25 Haziran 2010 Cuma
ADALAR POSTASI-2449: heybeliada'da trajikomik bir tehcir girişimi...
* * *
ADALAR'da TARİHTE O GÜN:
25 Mayıs 1901 Pazartesi günlü Avusturya Devleti tebeasından Hırvan Rada ile ortağı Luka tarafından Büyükada'da Ayayorgi arazisinde işletilmekte olan iki adet taş ocağından nizamnameye aykırı olarak harice taş gönderilmesi üzerine bu hususta gereğinin yapılmasına dair...
* * *
ADALAR'da BİR GÜN:
Büyükada, 13 Haziran 2010.
* * *
ADALAR'da HAVA DURUMU:
25 Haziran 2010 Cuma
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Sağanak yağışlı
16/23ºC
% 67-92 nem
Karayel, KB 23km/sa
Gündoğuşu 05:33... Günbatışı 20:39...
* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca
* * *
Cicely Mary Barker, The Geranium Fairy.
* * *
1- Nesrin Aksu: "Akşam işten çıkıp evime giderken telefonum çaldı. Karşıdaki ses, ev sahibimin torunuydu ve 3 gündür bana ulaşmaya çalıştığını ve acil olarak konuşmamız gerektiğini söyledi. Şaşırdım ve yolda olduğumu gelince konuşabileceğimizi söyledim, kafamda bin bir soruyla… Ev sahibimin torunu önce bir kahve yaptı ve söze “Dedem size çok kötü takmış,” diye başladı…"
2- Engin Damcı: "ADALAR POSTASI'nın 2448 sayılı nüshasında neşrolunan "ADALAR KAMUOYU'na duyuru" başlığı altında Kınalıada'da kaçak motor iskelesi hakkındaki yazımızda..."
3- Oya İslimyeli: "16 Mayıs 2010 gecesi Kınalıada açıklarında teknelerinin alabora olması sonucu kaybolan dört Adalı gencimizden 1 Haziran'da Kınalıada açıklarında bulunan Şerafettin Yakar, 5 Haziran'da Fenerbahçe açıklarında bulunan Cihan Şahin'den sonra dün sabah (23 Haziran) da Tolga Bastepe Burgazada açıklarında bulunmuştur. Cenazesi..."
4- Bu yıl Büyükada'da, 16-18 Temmuz 2010 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan festival zorunlu sebeplerden dolayı 30 Temmuz–1 Ağustos 2010 tarihlerine ertelendi!...
5- Hülya Küpçüoğlu: "Yusuf Taktak, Adalar Dostluk ve Barış Festivali çerçevesinde, Türk-Yunan dostluğunu pekiştirmek için Büyükada’da Çınar Meydanı'nda 'Üç Defne' adlı bir düzenleme gerçekleştirdi. Sanatçı interaktif bir katılımla yapılan çalışmanın açılışında sorularımızı yanıtladı..."
6- Antonina Turizm, 27 Haziran’da sanat tarihçisi Atilla Tuna rehberliğinde İstanbul Adaları'na tur düzenliyor...
7- Sibel Akkaşoğlu: İlişikte Adaevi'nin Temmuz ayı programını göreceksiniz. Bu ay da..."
8- Sibel Akkaşoğlu: "26 Haziran Cumartesi akşamı saat 20:30'daki ekte afişini göreceğiniz 'Günbatımı Melodileri' konserimize hepinizi bekliyoruz..."
ADALAR POSTASI'nın 2449. sayısında...
)O(
Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.
Haydi siz de bir dilek dileyip atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(
..........................................................1
From: BİRGÜL TAŞTAN
Subject: Fwd: nesrin ada taciz
Date: June 25, 2010 3:16:17 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com
Sizden rica etsem lütfen yayınlar mısınız? Hakikaten Adalılara yakışmayan bir durum...
...
From: NESRİN AKSU
Subject: HEYBELİADA'DA TRAJİKOMİK BİR TEHCİR GİRİŞİMİ.... YALNIZ KADINA ADA'DA YAŞAM HAKKI YOK..!!!
Date: June 25, 2010 3:28:38 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com
HEYBELİADA'DA TRAJİKOMİK BİR TEHCİR GİRİŞİMİ...
