15 Mart 2009 Pazar

ADALAR POSTASI-2247: büyükada liman reisi ile muhtarına tahlisiye madalyası verilmesi...

ADALAR POSTASI
15 Mart 2009



http://cgi.ebay.com/Turkey-Constantinople-Dias-Kelos-Prinkipo-1910_W0QQitemZ270354241283QQcmdZViewItemQQptZLH_DefaultDomain_0?hash=item270354241283&_trksid=p3286.c0.m14&_trkparms=72%3A1729%7C66%3A2%7C65%3A12%7C39%3A1%7C240%3A1318%7C301%3A1%7C293%3A1%7C294%3A50#ebayphotohosting

* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
27 Agustos 1892 Cumartesi gunlu Buyukada Liman Reisi ile muhtarina Tahlisiye Madalyasi verilmesi hakkinda...

* * *
ADALAR'da DUN:
Adalar Belediyesi Baskanligi koltugu adayi, Buyukada, 14/03/2009 11:54

* * *
http://dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
15 Mart 2009 Pazar gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
yagmurlu
2/10ºC
% 65-91 nem
B 20km/sa

* * *
Cicely Mary Barker, The Willow-Catkin Fairy.


* * *
1- Begum Yavuz: "Adalar'da yeni bir yonetim kurulu baskaniyla secimlere giriyor CHP... Ecz. Avni Kurtuldu..."

2- Ahmet Ercan: "Kime oy vermeli?"

3- Baki Nedim Baltaci: "Camasir tozu bayii gibi hicbir is yapmadan Coskun OZden'e saygida kusursuz olarak 5 yili tamamlamak buyuk is dogrusu..."

4- Selim Ileri: "Buyukada'dan kalkan vapuru gorunce biz de Huseyin Rahmi'den izin isteyerek..."

ADALAR POSTASI'nin 2247. sayisinda...

)O(

..........................................................1
From: Begum Yavuz
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2246: belediye baskaninin makam araci yine fayton olacak...
Date: March 12, 2009 1:27:56 AM EET
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com

sevgili cigdem hanim,

bu haberlesme agini kurmus ve yuruten bir kadin olarak oncelikle size minnetle tesekkur ederim.

adalar'da yeni bir yonetim kurulu baskaniyla secimlere giriyor CHP... ecz. avni kurtuldu.
ideolojisini belirlemis bir insan olmak bu donemde sikca rastlanan bir guzellik degil... ama avni kurtuldu bu anlamda ozellikle cok ciddi calismalara imza atiyor.
ben CHP parti meclisi uyesi bir ADAli olarak ADALAR'daki bu yeni yapilanmayi cok duygulanarak kutluyorum.
avni bey ilk konusmasinda KADINLARIN agirlikli oldugu bir liste hazirlayacagini soyledi ve mumkun oldugunca kadin ismi getirdi beraberinde.
8 mart dunya kadinlar gununde, listelerde kadin adina rastlanmazken avni kardesimizin bu eylemi dogrusu bizleri cok sevindirdi.

adali olmanin getirdigi saygi ve sevgi birlikteligi de bizlerin yine cok seviyeli bir secim ortamini yasayacagimizi ve sonucta ADAlarimiza fayda sagliyacak her uretimin mustafa farsakoglu ve hepinizle el ele yurek yurege kavusacagi inancimla ..

begum yavuz


..........................................................2
From: Ahmet Ercan
Subject: RE: ADALAR POSTASI-2245: ekmek aslanin agzinda... the "turizm" ise (matrix misali) "is everywhere"...
Date: March 12, 2009 12:24:41 PM EET
To: adalar.postasi@gmail.com

KIME OY VERMELI?

