16 Aralık 2011 Cuma

ADALAR POSTASI-2630: ya salyangoz adası olacağız ya da...



* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

31 Ekim 1910 Pazartesi günlü, 1326 senesi Eylül'ün 27. günü (10 Ekim 1910 Pazartesi) Kınalıada İskelesi'nde vapurların tehirinden dolayı ahali ile jandarma arasındaki olayların tahkikine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, 2011.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

16 Aralık 2001 Cuma
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Sağanak yağışlı
7-15ºC
%66-87 nem
Keşişleme, GD 10km/sa
Gündoğuşu 07:21... Günbatışı 16:37...


* * *

Cicely Mary Barker, The Pine Tree Fairy.

* * *


1- Avni Kurtuldu: "Yavaş Şehir sembolü 'salyangoz'u hak edebilmek için içimizdeki rantiyeci sülüklerden 'yavaş yavaş' kurtulmamız lâzım. Yoksa 'hızlı hızlı' mı? Ya, toprağı ağaç, çiçek ve böcek için ana kucağı gibi gören Salyangoz Adası olacağız, ya da Adalarımızı rantiyeci sülüklere teslim edeceğiz!..."

2- Erkan Gürpınar: "60'lı yıllar adaya varış... İskele çıkışı..."

3- Baki Nedim Baltacı: "Halkımızı bilgilendiren az sayıda da olsa etinde kemiğinde ve de zihninde bu sorumluluğu taşıyan yurttaşlarımızın bulunması, inisiyatif geliştiren bu insanların varlığı Adalar için önemli bir şans sayılmalıdır..."

4- The NewYork Times: "This seven-bedroom house on Buyukada, an island off Istanbul, Turkey, is on the market for $1.5 million..."

5- 18 Aralık 2011 Pazar günü Kınalıada Su Ürünleri Kooperatifi'nde olası bir depremde ve diğer afetlerde kurtarma çalışmaları ve ilkyardımın nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirme toplantısı yapılacaktır...

6- Adalar’da at gübresi ihalesini kim kazandı? Adalar ilçesiyle ilgili çok ilginç bir ihale, sessiz sedasız yapıldı...

7- Deniz Toprak: "Dünden bugüne... Unutup gidiyoruz ya da öyle olduğunu düşündürüyoruz.  O yüzden bitmiyor! Unutmamak, unutturmamak gerek..."

8- Adalar'da plastik poşet istemiyoruz!...

9- Fatma Safvet Özdil: "Tesadüfen Youtube'da rastladığım iki videoyu gönderiyorum. Belirli bir yaşın üzerindekiler yazlık sinemalardan mutlaka Aliki Vougiouklaki'yi ve filmlerini hatırlarlar..."

10- Hovsep Özacar: "Revnak Kadın Grubu Şeb-i Ârus Konseri'ne davetlisiniz!..."

11- Sibel Akaşoğlu: "Adaevi bu hafta 16 Aralık Cuma..."

12- Sevim Ünal: "1973´te, İstanbul Büyükada’ya yerleştim. İlk ve ortaokulu Büyükada’da okudum. Liseyi ise Heybeliada’da bitirdikten sonra..."

13- Adalar Belediyesi: "Kadın Sağlığının Korunması ve Geliştirilmesi Sempozyumu'na davetlisiniz!..."

14- Europa Nostra-Türkiye/ Bizim Avrupa Derneği II. Olağan Genel Kurulu'na davetlisiniz!...

15- LUZ Cafe: "Güncellenmiş organik ürün listesini ekte bulabilirsiniz. LUZ'un pazarını perşembe günü/gecesi olarak yazalım aklımızın bir köşeciğine; zira..."

)O(



_______________________________________________________1

From: AVNİ KURTULDU 
Subject: SALYANGOZ MU SÜLÜK MÜ? 
Date: December 15, 2011 9:02:56 PM GMT+02:00 
To: adalar.postasi.1@gmail.com 

SALYANGOZ mu? SÜLÜK mü?


Betonlaşmaya kafa tutan, sanayi toplumuna ve robotlaşmış insan yapısına karşı çıkan, tüketimi reddeden, dünya kaynaklarının tüketilmesine hayır diyen bir anlayışla çevre kirliliğinden, gürültü ve patırtıdan uzak bir yaşam ister misiniz? 

Cevabınız evet mi? 

O zaman siz, tarihi, doğayı, çevreyi seven, yerel özellikleri koruyan, sade yaşamı destekleyen, toprağı inşaat arsası değil dost olarak gören Yavaş Şehir savunucusu bir insansınız. Ulaşımı genelde yaya ve bisikletle biraz da atlı arabalarla yapılan, yeşil alanı bol tutulan, yavaş yemek yenilen, yerel üretim yapılan ve bu ürünleri satan dükkânları olan salyangoz sembollü bir şehrin özlemi içindesiniz! 

Adalar ilçemiz Yavaş Şehirler Birliği'ne aday dünyadaki ender yaşam alanlarından biri. Doğasıyla, tarihiyle, yaşam şekliyle salyangoz sembolünü hakeden bir ilçemiz Adalar. Yavaş şehir sevdalıları için vapurları, faytonları, martıları, bisikletli ulaşımı, küçük küçük dükkânlardan oluşan sıcacık çarşıları, saygı ve sevgi dolu insan ilişkileriyle bulunmaz bir nimettir Adalar! 

Peki biz Yavaş Şehir olmaya aday dünya cenneti Adalar ilçemizin kıymetini bu anlamda biliyor muyuz? 

Yapılan uygulamalara baktığımızda tam tersi, yangından mal kaçırır gibi çok hızlı hareket edildiğini, toprağı dost değil rant aracı olarak gören bir zihniyetin hakim olduğunu görüyoruz ilçemizde. Kaçak yapılaşmaya karşı hazırlanan bilirkişi raporu ancak altı ayda mahkemeye ulaşabilirken yavaş şehirli gibi davrananlar, mühürlü binayı tamamlarken hız rekoru kırabiliyor! İlgili mahkemeye "olmuş bitmiş affedin gitsin," yazısı yazan zihniyet betonlaşmaya çanak tutan bir yönetim anlayışıdır. Beş binlik ve binlik planlarla yapılaşmaya açılacak olan Adalar ilçemizin sembolü, olsa olsa salyangozun bir başka çeşidi olan sümüklü böcek ya da sülük olur. 

Bu arada Belediyemizin hakkını yemeyelim, "Adalar'da plastik poşet istemiyoruz!" etkinliğini başlatarak hızını düşürmesi Yavaş Şehir olmaya dönük bir adım sayılabilir. Eğer toplanan poşetler dükkân önlerine çakılacak plastikler için hammadde olarak kullanılmayacaksa! Bu arada öngörünümdeki Belediye binasının plastik dış cephe kaplamasını da yavaş yavaş sökmeye başlasak daha inandırıcı oluruz herhalde. 

Yavaş Şehir sembolü salyangozu hak edebilmek için içimizdeki rantiyeci sülüklerden 'yavaş yavaş' kurtulmamız lâzım. Yoksa 'hızlı hızlı' mı? Ya, toprağı ağaç, çiçek ve böcek için ana kucağı gibi gören Salyangoz Adası olacağız, ya da Adalarımızı rantiyeci sülüklere teslim edeceğiz!...