Akşam işten çıkıp evime giderken telefonum çaldı. Karşıdaki ses, ev sahibimin torunuydu ve 3 gündür bana ulaşmaya çalıştığını ve acil olarak konuşmamız gerektiğini söyledi. Şaşırdım ve yolda olduğumu gelince konuşabileceğimizi söyledim, kafamda bin bir soruyla…
Ev sahibimin torunu önce bir kahve yaptı ve söze “Dedem size çok kötü takmış,” diye başladı…
“Anlamadım nasıl yani?” dedim…
“Sizin evden bir an önce taşınmanızı istiyor,”
“Sebep?” diye sordum şaşkınlıkla, sonuçta kiramı düzenli olarak ödüyordum…
“Siz evi tutarken annenizle oturacağınızı söylemişsiniz.”
“Hayır öyle bir şey yok, tam tersine yalnız kalacağımı ama ailemin, çocuklarımın ve arkadaşlarımın gelip gideceğini özellikle vurguladım.”
“Biliyorum öyle demişsiniz, babam söyledi...”
“İyi de neye takmış dedeniz anlamadım hâlâ…. Ben evi babanızdan tuttum.”
“Siz dedemi bilmezsiniz, dedem çok takıntılıdır ve kafasında bir sürü şey kurar. Yalnız kalıyor, annesi yok, eve arkadaşları geliyor, kimdir onlar?…”
“Bakın bunlar çok manasız ve trajikomik şeyler… Ben ulusal bir kanalda çalışıyorum, belli bir kariyerim ve prestijim var… Bu söyledikleriniz hakarete giriyor… Ben hayatımı fahişelikle kazanmıyorum. Emeğimle hayatta bir duruşum var… Ayrıca ben sizin kiranızı ödedikten sonra evime gelen gidene ne sizin ne dedenizin karışma hakkı olabilir. Siz ancak sizleri rahatsız edeceğim bir durum oluşmuşsa tepki verebilirsiniz…”
“Yok ben sizi araştırdım, kime sorsam çok olumlu yanıtlar aldım ama dedem çok sabit fikirlidir. Anlatamadık, günah işliyorsun dede dediysek de anlamıyor ve evi boşaltmanızı istiyor…”
Güler misin ağlar mısın bir durum, şaka gibi… Haliyle çok şaşırdım ve de kızdım…
“Kusura bakmayın da, ben ha diyince ev boşaltamam. Üç aylığına tutmadım ben bu evi. Dedenizin aile içindeki despotluğu sizi bağlar beni değil. Evi ben dedenizden değil, babanızdan tuttum. Dedenizle de konuşayım.”
“Yok işte zaten dedem çok serttir, kalbinizi kırar, ters bir şey yapar o yüzden biz konuşmak istedik… Dedem mesela 3 aydır yanına inip onunla tanışmadığınız için de takmış size…”
“Ne yapacak beni mi dövecek?”
Yok artık, daha neler… Evet bu bir kamera şakası filan zaar…
“Anlamadım… Yahu ben sabahın köründe işe gidip, akşam geç saatte dönüyorum. Yorgun oluyorum. Dedenizi bırakın arkadaşlarıma uğrayamıyorum. Sizlerle bile tanışamadık, görüyorsunuz ki...”
“Evet, biliyorum ama dedem sabit fikirli, anlamıyor… Taşınmanızı istiyor... Valla inanın ben çok iyi niyetliyim, mesela eşim Ada'ya taşınalım diyor sizin evde biz oturacaktık... Sizin evi tuttuğunuzu duyunca dedim ne zaman çıkarsa o zaman eşime ama dedem bizim gibi değil, yaşlı, 90 yaşında kırmak istemiyoruz, son döneminde… Biz de çok üzüldük, dedik günah işleme...”
“Bakın bu durumda bana hem hakaret var, hem de ciddi bir haksızlıkla karşı karşıyayım…”
“Biliyoruz ama dedem anlamıyor, tarih vermenizi istiyor… Depozitinizi ve masraflarınız ödeyecek size… 'Tarih versin' diyor.”
“Ben tarih filan veremem size, şu an taşınabilecek durumda değilim, zaten ekonomik olarak da... Gidin dedenize söyleyin.”
Bakalım bu trajikomik durum nasıl sonuçlanacak?
Bu ülkede kadın olmak zor zanaat… Tek başına bir yaşam savaşı veriyorsun ve seni herkes ayağına çelme takarak düşürmeye çalışıyor… Yalnız bir kadınsan potansiyel tehlike sayılıyor hatta fahişe muamelesi görüyorsun. Kadınsın ya başında nöbetçi bir anne ya da erkeğin olacak. Yoksa melek olsan fark etmez. Yaşamın her alanında haksızlıklarla savaşan ben, başıma gelen bu durum karşısında nasıl davranacağımı bilemedim… Çok şaşkınım….
