20 Nisan 2012 Cuma

ADALAR POSTASI-2692: prens adaları’na kültür ve turizm bakanı ertuğrul günay acilen sahip çıkmalı...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

4 Mart 1916 Cumartesi günlü, zabıtaca işgal edilen Büyükada Nizam Caddesi'ndeki düvel-i muhasama tebasına Saint Antuan Mektebi binasının tahliye edilerek Zükur ve İnas Numune Mektebi'ne devredilmesine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da 2012.

* * *


ADALAR'da HAVA DURUMU:

20 Nisan 2012 Cuma
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Gökgürültülü sağanak yağışlı
11/19ºC
%54-65nem
Lodos, G 26km/sa
Gündoğuşu 06:18... Günbatışı 19:48...


* * *
Cicely Mary Barker, Winflower Fairy.


__________________________________________

1- İstanbul Adaları'nda Trafik Canavarının Usulsüz Seyrine Seyirci Kalmayacağız!...  Faytonlarımızı da Vermeyeceğiz!...

2- Gila Benmayor: "Adalar'dan günlerden beri S.O.S çığlıkları geliyor. Mesele şu: O güzelim Adalarımıza ⁒100 elektrikli taksi-dolmuş getiriliyor..."

3- Şirin Kahraman: "Daha önce de ADALAR POSTASI'na yazmış idim; vapurların kaldırılması yerine motorların gelmesi konusunda, yazdım bir nebze tepkimi dile getirip kendimce rahatlamak için bir çok kişi de benim gibi yaptı, yaptı diyorum çünkü sonucu değiştiremedik. Şimdi sıra faytonlara geldi..."

4- Judith Liberman'dan Heybeliada'da Dolunay'ın bahçesinde Anlatma Sanatı Eğitimi...

5- Fatih Çekirge: "Mayısın ilk haftasındaki belediye meclisinde karar alınacak. Ve böylece orası Palamut Sokağı değil, Fenerbahçeli Lefter Sokağı olarak, Lefter’in anısına ayrılacak..."

6- Deniz Toprak: Adalar'da çam kese böceğine büyük darbe vurulmuş mu?..."

7- Oya İslimyeli: "Aidiyet duygumun bir pusulası oldu ADALAR POSTASI. Çok teşekkür ediyor ve 7. yılını kutluyorum..."

8- Serap Uzunlar: "Payı var demek ki Seferoğlu seferi, / Maske düştü, görünüyor karanlık işleri…"

9- Orman yağması yasallaştı! Peki ya Adalar'da durum ne?

10- Adalar Kent Konseyi: "28 Nisan Burgazada'dayız!..."

11- Deniz Toprak: "Kızılay Adalar Şube Başkanı Ömer Faruk Berksan, bu nasıl bir idarecilik? Kendi şirketinde kime ne ihale edersen et, ama Kızılay’dan bahsediyoruz. Kızılay kimsenin tekelinde değil, HEPİMİZİN… Yanlış gördüğümüzü sormak da hakkımız..."

12- Yusuf Yavuz: "Nükleer santralların kapatılması için Büyükada'da biraraya gelen sanatçılar, vatandaşların da katılımıyla ilginç bir şenlik düzenlediler..."

13- Deniz Toprak: "Adalar’ın bunca meselesine duyarsız kalan, gündemle ilgili tek satır görüş dahi belirtemeyecek kadar basiretsiz, ancak kendi kişisel çıkar çatışmaları sözkonusu olduğunda ortalara dökülen tüm pişkin vakıf, dernek ve ıvır zıvırlarını da alkışlıyorum!..."

14- Vakıflar Meclisi, Kınalıada Surp Kirkor Lossavariç Ermeni Kilisesi Mektebi ve Mezarlığı Vakfı mezarlığını da bu vakıfına iade etti...

15- Uzun yıllar boyunca bakımsızlıktan atıl hale gelen, Adalar Belediyesi'ne ait arşiv odası yenilenerek modern ve çağdaş görünümüne kavuşuyor...

16- Adalar Müzesi: "23 Nisan'da Adalar'da..."

17- Adalar Belediyesi Müzik ve Tiyatro Kulübü Bahar Konseri...

18- Aya Yorgi ziyaretine geri sayım başladı!...

19- Tugay Kartal, ADALAR POSTASI'nı "Durmak yok HAYDARPAŞA için yürüyüşe devam!!!" etkinliğine davet etti...

20- Kuşlar Âlemi'nden...

21- Yüzler Defteri'nden...

)O(



_____________________________________________
_____________________________________________

Hürriyet, 20.4.2012

Gila Benmayor

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20381966.asp?yazarid=20

Adalara sarı taksi şaka gibi 



ADALAR'dan günlerden beri SOS çığlıkları geliyor. Mesele şu: O güzelim Adalarımıza 100 adet [⁒100] elektrikli taksi-dolmuş getiriliyor. Önce Adalar’a elektrikli de olsa fayton dışında hiçbir araç aklıma getiremeyeceğim için haberlere inanmak istemedim. Ancak bu sabah gelen bir e-postada Adalar Belediyesi’nin bahçesine park etmiş “sarı taksi-dolmuşu” görünce durumun ciddiyetini kavradım. 

Motorlu taşıt, çocukluğumun, gençliğimin Adalar’ı için ölüm fermanı anlamında bana kalırsa. Dünya hızla motorlu taşıt barındırmayan “Yavaş Şehir” (Slow City) konseptine sarılırken, biz bisiklet, faytonlarıyla zaten “Yavaş Şehir” olan Büyükada başta tüm adaları hızla şehirleştiriyoruz. 

Vapurların yerini alan o korkunç motorlarla, üst üste yapılmış motor iskeleleriyle, çok katlı devasa binalarıyla (Bakınız Büyükada Terrace- Lido) ve şimdi motorlu araçlarla. Adalar’a 100 adet [⁒100] elektrikli taksi-dolmuş ne anlama geliyor? 

KORUMA KURULU KARARINA AYKIRI 
Gürültü, Adalar'a has o tatlı huzurun bozulması, çocukların serbestçe sokaklarda oynamamaları, bisiklet kullananların sürekli tedirgin olmaları demek. SOS’u gönderen ADALAR POSTASI’nın kurucusu Emine Çiğdem Tugay hatırlatıyor bu arada. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul V numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.12.2009 tarihli 2232 sayılı kararında, Adalar genelinde motorlu taşıtlara izin verilemeyeceği maddesi var. Bunu ihlal edenlere hakkında işlem yapılması da. Dünyada ABD’den Fransa’ya Çin’den Yunanistan’a “motorlu taşıtlara” izin vermeyen onlarca ada örneği var. Hızla ve düşüncesizce modernleşmenin bedelini daha ne kadar ödeyeceğiz? 

Prens Adaları’na Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay acilen sahip çıkmalı.




ADALAR POSTASI-2691/16(17.4.2012):
Subject: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır!
Date: Wed, 4 Apr 2012 13:36:27 +0300
To: ADALAR POSTASI

trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır!... 


From: MARAL YILMAZ
Subject: Şu anda adalar belediyesinin yanında park halinde taksi dolmuş beklemektedir
Date: April 4, 2012 12:55:43 PM GMT+03:00


 


From: MEHMET GÖZGÜCÜ 
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 1:42:46 PM GMT+03:00 

ÇOK DEĞERLİ ADALAR POSTASI........................!
DEMEK ONLAR ADALARIMIZIN O GÜZELİM FAYTONLARINI YOK ETMEK İÇİN BU YÖNTEMİ GELİŞTİRMİŞ OLMUYORLAR MI DİYE SORMADAN GEÇEMİYOR VE HER ZAMAN YANINIZDA OLDUĞUMU BELİRTİP SONSUZ BAŞARILARLA DOLU SAYGIN SEVGİLERİMİ DE BUNLARA EKLİYORUM.......................
MEHMET GÖZGÜCÜ


From: NEZİH BAYRAKTAR 
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 2:01:26 PM GMT+03:00 

Daha özensiz çirkin bir adada yaşayacağız maalesef! Bu kadar mı hoyrat yöneticilik yapılır? Bu kadar mı estetikten uzak olunur? Kendimi bu vurdumduymazlık karşısında çok aciz hissediyorum. Biraz güzel örneklere bakılsa yurtdışındaki ne olur sanki... Üzülüyorum ve dünya mirasını korumaya çalışanlara karşı utanmadan bunları bize layık görenlere inat UTANIYORUM!!! 
KUSURA BAKMAYIN YÖNETİCİLERİMİZİN KÜLTÜRÜ BURAYA KADAR!!


