12 Mayıs 2010 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2427: prinkipo barış ve unutkanlığın adası... dünyadaki yaşam, buraya büyük bir gecikmeyle varıyor...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:

12 Mayıs 1900 Cumartesi günlü Fransa'nın Dersaadet Sefareti Başkatibi La Kont Diyse Le Mojen, sefarethane memuru Alfred Vilinon ve Almanya Dersaadet Sefareti memurlarından Siperir'in Büyükada'ya gittiklerine dair...

* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Fotoğraf: Ugo Antonio Corintio, Büyükada'da, Mayıs 2010.

* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

13 Mayıs 2010 Perşembe
Büyükada'da HAVA DURUMU*
Çok bulutlu
15/26ºC
% 43-73 nem
Gündoğusu, D 16km/sa

Gündoğuşu 05:48... Günbatışı 20:12...

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarınca

* * *

Cicely Mary Barker, The PeriwinkleFairy.


* * *

1- Hasan Cevad Özdil: "Dünyanın incisi denilen Adalar'da seçimi CHP'nin kıl payı kazanmış olması nedeniyle Adalılar'ın cezalandırılması yorumu çok zorlama değil mi? Adalar'da AKP'nin oyu neredeyse CHP'ye yakın değil mi? CHP'liyi anladık da kendi seçmenini niye cezalandırsın?..."

2- İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği: "İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Adalar Kaymakamlık katına yaptığı müracaat üzerine, kaçakçıların korsanvari kondurdukları ruhsatsız salaş iskeleye dair ilk resmi bilgiler elimize geçmiş bulunmaktadır..."

3- Neslihan Savaş: "Prinkipo, Halki, Antigoni, Proti... Sanki hem İstanbul'un dışı, hem içi... Bilmece gibi gelse de, aslında çok tanıdık: Prens Adaları. Havası farklı, faytonu nazlı Adalar. Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı... Bu kez Berliner Festspiele'nin yöneticisi Joachim Sartorius'un anlatımıyla karşımızdalar..."

4- İsmail Baysal: "Haksız alınan yıllık kredi kartı aidatı ödemelerine karşı üyelerimizin ve vatandaşların aidatın iadesi için ekte gönderdiğimiz formları doldurarak ödeme yaptıktan sonra ilgili banka müdürlüğüne iadeli taahütlü gönderip, bir süre bekledikten sonra form fotokopisiyle ilçe Tüketici Müdürlüğü'ne müracat edildikten sonra yasal hak sahibi olabilirler..."

ADALAR POSTASI'nın 2427. sayısında...

)O(


Büyükada Aya Yorgi Kilisesi, 5.5.2010.

Haydi siz de bir dilek dileyip de atın Dilek Kutusu'na!
Ne olur ne olmaz tutmaz ya tutacağı da tutabilir!
)O(



..........................................................1

From: HASAN CEVAD ÖZDİL
Subject: Re: [vapurlarimizi_vermiyoruz] ido isimli kamu kuruluşu adalar ilçesini tanımıyor...
Date: May 12, 2010 8:36:21 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


