ADALAR POSTASI
24 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/Istanbul-Buyukada-17-7-1903-osmanlica-ada-damga_W0QQidZZ16938272
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
31 Temmuz 1893 Pazartesi gunlu Buyukada'da insa olunacak mekteb ve caminin insasi ve masrafinin karsilanmasi hakkinda...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 25/05/2008 06:00
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayramimiz kutlu olsun!
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
24 Nisan 2009 Cuma gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
parcali bulutlu
7-15ºC
% 62-92 nem
KD 30km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Apple Blossom Fairies.
* * *
1- Aya Yorgi neden nasil ve ne zaman gununu sasti?
2- Sibel Guvenc: "Durustluk, seffaflik ve en onemlisi kadirsinaslik nerede?"
3- Istanbul Adalari Kultur ve Tabiat Varliklarini Koruma Dernegi Baskan Yardimcisi Engin Damci: "Dernegimizin anlayisinda Adalar bunyesinde motorlu araclarla ticaret yapilmasina ve yaptirilmasina yer olmadigi gibi, mevcut kanunlar ve bu kanunlar dogrultusunda alinan SIT Kararlari da bu tur faaliyetleri hususen men etmistir. Bu gorus istikametinde Dernek, 2863 sayili Kanuna ve Bolge Koruma Kurulu Kararlarina uyulmasi amaciyla Adalar'in motorlu araclardan arindirilmasi icin amaclari dogrultusunda bir calisma baslatmis olup V Numarali Koruma Bolge Kurulu'nun dikkati cekilmek uzere muracaatta bulunulmus ve kanuni islem yapilmasini talep etmistir. Ayrica sorumlu olan diger resmi merciler de bilgilendirilmislerdir..."
ADALAR POSTASI'nin 2267. sayisinda...
)O(
..........................................................1
aya yorgi
neden nasil ve ne zaman
gununu sasti?
Aslen Rumi (Julyen) Takvim'e gore 23 Nisan'a, Miladi (Gregoryen) Takvim'e goreyse 6 Mayis'a tekabul eden Aya Yorgi (Saint Georges) gunu neden gunumuzde Miladi Takvim'deki 23 Nisan'da kutlanmaktadir? Aya Yorgi'nin gunu, 6 Mayis Hidrellez'le ayni gun degil midir aslinda?
Yorgo L. Zarifi, Hatiralarim (Kaybolan Bir Dunya Istanbul 1800-1920), Istanbul (2005)306:
[...]
Babam sayfiyeyi cok severdi. Therapia'ya gitmemiz icin sicaklarin baslayacagi gunu dort gozle beklerdi. Vosporos'un nemi ve serinligi kendisini korkuturdu. Stavrodromi'nin sikiciligindan kurtulmak icin, 1891 yilindan itibaren hava yumusayana kadar, bir ay Pringipo'da kalmamiza karar verdi. Hotel Giacomo'nun 1. katinin hemen hemen hepsini kiraladi. Babaannem, cocuklar ve ogretmenler olmak uzere tum aile, Avrupa takvimine gore, 1 Mayis'ta Pringipo'ya yerlestik. Bu tarih, eski takvime gore, her yil 23 Nisan'da kutlanan adanin buyuk panayirinin arife gunune denk dusuyordu. 1 Mayis ayni zamanda Turkler'in "bahar bayrami"ni kutladiklari gunle cakisiyor. Her sene, bu tarihte, Marmara'nin Anadolu yakasindaki koylerinde oturanlar, Ayios Megalomartiras ve Tropeoforos'yu kutlamak icin kumsallara yanasan kayiklarla Pringipo'da toplanırlardı. Kadinlar renkli poturlar giyinirler ve baslarina uzerinde altin paralar olan tepelikler takarlardi. Manastirin insa edilmis oldugu tepede sarkilar ve danslar iki gun boyunca durmak bilmezdi. Gosteri o kadar guzeldi ki kacirmak istemezdik.
[...]
Buyukada– Lunapark Meydani, 1937.
http://urun.gittigidiyor.com/BUYUKADA-FESTIVAL-FOTOGRAFI-1937_W0QQidZZ14628458
Hizir ile Ilyas ve de Aya Yorgi (Saint George), Hiristiyan ve Islami anlatimlarda cok genis sembolizme sahip ve gerek Alevilik'te (Ya! Hizir! Sen bize yetis Bozat'in suvarisi!) gerekse Tasavvuf ve diger batini inanislarda benzer hikaye ve geleneklere sahiptirler. Hizir ve Aya Yorgi (St. George), gezginlerin koruyuculari olarak taninmislardir, her ikisinde de "gul" sembolu onemli yer tutar.
Gel zaman git zaman Hidrellez'de gul agaclarinin dibine konulan hamurlar misali yogrulmustur Anadolu'da inanclar cogu zaman...
Evvel zeman gelenekleri, bu cografya uzerindeki tum inanislarda hani sanki pek bir benzer gibi...
Cerden copten, pirincten tastan dilekler sekillendirilir ve tas tas ustune konulur Hidrellez'de...
Buyukada Aya Yorgi yolunda da tas tas ustune konulmustu gecen Nisan'in 23'unde.
Saglik sifa, bolluk bereket, mal mulk, servet... Tum dilekler sicim ve caputlarla birlikte nahillara baglanir Hidrellez'de...
23'unde Aya Yorgi'ye cikan yol kenarindaki caliliklara da keza...
Hidrellez'de yakilan atesler uzerinden atlayan her birimiz, ejderhayi oldurdugu sirada adeta atiyla uzerinden gecer bir vaziyette resmedilen Aya Yorgi miyiz?
Yoksa bir diger ejderi oldurup de Andromeda'yi kurtaran Perseus mu?
Ama ve bir daha asil soru su: Aya Yorgi neden, nasil ve ne zaman gununu sasti?
)O(
..........................................................2
From: Sibel Guvenc
Subject: Yan: ADALAR POSTASI-2266: "ali nizami bey'in nizam caddesi'ndeki kosku" neredeydi?
Date: April 23, 2009 9:58:21 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
ADALAR POSTASI uyelerine,
Durustluk, seffaflik ve en onemlisi kadirsinaslik nerede?
Erdemleri kendisinden menkul insanlarla yasamak zorunda kalmak cok buyuk talihsizlik.
ADALARimizin gelecegi, ofke almak, gecmisi sifirlamak, secimden bir saat once ayaklarda karsilarken secildikten sonra ayni kisileri gormezden gelmek buyuk cehalettir.
Insana verilen deger herseyin uzerinde olmalidir.
Yasaklar, disiplin, uyulmasi zorunlu olan kurallar yasayan herkes icindir.
Aileden bir kisiye imtiyaz saglaniyorsa bu vaadlerin cok uzagina gitmektir, ADALARin izleyen denetleyen gruplari da bunlarin herbirisini bir kenara yazarak bekleyecektir.
Padisahim senden buyuk ALLAH var sozunu hatirlatmak cok acidir ama fayda vardir.
Saygilarimla,
Sibel ve dostlari
..........................................................3
From: Istanbul Adalari Kultur ve Tabiat Varliklarini Koruma Dernegi
Subject: Motorlu Araşlarla Ticari Taşımacılık
Date: April 23, 2009 2:18:46 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
ISTANDUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Buyukada, 23 Nisan 2009
Konu : Motorlu Tasit Kooperatifleri
ADALAR POSTASI'na
Adalar'in tarihten gelen esi ve emsali olmayan cok medeni bir vasfi olan motorlu arac yasagi su veya bu sebeblerle delinmeye calisiliyor. Ekte takdim edilen yazilardan ve alt taraf da eklenen fotograf yazilardan takip edildiginde menfi yondeki gelismelerin seyri degerli okurlar tarafindan da musahede edilecektir.
Adalar'in 24 Mart 1984 tarihinden bu yana, belediyecilikte geldigi noktanin resmi olan bu fiili durumdan bir an evvel kurtulmasi, ancak Ada bilinci ve Ada ayricaligi suurunda olanlarin takdirindedir.
Bu arada umariz ki 29 Mart 2009 secimleri, ulkemizin en seckin en ozel yeri olma konumunu yaradilisindan alan Adalar'in eski huzurlu gunlerini geri getirmeye amil olsun.
Dernegimizin anlayisinda Adalar bunyesinde motorlu araclarla ticaret yapilmasina ve yaptirilmasina yer olmadigi gibi, mevcut kanunlar ve bu kanunlar dogrultusunda alinan SIT Kararlari da bu tur faaliyetleri hususen men etmistir. Bu gorus istikametinde Dernek, 2863 sayili Kanuna ve Bolge Koruma Kurulu Kararlarina uyulmasi amaciyla Adalar'in motorlu araclardan arindirilmasi icin amaclari dogrultusunda bir calisma baslatmis olup V Numarali Koruma Bolge Kurulu'nun dikkati cekilmek uzere muracaatta bulunulmus ve kanuni islem yapilmasini talep etmistir. Ayrica sorumlu olan diger resmi merciler de bilgilendirilmislerdir.
Dilekcelerimize verilecek cevaplardan sonra, ISTANBUL ADALARI KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI KORUMA DERNEGI, amaci dogrultusunda ve bu husustaki calismalari hakkinda, kamuoyu olusturmak uzere Adalar halkina ADALAR POSTASI araciligiyla ayrintili bilgi verecektir.
Adalarin saygideger halkina saygilarimizla,
Engin Damci
(Bsk. Yar.)
________
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Sayi : 17
Konu : Motorlu Tasit Kooperatifleri
Buyukada, 17 Nisan 2009
V NUMARALI KORUMA BOLGE KURULU MUDURLUGU'ne
Istanbul Ili Adalar Ilcesi dahilinde motorlu arac trafigi Koruma Bolge Kurulu Kararlari ile tahdit edilerek disiplin altina alinmis olmasina ragmen ticari tasimacilik yapmak uzere kooperatifler kurulmus veya kurdurulmustur.
SIT kararlarina aykiri olan bu faaliyetten haberdar olan dernegimiz yetkili ve sorumlu mercilerden bilgi taleb etmistir.
Kaymakamlik katindan gelen bilgilerden:
1- Buyukada S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifinin kurulusuna, Sanayi ve Ticaret Bakanliginin 07. 11. 2007 tarih ve 215 sayili olur yazilariyla;
2- Heybeliada S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifinin kurulusuna, Sanayi ve Ticaret Bakanliginin 17. 11. 2006 tarih ve 28842 sayili olur yazilariyla;
3- Burgazada S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifinin kurulusuna, 31. 03. 2008 tarih ve 54 sayili olur yazilariyla;
4- Kinaliada S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifinin kurulusuna 05. 12. 2007 tarih ve 31637 sayili olur izni alinmis oldugu, bunlarin Buyukada'da dort (4), Heybeliada'da iki (2), Burgazada ve Kinaliada'da birer adet olmak uzere toplam sekiz (8) adet aracin Adalara ne suretle sokulduklari ogrenilmistir.
Adalar Belediye Baskanligi'ndan gelen bilgilerden de:
"Cevre Bakanliginin 18. 03. 20047 tarih 25406 sayili Resmi Gazete'de yayinlanan Hafriyat Topragi, Insaat ve Yikinti Atiklarinin Kontrol Yonetmeligi kapsaminda" bir takim madde bentlerinin bahane edildigi ve "25. 12. 1988 tarih 198 sayili Il Trafik Komisyonu Karari"na atiflar yapildiktan sonra, Motorlu tasimaciligi Kaymakamligin iznine baglamak suretiyle bilgileri dahilinde hareket edildigini de ayrica ogrenmis bulunmaktayiz.
Adalar'in maddi manevi degerlerini tahrib eden bu ve buna benzer ozel ticari kuruluslara on ayak olmak yerine, SIT ve plan kararlariyla, Koruma Kurulu Kararlari'ni hatirlatarak ikaz etmesi gereken resmi merciler 2863 sayili Kanun'a aykiri olan hususlarda itiraz ve uyari haklarini bir vazife olarak kullanmalari gerektigi halde bundan sarfi nazar ettikleri gorulmektedir.
Ekte takdim olunan Adalar Kaymakamligi yazilarinda Sanayi ve Ticaret Bakanligi'na, Adalar Belediyesi'nin yazilarinda ise Adalar Kaymakamligi iznine atif yapilarak isbu ozel ticari hizmete ait gayri kanuni tasarruflari ortada birakmaya matuf cevaplar verilmistir. Halbuki:
Kurul'unuzun almis oldugu "Adalardaki butun yollarin prensipte yaya yolu olmasi on goruldugunden, motorlu araclarin kullanilamayacagina, ancak Belediye ve Kaymakamligin, saglik, itfaiye, temizlik, orman hizmeti, emniyet hizmetleri icin kullanilmak uzere kisitli miktarda arac kullanilabilecegine" hukmundeki kararlariniz ile Nazim Plan Notlari ve Aciklama Raporlari'na uygun hareket edilmesi icab etmektedir.
Motorlu ticari araclarin fiilen kullanilmaya baslandigi Adalar'da 2863 sayili kanuna ve buna bagli olarak Koruma Bolge Kurullari'nin almis olduklari kararlara muhalefet eden sorumlu ve yetkililerin 16. 06. 1999 tarih 11012 sayili karara uymalarini ve uygulamalarini saglamak icin 2863 sayili Kanun'un 57. maddesinin (g) bendine gore 61. maddesinin tatbikinin temini babinda 72. maddesinin dikkate alinmasi luzumuna inanmaktayiz.
Korunmasindan sorumlu oldugunuz bolge dahilinde bulunan Adalar'in hususiyetlerinin muhafazasi dogrultusunda kanuni muamelelerin baslatilarak gereginin yapilmasi hususunu saygilarimizla arz ederiz.
Arif Caglar
(Baskan)
Ekleri: 1- ?/03/2009 tarih B.05.1.EGM.4.34.23.08.2008/93 sayili Adalar Kaymakamligi yazisi
1- 10/03/2009 tarih M.34.6.ADA.0.11/299 sayili Adalar Belediye Baskanligi yazisi
Dagitim:
Geregi icin: V No. lu Koruma Bolge Kurulu Mud.
Bilgi icin: 1- Ulasim Koordinasyon Daire Baskanligi'na
2- Adalar Kaymakamligi'na
3- Adalar Belediye Baskanligi'na
Adres:
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Guzeller Sokak No. 30
Buyukada - Istanbul
________
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Sayi : 20
Konu : Motorlu tasit kooperatifleri
Buyukada, 17 Nisan 2009
ISTANBUL BUYUK SEHIR BELEDIYESI
ULASIM KOORDINASYON MERKEZI'ne
Istanbul Ili Adalar Ilcesinde 2863 sayili kanun ve buna bagli SIT kararlari ile Koruma Bolge Kurulu kararlarina muhalif kuruldugu acikca belli olan S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifi'ne ait toplam adedi simdilik sekiz (8) olan ticari motorlu tasitlarin Adalar'daki tirafigine karsi dernegimizin kanuni islem baslatma hususundaki faaliyetlerini ve itirazini bilgilerinize saygilarimizla arz ederiz.
Arif Caglar
(Baskan)
Eki: 1- 17.04. 2009 tarih 17 sayili dilekce sureti
2- ? ?/03/2009 tarih B.05.1.EGM.4.34.23.08.2008/93 sayili Adalar Kaymakamlik yazisi
3- 10/03/2009 tarih M.34.6.ADA.0.11/299 sayili Adalar Belediye Baskanligi yazisi
Adres:
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Guzeller Sok. No. 30
Buyukada-Istanbul
________
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Sayi : 19
Konu : Motorlu tasit kooperatifleri
Buyukada, 17 Nisan 2009
ADALAR BELEDIYE BASKANLIGI'na
Istanbul Ili Adalar Ilcesinde 2863 sayili kanun ve buna bagli SIT kararlari ile Koruma Bolge Kurulu kararlarina muhalif kuruldugu acikca belli olan S.S. Motorlu – Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifi?ne ait toplam adedi simdilik sekiz (8) olan ticari motorlu tasitlarin Adalar?daki tirafigine karsi dernegimizin kanuni islem baslatma hususundaki faaliyetlerini ve itirazini bilgilerinize saygilarimizla arz ederiz.
Arif Caglar
(Baskan)
Eki: 1 - 17.04. 2009 tarih 17 sayili dilekce sureti
2 ? ?/03/2009 tarih B.05.1.EGM.4.34.23.08.2008/93 sayili Adalar Kaymakamlik yazisi
Adres:
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Guzeller Sok. No. 30
Buyukada-Istanbul
________
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Sayi :18
Konu: Motorlu tasit kooperatifleri
Buyukada, 17 Nisan 2009
ADALAR KAYMAKAMLIGI'na
Istanbul Ili Adalar Ilcesinde 2863 sayili kanun ve buna bagli SIT kararlari ile Koruma Bolge Kurulu kararlarina muhalif kuruldugu acikca belli olan S.S. Motorlu ? Motorsuz Tasiyicilar Kooperatifi'ne ait toplam adedi simdilik sekiz (8) olan ticari motorlu tasitlarin Adalar'daki tirafigine karsi dernegimizin kanuni islem baslatma hususundaki faaliyetlerini ve itirazini bilgilerinize saygilarimizla arz ederiz.
Arif Caglar
(Baskan)
Eki: 1- 17.04. 2009 tarih 17 sayili dilekce sureti
2- ? 10/03/2009 tarih M.34.6.ADA.0.11/299 sayili Adalar Belediye Baskanligi yazisi
Adres:
ISTANBUL ADALARI
KULTUR VE TABIAT VARLIKLARINI
KORUMA DERNEGI
Guzeller Sok. No. 30
Buyukada-Istanbul
24 Nisan 2009 Cuma
22 Nisan 2009 Çarşamba
ADALAR POSTASI-2266: "ali nizami bey'in nizam caddesi'ndeki köşkü" neredeydi?
ADALAR POSTASI
22 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/BIR-ROCHAT-KARTPOSTALI-HEYBELI-VE-BUYUKADA_W0QQidZZ1658846
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
24 Temmuz 1893 Pazartesi gunlu vefat etmis olan Musir Ali Nizami Pasa'nin naasinin Buyukada'da Sultan Mahmud'un haziresine gomulmesi...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 22/04/2005 04:02
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
22 Nisan 2009 Carsamba gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
kuvvetli saganak yagis
10/16ºC
% 51-84 nem
KD 26km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Colt's-Foot Fairy.
* * *
1- Buyukada Postasi: "Durustluk ve seffaflik sozu ne de cabuk unutuldu?"
2- "Bir Gecmis Zaman Hikayesi"ndeki alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey, Musir Ali Nizami Pasa miydi?
Peki ya "Ali Nizami Bey'in Nizam caddesindeki kosku" neredeydi?
ADALAR POSTASI'nin 2266. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Buyukada Postasi
Subject: DÜRÜSTLÜK VE ŞEFFAFLIK
Date: April 21, 2009 7:32:13 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Adalar Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu,
Sayın Adalar Belediye Baskan Yardimcisi Ercan Akpolat,
Sayın Adalar Vakfi Baskani ve CHP Adalar Belediye Meclisi uyesi Aykut Mutlu,
Adalar Muzesi'yle ilgili [ADALAR POSTASI-2263 (17 Nisan 2009)'da yayimlanan] uc sorumuza henuz cevap gelmedi.
Acaba yangindan mal kacirir gibi gizli sakli imzalanan protokolun
kamuoyuyla paylasilmasinin onunde engeller mi var? Acaba birileri bu projeyle haksiz kazanc mi elde edecek?
Lutfen sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz.
DURUSTLUK VE SEFFAFLIK SOZU NE DE CABUK UNUTULDU?
Saygilar,
Buyukada Postasi
..........................................................2
"Bir Gecmis Zaman Hikayesi"ndeki
alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey,
Musir Ali Nizami Pasa miydi?
Viyana'da aldigi egitim pesi sira 1856'da Paris'teki Mekteb-i Osmani mudurlugu, 1873'te Ders nazirligi, 1877'de Mekteb-i Sultani mudurlugu, 1879'da Mekteb-i Mulkiye mudur muavinligi, 1881'de Misir'a yollanan Heyet-i Islahiyye, Teftis-i Askeri Komisyonu azaligi, Berlin sefirligi (?), 1887/89'da Prens Bismarck'a gonderilen elci gorevlerinde bulunmus...
En nihayetinde 1893 senesinde Buyukada mezarligindaki Sultan Mahmud'un haziresinde yer bulmus!
Her ne kadar 'Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyligi' kitabinin yayimlandigi gunlerde (13.12.1952) Kenan Harun'un kendisiyle yaptigi bir roportajda Abdulhak Sinasi Hisar:
"Ebedi kiymeti olan bir romanin sadece hayatta yasayan bir adamin hikayesinden ibaret olamayacagini anlatmak icin," pek cok dil dokmusse de...
"Alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey, az biraz da Buyukada mezarliginda medfun Ali Nizami Pasa miydi?" merakiyla...