From: SERAP UZUNLAR 
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 2:04:00 PM GMT+03:00 

Ah… Bu da nedir? O zaman sevgili Belediye, anlaşalım seninle... Bu dolmuş sadece yürümekte zorlanacak olan yaşlıları ve yürümesine engel bedensel engeli olanları taşısın. Bu çirkin aracın Ada'ya çıkması üzerine, görev dışı zamanlarda da görevde olmayan görevsizlerin binerek Adalarda fink attığı çirkin araçlardan da 3-5 tanesi eksilsin… Diğer araçlar da öyle zevattı, zerzavattı taşımasın… O zaman bir şey demeyeceğim ben bu beter duruma... Biz trafik istemiyoruz dedikçe, dalga geçer gibi yaptığın bu davranışı mazur göreceğim. Tamam mı? Belediye personeli diye görev dışı zamanlarda araçların hiç biri kullanılmasın ve sayısı da azalsın. Bu çirkin dolmuşu da sadece yaşlılar ve yürümesine engel bedensel engeli olanlar kullanabilsin…


From: UGO ANTONIO CORINTIO 
Subject: RE: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 2:09:16 PM GMT+03:00 

Normaldir… zira Allah’ın vermiş olduğu bütün güzellikleri, tabiat dahil, bozmak için ne mümkünse yapılıyor!!!!! 
Selam ve sevgiler,
Ugo


From: DENİZ TOPRAK 
Subject: Ynt: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 2:57:51 PM GMT+03:00 


Bak, gördünüz mü? 


Sülün Osman 

Vikipedi, özgür ansiklopedi 
Osman Ziya Sülün, (d.1923 ö. 1984) Dolandırıcılar kralı "Sülün Osman" olarak Türk tarihine geçen bir kişidir. Osman Ziya Sülün, 1923'te İstanbul'da doğdu. Adını duyurduğu ilk "işini" 1948 yılında Fatih'te yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak yaptı. 1950 ve 60'lı yıllardaki "işleriyle" ün kazanan "Sülün Osman", tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara 'satarak' ya da 'kiraya vererek' efsane haline geldi. Galata Köprüsü'nü satmak üzereyken tesadüfen yakalandı. Ölümüyle ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, polisin tahminlerine göre 1984'te Beyoğlu'nda sürekli kaldığı otelde kalp krizinden öldü ve kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü. 

Demek ki Sülün Osman gerçekten ölmemiş…

Sonunda Adalar’ı da satmış birine belli ki. 

Alan adam da kafasına göre bina dikiyor, dolmuş çıkartıyor. 

Ama uyarmak lazım Adalar’ı satın aldığını sanan adamı, kandırıldığını söylemek lazım. “Adalar senin değil” demek lazım… 

“Her kimsen kandırmışlar seni hemşerim, Adalar’ı satın almadın, Adalar senin değil aslında. DUR!”


From: HANDAN ALTINELLER
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 4:31:46 PM GMT+03:00 

Yazıklar olsun diyorum, ellerim kırılsaydı da oy vermeseydim diyorum, artık Ada'da yaşanmaz diyorum. Vah ki vah.. vah benim güzel Ada'm.. Daha neler gelecek başına kimbilir? İğrenç ötesi... 


From: CELAL KARACA  
Subject: Büyükada - Taksim seferleri başlıyoooorrrrr... 
Date: April 4, 2012 4:52:00 PM GMT+03:00 

Büyükada - Taksim seferleri başlıyoooorrrrr... 

Artık ne söylenir bilmiyorum… Bence TIR veya metrobüs getirmek lazım… Vur dedik ise böyle bir araç alternatif sunulursa çok güleriz… Bu araçla Büyükada-Kartal seferi mi yapılacak?... Veya Büyükada-Taksim seferi mi? Denizde gideni varsa tercihimizdir… Haydi hayırlısı… 


From: METİN KARADAĞ 
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 2:24:42 PM GMT+03:00 

ADALARDA TOKi BLOKLARI ARASINDA MEKiK DOKUMAK iCiN Mi, LAZIMMIS?


From: ŞİRİN KAHRAMAN
Subject: RE: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 4, 2012 5:16:11 PM GMT+03:00 

Peki ada olmanın ne özelliği kaldı, bu motorlu araç sayılmıyor mu ? Bence elektrikli çalışıyor diye bunu motorlu araçtan saymayanın bir sağlık kontrolünden geçmesi gerekiyor... Hem göz hem akıl sağlığını kontrol etmek lazım ...!!! Çok net açık açık soruyorum kimin bundan ne çıkarı var açık açık söylesin... (söylemeye yürek ister )


From: HABİB KENT 
Subject: Re: trafik canavarı belediyesi'nce ada'ya çıkartılmıştır! 
Date: April 5, 2012 11:03:41 AM GMT+03:00 

Rezalet, önce vapurlarımız sonra bakir koylarımız (çoğuna derme çatma, gecekondu 'plajlar!??' kondurulmuş), sonra ağaçlarımız, şimdi de faytonlarımız kim bunlar ya? 


From: HALUK DİRESKENELİ 
Subject: Re: adalar'da taksi dolmuşun işi ne?... 
Date: April 6, 2012 10:27:32 AM GMT+03:00 

Tebrikler... Sağolun varolun... 


From: MEHMET GÖZGÜCÜ 
Subject: Re: Fwd: adalar'da taksi dolmuşun işi ne?... 
Date: April 6, 2012 11:24:36 AM GMT+03:00 

ÇOK DEĞERLİ ADALAR POSTASI.........................................! 
AŞAĞIDAKİ KAYGILARINIZA AYNEN KATILARAK BU KONUYU ANLAYACAĞINA İNANDIĞIM HERKESE İLETİYOR VE SONSUZ BAŞARILARLA DOLU SAYGIN SEVGİLERİMİ DE TEŞEKKÜRLERİMLE KABUL EDECEĞİNİZE İNANIYORUM............................................................................... 
MEHMET GÖZGÜCÜ 


From: SERAP UZUNLAR
Subject: ADALARDA ARABA İSTEMİYORUZ...
Date: April 6, 2012 5:12:56 PM GMT+03:00

ADALAR'DA ARABA İSTEMİYORUZ…

Araba severiz vesselam biz
Gelişmişlik göstergesi der bineriz
Parayı bulduk mu bir araçla da yetinmeyiz
İkişer üçer alır ortalıkta gezeriz
Hatta gün gelir suyunu da çıkarırız
Adaları bile arabayla donatırız.
Kim miyiz biz?
Sorulur mu ayıp, haydi bulun siz…!


From: EMİNE ÇİĞDEM TUGAY
Subject: adalar'da dolmuşun işi ne?... 
Date: April 6, 2012 9:19:54 AM GMT+03:00 
To: Ertugrul Gunay ertugrul.gunay@kulturturizm.gov.trozelkalem@kulturturizm.gov.tr, TC KULTUR ve TABIAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MUDURLUGU kurullardairesi@kultur.gov.trbelediye@adalar.bel, Belediye Başkanı belediyebaskani@adalar.bel.tr, Baki Ergök bekirergok@istanbul.gov.tr, Derviş Ahmet Set dervisahmetset@istanbul.gov.tr, Ahmet Arabacı adalar@istanbul.gov.tr 


Ertuğrul Günay / Kültür ve Turizm Bakanı 
TC KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI 
Atatürk Bulvarı No:29 
Opera 06050 Ankara 
Tel: 0312 311 19 32 
Faks: 0312 311 14 31 

TC KTVK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 
KURULLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI 
KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU 
II. Meclis Binası yanı Ulus Ankara 
Tel: 0312 310 53 64 
Faks: 0312 310 91 12 

A. Metin Yıldırımlı / 5. İKTVKK Müdürü 
İSTANBUL 5 NUMARALI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU Hobyar Mahallesi Büyük Postane Cad. Eski Sümerbank Binası 
Sirkeci İstanbul 
Tel/Faks: 0212 528 31 13 

Bekir Ergök / İstanbul Vali Yardımcısı 
Fevzi Güneş / İstanbul Vali Yardımcısı 
Derviş Ahmet Set / İstanbul Vali Yardımcısı 
İSTANBUL VALİLİĞİ 
Ankara Caddesi, Cağaloğlu 
Fatih 34410 İstanbul 
Tel: 0212 455 59 00 
Faks: 0212 512 20 86 

Ahmet Arabacı / Adalar Kaymakamı 
ADALAR KAYMAKAMLIĞI 
Çankaya Caddesi No:44 
Büyükada 34970 İstanbul 
Tel/Faks: 0216 382 60 17 

