7 Ekim 2009 Çarşamba

ADALAR POSTASI-2321: ...vapurseverfırtınası...)O( ...................................ısanıtrıfrevesrupav...

http://www.agiasofia.com/prigip/prot1890.jpg


Kınalıada, 1890'larda ya da 2009'da...

— Aaaa! Üstüme iyilik sağlık! İDO (İdare-i Deryâyı Osmanîyye) "vapur" yerine "mopur" yollamış Kınalı'ya!

— Yok artık daha neler!

— Hay! Ben böyle idarenin de idarecinin de idaresinin de...

— Dönün ayol gerisin geriye... Canımızı denizde bulmadık ya... Bekleriz vapur yanaşıncaya değin iskelede...


* * *

ADALAR'da TARİHTE O GÜN:


17 Ağustos 1895 Cumartesi günlü Kınalıada Ermeni Mekteb-i İbtidaiyesi yararına adadaki Ermeni Gazinosu'nda bir tiyatro oynanması için izin alınıp biletler basılmışsa da deprem gibi bazı nedenlerden dolayı sahnelenemeyen oyunun tekrar oynanmasına izin verilmesine dair...


* * *

ADALAR'da BİR GÜN:

Vapurda, 3/05/2006 10:11


* * *

ADALAR'da HAVA DURUMU:

7 Ekim 2009 Çarşamba günü
Büyükada'da HAVA DURUMU*
az bulutlu
14-24ºC
% 74-92 nem
KD 23km/sa

* http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca


* * *

+
ADALAR'da NÖBETÇİ ECZANELER:

http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/nobet/liste.asp?lc=1&gun=07.10.2009

Burgazada'da Burgazada Ecz. 381 11 12, Büyükada'da Merkez Ecz. 382 26 92, Heybeliada'da Halk Ecz. 351 84 32, Kınalıada'da Deniz Ecz. 381 47 75.


* * *

Cicely Mary Barker, The Robin's Pincushion Fairy.



* * *

1- "Adalar'a 'mopur' değil 'vapur' istiyoruz!" kampanyasına 6 Ekim 2009 Salı günü 22:56 itibariyle toplanan 259 imza...)


2- Rezan Peya Gökçen: "İki derin deniz ve onları birleştiren akıntılı Boğaz üzerine kurulmuş bu tarihi şehirde her noktaya denizden ulaşımı sağlayan geleneksel vapurlarımızı 'UTANMADAN SIKILMADAN' kaldırmayı halka yutturmaya çalışanlar var. İptal edilen vapur seferleri yerine —en sonuncusu Adalar'dan Bostancı'ya yani açık deniz üstüne— motorları işletmeye koyup çocukların, büyüklerin hayatını tehlikeye atanlara karşı, VAPURLARIMIZI VERMİYORUZ ÜYESİ  BİR AVUÇ KİŞİ DEĞİL + 30.000 KİŞİ KAMPANYA'YA İMZA ATMIŞTI..."


3- Feride Özmat: " 'Gece olunca vapurlar iskeleye bağlanır ya, birer birer ve yan yana... Rıhtımın ışıkları söner de Ada kendisiyle başbaşa kalır ya...' demiştim ada güncelerimden birinde. Peki, şimdi ne diyeceğim? Madem artık vapurlarımız yok... Sabahın erken saatlerinde sahile indiğimizde, iskelede birbirine yaslanıp uyuklayan vapurlar yerine, motorlar mı göreceğiz yani bundan böyle?"


4- 'Fıstık' Ahmet Tanrıverdi: "Adalar yalnız toprağı üzerine inşa edilmiş binalarıyla değil, yaşayan insanları ve ulaşım araçlarıyla da SİT alanı içindedir. Vapur yerine motoru ikame eden bir düşüncenin, giderek yozlaştırılan Adalar'a imardan sonraki ikinci darbesidir..."


5- Sakine Fındık: "Ben çocukluğumdan beri bindiğim vapurumu istiyorum..."


6- Ersin Saran: "Ayrıca yolcu vapurlara sırf vapur olduğu için özellikle binmektedir, vapur diye yolcu motoruna bindirilmek de neyin nesidir?"