Avni KURTULDU



_______________________________________________________2

From: ERKAN GÜRPINAR
Subject: [60' ların Büyükadasında yaşamış şanslılar] 60lı yıllar adaya varış....İskele çıkışı... 
Date: December 14, 2011 11:43:27 PM GMT+02:00
To: 60' ların Büyükadasında yaşamış şanslılar

60lı yıllar adaya varış... İskele çıkışı...

Erkan Gürpınar
14 Aralık 201 23:43


_______________________________________________________3

From: BAKİ NEDİM BALTACI
Subject:
Date: December 14, 2011 11:45:53 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Sevgili ADALAR POSTASI,
Ada gazetesi.com'da çıkan yazımı ekte gönderiyorum
Sevgiler,
Baki Nedim Baltacı

* * *

AdaGazetesi.com, 12.12.2011

Baki Nedim Baltacı 

http://ada-gazetesi.com/wp/?p=1959#comment-159

ADALAR’IN GELECEĞİ 

Ülkemize boca edilen nükleer atık varillerle bize yapılan çöp ülke muamelesi hepimizin hafızalarındadır. Geçtiğimiz aylarda dış ülkelerden gelen nükleer atıkların Yalova’da depolanmasına hükümetimizin müsaade ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Radyasyon atıklarını legal olarak emanete almak için belirlenen Yalova’da bir kısım bölge insanı bu işe çok kızdı, hatta bir de yürüyüş düzenlediler. Ciddi bir toplumsal desteği olmayan suya tirit eylem olmaktan öte geçemeyen bu yürüyüş sadece defansif bir yaşama alıştırılmış ülke insanının duyarsızlığını sergilenmesi açısından önemliydi.

Potansiyel bir kötülük nesnesi olan bu çöpler yaşadığımız Prens Adaları'na dökülmüş olsa tavrımız ne olurdu acaba?

Çağdaş ülkelerde düşüncesi bile depresyona neden olacak bu durum karşısında Adalılar'ın depresyon geçirmeyeceğini söyleyebilirim. Yakın dönemdeki Burgazada yangınından başlarsak Heybeliada Şafak bölgesi de denizin günlerce bulanık kalmasına ve de Büyükada Kurşun Burnu'nda denizle kara arasındaki boşluğun yüzlerce ton inşaat artığıyla doldurularak üzerinin toprakla örtülmesine —Eski Başkanlar dönemlerinde— kayıtsız kalmış, Adalılar kuralsızlığa kısmen de olsa alıştırılmıştır.

Gelinen noktada Adalar'da en temel eksiklik politikasızlıktır. Sosyal ve siyasal hayatı sorgulaması gereken politik önderlikten mahrum kalan seçmen 20 yılı aşkın bir süredir çakma politikacılar tarafından temsil edilmektedir. İstanbul’un birçok ilçesinde olduğu gibi partiyi kazanç kapısı gören çok sayıda politikacı Adalar'da da bulunmaktadır. Dolayısıyla inisiyatifsizliğin ana eksenine bu anlayış oturmuştur.

Adalar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği'nin teklifi üzerine Adalar için hayati öneme sahip 1/5000'lik planları görüşmek üzere Belediye salonundaki toplantıya yapılan davet üzerine ben de görüşlerimi söylemek üzere katıldım. İlçe Belediye yetkilisinin yaptığı sunumdan adı koruma planı olmasına rağmen Adalar’ı bu planlardan korumak gerektiği anlaşılmaktaydı. Planlarda I. derecede SİT alanlarının II. ve III. dereceye düşürülerek kısmen de olsa betonlaşmaya müsaade edildiği, yapılacak inşaatlardaki yüksekliklerin 1/3 oranında yükseltildiği, ayrıca yetkisi ilçe belediyesine ait olan parsel bazında bazı düzenlemelere yer verildiği gözükmekteydi. Toplantının görüşmeler bölümünde söz alan CHP de İlçe Başkanlığı da yapmış olan mimar Uluç Yurtduru’nun itirazı çok enteresandı. Uluç Bey 200 m2 taban alanını az bularak bu oranın artırılmasını talep ediyordu. Uluç Bey, koruma altındaki Adalar'da AKP'li Büyükşehir Belediyesi'nin yoğunluk artınca 200 m2 taban alanını da az bulması herkesi şaşırtmıştı. Arkadaşı Bülent Mısırlıoğlu belki yanlış anlamıştır "200 m2 vermişler” diyerek uyarıda bulunmak ihtiyacını hissetti. Buna rağmen Uluç Bey, 200 m2 az diyerek talebini tekrarladı. Daha sonra da salondan ayrıldı.

Adalar’da hukuksuzluk sfenksi gibi duran birçok kaçak yapı bulunması nedeniyle Koruma Planları'nın bu işten anlayanlar tarafından açıklanmasına ihtiyaç hissettirmekteydi. Sosyal Demokrat partinin bu planlardaki görüşü belli değildi. Uluç Bey, bu açıdan taşıdığı CHP kimliği nedeniyle de önem arz etmekteydi. Fakat o da “200 m2 az," diyen talebiyle hangi özneyi yansıttığı belli olmayarak toplantıdan ayrılmıştı. En azından bu talebinin kimler için gerekli olduğunu açıklamalıydı. CHP ve AKP temsilcileri ve de Aykut Mutlu gibi önemli bir uzmanın da bulunmaması ciddi bir eksiklikti. Çünkü salondakilerin net bilgilere ihtiyacı vardı. Define haritalarına benzeyen rumuzlarla ve de karışık plan notlarıyla 1/5000'lik planların anlaşılması sıradan insanlar için çok zordu. Adalar’ı geleceğe taşıyan bu planların birçok nedenden dolayı hafife alınmaması gerekmekteydi. Kent Konseyi'nin ve İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği üyelerinin konuyla ilgili çalışarak toplantıya gelmeleri birçok şeyin açığa çıkmasının dışında ilgilenen yurttaşlarımızın bilgilendirilmesi açısından da önemli bir ihtiyaca cevap vermekteydi. Halkımızı bilgilendiren az sayıda da olsa etinde kemiğinde ve de zihninde bu sorumluluğu taşıyan yurttaşlarımızın bulunması, inisiyatif geliştiren bu insanların varlığı Adalar için önemli bir şans sayılmalıdır.

Baki Nedim Baltacı

* * *

From: ULUÇ YURTDURU
Subject: Plan görüşmeleri
Date: December 20, 2011 10:09:51 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi.1@gmail.com

Plan görüşmeleri...

ADALAR POSTASI-2630/3 (16.12.2011)'de
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2011/12/16-2630.html 
Sayın Baki Nedim Baltacı imzasıyla yayımlanan Adalar İlçesi Nazım İmar Planları'yla yapılan toplantıda şahsımın kendilerini çok şaşırtan bir soru sorduğunu ve 'rant amaçlı' bu soruyla ilgili CHP eski ilçe başkanı ve aynı zamanda mimar olmam sebepiyle kuşkuya kapıldığını söylemektedir.