Mustafa Farsakoğlu / Adalar Belediyesi Başkanı 
ADALAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI 
Altınordu Caddesi No:21 
Büyükada İstanbul 
Tel: 0216 382 78 50 (dahili 184) 
Faks: 0216 382 67 85 

Sami Yılmaztürk / TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ 
Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası Barbaros Bulvarı 
Besiktaş 34349 İstanbul 
Tel: 0212 227 69 10 
Faks: 0212 236 85 28 

Saltuk Yüceer/ TMMOB Mimarlar Odası Anadolu I. Büyükkent Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı 
TMMOB MİMARLAR ODASI ANADOLU I. BÜYÜKKENT BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ 
Rıhtım Caddesi İskele Sokak No:27 
Kadıkoy İstanbul 
Tel: 0216 348 14 05 

Arif Çağlar / İAKTVKD Başkanı 
İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ (İAKTVKD) 
Güzeller Sokak No:30 
Büyükada 34970 İstanbul 


6 Nisan 2011


TC KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI'na

TC KTVK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU'na

İSTANBUL 5 NUMARALI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU'na

İSTANBUL VALİLİĞİ'ne

ADALAR KAYMAKAMLIĞI'na

ADALAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'na

TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ'ne

TMMOB MİMARLAR ODASI ANADOLU I. BÜYÜKKENT BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ'ne

İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ'ne


İSTANBUL ADALARI'nda TRAFİK CANAVARININ USULSÜZ SEYRİNE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ! 


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25.12.2009 tarih ve 2232 sayılı kararı uyarınca “İstanbul ili, Adalar ilçesinde Motorlu Taşıt kullanımına ilişkin; bütün yolların prensipte yaya yolu olarak belirlendiğine, bu nedenle ilçenin kültür kimliği ve diğer özelliklerinin korunmasının bir gereği olarak Adalar genelinde motorlu taşıt trafiği olamayacağına ve Adalar'ın bu önemli özelliğinin kısmi bile olsa bozulamayacağına,” işaret edilmiştir.

Bu karara uymayanlar hakkında 2863 sayılı kanun uyarınca yasal işlem yapılmasına, karar gereğinin Kaymakamlık ve Belediye tarafından yerine getirilmesine oybirliğiyle karar verildi”ğindendir ki gereğinin gereği gibi yapılması gereğiyle yukarıda 4.4.2012 tarihinde Adalar Belediyesi bahçesinde park halinde fotoğrafı görülen "%100 elektrikli (!) taksi dolmuş"un ivedilikle bağlanarak Adalar'dan çıkartılmasıyla tarafıma bilgi verilmesini önemle arz ederim.

Kaygılarımla,

Emine Çiğdem Tugay
)O(
Türkoğlu Sokak No:26
Büyükada 34970 İstanbul
_____________________________________________


From: ŞİRİN KAHRAMAN
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2691:
Date: April 17, 2012 1:26:10 PM GMT+03:00

Merhaba,
Ben de Adalar'ın yavaş yavaş yok edilmesini ne yazık ki dışarıdan izleyenlerden biriyim. Daha önce de ADALAR POSTASI'na yazmış idim; vapurların kaldırılması yerine motorların gelmesi konusunda, yazdım bir nebze tepkimi dile getirip kendimce rahatlamak için bir çok kişi de benim gibi yaptı, yaptı diyorum çünkü sonucu değiştiremedik. Şimdi sıra faytonlara geldi... Ama bu tamamen farklı bir durum... Biz başedemeyince hemen kaldırılsın, yasaklansın durumuna geçiyoruz. Benim ailem yaklaşık 60 yıldır Ada'da yaşıyor Hani sormuşlar neren eğri? Nerem doğru ki!... Faytonlardan geçimini sağlayan yüzlerce kişi var, bunun yanında faytonculardan ekmeğini kazanan esnaf var, nereden baksan 1000-1500 kişi geçimini bu yoldan sağlıyor ki kaçak çalışan kişileri de hiç saymıyoruz —bu da tamamen ayrı bir sorun.

Her kafadan bir ses çıkıyor, bu bizim için yapılıyor ise bize niye sormuyorlar, biz ne istiyoruz ya da neden oylama yapılmıyor?

Neden faytonlar için de bir kısıtlama getirilmiyor, neden bir iyileştirme çalışması yapılmıyor, tabi bunlar zaman alır hemen olacak değil, denedik mi?

Fayton sayısı sınırlandırılsın, belli kriterlere sahip olanlar plaka alabilsin, belli bir kılık kıyafeti olsun, hayvanlar için belli kurallar olsun ama biz ne yapıyoruz kaldırılsın, akülü araba konsun!... 

Yazın Ada'da bisikletten yürüyemiyorsunuz yollarda bunun için ne yapılıyor, iskele saat meydanında sokağa taşan masa sandaleyelerden yürüyemiyorsunuz bunun için ne yapıyorsunuz? Adam neredeyse saat meydanının yarısına kadar masa sandalye koymuş kaplamış, bunun için ne yapıyorsunuz? Neresinden bakarsanız bakın tam bir başıboşluk aslında kimse kabul etmese de bu bir gerçek... 

Seferoğlu'nda ağaçlar kıyıldı, Ada'ya bakarken kırmızı boş bir alan... Neden? Orası tatil köyü/otel olacak biriler para kazanacak... Eee güzelim kızıl çamlar, erguvanlar, leylaklar, mimoza ağaçları ne oldu?... Kim düşünür üç beş ağacı?... Dikeriz saksıda birkaç çiçek olur biter!.... 

Ben ilk işe başladığımda 18 yaşında idim ve en son Adalar vapuruyla eve dönerdim; vapur Ada'ya yanaştığında neredeyse gece yarısını geçmiş oluyordu, evim Ada'nın tepesindeydi ve korkmadan tek başıma evime gidiyordum, şimdi korkuyorum inanın kızım karanlık olduğunda gelecek ise ya dayısı ya da dedesi alıyor eve gelmesi için... Soruyorum sayın büyüklerime ben neden eskisi gibi kendimi güvende hissetmiyorum?... İşte bunun için söyledim neresinden bakarsanız bakın bir başıboşluluk almış gidiyor...

Karamsar yazdım farkındayım ama ben Adaları seviyorum, Ada'da büyüdüğüm için çok ama çok şanslıyım; çok isterdim çocuğumun da Ada gibi bir ortamda büyümesini, üzülerek söylüyorum yapamadım imkânlar... Sadece yaz tatillerinde bunu yaşatabildim...

Yine de söylüyorum ADALI OLMAK BİR AYRICALIKTIR...

Selam ve saygılarımla,

Şirin Ünal Kahraman



_____________________________________________

From: JUDITH LIBERMAN
Subject: Anlatma Sanatı Eğitimi...
Date: April 16, 2012 1:51:14 PM GMT+03:00

Anlatma Sanatı Eğitimi...

Judith Liberman, Çamtepe- 7.4.2012.

Heybeliada’da, Dolunay’ın bahçesindeki sakız ağacının altında
Mayıs 12-13 (Cumartesi-Pazar) 2012

Hepimiz çocuklara, öğrencilerimize ya da arkadaşalarımıza masal ya da hikâye anlatmayı severiz. Bu eğitime, hikâyeleri veya başımızdan geçenleri daha canlı anlatmayı öğrenmek isteyenleri bekleriz. Masal, hikâye ya da fıkra anlatarak mesajlar daha kolay hatırlanır ve inanılır şekilde iletilir.

Eğitim boyunca çeşitli oyunlar ve yaratıcılığı genişleten aktivitelerle, içten dışa doğru çalışarak masalların uçan halısına binip hep beraber sihirli bir yolculuğa çıkacağız.

Eğer çocuklarınıza masal anlatmak istiyorsanız, derslerinizin temasına uygun bir hikâye anlatmak istiyorsanız ya da sadece bol masallı eğlenceli bir haftasonu geçirmek istiyorsanız, Dolunay’ın bahçesindeki bu eğitim sizin için!

Judith Liberman, 2002 yılında Sorbonne’da yüksek lisansını tamamladı. Paris konservatuarı hikâye anlatıcılığı programını bitiren ve Pomona College (CA)’de tiyatro okumuş olan Liberman, şimdiye kadar doğaçlama teknikleri, ses, Hint hikâyeciliği, çocuklar için hikâye anlatıcılığı gibi farklı konularda, birçok seçkin anlatma sanatı eğitmeniyle çalışmıştır, Paris’te iki tiyatro grubunun kurucuları arasındadır. Paris ve New York’ta kitapevi, kütüphane ve okullarda masal anlatıcılığı yapmıştır.