- Tanya dedi ki: "Bu mudur bir partiye sempati duymazsan ve oy vermezsen halkın hakkettiği... Bilemedim... Bilemedim... Ve emin ol kimsenin sesi çıkmayacak bu olumsuzluğa karşı... Olan herşeyi koyun gibi kabullendiğimiz gibi bunu da kabulleniriz biz... Bizde var o kabulleniş!.."

- Ersin dedi ki: "Sevgili dünkü manzara tam da tahmin ettiğim gibiydi umarım çok daha tatsız olaylar kazalar yaşanmaz. Ben ido ya yazdım bugün cevap vermeye tenezzül ederlerse aynen yayınlayacağım..."

- Ersin dedi ki: "İDO'ya vatandaş olarak yaptığım bilgi alma yazısına halen cevap alabilmiş değilim..."

- Tanya dedi ki: "İDO'ya gelince... Dün gece bir ara dedik... Kaza olsa naparız? 'Boğularak ölürüz'... Ancak..."

- Ersin dedi ki: "İDO mu boşver allahaşkına, Adalara ceza vermeye devam... Bugün en kalabalık saatte Adalar-Kadıköy-Kabataş seferine koydukları vapur da minicikti..."

- Ersin dedi ki: "İDO'dan hâlen haber yok..."


7- Fethi Okyar: "Büyükada kaynaklı Adalar Vakfı yayınlarından, (bağımsız) "Adalı" dergisi,  68. (ve son) sayıdan itibaren dergi, WEBMAG (online dergi) formatında yayına başladı..."


8- The Trotsky...


ADALAR POSTASI'nin 2321. sayısında:
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/10/adalar-postasi-2321.html

)O(


* * *

BİR de BALIK:




.........................................................1

From: adalar.postasi@gmail.com
Subject: hepimiz 'tayyip' degil talibiz!.. 'mopur'a degil 'vapur'a...
Date: October 7, 2009 1:58:12 AM EEST
To: baskan@ibb.gov.tr, info@ido.com.tr, binali.yildirim@tbmm.gov.tr, hnaiboglu@denizcilik.gov.tr
Cc: adalar@istanbul.gov.tr, mustafafarsakoglu@adalar.bel.tr, adalar.postasi@gmail.com


26.9.2009


ADALAR'A

MOPUR DEĞİL

VAPUR İSTİYORUZ!


[ ilgili arzuhal şu adreste: http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/10/adalar-postasi-2318-ne-yazik-ki-tek.html ]


ADALAR POSTASI
adalar.postasi@gmail.com
htpp://adalar-postasi-guncel.blogspot.com