Nesrin Aksu
..........................................................2
From: ENGİN DAMCI
Subject: İlt: ADALAR POSTASI-2448: sen neyi işletiyorsun?
Date: June 25, 2010 3:26:42 AM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com
ADALAR POSTASI'nın 2448 sayılı nüshasında neşrolunan "ADALAR KAMUOYU'na duyuru" başlığı altında Kınalıada'da kaçak motor iskelesi hakkındaki yazımızda:
[... iskelenin kaçak ve ruhsatsız olarak yapıldığını 'TEVSİK' (vesikaya bağlayan, belgeleyen) ederek iskelenin kaldırılmasını öngörmekte...] cümlesi içindeki 'TEVSİK' kelimesi tertib hatası olarak sehven 'TEŞVİK' olarak çıkmıştır. Düzeltir özür dilerim.
Engin DAMCI
..........................................................3
KınalıadaNet,
Oya İslimyeli
http://www.kinaliada.net/index.php?news-1019
Tolga Baştepe'nin de Cesedi Bulundu...
Foto: Selcuk Aral ©
Duyuru:
16 Mayis 2010 gecesi Kinaliada açiklarinda teknelerinin alabora olmasi sonucu kaybolan dört Adali gencimizden 1 Haziranda Kinaliada açiklarinda bulunan Serafettin Yakar, 5 Haziranda Fenerbahçe açiklarinda bulunan Cihan Sahin'den sonra dün sabah (23 haziran) da da Tolga Bastepe Burgazada açiklarinda bulunmustur.
Cenazesi bugün (24 Haziran Kinaliada'dan Ögle namazinda) kaldirilacaktir.
Allah ailesine ve tüm sevenlerine sabir ve güç versin.
Oya Islimyeli (<<<- 24.6.2010, 09:34)
..........................................................4
http://www.haberler.com/istanbul-un-prens-adalari-nin-ilk-festivalinde-2121473-haberi
İstanbul'un Prens Adaları'nin İlk Festivalinde Tarih Değişikliği!
Prens Adaları'na Ait "İstanbul'un Avrupalı Kardeşleri" – İstanbul Adalar Kültür Ve Sanat Festivali'nin Ilkini, 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Etkinlikleri Kapsamında Düzenliyor!
Bu yıl Büyükada'da, 16-18 Temmuz 2010 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan festival zorunlu sebeplerden dolayı 30 Temmuz – 1 Ağustos2010 tarihlerine ertelendi!
Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Sivriada, Yassıada, Kaşıkadası ve Tavşan Adası adlı 9 adadan oluşan İstanbul'un Prens Adaları; ilk defa düzenlenecek olan "İstanbul'un Avrupalı Kardeşleri" – 1. İstanbul Adalar Kültür ve Sanat Festivali ile tüm adalar halkını ve yerli-yabancı turistleri Büyükada'ya davet ediyor.
Adaları sanatla buluşturmak, İstanbullulara ve yerli-yabancı turistlere şehrin hemen yakınında günlük koşuşturmadan uzaklaşma imkânı sunmak, Adalar'ın köklü bir tarihsel gelenek içinde oluşturduğu kültürel yapısını tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen festival, bu yılki teması çerçevesinde İstanbul Yunanistan Konsolosluğu destekleriyle,Yunanistan'ın kentlerinden bir olan Orestiada şehrinden gelecek olan sanatçıların katılımlarıyla düzenleniyor.
Ana mekan olarak, Büyükada Vapur İskelesi ve Deniz Otobüsü İskelesi'nin önündeki büyük alanın kullanılacağı ve bunun yanında adanın birçok mekânının da değerlendirileceği "İstanbul'un Avrupalı Kardeşleri" – 1. İstanbul Adalar Kültür ve Sanat Festivali kapsamında; müzik, edebiyat, resim, fotoğraf, sahne ve gösteri sanatları ücretsiz olarak sanatseverlere sunulacak.
Geçmişte Adalar'da yaşayan ve halen yaşamakta olan çeşitli kültürlerin yeme-içme, sanat, inanış, eğlence anlayışlarından yola çıkarak birbirlerini tanımaları ve kendilerini ifade edebilmeleri için oluşturulan programda, Orestiada'dan gelen 30 kişilik "Laogrifiko Musio Orestiadas" müzik, koro ve dans grubu; Berk Özbek, Çelik Kasapoğlu, Dünya Kızılçay'dan "Üç Tenor" konseri; Tekfen Filarmoni Solistleri "ÜçDenizin Solistleri" konseri; Buzuki Orhan Osman konseri; Apostrophe Rock Grubu konseri ile TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası konseri sunulan müzik etkinlikleri olarak yer alıyor.