Şu anda Edith Welsh'le sesin iyileştirici gücü üzerine bir dal olan Psikofoni çalışmaktadır.

Eğitim ücreti: 200 TL

Konaklama: Eğitim boyunca Ada’da kalmak isteyenler için, pansiyon ayarlanılabilir.


_____________________________________________


Hürriyet, 17.4.2012

Fatih Çekirge

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20363763.asp

Ve Başkan el koydu... 


Büyükadalıları ve futbolseverleri üzen hatadan dönülüyor. Önceki gün Büyükada’da Fıstık Ahmet’in uyarısıyla yazdığım yazı tam yerini buldu. Daha sabah saatlerinde 300 bin kişi Lefter’in hatırası için bir sevgi zinciri oluşturdu. Ne kadar seviliyormuşsun ey büyük Lefter. Ve az önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Lefter’e yapılan bu yanlışlığı düzeltmek için harekete geçti. Sokaktaki ‘Palamut’ tabelası kaldırılıyor. Başkanın talimatıyla yapılan kısa incelemede harita bölümüyle ilgili bir hata olduğu anlaşıldı. Ortada bir duyarsızlık, dikkatsizlik ve ilgisizlik olduğu açık. Nitekim Başkan da bu tespiti görüp gereğini yapıyor. Mayısın ilk haftasındaki belediye meclisinde karar alınacak. Ve böylece orası Palamut Sokağı değil, Fenerbahçeli Lefter Sokağı olarak, Lefter’in anısına ayrılacak. Bir bahar günü Ada kuşlarının dalgalarla oynaştığı bir Ada ziyareti ve Lefter’in büyük anısı. Fıstık Ahmet’in, Nino’nun ve bütün Ada sevdalılarının sokağıdır artık o sokak. Lefter için oluşan yüz binlerce kişilik mesaj ve sevgi zinciri gerçekten gurur veriyor. Bir gurur daha var. O da şudur: Bu gelişmeyi duyunca gazetecilik mesleğinin aslında ne kadar kutsal ve kamu yararına tarafsızca kullanıldığında ne kadar pozitif bir meslek olduğunu bir kez daha gururla yaşadım. Bütün sporseverlere, Adalılara, Lefter dostlarına bu duyarlılıkları için teşekkür ediyorum.


From: MEHMET GÖZGÜCÜ 
Subject: LEFTER 
Date: April 18, 2012 11:09:00 AM GMT+03:00 


Hürriyet, 18.4.2012

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20365765.asp

Bu haber Hürriyet Dünyası'nın hayatımıza yaptığı bir etkidir 


Fatih Çekirge Büyükada ziyaretinde Ada sakinlerinin önemli bir derdini öğrendi. Aslında bu dert herkesi ilgilendiriyordu. Ancak şimdilik sadece Adalılar yaşıyordu. 


[Trafik-İmar-Turizm Canavarları'nın pençesinde adeta can çekişen Adalar'ın bu minval dertlerini de —masal misal Terrace-Lido kaçağı, Seferoğlu tahribatı, ⁒100 elektrikli taksi-dolmuş vesaire— görmeniz dileğiyle... )O( ]

Büyükada’nın tarihçisi Fıstık Ahmet, ‘Fenerbahçeli Lefter Sokağı’nın bir bölümünün aniden ‘Palamut Sokak’ haline gelişini anlattı. Türk futbolunun ordinaryüsü Lefter’e bu yapılan, taraflı tarafsız herkesi derinden üzüyordu.


Fatih Çekirge, konuyu dün köşesine taşıdı. Onun yazısıyla birlikte Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyaya yayılmış yüz binlerce Hürriyet okurundan adeta bir sevgi zinciri oluştu.

Herkes ortak bir fikre kenetlenmişti: "Fenerbahçeli Lefter Sokağı’nın adı en kısa zamanda geri verilmeliydi."

Büyükada'nın tarihçisi Fıstık Ahmet

24 SAATTE NELER OLDU


Büyükadalılar, Türk futbolunun duayeni Lefter'in adını bu sokakta ölümsüzleştirdi. 


Ancak bir gün ansızın Fenerbahçeli Lefter Sokağı'nın yüz metresi Palamut Sokak oldu. 


Hürriyet Dünyası'nın dayanılmaz duyarlılığı ve baskısı ile Palamut gitti, Fenerbahçeli Lefter Sokağı'nın yeni tabelası geldi. 

Peki bu olayı nasıl kotardık?
1 – Büyükada’nın derdi yazıya döküldü.
2 – Fenerbahçeli Lefter Sokağı öyküsü taraflı tarafsız yüz binlerin sorunu oldu.
3 – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çığ gibi büyüyen sevgi zinciri karşısında aynı gün devreye girdi. Önce Fatih Çekirge’ye haber göndererek, “Sorun derhal çözülecek” dedi ve ekledi: “Sokağın bir bölümündeki Palamut Sokak levhası kaldırıldı…”
4 – Ardından Belediyeden şu açıklama yapıldı: Sorun ‘Adres Bilgi Sistemi’nde yapılan bir hatadan kaynaklandı. Düzeltme işlemi Mayıs ayında yapılacak İBB Meclisi’ne iletilecek.

VE BAŞKAN EL KOYDU / FATİH ÇEKİRGE YAZDI

Bu duyarlılığı gösteren Adalılara, Lefter dostlarına, futbolseverlere, Hürriyet okurlarına ve sorunu anında çözen Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür ederiz.

İBB'DEN LEFTER AÇIKLAMASI

_____________________________________________

From: DENİZ TOPRAK
Subject: BU İŞİN ALTINDA DA…
Date: April 17, 2012 2:52:44 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com

BU İŞİN ALTINDA DA… 


http://www.cekud.org.tr/icerik.asp?ic_id=60
İstanbul’un akciğerleri tüm adaları yeşertmek, ağaçları korumak ve zararlılardan temizlemek amacıyla düzenlenen Eko-Tur’ların… …İşletme'nin Şefi Orman Mühendisi Yüksel ÖZCAN ve arkadaşlarının önderliğinde düzenlenen etkinlik…
BÜYÜKADA’DA ÇAMKESE BÖCEĞİ’NE BÜYÜK DARBE VURULDU
BÜYÜK DARBE VURULMUŞ!

http://www.cevreciyiz.com/akademi/default.aspx?SectionId=284
Adalar’ın Orman Şefi birkaç yıldır ekolojik geziler düzenleyerek adaların bitki örtüsüne ve korunmasına yönelik bilgiler veriyor, biyolojik mücadele ile ilgili çalışmalarda bulunuyor… ..Adalar’ın bitki örtüsünün en büyük sorunlarından biriyse kızılçamlarda bulunan ve çam kese böceği denilen bir tırtıl türüdür…
bugün Adalar’da %90 oranında başarıya ulaşılmıştır.
%90 BAŞARIYA ULAŞILMIŞ,

http://web.ogm.gov.tr/Haberler/HaberGoruntule.aspx?List=b5227992%2D7788%2D41c4%2D8a38%2D24e745c3108e&ID=10001
Adalar Orman İşletme Şefliğince 5 yıldır düzenlenen EKO-TUR’lar...
…EKO-TUR da Bu kez gladyatör böceklerinin evreleri, çamkese böceğinin etkilerinin sıfırlanması, biyolojik mücadelede etkin olan adacık yöntemi uygulamalı olarak anlatıldı.
HATTA SIFIRLANMIŞ…


…MIŞ !!! 


5 YILDIR DÜZENLENEN EKOTURLARDA ANLATILANLARMIŞ BUNLAR. 
KİME??? 
BİZE, SİZE, HERKESE, HEPİMİZE… 
BİZ HEP DİNLEDİK, BEKLEDİK. 
EE, SONUÇ ???

ADALAR POSTASI-2688/9(27.3.2012):


Çam Kese Böcekleri'nin dönüşü...

Twitter, 26.3.2012 11:20-11:28

özcan yüksek 
@ozcanyuksek

Heybeli'de çam ormanlarının önemli bölümünün çam kesesi böceklerince işgal edildiğini, kısa sürede ağaçların kuruyacağını söylesem...

ADALAR POSTASI ‏ 
@ADALARPOSTASI
@ozcanyuksek dünkü gün seyr-ü seferle büyükada'da da çam kese böceklenmiş o canım çamların içler acısı hâl ve vaziyeti aynı minvalde...
)O(

alper isin duran ‏
@aiduran
@ozcanyuksek ...hemen 2B statüsüne alma hazırlıkları başlar.

FaReLi ŞeHRiN DeLiSi ‏ 
@DoGRuKaDiN
@ozcanyuksek Devletin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bunu bildirseniz ve onlar da harekete geçseler ne iyi olur. Zirai ilaçlama yapılır.