Emine Çiğdem Tugay, Handan Altıneller, Şirin Ünal Kahraman, İpek Yagal Gül, A. Armağan Portakal, Davut Berker, Tuba İlkmen Şenay, Pınar Örtel, Yaşar Özürküt, Recep Yarlığan, Yasemin Baran, Tugay Kartal, Arif Pırnal, Begüm Yavuz, Fethi Okyar, Selda Arkan, Pınar Turhan, Ayşe Çağlar (Prof. Dr.), Birsen Sezgün, Sasa Vasiliadiz, Selah Özakın, Aris Kyriazis, Pınar Satıoğlu, Hakan Satıoğlu, Arif Çağlar (Dr.), Gökhan Akçura, Oya Koca, Orhan Bursalı, Sara Beşkardeş, M. Cemal Beşkardeş, Ali Fuat Beşkardeş, Ahmet Can Beşkardeş, Zehra Taşman, Fatma Samiye Beşkardeş, Selma Kurdakul, Cem Ertekin, Ömer Faruk Beşkardeş, İzzet Beşkardeş, Fatma Artunkal, Mercan Bursalı, Meryem Bursalı, Nisan Özdoğan, Seza Artunkal, Akgül Baylav, Cahit Baylav, Ayşe Bilgin, Ali Bilgin, Kerem Khan, Uğraş Salman, Mehmet Selim Tugay, Canan Alioğlu, Engin Damcı, Nesrin Yazıcı, Mehmet Onaner, Muharrem Demir, İsmail Serdar Demir, Alper Dizdar, Ender Eren, Ersin Güneralp, Seda Zobaroğlu, F. Nur Çakmak, M. Berken Çakmak, Musa Çakmak, Nesimi Büyükbabani (Prof. Dr.), Melek Kızıldağ, Arif Kızıldağ, Aziz Kızıldağ, Keklik Kızıldağ, Deniz Kızıldağ, Derya Kızıldağ, Çağlar Kızıldağ, Menteş Azuz, İlkay Kurdak, Istatis Arvanitis, Kenan Yüksel, Sibel Yüksel, Sinan Yüksel, Aykut Yüksel, Gamze Yüksel, Gülsevil Tüzün, Işık Meriç, Kaya Onur, Gönül Kurtkan, Kuten Kurtkan, Alanur Kurtkan, Altuğ Kurtkan, Sezin Kurtkan, Feride Özmat, Mustafa Özmat, İsmail Özsürücü, Nevin Özsürücü, İrem Özsürücü, Berkay Özsürücü, Nirva Özsürücü, Vildan Kaçar, Mete Kaçar, Ayşe Şive, Baturer, Avni Baturer, Burcu Özgültekin, Doğan Özgültekin, Deniz Özgültekin, Ayda Arel (Prof. Dr.), Selçuk Gül, Şebnem Aksan (Prof. Dr.), Nevin Arpaçay, İsmail Baysal, Sema Baysal, Gökhan Baysal, Ataol Behramoğlu, Hülya Behramoğlu, Barış Behramoğlu, Eren Sagay, Bingül Durbaş, Füsun Başer, Ron Rose, Emma Rose, Kerim Rose, Tiraje Dikmen, Dilek Zaptçıoğlu, Jurgen Gottschlich, Nilgün Cerrahoğlu, Ali Şenalp, Esen Çamurdan, Mine Baysan, Celâl Karaca, Ahmet Tanrıverdi, Hüsnü Fikri Karaman, Nurettin Karaman, S. Ufuk Tatlı, Nazaret Gezer, Mircan Göçer, Nuran Çelik, Levon Çelik, Uğur Ademoğlu, Harun Keşiş, Mustafa Altıneller, Can Altıneller, Cem Altıneller, Stelki Triyandafilidis, Ömer Faruk Şenay, Yurdanur İlkmen, Oğuz Argon, Eda Yurdakul, Nur Kızıltuğ, Celâl Kızıltuğ, Esra Kızıltuğ, Selçuk Kızıltuğ, Dilek İçinsel, Nezih Bayraktar, Ayşegül Bayraktar, Damla Bayraktar, Asuman Demir, Serap Güre Şenalp, İrini Notis, Diamandis İliadis, Uğurhan Öksüm, Efe Rıfat Öksüm, Umut Deniz Öksüm, İnciser Sayın, Emine Tosun, Zeynep Kalender, Serap Erdem, Hülya Balkay, Necdet Balkay, Bülent Baviker, Metin Karadağ, Rabia Gürol, Ayşegül Beton, Filiz Tokcan, Ceylan Yüceoral, Işık Yüceoral, Selen Tokcan, Sema Miller Çamurdan, Kâmil Masaracı, Yeşim Bayrak, Elif Acar, Hakan Senemoğlu, Semiha Baltacı, Baki Nedim Baltacı, Rezan Peya Gökçen, Tülay Çellek, Erendiz Özbayoğlu (Prof. Dr.), Sakine Fındık, Neşe Kıldacı, Murat Özen, Kâzım Şakar, Mustafa Gök, Mustafa Erol Yazman, Mustafa Araç, Ramazan Özen, Osman Yürük, Turgay Şakar, Zeynel Çelik, Ender Özbey, Yako Nigri, Melih Ürkmez, Ömer Ürkmez, Hacer Ürkmez, Hakkı Gezgin, Lütffiye Gezgin, Ali Murat Gezgin, Mahmut Bağrıyanık, Osman Yazıcı, Erol Çelik, İbrahim İşleyen, Sandy Ongan, Gülçin Delice, Satı Kıbıç, Cemal Uluca, Halil Özen, Şaban Güney, Ümit Ünal, Kemal Şakar, Hüseyin Çelik, Perihan Şakar, Leyla Demirkol, Derviş Güler, Galip Uçan, Salih Kuru, Musa Kâzım Biçer, Erkan Araç, Erol Kösciler, Hasan Kösciler, Gencay Ünal, Ali Tunç Şenbir, Mustafa Kerşit, Yücel Yıldırım, İsmail Gül, Murat Akdemir, Bayram Kaya, Osman Özen, M.Ali Vural, Hüseyin Aydın, Nazmi Arslan, Kadir Duman, Funda Gök, Necmettin Yödem, Cafer Şakar, Ruhser Şakar, Neslihan Şakar, Fatma Şakar, Rahime Aydın, İrem Aydın, Gülabi Şakar, Kemal Şakar, Leyla Şakar, İbrahim Yazganoğlu, Tuğrul Akoğlu, Sabri Poyraz, Hayrettin Kızılkaya, Celal Arpa, Tanla Özer, Selma Kösoğlu, Mahmut Öztürk, Seta Sahakyan, Fatma Ekşi, Gülsun Gürol, Ferhat Pehlivan, ... (6 Ekim 2009 Salı günü 22:56 itibariyle toplanan 259 imza...)