Yapılan toplantının eğer mümkünse CD'sini izlerse benim öyle bir konuya değil farklı bir konuya değindiğimi daha iyi anlayacaktır.

Toplantıda plan bilgilerini veren Adalar Belediyesi yetkilisi Sayın Sumru Süslü ticaret+konut bölgelerinde toplam inşaat alanının 200m2'yi geçmeyeceğini beyan edince bunun şimdiye kadar uygulanan yapılara uygun olmadığını, uygulamaya ters olduğunu söyledim, fakat daha sonra Sumru Hanım konuyu düzelterek ticaret+konut bölgelerinde toplam alanın değil taban alanının 200'm2'yi geçemeyeceğini belirtti.

Bu konuyu bana sormadan buradan hareketle şahsım adına bu tür 'rant amaçlı' düşüncelere kapılan ve bunu da herkese açık böyle bir platformda dile getiren başta Sevgili Büyüğüm Baki Nedim Baltacı olmak üzere tüm Adaseverler'e duyururum.

Selam ve sevgilerimle,

Mimar Uluç Yurtduru


_______________________________________________________4

From: AYŞE DİLEK DİRESKENELİ 
Subject: Article: Seclusion, With a Byzantine Flavor - Slide Show 
Date: December 15, 2011 10:54:30 PM GMT+02:00 
To: adalar.postasi@gmail.com 


The NewYork Times, 13.12.2011

Great Homes and Destinations 

Seclusion, With a Byzantine Flavor - Slide Show

This seven-bedroom house on Buyukada, an island off Istanbul, Turkey, is on the market for $1.5 million.


_______________________________________________________5


AdaGazetesi.com, 15.12.2011

http://ada-gazetesi.com/wp/?p=2005


Sayın Adalılar,
18 Aralık 2011 Pazar günü Kınalıada Su Ürünleri Kooperatifi'nde olası bir depremde ve diğer afetlerde kurtarma çalışmaları ve ilkyardımın nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirme toplantısı yapılacaktır. Toplantıya Kınalıada muhtarı Hüseyin Şahin, Kınalıada Gönüllüsü Aleman User, İhtiyar Heyeti üyesi Ergin Özden, Adalar Kızılay Yönetim Kurulu üyesi Avedis Hilkat, AKUT ve MAG’dan temsilciler katılacaktır.

TÜM ADALILAR DAVETLİDİR…

AdaGazetesi


_______________________________________________________6 

Hürriyet, 13.12.2011


Adalar’da at gübresi ihalesini kim kazandı?


Adalar’da at gübresi ihalesini kim kazandı? Adalar ilçesiyle ilgili çok ilginç bir ihale, sessiz sedasız yapıldı. Haberhakki.com'dan Adil Bali'nin haberine göre, Adalar’da büyük yakınmaya neden olan at gübresiyle ilgili ihaleyi Büyükşehir Belediyesi açtı. 

İhalede, “At gübresi ve idrarından nasıl yararlanılır, biogaz üretilir mi? Gübreler nasıl tasfiye edilir” konulu projeler hazırlanacak. 

Bu ilginç ihaleyi kazanan isim de bir eski belediyeci... İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Atık Yönetimi Müdürlüğü'nce açılan ihaleyi bu kurumda 1994-2002 yılları arasında Daire Başkanlığını yapan Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK tarafından kurulan MNE ÇEVRE şirketi kazandı. 

Şirketin İnternet sitesinden çalışma ile ilgili şu duyuru yapıldı: 

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Atık Yönetimi Müdürlüğü'nce açılan ihaleyi kazanan MNE ÇEVRE olarak İstanbul Adalar’da at gübresinin yönetim metodunun belirlenmesi, at gübresinin bertaraf teknolojisinin seçilmesi ve projelendirilmesi işiyle ilgili çalışmalara başladık.” 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı'nda Çevreden Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı ve son dönem AK Parti Hatay Milletevekilliği yapan Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve MNE ÇEVRE şirketinin çalışmasıyla ilgili şunları duyurdu:

“Bugünlerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi destekli olarak, Adalar’daki 1000 adet atın katı ve sıvı atıklarının değerlendirilmesiyle ilgili çalışıyoruz. At gübresinden çok kaliteli kompost ve/veya elektrik/ısı enerjisi üretmek mümkün. Kompost toprağı iyileştirir, düzenler ve su tutma kapasitesini artırır.” 

Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Haberhakki.com’un, ihaleyi hangi bedelle aldıkları ve ihaleye katılan diğer firmaların bulunup bulanmadığı yolundaki sorularına şu kısa yanıtı verdi: 

“Bunlar tek tek belirleniyor, bunu biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bir çalışma raporu halinde vereceğiz. Şu anda istediğiniz detayları vermemiz mümkün değil.” 

MNE ÇEVRE 2011 yılında Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK tarafından kuruldu. 

Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 1990-2006 yılları arasında: Y.T.Ü Çevre Mühendisliği Bölümünde Çevre Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı, 1994-2002 yılları arasında: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı, 2003-2007 yılları arasında: Çevre ve Orman Bakanlığı'nda Çevreden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı, 2007- 2011 yılları arasında: AK Parti Hatay Milletvekili görevlerinde bulundu.


_______________________________________________________7

From: DENİZ TOPRAK
Subject: dünden bugüne...
Date: December 15, 2011 3:11:46 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

dünden bugüne...

unutup gidiyoruz ya da öyle olduğunu düşündürüyoruz.
o yüzden bitmiyor!
unutmamak, unutturmamak gerek. 



T.C. 
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü Adalar Orman İşletme Şefliği 

KISIM : B 18 1 OGM 1 17 08 (K) 110 /561 
KONU :Kablo Mesire Yeri Hk. 

BÜYÜKADA 05.10.2009 

İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR VE 
TABİAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ İSTANBUL 

İlgi: 10.09.2009 tarih ve 41 sayılı yazınız, İlgili tarih ve sayılı yazınız İşletme Şefliğimizce incelenmiş olup, söz konusu yazınızda belirtilen ve resimlerle görüntülenen yer, Orman Genel Müdürlüğü’nün 10/11/2008 tarih ve 170 sayılı OLUR’lanyla uygun görülerek “TESCİL” edilen Heybeliada Kablo Mevkii C Tipi Mesire Alanı dahilindedir.Projesi idaremizce onaylanmış fakat,gerekli işlemleri devam etmektedir.Projeye uygun olarak yapılmış olan yapılar,ahşap demonte unsurlar olup,orman içerisinde bulunan açıklık alanda mevcuttur.Proje uygulamasında hiçbir orman örtüsü tahrip edilmediği gibi yapılan çalışmalar idaremizce denetlenmiştir.Adalar ve çevresi SİT Alanı içerisinde yer aldığı için; Heybeliada Kablo Mesire Yeri ve diğer Mesire Alanları ile ilgili izin başvuruları Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü’müzce yapılmış olup,çalışmalar 2 ay önce durdurulmuştur. Gereğini bilgilerinize arz ederim.