özcan yüksek ‏ 
@ozcanyuksek
@DoGRuKaDiN O ağaçları artık NATO bile kurtaramaz. Ormanın Bakanlığı var adalarda, bayraklar dalgalanıyor.

FaReLi ŞeHRiN DeLiSi ‏
@DoGRuKaDiN
@ozcanyuksek O halde Orman Bakanlığı sadece "bakıyor". Görmeyi başaramayanlardan ne yazık ki. Zaten ne zaman görebildiler ki!

FaReLi ŞeHRiN DeLiSi ‏
@DoGRuKaDiN
@ozcanyuksek Devletin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bunu bildirseniz ve onlar da harekete geçseler ne iyi olur. Zirai ilaçlama yapılır.

Yildiray Lise ‏ 
@yildiraylise@ozcanyuksek ilgilenen olur mu? Orman işletme şefliğine olmadı bölge müdürlüğüne iletmek gerek.

O HALDE KANDIRDILAR MI DERSİNİZ BİZİ?

YOKSA YILLARDIR ANLAT ANLAT BİTİRİLEMEYEN, ADA ORMANLARINI TERTEMİZ, YEMYEŞİL EDEN, DİLLERE DESTAN ÇAM KESE KAHRAMANLIK MÜCADELELERİ SADECE BİR MASALDAN MI İBARETTİ… YA DA ÇAM KESE GERİ GELMEDİ DE, ASLINDA DARBE VURULAMADIĞI, YOK EDİLEMEDİĞİ İÇİN HİÇ GİTMEMİŞMİYDİ… 

BAŞKA İHTİMAL Mİ? VAR ELBETTE, AMA VAHİM… 

ÇAM KESE KASTEN HORTLATILMIŞ OLMASIN SAKIN. AĞAÇLAR BAZI BÖLGELERDE KASTEN YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR OLMASIN SAKIN. HANİ AĞAÇLAR AYAKTA KURUYUNCA (!!!) KESİLEBİLİYORDU OLMASIN SAKIN. LÜTFEN BU İŞİN ALTINDA DA PİSLİKLER OLMASIN SAKIN… 

O HALDE ADALAR ORMAN İŞLETMESİNE SORALIM BAKALIM; 

DOĞRU HİKAYE HANGİSİ???

ÇAMKESE BÖCEKLERİ KESİNLİKLE AĞAÇLARI KURUTMAMAKTADIR. ZARAR GÖREN AĞAÇLARIN YAPRAKLARI MAYIS AYINDAN İTİBAREN YENİDEN ÇIKARAK YEŞERMEKTEDİR

ÇAMKESE, ASLINDA GULYABANİ MİDİR??? 


İŞLETME ŞEFİ “İLAÇLAMA ÇÖZÜM DEĞİL” DERKEN… HER NEYSE :) 

NEYLE MÜCADELE ETTİĞİMİZİ BİLELİM…

_____________________________________________

From: OYA İSLİMYELİ
Subject: Kutlama
Date: April 17, 2012 10:59:48 PM GMT+03:00

Kutlama...


Tanışınca bir sorusu vardır Adalıların hemen: ''Kaç yıllık Adalısın?'' 
Adalar'da doğmasam da Adaları çok sevmiş, iki yıl yaz-kış yaşamayı keyifle denemiş ve israr etmiş biri olarak şunu söylemeliyim ki, Adalı olmanın ayrıcalığını, hassasiyetini, sorumluluk duygusunu, kavgaları, haykırışları, protestoları, barışçıl çağrıları, insana ve Adalılara ait bir çok şeyi kâh yaşayarak, kâh ADALAR POSTASI'ından takip ettim, öğrendim. Tanışamadığım Adalıları, Ada hassaslarını öğrendim ADALAR POSTASI'ndan. Aidiyet duygumun bir pusulası oldu ADALAR POSTASI. 
Çok teşekkür ediyor ve 7. yılını kutluyorum. 
Daha nice aydınlatıcı yıllara... 
Sevgiyle... 

_____________________________________________

From: SERAP UZUNLAR
Subject: Adalar’da
Date: April 17, 2012 4:15:25 PM GMT+03:00

Adalar’da 


Ben bağlıyım değerlere, 
Duyarlıyım olan bitene,
Zarar veren varsa mezarlıklara, ibadethanelere,
Hatta bir de bu kişi görevini de kullandıysa kötüye.

Hâlâ da diyorsa ki yemem kul hakkı,
Ki aslında kul hakkına yoksa saygısı,
Payı var demek ki Seferoğlu seferi,
Maske düştü, görünüyor karanlık işleri…

Elde tebligat yanlış kapı çalanlar,
Elin helal malına aç gözlerini koyanlar,
Görevlerini haramilik sayanlar,
Artık pisliklerini kapatamayacaklar!


_____________________________________________

Yeşil Gazete, 19.4.2012


Orman yağması yasalaştı 

[Peki ya Adalar'da durum ne?]


2-B yasa tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Tasarıya verilen değişiklik önergesiyle komisyonda yüzde 50′ye düşürülen rayiç bedel yeniden yüzde 70′e yükseltildi.

TBMM Genel Kurulu, 2-B olarak bilinen Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazine’ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarısı’nı görüştü. 

Tasarı, görüşmelerin ardından, kabul edilerek yasalaştı.

Arazilerin satış bedeline ilişkin madde üzerinde, AK Parti değişiklik önergesi verdi. /Kabul edilen önergeyle, hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50′sinden 70′ine çıkarıldı.


_______________________________

From: ADALAR KENT KONSEYİ
Subject: 
Date: April 19, 2012 10:41:04 AM GMT+03:00

28 NİSAN CUMARTESİ BURGAZADA'DAYIZ!... 


BU ORGANİZASYON, ADALAR ORMAN İŞLETME ŞEFLİĞİ VE ADALAR KENT KONSEYİ İŞBİRLİĞİYLE ADALAR İLÇEMİZDE 1963 YILINDA İLK SU SPORLARI KULÜBÜ OLARAK FAALİYETE BAŞLAYAN BURGAZADA-ADALAR SU SPORLARI KULÜBÜ'NÜN 1964-1970 YILLARI ARASINDA YÜZME VE SUTOPU SPOR DALLARINDA İLK ŞAMPİYONLUKLARI VE İLK REKORLARI ADALARIMIZA KAZANDIRMIŞ OLAN VE BUGÜN ARAMIZDA BULUNMAYAN MERHUM SPORCULARININ ANISI İÇİN DÜZENLENMİŞTİR. 

TÜM ADALILAR DAVETLİDİR.

Ali Fuat Tolga
Adalar Kent Konseyi
Başkanı




______________________________

From: DENİZ TOPRAK
Subject: 6 aylık firmaya 30 yıllığına ihale vermişler…
Date: April 17, 2012 4:40:08 PM GMT+03:00

6 aylık firmaya 30 yıllığına ihale vermişler…


Kızılay Adalar Şube Başkanı Ömer Faruk Berksan, bu nasıl bir idarecilik? Kendi şirketinde kime ne ihale edersen et, ama Kızılay’dan bahsediyoruz. Kızılay kimsenin tekelinde değil, HEPİMİZİN… Yanlış gördüğümüzü sormak da hakkımız. 

Kızılay’ın arsasını, yap-işlet-devret usulüyle 30 yıllığına ihale ediyorsun, ihale ilanı sadece yerel gazetelerde ilan ediliyor, ihaleye tek olarak … İnşaat’ın sahibi … giriyor. İhaleye tek başına katılan ve tabii ki kazanan (!!!) firma sahibi, Adalar'ın dokusuna uygun bir butik otel yapmayı düşündüklerini ifade ediyor. 

Eylül 2010’da kurulan bir firmaya, yani sadece 6 aylık firmaya, Mart 2011’de, Kızılay’ın arsasını 30 yıllığına ihale etmişsiniz… Aslında mesele sözkonusu firmada değil, firma evraklarını vermiş, açılan ihaleye girmiş. Benim sorum, Kızılay adına bu ihaleyi verenlere… 

Bu ihaleyi neden sadece yerel gazetelerde ve inşaat şirketi sayısı belli, Adalar’ın Kaymakamlık, Belediye ve Muhtarlıklarında ilan ettiniz? Mesela Kızılay’a ait http://www.kizilay.org.tr/kurumsal/ilan.php?t=-Ihale.Ilanlari sayfasında yer aldı mı? İhaleye katılan firmalardan herhangi bir yeterlilik ya da tecrübe istediniz mi? Yoksa her isteyen 2 gün önce firma kurup ihaleye katılabildi mi? 