.........................................................2

From: REZAN PEYA GÖKÇEN
Subject: [vapurlarimizi_vermiyoruz] Fw: İstanbul denizinde Vapurlarımızı Vermiyoruz fırtınası [1 Attachment]
Date: October 6, 2009 3:53:38 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com, vapurlarimizi_vermiyoruz@yahoogroups.com, haydarpasa_dayanismasi@yahoogroups.com
Cc: mimarist@mimarist.org


Lütfen geleneksel Ada Vapurlarımızın tekrar hemen eskisi gibi hizmete konulması çağrısına imzamı eklemenizi rica edeceğim.

Bu iletiye bir de "Vapurlarımızı Vermiyoruz!" kampanyası üyeleri olan bizlerle dalga geçen birinin yazdığını hatırlayarak hazırladığım el çalışması 'vapurseverfırtınası'nı ekliyorum. "Bir avuç İstanbullu"ymuşuz! Fırtına çıkaran vapursever! Kusura bakmayın belki uzun oldu, birşeyler yapmazsam, ciddi mide spazmları çekiyorum. İDO şirketi yanlış stratejiler geliştirerek İstanbul'da vapurla deniz ulaşımını mahvetme çabalarını sezinleyemiyoruz, sanıyor. Olanlara, yalnız bizim gibi vicdanlı kentliler değil, denizde yaşayan yaratıklar yani doğa da şaşkın bakıyor. Haklarımızı koruyalım, onun için Fırtınaya Devam!

Rezan Peya Gökçen

...



" BİR  AVUÇ 
VAPURLARIMIZI  VERMİYORUZ  ÜYESİ 
İSTANBULLU'NUN  ÇIKARDIĞI  FIRTINA !
"  yorumum .
 

İki derin deniz ve onları birleştiren akıntılı

Boğaz üzerine kurulmuş bu tarihi şehirde her
noktaya denizden ulaşımı sağlayan geleneksel
vapurlarımızı  "UTANMADAN
SIKILMADAN"  kaldırmayı halka yutturmaya

çalışanlar var. İptal edilen vapur
seferleri yerine —en sonuncusu Adalar'dan
Bostancı'ya yani açık deniz üstüne—
motorları işletmeye koyup çocukların,
büyüklerin hayatını tehlikeye atanlara

karşı, VAPURLARIMIZI 

VERMİYORUZ  ÜYESİ  BİR AVUÇ KİŞİ
DEĞİL + 30.000 KİŞİ KAMPANYA'YA

İMZA  ATMIŞTI.