Prof. Dr. Ovgun Ahmet ERCAN

Turkiye Cumhuriyeti "Turk Devrimiyle" alti ok ilkelerine dayanarak, Mustafa Kemal Ataturk onderliginde kurulmustur. Devrim ilkelerinin oturtulmasini, ulusal egemenligin benimsenmesini CHP ocagi yol gostermistir. Ulu onder, Turk Devrimleri'nin korunmasini, guclendirilmesini gelecek kusaklara buyurmustur. Cok ocakli (partili) yonetime gectikten sonra, hangi ocak olursa olsun Turk Devrimi'nin alti ok ilkesine uymak durumundaydi, ancak olmadi. Bu ilkeler dogrultusunda gelismek durumunda olan devrim duzeninde de hicbir ocak; ayricalikli, kayrilan olamaz. Devrim, tum ocaklara esit uzakliktadir.

Gel zaman git zaman alti ok ilkeleri, alti oku simge olarak tutan CHP'de bile asindi, Cumhuriyet'in birlik, dirligini bile bozan ocaklar kuruldu. Neredeyse tum ocaklarda "Ulusun egemenligi" kalkti, "Ocak baskani ile dolayindaki yandaslarinin egemenligi" kuruldu. Bunun yabanci adi "Oligarsi", Turkce adi "Basat takim egemenligi"dir. Ne yazik ki, bu takim duzeni simdiki Turkiye yonetimini, gucu ele gecirmis, yeniliklere kapali, baski, sindirme, elerkiyi dislayan bir duzeni oturtmustur. Yeniden ulusal egemenligin, secimler yoluyla getirilmesinin, Turk Devrimi'ne geri donulmesinin onu boylece tikanmistir. Devrimi kuran toplum, basat takim duzeninin akcal (ekonomik), sivakasal (siyasal), tuzel (hukuksal) baskilari altinda ezilmis, umutsuzluga tutuklanmistir. Bu duzen; alti okun ulusal bagimsizlik, toplumculuk, bilimguderlik (laiklik), devrimcilik, devletcilik ilkelerini yozlastirmis, kendi kendini yiyip bitiren bir yirticiya donusmustur. Secimler, bu takimin sectiklerinin oylanmasidir. Onlara oy vermek, bu kokusmus, baski duzenini yasatmak anlamina gelir.

Iste, tumumuz goruyoruz, kamutaya (meclise) girmis "Geleneksel duzenin ocaklari" birbirlerini suclamaktadirlar;
"Tencere dibin kara, seninki benden kara".
Bunun sonucunda biri yonetimden, digeri anakarsit ocaktan olmak uzere iki ust yonetici gorevlerini birakmak durumunda kaldilar. Sucluluklari henuz belirlenmemisleri ise halen "dogrucuyu" oynamayi surdurmektedir.
Yoktur aslinda birbirlerinden ayriligi. Tumu baligina gore ellerinde olta tutuyor. Tumunun amaci balik tutmak, "Sana, bize, kalan yalnizca tutulacagimiz oltayi secmektir; kasik mi?, yoksa capari mi? yemli mi? yemsiz mi tutulalim?"
Bunun adi kotu duzendir, kotu duzen "soyma" uzerine kuruludur. "Duzeni degistirmek" isleyisi degistirmez. Onemli olan toplum cikarina uygun bir duzeni olusturmaktir, tipki "Turk Devrimleri" gibi. Bunun icin gerekli, yeterli tek guc "ulusal bilinc ile istenctir". Bu degerlere ise egitimle ulasilir. Iste, egitimin koreltilmesinin nedeni de budur.
Dusunebiliyor musunuz? CHP'den bir uray (belediye) adayi kalkiyor;
"Biz her urama (mahalleye) bir Kuran ogretiligi (kursu) acacagiz" diyor.
Isin aci yani, secenek gibi gosterilen bu ocagin basi olan Sayin Deniz Baykal'da buna arka duruyor. Bunun uzerine AKP'nin basi, sayin basbakan Recep Tayyip Erdogan eline verilen kozu iyi degerlendiriyor;

"Biz bilimguderligin (laikligin) koruyucusuyuz. Kuran ogretiliklerini bir sivakasal (siyasal) ocak acamaz. Biricik yetkili inanc isleri baskanligidir. Inancin, sivakasal cikarlar icin kullanilmasina asla izin vermeyecegiz"

Ne gunlere geldik. Bu konu bana sunu animsatti. Ataturk Elmali'li ogutcuyu (hocayi) cagirtiyor.