Nedense sadece 1 (BİR) firmanın katılmış olması, sizce Kızılay’ın menfaatleri için ikinci bir ihale duyurusunu gerektirmez mi? 

İhale verdiğiniz firmanın iş adresinin, aynı zamanda firma sahibinin ev adresi olması sizce sorun mudur? 

İhale verdiğiniz firmayı, ihaleden önce tanıyor muydunuz, tanımıyorsanız ihale verirken araştırdınız mı? 

Kızılay’ın Şube Başkanı olmak, bu Vatan’ı ve dolayısıyla da Kızılay’ı bir başkasından daha çok sevmek anlamına gelir mi??? 

Bu arada Kızılay Genel Merkezi tarafından bu ihaleyle ilgili yapılan incelemenin sonucunu da öğrenmek isteriz elbette. 

İhale konusu alanda hiç bir faaliyet yok nedense… 



______________________________

Açık Gazete, 17.04.2012
AKDENİZ VE DOĞA
Yusuf Yavuz 


Nükleere karşıtı sanatçılar sokağa çıktı! 


Nükleer santralların kapatılması için Büyükada'da biraraya gelen sanatçılar, vatandaşların da katılımıyla ilginç bir şenlik düzenlediler. Sokakta yapılan eserlerin yine sokakta sergilendiği şenlikte Çernobil ve Fukuşima'daki nükleer felaketi yaşayan insanların gerçek öyküleri de okundu.

Türkiye nükleer enerji konusundaki kararlılığından vazgeçmiyor ancak Japonya'da geçtiğimiz yıl yaşanan Fukuşima felaketi nükleere karşı tepkileri de artırdı. Nükleer enerji santrallarının kapatılması için, Fukuşima ile Çernobil felaketlerinin olduğu 11 Mart ile 26 Nisan tarihleri arasında, tüm dünyada nükleer karşıtı etkinlikler yapılıyor.


15 SANATÇI SOKAKTAYDI 
Bu amaçla İstanbul Büyükada'da biraraya gelen sanatçılar renkli ve alışılmadık bir nükleer santral karşıtı etkinliğe imza attılar. Gül Bolulu, Ayşen Eren ve Berna Erkün'ün de aralarında olduğu 15 sanatçının organize ettiği etkinliğe vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi.

NÜKLEER ENERJİ YERİNE TASARRUF
1986'da Çernobil, 2011'de ise Fukuşima'da yaşanan nükleer santral felaketlerinin, onbinlerce insanın hayatını nasıl bir anda tamamıyla değiştirdiğini anlatmak ve nükleer teknoloji ile enerji üretmek yerine enerji tasarrufunun önemini vurgulamayı hedeflediklerini belirten sanatçıların gün boyu süren etkinliği Büyükada sokaklarında renkli görüntüler yarattı. Bazı eserler sokakta üretilip yine sokakta sergilendi.

FUKUŞİMA'DA YAŞAMAYN BİLMEZ 
Kendilerini, insanı, doğayı ve dünyayı seven bir grup sanatçı ve aktivist olarak tanımlayan sanatçılar, insani yanı ağır basan bir iş için gönüllü olarak biraraya geldiklerini söylüyorlar. “Yaşamayan Bilmez Fukuşima’da, Çernobil’de” başlığıyla yapılan çalışmalara sokaktan gelip geçen vatandaşların da katılımı sağlandı.

YAŞANMIŞ NÜKLEER ÖYKÜLERİNİ DİNLEDİLER 
Fukuşima ve Çernobil’de olanların yaşanmadıkça tam ve doğru olarak bilinemeyeceğini düşünen sanatçılar, isteyen vatandaşlara nükleer felaketi yaşamış olan gerçek kişilerin öykülerini okuyarak empati kurmaya aracılık yaptıklarını söylüyorlar. Çalışmada anlatılan gerçek yaşanmışlıklardan oluşturulan öyküler, Çernobil anıları Svetlana Aleksiyeviç’in 'Çernobil’den Sesler: Bir Nükleer Felaketin Sözlü Tarihi' kitabıyla, Fukuşima anıları gazete ve dergilerde çıkan gerçek kişilere ait yazılardan derlendiği belirtildi.


______________________________

From: DENİZ TOPRAK 
Subject: Robin WOOD’a teşekkür ve kınama…. 
Date: April 17, 2012 6:15:23 PM GMT+03:00 

Robin WOOD’a teşekkür ve kınama… 


İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği'ni ve aslında hepimizi Seferoğlu (Eski) Koru’sundaki tahribata (nedense !!!) müdahalesizliğe dikkat çekerek uyandırdığı ve yeniden ama mecburiyetten yazışma yapılmasını sağladığı için Robin WOOD’a teşekkür ederim. 

Ama gördüğünüz gibi iş işten geçmiş olduğu için, bu saatten sonra yapılan çirkin binaların, kesilen yüzlerce ağacın, doldurulan alanda denize verilen zararın telafisi asla olamayacağından, ilgili dernek konusunda göz göre göre geç kaldığı için de yine Robin WOOD’u kınıyorum. 

Adalar’ın bunca meselesine duyarsız kalan, gündemle ilgili tek satır görüş dahi belirtemeyecek kadar basiretsiz, ancak kendi kişisel çıkar çatışmaları sözkonusu olduğunda ortalara dökülen tüm pişkin vakıf, dernek ve ıvır zıvırlarını da alkışlıyorum!!! 

Yolsuzluğa, usulsüzlüğe, pisliğe bulaşanların gerçek yüzlerini her ne isim ve sıfatla olursa olsun gündemde tutanları susturabileceklerini zannedenlere de acıyor ve sadece gülüyorum :)

______________________________

Haberciniz, 18.4.2012
Kaynak: AA

http://www.haberciniz.biz/ermeni-kilisesine-vakif-statusu-1413263h.htm

Ermeni Kilisesi'ne Vakıf Statüsü 


Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki Vakıflar Meclisi, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Kilisesi'nin vakıf statüsüne alınmasını kararlaştırdı 

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 1980'li yıllarda hükmi şahsiyetini kaybeden ve uzun yıllardır vakıf kabul edilmeyen Surp Haç Tıbrevank Ermeni Kilisesi'nin durumunun Vakıflar Meclisi'nin bugünkü toplantısında ele alındığı belirtildi. Toplantıda, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 11. maddesine istinaden başvuruda bulunan Ermeni Kilisesi'nin, taleplerinin incelenmesinin ardından vakıf olma şartlarını taşıdığı belirlendi. Vakıflar Meclisi, bunun üzerine, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Kilisesi'nin vakıf olarak tescil edilmesini kararlaştırdı.

Vakıflar Meclisi ayrıca, Kınalıada Surp Kirkor Lossavariç Ermeni Kilisesi Mektebi ve Mezarlığı Vakfı ile Üsküdar Profiti İlya Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı'nın iade talebinde bulundukları iki mezarlığı da bu vakıflara iade etti.


______________________________

Belediye Gazetesi, 19.4.2012 


Adalar Belediyesi'ne ait arşiv odası yenilenerek modern ve çağdaş görünümüne kavuşuyor 


Adalar Belediyesi'nce yenilenen ve raylı sistemle açılabilen, su baskınına, yangına karşı korumalı özel dolapların yerleştirildiği arşiv odası, mevcut arşivin tamamının dijital ortama aktarılmasıyla birlikte Mayıs ayı itibariyle hizmete açılmış olacak 


Uzun yıllar boyunca bakımsızlıktan atıl hale gelen, Adalar Belediyesi'ne ait arşiv odası yenilenerek modern ve çağdaş görünümüne kavuşuyor. 37 adet yangına dayanıklı ve su geçirmez dolabın yerleştirildiği arşiv odasında böylelikle hem hizmetin sunulması hızlanacak hem de belgeler güvenli bir şekilde koruma altına alınmış olacak. 


Çalışmalar ilk önce duvarların boyanması ve yerlere kare fayans döşenmesiyle başladı. Yetersiz olan ışıklandırma düzeninin de iyileştirildiği çalışmalarda havalandırma fanları konularak hava akışının düzenli olması sağla ndı. Raylı sistemle açılabilen, su baskınına ve yangına karşı korumalı özel dolapların yerleştirildiği arşiv odası, mevcut arşivin tamamının dijital ortama aktarılmasıyla birlikte Mayıs ayı itibariyle hizmete açılmış olacak.


______________________________

From: ADALAR MÜZESİ 
Subject: 23 Nisan'da Adalar'a 
Date: April 20, 2012 3:54:50 AM GMT+03:00 





______________________________

______________________________

Womenist.net, 19.04.2012

http://kadin.haberler.com/aya-yorgi-ziyaretine-geri-sayim-basladi-3552708-haberi

Aya Yorgi Ziyaretine Geri Sayım Başladı! 