Boğaziçi'nde motora burnundan
inme-binmeye utanmadan sıkılmadan mecbur
bırakılarak yolculuk yapan bizler, çıkacak
gerçek bir fırtınada denize düşeriz diye korkuyoruz. Ve
halen etrafa baktığımızda, rant(1)anıtı - köprü
karanlıkları görüyoruz; köprülerin üstünden

yarışta kazanmaya şartlanmış
atlar gibi  gözlükle yalnız tek istikameti

görebilen, karşıya geçene kadar birilerine
dayı diyen motorlu vasıtalar, milyonlarca otomobil.    
 
Rezan Peya Gökçen
  
1) Rant Fransızca'dan. Türkçe'de daha çok kolayca - usulsüz? - gelir sağlama işi anlamında sözcük. Rentier (rantiye): çalışmaksızın, önceden birikmiş para ve mal varlığından gelirle rahatça yaşayan kişiye denir. Şantiye sözcüğünü kullanıyoruz, rantiyeleri de dile sokalım.




.........................................................3

From: FERİDE ÖZMAT
Subject: "ADA VAPURLARI"mi geri istiyorum! :(
Date: October 5, 2009 11:26:28 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


"Gece olunca vapurlar iskeleye bağlanır ya, birer birer ve yan yana... Rıhtımın ışıkları söner de Ada kendisiyle başbaşa kalır ya..." demiştim ada güncelerimden birinde.
 
Peki, şimdi ne diyeceğim? Madem artık vapurlarımız yok...
 
Sabahın erken saatlerinde sahile indiğimizde, iskelede birbirine yaslanıp uyuklayan vapurlar yerine, motorlar mı göreceğiz yani bundan böyle? :(
 
Dirseğimi küpeşteye dayayıp hayallere dalmayı, martılara simit atmayı, köpükleri seyrederek çayımı yudumlamayı özledim. O sıcacık sessizliği, sakinliği... Kimi yerleri aşınmış ve çökmüş olan suni derili sıralarına gömülüp oturmayı... Ve güverteden dışarıya sarkıp bacadan çıkan dumanı görmeye çalışmayı...
 
İDO'nun vapurlar yerine önümüze koyduğu ilkel motorlara binmeyi reddediyorum!
 
"ADA VAPURLARI"mı geri istiyorum!
 
 
Feride Özmat
 
. . .
 
Ellerin Söylüyor Sonsuzluğu / Hayal Yayınları - Haziran 2009
Yanlış Zaman Hikâyeleri / Hayal Yayınları - Şubat 2008
Guneş Kapkaranlık / Adalı Yayınları - Ağustos 2007
Eksildi Artık Söz / Sis Yayınları - Nisan 2006 




.........................................................4

From: "Fıstık" AHMET TANRIVERDİ
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2320: hepimiz "tayyip" degil "talibiz"!.. "mopur"a degil "vapur"a...
Date: October 6, 2009 1:52:55 PM EEST
To: adalar.postasi.1@gmail.com


Adalar yalnız toprağı üzerine inşa edilmiş binalarıyla değil, yaşayan insanları ve ulaşım araçlarıyla da SİT alanı içindedir. Vapur yerine motoru ikame eden bir düşüncenin, giderek yozlaştırılan Adalar'a imardan sonraki ikinci darbesidir. Bunu, atlı arabaların yerine ikame edilecek yeni ulaşım araçları takip edecektir. Adalar, E-5 karayolu üzerindeki herhangi bir kasabadan farksız ilçe durumuna getiriliyor. 1984 yılından beri uygulanan yozluklara seyirci kalan bizleriz. Eyleme geçmek için bilinçlenelim...



.........................................................5

From: SAKİNE FINDIK
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2320: hepimiz "tayyip" degil "talibiz"!.. "mopur"a degil "vapur"a...
Date: October 6, 2009 10:24:44 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


Ben çocukluğumdan beri bindigim vapurumu istiyorum!



.........................................................6

http://ersinsaran.blogspot.com/2009/09/ayp-oldu-ido.html

Perşembe, Eylül 24, 2009



ayıp oldu İDO



Bostancı'dan, Adalar'a ulaşım için dört vasıta var:

Birincisi, vapurlar, uzun yıllardır değişmeyen Bostancı ve Kabataş'tan kalkan vapurlar.