Konserlerin yanı sıra, Nikos Manginas Fotoğraf Sergisi, "Adalar ve Edebiyat" konulu söyleşiler, "Bedri Baykam ve Çağdaş Sanat" konulu Bedri Baykam söyleşisi, Büyükada'nın mimari mirasını tanıtan bahçe gezisi, fayton turu, çocuk etkinlikleri, "Tatavla Keyfi" müzik grubu ile İstinpoli Dans Grubu gösterisi ve kardeş şehir Orestiada yemekleri ile Ada yemeklerinin sunulacağı Gastronomi etkinliği de "İstanbul'un Avrupalı Kardeşleri" – 1. İstanbul Adalar Kültür ve Sanat Festivali kapsamında, tüm ada ziyaretçilerinin katılımını bekliyor.
..........................................................5
HaberTürk, 17.6.2010 Perşembe
Hülya Küpçüoğlu
http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/524349-heykeltiraslarimiz-ataturk-simgesini-iyi-kullanamadi
‘Heykeltıraşlarımız Atatürk simgesini iyi kullanamadı’
Sanatçı Yusuf Taktak anlatıyor
Yusuf Taktak Adalar Dostluk ve Barış Festivali çerçevesinde, Türk-Yunan dostluğunu pekiştirmek için Büyükada’da Çınar Meydanında “Üç Defne” adlı bir düzenleme gerçekleştirdi. Sanatçı interaktif bir katılımla yapılan çalışmanın açılışında sorularımızı yanıtladı
— 1978 yılından beri Türk-Yunan dostluğu kapsamında çalışmalar yapıyorsunuz. Yine Türk-Yunan dostluğu çerçevesinde Büyükada’da Çınar Meydanı’na yapmış olduğunuz bu düzenlemeye gelene kadar yapmış olduklarınızı kısaca anlatabilir misiniz?
— 1977 yılında ufak tefek çalışmalar başladı aslında. 1978 yılında yaptığım şey çok önemlidir. Atina’da 15x15 m boyutlarında bir duvar resmi yapmıştım. Daha sonra İstanbul, Kuşadası ve Antalya’da duvar resimleri yaptım. Yunanlı sanatçılarla ortak sergilere katıldım. Bu çalışmamı o zincirin bir halkası diye düşünüyorum. 1977’den beri yaptığım uğraşın sonunda buraya geldim. İlk defa bir meydan heykeli ya da düzenleme diyebileceğimiz üç boyutlu, interaktif bir çalışma yaptım.
— Çalışmanıza gelecek olursak?
— Sanatın bütününde simgesellik yatar. Simgeleri sanatçı şair gibi konuşturmaya çalışır. Burada da bildik bir konu ama kendi soyut formlarımla anlatmaya çalıştım. İki tane iç içe geçmiş üçgenimsi form yaptım. Ortada da defne ağacı -biri Yunanistan İskeçe’den biri Büyükada’dan, bir de kızım Defne’yi düşündüm- yeşeriyor olacak. Üzerine de dikilitaşlar koydum üstünde barış hiyeroglifi olan. Dikilitaş formunu uzun yıllardır kullanıyorum. Dikilitaşlar uygarlıkların simgesidirler. Ben de kendi adıma 21. yüzyılda yaşayan bir sanatçı olarak dikilitaşlarımı yapıyorum. Burada dikilitaşlar bir başka anlam kazanmaya başladılar. Barış simgesini aldılar. Üzerinde barış simgesi olan güvercinin bulunduğu 60 tane dikilitaş konuldu. İlk önce Yunanlı sanatçı Adoonis’le beraber başladık taşları koymaya. Sonra ileri gelenlerin, sanatçıların ve halkın katılımıyla birlikte yerleştirmiş olduk dikilitaşları.
-Çalışmanız kamusal alanda yapılan çalışmalara bir örnek teşkil ediyor. Türk sanatı içerisinde bu anlamda çeşitli çalışmalar var ancak yine de fazla örnek göremiyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
— Bizde meydan yok. Meydan heykelleri de kendiliğinden olmuyor. Batı’da her kente gittiğiniz zaman küçük de olsa meydanlar vardır ve o meydanın ortasına veya herhangi bir yerine küçüklü büyüklü heykeller yerleştirilir. İster soyut ister figüratif olsun. Mutlaka heykel bulunur. Çünkü bu tür şeyler kültürü doğuran ve oluşturan şeylerdir. Kanımca da çok önemlidir. Bizde ne yazık ki sebebi galiba Atatürk heykelleri diye düşünüyorum.