Yılda iki kez ziyaretçi akınına uğrayan Büyükada’daki kilise, dileklerinizin ve hayallerinizin gerçekleşmesini sağlayabilir... 

Büyükada'daki Aya Yorgi Kilisesi yılda iki kez, 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde ziyaretçi akınına uğruyor. Üniversite sınavına hazırlananlar, hayırlı bir kısmet bulmak isteyenler, sağlığının düzelmesini arzulayanlar veya aklınıza hiç gelmeyecek dilekleri olanlar her yıl vapurları, motorları dolduruyor ve soluğu burada alıyor. Farklı dinden birçok kişiyi buluşturan, Büyükada'nın en yüksek yerlerinden biri olan Yücetepe'de bulunan Aya Yorgi Kilisesi, Saint George adına inşaa edilmiş. Orijinal adı Agios Georgios Rum Ortodoks Manastırı olan kiliseye, dik bir yokuş tırmanılarak çıkılıyor. Ortodoks kilisesinin otoritesi olarak görülen Başpiskoposluğun Türkiye'de kabul ettiği manastır olma özelliğini de taşımakta.

Efsaneye göre... 
Kilisenin her yıl daha da fazla ziyaretçi almasının sebebi kulaktan kulağa dolaşan dileklerin gerçek olduğu söylentileri. Birçok motif barındıran kiliseye gelenlerin en çok dikkat ettiği, mızrağı ile bir deniz canavarını öldüren Saint George ikonası. Kilisenin bu ikonaların da dahil olduğu, ve ünlenmesini sağlayan bir efsanesi var. Rivayete göre, Bizans dönemlerinde işgal altında kalan adanın papazları, ikona ve kutsal eşyaları kurtarmak için toprağa gömmüşler. Aradan uzun yıllar geçmiş ve Rumların Aya Yorgos dediği ve zaman içinde Aya Yorgi olarak anılmaya başlayan aziz, bir gün bir çobanın rüyasına girmiş ve ondan kiliseye giden yokuşu turmanmasını, çan sesini duyduğu an olduğu yerde durup toprağı kazmasını istemiş. çoban bu rüyayı birkaç gün daha üst üste görünce aziz Aya Yorgi'nin kendisine dediklerini harfiyen uygulamış ve toprağın altından bugün halihazırda kilisede de sergilenmekte olan bu ikona ve kutsal cisimleri çıkarmış.

Neden 23 Nisan ve 24 Eylül?
Aya Yorgi kilisesi, Efes yakınlarında bulunan Meryem Ana'nın evi ile birlikte Hıristiyanlar tarafından kabul edilen iki Hac noktasından biri olma özelliğini taşıyor. Ortodoks mezhebinde 23 Nisan tarihi, Yorgoların isim günü olarak anılıyor. Hem 23 Nisan hem de bir Azize olan Ayie Thekla'nın anıldığı 24 Eylül tarihlerinde Aya Yorgi'ye gelmek Hıristiyanlar inancına göre daha kutsal. Bu tarihlerde Aya Yorgi'ye giden yolu tıpkı efsanedeki çoban gibi çıplak ayakla ve hiç konuşmadan takip edenlerin yarı hacı sayılıyor olduğuna inanılıyor.

Sadece yokuşu tırmanıp kiliseye varmak yeterli mi? 
Öncelikle 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde adaya adeta hücum eden kalabalık, polislerinde desteğiyle türlü güvenlik önlemleri alınarak bir yığın halinde iskeleden kiliseye doğru çıkan yokuşu tırmanmaya başlıyor. Bu tarihlerde kiliseye girebilmek için sabahın erken saatlerinde adaya varmanız şart! Dilek dilemek için yokuşu tırmanmış olmanız yetmiyor.

Kiliseye ulaşmayı ve buradaki manzarayı kucaklamayı başaran şanslı ziyaretçiler, buradan bir anahtar veya bir çan alıyor. Dileği gerçekleşenler ise bu andan itibaren aldığı objeyi kiliseye geri götürmek zorunda. Ayrıca kiliseye çıkan yokuşta çalılara ip bağlayanların da dileklerinin gerçekleşebileceğine, yolun başından sonuna kadar bir makara ipi aça aça ilerleyenlerin de kısmetlerinin açılacağına inanılıyor. Dileklerini bir kAğıda yazıp bu kAğıdı kilisenin içindeki dilek kutusuna da atabiliyorsunuz. Bunların dışında son yıllarda rastlanılan renkli adak mumları da var. Ayrıca gelen ziyaretçilerin bazıları da kilisenin arkasında küp şekerler ve ağaç dallarını dizerek oluşturdukları harf ve çizimlerle de dilek diliyorlar.

İzdihama dikkat 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile aynı güne denk gelen yılın ilk ziyaret günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi göreceğe benziyor. Aya Yorgi'ye ilk defa çıkacakların tedbirli olmaları ve izdihamdan etkilenme ihtimallerinin olduğunu bilmeleri gerekiyor. Adaya varanlar kiliseye çıkan yokuşun başına gelebilmek için çoğunlukla fayton kullanıyor. Bu yüzden uzun fayton kuyruklarıyla karşılaşabilirsiniz.

Büyükada'ya nasıl gideceğim?
23 Nisan günü Bostancı'dan 8: 45 ve 10: 30'da kalkan şehir hatları vapuru var. Bostancı'dan 9: 25'te kalkan deniz otobüsü önce Heybeliada'ya ardından da Büyükada'ya uğruyor. Kabataş'tan saat 07: 00'de kalkan şehir hatları vapuru, 07: 20'de Kadıköy'e uğruyor, Kınalı, Burgaz ve Heybeli'ye de uğrayarak saat 08: 35'te Büyükada'da oluyor. Yine Kabataş İskelesi'nden 10: 50'de kalkan bir deniz otobüsü var. Geçtiğimiz senelerde oluşacak yoğun kalablık yüzünden ek seferler de konuluyordu. Bu yıl ek seferlerin olup olmadığına http://www.sehirhatlari.com.tr ve http://www.ido.com.tr üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca Bostancı'dan Mavi Marmara, Dentur, Prens Tur, Turyol firmalarının da düzenli motor seferleri var. Kiliseyi bu iki önemli tarih dışında her gün saat 18: 00'e kadar da ziyaret edebilirsiniz.

______________________________

From: TUGAY KARTAL
Subject: Tugay Kartal seni "Durmak yok HAYDARPAŞA için yürüyüşe devam!!!" etkinliğine davet etti.
Date: April 18, 2012 11:20:17 AM GMT+03:00


Tugay Kartal, ADALAR POSTASI'nı "Durmak yok HAYDARPAŞA için yürüyüşe devam!!!" etkinliğine davet etti. 

11 Haftadır Pazar Günleri Haydarpaşa Gar merdivenlerinde ulaşım hakkımızın elimizden alınması ve Haydarpaşa Gar'ın yağmalanmasına karşı 13:00-14:00 saatleri arasında eylem yapıyoruz. 29.04.2012 tarihinde Gebze Pendik arası banliyö hattı da kapatılarak yeni bir ulaşım hakkı ihlali uygulamaya sokulacaktır. Tepkisiz kalma, 22.04.2012 Pazar günü Kadıköy'den Haydarpaşa Gar'a yapılacak yürüyüşe katıl destek ol, gazetende, sayfanda bu haberi paylaş, yani anlayacağın birşeyler yap artık...


Durmak yok HAYDARPAŞA için yürüyüşe devam!!!

Herkese Açık Etkinlik
Düzenleyen: Haydarpaşa Dayanışması


Haydarpaşa garı ve çevresini her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak yüksek yoğunluklu yapılaşmaya açıp küresel rant sermayesinin kullanımına sunmaya çalışanların toplumun olanca tepkisine rağmen 25.11.2011 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi'nden onaylatıp, uygulamaya koymak istedikleri rant projesine ve halkımızın ucuz ve güvenli ulaşım hakkını engelleyerek demiryolu hattının ulaşıma kapatılmasına karşı 22 NİSAN PAZAR günü HAYDARPAŞA GARI’na yürüyoruz...

12:00 Kadıköy İskele Meydanı Toplanma ve Haydarpaşa'ya Yürüyüş
13:00-14:00 Oturma Eylemi

_____________________________


Kuşlar Âlemi'nden... 