İkincisi, yolcu motorları Bostancı'dan, Maltepe'den ve Kartal'dan kalkan kooperatife bağlı yolcu motorları, (başka motorlar da olabilir ama en çok gördüklerim bunlar. Bostancı'dan kalkan motorların 2-3 adedi büyükçe).

Üçüncüsü, İDO deniz taksi, (keseniz elveriyorsa binebilirsiniz).

Dördüncüsü, Bostancı'daki motorları işleten kooperatife bağlı deniz taksi, (keseniz elveriyorsa binebilirsiniz).

Genelde tercih edilen vapurlardır, ne de olsa devlet güvencesindedir, büyüktür, rahattır, çay-tost ucuzdur —büfe işletmeleri İDO'ya geçtiğinden beri— vapur yolcusu mümkün olduğunca vapuru tercih eder.

Bugün —24 Eylül— gördüğüm kadarıyla, öğlen saatlerinde bazı vapur seferlerini de yolcu motorları yapmaya başlamıştır. Vapuru özellikle tercih eden yolcular için bu, kabul edilemez bir durumdur. Zira vapur cüssesi itibarıyla çok daha emniyet telkin edicidir.

Öte yandan vapur tarifelere çok daha uygun hareket etmektedir. Yolcu motorları iskelele yanaşmak üzere inşa edilmediklerinden, iskeleye burundan yanaşmakta, sırat köprüsü gibi bir daracık uçtan, yeni yapılmış olan altları tekerlekli merdivenlere inilmek zorunda kalınmaktadır ki, bu merdivenler metal olup, tekerlekler her yolcuyla hareket ettiğinden büyük tehlike arzetmektedir.

Oysa göründüğü kadarıyla İDO, yeni vapurlarını bile otomatik kapılı sistem yaptırmıştır. Eski vapurlarda ise yolcu iniş sırasında öne gelinmesin diye bir güvenlik bandıyla çıkış kapatılmaktadır. Bu durumda 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur' vaziyeti peydah olmuştur. Yoksa Ada yolcusu daha az mı kıymetlidir?

İskeleye yanaşması itibariyle özürlülerin inme-binmesi neredeyse imkânsız durumdadır, çocuklar, yaşlılar için olmasını hiç dilemediğimiz kazalara son derece açık bir vaziyettir.

Ayrıca yolcu vapurlara sırf vapur olduğu için özellikle binmektedir, vapur diye yolcu motoruna bindirilmek de neyin nesidir?

"Neden bu değişiklik yapılmıştır?"ın birkaç cevabı ve elbette karşı cevabı olabilir.

1- İDO'nun elinde yeterli vapur yoktur.
(Bu durumda vapur seferlerini azaltmalıdır, zira aynı yolcu motorları bir yan iskeleden kendi adlarına çalışmaktadırlar.)

2- İDO mazot alamamaktadır. 
(Bu durumda vapur sefertlerini azaltmalıdır, zira aynı yolcu motorları bir yan iskeleden kendi adlarına çalışmaktadır.)

3- Adalar Belediyesi AKP'den CHP'ye geçtiği için AKP'li büyük şehir belediyesine bağlı İDO AŞ. Ada halkından intikam almaktadır.
(Bu durumda söyleyecek bir şey yoktur.)

4- Birilerine iş yaratılmakta devletin parası ödenmektedir. 
(Bu durumda söyleyecek bir şey yoktur.)

5- Vapur seferleri gayrı ekonomiktir.
(Unutulmamalı ki Adalar gibi yerlere yapılan seferler kamu hizmetidir, devlet kamu hizmetini gerekirse zarar etse de yapar.)

Adalar'da kışın da yaşayan pek çok insan var. Yolcu motorları bakımlı olabilirler, kaptanları tayfaları çok iyi niyetli olabilir, ancak adı üzerinde motordur, bir kısmı eski hücumbotlardan bozmadır, en azından vapur ile karşılaştırıldığında insana daha az emniyet vermektedir. Marmara denizi hiç şakaya gelmez "Üsküdar" vapuru faciası daha akıllardan silinmemiştir. Adalar arasında pek çok öğrenci okullara gitmektedir.