Yüksel Özcan
Adalar Orman İşletme Şefi 

Adalar Orman İşletme Şefliği Maden Mahallesi Alaçam Sk.No.12 BÜYÜKADA/İST.
Tel: 0216 382 62 72 Fax: 0216 382 75 10 Web:www.adalarorman.com

* * *

Kamu Oyunun Dikkatine 

ORASI ORMANDIR

07.11.2009

Heybeliada Kablo mevkiinde orman ve sit alanında kaldığı halde, resmen kaçak olarak inşa edildiği anlaşılan salaş yapı hakkında Adalar Orman İşletme Şefliği’nce 05.10.2009 tarihinde yazıldığı görülen ve elimize 27.10.2009 tarihinde ulaşan 561 sayılı yazılarında, adı geçen yerin: “C Tipi Mesire Alanı” olduğunu, sanki yetkileri varmış gibi, “purojesinin onaylanmış” olduğunu, “purojeye uygun yapılmış olan yapıların ahşap demonte unsurlar” olduğunu, “hiçbir orman örtüsünün tahrib edilmediğini”, ve en önemlisi “yapılan çalışmalar idaremizce denetlenmiştir.” Diyerek ve lâ temsil bilâ teşbih “Merd-i Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler” deyişini zorla hatıra getirmişlerdir. Netice itibariyle kaçak olduğu için istemeseler de “çalışmalar iki ay önce durdurulmuştur” demektedirler.

Adalar Orman İşletme Şefliği tarafından, bir zamanlar Heybeliada zirvelerindeki bir şapelin tamiratına ruhsat alınmadan kaçak olarak başlandığı için nasıl karşı çıkıldıysa bu kaçak yapıya da karşı olunup mani olunmalıydı.

Adalar Belediyesi’nin, muhakkak zabıt tutarak kayıt altına alması icab eden bu kaçak yapı hakkında da Orman İşletme Şefliği’nin verdiği “C Tipi Mesire Alanı” formatına uymayan bilgiye sahip olduğu görülmektedir. Bunu Adalar Belediyesi’nin derneğimize yollamış olduğu yazılarındaki; “Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü tarafından PİKNİK ve PILÂJ olarak kiraya verilmiş” ibaresinden anlamaktayız.

Adalar Belediyesi’nin PİKNİK ve PILÂJ; Orman İşletme Şefliği’nin C TİPİ MESİRE ALANI dediği yer “çamlık” vasıflı olup Adalar’ın resmi Koruma İmar Pılânlarında orman sahasında kalmakta ve doğal sit alanı sınırlarında bulunmaktadır. Bu alanlar her türlü yapılaşmaya da kapalıdırlar. Kaldı ki Adalar’ın 1/1000 mikyaslı imar pılânları yapılmadan bu çok önemli sahalar üzerinde haddi hududu aşan kararlardan da ictinab edilmelidir. Esasen bu alanlarda her türlü tasarruf Bölge Koruma Kurulu’nda bulunsa bile imar pılânlarının olmadığı bir yerde Kurul dahi kîl ü kaale sebeb olmamalıdır.

Mesire yeri olan yer ve yerler halihazırda zaten mesiredir. Lügate göre mesire: seyredilecek, gezilecek, gezinti yeri dir. Ancak birileri gezilecek yerleri kafesleyipte mesire yeri (C TİPİ) adı altında Orman Kanunu Madde 17’ye aykırı olarak yapı alanına çevirip gezintiden yerleşime, yerleşimden yerleşmeye geçerek “Kurtlar Vadisi” jargonuyla “Memati’lerin” çöktükleri yerlere dönüştürmüş olurlar. Ormanlarda bu ve buna benzer işletmelerin yalnız devlet hesabına nasıl yapılıp nasıl yapılamayacakları hususları Kanun’un Ormanların muhafazası bölümünde 17. maddede açıkça ifade edilmektedir.

Adalar Orman İşletme Şefliği’nden gelen 05.10.2009 / 561 tarih ve sayılı yazıda Orman Genel Müdürlüğü’nün 10.11.2008 / 170 sayılı olurlarına sığınılmak istendiği görülmekte ise de bizce bu olur muvazaalı olup batıl olmaya layıkdır. Çünkü: Orman Kanunu’nun 25. maddesi milli parklar bölümünde mahsusen tanzim ve tertib edilmiş olup Ada ormanları milli park sıtatüsüne kavuştuğu anda işlerlik kazanabilir. Bu arada 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nu da hatırdan çıkarmamak lazımdır vesselâm.


_______________________________________________________8


Adalar Belediyesi, 10.12.2011

http://www.adalar.bel.tr/haberler/hbr214.asp

"ADALARDA PLASTİK POŞET İSTEMİYORUZ!..." 

Adalar Belediyesi Çevre Devrimini Sürdürüyor Doğaya Zarar Veren Naylon Poşet Kullanımına Son Veriyoruz. Naylon poşetlerin doğaya verdiği zararlar konusunda tüketicilerin ve esnafın bilinçlenmesini sağlamak amacıyla, 10 Aralık 2011 Cumartesi günü "Adalarda Plastik Poşet İstemiyoruz" etkinliği gerçekleştirdi.


Adalar Belediyesi'nin MBB (Marmara Belediyeler Birliği) ile yaptığı ''Adalar Atık Yönetimi ve Çevre Temizliği Projesi'' ortak çalışma protokolü çerçevesinde yapılan etkinliğe, Nasuh Mahruki Başkanlığında AKUT Gönüllüleri, TURMEPA (Deniz Temiz Derneği), YUDOSK (Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü Çevre Gönüllüleri) ve ünlü manken Tuğçe Kazaz da destek verdi. Adalar Çevre Etkinliği Heybeliada Halki Palas'ta yapılan basın toplantısıyla başladı.

MBB (Marmara Belediyeler Birliği) Çevre Yönetim Merkezi Direktörü Aynur Acar'ın proje detaylarını anlatıp, naylon poşetlerin doğaya verdiği zararlar hakkında bilgi vermesiyle başlayan toplantıya Belediye Meclis Üyelerinin yanı sıra Adalılar da katıldı. Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Adalar'da başlatılan çevre seferberliğinin tüm İstanbul'a ve ülkeye örnek olacağını ifade ederek; ''Atık yönetimini başarıyla uygulamak yerel yönetimlerin öncelikli görevlerinden biridir. Çevreye bıraktığımız atıklar bir süre sonra bizim yaşam alanımızı tahrip ederek, dünyayı kirletmemize neden oluyor. Özellikle son 30-40 yıldır, çevre konusunda insanoğlu geçmişte yaptığı yanlışlıkların bedelini ağır bir şekilde ödemeye başlayınca, çevre bilinci de hızla gelişmeye başladı. İnsanın doğanın bir parçası olduğunun, çevreyle birlikte var olmak zorunda olduğunu biliyoruz. İnsanlığın çevreye değer verdiği, çevreyi koruyabildiği ve saygı duyabildiği sürece sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşama şansı var. Bu gün geçmişe oranla çevre bilincimiz gelişmiş durumda ama halen yetersiziz. Başta yerel yönetimler olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve sanatçılar tüm insanlarımızla elele vererek, çevre bilincine katkıda bulunmalı. Adalar'da çok ciddi bir çevre çalışması yaptık. Bu gün de doğada büyük tahribata yol açan naylon poşetleri yasaklıyoruz. Daha önce fileler yapmıştık, bugün doğada çözünebilir çanta ve poşet gibi materyallerin kullanımını yaygınlaştırarak çevrenin korunmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz.'' dedi. Başkan Farsakoğlu, etkinliğe katılan kişi ve kurumlarla, toplantıyı izleyen Adalılara teşekkür ederek konuşmasına son verdi.