)O(
Ali Nizami Pasa askerlik mesleginde feriklige kadar yukseldikten sonra Paris'te acilmis olan Mekteb-i Osmani mudurlugune, sonralari Mekteb-i Mulkiye nazirligina getirilmisti. Bu sirada Ali Suavi'nin idaresine ait tahkikata memur edilmis, bu hususta uzun bir rapor uzerine 1 Aralik 1877'de Mekteb-i Sultani mudurlugune atanmisti. 4 ay kadar sonra "ogretmen maaslarinin altin yerine kagit para olarak verilmesi"ne cesaretle karsi koyarak 31 Mart 1878'de gorevinden istifa etmisti. Okulda dikkate deger bir calismasi gorulmemisti. Mudurlukten ayrildiktan sonra ise askeri gorevlerde musirlige kadar yukselmisti.
...
Sultan II. Abdulhamid'in Meclis-i Mebusan'i kapattigini ogrenen Prens Bismarck, Almanya imparatoruna nisan goturen Musir Ali Nizami Pasa'ya hitaben, "Bir devlet millet-i vahideden murekkep olmadikca parlamentosunun faidesinden cok zarar verdigi gorulur," (Iyi ettiniz meclisi kapatmakla. Cunku milli birligin kurulmamis oldugu bir devlette parlamento faydadan cok zarar verir...) demisti.
...
? Berlin Sefiri Ali Nizami Pasa denizcilige merakliydi ve Alman Bahriye Nezareti mustesari Buyuk Amiral Alfred von Tripitz'le (1849-1939) arkadaslik kurmustu. Muhriplerden olusan bir bagimsiz filo kurup Georgios Averof'u avlama fikri von Tirpritz'den gelmis; Ali Nizami Pasa bunu Nazim Pasa'ya yazmis, o da heyecanla hemen filoyu kurmaya girismisti...
...
Lugat-i tefeyyuz: Osmanlica'dan Fransizca'ya lugat=Dictionnaire tefeyuz ottoman-Francais'in yazari da Ali Nizami Bey'dir.
* * *
Abdulhak Sinasi Hisar, Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi, Istanbul (2005)67:
[...] Nereye gomuldugunu ise bilmiyorduk. [...] Uskudar'daki hastahanede olunce, yegane ortada kalan Huseyin Aga'nin delaletiyle, zaten pek yakinina kadar sokulmus bulundugu ve bütün omru boyunca sevmedigi, urkerek baktigi, korktugu Karacaahmet mezarligina gomuvermis olacaklardir.
* * *
http://www.aruz.com/roportaj/ropahsinasihi.htm
Abdulhak Sinasi Hisar ile son eseri uzerine bir roportaj
Biyografi
(1888-1963) Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Paris'te Siyasal Bilgiler Fakultesi'nde okudu (1905-1908). Yurda donunce ozel sirketlerde, devlet gorevlerinde, banka yonetim kurullarinda calisti. Beyin kanamasindan öldü. Merkezefendi mezarliginda gomulu. Ilk yazilari elestiri turundedir (Dergah dergisi, 1921). Yarin dergisinde (1921) pek cok siir de yayinladi. Sonralari mensur siir ve ani turlerinde eserler verdi. "Fahim Bey ve Biz" romaninin CHP Hikaye ve Roman mukafatinda (1942) ucunculuk kazanmasiyla ünü genisledi. Eserlerinin agirlik noktasini mutluluklarla gecmis gencligi ve 20. yuzyil baslarindaki rahat Istanbul yasamlari olusturdu. Romanlari: Fahim Bey ve Biz (1941), Camlicadaki Enistemiz (1944), Ali Nizami Beyin Alafrangaligi ve Seyhligi (1952). Anilari: Bogazici Mehtaplari (1943), Bogazici Yalilari (1954), Gecmis Zaman Koskleri (1956), Gecmis Zaman Fikralari (1958), Istanbul ve Pierre Loti (1958), Yahya Kemal'e Veda (1959), Ahmet Hasim/Siiri ve Hayati (1963). Kitaplarinin yeni baskilarini Baglam Yayinevi yapiyor. Hakkinda tek kitabi Sermet Sami Uysal cikarmisti: Abdulhak Sinasi (1961). Yazar hakkinda Abdullah Ucman'in genis bir incelemesi Otuken Yayinevi'nde yayimlanan Fahim Bey ve Biz (1978) romaninin basinda yer almaktadir.
Abdulhak Sinasi Hisar ile son eseri uzerine bir roportaj:
Eski Istanbul'u Konusturan Adam...
Birkac gun evvel, bir eser daha yayimladi. Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi adini tasiyan bu uzun hikaye kitabi da sanat ve edebiyat muhitinde layik oldugu alakayi bulacak.
Bu eser hakkinda kendisiyle gorusmeyi dusunduk. Abdulhak Sinasi Hisar, ziyaretimizi sempati ile karsiladi. Mevzumuz edebiyat ve sanat meselelerine intikal edince konusmamiz gitgide artan bir kiymet ve orijinalite kazanmaya basladi. Ilk sualimi sordum:
—Son eserinizin kahramani hakkinda okuyucularimiza biraz malumat vermek lutfunda bulunmaz misiniz?
—Bir romandaki sahsiyet canli goruldu mu, kariler, her zaman oldugu gibi, hikayedeki bu isimle de bir cocuk zihniyetiyle alakadar olur, bu sahis kimdir, asil ismi nedir, diye merak ederler.
Halbuki romanci, eger ciddi bir sanatkar ise, bilhassa romandaki kahramanin hayattaki hakiki sahsiyetiyle alakadar olmaz. Romanci, kahramanini tam ve canli bir model uzerine vucuda getirmek isteseydi, yalniz anlatmak istedigi adami tamamiyla bilemeyecegi ve tamamiyla anlayamayacagi icin, gerektigi gibi canlandiramaz, bir adani hakkinda ustunkoru bildiklerini soylemis olmaktan baska bir sey yapmis bulunmazdi. Bu itibarla romanci, daima tekmil hatiralarini, hulyalarini, hayalini ve istidadini calistiracak, daima gordugu, tanidigi, bildigi baska bircok insanlari birbirine karistiracak, yani, Arapcasi halledecektir. Boylelikle onun yaptigi, bircok insanlardan karisma, bir insan yaratmaktir. Bu da cidden dunyada yeni bir adani demektir.
Cervantes'in Don Kisot'u dogdugu zaman "Don Kisot kimdir?" diye sormuslardir. Halbuki Cervantes olmasaydi Don Kisot olur muydu?
"Madame Bovary kimdir?" diye soruldugu zaman "Madame Bovary benim!..." diye cevap veren Flaubert olmasaydi bugun hala bir Madame Bovary yasar miydi?
Bir takim kariler, Fransiz romancisi Francois Mauriac'in bazi romanlarinda bir vak'anin cereyan ettigi evlerin, odalarin kendi evlerine ve odalarina cok benzedigini gorerek kendi hayatlarinin anlatildigi zanniyla "Ama sunu yapmamistim, bunu soylememistim" dedikleri zaman Mauriac; "Mademki size ait olan seyler yok ve size ait olmayan seyler var, o halde bunlari ne diye kendinize mal ediyorsunuz?" diye cevap verirmis.
Marcel Proust'un sahislari senelerden beri, muhtelif isimlerle guya ikmal edilir, fakat hala tam bir liste haline gelmemesi de gosteriyor ki butun bu sahislarda biraz baskalari ve biraz da kendisi vardir. Bir roman sahsinin, birbirine ne kadar aykiri hakiki sahislardan hasil oldugunu karilere gosterebilmek mumkun olsaydi, onlar bu icat karsisinda hayretler icinde kalacaklardi. Cunku roman sahislari, dunyadaki hayatin hususi sartlarina gore dogmamislardir. Bir romancinin kafasinda bircok zamanlar ve hatiralar karismis ve romanin sahsiyeti de butun bunlarin bir halitasi olmustur.
Abdulhak Sinasi Hisar, bu umumi dusuncelerinden sonra, sozu kendi roman kahramanlarina intikal ettirerek devam etti:
—Benim meydana getirdigimi zannettigim bir roman kahramanindan kariler bahsettikleri zaman ben bilhassa susar ve beklerim. Bazi yerde bakarim ki, o kahramana hic dusunmedigim biri model farzedilmis olur.
Hatta bir keresinde, sonunda pek memnun kaldigim bir sey olmustu:
Evvelce hic tanimadigim ve isminden maada kendisinden bahsedildigini hic isitmedigim bu zat: "Ben Fahim Bey'im.. Vak'a benim basimdan gecen vak'a; fikirler, benim fikirlerim, hatta bir ruyadan bahsediliyor ki onu bile ben gormustum. Muhakkak; ama kim bunlari anlatmis ve o da yazabilmis," dermis. Senelerden sonra bu zat ile konusarak gorusebildim. Benim bu eski personajim simdi yeni bir dostum oldu.
Bazi muharrirler "ben" diye baslayinca daha kolaylikla yazarlar. Kendi hatiralarinin havasina daha kolaylikla girerler. Ben de bunlardan biriyim. Biraz hatirladigim bir zamani, biraz istirak ettigim bir hadiseyi anlatmayi tercih ederim. Nasil ki baskalarinin da tercih ettikleri hususiyetleri vardir. Mesela Nedim, sevgililerine, "seni", "sana" diye hitap ettigi zaman en guzel misralarini yazmistir. Onun da ilhaminin yardimcisi bu candan hitabidir.
Zavalli bir romancinin halk etmek istedigi bir sahsiyet yerine hayattaki muayyen bir adamin hikayesini anlatmak bir cocuk oyuncagi gibi kalirdi. Butun bunlari, edebi kiymeti olan bir romanin sadece hayatta yasayan bir adamin hikayesinden ibaret olamayacagini anlatmak icin soyluyorum. Bu kisa mutalaalara daha bircok ilaveler de yapilabilir..."
—Nasil yazarsiniz? Yazarken gucluk ceker misiniz?"
—Itiraf etmeliyim ki muskulatla yazarim. Size bir misal vereyim: Simdi nesrettigim Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi isimli hikayem 1936 senesinde Varlik mecmuasinin iki nushasinda Bir Gecmis Zaman Hikayesi adi ile kucuk bir hikaye olarak nesredilmisti. Fakat o zaman bu hikayenin bircok noktalarini istedigim gibi tafsilatli yazamamis bulundugumu, bunlarin kifayetsiz kaldigini, tekrar yazmamin lazim geldigini hissediyordum. Bu kucuk hikaye sonradan hikaye antolojisine de alinmis bulunmasina ragmen bana hala yazilmamis geliyordu. Nihayet 1950 senesinde bu hikayeyi istedigim gibi butun tafsilatli ilaveleriyle yeni bastan yazarak Yeni Istanbul gazetesinde tefrika etmistim. O zaman beni tatmin ediyordu. Fakat simdi, 1952 senesinde kitap halinde cikan seklinde de bircok yeni ilavelerim vardir. Diyebilirim ki bu kucuk hikaye, tabii devamli bu calismanin degil, fakat arada sirada bir hatirlayis, dusunus ve tashih edisin, 16 senelik bir alakanin neticesidir.
Butun bunlari, ayni olarak degil, fakat benzerlikleri itibariyla diger kitaplarim icin de soyleyebilirim. Mesela Fahim Bey ve Biz'in ikinci tab'i birincisine nazaran bircok ilavelerle doludur; dolayisiyla farkli ve daha uzundur.
—Simdi mesgul oldugunuz yeni eserleriniz, projeleriniz var mi?
—Senelerce evvelinden baslamis bulundugum bircok kitaplarim var. Fakat bunlardan kacini tamamlayabilecegimi Allah bilir.
Yeni kitabimin ic kapagindaki listede iki kitap adi "yakinda nesredilecek" kaydi ile verilmis bulunuyor. Bunlar simdilik en ziyade yakinda cikabileceklerini umit ettiklerimdir. Biri Gecmis Zaman Adam/art isimli bir kucuk hikayeler mecmuasidir. Oteki de yine seneler boyunca intihap etmis bulundugum misra ve beyitleri bir araya getirecek bir antolojidir.
—Abdulhak Sinasi Hisar'dan, bugunku edebiyatimiz hakkindaki, dusuncelerini de ogrenmek istedim. Bu sualimi de, o kendisine has nezaket ve samimiyet havasi icinde soyle cevaplandirdi:
—Bugunku muharrirlerimizin cogu yalniz tanidiklarinin eserlerini veya sirf sahsi alakalarini ceken kitaplari okumakta, dolayisiyla birer edebiyat amatoru vaziyetinde kalmaktadirlar. Muharrirlerimizin cogu nesriyatimizin muhim bir kismindan haberdar degillerdir. Itiraf etmeliyiz ki, maatteessuf, istedigimiz kadar yazmaya vaktimiz kalmadigi gibi, kafi derecede okumaya da imkan bulamiyoruz. Zaten muharririn asil vazifesi okumaktan ziyade yazmaktir. Bu bakimdan onlari kismen olsun mazur addedebiliriz. Fakat mademki yeni kitaplarimizi bulamiyoruz ve bulsak da okumaya vaktimiz olmuyor, nasil oluyor da bazilarimiz okumamis bulunduklari kitaplari begenmediklerini soyleyebiliyorlar, hatta begendikleri icin de nasil oluyor da "en ziyade begeniyorum" diyebiliyorlar, sasiyorum. Zira bunlar da tesadufen bildikleri, okuduklari veya kendilerine gonderilmis bulunanlardir. Mesela butun sairleri okumus olsalardi, simdi methettikleri sair belki de baska biri olacakti. Bu suallerinizi nesriyatimizi okumaya vakit bularak edebiyatimiz hakkinda ciddi ve samimi gorus sahibi olmus munekkitlere sormak daha dogru olur. Muharrirlerin bu suale verecekleri cevap kismen nisbi bir alaka uyandirmalidir, zira alinacak cevaplar da kismen tesadufi olacaktir.
13 Aralik 1952 Kenan Harun
* * *
Peki ya "Ali Nizami Bey'in Nizam Caddesi'ndeki kosku" neredeydi?
Abdulhak Sinasi Hisar, Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi, Istanbul (2005)7-8, 18-19, 22-23, 48, 52:
[...]
Caddenin saginda ve solunda siralanmis hepsi canli ve hepsi birer sahsiyet sahibi gozuken bu kosklerden cogunun kimlere ait oldugunu bilirdik. Iste, Naki Pasa biraderi Adem Bey'in —sonra bir otel olan— kosku. Elhamra sarayini taklit eden ve kisin sogugunda usumesin diye ustune musambalardan bir kilif gecirilen kosk, Mosyo Rallys'ninki. Bir ucunda guya gazeteci gozuyle afaki seyredebilmesi icin yapilmis bir kulesi bulunan, yarisi Fransizca, yarisi Ingilizce olarak cikan gundelik Levant Herald gazetesi sahibi Doktor Mizzi'ninki. Onunde bir peri masalindan cikip gelerek sevdaliyi bekler duran bitmez bir merdiven bulunan, Altinci Daire-i Belediye Muduru Blacque Beyinki. Bahce icinde, sahile yakin bir noktada saklanarak bu yola kuskunmus gibi, ancak denize bakan ve yoldan ancak kulelerinin kirmizi damlari gorunen, Tophane-i Amire Musiri Zeki Pasaninki. Dortbir yanindan havaya yukselen dort kulesiyle guya ustune takilacak cibinligi bekler gibi bir karyolayi andiran, Idare-i Mahsusa Muduru John Pasaninki. Ardinda cam ormaninin basladigi bir set ustune kurulmus fistiki renklisi, Paris Sefir-i Kebiri Ziya Pasaninki. Nihayet, yuksek agacli bahcesinin ortasinda, arkasindaki, yavrusu gibi kalan alcarak binayi gizleyen ve her nedense insanda ayakta durdugu hissini veren de, kendisinden bahsedilirken herkesle beraber bizim de, guya bir cinas yapar gibi, su cumle ile yadettigimiz: "Ali Nizami Beyin Nizam caddesindeki kosku!"
[...]
Nizam caddesi boyle bir nizam ve intizam hissi vererek basladigi gibi devam ederdi.
Butun bu alafranga muhit icinde yasayanlarin en alafranga olanlarindan biri sayilan Ali Nizami Beyle annem ancak uzaktan akraba olduklari halde bu uzak munasebet o zaman icin tam bir akrabalik sayilir ve kismen de bu yuzdendir ki, cocukken, ben de, hemen her gun, buyukbabaminkine yakin olan bu koskte ve etrafindaki bahcede Ali Nizami Beyin hemen yasitlarim olan cocuklariyla bulusarak kosar, oynardim.
[...]
Kosk bahcesinin arka tarafinda, denize dogru inen, fakat, sahile varmadan, buradan gecen kor bir arka sokak yuzunden, bahce duvariyla kesilen bakimsiz, agacsiz, gunes yanigi bir yer vardi ki bizim buraya, gunes carpmasin diye, genis kenarli bahce sapkalarimizi giymeden, gitmemize mani olurlardi.
Burada, meshur cicek serleriyle basik tavanli iki odadan ibaret kargir bir binanin yakininda tel orgulerle ayrilmis bir yerde gezinen ve ayaklari kadar sesleri de cirkin olan sekiz on tavus kusunun bir nevi aksirmaya, kisnemeye benzeyen bana ne kadar dokundugunu hala hatirlarim.
[...]
Ali Nizami Bey, dusunun, bir gece de "meshur piyanist Profesor Hegyei'yi bile getirtmis!" Bu geceler alafranga musikisinin cevik, kuvvetli, cercezebeli ve calak sesleri, Ada'nin butun bu Nizam semtini doldururmus. Hatta Adalilar'in bazilari "Ali Nizami Bey'in koskunde yine konser var!" diye gelirler, calgiyi sokaktan, yolun karsi tarafinda bulunan setteki camlarin altindan dinlerlermis.
[...]
Bahcede ciceklerin daha tesirli bir koku yaymaya basladiklari aksam saatlerinde bu araba, kosk bahcesinin Nizam Caddesi'ne acilan demir parmaklikli kapisinin onune yanasmis olurdu.
[...]
Nizam Caddesi'ndeki kosk, arka tarafindaki arsalar, serler, kuslar, atlar, arabalar, tablolar, koleksiyonlar, her sey hemen yok pahasina "harac mezat" satilmis!
[...]
Ali Nizami Bey'in Nizam koskundeki —bu civar komsularinin hic bilmedikleri, hatta farzedemeyecekleri ve ancak Huseyin Aga ile benim gibi onun mazisini gormus olanlarin, hatirlayabilecekleri— ihtisamindan hicbir eser, hicbir iz kalmamisti.
* * *
"Adalarda Tarihte O Gun"de sira Ali Nizami Pasa'ya* geldigi, gecen aksam gecenin hayli gec bir vakti ertesi sabah Istanbul'a da inmem luzum ettiginden, Abdulhak Sinasi Hisar'in Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyligi eserinde gecen "Ali Nizami Beyin Nizam caddesindeki kosku"nun nicedir merak ettigim ve eserin yukarida alintilanan ilgili bolumlerindeki ipuclarindan Con Pasa koskunden hemen sonra Degirmen'e dogru deniz tarafinda da Asaf Dervis Cikmazi'na cephesi bulunan olasilikla bugun yerinde yeller esen ya da bir veya bir kac betonkondu bulunan 3 (? veya 4) parselden birinde bulundugunu tahminle ancak yerinde incelemeye firsat bulamadan sanal alemde kusbakisi Google gozuyle bir tahminde bulundum sadece! Bir kac gun kalacagim Pera sirtlarindan Ada sahillerine donuste ilk firsatta yerinde incelemek merak ve hevesiyle... Hangi parsel olduguna dair bir ipucu bulundugu takdirde bilahare haber havadisle bildirecegim sizlere... Bu konuda malumati olanlarin ADALAR POSTASI'ndan esirgememesini ricasiyla,
6. Daire sirtlarindan 7. Daire sahillerine hasretle selam ederim,
)O(
____
* 24 Temmuz 1893 Pazartesi gunlu vefat etmis olan Musir Ali Nizami Pasa'nin naasinin Buyukada'da Sultan Mahmud'un haziresine gomulmesi...
22 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/BIR-ROCHAT-KARTPOSTALI-HEYBELI-VE-BUYUKADA_W0QQidZZ1658846
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
24 Temmuz 1893 Pazartesi gunlu vefat etmis olan Musir Ali Nizami Pasa'nin naasinin Buyukada'da Sultan Mahmud'un haziresine gomulmesi...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 22/04/2005 04:02
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
22 Nisan 2009 Carsamba gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
kuvvetli saganak yagis
10/16ºC
% 51-84 nem
KD 26km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Colt's-Foot Fairy.
* * *
1- Buyukada Postasi: "Durustluk ve seffaflik sozu ne de cabuk unutuldu?"
2- "Bir Gecmis Zaman Hikayesi"ndeki alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey, Musir Ali Nizami Pasa miydi?
Peki ya "Ali Nizami Bey'in Nizam caddesindeki kosku" neredeydi?
