bir eser o...
Necmi Tanyolac'in bizim ellerimize biraktigi en son yavrusu...
Allah sizi basimizdan eksik etmesin, cok yasayin saygideger insan, "1 numara" buyuk usta!...

[...]