Daha sonra söz alan Nasuh Mahruki ise; ''Buralar, Prens adaları çok özel bir yer. O yüzden biz AKUT olarak Türkiye'nin ve tüm belediyelerin Adalar'ı örnek almasını arzu ediyoruz. Biz Türkiye'de bir dönüşüm başlatabiliriz. Buradaki bir kıvılcım, Türkiye çapında gönüllü bir dönüşüme ve değişime yol açabilir. Bu aslına bakarsanız bizi dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden daha ileri bir yere taşır. Bu çalışmanın, bu anlamda çok çağdaş, çok ilerici olduğunu ve Prens Adaları'na, İstanbul'a çok yakışan bir çalışma olduğunu düşünüyorum'' diyerek, katılımcılara teşekkür etti. Mahruki, çevrenin her geçen gün daha çok kirlendiğini, bu kirlenmenin artık insanların hayatını direk etkilediğini ve bu durumun artık çevrenin sürdürülebilirliğinin değil insan yaşamının sürdürülebilirliğinin sorgulanmasına neden olduğunu belirtti.

Manken Tuğçe Kazaz da kısa bir konuşma yaparak ''Çevreye duyarlı olmanın her insanın görevi olduğunu, bu kampanyaya destek vermekten büyük onur ve gurur duyduğunu'' ifade etti. Kazaz; ''İnsanın kafasında, dünyada bunca kirlilik varken, biz ufacık bir şey yapmışız da ne olmuş sorusu uyanıyor. Biz burada ufakta olsa bir girişim başlatarak, çevreyi korumak için adım atıyoruz. Bunu çok daha kapsamlı hale getirebiliriz. Böyle bir girişime ön ayak olmak benim için çok memnuniyet verici.'' dedi.

Basın toplantısının son konuşmacısı olan TURMEPA Genel Müdürü Akşit Özkural; ''Dernek olarak bu kampanyaya başından beri destek verdiklerini ve desteklerini sürdüreceklerini'' ifade ederek, Adalar Belediyesi için çevre ve deniz temizliği konusunda eğitim vermeye hazır olduklarını belirtti.


Toplantı, bu kampanyaya ve Adalar'da yürütülen çevre çalışmalarına sunduğu katkılar nedeniyle Adalar Belediyesi Çevre Mühendisi Merve Kulbakan'a ayrıca teşekkür edilerek ve Adalılar'ın sorularına cevap verilerek bitirildi. Toplantıdan sonra Heybeliada Vefa Şehitleri, Ayyıldız Caddesi ve İskele Meydanı'nda bilinçlendirme faaliyetine başlandı. Adalılar'a doğaya zarar vermeyen bez çantalar ve naylon poşetin zararlarının anlatıldığı broşürler dağıtıldı. Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, MBB Çevre Yönetim Merkezi Direktörü Aynur Acar, Nasuh Mahruki Başkanlığında AKUT Gönüllüleri, YUDOSK Çevre Gönüllüleri, TURMEPA Genel Müdürü Akşit Özkural ve manken Tuğçe Kazaz ile Adalılar vapurdan inen yolculara da naylon poşetin zararlarını anlatarak, broşür ve bez çanta verdiler. Heybeliada'dan Burgazada'ya geçen kalabalık grup burada da bilinçlendirme faaliyetini sürdürdü.

Adalar Belediyesi, 05 Eylül 2011 tarih ve 2011/72 sayılı meclis kararı ile Adalar İlçesi'nde bulunan süpermarket, market, manav, restoran vb. plastik poşet kullanılan işletmelerde; 31 Aralık 2011 tarihinden itibaren doğada %100 çözünebilen biyo bozunur poşet, kese kağıdı, bez, file torba kullanımının teşvik edilmesi ve plastik poşet kullanılmasının yasaklanması kararı almıştı.


_______________________________________________________9

From: FATMA SAFVET ÖZDİL 
Subject: Aliki Vougiouklaki
Date: December 15, 2011 3:06:03 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

Merhabalar,
Tesadüfen Youtube'da rastladığım iki videoyu gönderiyorum. Belirli bir yaşın üzerindekiler yazlık sinemalardan mutlaka Aliki Vougiouklaki'yi ve filmlerini hatırlarlar. 



Ada sahillerine sevgiyle...

Fatma Safvet Ozdil

  

* * *

Büyükada, 16 Aralık 2011


Sevgili Safvet,
1001 teşekkürler! Paris'ten Ada sahillerine ulaşan bu mektubun da harikulâde zira tam da bir sene evvelinde (8.12.2010) sanal âlemde tesadüfle ADALAR POSTASI'nda yayımladığımız Sıralardaki Heyecanlar (1963) filminde Büyükada'dan manzaralar eşliğinde Aliki Vuyuklaki'nin söylediği Arabacı şarkısının Yunanca versiyonu da sayende huzurlarımızda! Bu güzel şarkının Türkçe sözlerini anlayabildiğimiz kadarıyla not düşmüş ancak kimi anlayamadığımız kısımları "...?" şeklinde işaretlemiştik. Şimdi Rumcası'ndan dinleyen dostlarımız bizler için belki boşlukları doldurabilirler!...

İzzetâbâd Kasrı (Arnavutköy Akıntıburnu’ndan Akıp Geçen Zaman) kitabını yazdığımız günlerde, vaktiyle İzzetâbâd Kasrı'nın yerine yapılan köşkü 22 Ocak 1964'te satın alan Sıralardaki Heyecanlar filminin de yapımcısı Özdemir Birsel'le Ankara'da bir röportaj yapmıştık. Sıralardaki Heyecanlar filminin zarar etmesi nedeniyle mali bunalıma giren Birsel Kardeşler, 1 Ekim 1968’de köşklerini Murtaza Sadık Kağıtçı'ya bırakmak durumunda kalmalarının pek hazin öyküsü de ekte bu minvalde...

Ada sahillerinden Paris semâlarına sevgiyle selâm ederim,

ADALAR POSTASI adına
Emine Çiğdem Tugay
)O(

Emine Çiğdem Tugay, Mehmet Selim Tugay,
İzzetâbâd Kasrı (Arnavutköy Akıntıburnu’ndan Akıp Geçen Zaman),
İstanbul (2007)244-246, 287:

Sıralardaki Heyecanlar filminin çekildiği günlerde. 
Önde (soldan sağa): (?), Belgin Doruk, Aliki Vuyuklaki. 
Arkada (soldan sağa): (?), Özdemir Birsel, Nüzhet Birsel, 1963. 
Aydın Birsel Albümü’nden.