İDO yetkililerine sorduğumda onlar da birşey bilmediklerini ancak İDO'nun bir müddettir bunu yapmak istediğini söylediler. İşin ilginç yanı bu tarifeye yaz sezonunun bitişiyle başlanmıştır.

İDO'nun bu son derece sakıncalı kararından vazgeçmesini özellikle Adalar'da yerleşik bulunan kişilerin haklarına sahip çıkmalarını diliyorum. Bir sözüm de Adalar Belediye Başkanı Sayın Farsakoğlu'na, seçildiğinizden bu yana tüm olumsuzluklara göğüs gererek çok iyi bazı girişimlerde bulundunuz, bu konuya da el atmanızı ve bizleri bilgilendirmenizi rica ederiz.
Gönderen Ersin zaman: 6:32 PM

...


2 yorum:

Tanya's dedi ki...

Sevgili,

Dün şaşırdım ben vapurla gideceğiz zannederken iskeleye eğri büğrü yanaşmış... Önümüzdeki yaşlı teyze ve amcanın 'ıhlayarak' tırmandığı merdivenleri görünce... Aynı merdivenlerden valizlerini çekemediklerini görünce...

Bu mudur bir partiye sempati duymazsan ve oy vermezsen halkın hakkettiği... Bilemedim... Bilemedim... Ve emin ol kimsenin sesi çıkmayacak bu olumsuzluğa karşı... Olan herşeyi koyun gibi kabullendiğimiz gibi bunu da kabulleniriz biz... Bizde var o kabulleniş!..
10:21 AM

...

Ersin dedi ki...

Sevgili dünkü manzara tam da tahmin ettiğim gibiydi umarım çok daha tatsız olaylar kazalar yaşanmaz.
Ben ido ya yazdım bugün cevap vermeye tenezzül ederlerse aynen yayınlayacağım.
10:39 AM

...

http://ersinsaran.blogspot.com/2009/09/dusunceler_29.html

Salı, Eylül 29, 2009

düşünceler

tokuşMA

Sabah iskeleye doğru yürüyordum, bir kısım genç erkek öğrenci de vapurdan inmiş orada bekleşiyor, arkadaşlarıyla buluşuyorlardı. Saçlar başlar tam tekmil, bir kısmı okulun bordo tişörtlerini giymiş, bir kısmı da gömlekler dışarıda yaka bağır açık, kravatlar bağlı ama tamamen gevşetilerek aşağılara sarkmış vaziyette, nasılsa işte bir şekil moda :) gençlik işte. Zannederim özellikle Amerika'da bazı gençler de böyle giyinmekte....
Bu gençlerin birbirleriyle karşılaşmalarındaki durum ise garip, hepsi el sıkışıp ciddi bir ifadeye bürünüyor, sonra kafalarını tokuşturuyor, sesleri ve aksanlarını değiştirip "merhaba"laşıyorlar. Tabi sonrasında unutup normalleşiyor ve gündelik genç insan konuşmalarını yapıyorlar.
Zaten koskoca adamların sokak ortasında öpüşmeleri bile yeteri kadar komikken bir de bu "tos atmalar" hepten gülünç.

VAPUR-MOTOR
mezalimi (zulmü)

İDO' ya bağlı Şirket-i Hayriye'nin pardon Şehir Hatları İşletmesi'nin, insanları alık yerine koyarak bazı seferlerde yolcu motorlarıyla taşıma yapmaları devam ediyor. Ada'da pek çok imza toplama ve karşı çıkma faaliyetleri de aynı hızla devam.

Diğer taraftan vapur saatleri hepten komik, düşünün akşam bir vapur saat 19:30'da diğeri ise 21:30'da, aradaki iki saat birşey yok, üstelik yolcu motorları da vapurlarla aynı saatte kalkıyor. Yani bazen bir saate yakın zaman beklemek zorunda kalıyorsunuz. Hadi İDO, CHP'ye oy verdi diye Adalıları cezalandırıyor peki motorculara ne oluyor orada bir sürü motor belkiyor ama kalkan yok!