—Hocam bu betik (kitap) nedir?
Ogutcu sasirmis, cekinerek yanitliyor.
—Kuran-i Kerim pasam
—Hocam bu kitap var ya bu kitap, koskoca Osmanli Imparatorlugunu yikti.
—Nasil olur pasam?
—Aymak (halk) bu kitabi okuyamadi, anlamadi, optu, kese icine koyup, bel ustunde duvara asti. Bunun uzerine, her kosede birer hoca, yarattiklari kendi dinleriyle sozde toplumu bilgilendirdiler.
—Hocam, yeni bir Cumhuriyet kurduk, bu kitabin bu Cumhuriyeti de yikmasina asla izin veremem.
Hoca saskin saskin bakar!
—Carcabuk bu kitabi Turkce'ye cevir. Toplum icinde ne yazdigini kendi okusun.
Nerelerden nerelere geldik.

Neyse ben, www.ahmetercan.net web sayfamda bir sorgulama yapiyorum "29 Mart'ta uray secimlerini hangi ocak kazanir? 12 Mart 2009 Persembe'ye dek alinan sonuc su; CHP 38, AKP 35, Isci Partisi 16, MHP 9, DSP 1, DTP 1. Besiktas'ta yapilan oylama sonucu ise; CHP 36, MHP 35, AKP 17, DSP 11.

Simdiki urbay (belediye baskani) Sayin Ismail Unal bir gun gittiginde onu su uygulamalariyla animsayacagim: Sayin Serdar Bilgili'yle yakinligi, Hakki Yeten'le Ortakoy ayaktopu alanlarina gokdelenler dikilerek yesil alanlari yok etmesi, soluk alma yollarini tikamasi, Ortakoy yollari ile sokak aralarini durulamaz, gecilemez duruma getirmesi, kendisini elestirenleri yargiya vermesi, bir Besiktasli olarak deprem calismalarimiza katkida bulunmamasi.

Ozetle; bir yandan icten "takim yonetimi" ile disaridan "IMF, AB, ABD" kiskacinda kistirilarak, bolunup yok edilmek istenen Turkiye'de tek cikis yolu, yalnizca,
"Ne ABD, ne AB, tam bagimsiz Turkiye" soylemini soyleyen bir ocaga oy vermektir.
Bak ki, geleneksel ocaklarin hicbiri bu sozun arkasinda degil. Geleneksel ocaklara oy vermek, bu sokel (hasta) duzenin yasatilmasi saglar.
"Ehveni ser (kotunun iyisi) diye bir olgu yoktur. Kotu, kotudur"
Biz Anadolu'da eskiyen agaclara "genceltme" denilen bir kesim yapariz. Agaci dibinden kesip, topluca genc, gur, sanki agaci diriltmek uzere el ele vermis gibi surgunler verdiririz. Bunu yapmali.
"Ne mutlu Turkum diyene"
Ugurlu olsun.


..........................................................3
From: Baki Nedim Baltaci
Subject:
Date: March 14, 2009 11:36:00 AM EET
To: adalar.postasi@gmail.com