ADALAR POSTASI'nin 2266. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Buyukada Postasi
Subject: DÜRÜSTLÜK VE ŞEFFAFLIK
Date: April 21, 2009 7:32:13 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Adalar Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu,
Sayın Adalar Belediye Baskan Yardimcisi Ercan Akpolat,
Sayın Adalar Vakfi Baskani ve CHP Adalar Belediye Meclisi uyesi Aykut Mutlu,
Adalar Muzesi'yle ilgili [ADALAR POSTASI-2263 (17 Nisan 2009)'da yayimlanan] uc sorumuza henuz cevap gelmedi.
Acaba yangindan mal kacirir gibi gizli sakli imzalanan protokolun
kamuoyuyla paylasilmasinin onunde engeller mi var? Acaba birileri bu projeyle haksiz kazanc mi elde edecek?
Lutfen sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz.
DURUSTLUK VE SEFFAFLIK SOZU NE DE CABUK UNUTULDU?
Saygilar,
Buyukada Postasi
..........................................................2
"Bir Gecmis Zaman Hikayesi"ndeki
alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey,
Musir Ali Nizami Pasa miydi?
Viyana'da aldigi egitim pesi sira 1856'da Paris'teki Mekteb-i Osmani mudurlugu, 1873'te Ders nazirligi, 1877'de Mekteb-i Sultani mudurlugu, 1879'da Mekteb-i Mulkiye mudur muavinligi, 1881'de Misir'a yollanan Heyet-i Islahiyye, Teftis-i Askeri Komisyonu azaligi, Berlin sefirligi (?), 1887/89'da Prens Bismarck'a gonderilen elci gorevlerinde bulunmus...
En nihayetinde 1893 senesinde Buyukada mezarligindaki Sultan Mahmud'un haziresinde yer bulmus!
Her ne kadar 'Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyligi' kitabinin yayimlandigi gunlerde (13.12.1952) Kenan Harun'un kendisiyle yaptigi bir roportajda Abdulhak Sinasi Hisar:
"Ebedi kiymeti olan bir romanin sadece hayatta yasayan bir adamin hikayesinden ibaret olamayacagini anlatmak icin," pek cok dil dokmusse de...
"Alafrangaligiyla meshur Ali Nizami Bey, az biraz da Buyukada mezarliginda medfun Ali Nizami Pasa miydi?" merakiyla...
)O(
Ali Nizami Pasa askerlik mesleginde feriklige kadar yukseldikten sonra Paris'te acilmis olan Mekteb-i Osmani mudurlugune, sonralari Mekteb-i Mulkiye nazirligina getirilmisti. Bu sirada Ali Suavi'nin idaresine ait tahkikata memur edilmis, bu hususta uzun bir rapor uzerine 1 Aralik 1877'de Mekteb-i Sultani mudurlugune atanmisti. 4 ay kadar sonra "ogretmen maaslarinin altin yerine kagit para olarak verilmesi"ne cesaretle karsi koyarak 31 Mart 1878'de gorevinden istifa etmisti. Okulda dikkate deger bir calismasi gorulmemisti. Mudurlukten ayrildiktan sonra ise askeri gorevlerde musirlige kadar yukselmisti.
...
Sultan II. Abdulhamid'in Meclis-i Mebusan'i kapattigini ogrenen Prens Bismarck, Almanya imparatoruna nisan goturen Musir Ali Nizami Pasa'ya hitaben, "Bir devlet millet-i vahideden murekkep olmadikca parlamentosunun faidesinden cok zarar verdigi gorulur," (Iyi ettiniz meclisi kapatmakla. Cunku milli birligin kurulmamis oldugu bir devlette parlamento faydadan cok zarar verir...) demisti.
...
? Berlin Sefiri Ali Nizami Pasa denizcilige merakliydi ve Alman Bahriye Nezareti mustesari Buyuk Amiral Alfred von Tripitz'le (1849-1939) arkadaslik kurmustu. Muhriplerden olusan bir bagimsiz filo kurup Georgios Averof'u avlama fikri von Tirpritz'den gelmis; Ali Nizami Pasa bunu Nazim Pasa'ya yazmis, o da heyecanla hemen filoyu kurmaya girismisti...
...
Lugat-i tefeyyuz: Osmanlica'dan Fransizca'ya lugat=Dictionnaire tefeyuz ottoman-Francais'in yazari da Ali Nizami Bey'dir.
* * *
Abdulhak Sinasi Hisar, Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi, Istanbul (2005)67:
[...] Nereye gomuldugunu ise bilmiyorduk. [...] Uskudar'daki hastahanede olunce, yegane ortada kalan Huseyin Aga'nin delaletiyle, zaten pek yakinina kadar sokulmus bulundugu ve bütün omru boyunca sevmedigi, urkerek baktigi, korktugu Karacaahmet mezarligina gomuvermis olacaklardir.
* * *
http://www.aruz.com/roportaj/ropahsinasihi.htm
Abdulhak Sinasi Hisar ile son eseri uzerine bir roportaj
Biyografi
(1888-1963) Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Paris'te Siyasal Bilgiler Fakultesi'nde okudu (1905-1908). Yurda donunce ozel sirketlerde, devlet gorevlerinde, banka yonetim kurullarinda calisti. Beyin kanamasindan öldü. Merkezefendi mezarliginda gomulu. Ilk yazilari elestiri turundedir (Dergah dergisi, 1921). Yarin dergisinde (1921) pek cok siir de yayinladi. Sonralari mensur siir ve ani turlerinde eserler verdi. "Fahim Bey ve Biz" romaninin CHP Hikaye ve Roman mukafatinda (1942) ucunculuk kazanmasiyla ünü genisledi. Eserlerinin agirlik noktasini mutluluklarla gecmis gencligi ve 20. yuzyil baslarindaki rahat Istanbul yasamlari olusturdu. Romanlari: Fahim Bey ve Biz (1941), Camlicadaki Enistemiz (1944), Ali Nizami Beyin Alafrangaligi ve Seyhligi (1952). Anilari: Bogazici Mehtaplari (1943), Bogazici Yalilari (1954), Gecmis Zaman Koskleri (1956), Gecmis Zaman Fikralari (1958), Istanbul ve Pierre Loti (1958), Yahya Kemal'e Veda (1959), Ahmet Hasim/Siiri ve Hayati (1963). Kitaplarinin yeni baskilarini Baglam Yayinevi yapiyor. Hakkinda tek kitabi Sermet Sami Uysal cikarmisti: Abdulhak Sinasi (1961). Yazar hakkinda Abdullah Ucman'in genis bir incelemesi Otuken Yayinevi'nde yayimlanan Fahim Bey ve Biz (1978) romaninin basinda yer almaktadir.
Abdulhak Sinasi Hisar ile son eseri uzerine bir roportaj:
Eski Istanbul'u Konusturan Adam...
Birkac gun evvel, bir eser daha yayimladi. Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi adini tasiyan bu uzun hikaye kitabi da sanat ve edebiyat muhitinde layik oldugu alakayi bulacak.
Bu eser hakkinda kendisiyle gorusmeyi dusunduk. Abdulhak Sinasi Hisar, ziyaretimizi sempati ile karsiladi. Mevzumuz edebiyat ve sanat meselelerine intikal edince konusmamiz gitgide artan bir kiymet ve orijinalite kazanmaya basladi. Ilk sualimi sordum:
—Son eserinizin kahramani hakkinda okuyucularimiza biraz malumat vermek lutfunda bulunmaz misiniz?
—Bir romandaki sahsiyet canli goruldu mu, kariler, her zaman oldugu gibi, hikayedeki bu isimle de bir cocuk zihniyetiyle alakadar olur, bu sahis kimdir, asil ismi nedir, diye merak ederler.
Halbuki romanci, eger ciddi bir sanatkar ise, bilhassa romandaki kahramanin hayattaki hakiki sahsiyetiyle alakadar olmaz. Romanci, kahramanini tam ve canli bir model uzerine vucuda getirmek isteseydi, yalniz anlatmak istedigi adami tamamiyla bilemeyecegi ve tamamiyla anlayamayacagi icin, gerektigi gibi canlandiramaz, bir adani hakkinda ustunkoru bildiklerini soylemis olmaktan baska bir sey yapmis bulunmazdi. Bu itibarla romanci, daima tekmil hatiralarini, hulyalarini, hayalini ve istidadini calistiracak, daima gordugu, tanidigi, bildigi baska bircok insanlari birbirine karistiracak, yani, Arapcasi halledecektir. Boylelikle onun yaptigi, bircok insanlardan karisma, bir insan yaratmaktir. Bu da cidden dunyada yeni bir adani demektir.
Cervantes'in Don Kisot'u dogdugu zaman "Don Kisot kimdir?" diye sormuslardir. Halbuki Cervantes olmasaydi Don Kisot olur muydu?
"Madame Bovary kimdir?" diye soruldugu zaman "Madame Bovary benim!..." diye cevap veren Flaubert olmasaydi bugun hala bir Madame Bovary yasar miydi?
Bir takim kariler, Fransiz romancisi Francois Mauriac'in bazi romanlarinda bir vak'anin cereyan ettigi evlerin, odalarin kendi evlerine ve odalarina cok benzedigini gorerek kendi hayatlarinin anlatildigi zanniyla "Ama sunu yapmamistim, bunu soylememistim" dedikleri zaman Mauriac; "Mademki size ait olan seyler yok ve size ait olmayan seyler var, o halde bunlari ne diye kendinize mal ediyorsunuz?" diye cevap verirmis.
Marcel Proust'un sahislari senelerden beri, muhtelif isimlerle guya ikmal edilir, fakat hala tam bir liste haline gelmemesi de gosteriyor ki butun bu sahislarda biraz baskalari ve biraz da kendisi vardir. Bir roman sahsinin, birbirine ne kadar aykiri hakiki sahislardan hasil oldugunu karilere gosterebilmek mumkun olsaydi, onlar bu icat karsisinda hayretler icinde kalacaklardi. Cunku roman sahislari, dunyadaki hayatin hususi sartlarina gore dogmamislardir. Bir romancinin kafasinda bircok zamanlar ve hatiralar karismis ve romanin sahsiyeti de butun bunlarin bir halitasi olmustur.
Abdulhak Sinasi Hisar, bu umumi dusuncelerinden sonra, sozu kendi roman kahramanlarina intikal ettirerek devam etti:
—Benim meydana getirdigimi zannettigim bir roman kahramanindan kariler bahsettikleri zaman ben bilhassa susar ve beklerim. Bazi yerde bakarim ki, o kahramana hic dusunmedigim biri model farzedilmis olur.
Hatta bir keresinde, sonunda pek memnun kaldigim bir sey olmustu:
Evvelce hic tanimadigim ve isminden maada kendisinden bahsedildigini hic isitmedigim bu zat: "Ben Fahim Bey'im.. Vak'a benim basimdan gecen vak'a; fikirler, benim fikirlerim, hatta bir ruyadan bahsediliyor ki onu bile ben gormustum. Muhakkak; ama kim bunlari anlatmis ve o da yazabilmis," dermis. Senelerden sonra bu zat ile konusarak gorusebildim. Benim bu eski personajim simdi yeni bir dostum oldu.
Bazi muharrirler "ben" diye baslayinca daha kolaylikla yazarlar. Kendi hatiralarinin havasina daha kolaylikla girerler. Ben de bunlardan biriyim. Biraz hatirladigim bir zamani, biraz istirak ettigim bir hadiseyi anlatmayi tercih ederim. Nasil ki baskalarinin da tercih ettikleri hususiyetleri vardir. Mesela Nedim, sevgililerine, "seni", "sana" diye hitap ettigi zaman en guzel misralarini yazmistir. Onun da ilhaminin yardimcisi bu candan hitabidir.
Zavalli bir romancinin halk etmek istedigi bir sahsiyet yerine hayattaki muayyen bir adamin hikayesini anlatmak bir cocuk oyuncagi gibi kalirdi. Butun bunlari, edebi kiymeti olan bir romanin sadece hayatta yasayan bir adamin hikayesinden ibaret olamayacagini anlatmak icin soyluyorum. Bu kisa mutalaalara daha bircok ilaveler de yapilabilir..."
—Nasil yazarsiniz? Yazarken gucluk ceker misiniz?"
—Itiraf etmeliyim ki muskulatla yazarim. Size bir misal vereyim: Simdi nesrettigim Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi isimli hikayem 1936 senesinde Varlik mecmuasinin iki nushasinda Bir Gecmis Zaman Hikayesi adi ile kucuk bir hikaye olarak nesredilmisti. Fakat o zaman bu hikayenin bircok noktalarini istedigim gibi tafsilatli yazamamis bulundugumu, bunlarin kifayetsiz kaldigini, tekrar yazmamin lazim geldigini hissediyordum. Bu kucuk hikaye sonradan hikaye antolojisine de alinmis bulunmasina ragmen bana hala yazilmamis geliyordu. Nihayet 1950 senesinde bu hikayeyi istedigim gibi butun tafsilatli ilaveleriyle yeni bastan yazarak Yeni Istanbul gazetesinde tefrika etmistim. O zaman beni tatmin ediyordu. Fakat simdi, 1952 senesinde kitap halinde cikan seklinde de bircok yeni ilavelerim vardir. Diyebilirim ki bu kucuk hikaye, tabii devamli bu calismanin degil, fakat arada sirada bir hatirlayis, dusunus ve tashih edisin, 16 senelik bir alakanin neticesidir.
Butun bunlari, ayni olarak degil, fakat benzerlikleri itibariyla diger kitaplarim icin de soyleyebilirim. Mesela Fahim Bey ve Biz'in ikinci tab'i birincisine nazaran bircok ilavelerle doludur; dolayisiyla farkli ve daha uzundur.
—Simdi mesgul oldugunuz yeni eserleriniz, projeleriniz var mi?
—Senelerce evvelinden baslamis bulundugum bircok kitaplarim var. Fakat bunlardan kacini tamamlayabilecegimi Allah bilir.
Yeni kitabimin ic kapagindaki listede iki kitap adi "yakinda nesredilecek" kaydi ile verilmis bulunuyor. Bunlar simdilik en ziyade yakinda cikabileceklerini umit ettiklerimdir. Biri Gecmis Zaman Adam/art isimli bir kucuk hikayeler mecmuasidir. Oteki de yine seneler boyunca intihap etmis bulundugum misra ve beyitleri bir araya getirecek bir antolojidir.
—Abdulhak Sinasi Hisar'dan, bugunku edebiyatimiz hakkindaki, dusuncelerini de ogrenmek istedim. Bu sualimi de, o kendisine has nezaket ve samimiyet havasi icinde soyle cevaplandirdi:
—Bugunku muharrirlerimizin cogu yalniz tanidiklarinin eserlerini veya sirf sahsi alakalarini ceken kitaplari okumakta, dolayisiyla birer edebiyat amatoru vaziyetinde kalmaktadirlar. Muharrirlerimizin cogu nesriyatimizin muhim bir kismindan haberdar degillerdir. Itiraf etmeliyiz ki, maatteessuf, istedigimiz kadar yazmaya vaktimiz kalmadigi gibi, kafi derecede okumaya da imkan bulamiyoruz. Zaten muharririn asil vazifesi okumaktan ziyade yazmaktir. Bu bakimdan onlari kismen olsun mazur addedebiliriz. Fakat mademki yeni kitaplarimizi bulamiyoruz ve bulsak da okumaya vaktimiz olmuyor, nasil oluyor da bazilarimiz okumamis bulunduklari kitaplari begenmediklerini soyleyebiliyorlar, hatta begendikleri icin de nasil oluyor da "en ziyade begeniyorum" diyebiliyorlar, sasiyorum. Zira bunlar da tesadufen bildikleri, okuduklari veya kendilerine gonderilmis bulunanlardir. Mesela butun sairleri okumus olsalardi, simdi methettikleri sair belki de baska biri olacakti. Bu suallerinizi nesriyatimizi okumaya vakit bularak edebiyatimiz hakkinda ciddi ve samimi gorus sahibi olmus munekkitlere sormak daha dogru olur. Muharrirlerin bu suale verecekleri cevap kismen nisbi bir alaka uyandirmalidir, zira alinacak cevaplar da kismen tesadufi olacaktir.
13 Aralik 1952 Kenan Harun
* * *
Peki ya "Ali Nizami Bey'in Nizam Caddesi'ndeki kosku" neredeydi?
Abdulhak Sinasi Hisar, Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyhligi, Istanbul (2005)7-8, 18-19, 22-23, 48, 52:
[...]
Caddenin saginda ve solunda siralanmis hepsi canli ve hepsi birer sahsiyet sahibi gozuken bu kosklerden cogunun kimlere ait oldugunu bilirdik. Iste, Naki Pasa biraderi Adem Bey'in —sonra bir otel olan— kosku. Elhamra sarayini taklit eden ve kisin sogugunda usumesin diye ustune musambalardan bir kilif gecirilen kosk, Mosyo Rallys'ninki. Bir ucunda guya gazeteci gozuyle afaki seyredebilmesi icin yapilmis bir kulesi bulunan, yarisi Fransizca, yarisi Ingilizce olarak cikan gundelik Levant Herald gazetesi sahibi Doktor Mizzi'ninki. Onunde bir peri masalindan cikip gelerek sevdaliyi bekler duran bitmez bir merdiven bulunan, Altinci Daire-i Belediye Muduru Blacque Beyinki. Bahce icinde, sahile yakin bir noktada saklanarak bu yola kuskunmus gibi, ancak denize bakan ve yoldan ancak kulelerinin kirmizi damlari gorunen, Tophane-i Amire Musiri Zeki Pasaninki. Dortbir yanindan havaya yukselen dort kulesiyle guya ustune takilacak cibinligi bekler gibi bir karyolayi andiran, Idare-i Mahsusa Muduru John Pasaninki. Ardinda cam ormaninin basladigi bir set ustune kurulmus fistiki renklisi, Paris Sefir-i Kebiri Ziya Pasaninki. Nihayet, yuksek agacli bahcesinin ortasinda, arkasindaki, yavrusu gibi kalan alcarak binayi gizleyen ve her nedense insanda ayakta durdugu hissini veren de, kendisinden bahsedilirken herkesle beraber bizim de, guya bir cinas yapar gibi, su cumle ile yadettigimiz: "Ali Nizami Beyin Nizam caddesindeki kosku!"
[...]
Nizam caddesi boyle bir nizam ve intizam hissi vererek basladigi gibi devam ederdi.
Butun bu alafranga muhit icinde yasayanlarin en alafranga olanlarindan biri sayilan Ali Nizami Beyle annem ancak uzaktan akraba olduklari halde bu uzak munasebet o zaman icin tam bir akrabalik sayilir ve kismen de bu yuzdendir ki, cocukken, ben de, hemen her gun, buyukbabaminkine yakin olan bu koskte ve etrafindaki bahcede Ali Nizami Beyin hemen yasitlarim olan cocuklariyla bulusarak kosar, oynardim.
[...]
Kosk bahcesinin arka tarafinda, denize dogru inen, fakat, sahile varmadan, buradan gecen kor bir arka sokak yuzunden, bahce duvariyla kesilen bakimsiz, agacsiz, gunes yanigi bir yer vardi ki bizim buraya, gunes carpmasin diye, genis kenarli bahce sapkalarimizi giymeden, gitmemize mani olurlardi.
Burada, meshur cicek serleriyle basik tavanli iki odadan ibaret kargir bir binanin yakininda tel orgulerle ayrilmis bir yerde gezinen ve ayaklari kadar sesleri de cirkin olan sekiz on tavus kusunun bir nevi aksirmaya, kisnemeye benzeyen bana ne kadar dokundugunu hala hatirlarim.
[...]
Ali Nizami Bey, dusunun, bir gece de "meshur piyanist Profesor Hegyei'yi bile getirtmis!" Bu geceler alafranga musikisinin cevik, kuvvetli, cercezebeli ve calak sesleri, Ada'nin butun bu Nizam semtini doldururmus. Hatta Adalilar'in bazilari "Ali Nizami Bey'in koskunde yine konser var!" diye gelirler, calgiyi sokaktan, yolun karsi tarafinda bulunan setteki camlarin altindan dinlerlermis.
[...]
Bahcede ciceklerin daha tesirli bir koku yaymaya basladiklari aksam saatlerinde bu araba, kosk bahcesinin Nizam Caddesi'ne acilan demir parmaklikli kapisinin onune yanasmis olurdu.
[...]
Nizam Caddesi'ndeki kosk, arka tarafindaki arsalar, serler, kuslar, atlar, arabalar, tablolar, koleksiyonlar, her sey hemen yok pahasina "harac mezat" satilmis!
[...]
Ali Nizami Bey'in Nizam koskundeki —bu civar komsularinin hic bilmedikleri, hatta farzedemeyecekleri ve ancak Huseyin Aga ile benim gibi onun mazisini gormus olanlarin, hatirlayabilecekleri— ihtisamindan hicbir eser, hicbir iz kalmamisti.