merhabalar,
çok uzun zaman oldu meyllerime bakmayalı.
tabii şimdi binlercesi yığılmış duruyor ama ne siliniyor ne okunuyor.
bağışlasın beni emine çiğdem hanım, adalar postası ve diger postalar.
...
amma ve lâkin bu bakmamalarım da böyle sürüp gidecek galiba.
tesadüf bu ya, ahmet tanrıverdi'nin mektubuyla karşılaştım ve içimden yazmak geldi.
sebeb-i hikmeti muhtelif muhaliflik galiba.
...
ido bir kamu kuruluşu değil.
olması gerekir ama değil.
bir bit.
küresel ekonomide bitler, çok özür dilerim, halkları dütlemek için varlar.
bütün dünyada ve tabii derece derece.
ülkelerin sosyoekonomik/kültürel tarih ve coğrafyasına göre dütlemenin de derecesi var.
tabiatiyle küresel ekonomiye tabi olan tc idaresinin cilalı ido'su da buna uygun davranıyor.
tabii ki yerel bir yoğurt yiyişle.
ama asla kasaba zihniyetiyle değil.
asla.
birincisi bu.
ikincisiyse şu.
dünyanın incisi denilen adalar'da seçimi chp'nin kıl payı kazanmış olması nedeniyle adalılar'ın cezalandırılması yorumu çok zorlama değil mi?
adalar'da akp'nin oyu neredeyse chp'ye yakın değil mi?
chp'liyi anladık da kendi seçmenini niye cezalandırsın?
herhalde sorun bu olmamalı.
üstelik bugün akp ile yeniden dile gelmiş olan ―muhafazakar soslu― küresel ekonomi zihniyeti, hizmetlerin nasil parlatılacağını öncülü olan anap'tan iyi biliyor. adalar'a verilecek hizmetin ne olduğunu öğrenmek, bilmek ve bunu yapmak ido, ibb, akp için kolaydan da ötededir. üstelik bugünkü chp'li belediye yönetimini seçen yurttaşlar arasında illallah diyenler hızla artmaktadır değil mi?
ve tarife, motor, vapur iyilestirmeleri gibi kucuk makyajlarla bugunku yonetimin secmeninin onemli bolumunu devsirmek cok kolay degil midir akp için?
bence burada sorun, butun bu gerceklere ragmen kuresel ekonomi zihniyetinin adalarda niye boyle amator davrandigidir?
eh, bu soru da zor galiba.
cevabını bilsem hemen söylerdim ama bilmiyorum.
sadece bazı ipuçları var görebildiğim.
adalar'a doğalgazın getirilişi mesela.
niye?
o kadar yatırım yapmışken devede kulak bir yalova ve bostancı vapursuzluk operasyonunun yapılışı.
niye?
başka bir yerden bir gönderme yapayım:
istanbul depremi beklenirken, 11 yıl boyunca sadece kamu binaları yalapşap güçlendirilip, diğer binalar için ―değil güçlendirme filan yapmak― yeniden yapım için bile bir yasa çıkarılmayıp ve fakat buna mukabil toki marifetiyle istanbul rekor sayıda konut yapılışı.
niye?
...
demek geliyor içimden.
...
sağlık ve mutlulukla eksik olmayın.



..........................................................2

From: İSTANBUL ADALARI KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEĞİ
Subject: KINALIADA KAÇAK SALAŞ İSKELE
Date: May 12, 2010 8:54:02 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


KAÇAK KINALIADA İSKELESİ İÇİN İLK RESMİ BİLGİLER

İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Adalar Kaymakamlık katına yaptığı müracaat üzerine, kaçakçıların korsanvari kondurdukları ruhsatsız salaş iskeleye dair ilk resmi bilgiler elimize geçmiş bulunmaktadır.

Vaki müracaatta sırasıyla aşağıdaki bilgiler taleb edilmişti:

1) Mülkiyeti kime aittir?

2) Kiracısı var mıdır?

3) Salaş kaçak iskele ilgili makamlardan inşaat izni alınarak mı yapılmıştır?

4) Salaş iskele inşaatının mevcudiyeti resmi ve mes’ul dairelerce kaçak zabtı tutularak kayıt altına alınmış mıdır?

5) Kanunlara aşina olanlarca bariz bir şekilde kaçak olduğu şüphe götürmeyen bu salaş iskele inşaatı hakkında bilhassa Kaymakamlığın kanuni takibatı var mıdır?


1. Sorumuz şöyle cevaplandırılmıştır;

“06.04.2010 tarihli [Adalar mı Kartal mı? Belli değil] Tapu Müdürlüğü'nden alınan taşınmaz bilgilerindenise DENİZDEN DOLMA ARSA niteliğinde olduğu belirtilmiştir,” denmekte ve ayrıca;

“Kartal Tapu Kadastro Müdürlüğü'nün 07.04.2010 tarihli ve 60 sayılı yazısında; söz konusu kaçak iskelenin kıyı çizgisi üzerine yapıldığı ve inşa edildiği alanın bir kısmının denizde bir kısmının da kara tarafında kaldığı tesbit edildiği, BU ALANIN TAPU SİCİLİNDE TESCİLİ’NİN BULUNMADIĞI” ifade edilerek;

Adalar Mal Müdürlüğü’nün 06.04.2010 tarih 126 sayılı yazılarına göre “Mülkiyeti Maliye Hazine adına kayıtlı DENİZDEN DOLMA ARSA vasıflı olduğu, yapılan iskele hakkında MÜLKİYETİN MALİYE HAZİNESİ'NDE OLMASI NEDENİYLE İstanbul Defterdarlığı'nca verilmiş bir izinin bulunmadığı bildirilmiştir.