[...] 1963 yılında Birsel Film, Yunanlılar ile bir işbirliği yaparak Sıralardaki Heyecanlar adlı filmi çekmişti. Alekos Sakalarios’un senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı filmde, Yunanistan’ın o zamanki en meşhur yıldızı Aliki Vuyuklaki ile Orhan Günşıray, Şaziye Moral, Sedat Demir, Rıza Tüzün, Fatma Kara, Haydar Karaer, Mualla Kavur, Kenan Büke, Zeki Dinçsoy oynamışllardı. İki ayrı çekim yapılmştı; Yunanistan’da gösterilecek versiyonda Aliki Vuyuklaki’nin karşısında kendi jönleri rol alıyordu. Anlaşma uyarınca Yunanistan’daki hissenin yarısı Birsellerin olacaktı; Türkiye’de kalkan hasılatın da yarısı Yunanlı yapımcılara verilecekti. Birsel Film, Sıralardaki Heyecanlar filminin çekimi için hükümetten 25.000$ talep etmişti. Konu dönemin Maliye Bakanı Ferit Melen aracılığıyla Başbakan İsmet İnönü’ye intikal edince İnönü’nün: “25.000$ olmaz, $50.000’a çıkarın; benim Averof’la kültür anlaşmam var; tam bir fırsat çocukları destekleyin,” demesiyle Sıralardaki Heyecanlar filmi için Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı’ndan 50.000$ da ödenek çıkmıştı. Aliki Vuyuklaki, İstanbul’da yaşayan Rumlar için Türkiye’ye tiyatrosuyla birlikte gelmeyi ön şart olarak koşmuştu. Sinema rekabeti açısından kendisiyle anlaşmayı fırsat bilen Birseller, böylelikle Vuyuklaki’nin bu koşulunu da kabul etmişlerdi. Yunanlı ekibin Türkiye’ye gelişiyle film çekimi başlamıştı. İlkin Türkiye derken yurtdışı çekimlerinin de bitmesiyle nihayet film tamamlanmış, dublajlar da yapılmıştı. Yirmi yedi sinemada birden oynamak üzere filmin yirmi yedi kopyası hazırlanmış; fragmanlar dağıtılmıştı. Derken filmin oynamasına tam üç gün kala, 24 Aralık 1963 günü Kıbrıs’ta Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğu Eokacılar tarafından feci bir biçimde katledildiler! Hunharca öldürülen ailenin cesetlerinin küvette çekilen fotoğrafları tahammül edilir gibi değildi. O günlerde faal olan Türk Talebe Cemiyeti hemen ayağa kalktı. Büyük skandal oldu. Gece sokağa çıkma yasağı çıkarılmıştı. Birsellerin rakipleri bu kargaşadan istifadeyle sinema salonlarının sahiplerini tehdit ederek bu filmi oynatmayacaksınız diye baskı yapmaktaydılar. Sıralardaki Heyecanlar zamanında vizyona giremedi böylelikle… Ve tabii Aliki Vuyuklaki’nin tiyatrosu da boş geçmekteydi. Bu arada Yunanlı ekip Hilton’da kalmaktaydı ve anlaşma uyarınca da masrafları Birsel Film Şirketi tarafından karşılanmaktaydı. O zamanın parasıyla 4.100.000 lira zarar etmifllerdi! Birsel Kardeşler, aileden kalan, Aydın’daki arazilerinden bir kısım toprak dahi satıp kendi imkânlarını da üzerine eklemelerine rağmen borçlarını kapatmaya paraları yetişmemişti. Aynı zamanda yeni filmler de yapmaktaydılar. Sıralardaki Heyecanlar filmi ise bir gün oynayabilmek ümidiyle adeta sırasının gelmesini beklemekteydi. Birsel Film’in kuruluşunun 10. yıldönümü şerefine yapımcılığını üstlendiği Halit Refiğ’in Harem’de Dört Kadın (1963) ve Metin Erksan’ın Suçlular Aramızda (1963) adlı filmleri de epey maliyetli olarak çekilmişti. Oysa bir yandan da borç ödenmekteydi. Sıralardaki Heyecanlar ancak bir buçuk sene sonra vizyona girebildi. şüphesiz bütün esprisi ve sıcaklığı gitmişti. Üstelik normal bir filmden daha aşağı bir hasılat yapmıştı, oysa Birsel Film’e çok ama çok pahalıya malolmuştu. Birsel Kardeşler, bu açığı kapatmak mecburiyetiyle aldıkları kredi karşılığında çok geçmeden Arnavutköy’deki köşklerini de ipotek ettirmek zorunda kalmışlardı. İpotek altındaki köşk ise bu sıralarda adeta bir film stüdyosuna dönüşmüştü, böylelikle Akıntıburnu semalarından pek çok yıldız da gelip geçecekti… [...] Yunus Emre filmini çekmek için Murtaza Sadık Kağıtçı’dan borç alan Özdemir Birsel, parayı geri ödeyemeyince Birsel Kardeşler borçlarına karşılık köşkü ve arsasını da tamamıyla Murtaza Sadık Kağıtçı’ya devretmek zorunda kalmışlardı. [...]

* * *

ADALAR POSTASI-2526(8.12.2010): 
arabacı... arabacı... bırak elinden kırbacı... 

Özdemir Birsel'in hatırasına saygıyla... 
)O( 

Sıralardaki Heyecanlar (1963) filminde 
Aliki Vuyuklaki söylüyor... 

Arabacı...


arabacı 

arabacı arabacı bırak elinden kırbacı 
aşk ne kadar acı 
sevda yolu çabuk geçer 
hızlı gitme ömür biter 
aşkın bana yeter 
bakma sağa bakma sola 
aşıklar giderler bu yola 
?... macera 
arabacı bırak kırbacı .

....? aşksız geçmedi bu ömrüm 
ah geçmedi ömrüm 
sevgiline gülümserken 
yaz başı vakit erken 
ah vakit çok erken 
bakma sağa bakma sola 
aşıklar giderler bu yola 
... macera 
arabacı bırak kırbacı 

güfte: zeki müren 
beste: manos hacidakis


_______________________________________________________10

From: HOVSEP ÖZACAR
Subject: Hovsep Özacar seni "SAN PASIFICO LATİN-KATOLİK KİLİSESİ REVNAK KADIN GRUBU ŞEB-İ ÂRUS KONSERİ" etkin...
Date: December 13, 2011 2:35:47 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com

REVNAK KADIN GRUBU ŞEB-İ ÂRUS KONSERİ 


Herkese Açık Etkinlik ·
Düzenleyen: Ceren Cevahir Gündoğan, Hovsep Özacar ve Aysel Bölücek

Ne zaman?      
17 Aralık 2011 Cumartesi günü 16:00 - 19:00

Nerede?  
BÜYÜKADA SAN PISIFICO LATİN-KATOLİK KİLİSESİ

Açıklama:  

KÜLTÜRLERİN BULUŞMA YERİ ADALAR'DA SAN PASIFICO LATİN-KATOLİK KİLİSESİ'NDE SEMAZENLER EŞLİĞİNDE REVNAK KADIN GRUBU TASAVVUF MÜZİĞİ TOPLULUĞU ŞEB-İ ÂRUS KONSERİ 804. VUSLAT YILDÖNÜMÜ TÖRENİ

REVNAK KADIN TASAVVUF KOROSU 
Türkiye’nin ilk ve tek Kadın Tasavvuf Müziği Topluluğu olan grup Revnak 2003 yılında kurucusu ve kudümzeni olan Birsen Çakmut’la Mevlâna Eğitim ve Kültür Derneği bünyesinde biraraya geldi. Grup 6 sazende 9 hanendeden oluşmaktadır. Grup üyeleri konservatuar mezunu öğretmenler ve konservatuar öğrencilerinden meydana gelmiştir. Topluluğun şefliğini kurucusu da olan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğretim görevlisi Birsen Çakmut yürütmektedir.