* * *
"Adalarda Tarihte O Gun"de sira Ali Nizami Pasa'ya* geldigi, gecen aksam gecenin hayli gec bir vakti ertesi sabah Istanbul'a da inmem luzum ettiginden, Abdulhak Sinasi Hisar'in Ali Nizami Bey'in Alafrangaligi ve Seyligi eserinde gecen "Ali Nizami Beyin Nizam caddesindeki kosku"nun nicedir merak ettigim ve eserin yukarida alintilanan ilgili bolumlerindeki ipuclarindan Con Pasa koskunden hemen sonra Degirmen'e dogru deniz tarafinda da Asaf Dervis Cikmazi'na cephesi bulunan olasilikla bugun yerinde yeller esen ya da bir veya bir kac betonkondu bulunan 3 (? veya 4) parselden birinde bulundugunu tahminle ancak yerinde incelemeye firsat bulamadan sanal alemde kusbakisi Google gozuyle bir tahminde bulundum sadece! Bir kac gun kalacagim Pera sirtlarindan Ada sahillerine donuste ilk firsatta yerinde incelemek merak ve hevesiyle... Hangi parsel olduguna dair bir ipucu bulundugu takdirde bilahare haber havadisle bildirecegim sizlere... Bu konuda malumati olanlarin ADALAR POSTASI'ndan esirgememesini ricasiyla,
6. Daire sirtlarindan 7. Daire sahillerine hasretle selam ederim,
)O(
____
* 24 Temmuz 1893 Pazartesi gunlu vefat etmis olan Musir Ali Nizami Pasa'nin naasinin Buyukada'da Sultan Mahmud'un haziresine gomulmesi...
20 Nisan 2009 Pazartesi
ADALAR POSTASI-2265: arif ağa'nın inşaatı tamamlayacak takati kalmadığından...
ADALAR POSTASI
20 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/KP-st-nicolaou-prinkipo-osmanlica-damgali-max-fr_W0QQidZZ16204354
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
20 Temmuz 1893 Persembe gunlu Buyukada'da mekteb ve cami insaasini taahhud eden Arif Aga'nin insaati tamamlayacak takati kalmadigindan yardim talebinde bulunduguna dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 27/11/2006 10:56
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
20 Nisan 2009 Pazartesi gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
cok bulutlu
11/19ºC
% 56-84 nem
D 11km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Yellow Deadnettle Fairies.
* * *
1- Fatma Safvet Ozdil: "Adali olmanin aliskanligiyla yirmi kusur senedir yasadigim sehirde de bisikletle dolasiyorum..."
2- Avni Kurtuldu: "Cemiyetten cemaate..."
3- Ayfer Aksit: "Iklim degisikligiyle ilgili kisa bir film... bakalim bizleri uyandirmayi basarabilecek mi?"
4- Av. Necdet Okcan: "Kriz ve Is Hukuku Uygulamalari..."
ADALAR POSTASI'nin 2265. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Fatma Safvet Ozdil
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2264: paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi...
Date: April 19, 2009 10:52:36 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Alakaniz icin cok tesekkur ederim. Su anda gayet iyiyim. Trafik kazasiydi. Adali olma aliskanligiyla yirmi kusur senedir yasadigim sehirde de bisikletle dolasiyorum, ilk kez boyle bir kaza oldu. Bisikletime bir motosikletin carpmasiyla vuku buldu ve bir kafatasi travmasi atlattim, bir kac saat suren bir korluk yasadim. Ama dedigim gibi su anda iyiyim. Mayis'ta ada sahillerinde olacagim.
Sevgiler,
F. Safvet Ozdil
..........................................................2
From: Avni Kurtuldu
Subject: Cemiyetten Cemaate
Date: April 20, 2009 12:04:48 AM EEST
To: adalarpostasi@gmail.com
Cemiyetten Cemaate!
Bir ulkede savcidan Basbakan ya da Basbakan'dan savci olur mu?
Yasal sartlari yerine getirmek ve birinden birini tercih etmek kaydiyla mumkundur.
Peki ayni anda hem savci hem Basbakan olunabilir mi?
Dunya' nin hicbir Demokratik ulkesinde boyle bir sey soz konusu bile olamaz.
Bu durumda sapla saman karismis, yurutme, yargi, kuvvetler ayriligi tanimlari toz duman olmus demektir.
Boyle bir ulkede Demokrasi yerini yavas yavas Fasizme birakiyor demektir.
Fasizan yonetimlerde tum Demokratik sivil toplum orgutleri buyuk bir baski altina alinir ve toplum cemiyet
cizgisinden cikartilip cemaat zihniyetine mahkum edilir.
Cunku fasist yonetimler icin insanligin gozunu acan, egiten, topluma cagdas degerleri ogreten bu tur orgutler
en onemli tehdit unsurudur.
Cemiyetler bireylerden olusurken cemaatlerde ise itaat ve kulluk anlayisi hakimdir.
Fasist yonetimlerin temel beslenme kaynaklari iste bu cemaatlerdir. "Bu cemaatlerle nereye gidecegiz" diye
merak etmenin bir anlami yoktur. Cemaat anlayisinin hakim oldugu bir ulkede gelinen nokta bellidir.
Neyseki bu anlattiklarimizin ulkemizle hicbir ilgisi yok(!)
Cemiyet demisken mumtaz insan Prof. Turkan Saylan' a yapilanlari siddetle kiniyor ve gecmis olsun dileklerimizi
sunuyoruz. Bundan sonraki yasaminda cemiyet calismalarinda yapacagi calismalarda kendisine basarilar dilerken
sonuna kadar destegimizi esirgemeyecegimizi bildiririz.
Ya cemaatlerin hakimiyetinde karanlik bir ulke;
Ya da cemiyetci demokratik, laik, aydinlik Turkiye.
Avni KURTULDU
CHP Adalar Ilce Baskani
..........................................................3
From: Ayfer Aksit
Subject: {PDA:2058} bakalım bizleri uyandırmayı başarabilecek mi?
Date: April 20, 2009 11:51:35 AM EEST
http://surdurulebiliryasam.wordpress.com/
iklim degisikligi ile ilgili kisa bir film. bakalim bizleri uyandirmayi basarabilecek mi?
Omer Madra'in cevirisi ve Erdinc Yilmaz'in hazirladigi altyazilar ile...
Filmi Turkce'ye kazandirdiklari icin kendilerine tesekkurler...
--
AYFER AKSIT
SOSYAL HIZMET UZMANI
Hasta Haklari Birim Sorumlusu
..........................................................4
From: ODTU Dernek Istanbul
Subject: Soylesi: KRiZ ve IS HUKUKU UYGULAMALARI
Date: April 20, 2009 1:58:16 PM EEST
KRiZ ve iS HUKUKU UYGULAMALARI
Konuk: Av. Necdet OKCAN (Türkiye Devrimci isci Sendikaları Konfederasyonu (DiSK) Hukuk Dairesi Müdürü)
Calisma yasamini düzenleyen mevzuatin calisanlarca yeterince bilinmemesinden dolayi, ozellikle icinde bulundugumuz kriz doneminde cesitli olumsuzluklarla karsilasildiginda nasil davranilmasi gerektigini ele alacagimiz “iS HUKUKU BiLGiLENME TOPLANTISI”na sizleri bekliyoruz.
Tarih : 21 Nisan 2009 Sali
Saat : 19.30
Yer : Kampus
ISTANBUL ODTU MEZUNLARI DERNEGi
KAMPUS Adres:Esentepe, Gazeteciler Sitesi, Haberler Sok. No:9 Sisli/Istanbul
Dernek Merkezi Telefon: 0090 212 274 68 60 (pbx)
Dernek Merkezi Faks: 0090 212 274 67 87
Web Sitesi: http://www.istodtumd.org
E-Mail: dernek@istodtumd.org
20 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/KP-st-nicolaou-prinkipo-osmanlica-damgali-max-fr_W0QQidZZ16204354
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
20 Temmuz 1893 Persembe gunlu Buyukada'da mekteb ve cami insaasini taahhud eden Arif Aga'nin insaati tamamlayacak takati kalmadigindan yardim talebinde bulunduguna dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 27/11/2006 10:56
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
20 Nisan 2009 Pazartesi gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
cok bulutlu
11/19ºC
% 56-84 nem
D 11km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Yellow Deadnettle Fairies.
* * *
1- Fatma Safvet Ozdil: "Adali olmanin aliskanligiyla yirmi kusur senedir yasadigim sehirde de bisikletle dolasiyorum..."
2- Avni Kurtuldu: "Cemiyetten cemaate..."
3- Ayfer Aksit: "Iklim degisikligiyle ilgili kisa bir film... bakalim bizleri uyandirmayi basarabilecek mi?"
4- Av. Necdet Okcan: "Kriz ve Is Hukuku Uygulamalari..."
ADALAR POSTASI'nin 2265. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Fatma Safvet Ozdil
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2264: paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi...
Date: April 19, 2009 10:52:36 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Alakaniz icin cok tesekkur ederim. Su anda gayet iyiyim. Trafik kazasiydi. Adali olma aliskanligiyla yirmi kusur senedir yasadigim sehirde de bisikletle dolasiyorum, ilk kez boyle bir kaza oldu. Bisikletime bir motosikletin carpmasiyla vuku buldu ve bir kafatasi travmasi atlattim, bir kac saat suren bir korluk yasadim. Ama dedigim gibi su anda iyiyim. Mayis'ta ada sahillerinde olacagim.
Sevgiler,
F. Safvet Ozdil
..........................................................2
From: Avni Kurtuldu
Subject: Cemiyetten Cemaate
Date: April 20, 2009 12:04:48 AM EEST
To: adalarpostasi@gmail.com
Cemiyetten Cemaate!
Bir ulkede savcidan Basbakan ya da Basbakan'dan savci olur mu?
Yasal sartlari yerine getirmek ve birinden birini tercih etmek kaydiyla mumkundur.
Peki ayni anda hem savci hem Basbakan olunabilir mi?
Dunya' nin hicbir Demokratik ulkesinde boyle bir sey soz konusu bile olamaz.
Bu durumda sapla saman karismis, yurutme, yargi, kuvvetler ayriligi tanimlari toz duman olmus demektir.
Boyle bir ulkede Demokrasi yerini yavas yavas Fasizme birakiyor demektir.
Fasizan yonetimlerde tum Demokratik sivil toplum orgutleri buyuk bir baski altina alinir ve toplum cemiyet
cizgisinden cikartilip cemaat zihniyetine mahkum edilir.
Cunku fasist yonetimler icin insanligin gozunu acan, egiten, topluma cagdas degerleri ogreten bu tur orgutler
en onemli tehdit unsurudur.
Cemiyetler bireylerden olusurken cemaatlerde ise itaat ve kulluk anlayisi hakimdir.
Fasist yonetimlerin temel beslenme kaynaklari iste bu cemaatlerdir. "Bu cemaatlerle nereye gidecegiz" diye
merak etmenin bir anlami yoktur. Cemaat anlayisinin hakim oldugu bir ulkede gelinen nokta bellidir.
Neyseki bu anlattiklarimizin ulkemizle hicbir ilgisi yok(!)
Cemiyet demisken mumtaz insan Prof. Turkan Saylan' a yapilanlari siddetle kiniyor ve gecmis olsun dileklerimizi
sunuyoruz. Bundan sonraki yasaminda cemiyet calismalarinda yapacagi calismalarda kendisine basarilar dilerken
sonuna kadar destegimizi esirgemeyecegimizi bildiririz.
Ya cemaatlerin hakimiyetinde karanlik bir ulke;
Ya da cemiyetci demokratik, laik, aydinlik Turkiye.
Avni KURTULDU
CHP Adalar Ilce Baskani
..........................................................3
From: Ayfer Aksit
Subject: {PDA:2058} bakalım bizleri uyandırmayı başarabilecek mi?
Date: April 20, 2009 11:51:35 AM EEST
http://surdurulebiliryasam.wordpress.com/
iklim degisikligi ile ilgili kisa bir film. bakalim bizleri uyandirmayi basarabilecek mi?
Omer Madra'in cevirisi ve Erdinc Yilmaz'in hazirladigi altyazilar ile...
Filmi Turkce'ye kazandirdiklari icin kendilerine tesekkurler...
--
AYFER AKSIT
SOSYAL HIZMET UZMANI
Hasta Haklari Birim Sorumlusu
..........................................................4
From: ODTU Dernek Istanbul
Subject: Soylesi: KRiZ ve IS HUKUKU UYGULAMALARI
Date: April 20, 2009 1:58:16 PM EEST
KRiZ ve iS HUKUKU UYGULAMALARI
Konuk: Av. Necdet OKCAN (Türkiye Devrimci isci Sendikaları Konfederasyonu (DiSK) Hukuk Dairesi Müdürü)
Calisma yasamini düzenleyen mevzuatin calisanlarca yeterince bilinmemesinden dolayi, ozellikle icinde bulundugumuz kriz doneminde cesitli olumsuzluklarla karsilasildiginda nasil davranilmasi gerektigini ele alacagimiz “iS HUKUKU BiLGiLENME TOPLANTISI”na sizleri bekliyoruz.
Tarih : 21 Nisan 2009 Sali
Saat : 19.30
Yer : Kampus
ISTANBUL ODTU MEZUNLARI DERNEGi
KAMPUS Adres:Esentepe, Gazeteciler Sitesi, Haberler Sok. No:9 Sisli/Istanbul
Dernek Merkezi Telefon: 0090 212 274 68 60 (pbx)
Dernek Merkezi Faks: 0090 212 274 67 87
Web Sitesi: http://www.istodtumd.org
E-Mail: dernek@istodtumd.org
19 Nisan 2009 Pazar
ADALAR POSTASI-2264: paskalya için ahşap baskılı tuzsuz papaz ekmeği...
ADALAR POSTASI
18 Nisan 2009
Heybeliada'ya ziyarete gelen Japon subaylardan ...
http://urun.gittigidiyor.com/Heybeliadayi-ziyarete-gelen-japon-subayi-9x13-cm_W0QQidZZ17069096
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
19 Temmuz 1893 Carsamba gunlu Heybeliada'da bir evde yangin cikmasi hakkinda...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 22/04/2005 11:48
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
18 Nisan 2009 Cumartesi gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
cok bulutlu
8/23ºC
% 33-94 nem
GD 10km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Pink Fairies.
* * *
1- Paskalya Bayraminiz kutlu olsun!
2- Statis Arvanitis: "Buyukada'da bulunan butun Rum Ortodoks arkadaslarima Atina'dan Yunanistan'dan iyi Paskalya Bayrami gecirmelerini..."
3- Arif Caglar: "Buyukada Guven Pastahanesi paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi..."
4- Zubeyde Duran Dizdar: "Sevgili Safvet Ozdil, cok hayati bir kaza atlatmissin. Cok cok gecmis olsun..."
ADALAR POSTASI'nin 2264. sayisinda...
)O(
..........................................................1
Paskalya Bayraminiz kutlu olsun!
http://urun.gittigidiyor.com/YY-BASI-PASKALYA-KONULU-KARTPOSTAL-153_W0QQidZZ14789
..........................................................2
From: Statis Arvanitis
Subject: BUYUKADALI RUMLARINA IYI PASKALYA DILERIM
Date: April 18, 2009 10:22:19 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
SAYIN ADALAR POSTASI UYELERI,
BUYUKADA'DA BULUNAN BUTUN RUM ORTODOKS ARKADASLARIMA
ATINA'DAN YUNANISTAN'DAN IYI PASKALYA BAYRAMI GECIRMELERINI
VE BU GECE ISA'NIN DIRILISINI MUTLULUKLA BEKLEMEKLERINI
YUREGIMIN ICINDEN DILERIM.
BUYUKADALI
STATIS ARVANITIS
..........................................................3
From: Arif Caglar
Subject: papaz ekmegi
Date: April 18, 2009 12:14:17 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Buyukada Guven Pastahanesi paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi
..........................................................4
From: Zubeyde Duran Dizdar
Subject: Safvet'e geçmiş olsun
Date: April 18, 2009 11:04:23 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sevgili Safvet Ozdil,
Cok hayati bir kaza atlatmissin. Cok cok gecmis olsun. Umarim en yakin zamanda iyilesir, mezunlar ununde burada olursun. Kendine iyi bak lutfen!
* * *
Zubeyde Hanim,
Eyvah! Su anda aldik mektubunuzu... Ne Sevgili Safvet Hanim'i ne de agabeyi Sevgili Hasan Cevad Bey'i arayamam su gec saatte...
Sevgili Safvet,
Her ne olduysa gecmis olsun! Umarim su an iyisindir, degilse tum kalbimle hemen yarin iyilesmeni dilerim. Yapabilecegim bir sey olursa lutfen haber veriniz.
Ada sahillerinden sevgiyle selam ederim,
Cigdem
)O(
18 Nisan 2009
Heybeliada'ya ziyarete gelen Japon subaylardan ...
http://urun.gittigidiyor.com/Heybeliadayi-ziyarete-gelen-japon-subayi-9x13-cm_W0QQidZZ17069096
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
19 Temmuz 1893 Carsamba gunlu Heybeliada'da bir evde yangin cikmasi hakkinda...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 22/04/2005 11:48
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
18 Nisan 2009 Cumartesi gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
cok bulutlu
8/23ºC
% 33-94 nem
GD 10km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Pink Fairies.
* * *
1- Paskalya Bayraminiz kutlu olsun!
2- Statis Arvanitis: "Buyukada'da bulunan butun Rum Ortodoks arkadaslarima Atina'dan Yunanistan'dan iyi Paskalya Bayrami gecirmelerini..."
3- Arif Caglar: "Buyukada Guven Pastahanesi paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi..."
4- Zubeyde Duran Dizdar: "Sevgili Safvet Ozdil, cok hayati bir kaza atlatmissin. Cok cok gecmis olsun..."
ADALAR POSTASI'nin 2264. sayisinda...
)O(
..........................................................1
Paskalya Bayraminiz kutlu olsun!
http://urun.gittigidiyor.com/YY-BASI-PASKALYA-KONULU-KARTPOSTAL-153_W0QQidZZ14789
..........................................................2
From: Statis Arvanitis
Subject: BUYUKADALI RUMLARINA IYI PASKALYA DILERIM
Date: April 18, 2009 10:22:19 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
SAYIN ADALAR POSTASI UYELERI,
BUYUKADA'DA BULUNAN BUTUN RUM ORTODOKS ARKADASLARIMA
ATINA'DAN YUNANISTAN'DAN IYI PASKALYA BAYRAMI GECIRMELERINI
VE BU GECE ISA'NIN DIRILISINI MUTLULUKLA BEKLEMEKLERINI
YUREGIMIN ICINDEN DILERIM.
BUYUKADALI
STATIS ARVANITIS
..........................................................3
From: Arif Caglar
Subject: papaz ekmegi
Date: April 18, 2009 12:14:17 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Buyukada Guven Pastahanesi paskalya icin ahsap baskili tuzsuz papaz ekmegi
..........................................................4
From: Zubeyde Duran Dizdar
Subject: Safvet'e geçmiş olsun
Date: April 18, 2009 11:04:23 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sevgili Safvet Ozdil,
Cok hayati bir kaza atlatmissin. Cok cok gecmis olsun. Umarim en yakin zamanda iyilesir, mezunlar ununde burada olursun. Kendine iyi bak lutfen!
* * *
Zubeyde Hanim,
Eyvah! Su anda aldik mektubunuzu... Ne Sevgili Safvet Hanim'i ne de agabeyi Sevgili Hasan Cevad Bey'i arayamam su gec saatte...
Sevgili Safvet,
Her ne olduysa gecmis olsun! Umarim su an iyisindir, degilse tum kalbimle hemen yarin iyilesmeni dilerim. Yapabilecegim bir sey olursa lutfen haber veriniz.
Ada sahillerinden sevgiyle selam ederim,
Cigdem
)O(
17 Nisan 2009 Cuma
ADALAR POSTASI-2263: şeffaflık ve dürüstlük sözü çerçevesinde...
ADALAR POSTASI
17 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/FOTOKART-BUYUKADA-HEYBELIADA-DONANMA_W0QQidZZ16186522
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
15 Temmuz 1893 Cumartesi gunlu Mosyo le Kuvan ile Mosyo Bali'nin Buyukada'daki evlerine Fransizlarin yevm-i mahsusunda cekilen Fransiz bandirasinin Adalar kaymakami tarafindan indirilmis olmasina ve bu konuda girisilecek tesebbuse dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 04/05/2007 15:09
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
17 Nisan 2009 Cuma gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
parcali bulutlu
8/18ºC
% 60-94 nem
K 14km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Shirley Poppy Fairy.
* * *
1- Buyukada Postasi: "Sayin Adalar Belediye Baskani lutfen Belediye secimleri evveli kamuoyuna verdiginiz seffaflik ve durustluk sozu cercevesinde asagidaki sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz..."
2- Ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde gozaltina alinan avukat Celik...