2. sorumuza verilen cevapsa şöyledir;

“Kınalıada Motör İskelesi mülkiyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğu, Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilmiş olduğu,” [yanıltıcı, şaşırtıcı, aldatıcı bilgi] ve Büyükşehir Belediyesi'nin bu yeri mi yoksa iskeleyi mi motorculara kiraya verdiği tam açıklığa kavuşturmadan ve de gayesi vapurları kaldırmak olmayıp onlara ilâve olarak, motorlara da mevcut iskelelerde yer verilmesini öngören İstanbul Valiliği'nin ulaşım konulu 5442 sayılı tebliği alet edilerek kafaları karıştıran ifadesiyle Adalar Belediyesi Başkanlığı’ndan alınan 19.04.2010 tarih ve 628 sayılı yazıya müstenid bilgiler. Bunların dışındaki;

3. sorumuza cevap verilemediği anlaşılmaktadır…

4. sorumuza da cevap verilememiştir…

5. sorumuza dahi cevap verilememiştir…


Yukarıda bahsedilenlerin yerine yapılması ve bildirilmesi gerekenlerden bazıları şunlar olmalıydı:

1. İmar pılânları olmayan Adalar'da İmar Kanunu’nun 21. maddesi gereği ruhsat alınması şimdilik mümkün olamayacağından, Adalar Belediyesi’nin ipe un sermesi yerine İmar Kanunu’nun 32. maddesi mucibince işleme başlamış olduğunun bildirilmesi gerekirdi.

2. Kıyıların korunması hakkında Kıyı Kanunu’nun 15. maddesi mahalli mülki amiri yetkili kıldığından, idari yaptırımların Kaymakamlık tarafından başlatılmasını görmek isterdik.

3. Sorumlular hakkında hâlâ seyirci kalan V Numaralı Bölge Koruma Kurulu’nun kendileriyle beraber toplumu da bağlayan 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesini yok sayarak, bilgilendirildikleri için gerekli müdahale ve müracaatları yapmış olmalarını görmek isterdik.

Bu görüşlerimiz doğrultusunda, Kınalıada'da yaptırılan iskelenin ne kadar kanunlara uygun yapıldığının veya yaptırılmadığının resmi açıklamalarını Adalar kamuoyunun dikkatlerine saygılarımızla arz ediyoruz.

...


İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ

Sayı: 49
Konu: Salaş, Kaçak İskele


Büyükada, 24 Mart 2010


ADALAR KAYMAKAMLIĞI'na

Kınalıada Vapur İskelesi doğusunda, ekli resimde de göründüğü gibi kıyı çizgisi üzerine, 2010 yılı Mart ayı içinde inşa edilerek kondurulan salaş kaçak iskelenin:

1) Mülkiyeti kime aittir?

2) Kiracısı var mıdır?

3) Salaş kaçak iskele ilgili makamlardan inşaat izni alınarak mı yapılmıştır?

4) Salaş iskele inşaatının mevcudiyeti resmi ve mes’ul dairelerce kaçak zabtı tutularak kayıt altına alınmış mıdır?

5) Kanunlara aşina olanlarca bariz bir şekilde kaçak olduğu şüphe götürmeyen bu salaş iskele inşaatı hakkında bilhassa Kaymakamlığın kanuni takibatı var mıdır?

Beş başlık altında sorduğumuz bilgilerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu amir hükümlerine istinaden İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’ne verilmesini saygılarımızla arz ve taleb ederiz.


Arif Çağlar
(Başkan)


Ek: 4 adet tesbit fotoğrafı


Adres:

İSTANBUL ADALARI
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEĞİ
Güzeller Sokak No. 30
Büyükada - İstanbul

...




..........................................................3

RADİKAL > Kitap, 7.5.2010
Neslihan Savaş

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=995231&Date=12.05.2010&CategoryID=40

PRİNKİPO'dan HALKİ'ye


Prinkipo, Halki, Antigoni, Proti... Sanki hem İstanbul'un dışı, hem içi... Bilmece gibi gelse de, aslında çok tanıdık: Prens Adaları. Havası farklı, faytonu nazlı Adalar. Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı... Bu kez Berliner Festspiele'nin yöneticisi Joachim Sartorius'un anlatımıyla karşımızdalar...