Üstelik büyük motorlar vapur niyetine İDO' kiralandığından, neredeyse kayık büyüklüğündeki motorlarla yolcu taşınıyor. Motor tıkabasa dolduruluyor. Koridorlar çanta bavul dolu, çıkışlar tamamen tıkalı, maazallah bir kaza olsa, ciddi bir felaket yaşanır. Ama hacıbaba usulü sistem böyle çalışıyor. Vah vah...

İDO'ya vatandaş olarak yaptığım bilgi alma yazısına halen cevap alabilmiş değilim...
Gönderen Ersin zaman: 10:03 AM

...


4 yorum:

Tanya's dedi ki...

Toslaşıyorlar evet ya... Bizim millet enteresan...

İDO'ya gelince... Dün gece bir ara dedik... kaza olsa naparız? "Boğularak ölürüz"... Ancak...
2:19 PM

...

enne dedi ki...

Bırakın gençleri, kocaman sakallı bıyıklı adamlar kafalarını tokuşturuyorlar bazen, onlara bakarken gülmek istiyorum. Hemen aklıma —nedense— koçlar ve keçiler geliyor. İdeolojik bir selamlaşma şekli için tuhaf geliyor bana. Bence yine de kabul edilebilir diğer taraftan, düşünsenize, kurt gibi uluyabilirlerdi de!
2:29 PM

...

Ersin dedi ki...

Hakikaten sevgili komik bir hal,
İDO mu boşver allahaşkına, Adalara ceza vermeye devam... Bugün en kalabalık saatte Adalar-Kadıköy-Kabataş seferine koydukları vapur da minicikti...
6:39 PM

...

Ersin dedi ki...

Enne,
Koca adamları tokuşması gerçekten de komik
ya adeta amerikalı gibi görünen gençlere ne demeli kılık kıyafet ayrı telden selamlaşmak ayrı telden...
6:40 PM

...

http://ersinsaran.blogspot.com/2009/09/cesitli.html

Çarşamba, Eylül 30, 2009
1:57 PM

İDO'dan hâlen haber yok.




.........................................................7

From: FETHİ OKYAR
Subject: Dağıtım için: Adalı Dergisi hk.da
Date: October 6, 2009 12:33:59 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com


Büyükada kaynaklı Adalar Vakfı yayınlarından, (bağımsız) "Adalı" dergisi,  68. (ve son) sayıdan itibaren dergi, WEBMAG (online dergi) formatında yayına başladı.

Dergiyi web ortaminda okuyabilmek icin
www.adalidergisi.com
adresine girmeniz gerekiyor.


Fethi Okyar
Yönetim Kurulu Üyesi
Adalar Vakfı

Öğretim Üyesi
Makine Mühendisliği Bölümü
Yeditepe Üniversitesi




.........................................................8

Jacob Tierney’in Toronto’da ilgi gören ‘Troçki’ filmi
7-18 Ekim tarihleri arasında yapılacak
Montreal'in en eski film festivali
‘Yeni Sinema Festivali’nde...*


The Trotsky
(2009)



Ana Tür : Komedi  
Alt Türler : Komedi  
Yönetmenler : Jacob Tierney    
Senaristler : Jacob Tierney    
Yapım : Kanada    
Süresi : 2sa.0dk.  

Konusu: 
Kendini Trokçki'nin reenkarnasyonu sanan ve onun gibi devrim yapmaya çalışan bir çocuğun hikayesi...


//Oyuncular//
Jay Baruchel | Emily Hampshire | Liane Balaban | Taylor Baruchel | Dan Beirne | Domini Blythe | Justin Bradley | Geneviève Bujold | Anne-Marie Cadieux | Jesse Camacho | Darren Curtis | Colm Feore | Angela Galuppo | Kyle Gatehouse | David Julian Hirsh | Kaniehtiio Horn | Pat Kiely | Sarah-Jeanne Labrosse | Li Li | Ricky Mabe | Mary L. Milne | Ben Mulroney | Michael Murphy | Jessica Paré | Tommie-Amber Pirie | Jesse Rath | Erika Rosenbaum | Saul Rubinek | Jesse Vinet |**



---------------------
* Cumhuriyet 06.10.2009
* * http://filimadami.com/The-Trotsky-10751.html