GRUP ÜYELERİ 
BİRSEN ÇAKMUT (KUDÜM), SEDA TÜFEKÇİOĞLU (KANUN), ÖZLEM KAYRA (UD), CİVAN ARGÖNÜL (UD) LALE DUĞA (KEMENÇE), AYNUR DEMİR (NEY), GÖNÜL AK (HALKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU VE GRUBUN SUNUCUSU), CANAN ERDEN (SES), BİRCAN DEMİR (SES), FATMA AVCI ERK (SES), GÜLPERİ ŞEN (SES), HANDAN ÖĞÜT (SES), SEMANUR DEMİRCİ (SES), NURDAN KURT (SES), SEZEN KURT (SES)

Konser Repertuarı:

1.BÖLÜM

Hicaz Dua
Beste: Ahmet Hatipoğlu

2.BÖLÜM

Hüseyni eserlerden oluşmaktadır

Yanmaktan Usanmaz
Beste: Bilinmiyor

Şu Benim Divane Gönlüm
Beste: Hüseyin Sebilci

Bülbüller Sazda
Beste: Hüseyin Sebilci

Yüzün Gördüm Dedim Elhamdülillah
Güfte: Nesimi Göster

Cemalin Şemini
Güfte: Şemsi

Ey Allahım Ey Allah
Beste: Derviş Kanuni

Tevhid Etsin Dilimiz
Beste: Muhubbül Cura
Güfte: Şeyh Fahrettin Ef

Segah Niyaz İlahisi
Güfte: Sultan Veled

Şeb-i Ârus’un sözlük anlamı, "düğün gecesi"dir. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi kendi ölümüne, rabbine duyduğu aşktan dolayı, sevgiliye kavuşma, yani düğün gecesi demiştir. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin ölüm yıldönümü olan 17 Aralık gününü içine alan hafta yapılan ve "Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri" olarak isimlendirilen törenler, halk arasında ‘’Şeb-i Ârus Törenleri’’ olarak da anılmaktadır. Hz. Mevlâna, yaradanına o kadar büyük bir aşkla bağlıdır ki, ölüm onun için bir son değil, başlangıçtır. Allah’a ve insanlığa olan görevlerini tam olarak yaptığı için onda ölüm korkusu yoktur.


_______________________________________________________11


From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: ADAEVİ BU HAFTA 16 ARALIK CUMA
Date: December 13, 2011 2:18:33 PM GMT+02:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com

SEVGİLİ ADAEVİ DOSTLARI,
BU HAFTA ADAEVİ'NDE YİNE İLGİNÇ BİR BELGESELİMİZ VAR. YÖNETMENLİĞİNİ RÜYA ARZU KÖKSAL'IN YAPTIĞI, "SON KUMSAL". BELGESELDE KARADENİZ HALKININ YOL YAPMA BAHANESİYLE DENİZİNDEN KOPARILMA HİKÂYESİ ANLATILIYOR. GÖRÜŞMEK ÜZERE... SELAMLAR, SEVGİLER,

SİBEL AKKAŞOĞLU
ADAEVİ-BÜYÜKADA
0533 514 88 03


_______________________________________________________12

EurActiv, 13.12.2011
Özlem Şen 

http://www.euractiv.com.tr/kultur-ve-sanat/interview/unal-avrupa-turkiyeyi-sanat-alaninda-onemli-bir-piyasa-olarak-goruyor-022998

Ünal: "Avrupa, Türkiye'yi sanat alanında 
önemli bir piyasa olarak görüyor"


Belçika’da yaşayan ressam Sevim Ünal, sanatını, Avrupa’da ve Türkiye’de sanatçı olmayı anlattı, Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirdi ve yeni projelerinden bahsetti. 

Kimi zaman şair olur, kimi zaman yönetmen, kimi zamansa yazar... Çoğunlukla da ressam... Aslında tam olarak kadınların neler başarabileceğinin resmidir Sevim Ünal... 'Sanat toplumdan ayrı düşünülemez' şiarıyla sanat hayatına şekil veren Ünal, hayatını sanata adamış...

Ünal’ın resimlerindeki renk seçimine ve çizgilerine baktığınız anda, naifliği, sevgiyi, görürsünüz, 'kadını' görürsünüz.

Ressam sıfatını daha bir sevdiği gözden kaçmayan Ünal, birçok sosyal sorumluluk projesinin de öncülerinden... Bir tuvale ne kadar şiir, tiyatro, politika sığdırılabileceğini işin uzmanına, Sevim Ünal’a sorduk.

Öncelikle sizi tanıyalım. Sevim Ünal kimdir? 
1967’de Sivas´ta doğdum. 1973´te, İstanbul Büyükada’ya yerleştim. İlk ve ortaokulu Büyükada’da okudum. Liseyi ise Heybeliada’da bitirdikten sonra 1989 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümünden mezun oldum. 1992 yılında Türkiye’de sanat eğitimimi tamamladım. Sonra Belçika’ya yerleştim. [...]


_______________________________________________________13




_______________________________________________________14


From: EUROPA NOSTRA- TÜRKİYE OFİSİ 
Subject: BİZİM AVRUPA DERNEĞİ II.OLAĞAN GENEL KURUL DAVETİ
Date: December 15, 2011 12:19:27 AM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com


BİZİM AVRUPA DERNEĞİ 
II. OLAĞAN GENEL KURUL DAVETİ

Sayın İlgili, 
Europa Nostra-Türkiye/ Bizim Avrupa Derneği II. Olağan Genel Kurulu, 17 Aralık 2011 Cumartesi günü 14:00-17:00 saatleri arasında İTÜ Taşkışla Binası (İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla Caddesi –Taksim, İstanbul) 127 No'lu salonda yapılacaktır. Derneğimizin bir yıllık faaliyetlerinin sunulacağı ilk bölümün ardından, Yönetim Kurulumuzun önümüzdeki dönemde yapacağı faaliyetleri yönlendirecek görüşmeler yapılacak ve Genel Kurul sonrasında, Değerli Hocamız Prof. Dr. Afife Batur kültür mirasımızın temelini oluşturan “İstanbul Bir Dünya Kenti” konusunda bir konuşma yapacaktır. Konuşmanın ardından da sohbet olanağını bulabileceğimiz bir kokteylimiz olacaktır. Genel Kurulumuza katılımınızı diler, toplantının gündemini ekte bilgilerinize sunarız. 