Bizans zamanında sürgün yeri, gözden düşen imparatorluk üyelerinin, danışman ve bakanların gönderildiği; Osmanlı İmparatorluğu’nun geç dönemlerinde ise zengin devlet adamlarının, vezirlerin keşfetmesiyle yaz mevsiminin gözde mekânına dönüşen Prens Adaları. Sonrasında zengin aileler deniz kenarında köşkler yaptırarak temiz havanın ve denizin tadını çıkarmaya başlamış, otellerle gazinolar açılmış. Levanten nüfus artmış, adalar kozmopolit yerleşim bölgelerine dönüşmüş. Ne yazık ki bu renklilik, 20. yüzyıl ortalarında solmaya başlıyor.

Joachim Sartorius’un kaleminden çıkan Prens Adaları, anılar ve gözlemlerle iç içe geçmiş bir kitap. Adalar yolculuğunda ona rehberlik eden kitaplarla dostlara da yer vermiş. Jak Deleon’un kitabından yaptığı alıntıdan, 1920’lerde vapurların adlarının Neveser, İstimbot, Aydın ve İhsan olduğunu, İstanbul-Adalar vapur seferlerinin 1846’da başlatıldığını, daha önceleri ise ulaşımın on iki ya da on dört kürekçinin çektiği kayıklarla sağlandığını öğreniyoruz.
Yazar, Atatürk’ün buranın sessizliğine hayran kalıp 1928’de otomobilleri yasaklattığı bilgisini paylaşıyor. Kedi nüfusunun çokluğu üzerine de “Büyükada, martıların, atların adası değil, kedilerin adası” diyor. Akşam vakti, arkadaşı Ataol Behramoğlu ile Fıstık Ahmet’in meyhanesi Prinkipo’da diğer dostlarla keyifli bir sohbet zamanı. Masada kimler yok ki? Balıkçı, sosyolog, uluslararası ilişkiler profesörü, halıcı, şair, Türk edebiyat profesörü ve bir de ‘filozof’... Sohbete, nefis mezeler, rakı eşlik ediyor.

Büyükada’da görülecek yerler çok: Anadolu Kulübü, Hacopulo Köşkü, Osmanlı generali ve yazar Ahmet Zeki Paşa’nın, Sultan Abdülhamit’in gizli polis şefi İzzet Paşa’nın şık köşkleri ile İstanbul’u Adalar’a bağlayan denizyolları işletmesinin ilk müdürü olan John Paşa’nın köşkü. Yazarın alıntı yaptığı Gustave Schlumberger’in, Les Iles de Princes adlı eserinde adalardaki yaşamı överken, biraz ötesinden ‘dizginsiz barbarlık ülkesi’ diye söz etmesi tuhaf bir çelişki. Sıra Leo Troçki’nin kaldığı eve geliyor. Konstantin İlyasko’nun yaptırdığı evde bir süre yaşayan Troçki, ‘Prinkipo’ya Veda’ yazısında “Prinkipo barış ve unutkanlığın adası. Dünyadaki yaşam, buraya büyük bir gecikmeyle varıyor” diye bahsediyor sığındığı bu sakin yerden.

Büyükada’dan sonra istikamet Heybeli. Sartorius, Heybeli hakkındaki en geniş bilgiyi Orhan Pamuk’tan almış. Pamuk’un büyükannesi 1934’te Heybeli’de iki katlı bir ev yaptırmış. Pamuk’un adaya ilk gelişi ise henüz bir haftalıkken, 1952 yazında olmuş ve yazların birçoğunu Prens Adaları’nda geçirmiş. Onun için Heybeliada’nın anlamı büyük, zira burada rahatsız edilmeden yazabilen Pamuk, Kara Kitap’ın çoğunu da Heybeli’de kaleme almış.

Heybeli’de, Büyükada’nın alametifarikalarından sayılan Splendid Otel gibi bir otel, Halki Palas yükseliyor. 1862’de inşa edilen otel, bir yangının ardından 1992’de yeniden inşa edilmiş. Önemli diğer yapılar Aya Triada Manastırı, 1773’te kurulup 1985’te askeri liseye dönüştürülen Deniz Lisesi ve hep gündemde olan Ruhban Okulu. Kitaptaki bu bölüm; manastırın tarihçesi, Ruhban Okulu ve mübadele konusu, Sartorius’a kiliseyi gezdiren papaz Dorotheos tarafından ayrıntılı olarak anlatılıyor. Bu bölümler olduğu gibi, üzerine yorum yapılmaksızın aktarılmış. Kimileri için Prens Adaları’nın en güzeli Burgazada. Adanın en ünlü ismi kuşkusuz Sait Faik. Rum doktor Spanudis’in yaptırdığı ve şimdi müze olan evde, ömrünün son yirmi yılını geçirmiş ünlü öykücü. Ne yazık ki dört yıl önceki yangında yeşil dokusunun çoğunu yitiren Burgazada’da ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Yassı ve Sivri adalar da menziline giriyor Sartorius’un. Kınalıada’ya gitmek konusunda ise gönülsüz. Buranın dev antenlerle mahvedildiğini düşünüyor.