ADALAR POSTASI'nin 2263. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Buyukada Postasi
Subject: Adalar Müzesi ile ilgili Haber hakkında
Date: April 17, 2009 7:56:26 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Adalar Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu,
Sayin Adalar Vakfi Baskani ve CHP Belediye Meclisi uyesi Aykut Mutlu,
asagidaki haberi ADALAR POSTASI'nin 16.04.2009 tarihli 2262. sayisinda okuduk:
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/04/adalar-postasi-2262-yasadiklarimdan.html
[...]
Cumhuriyet, 08.04.2009
Adalar Muzesi icin Ilk Adim Atildi
Adalar Vakfi ve Adalar Belediyesi ortakligiyla, Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti (AKB) projesi kapsaminda hazirlanan Istanbul Adalar Muzesi icin ilk resmi adim Adalar Vakfi ve Istanbul 2010 AKB Ajansi arasinda imzalanan protokolle atildi. Beyoglu'ndaki Istanbul 2010 AKB Ajansi Merkezi'nde dun duzenlenen imza torenine Adalar Kaymakami Mevlut Kurban, Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu, Istanbul 2010 AKB Genel Sekreteri Eyup Ozguc ve Adalar Vakfi Baskani Aykut Mutlu katildi.
Adalar'in tarihine isik tutacak belgeleri bagislamak isteyenler icin: 0216 382 52 80. (kaynak y.e.m 14.04.2009 bulteni)
[...]
Once Buyuka'da bir Adalar Muzesi'nin kurulmasindan duyacagimiz mutlulugu acikca ifade etmek istiyoruz. Fakat niye bu gizlilik ve niye biz haberi Cumhuriyet gazetesinden ve protokolun imzalanmasindan sonra ogreniyoruz?
Lutfen Belediye secimleri evveli kamuoyuna verdiginiz seffaflik ve durustluk sozu cercevesinde asagidaki sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz.
I- Imzalanan protokolun tam metnini ADALAR POSTASI'nda yayinlamaniz mumkun mudur?,
II- Adalar Vakfi'yla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmeniz mumkun mudur? Kurulus mukavelesini ve Yonetim Kurulu uyelerinin isimlerini bu platformda yayinlamaniza bir engel var midir?,
III- Sayin Dr. Farsakoglu bu vakfin kurucu baskanligini yapmis midir? Bugun uyesi midir? Esi veya bir akrabasinin bu vakifta bir gorevi var midir?"
Saygilar,
Buyukada Postasi
..........................................................2
Cumhuriyet, 06.04.2009
Beraat ettigi davadan tatildeyken sabaha karsi gozaltina alinan avukat Celik polisin tutumundan sikayetci
Avukata "gozaltili" kutlama
© Ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde gozaltina alinan avukat Celik, polislerin sert tutumuyla karsilastigini belirterek, Icisleri Bakanligi, Adalet Bakanligi ve haksiz gozalti nedeniyle Bakirkoy Agir Ceza Mahkemesi'ne de dava acacagini ifade etti.
Hulya Keskin - Avukat Murat Celik, 5 Nisan Avukatlar Gunu'nu gozaltinda, polisin sert tutumu esliginde kutladi. Avukat Murat Celik, ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde 7 ay once beraat ettigi bir davaya iliskin olarak sabaha karsi polis tarafindan gozaltina alindi. [...]
17 Nisan 2009
http://urun.gittigidiyor.com/FOTOKART-BUYUKADA-HEYBELIADA-DONANMA_W0QQidZZ16186522
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
15 Temmuz 1893 Cumartesi gunlu Mosyo le Kuvan ile Mosyo Bali'nin Buyukada'daki evlerine Fransizlarin yevm-i mahsusunda cekilen Fransiz bandirasinin Adalar kaymakami tarafindan indirilmis olmasina ve bu konuda girisilecek tesebbuse dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
Buyukada, 04/05/2007 15:09
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
17 Nisan 2009 Cuma gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
parcali bulutlu
8/18ºC
% 60-94 nem
K 14km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Shirley Poppy Fairy.
* * *
1- Buyukada Postasi: "Sayin Adalar Belediye Baskani lutfen Belediye secimleri evveli kamuoyuna verdiginiz seffaflik ve durustluk sozu cercevesinde asagidaki sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz..."
2- Ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde gozaltina alinan avukat Celik...
ADALAR POSTASI'nin 2263. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Buyukada Postasi
Subject: Adalar Müzesi ile ilgili Haber hakkında
Date: April 17, 2009 7:56:26 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Adalar Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu,
Sayin Adalar Vakfi Baskani ve CHP Belediye Meclisi uyesi Aykut Mutlu,
asagidaki haberi ADALAR POSTASI'nin 16.04.2009 tarihli 2262. sayisinda okuduk:
http://adalar-postasi-guncel.blogspot.com/2009/04/adalar-postasi-2262-yasadiklarimdan.html
[...]
Cumhuriyet, 08.04.2009
Adalar Muzesi icin Ilk Adim Atildi
Adalar Vakfi ve Adalar Belediyesi ortakligiyla, Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti (AKB) projesi kapsaminda hazirlanan Istanbul Adalar Muzesi icin ilk resmi adim Adalar Vakfi ve Istanbul 2010 AKB Ajansi arasinda imzalanan protokolle atildi. Beyoglu'ndaki Istanbul 2010 AKB Ajansi Merkezi'nde dun duzenlenen imza torenine Adalar Kaymakami Mevlut Kurban, Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu, Istanbul 2010 AKB Genel Sekreteri Eyup Ozguc ve Adalar Vakfi Baskani Aykut Mutlu katildi.
Adalar'in tarihine isik tutacak belgeleri bagislamak isteyenler icin: 0216 382 52 80. (kaynak y.e.m 14.04.2009 bulteni)
[...]
Once Buyuka'da bir Adalar Muzesi'nin kurulmasindan duyacagimiz mutlulugu acikca ifade etmek istiyoruz. Fakat niye bu gizlilik ve niye biz haberi Cumhuriyet gazetesinden ve protokolun imzalanmasindan sonra ogreniyoruz?
Lutfen Belediye secimleri evveli kamuoyuna verdiginiz seffaflik ve durustluk sozu cercevesinde asagidaki sorularimizi en kisa zamanda cevaplayiniz.
I- Imzalanan protokolun tam metnini ADALAR POSTASI'nda yayinlamaniz mumkun mudur?,
II- Adalar Vakfi'yla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmeniz mumkun mudur? Kurulus mukavelesini ve Yonetim Kurulu uyelerinin isimlerini bu platformda yayinlamaniza bir engel var midir?,
III- Sayin Dr. Farsakoglu bu vakfin kurucu baskanligini yapmis midir? Bugun uyesi midir? Esi veya bir akrabasinin bu vakifta bir gorevi var midir?"
Saygilar,
Buyukada Postasi
..........................................................2
Cumhuriyet, 06.04.2009
Beraat ettigi davadan tatildeyken sabaha karsi gozaltina alinan avukat Celik polisin tutumundan sikayetci
Avukata "gozaltili" kutlama
© Ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde gozaltina alinan avukat Celik, polislerin sert tutumuyla karsilastigini belirterek, Icisleri Bakanligi, Adalet Bakanligi ve haksiz gozalti nedeniyle Bakirkoy Agir Ceza Mahkemesi'ne de dava acacagini ifade etti.
Hulya Keskin - Avukat Murat Celik, 5 Nisan Avukatlar Gunu'nu gozaltinda, polisin sert tutumu esliginde kutladi. Avukat Murat Celik, ailesiyle birlikte tatil icin gittigi Buyukada'daki bir otelde 7 ay once beraat ettigi bir davaya iliskin olarak sabaha karsi polis tarafindan gozaltina alindi. [...]
16 Nisan 2009 Perşembe
ADALAR POSTASI-2262: yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var...
ADALAR POSTASI
16 Nisan 2009
Burgaz Vapuru Buyukada Iskelesi'nde, 30 Birinci Tesrin 1937.
http://urun.gittigidiyor.com/PRINKIPO-BUYUKADA-BAYRAM-FOTOKART-30-BTN-1937_W0QQidZZ16961276
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
13 Temmuz 1893 Persembe gunlu Rusya sefirinin Buyukada'ya gidip Fransa sefiriyle gorustugune dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
kaldirim kenarina konmus
cekirdek citlatiyor
kolu kanadi kirik
citi piti hanim...
Buyukada, 25/05/2008 16:18
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
16 Nisan 2009 Persembe gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
yer yer saganak yagisli
9/17ºC
% 59-94 nem
B 14km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Wood–Sorrel Fairy.
* * *
1- Statis Arvanitis: "Bu bayram gunlerinde Buyukada'yi devamli hatirliyorum. Aklimda film gibi o eski gunler geliyor..."
2- Mehmet Gozgucu: "Bizlerden biri olan Sayin Mustafa Farsakoglu'nun ADALAR BELEDIYE BASKANI secilmesinden oturu..."
3- Bulent Misirlioglu: "Adalarimiz icin yapacaginiz her olumlu is ve hizmetlerde kayitsiz ve sartsiz destek verecegimizi..."
4- Bulent Baviker: "Adali secmen ne demek istedi?"
5- Ismail Baysal: "Hey gidi gunler rahmetli Madam Smaro'nun tahmini yasinin 87 oldugunu ogrendim. Olurken bile vasiyeti Buyukada'da gomulmek olan Yaya Smaro'ya nur icinde yat, bize emanetsin, topragin bol olsun diyorum..."
6- Adalar Muzesi icin ilk adim atildi...
7- Heybeliada notlari...
8- Unutulmaz dizelerin yaraticisi "Ustalara Saygi"da...
9- Istanbul, kultur baskenti...
ADALAR POSTASI'nin 2262. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Statis Arvanitis
Subject: Re: ADALAR POSTASI -ADADAKI KATOLIKLERIN PASKALYASINI KUTLARAI
Date: April 12, 2009 11:25:46 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
SAYIN EMINE CIGDEM TUGAY HANIM,
SIZE ATINA'DAN YUNANISTAN'DAN SELAMLARIM SIZE
BABANIZA OPERASYONDAN SONRA COK COK SAGLIK DILERIM.
[ Bay Arvanitis,
Babam icin saglik dileklerinize en icten tesekkurlerimle...
Ada sahillerinden sevgiyle selam ederim,
Cigdem
)O( ]
BU BAYRAM GUNLERINDE BUYUKADA'YI DEVAMLI
HATIRLIYORUM. AKLIMDA FILM GIBI O ESKI GUNLER GELIYOR.
MALESEF BU SENE BUYUK EKONOMIK KRIZI ILE ORADA
PASKALYA ICIN COK AZ KISI GELECEK.
BUGUNLERDE ARKADASIM AVUKAT IRINI NOTIS ADA'YA GELDI VE BUGUN
ADA'YA GELMEK UZERE ATINA'DAN DIAMANDIS ILIADIS AYRILDI.
BUGUN ADA'NIN KATOLIKLERININ PASKALYASINI KUTLARIM.
ATINA'DAN SIZI VE ADALAR POSTASI UYELERINI SELAMLARIM,
BUYUKADALI STATIS ARVANITIS
..........................................................2
From: Mehmet Gozgucu
Subject: Kutlama
Date: April 12, 2009 11:47:35 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sevgili ADALAR POSTASI........................!
Bizlerden biri olan Sayin Mustafa Farsakoglu'nun ADALAR BELEDIYE BASKANI secilmesinden oturu, basta kendileri olmak uzere tum Adalilari yurekten kutluyor ve sonsuz basarilarla dolu saygin sevgilerimi de kabul edeceginize inaniyorum....
Mehmet Gozgucu
..........................................................3
From: Bulent Misirlioglu
Subject:
Date: April 13, 2009 1:47:18 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Emine Cigdem Tugay,
Oncelikle Babaniza acil sifalar ve en kisa zamanda sagligina kavusmasi temennisiyle tum sevdiklerinizle birlikte saglikli, mutlu yasamlar dilerim.
Bulent MISIRLIOGLU–Belediye Meclis Uyesi (AKPARTI)
[ Sayin Bulent Misirlioglu,
Tesekkur ederim.
Cigdem )O( ]
* * *
YORUMSUZ... SADECE BILGILERINIZE...
06.04.2009 Tarihli Ilk Belediye Meclis Toplatisi– Gundem disi konusma...
Bulent Misirlioglu:
"Sayin Baskan, Degerli Meclis uyeleri,
Oncelikle 29 Mart Yerel secimler sonucu demokrasimizin en onemli unsuru olan halkimizin teveccuhuyle devraldiginiz gorevinizde sizi ve secilmis tum meclis uyelerimizi tebrik eder, bu meclis catisi altinda Adalarimiza yakisir guzel hizmetlerde bulunmanizi dilerim.
Secim atmosferinin olusturdugu stres ve gerginliginin yok oldugu varsayarak, donemimizde Adalarimiz icin yapacaginiz her olumlu is ve hizmetlerde kayitsiz ve sartiz destek verecegimizi, gayet tabidir ki kamu kaynaginin etkin olmayan kullanimi, imar kirliligi ve kisilere ozel yapilan is ve hizmetlerde oneri ve tenkitlerimizi yine bu meclis catisi altinda medeni olculerde dile getirecegimizi beyan eder, basarili donem olmasi temennisiyle hepinize saygilar sunarim."
* * *
T.C.
ISTANBUL ILI
ADALAR BELEDIYE BASKANLIGI
Karar No : 2009/25
Karar Tarihi : 02.03.2009
ADALAR BELEDIYE BASKANLIGI MECLIS KARARI
TEKLIFIN OZU : Cikartma Gemisi Ucret Tarifesi Uygulama Usul ve Esaslari
TEKLIF : Belediye baskanligimiza ait cikarma gemileriyle Ilcemiz dahilinde copluk alanlarinin kapatilmis olmasi dolayisiyle gunluk olarak coplerin anakaraya nakli ile diger mutat belediye hizmet araclariyla, Resmi kurum ve kuruluslarin kamusal hizmetlerinin surdurulmesi icin gerekli olan araclarin ilceye giris ve cikislarinin, Adalar Kaymakamligi'nin 18.12.1998 tarih ve B.05.1.EGM.4.34.23.41/98 sayili yazilari ekindeki 16.12.1998 tarihli rapor uzerinde yapilan incelemeyle TC Istanbul Ili Il Trafik Komisyonu Baskanligi 25.12.1998 tarih, 1998/138 sayili karari 36. Maddesi;
"Adalara cesitli amaclarla gelen kamyonlarin, Belediye'ye ait cikarma gemisiyle getirilmeden once, Adalar Belediye Baskanligi'nca Adalar Kaymakamligi'ndan 'OLUR' alip, gelis nedeninin ve kamyonun ozelliklerini belirtir yaziyla Adalar Ilce Emniyet Mudurlugu Trafik Denetleme Buro Amirligine bilgi vermeleri,"
hukmu cercevesinde yapilmasi surdurulmektedir. 2004 yilinda yururluge girmis bulunan Buyuksehir Belediye Kanunu'yla Istanbul Il sinirlari icinde bu konularla ilgili yetki ve kararlar UKOME'ye devredilmis olmasina karsilik yeni bir duzenleyici karar alinmadigindan,1998/138 sayili kararin yururlukte olmasi dolayisiyla Belediyemize ait cikarma gemileriyle talepte bulunanlara hizmet verilme surecinde mudurluk teklifimizle gecen zaman icinde degisen sartlarda cikarma gemisi ucret tarifesi ve uygulama kurallari belediye meclisimizce belirlenmistir.
Son yillarda Ilcemiz genelindeki alt yapi calismalari sebebiyle zorunlu olarak olusan arac tarfik yogunlugu yaninda, ozel kurum ve kuruluslar ile vatandaslarimizin her turlu ihtiyaci kapsaminda nakliye, tahmil ve tahliye sektorundeki hizmet kalitesi, fiyat vb.hususlarda uyum kurulmamis olmasi sebebiyle Ilcemize gunubirlik olarak gelen motorlu arac sayilarinda yogun bir artis oldugu bu durumun gerek Adalar halki, sivil toplum kuruluslari ve gerekse de hizmet sektoru tarafinda huzursuzluk ve endise yarattigi gozlemlenmektedir. Ayrica agir motorlu arac yogunlugunun ilcemiz cadde ve sokaklarinda yarattigi olumsuz etkiler ve alt yapiya verecegi zarar ile en onemlisi halkimizin can ve mal guvenligini saglamak gorev ve sorumlulugu icersinde cikarma gemilerimiz faaliyetleri uygulama esaslari uzerinde duzenleme yapilmasi gerekliligini ortaya koymustur.
TC Kultur Bakanligi Istanbul III No'lu Tabiat ve Kultur Varliklari Koruma Kurulu'nun 16.09.1999 tarih ve 550 sayili toplantisinin 16.09.1999/11012 sayili karari;
"Adalar'daki butun yollarin prensipte yaya yolu olmasi ongoruldugunden, motorlu araclarin kullanilamayacagina, ancak Belediye ve Kaymakamligin Saglik, Itfaiye, Temizlik, Orman hizmeti, Emniyet hizmetleri icin kullanilmak uzere kisitli miktarda arac kullanilabilinecegine." Bu kapsamda 25.12.1998 tarih, 1998/138 sayili Il Trafik Komisyonu kararinin yeniden degerlendirilmesine.." hukmune haiz olmasiyla da zaman icinde yogunlasma sebebiyle celiskili olusan durumun da degerlendirilerek 2009 Mart ayinda yururluge girmek uzere, ekte sunulan cikarma gemisi ucret tarifesi uygulama usul ve esaslari konusunda karar alinmak uzere evrakimizin Belediye Meclisi'ne havalesi hususu tensiplerinize arzolunur.
* * *
EKLER:
GENEL SARTLAR
1- Belediye'ye ait cikarma gemileriyle [ilgili] meclis kararinin yururluge girdigi 2009/MART ayindan itibaren asagida tarifleri yazili araclar disinda baska araclarin tasinmasi yapilmayacaktir.
a) Buyuksehir Belediye Baskanligi ve Adalar Belediye Baskanligi hizmet araclari,
b) Resmi kurum ve kuruluslarin ihtiyac ve hizmetleri geregi Adalara getirilmesi gereken araclar ve
is makineleri,
c) Insan gucuyle tasinma imkani olmayan, parcalanamaz ve bolunemez tek kutle halindeki mal ve
malzemeleri getiren/goturen araclar,
d) Ozel sogutmali araclarla saglikli ortamda getirilmesi gereken ET ve mamulleri,
e) Istanbul disindan getirilen ve ekmek imalatinda kullanilacak UN, (Hamaliyesi, Yukculer Bolugu
Yonetmelik hukumleri cercevesinde Adalar Yukculer bolugunce yapilacak.)
f) Akaryakit Tankerleri,
g) Adalar'da Ikamet degisikligi yapilmak sartiyla tamamen goc sayilacak EV ESYASI,
(Muhtarlik yazisi olmasi sartiyla)
h) Cevresel kirlilik ve olumsuzluklarin onlenmesi gerekcesi ile SAMAN- HAYVAN YEMI,
i) HURDA malzeme, TOPRAK ve MOLOZ,
i) Rulo halinde olmayan NEVRULLU INSAAT DEMIRI ve Dogramasiz olarak CAM,
k) Film Cekim malzemesi ve Jenerator Araclari,
l) Is makineleri,
2-) Tarifede istiap haddi 25001 kg dan fazla olan araclarin Adalara getirilmesi engellenmis olmasina karsilik, 25001 kg asan;
a) Kamu kurum ve kuruluslari ile Belediye hizmetlerinde ihtiyac duyulan araclar ve is makineleri,
b) Kamu kurum ve kuruluslarina ait bilumum taahhut islerinde getirilmesi zaruri olan araclari
(ilgili kurum ve kurulustan gerekliligi belgelenmek sartiyla) Belediyece belirlenecek
guzergahlarda ilgililerden cevreye ve alt yapiya zarar vermeleri halinde, tazmin edecekleri
taahhutleri alinarak, Adalara cikarma gemisi ile getirilebilir.
Bu sekilde getirilen araclardan 1.750,00 TL gecis ucreti alinir.
c) Bu kapsamda gelecek UN nakliyeleri araclari icin 900,00 TL,
SAMAN ve HAYVAN YEMI nakliyeleri araclari icin 600,00 TL gecis ucreti alinir.
3-) Cikarma gemisi ile tasinan araclar cekici ve romorktan ibaret olmalari halinde Romork icin aracin
tarifede belirtilen ucreti % 50 arttirilarak gecis ucreti alinir.
4-) Ozel kurum ve gercek kisilere ait mal ve malzemeler, cikarma gemisi icinde veya baska amacli
herhangi bir arac icinde tasinmasi yapilmayacaktir.
UYGULAMA ESASLARI
1-) Belediye hizmetleri oncelikli yapilmak uzere, resmi kurum ve kuruluslar, ozel sartlar icinde sayilan gercek ve tuzel kisilerden gelen talepler gunluk yapilacak program dahilinde tasinacaktir.
2-) Adalara giris izni bulunmayan araclarin tasinmasi yapilmayacaktir. Bu izinlerden;
a) Gunluk giris cikis yapacak araclar icin Kaymakamlik izin onayi Fen Isleri Mudurlugu'nce alinacak,
b) Gecici sureli veya surekli kalacak araclarin izni, talepte bulunanlar tarafindan Kaymakamlik'tan bizzat alinarak Fen Isleri Mudurlugu'ne ibraz edilecektir.