Saygılarımızla,

Nuran Zeren Gülersoy
Yönetim Kurulu Başkanı

BİZİM AVRUPA DERNEĞİ 
II. OLAĞAN GENEL KURUL GÜNDEMİ

Tarih: 17 Aralık 2011 Cumartesi, saat 14.00
Yer: İTÜ Taşkışla Binası (İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Taşkışla Caddesi, Taksim, İstanbul) 127 No.lu Salon

Açılış
Başkanlık Divanının Seçimi ve Gündemin Onaylanması
Saygı Duruşu
Yönetim ve Denetleme Kurulu Raporlarının Okunması ve Görüşülmesi
Yönetim ve Denetleme Kurullarının İbrası
2012 Yılı Bütçesinin Görüşülmesi ve Karara Bağlanması
İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü Tarafından Dernek Tüzüğü’nde Yapılması Önerilen Değişikliklerin Karara Bağlanması
Öneri ve Dilekler
Konuk Konuşmacı Prof. Dr. Afife Batur, “İstanbul Bir Dünya Kenti”
Kapanış
Kokteyl


_______________________________________________________15

From: LUZ Cafe
Subject: Halki Organik 1bu8 ARALIK Ürün Listesi
Date: December 14, 2011 7:12:12 PM GMT+02:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Cümleten iyi akşamlar,
Güncellenmiş organik ürün listesini ekte bulabilirsiniz. LUZ'un pazarını perşembe günü/gecesi olarak yazalım aklımızın bir köşeciğine; zira listelerimiz düzenli olarak çarşamba akşamı elimize ulaşıyor. Her zamanki gibi cuma öğleye kadar siparişlerimizi verebiliyoruz. Ve pazar sabahı ürünlerimiz bizi bekliyor.

Haftasonu görüşmek üzere...

* * *

ORGANİK SEBZE LİSTESİ

Organik Sebzeler / Birim Fiyat / Sipariş Miktarı / Tutar

Acur kg 0.00 0.00
Bakla İç kg 0.00 0.00
Bakla Taze kg 0.00 0.00
Bal Kabağı (Dilim) kg 4.25 0.00
Bamya kg 0.00 0.00
Bezelye kg 0.00 0.00
Bezelye Sultani kg 0.00 0.00
Biber Çarliston kg 6.30 0.00
Biber Dolmalık kg 7.20 0.00
Biber Kapya kg 9.00 0.00
Biber Kıl kg 9.00 0.00
Biber Sivri kg 0.00 0.00
Börülce kg 0.00 0.00
Brokoli kg 7.20 0.00
Deniz Börülcesi bağ 0.00 0.00
Domates kg 5.10 0.00
Domates Kokteyl kg 8.50 0.00
Domates Salkım kg 0.00 0.00
Enginar adet 0.00 0.00
Fasülye Taze kg 7.20 0.00
Fasülye Barbunya kg 0.00 0.00
Havuç kg 4.25 0.00
Kabak Sakız kg 7.20 0.00
Kabak Girit kg 0.00 0.00
Karnabahar adet 7.65 0.00
Kereviz kg 4.25 0.00
Kuşkonmaz kg 0.00 0.00
Lahana Beyaz kg 2.98 0.00
Lahana Brüksel kg 0.00 0.00
Lahana Kırmızı kg 2.55 0.00
Mantar kg 0.00 0.00
Mısır adet 0.00 0.00
Pancar kg 4.25 0.00
Patates kg 4.25 0.00
Patlıcan Bostan kg 5.10 0.00
Patlıcan Kemer kg 5.10 0.00
Pırasa kg 4.25 0.00
Salatalık kg 5.10 0.00
Salatalık Çengelköy kg 5.95 0.00
Sarımsak (250 gr demet) demet 4.25 0.00
Soğan kg 4.25 0.00
Turp Beyaz kg 3.40 0.00
Turp Kırmızı kg 3.40 0.00
Turp Siyah kg 3.40 0.00
Yer Elması kg 6.30 0.00

Toplam 0.00

* * *

ORGANİK MEYVE LİSTESİ

Organik Meyveler / Birim Fiyat / Sipariş Miktarı / Tutar

Armut kg 6.80 0.00
Avokado adet 3.40 0.00
Ayva kg 5.95 0.00
Böğürtlen kg 0.00 0.00
Ceviz kg 17.00 0.00
Çağla kg 0.00 0.00
Çilek kg 0.00 0.00
Döngel (Muşmula) kg 6.30 0.00
Dut kg 0.00 0.00
Elma Kırmızı kg 5.40 0.00
Elma Yeşil kg 5.40 0.00
Elma Golden kg 5.40 0.00
Framboaz kg 0.00 0.00
Greyfurt kg 4.25 0.00
Hünnap kg 0.00 0.00
İğde kg 0.00 0.00
İncir kg 0.00 0.00
Karpuz kg 0.00 0.00
Kavun kg 0.00 0.00
Kayısı kg 0.00 0.00
Kestane kg 0.00 0.00
Kiraz kg 0.00 0.00
Kivi kg 6.80 0.00
Limon kg 4.25 0.00
Malta Eriği kg 0.00 0.00
Mandalina kg 4.25 0.00
Mavi Yemiş kg 0.00 0.00
Muz Yerli kg 5.10 0.00
Nar (Hicaz) kg 4.25 0.00
Nar (Devedişi) kg 4.25 0.00
Portakal kg 4.25 0.00
Şeftali kg 0.00 0.00
Trabzon Hurması kg 0.00 0.00
Üzüm Beyaz kg 0.00 0.00
Üzüm Siyah kg 0.00 0.00
Vişne kg 0.00 0.00

Toplam 0.00

 * * *

ORGANİK YEŞİLLİK LİSTESİ

Organik Yeşillikler / Birim Fiyat / Sipariş Miktarı / Tutar

Asma Yaprağı kg 0.00 0.00
Biberiye bağ 0.00 0.00
Dereotu bağ 1.70 0.00
Ebegümeci bağ 0.00 0.00
Fesleğen bağ 0.00 0.00
Gelincik bağ 0.00 0.00
Isırgan Otu bağ 0.00 0.00
Ispanak kg 5.10 0.00
Karalahana bağ 0.00 0.00
Kıvırcık adet 2.55 0.00
Kuzukulağı bağ 0.00 0.00
Labada bağ 0.00 0.00
Marul adet 3.40 0.00
Marul Iceberg adet 3.40 0.00
Maydanoz bağ 1.70 0.00
Pazı bağ 3.40 0.00
Radika bağ 0.00 0.00
Reyhan bağ 0.00 0.00
Roka bağ 1.70 0.00
Semizotu bağ 0.00 0.00
Şevketibostan bağ 0.00 0.00
Taze Nane bağ 1.70 0.00
Taze Sarimsak bağ 0.00 0.00
Taze Soğan bağ 2.13 0.00
Tere Su bağ 0.00 0.00
Tere bağ 1.70 0.00
Turp Otu bağ 0.00 0.00

Toplam 0.00

Toplam Tutar 0.00 TL

Bu liste bir hafta süreyle geçerlidir.

IBAN: TR79 0006 4000 0011 0140 3374 11

Tel: (212) 293 63 74 - Fax: (212) 293 63 50
www.ekolojikimece.com - siparis@ekolojikimece.com
PTT Evleri mah. Cami sok. No:9 Sarıyer - İstanbul