Kiliselerle köşklerin ayrıntılı tarihçe ve tasvirleri, kimi zaman okurun dikkatini birazcık dağıtsa da, yabancı bir ada âşığının gözlemleriyle Prens Adaları’nın dününü ve bugününü okumak ilginç. Orhan Pamuk, Sezer Duru, Ferit Edgü, Ataol Behramoğlu ve Ara Güler gibi dostlarıyla paylaştığı İstanbul ve Adalar’ı anlatan; düşü Büyükada’da yaşamak, balık yiyip rakı içmek ve yazmak olan Joachim Sartorius’un kitabı, şu güzel havada Adalar’da olma isteği uyandırıyor.

Sanatın ‘yönetici’si
Joachim Sartorius, 1946’da doğdu. Tunus’ta büyüdü, diplomatik görevlerinden dolayı yirmi yılını New York, İstanbul ve Lefkoşe’de geçirdi. 2000’e kadar Goethe Enstitüsü’nün genel sekreteriydi. 2001 yılından beri de Berlin’de çeşitli sanat tarzlarının buluştuğu bir etkinlik olan Berliner Festspiele’nin yöneticisi olarak çalışıyor. 2008 yılında son şiir kitabı Hôtel des Éstrangers ve derlediği şiir antolojisi Für die Sehnsucht nach dem Meer yayımlandı.

PRENS ADALARI
Joachim Sartorius
Çeviren: Sezer Duru
Everest Yayınları
2010
95 sayfa, 8 TL.




..........................................................4

From: İSMAİL BAYSAL
Subject: Fwd: kredi kartı yıllık aidat soygunu
Date: May 12, 2010 6:11:42 PM GMT+03:00
To: adalar.postasi@gmail.com


Merhaba,

Haksız alınan yıllık kredi kartı aidatı ödemelerine karşı üyelerimizin ve vatandaşların aidatın iadesi için ekte gönderdiğimiz formları doldurarak ödeme yaptıktan sonra ilgili banka müdürlüğüne iadeli taahütlü gönderip, bir süre bekledikten sonra form fotokopisiyle ilçe Tüketici Müdürlüğü'ne müracat edildikten sonra yasal hak sahibi olabilirler. Bunlar sadece içinde bulunan yıl içinde geçerlidir. Kredi kartı yıllık aidat soygununa karşı ilk adımı atmak sizin tercihinizdir.

Benden uyarması!

Saygılarımızla,

İsmail Baysal

...

HSBC BANK A.Ş.
KREDİ KARTLARI MERKEZİ'NE

AHİ EVRAN CAD. DEREBOYU SK.
HSBC PLAZA
MASLAK / İSTANBUL
/
YAPI KREDİ BANKASI A.Ş.
KREDİ KARTLARI MERKEZİ'NE

B.Ç.B.Ü.
ŞEKERPINAR-GEBZE / KOCAELİ
/
FİNASBANK A.Ş.
KREDİ KARTLARI MERKEZİ'NE

BÜYÜKDERE CAD. NO:129
MECİDİYEKÖY / İSTANBUL
/
DENİZBANK A.Ş.
KREDİ KARTLARI MERKEZİ'NE

BÜYÜKDERE CAD. NO:1
ESENTEPE / İSTANBUL
/
AKBANK T.A.Ş.
KREDİ KARTLARI MERKEZİ

SABANCI CENTER
4.LEVENT /İSTANBUL

Bankanız....................................................................... numaralı kredi kartı hamiliyim.

5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa’sının Sözleşme Şartları Başlığı’nı Taşıyan 24. maddesi uyarınca; “ kart hamili sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında hiçbir yükümlülük altına sokulamaz. Kart hamilinin yapmış olduğu işlemler neticesinde, faiz komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez” hükmü gereğince

Bankanız tarafından, kredi kartımdan yasaya aykırı şekilde alınan yıllık üyelik aidatı ...................... TL nin kredi kartı hesabıma iade edilmesini, aksi taktirde yasal haklarımı kullanacağımı ihtaren bildiririm. ......./......./2010

Ad Soyad
(imza)

Adres : _____________________
_____________________
______________