— Neden?
— Bolca Atatürk heykeli yapıldı. Çok kötü heykeller oluştu. Dolayısıyla o heykellerin yerine başka heykeller konulamadı. Yani Atatürk simgesini daha doğru kullanabilirdik. Bunu kullanamadı heykeltıraşlarımız ne yazık ki. Mesela neden Taksim Anıtı beğeniliyor? Neden her defa oraya gidiliyor da, mesela Barbaros Anıtı’na gidilmiyor. Anıtın kendisi çok iyi de olsa, meydan olarak rezil edildi. Taksim’deki anıt, çevresiyle beraber var ve güzel duruyor. Kanımca, iyi çözümlenmiş meydan heykellerinin artması üç boyutlu sevgisinin de doğmasına neden olacaktır. İstanbul Belediyesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle oluşan büyük boyutlu heykelleri farklı yerlerde görüyoruz. Onlar iyi bir koleksiyon oluşturuyorlar bence. Kent müzesi gibi adeta, Bu galiba zamanla olacak bir şey. Bizde resim sanatının geçmişi 150 yıl. 150 yılda biz Batı sanatıyla boy ölçüşmek istiyoruz. Onlardan ve bizden bir takım yapıtlar ortaya koyarak sorgulamak istiyoruz. Hakkımız var tabi. Heykelin de böyle bir aşamaya geçmesi lâzım.
..........................................................6
Hürriyet, 21.6.2010
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15084403
[...]
İstanbul adalarında yatla kültür turu
Antonina Turizm, 27 Haziran’da sanat tarihçisi Atilla Tuna rehberliğinde İstanbul adalarına tur düzenliyor. Kınalı, Heybeli, Burgaz ve Büyükada’nın koylarına uğrayacak turda yüzme molası da verilecek. Tur teknesi Eminönü TURYOL iskelesinden saat 08.30’da, Kadıköy TURYOL İskelesi’nden saat 09.00’da hareket edecek. Kahvaltı, öğle yemeği dahil 75 TL. (www.antoninaturizm.com)
[...]
..........................................................7
From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: Fwd: ADAEVİ TEMMUZ PROGRAMI
Date: June 24, 2010 8:07:04 PM GMT+03:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com
SEVGİLİ ADAEVİ DOSTLARI,
İLİŞİKTE ADAEVİ'NİN TEMMUZ AYI PROGRAMINI GÖRECEKSİNİZ. BU AY DA YENİ ÇIKMIŞ KİTAPLARDAN ''HALİDE EDİP''İN YAZARI İPEK ÇALIŞLAR VE ''BURGAZADA SEVGİLİM''İN YAZARI BERCUHİ BERBERYAN KONUĞUMUZ OLACAK. YİNE FİLMLERİMİZ VE BİRİ FERYAL TANERİ'NİN ''BU BENİM DÜNYAM'' DİĞERİ AYLA İNAÇ'IN ''PAYLAŞMAK İSTEDİM'' İSİMLİ İKİ TANE RESİM SERGİMİZ VE DE 10 TEMMUZ CUMARTESİ AKŞAMI RUMCA VE TÜRKÇE TÜRKÜLERİ BİRBİRİNDEN GÜZEL İCRA EDEN LATERNA GRUBU' NUN ''EGE'NİN İKİ YAKASINDAN TÜRKÜLER'' ADLI KONSERİ ADAEVİ'NDE YER ALACAK.
HEPİNİZİ BEKLERİZ...
SEVGİLER SELAMLAR,
SİBEL AKKAŞOĞLU
TEL : 0216 382 52 80
GSM: 0533 514 88 03
..........................................................8
From: SİBEL AKKAŞOĞLU
Subject: ADAEVİ 26 HAZİRAN DİNLETİ
Date: June 25, 2010 3:11:41 PM GMT+03:00
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com
Sevgili Adaevi dostları,
26 Haziran Cumartesi akşamı saat 20:30'daki ekte afişini göreceğiniz 'Günbatımı Melodileri' konserimize hepinizi bekliyoruz.
Selamlar sevgiler,
Sibel Akkaşoğlu
ADAEVİ
tel : 0216 382 52 80
gsm : 0533 514 88 03