ADALAR POSTASI'nda tartisilmasi icin yayinlanan Sayin Farsakoglu'na ait program taslagini incelemis bulundum. Bu konuda katki icin cevabini gerekli gordugum bir iki konuyla bir dahaki yazimda ilgilenecegimi belirttikten sonra Sayin Farsakoglu'nun 8 Mart Dunya Kadinlar Gunu nedeniyle yapilan soylesideki bir iki cumlesinin altini cizmek istiyorum.Soyleside konusan Sayin Leyla Ozalp Hanim'in kadin haklarina iliskin istatistiki bilgiler iceren degerlendirmelerini somut hedefleri gostermesi acisindan cok guzel bulmaktayim. Sayin Farsakoglu, "Erkek adaylar kadar kadinlarin da aday olmasini, meclislere talip olmasinin" altini cizmis. El insaf hem boyle populist soylemde bulunuyorsun,hem de 20 gun once yerel yonetim listelerinde yani her iki listede kadinlari secilebilir hicbir yere koymuyorsun. Ercan Akpolat'la erkek erkege oturup bol erkekli liste yapiyorsun. Toplantilarda bayrak sallayan kadinlara da pragmatik bir yaklasimla niye aday olmuyorsun anlaminda soylevde bulunuyorsun. Ercan Akpolat'la kardes kardes liste yaptiniz. Iki tarafin da tercihleri siritiyor. Kadinlara gelince donanimli 6 kadin aday adayi vardi. Ne yaptiniz? Dolgu malzemesi gibi hem de aday olmadiklari baska listelerin sonlarini, yedeklerini reva gordunuz. Bu konulari kapatmistim, hic yazmiyordum ama ici spekulatif enerjiyle dolu, hamasi ifadelerinize karsi sessiz kalinmasini en azindan kendimize karsi, kadinlara karsi saygisizlik olarak gordugum icin cevap verme geregini duydum.

5 yil hicbir is yapmadan oturan Ercan Akpolat'i da ayrica kutlamak lazim. On alti bin nufuslu, %60'i kadin olan yani 8500 kadin olan Adalar'da 60-70 kisilik bayan toplulugu bir araya getirecek potansiyeli yaratmak buyuk performans dogrusu. O sayi da tabii ki yeni katilanlarin katkisiyla. Camasir tozu bayii gibi hicbir is yapmadan Coskun Ozden'e saygida kusursuz olarak 5 yili tamamlamak buyuk is dogrusu. Hem aday olmayacagim diye toplumun icinde yalan soyle, hem de liste basina kendini yaz. Ayrica insaat isleriyle ugrasanlarin onemli bir bolumunun Sayin Farsakoglu'nun yanina gecmesi dikkatimi cekti. Hayirli olsun. Ama bir sorum var gecen donem Coskun Ozden'i husu icinde destekleyen hatta Sayin Kilicdaroglu gelene kadar bile Coskun'u destekleyenlere "cok sIk taraf degistiriyorsunuz bu son karariniz mi?"

Baki Nedim Baltaci


..........................................................4
Zaman, 14.3.2009
Selim Ileri

[...] Taninmis romanci, `Heybeliada`nin murtefi noktasindaki zarif koskunde`, arkadasi Miralay Hulusi Bey`le birlikte yasiyor. Yazidan ciziden arta kalan saatlerinde, resim yapiyor, fotograf cekiyor. Calisma odasi ust katta. Pencerelerden Adalar ve uzaktaki Istanbul gorunuyor. Sabahlari gunes bu odaya doguyor ve `riyakar` mehtap yine bu odadan seyrediliyor.

Gunumuzde bakimsiz bir muze olan o zarif koskte, koltuklarda, Huseyin Rahmi`nin `bizzat` ordugu tentene yastiklar... Bu `tentene` sozcugunde durakaldim. Nakis islerinden anlar gecinirim ama, tentene ilk kez karsima cikiyordu. Imdadima Kubbealti Lugati yetisti: Tentene, halk agzinda, dantel demekmis.

Huseyin Rahmi dantel islemekle yetinmiyor, piyano ve ut caliyor. Artik busbutun Heybeli`ye cekilmis, `munzevi` bir hayat yasiyor. Oysa eskiden, genclik yillarinda, Beyoglu`na sIk inermis...

Buyukada`dan kalkan vapuru gorunce, biz de Huseyin Rahmi`den izin isteyerek ayriliyoruz, iskeleye yol aliyoruz. `Evet, tam vakti. Ancak yetisirsiniz...` [...]