3-) Cikarma gemisinden istifade etmek isteyenler, araclarina ait ruhsat fotokopilerini talep aninda Fen isleri Mudurlugu'ne vermek zorundadirlar. Ayrica araclarin muayene surelerinin gecmemis olmasi ve mevzuat geregi ozellik arz eden lisans, izin vb. belgelerin bulundurulmasi zorunludur.
4-) Kamu kuruluslari resmi hizmet araclari icin Fen Isleri Mudurlugu?ne yazili talepte bulunmak suretiyle ucretsiz faydalandirilacaklardir. Kamu kuruluslarinin hizmet ifalarinda ihale veya bedelli isleri icin getirecekleri sivil araclar ise tarife hukumlerine gore islem gorecektir.
5-) Adalar Ilcesi dahilinde ikamet eden fakir vatandaslardan yesil kart sahibi olmalari, Muhtarliktan fakirlik belgesi getirmeleri veya Belediye ye verecekleri muhtaclik dilekcelerine istinaden Zabita Amirligi tarafindan yapilacak tetkik ve uygun gorulenler, sadece kendi ihtiyaclari icin cikarma gemisinden ucretsiz faydalandirilir.
6-) Cikarma gemisi tarifesi ucretleri pesin olup, araclarin gelis ve gidis hizmetini kapsar. Adalar arasi gecisler ucretsiz yapilir.
7-) Gunluk uygulanan programlar, tasinan araclarin yuk, istiap haddi ve gerekli izin evraklari ucret ile gemilerin istiap hadlerine gore yuklenmesi ve kontrolu Fen Isleri Mudurlugu sorumlulugundadir. Taleplerin alinmasi, programin hazirlanmasi, Maltepe Iskelesi kontrol elemanlari , Ucret Tarifesi, Genel Sartlar ve Uygulama Esaslari hukumlerinin icrasinda birlikte sorumludurlar.Genel sartlardaki tarife uymayan araclarin gemiye alinmasi kontrolu, Maltepe Iskelesi kontrol elemanlari, gemi icindeki daimi kontrol elemanina birinci derecede ait olup, bu sekilde tespiti yapilan arac gemiye alinmayacak, ve beyana aykirilik tespit edildiginde tutanak duzenlenip Fen Isleri Mudurlugu?ne gonderilecek ve Fen Isleri Mudurlugu Mali Hizmetler Mudurlugu?ne gerekli bilgileri verecek, yanlis beyanda bulunmus olanin odedigi ucret usulune uygun gelir kaydedilecektir.
8-) Fen Isleri Mudurlugu, can ve mal guvenligi acisindan hava muhalefeti (sis, tipi, firtina vb.), teknik arizalar gibi zorunlu nedenlerden cikarma seferlerinde degisiklik yapma ve iptal etme yetkisine sahiptir. Bu iptal ve degisiklikler sebebi ile yasanabilecek sorunlardan Adalar Belediye Baskanligi sorumlu degildir. Cikarma gemisinden istifade edecekler Fen Isleri Mudurlugu ve Maltepe Cikarma Iskelesi irtibat numaralarindan cikarma sefer programini teyit ettireceklerdir.
9-) Cikarma gemisi ile tasima esnasinda olusabilecek kirilma, calinma, kaza vb. olaylardan Adalar Belediyesi sorumlu degildir.
10-) Her Ada dan anakaraya donuste genel sartlarda tarif edilen yuk talepleri olursa ucret tarifesindeki ucretle degerlendirilir.
11-) Cikartma gemisi ucret tarifesi, Genel sartlar ve Uygulama esaslari Meclis Kararinin Kesinlesmesi sonrasinda 2009 / Mart ayi icinde uygulamaya baslayacaktir. Daha once bu konudaki Meclis Karari yururlukten kalkacaktir.
CIKARMA GEMISI UCRET TARIFESI
Istiap Haddine Gore Arac Cinsi / Tasinan Malzemenin Nev'i
0 – 3500 3501 – 5000 5001 – 13000 13001 – 25000
Kg. Kg. Kg. Kg.
(TL) (TL) (TL) (TL)
Tek Kutle Halinde Parcalanamaz, Bolunemez mal ve malzeme – Rulo halinde olmayan Nevrullu Insaat Demiri ve Dogrmasiz CAM
(Genel Sartlar mad.1 (c), (i) bendi
500,00 900,00 1.200,00 1500,00
Istanbul Disindan getirilen ve ekmek imalatinda kullanilacak UN (hamaliyesi, yukculer bolugu yonetmelik cercevesinde adalardaki yukculer bolugunce yapilacaktir)
(Genel Sartlar mad.1 (e) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Ozel Sogutmali araclarla saglikli ortamda getirilmesi gereken ET ve mamulleri
(Genel Sartlar mad.1 (d) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Akaryakit Tankerleri – Saman ve Hayvan yemi
(Genel Sartlar mad.1 (f), (h) bendi
250,00 300,00 400,00 500,00
Hurda malzeme – Toprak ve Moloz
(Genel Sartlar mad.1 (i) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Adalar?da ikmet degisikligi yapilmak sartiyla tamamen goc sayilacak komple EV ESYASI
(Muhtarlik yazisi olmak kaydiyla)
(Genel Sartlar mad.1 (g) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Film Cekim malzeme ve Jenerator vb.araclar
(Genel Sartlar mad.1 (k) bendi
600,00
Is makineleri(Genel Sartlar mad.1 (l) bendi
1.200,00
(Not: Meclis Toplatisina katilan meclis uyelerinin oy birligi ile karar alinmistir.)
* * *
"ADALARIN SORUNLARI
ve
COZUM ONERILERI
(Adalar Icin Etkin Bir Yerel Yonetim Modeli)
Dr. Mustafa FARSAKOGLU
(Hukukcu-Kamu Yonetimi Doktoru)
CHP Adalar Belediye Baskan Adayi".
3.6.3. Motorlu Tasitlar
Adalar'da, son yillarda kamu kuruluslarina ait olanlarin yani sira, basta kamyonlar olmak uzere ozel motorlu tasitlarin sayisinda surekli olarak artis oldugu gorulmektedir. Bu durum, Adalilar arasinda buyuk tepki dogurmaktadir. Bazi cevreler tarafindan faytonlarin kaldirilip Adalar'in motorlu tasitlara acilmasi yonunde propagandalar yapildigina dahi tanik olunmaktadir. Ayrica, akulu tasitlarin ve akulu motosikletlerin de hizla cogaldigi bir gercektir. Bu olumsuz gelismenin etkisiyle aydinlar ve cevreciler basta olmak uzere bircok duyarli insan Adalar'i terk etmeye baslamislardir. Bunun ve diger etkenlerin sonucu Adalar'in nufusu her gecen gun azalmaktadir. Bu tehlikeli gidise son verilecektir.
Adalar'da ancak zorunlu bazi kamu hizmetleri icin (ambulans, itfaiye, polis, zabita gibi) motorlu tasitlara sinirli sayida izin verilecektir. Belediye'ye ait cikarma gemisiyle Adalar'a getirilebilen motorlu tasitlarin yalnizca zorunlu gereksinmeler ve hizmetler disinda Adalar'a girmesi ve ancak hizmetin gerektirdigi zorunlu durumlar disinda calistirilmalari etkin bir denetim yapilarak kesinlikle onlenecektir."
* * *
SAYGILARIMLA,
Bulent MISIRLIOGLU
..........................................................4
From: Bulent Baviker
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2261: hey gidi doktor yorgo ciropulos hey...
Date: April 13, 2009 7:21:24 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Adali secmen ne demek istedi???
Gecenlerde elime Adalar'in secim sonuclari gecti.
Rakkamlara bakip kendimce bir yorum yaptim.
Tabii bu benim fikrim, kimseyi baglamaz, hatta bazilarina gore yanlis da olabilir.
Rakkamlarin bu halinden ben net bir sey anlamadim. Bana soyledikleri cok ilginc geldi de, bunlari sizlerle paylasmak istedim.
Rahatsizlik verdiysem simdiden ozur dilerim.
Hatta arzu eden okumadan bile silebilir.
Neyse lafi fazla uzatmadan rakkamlarin bana anlattiklarina gelelim.
Buyuk Sehir Belediye Baskanligi icin Adalilar genel toplamda
kendilerini soyle ifade etmisler:
CHP : 4802 oy
AKP : 3006 oy
1. FARK : 1796 oy
Ilce Belediye Baskanligi icin;
CHP : 3930 oy
AKP : 3714 oy
2. FARK : 216 oy
1. F - 2. F = 1580 oy yani,
1796 - 216 = 1580 oy sahibi cogunlugu CHPliler, Adalari'nda kendi partilerine oy vermemis.
Ilce Belediye Meclisi icin;
CHP : 3472 oy
AKP : 2902 oy
3. FARK : 570 oy
Ama bu fark ilce belediye meclisi icin daha ilginc oluyor.
Ilce Belediye Baskani'na oy vermemis CHP cogunluklu secmenden
Buyuk sehir bazinda 1796 olan CHP-AKP farki, burada 570'e dusuyor.
1226 cogunlugu CHP'li secmen burada karar degistirip tekrar kendi
partisine oy veriyor.
Il Genel Meclisi icin;
CHP : 3684 oy
AKP : 2818 oy
4. FARK : 866 oy
Burada da durum degismiyor.
Il belediye baskanligi icin 4802 oy veren CHP li secmen,
Il genel meclisine nedense pek ragbet etmiyor.
4802 - 3684 = 1118 cogunlugu CHP'li il genel meclisine oy vermiyor.
Sanki iki parti varmis gibi yorumladim.
Adalar'da yarisan iki parti var bence.
Birisi CHP digeri ise....
Iste orasi biraz karisik.
Bence...
..........................................................5
From: Ismail Baysal
Subject: Son yapraklar Çiropulos Ailesi
Date: April 14, 2009 5:51:49 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Adamizin zamanindaki tek doktoru rahmetli Yorgo Cirepulos'tu...
Yillar ne cabuk akip gidiyor, geri donup baktigimiz zaman veya tanidiklardan biri vefat edince fark ediyoruz. Sanki zaman tunelinden geciyoruz. O zamanlar Ada Turkiye'nin ilk ve tek sayfiyesi idi. Kaymakam, Belediye Sube muduru ve Belediye doktoru Ada'nin en populer insanlari oldugundan, hele bir de doktor oldugundan kendisini ve ailesini tanimak herkes icin ayricalikti. Dr. Yorgo'nun o donem mutlaka her Adali'da emegi vardir. Doktoru dusunurken aklima ayni donem deniz ambulansi gorevini ise rahmetli Horoz Reis gece gunduz, sis, lodos, para mara demez Kartal'a gotururdu. Unutmak mumkun degil. Cok cana yakin olan Dr. Yorgo'nun oglu Taki de her yonuyle babasinin bir kopyasi. Daha dun gibi Buyukada Rum okulunda okuyan arkadasim Taki'yle birkac defa okul torenleri sonrasi 23 Nisan,19 Mayis gibi okul tatil gunleri sonrasi Prenses oteli altindaki Ankara pastahanesindeki madamlardan alip yedigimiz pastalari, simdiki postahane binasi altindaki Inci pastahanesinden (Luka Zigori) yedigimiz Istanbul'un ilk Buyukada patentli profotirol ile mis limon kokulu limonatayi icmek, iskeledeki gazete bayii Bay Hrisafi'den okaluptus sekeri, zambo cikleti almak. Belediye gazinosu yaninda oltalarimizla istavrit yakalamak hatirladigim kucuk ve mutlu anlardi. Taki'nin Niki adinda ikiz kizkardesi, Meri adinda ablasi oldugunu hatirliyorum. Zaten kucuk kizkardesi Meri ise herkesin tanidigi, sevdigi Taki gibi seker insan. Annesi evleri Cinar caddesinde elektrikci Vural abinin yaninda oldugu icin yarim saatte bir saat meydanina gelir, sahili gezer cocuklarini gozetler, sakin yaramazlik yapmayin der eve donerdi. Iste donemin sigortasi anne korumasi. Tahmini 1975'li yillarda Atina'ya uzucu goc... Inanin onlarin Buyukada'yi ozledigi gibi biz de onlari ozledik. Bircok sevdigimiz, cocukluk arkadasimiz ve dostlarimiz Atina'da, Selanik'te. Eski AEK'li Bebi, Kaptan Niko, Istanbulsporlu Kasapoglu, Terzi Ayvazidis'in oglu, Israto Ayvazidis, Kuyumcu Rubi kardesi Serco, Atina Buyukadalilar Dernegi'nden Fofi'ye, elektronikci uydu antenin ilk kurucularindan Sisli Raster video Yako ile kardesi, meshur Grek model villalarin duayen kalfasi Pepo'ya (Yasif Stefanu), rahmetli Yorgo Sofili kalfanin her sene Ada'ya gelen esi bayan Katina'ya, tum taniyanlarima Buyukada'dan sevgilerimi sunuyorum. Hey gidi gunler rahmetli madam Smaro'nun tahmini yasinin 87 oldugunu ogrendim. Iste Buyukada aski! Olurken bile vasiyeti Buyukada'da gomulmek olan yaya Smaro'ya nur icinde yat, bize emanetsin, topragin bol olsun diyorum. Sevgili arkadasim Taki Ciropulos ve ailesine, kardeslerine, Atinada'ki tum akraba ve dostlarina bassagligi ve sabirlar diliyorum.
Tepekoy Bakkalinin Torunu
(eski topsahasi)
Ismail Baysal
Gokhan Emlak
Ekteki resimler:
Buyukada 2001 yilinda 26 yil sonra Taki ve ayni yillar Atina'ya gidip Ada'ya gelip tesadufen Falario–Adalar kardes belediye imza toreninde karsilan Taki, esiyle beraber, balikci Yani ve sol basta ben.
Diger resimde ayni yerde unlu Pepo kalfa (Yasif Stefanu) esi, Atina'dan bayan dostlariyla beraberiz.
Diger grup resim Deniz Klubu'nde,Pepo kalfa ile beraber gecen yil 105 yasinda vefat eden ustasi Koco Kalfa, diger eski Adalilarla paskalya kutlamasinda beraberiz.
..........................................................6
From: Ebru Senher
Subject: RE: Seni seviyorum...
Date: April 15, 2009 9:54:38 AM EEST
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com
[...]
Cumhuriyet, 08.04.2009
Adalar Muzesi icin Ilk Adim Atildi
Adalar Vakfi ve Adalar Belediyesi ortakligiyla, Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti (AKB) projesi kapsaminda hazirlanan Istanbul Adalar Muzesi icin ilk resmi adim Adalar Vakfi ve Istanbul 2010 AKB Ajansi arasinda imzalanan protokolle atildi. Beyoglu'ndaki Istanbul 2010 AKB Ajansi Merkezi'nde dun duzenlenen imza torenine Adalar Kaymakami Mevlut Kurban, Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu, Istanbul 2010 AKB Genel Sekreteri Eyup Ozguc ve Adalar Vakfi Baskani Aykut Mutlu katildi.
Adalar'in tarihine isik tutacak belgeleri bagislamak isteyenler icin: 0216 382 52 80. (kaynak y.e.m 14.04.2009 bulteni)
..........................................................7
From: Imeceevi
Subject: [imeceevi] Heybelia'da notlari
Date: April 14, 2009 11:31:52 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Bugun sabah, bulutlu, gri ve soguk ama ciddi soguk :) hani isiriyor deriz ya oyle...
9:30 vapuruyla, annemi de alip Heybeliada'ya gittim. Erken gidelim, kahvaltiyi orada yapalim, piknik alanini, uygunlugunu soralim diye... Aslinda bunu dunku guzel havayla planlamistim, havanin bozuk olmasi planimi degistirmedi. :)))
Mustafa ve Tulay'la haberlestik. Sayi yaklasik 20 kisiydi. Piknik alaninin kapali yeri olmadigini ogrendik. Paskalya bayrami oldugu icin Adalar bugun biraz fazla kalabalikti. Sonucta kahvehanenin sahipleri "tamam burada yapabilirsiniz potlaci, iceceklerinizi buradan alirsiniz," dediler. Mustafa'ya haber verdim... Hersey yolunda planli gibi gidiyorrrr. :))) Sonra Bostanci vapurundan sevgili Sabite ve Dogan indiler. Burgazada'dan tanidigim icin seslendim, oturuyoruz, Kabatas–Kadikoy vapuru yaklasti, iskelede Dogan'la birlikte bekliyoruz, Zeren'i gorduk, ekoloji pazari bez torbasini salliyor ve cevresine toplanan kalabalik... :))) Sonra Mustafalar indi ve hadi kahvehaneye dedik ki, nasil yani?... Kac kisiyiz? diye birbirimize sorarken bulduk. :))) 40 kisiydik! Sayma yanlissa eger kusura bakmayin ama mail listesiyle daha net cikar ya da sevgili Pinar'in fotolariyla...
Kahvehane bize dar geldi. :) Sevgili Can, "ama olmaz ki kapali yer demeye basladi," veeeee evrenden bekledigimiz destek geldi. GUNES ortaya cikti! Sonra mi? Hemen bir mini grup piknik alanini teftise gitti, ardindan bizler uzun ada yuruyusuyle alana geldik. Faytonla yiyeceklerimizi yollamistik, oncu grup bize oturma duzeni ve masalari hazirlamislar. Sonra fotograf cektik, halka olup tek tek kisaca kendimizi tanittik veeeeeee potlac basladi. Yiyeceklerimizin hepsi cok lezzetliydi. Bol bol yetti, artti bile :) gelen herkes, yuzune yansiyan sevgilerini, getirdiklerine aktarmisti!
Bir taraftan yiyeceklerimizi tattik diger yandan da tanisma sohbetimizi yaptik. Alanimiz deniz kiyisinda ve sadece bize aitti. :) Asil piknik alaninin tadilatta olmasi bize bu olanagi saglamisti. :) Sevgili Gizem, bize yakin gecmiste gittigi permakultur egitimiyle ilgili bilgi verdi, onu dinlerken, kesekagidi yaptik... Sohbet GDO'lu urunlere, sekere, ekokoye... devam etti.
Balikci Musto ot toplamaya davet etti... Yapilan kese kagidini alan, bez torbalarini alan ot toplamaya cikti. Geride kalanlar ki minik bir grup sohbet ettik. Dogan'la cevrede gordugumuz copleri topladik.(Bizim biraktigimiz copler degil!)
Ot toplayanlar ellerinde otlari, yuzlerinde gulumsemeyle donduler... Toparlandik ve yine kimimiz ot toplayarak, kimimiz yol boyu baharin getirdigi guzelliklerin icinde fotograf cektirerek iskeleye donduk.
Vapurlarimizi beklerken biraz daha sohbet ettik. Her ay toplanma fikri agir basti. :))
Cok guzel bir gundu, keyifliydi, gelen herkesle tanistigima memnun oldum. :)
Fotograflari en kisa zamanda paylasacagim. :)
Iyi aksamlar,sevgiler...
Aysen Aygun
* * *
Ben de sonrasini yazayim.
Tatli bir yorgunlukla eve geldik. Ada'dan topladigimiz, daha dogrusu taniyip, toplamayi ogrendigimiz otlari bir guzel yikadik. Sonra Nihan, ebegumeci, kazayagi, rezene ve biraz asparagusu, sogan ve imece evi zeytinyagiyla bir guzel kavurdu. Inanilmaz guzel bir yemek oldu, harika lezzet, harika rayiha. Acikcasi bu kadarini beklemiyordum. Beyaz sarap esliginde cok guzel gidiyor. Yedigimiz ictigimiz bizim olsun ama bundan sonra Imeceevi'nden hava atmak biraz zor olacak. Burada da var bir seyler. :))
Mustafa – Nihan Tuzel
* * *
Oh, ohhh masallah, ve de harika ::-)
Fotograflarda geldi mi tamam.
Eeee biraz daha detay yazarsaniz yani atolyelerle ilgili yedikleriniz degil ::-)
Can ile Dilek sekerle ilgili bir sunum yapmis... Ozellikle bunu cok merak ettim.
Sevgiler ::-)
Ismail Yenigun
* * *
Pazar gunku potlaca katilan herkese tekrar tekrar tesekkurler, sayenizde yemek yedik, eglendik, bilgilendik, Ada havasi aldik, papatyalarin arasinda yattik.
Kadikoy grubundan once gelenlerin sayisini gordugumde cok sevindim, birkac kisi disinda kimse "gelecegim," demedi ama bir suru guzel dost cagrimiza kulak vermis megerse :)
Antalya Yunus Emre Ciftligi'nde yapilan permakultur seminerine katilan Gizem bize permakultur hakkinda cok faydali bilgiler verdi, permakulturun aslinda ne kadar akla ve mantiga uygun oldugunu, bir o kadar da basit birsey oldugunu anlatti, onemli olan algilarimizi genisletebilmek.