мιѕѕ.fsn. ツღ
@_mizmiz_

- Heybeliada'da ne güzel batardı güneş, Büyükada'dan baktığın zaman :) Çok beğendim çok!

http://pic.twitter.com/moLR8tt9



Twitter, 19.4.2012 21:34

ömer erbil
@omererbil

SİT alanında inşaat yapana tescilli tarihi eseri yıkana verilen 2 ile 5 yıl hapis cezasını Anayasa mahkemesi iptal etti. Yiyin gari! 2863 sayılı yasa kaduk oldu. Yıkın tarihi eserleri yok edin SİT alanlarını!



Radikal, 20/04/2012
Ömer Erbil

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1085460&CategoryID=77

Sit alanına inşaat yapana hapis cezası iptal edildi! 

Arkeologlar kararı olası tahribatın boyutunu düşünmek bile istemem diye değerlendirdi.

İSTANBUL- Anayasa Mahkemesi, “Kanunda nerenin sit alanı, neyin kültür varlığı olduğu belirsiz” diyerek 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nda yer alan hapis cezasını iptal etti. Mahkeme, 1 yıl içinde bu konuda yeni düzenleme yapılmasını isterken arkeoloji dünyası şokta. Hukukçulara göre de karar, konuyla ilgili mahkemelerin ertelenmesine ve kargaşaya neden olacak.

Doç. Dr. Necmİ Karul (Arkeolog): Anlamak mümkün değil. Sadece yerüstü değil tüm höyükler yeraltı arkeolojik eserlerin tahribata açılması anlamını taşır. Bu haber duyulmadan düzeltilmeli, aksi halde olası tahribatların boyutlarını düşünmek bile istemiyorum. Bunu fırsat bilenler bile olabilir.

Prof. Dr. Mehmet Özdoğan (Arkeolog): Tescilli binaların ve sit alanlarının neresi olduğu belli. Koruma kurulları sit alanlarını belirler. Tescilli binaların kararını alır ve bunu tapuya işler. Belirsiz olması mümkün değil. Ancak bilim adamı olarak “Ben burası arkeolojik sit” derim, kurul karar almadıkça belirsiz olur. Acıklı bir senaryo kurmak istemiyorum. Acilen Kültür Bakanlığı önlem almak zorundadır. Yeni bir ceza maddesi konmalıdır. Umarım haberin kendisi hatalıdır.

İptal nereden çıktı? 
Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi ve Germencik Asliye Ceza Mahkemesi, baktıkları davalarda, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun bazı hükümlerinin anayasaya aykırı olduğu kanısına vararak, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. İki mahkemenin başvurusunu birleştiren Yüksek Mahkeme, davayı esastan görüştü. Ve heyet, “Kanunda, neyin kültür varlığı, nerenin sit alanı olduğunun belli olmadığını, bu durumda vatandaşın da bunu bilmesinin mümkün olamayacağını” belirterek cezalarla hükmü iptal etti, yasa koyucunun bu belirsizlikle ilgili yeni bir düzenleme yapmasını istedi. İptal hükmü, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girecek. Kanunda kültür varlıklarına zarar veren ve sit alanlarına inşaat yapanlara 2-5 yıl hapis cezası öngörülüyordu.

“Mahkemeler ertelenecek, karışıklık yaratacak” 
Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak da kararın ‘karışıklık’ yaratacağı görüşünü savundu.

ESKİ ANAYASA MAHKEMESİ ÜYESİ PROF. DR. ÜLKÜ AZRAK: İki mahkeme (Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesi ve Germencik Asliye Ceza Mahkemesi), bu davayı erteleyecek ve yeni hükmün yürürlüğe girmesini bekleyecek. Eğer iptal edilen hükümleri uygularlarsa ileride tamir edilemez bir zarar doğacak. Bu karışık bir durum ortaya çıkarıyor... Mahkemenin yapacağı tek şey, davayı 1 yıl sonraya ertelemek ve tedbir kararı almaktır. Anayasa Mahkemesi’nin 1 yıllık bir süre tanımaması ve hemen yürürlükten kaldıracak şekilde iptal etmesi daha doğru olurdu. Sonuçları bakımından yanlıştır. Bir de şu mesele var: Şimdi yürürlükten kalktıktan sonra ne olacak? Herkes korunması gereken varlıklar üzerine bina mı inşa edecek? Bu karar karışıklık yaratacak.

Yasa neydi?
2863 Sayılı Yasa’nın iptal edilen (b) bendi ‘Sit alanlarında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına, koruma amaçlı imar planlarına ve koruma bölge kurullarınca belirlenen koruma alanlarında öngörülen şartlara aykırı izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmasını’ öngörüyor. İptal hükmü, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girecek.



Radikal, 22.4.2012

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1085670&CategoryID=77

'Sit alanlarını tahrip edene nasıl ceza verilmez? 


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Zaten sit alanlarına karşı ülkemizde büyük bir özensizlik var. Hemen gerekli düzenlemeyi yapar TBMM'ye sevk ederiz'' dedi. 

Sit alanlarında inşaat yapanlar ile tescilli tarihi binaları yıkanlara 2863 sayılı yasanın cezalar kısmında öngörülen 2 ile 5 yıl arasında hapis cezasını Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. Gerekçe olarak da “neyin kültür varlığı, nerenin sit alanı olduğunun belirsizlik taşıması”nı göstermişti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay duruma el koydu. Bakan Günay, ‘‘Zaten sit alanlarına karşı ülkemizde büyük bir özensizlik var. Hemen gerekli düzenlemeyi yapar TBMM’ye sevk ederiz’’ dedi.

Herkes endişeli! 
Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği 2863 sayılı yasanın 65. maddesinin a ve b bentlerinde; ‘‘Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler ile sit alanlarında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına, koruma amaçlı imar planlarına ve koruma bölge kurullarınca belirlenen koruma alanlarında izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlara 2 ile 5 yıl arasında hapis cezası’’ öngörülüyordu. Bu karardan sonra hapis cezası kalktığı için çevreciler, arkeologlar tarihi alanların yağmalanmasından endişe duymuşlardı.

‘Bilmiyordum’ diye bahane olamaz! 
Radikal’in iki gündür ısrarla devam ettiği haberler üzerine dün Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay aradı. Bakan GünayAnayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını henüz okumadığını ancak yazılanlardan anlaşıldığı üzere bu iptalin sit alanlarında yağmalamayı arttıracağını belirterek şöyle konuştu: ‘‘Koruma Bölge Kurulu olarak uyarmışsak, kurul kararlarını dağıtmış ve belirlenen alanın sit olduğunu ilgili mercilere bildirmişsek vatandaş bunu bile bile tahrip ediyor, zarar veriyorsa buna nasıl olur da ceza verilmez. Sit alanı olduğunu bilmiyordum bahane olamaz. Biz bu alanları duyuruyoruz. Vatandaş tarlasında, arsasında tarihi bir yapıya denk gelmiş ama orası sit alanı henüz belirlenmemişse ve bunu tahrip etmişse belki orada cezadan kurtulabilir. Diğer türlü sit alanları belliyken tahribat yapıyorsa bu cezasız kalmamalı. Ortaya telafisi güç bir ortam ve tahribatlar çıkar. Anayasa Mahkemesi’nin kararını dikkatlice inceleteceğim. Kurul kararı olmasına rağmen yetkili makamlar uyardığı halde arkeolojik ve tarihsel ya da doğal sit’ler yağmalanıyorsa burda belirsizlikten söz edilemez.”

Acil yasal düzenleme!
Sit alanlarına yapılan müdahalelerde ağır yaptırımlar uygulanması gerektiğinin altını çizen Bakan Günay şöyle devam etti: “Aksi halde herkes bahaneler bularak kendini aklamaya çalışır. Duymadım, bilmiyordum demekle olmaz. Zaten sit alanlarına karşı ülkemizde br özensizlik var. Kasıtlı tahribat yapılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin sözü edilen kararı daha büyük belirsizlik ortamını ortaya çıkarmasından, tarihi alanları tahribe uğratanlara yeni fırsatlar çıkarmasından endişe duyuyorum. İlgili mevzuatı en kısa zamanda geniş çerçevede gözden geçirip yasal boşluk doğmaması için ivedilikle gerekeni yapacağız. Hemen yasal düzenleme yapar Meclise sunarız. Yaptırım olmadan sit alanlarını koruyamayız.”

_____________________________



Yüzler Defteri'nden...


Bu sefer de Yüzler Defteri'nin karman çorman sayfalarında dolanmaya zaman yetmedi! Bir dahaki sefere... Bu köşede yer almasını arzu ettiklerinizi doğrudan yollayabilirsiniz ADALAR POSTASI'na adalar.postasi@gmail.com
)O(