Bir yandan Aysen Abla'nin getirdigi malzemelerle kesekagidi yaptik. Sanirim Zeren ile Gizem bu projeyi gelistirecek. :)
Can ve Dilek'in katilimi bizi cok memnun etti, Dilek GDO'ya Hayir Platformu'nun 9 Nisan'da duzenledigi Kenan Demirkol soylesisinde anlatilanlari ozetledi bize. Can da katkida bulundu.
Kenan Hoca'nin anlattiklarini not aldim ama temize cekecek firsat olmadi, PDA ve Slow Food grubundan sevgili Yesim Guris blogunda bir guzel anlatmis, onu iletiyorum size.
http://yesim-pembedomatesistanbulpda.blogspot.com/2009/04/httpwwwbilgilikcombilimicatlar-ve.html
Bu bolum de baska bir arkadasin katkisi:
* * *
Kenan Hoca konusmaya girisinde cok iyi bir vurgulama daha vardi. "Seker bir gida maddesi degildir"
– "Basmati pirincin glisemik indeksi 60'dir"
– "Bir porsiyon kizarmis patates de 16 gr transyag asidi vardir. Ancak zeytinyagiyla kizartilirsa asit olusmaz."
– "Patates dahil nisastali besinler, 50 derece ustunde pisirildiginde bunyelerinde kanserojen maddeler olusur. Bundan dolay da tam bugday ekmegi yenilmelidir."
– "Beyin hucresinin miyelin kilifini olusturan omega 3 ve oleik asittir. Tatlandiricilar icindeki ....?maddeler omega 3'u hucre kilifindan cikartip kendisi yerini alir. Bu nedenle de beyin hucre iletsiminde kopukluklar meydana gelir. Alzheimer, MS, Parkinson hastaliklarinin baslica olusma nedeni tatlandiricilardir."
– "Gida etiketi yasasina gida uretip halka satan firmalar tamamen uymak zorundadirlar. BHU etiketinde 'kristalize seker' kullandigini urun etiketlerinde belirtirken, Coca Cola veya Calve sadece 'seker' kullandiklarini ifade etmektedirler. Yani etiketinde sadece 'seker' yazan bir urunu dava etme hakkimiz var, etiket yasasina uymadigi icin."
Bundan sonrasi benim notlarimdan... Piyasadan tereyagi diye yedigimiz seyin cogu ozunde margarin, sari boya katip tereyagi diye satiyorlar. Hastaliklarin %50'si yanlis beslenmeden kaynaklaniyor, ama tip fakultelerinde beslenme dersi yok, bir enstitu yok. Kenan Hoca okullarda verdigi seminerlerde velilerle ogrencileri yanyana istiyor ve diyor ki, cocuklar bu anlatilanlardan sonra hala ivir zivir yiyorsa harcliklarini kesebilirsiniz. Kantin mafyasina karsi direnmek, bilincli beslenme saati koymak gerekiyor.
Bizler GDO konusunda su anda bilgileniyoruz, dogru bilgiye ulasmaya calisiyoruz. Egitim, bilinclendirme meselesini acilen tamamlayip, cogalmali, bir hareket plani belirlemeli ve harekete oyle gecmeliyiz. Eksik,yanlis bir adim geri donemeyecegimiz sonuclara goturebilir bizi.
Ziraat muhendisleri odasi baskani Ahmet Atalik da dedi ki: Sulari pet siselerde aliyoruz ama 1 lt.pet sise suyu uretmek icin 17 lt su harciyoruz !!!
CiftciSen baskani Abdullah Aysu ve Tuketiciler Dernegi baskani Fuat Engin de soylesiyi izleyenler arasinda idi.
Potlac fotograflarini sevgili Pinar picasaya koyup haber verecek, diger ceken arkadaslar da yukleyip haber verirse seviniriz tabii.
Tulay Ararat
* * *
Gunaydin!
Tulay bu notlar harika!
Ellerine saglik ve de vakit ayirip yazdigin icin cok tesekkurler...
Bir de Engdahl notlari tutan var mi? Hem sen hem Gizem bahsettiniz cok merak ediyorum!
Herkese guzel gunler,
Zeren Erik
* * *
Merhaba Canlar,
Cok keyifli bir potlac yasadik. Mail grubundan tanidigimiz ama bir araya gelemedigimiz guzel dostlarimizla tanistik.
Kadikoy grubu ile Ada'ya inince Aysen Abla'nin ve diger dostlarin oldugu kahvehaneye gidince beni cok sasirtiran bir durum oldu.
Kalabalik evet bu kadar kalabaligi beklemiyordum. Saniyorum kimse beklemiyordu. Sasirtici ve keyifliydi.
Iyiki herkes gelmis. :) Fotograflardan sayiyi tahmin edebilirsiniz. :)
Gizem sayesinde permakultur anlayisim farklilasti. Aslinda o kadar da anlasilmasi zor, karmasa bir sey degilmis dedim. :)
Okumak yerine dinlemek daha faydali diye dusundum.
Persembe egitimlerine vakit buldukca katilmam gerektigine karar verdim.
Iskele vapur beklerken de dile getirmistim. Istanbul'da yasamak hakketten zor ve bir cok aktiviteye engel. Her hafta olmasa da ayda bir, belirli bir yerde Potlacimizi geleneksel hale getirebiliriz. Beyin firtinasi yapmak lazim. :) Yer lazim...
Balikci Mustafa ve Kadriye Abla emeginize saglik. Ev sahibi gibi herkesle ilgilendiniz. :)
Ot toplamak cok zevkliydi ama daha cok sey ogrenmem lazim. :)
Yolun basindayim, yola devam...
Herkese paylasimlari icin cok tesekkur ediyorum...
Fotograflarin linki ikinci mailde :)
Sevgiler,
Pinar Karacar
* * *
Potlac Fotograflarimiz
Bu e-postayi goruntulemekte sorun yasiyorsaniz, asagidakini tarayiciniza kopyalayip yapistirin:
http://picasaweb.google.com.tr/lh/sredir?uname=pinarkaracar&target=ALBUM&id=5324252846544015409&authkey=Gv1sRgCI-6ppzrveG3iwE&authkey=Gv1sRgCI-6ppzrveG3iwE&invite=CO7Rp84N&feat=email
* * *
Merhaba Arkadaslar,
Heybeliada Cam Limani'nda gerceklestirdigimiz bahar potlacimiz harika oldu.
Iletisimden isimlerini bilen ama birbirini tanimayan imece dostlari potlacta bulusmanin keyfini yasadi.
Baharin coskusunu hissedebildigimiz bir ortamda, cevremizde yaban atlari, kuslar, cicekler, agaclar ve deniz nefisti.
Once:
Ben ve 12 arkadasimiz Kadikoy vapuruyla geldik Ada'ya.
Iskelede Aysen gurumuz bizi karsiladi. Zira annesiyle sabahtan Ada'ya gelip kahvalti keyfi yapmisti, havanin soguk ve yagisli olmasi ihtimaline karsi bulustugumuz kahvehaneye el faro'yu da ayarlamisti bize. Bizden once Bostanci ve Kabatas vapuruyla dostlarimizi karsilamis ve kahvehanede toplanmislardi ama kahvehaneyeye sigamazdi potlacimiz. Zaten hava da duzelmisti. Kisa bir istisare yapip potlac yeri kesfine karar verdik. Can arkadas Ada'yi bilen dostlarindan Cam Limani adresini alinca hemen oncu imecanlar potlac yeri bakmaya gitti. Biz de kahvehanede tanisip cay icip sohbet ederken haber geldi. Potlac yeri bulunmustu ve hazirlanmisti, arkasindan yuruyuse gectik.
Potlac alanina kadar yuruyusumuz sonrasi donus yuruyusumuz ayrica bir keyif oldu.
Yururken herkes sohbet etti, kimileri ot topladi.
Potlac yerine geldigimizde once bir halka olduk ve kisaca birbirimizi tanidik. Arkasindan enfes yemeklerimizi tattik borekler, zeytinyaglilar, pastalar herbiri harikaydi.
Sonra Gizem permakultur sunumunu yapti cok etkileyici idi. Arkasindan sekerle ilgili sunumu Dilek ve Can yapti. Tum bunlar sohbet havasinda gerceklesirken Aysen gurumuz kese kagidi atoyesini yapti. Arkasindan ormanda kuskonmaz avina ciktik. Yaninda kargan ot, rezene de topladik. Herkes kuskonmazi nerede nasil bulacagini ogrendi. Bol bol da topladi.
Donme saati cok cabuk gelmisti, zaman cok cabuk gecmisti, imecanlari ormandan cikarmak cok zor oldu. Baharin buyusune kapilanlara donmek zor geliyordu. Hele Nermin ve Esen'i neredeyse zorla cikardim otlarin icinden vapuru kacirmayi bile goze almislardi. Ben de farkli durumda degildim yani.
Vapurdan once tekrar iskeledeki kahehanede toplasip caylarimizi ictik ve sohbetimize yol boyunca devam ettik.
bu arada adada tutulmus gumus baliklarindan almayi ihmal etmedim.mevsimi imis .
Potlaca katilan herkesi kutluyorum.
Mayis'ta Hidrellez potlacinda bulusmak uzere.
Sevgiler,
Balikci Musto
..........................................................8
From: Faruk Suyun
Subject: ataol behramoglu'na saygi
Date: April 16, 2009 10:35:34 AM EEST
To: undisclosed-recipients:;
Etkinligin 20 Nisan'daki konugu siirleri kadar cevirileri, duz yazilari ve antolojileriyle de kultur hayatimizi zenginlestiren Ataol Behramoglu...
Unutulmaz dizelerin yaraticisi "Ustalara Saygi"da
Etkinlik : Ustalara Saygi Toplantisi – Ataol Behramoglu
Tarih : 20 Nisan 2009 Pazartesi
Yer : Melih Cevdet Anday Sahnesi- Akatlar Kultur Merkezi
Saat : 20.00
Besiktas Belediyesi tarafindan duzenlenen "Ustalara Saygi" etkinligi, gunumuzun en sevilen sairlerinden Ataol Behramoglu icin gerceklestirilecek. Toplanti, Melih Cevdet Anday Sahnesi'nde (Akatlar Kultur Merkezi) 20 Nisan Pazartesi aksami takip edilebilecek.
"Yasadiklarimdan Ogrendigim Bir Sey Var", "Ask Iki Kisiliktir", "Ben Olursem Aksamustu Olurum", "Bu Ask Burada Biter", "Sevgilimsin" gibi ezbere bilinen siirleri okurlara armagan etmenin yani sira yaptigi ceviriler, edebiyat-kultur uzerine yazilari, antoloji ve tiyatro calismalariyla da sanat hayatimiza katkida bulunan Ataol Behramoglu icin organize edilen gece, saat 20.00'de baslayacak.
Faruk Suyun'un hazirladigi ve moderatorlugunu ustlendigi etkinlikte, cok yonlu ustayi seyircilere dostlari, cesitli donemlerde birlikte calismalar yaptigi sanatcilar ve ailesi daha yakindan tanitacak. Ali Sirmen, Ayse Emel Mesci, Baris Behramoglu, Dilek Turker, Dogan Hizlan, Hasan Ceyhan, Haluk Sahin, Hulya Behramoglu, Ikna Sariaslan, Namik Kemal Behramoglu, Onur Behramoglu, Sali ve Turgay Fisekci'nin konusmaci olarak katilacagi gecede sairin bestelenmis yapitlarindan ornekler de seslendirilecek.
"Ustalara Saygi"nin muzisyen konuklari arasindaysa Edip Akbayram, Haluk Cetin, Tekin Buyukkaya, Timur Selcuk ve Vedat Sakman yer alacak. Tiyatro sanatcisi Humay Guldag da etkinlikte Ataol Behramoglu siirlerinden secmeleri seyirciler icin yorumlayacak. "Ustalara Saygi" toplantisi, Behramoglu'nun yasaminin kisa bir ozeti niteligindeki dia gosterisiyle de renklenecek.
"Ustalara Saygi" etkinlikleri; 27 Nisan'da Cigdem Talu ve Melih Kibar, 4 Mayis'ta da Selim Ileri icin hazirlanan gecelerle devam edecek.
Bilgi icin:
Faruk Suyun: 0533 468 30 63
Melih Cevdet Anday Sahnesi / (Akatlar Kultur Merkezi): 0 212 351 93 84
Adres: Akmerkez'in Etiler'e giden kapisinin karsisindaki Zeytinoglu Caddesi uzerinde...
Faruk Suyun
Tel: 0090 533 468 30 63
e-mail: faruksuyun@dunya.com
faruksuyun.blogspot.com
Adres: Dunya Gazetesi Balamir Sok. No. 7
Kavacik Istanbul Turkiye
..........................................................9
From: Talat Hitay
Subject: Fwd: istanbul, kultur baskenti...
Date: April 14, 2009 12:14:38 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
16 Nisan 2009
Burgaz Vapuru Buyukada Iskelesi'nde, 30 Birinci Tesrin 1937.
http://urun.gittigidiyor.com/PRINKIPO-BUYUKADA-BAYRAM-FOTOKART-30-BTN-1937_W0QQidZZ16961276
* * *
ADALAR'da TARIHTE O GUN:
13 Temmuz 1893 Persembe gunlu Rusya sefirinin Buyukada'ya gidip Fransa sefiriyle gorustugune dair...
* * *
ADALAR'da BIR GUN:
kaldirim kenarina konmus
cekirdek citlatiyor
kolu kanadi kirik
citi piti hanim...
Buyukada, 25/05/2008 16:18
* * *
http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=BUYUKADA uyarinca
16 Nisan 2009 Persembe gunu Buyukada'da HAVA DURUMU:
yer yer saganak yagisli
9/17ºC
% 59-94 nem
B 14km/sa
* * *
Cicely Mary Barker, The Wood–Sorrel Fairy.
* * *
1- Statis Arvanitis: "Bu bayram gunlerinde Buyukada'yi devamli hatirliyorum. Aklimda film gibi o eski gunler geliyor..."
2- Mehmet Gozgucu: "Bizlerden biri olan Sayin Mustafa Farsakoglu'nun ADALAR BELEDIYE BASKANI secilmesinden oturu..."
3- Bulent Misirlioglu: "Adalarimiz icin yapacaginiz her olumlu is ve hizmetlerde kayitsiz ve sartsiz destek verecegimizi..."
4- Bulent Baviker: "Adali secmen ne demek istedi?"
5- Ismail Baysal: "Hey gidi gunler rahmetli Madam Smaro'nun tahmini yasinin 87 oldugunu ogrendim. Olurken bile vasiyeti Buyukada'da gomulmek olan Yaya Smaro'ya nur icinde yat, bize emanetsin, topragin bol olsun diyorum..."
6- Adalar Muzesi icin ilk adim atildi...
7- Heybeliada notlari...
8- Unutulmaz dizelerin yaraticisi "Ustalara Saygi"da...
9- Istanbul, kultur baskenti...
ADALAR POSTASI'nin 2262. sayisinda...
)O(
..........................................................1
From: Statis Arvanitis
Subject: Re: ADALAR POSTASI -ADADAKI KATOLIKLERIN PASKALYASINI KUTLARAI
Date: April 12, 2009 11:25:46 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
SAYIN EMINE CIGDEM TUGAY HANIM,
SIZE ATINA'DAN YUNANISTAN'DAN SELAMLARIM SIZE
BABANIZA OPERASYONDAN SONRA COK COK SAGLIK DILERIM.
[ Bay Arvanitis,
Babam icin saglik dileklerinize en icten tesekkurlerimle...
Ada sahillerinden sevgiyle selam ederim,
Cigdem
)O( ]
BU BAYRAM GUNLERINDE BUYUKADA'YI DEVAMLI
HATIRLIYORUM. AKLIMDA FILM GIBI O ESKI GUNLER GELIYOR.
MALESEF BU SENE BUYUK EKONOMIK KRIZI ILE ORADA
PASKALYA ICIN COK AZ KISI GELECEK.
BUGUNLERDE ARKADASIM AVUKAT IRINI NOTIS ADA'YA GELDI VE BUGUN
ADA'YA GELMEK UZERE ATINA'DAN DIAMANDIS ILIADIS AYRILDI.
BUGUN ADA'NIN KATOLIKLERININ PASKALYASINI KUTLARIM.
ATINA'DAN SIZI VE ADALAR POSTASI UYELERINI SELAMLARIM,
BUYUKADALI STATIS ARVANITIS
..........................................................2
From: Mehmet Gozgucu
Subject: Kutlama
Date: April 12, 2009 11:47:35 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sevgili ADALAR POSTASI........................!
Bizlerden biri olan Sayin Mustafa Farsakoglu'nun ADALAR BELEDIYE BASKANI secilmesinden oturu, basta kendileri olmak uzere tum Adalilari yurekten kutluyor ve sonsuz basarilarla dolu saygin sevgilerimi de kabul edeceginize inaniyorum....
Mehmet Gozgucu
..........................................................3
From: Bulent Misirlioglu
Subject:
Date: April 13, 2009 1:47:18 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Sayin Emine Cigdem Tugay,
Oncelikle Babaniza acil sifalar ve en kisa zamanda sagligina kavusmasi temennisiyle tum sevdiklerinizle birlikte saglikli, mutlu yasamlar dilerim.
Bulent MISIRLIOGLU–Belediye Meclis Uyesi (AKPARTI)
[ Sayin Bulent Misirlioglu,
Tesekkur ederim.
Cigdem )O( ]
* * *
YORUMSUZ... SADECE BILGILERINIZE...
06.04.2009 Tarihli Ilk Belediye Meclis Toplatisi– Gundem disi konusma...
Bulent Misirlioglu:
"Sayin Baskan, Degerli Meclis uyeleri,
Oncelikle 29 Mart Yerel secimler sonucu demokrasimizin en onemli unsuru olan halkimizin teveccuhuyle devraldiginiz gorevinizde sizi ve secilmis tum meclis uyelerimizi tebrik eder, bu meclis catisi altinda Adalarimiza yakisir guzel hizmetlerde bulunmanizi dilerim.
Secim atmosferinin olusturdugu stres ve gerginliginin yok oldugu varsayarak, donemimizde Adalarimiz icin yapacaginiz her olumlu is ve hizmetlerde kayitsiz ve sartiz destek verecegimizi, gayet tabidir ki kamu kaynaginin etkin olmayan kullanimi, imar kirliligi ve kisilere ozel yapilan is ve hizmetlerde oneri ve tenkitlerimizi yine bu meclis catisi altinda medeni olculerde dile getirecegimizi beyan eder, basarili donem olmasi temennisiyle hepinize saygilar sunarim."
* * *
T.C.
ISTANBUL ILI
ADALAR BELEDIYE BASKANLIGI
Karar No : 2009/25
Karar Tarihi : 02.03.2009
ADALAR BELEDIYE BASKANLIGI MECLIS KARARI
TEKLIFIN OZU : Cikartma Gemisi Ucret Tarifesi Uygulama Usul ve Esaslari
TEKLIF : Belediye baskanligimiza ait cikarma gemileriyle Ilcemiz dahilinde copluk alanlarinin kapatilmis olmasi dolayisiyle gunluk olarak coplerin anakaraya nakli ile diger mutat belediye hizmet araclariyla, Resmi kurum ve kuruluslarin kamusal hizmetlerinin surdurulmesi icin gerekli olan araclarin ilceye giris ve cikislarinin, Adalar Kaymakamligi'nin 18.12.1998 tarih ve B.05.1.EGM.4.34.23.41/98 sayili yazilari ekindeki 16.12.1998 tarihli rapor uzerinde yapilan incelemeyle TC Istanbul Ili Il Trafik Komisyonu Baskanligi 25.12.1998 tarih, 1998/138 sayili karari 36. Maddesi;
"Adalara cesitli amaclarla gelen kamyonlarin, Belediye'ye ait cikarma gemisiyle getirilmeden once, Adalar Belediye Baskanligi'nca Adalar Kaymakamligi'ndan 'OLUR' alip, gelis nedeninin ve kamyonun ozelliklerini belirtir yaziyla Adalar Ilce Emniyet Mudurlugu Trafik Denetleme Buro Amirligine bilgi vermeleri,"
hukmu cercevesinde yapilmasi surdurulmektedir. 2004 yilinda yururluge girmis bulunan Buyuksehir Belediye Kanunu'yla Istanbul Il sinirlari icinde bu konularla ilgili yetki ve kararlar UKOME'ye devredilmis olmasina karsilik yeni bir duzenleyici karar alinmadigindan,1998/138 sayili kararin yururlukte olmasi dolayisiyla Belediyemize ait cikarma gemileriyle talepte bulunanlara hizmet verilme surecinde mudurluk teklifimizle gecen zaman icinde degisen sartlarda cikarma gemisi ucret tarifesi ve uygulama kurallari belediye meclisimizce belirlenmistir.
Son yillarda Ilcemiz genelindeki alt yapi calismalari sebebiyle zorunlu olarak olusan arac tarfik yogunlugu yaninda, ozel kurum ve kuruluslar ile vatandaslarimizin her turlu ihtiyaci kapsaminda nakliye, tahmil ve tahliye sektorundeki hizmet kalitesi, fiyat vb.hususlarda uyum kurulmamis olmasi sebebiyle Ilcemize gunubirlik olarak gelen motorlu arac sayilarinda yogun bir artis oldugu bu durumun gerek Adalar halki, sivil toplum kuruluslari ve gerekse de hizmet sektoru tarafinda huzursuzluk ve endise yarattigi gozlemlenmektedir. Ayrica agir motorlu arac yogunlugunun ilcemiz cadde ve sokaklarinda yarattigi olumsuz etkiler ve alt yapiya verecegi zarar ile en onemlisi halkimizin can ve mal guvenligini saglamak gorev ve sorumlulugu icersinde cikarma gemilerimiz faaliyetleri uygulama esaslari uzerinde duzenleme yapilmasi gerekliligini ortaya koymustur.
TC Kultur Bakanligi Istanbul III No'lu Tabiat ve Kultur Varliklari Koruma Kurulu'nun 16.09.1999 tarih ve 550 sayili toplantisinin 16.09.1999/11012 sayili karari;
"Adalar'daki butun yollarin prensipte yaya yolu olmasi ongoruldugunden, motorlu araclarin kullanilamayacagina, ancak Belediye ve Kaymakamligin Saglik, Itfaiye, Temizlik, Orman hizmeti, Emniyet hizmetleri icin kullanilmak uzere kisitli miktarda arac kullanilabilinecegine." Bu kapsamda 25.12.1998 tarih, 1998/138 sayili Il Trafik Komisyonu kararinin yeniden degerlendirilmesine.." hukmune haiz olmasiyla da zaman icinde yogunlasma sebebiyle celiskili olusan durumun da degerlendirilerek 2009 Mart ayinda yururluge girmek uzere, ekte sunulan cikarma gemisi ucret tarifesi uygulama usul ve esaslari konusunda karar alinmak uzere evrakimizin Belediye Meclisi'ne havalesi hususu tensiplerinize arzolunur.
* * *
EKLER:
GENEL SARTLAR
1- Belediye'ye ait cikarma gemileriyle [ilgili] meclis kararinin yururluge girdigi 2009/MART ayindan itibaren asagida tarifleri yazili araclar disinda baska araclarin tasinmasi yapilmayacaktir.
a) Buyuksehir Belediye Baskanligi ve Adalar Belediye Baskanligi hizmet araclari,
b) Resmi kurum ve kuruluslarin ihtiyac ve hizmetleri geregi Adalara getirilmesi gereken araclar ve
is makineleri,
c) Insan gucuyle tasinma imkani olmayan, parcalanamaz ve bolunemez tek kutle halindeki mal ve
malzemeleri getiren/goturen araclar,
d) Ozel sogutmali araclarla saglikli ortamda getirilmesi gereken ET ve mamulleri,
e) Istanbul disindan getirilen ve ekmek imalatinda kullanilacak UN, (Hamaliyesi, Yukculer Bolugu
Yonetmelik hukumleri cercevesinde Adalar Yukculer bolugunce yapilacak.)
f) Akaryakit Tankerleri,
g) Adalar'da Ikamet degisikligi yapilmak sartiyla tamamen goc sayilacak EV ESYASI,
(Muhtarlik yazisi olmasi sartiyla)
h) Cevresel kirlilik ve olumsuzluklarin onlenmesi gerekcesi ile SAMAN- HAYVAN YEMI,
i) HURDA malzeme, TOPRAK ve MOLOZ,
i) Rulo halinde olmayan NEVRULLU INSAAT DEMIRI ve Dogramasiz olarak CAM,
k) Film Cekim malzemesi ve Jenerator Araclari,
l) Is makineleri,
2-) Tarifede istiap haddi 25001 kg dan fazla olan araclarin Adalara getirilmesi engellenmis olmasina karsilik, 25001 kg asan;
a) Kamu kurum ve kuruluslari ile Belediye hizmetlerinde ihtiyac duyulan araclar ve is makineleri,
b) Kamu kurum ve kuruluslarina ait bilumum taahhut islerinde getirilmesi zaruri olan araclari
(ilgili kurum ve kurulustan gerekliligi belgelenmek sartiyla) Belediyece belirlenecek
guzergahlarda ilgililerden cevreye ve alt yapiya zarar vermeleri halinde, tazmin edecekleri
taahhutleri alinarak, Adalara cikarma gemisi ile getirilebilir.
Bu sekilde getirilen araclardan 1.750,00 TL gecis ucreti alinir.
c) Bu kapsamda gelecek UN nakliyeleri araclari icin 900,00 TL,
SAMAN ve HAYVAN YEMI nakliyeleri araclari icin 600,00 TL gecis ucreti alinir.
3-) Cikarma gemisi ile tasinan araclar cekici ve romorktan ibaret olmalari halinde Romork icin aracin
tarifede belirtilen ucreti % 50 arttirilarak gecis ucreti alinir.
4-) Ozel kurum ve gercek kisilere ait mal ve malzemeler, cikarma gemisi icinde veya baska amacli
herhangi bir arac icinde tasinmasi yapilmayacaktir.
UYGULAMA ESASLARI
1-) Belediye hizmetleri oncelikli yapilmak uzere, resmi kurum ve kuruluslar, ozel sartlar icinde sayilan gercek ve tuzel kisilerden gelen talepler gunluk yapilacak program dahilinde tasinacaktir.
2-) Adalara giris izni bulunmayan araclarin tasinmasi yapilmayacaktir. Bu izinlerden;
a) Gunluk giris cikis yapacak araclar icin Kaymakamlik izin onayi Fen Isleri Mudurlugu'nce alinacak,
b) Gecici sureli veya surekli kalacak araclarin izni, talepte bulunanlar tarafindan Kaymakamlik'tan bizzat alinarak Fen Isleri Mudurlugu'ne ibraz edilecektir.
3-) Cikarma gemisinden istifade etmek isteyenler, araclarina ait ruhsat fotokopilerini talep aninda Fen isleri Mudurlugu'ne vermek zorundadirlar. Ayrica araclarin muayene surelerinin gecmemis olmasi ve mevzuat geregi ozellik arz eden lisans, izin vb. belgelerin bulundurulmasi zorunludur.
4-) Kamu kuruluslari resmi hizmet araclari icin Fen Isleri Mudurlugu?ne yazili talepte bulunmak suretiyle ucretsiz faydalandirilacaklardir. Kamu kuruluslarinin hizmet ifalarinda ihale veya bedelli isleri icin getirecekleri sivil araclar ise tarife hukumlerine gore islem gorecektir.
5-) Adalar Ilcesi dahilinde ikamet eden fakir vatandaslardan yesil kart sahibi olmalari, Muhtarliktan fakirlik belgesi getirmeleri veya Belediye ye verecekleri muhtaclik dilekcelerine istinaden Zabita Amirligi tarafindan yapilacak tetkik ve uygun gorulenler, sadece kendi ihtiyaclari icin cikarma gemisinden ucretsiz faydalandirilir.
6-) Cikarma gemisi tarifesi ucretleri pesin olup, araclarin gelis ve gidis hizmetini kapsar. Adalar arasi gecisler ucretsiz yapilir.
7-) Gunluk uygulanan programlar, tasinan araclarin yuk, istiap haddi ve gerekli izin evraklari ucret ile gemilerin istiap hadlerine gore yuklenmesi ve kontrolu Fen Isleri Mudurlugu sorumlulugundadir. Taleplerin alinmasi, programin hazirlanmasi, Maltepe Iskelesi kontrol elemanlari , Ucret Tarifesi, Genel Sartlar ve Uygulama Esaslari hukumlerinin icrasinda birlikte sorumludurlar.Genel sartlardaki tarife uymayan araclarin gemiye alinmasi kontrolu, Maltepe Iskelesi kontrol elemanlari, gemi icindeki daimi kontrol elemanina birinci derecede ait olup, bu sekilde tespiti yapilan arac gemiye alinmayacak, ve beyana aykirilik tespit edildiginde tutanak duzenlenip Fen Isleri Mudurlugu?ne gonderilecek ve Fen Isleri Mudurlugu Mali Hizmetler Mudurlugu?ne gerekli bilgileri verecek, yanlis beyanda bulunmus olanin odedigi ucret usulune uygun gelir kaydedilecektir.
8-) Fen Isleri Mudurlugu, can ve mal guvenligi acisindan hava muhalefeti (sis, tipi, firtina vb.), teknik arizalar gibi zorunlu nedenlerden cikarma seferlerinde degisiklik yapma ve iptal etme yetkisine sahiptir. Bu iptal ve degisiklikler sebebi ile yasanabilecek sorunlardan Adalar Belediye Baskanligi sorumlu degildir. Cikarma gemisinden istifade edecekler Fen Isleri Mudurlugu ve Maltepe Cikarma Iskelesi irtibat numaralarindan cikarma sefer programini teyit ettireceklerdir.
9-) Cikarma gemisi ile tasima esnasinda olusabilecek kirilma, calinma, kaza vb. olaylardan Adalar Belediyesi sorumlu degildir.
10-) Her Ada dan anakaraya donuste genel sartlarda tarif edilen yuk talepleri olursa ucret tarifesindeki ucretle degerlendirilir.
11-) Cikartma gemisi ucret tarifesi, Genel sartlar ve Uygulama esaslari Meclis Kararinin Kesinlesmesi sonrasinda 2009 / Mart ayi icinde uygulamaya baslayacaktir. Daha once bu konudaki Meclis Karari yururlukten kalkacaktir.
CIKARMA GEMISI UCRET TARIFESI
Istiap Haddine Gore Arac Cinsi / Tasinan Malzemenin Nev'i
0 – 3500 3501 – 5000 5001 – 13000 13001 – 25000
Kg. Kg. Kg. Kg.
(TL) (TL) (TL) (TL)
Tek Kutle Halinde Parcalanamaz, Bolunemez mal ve malzeme – Rulo halinde olmayan Nevrullu Insaat Demiri ve Dogrmasiz CAM
(Genel Sartlar mad.1 (c), (i) bendi
500,00 900,00 1.200,00 1500,00
Istanbul Disindan getirilen ve ekmek imalatinda kullanilacak UN (hamaliyesi, yukculer bolugu yonetmelik cercevesinde adalardaki yukculer bolugunce yapilacaktir)
(Genel Sartlar mad.1 (e) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Ozel Sogutmali araclarla saglikli ortamda getirilmesi gereken ET ve mamulleri
(Genel Sartlar mad.1 (d) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Akaryakit Tankerleri – Saman ve Hayvan yemi
(Genel Sartlar mad.1 (f), (h) bendi
250,00 300,00 400,00 500,00
Hurda malzeme – Toprak ve Moloz
(Genel Sartlar mad.1 (i) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Adalar?da ikmet degisikligi yapilmak sartiyla tamamen goc sayilacak komple EV ESYASI
(Muhtarlik yazisi olmak kaydiyla)
(Genel Sartlar mad.1 (g) bendi
250,00 300,00 400,00 600,00
Film Cekim malzeme ve Jenerator vb.araclar
(Genel Sartlar mad.1 (k) bendi
600,00
Is makineleri(Genel Sartlar mad.1 (l) bendi
1.200,00
(Not: Meclis Toplatisina katilan meclis uyelerinin oy birligi ile karar alinmistir.)
* * *
"ADALARIN SORUNLARI
ve
COZUM ONERILERI
(Adalar Icin Etkin Bir Yerel Yonetim Modeli)
Dr. Mustafa FARSAKOGLU
(Hukukcu-Kamu Yonetimi Doktoru)
CHP Adalar Belediye Baskan Adayi".
3.6.3. Motorlu Tasitlar
Adalar'da, son yillarda kamu kuruluslarina ait olanlarin yani sira, basta kamyonlar olmak uzere ozel motorlu tasitlarin sayisinda surekli olarak artis oldugu gorulmektedir. Bu durum, Adalilar arasinda buyuk tepki dogurmaktadir. Bazi cevreler tarafindan faytonlarin kaldirilip Adalar'in motorlu tasitlara acilmasi yonunde propagandalar yapildigina dahi tanik olunmaktadir. Ayrica, akulu tasitlarin ve akulu motosikletlerin de hizla cogaldigi bir gercektir. Bu olumsuz gelismenin etkisiyle aydinlar ve cevreciler basta olmak uzere bircok duyarli insan Adalar'i terk etmeye baslamislardir. Bunun ve diger etkenlerin sonucu Adalar'in nufusu her gecen gun azalmaktadir. Bu tehlikeli gidise son verilecektir.
Adalar'da ancak zorunlu bazi kamu hizmetleri icin (ambulans, itfaiye, polis, zabita gibi) motorlu tasitlara sinirli sayida izin verilecektir. Belediye'ye ait cikarma gemisiyle Adalar'a getirilebilen motorlu tasitlarin yalnizca zorunlu gereksinmeler ve hizmetler disinda Adalar'a girmesi ve ancak hizmetin gerektirdigi zorunlu durumlar disinda calistirilmalari etkin bir denetim yapilarak kesinlikle onlenecektir."
* * *
SAYGILARIMLA,
Bulent MISIRLIOGLU
..........................................................4
From: Bulent Baviker
Subject: Re: ADALAR POSTASI-2261: hey gidi doktor yorgo ciropulos hey...
Date: April 13, 2009 7:21:24 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Adali secmen ne demek istedi???
Gecenlerde elime Adalar'in secim sonuclari gecti.
Rakkamlara bakip kendimce bir yorum yaptim.
Tabii bu benim fikrim, kimseyi baglamaz, hatta bazilarina gore yanlis da olabilir.
Rakkamlarin bu halinden ben net bir sey anlamadim. Bana soyledikleri cok ilginc geldi de, bunlari sizlerle paylasmak istedim.
Rahatsizlik verdiysem simdiden ozur dilerim.
Hatta arzu eden okumadan bile silebilir.
Neyse lafi fazla uzatmadan rakkamlarin bana anlattiklarina gelelim.
Buyuk Sehir Belediye Baskanligi icin Adalilar genel toplamda
kendilerini soyle ifade etmisler:
CHP : 4802 oy
AKP : 3006 oy
1. FARK : 1796 oy
Ilce Belediye Baskanligi icin;
CHP : 3930 oy
AKP : 3714 oy
2. FARK : 216 oy
1. F - 2. F = 1580 oy yani,
1796 - 216 = 1580 oy sahibi cogunlugu CHPliler, Adalari'nda kendi partilerine oy vermemis.
Ilce Belediye Meclisi icin;
CHP : 3472 oy
AKP : 2902 oy
3. FARK : 570 oy
Ama bu fark ilce belediye meclisi icin daha ilginc oluyor.
Ilce Belediye Baskani'na oy vermemis CHP cogunluklu secmenden
Buyuk sehir bazinda 1796 olan CHP-AKP farki, burada 570'e dusuyor.
1226 cogunlugu CHP'li secmen burada karar degistirip tekrar kendi
partisine oy veriyor.
Il Genel Meclisi icin;
CHP : 3684 oy
AKP : 2818 oy
4. FARK : 866 oy
Burada da durum degismiyor.
Il belediye baskanligi icin 4802 oy veren CHP li secmen,
Il genel meclisine nedense pek ragbet etmiyor.
4802 - 3684 = 1118 cogunlugu CHP'li il genel meclisine oy vermiyor.
Sanki iki parti varmis gibi yorumladim.
Adalar'da yarisan iki parti var bence.
Birisi CHP digeri ise....
Iste orasi biraz karisik.
Bence...
..........................................................5
From: Ismail Baysal
Subject: Son yapraklar Çiropulos Ailesi
Date: April 14, 2009 5:51:49 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Adamizin zamanindaki tek doktoru rahmetli Yorgo Cirepulos'tu...
Yillar ne cabuk akip gidiyor, geri donup baktigimiz zaman veya tanidiklardan biri vefat edince fark ediyoruz. Sanki zaman tunelinden geciyoruz. O zamanlar Ada Turkiye'nin ilk ve tek sayfiyesi idi. Kaymakam, Belediye Sube muduru ve Belediye doktoru Ada'nin en populer insanlari oldugundan, hele bir de doktor oldugundan kendisini ve ailesini tanimak herkes icin ayricalikti. Dr. Yorgo'nun o donem mutlaka her Adali'da emegi vardir. Doktoru dusunurken aklima ayni donem deniz ambulansi gorevini ise rahmetli Horoz Reis gece gunduz, sis, lodos, para mara demez Kartal'a gotururdu. Unutmak mumkun degil. Cok cana yakin olan Dr. Yorgo'nun oglu Taki de her yonuyle babasinin bir kopyasi. Daha dun gibi Buyukada Rum okulunda okuyan arkadasim Taki'yle birkac defa okul torenleri sonrasi 23 Nisan,19 Mayis gibi okul tatil gunleri sonrasi Prenses oteli altindaki Ankara pastahanesindeki madamlardan alip yedigimiz pastalari, simdiki postahane binasi altindaki Inci pastahanesinden (Luka Zigori) yedigimiz Istanbul'un ilk Buyukada patentli profotirol ile mis limon kokulu limonatayi icmek, iskeledeki gazete bayii Bay Hrisafi'den okaluptus sekeri, zambo cikleti almak. Belediye gazinosu yaninda oltalarimizla istavrit yakalamak hatirladigim kucuk ve mutlu anlardi. Taki'nin Niki adinda ikiz kizkardesi, Meri adinda ablasi oldugunu hatirliyorum. Zaten kucuk kizkardesi Meri ise herkesin tanidigi, sevdigi Taki gibi seker insan. Annesi evleri Cinar caddesinde elektrikci Vural abinin yaninda oldugu icin yarim saatte bir saat meydanina gelir, sahili gezer cocuklarini gozetler, sakin yaramazlik yapmayin der eve donerdi. Iste donemin sigortasi anne korumasi. Tahmini 1975'li yillarda Atina'ya uzucu goc... Inanin onlarin Buyukada'yi ozledigi gibi biz de onlari ozledik. Bircok sevdigimiz, cocukluk arkadasimiz ve dostlarimiz Atina'da, Selanik'te. Eski AEK'li Bebi, Kaptan Niko, Istanbulsporlu Kasapoglu, Terzi Ayvazidis'in oglu, Israto Ayvazidis, Kuyumcu Rubi kardesi Serco, Atina Buyukadalilar Dernegi'nden Fofi'ye, elektronikci uydu antenin ilk kurucularindan Sisli Raster video Yako ile kardesi, meshur Grek model villalarin duayen kalfasi Pepo'ya (Yasif Stefanu), rahmetli Yorgo Sofili kalfanin her sene Ada'ya gelen esi bayan Katina'ya, tum taniyanlarima Buyukada'dan sevgilerimi sunuyorum. Hey gidi gunler rahmetli madam Smaro'nun tahmini yasinin 87 oldugunu ogrendim. Iste Buyukada aski! Olurken bile vasiyeti Buyukada'da gomulmek olan yaya Smaro'ya nur icinde yat, bize emanetsin, topragin bol olsun diyorum. Sevgili arkadasim Taki Ciropulos ve ailesine, kardeslerine, Atinada'ki tum akraba ve dostlarina bassagligi ve sabirlar diliyorum.
Tepekoy Bakkalinin Torunu
(eski topsahasi)
Ismail Baysal
Gokhan Emlak
Ekteki resimler:
Buyukada 2001 yilinda 26 yil sonra Taki ve ayni yillar Atina'ya gidip Ada'ya gelip tesadufen Falario–Adalar kardes belediye imza toreninde karsilan Taki, esiyle beraber, balikci Yani ve sol basta ben.
Diger resimde ayni yerde unlu Pepo kalfa (Yasif Stefanu) esi, Atina'dan bayan dostlariyla beraberiz.
Diger grup resim Deniz Klubu'nde,Pepo kalfa ile beraber gecen yil 105 yasinda vefat eden ustasi Koco Kalfa, diger eski Adalilarla paskalya kutlamasinda beraberiz.
..........................................................6
From: Ebru Senher
Subject: RE: Seni seviyorum...
Date: April 15, 2009 9:54:38 AM EEST
To: emine.cigdem.tugay@gmail.com
[...]
Cumhuriyet, 08.04.2009
Adalar Muzesi icin Ilk Adim Atildi
Adalar Vakfi ve Adalar Belediyesi ortakligiyla, Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti (AKB) projesi kapsaminda hazirlanan Istanbul Adalar Muzesi icin ilk resmi adim Adalar Vakfi ve Istanbul 2010 AKB Ajansi arasinda imzalanan protokolle atildi. Beyoglu'ndaki Istanbul 2010 AKB Ajansi Merkezi'nde dun duzenlenen imza torenine Adalar Kaymakami Mevlut Kurban, Belediye Baskani Dr. Mustafa Farsakoglu, Istanbul 2010 AKB Genel Sekreteri Eyup Ozguc ve Adalar Vakfi Baskani Aykut Mutlu katildi.
Adalar'in tarihine isik tutacak belgeleri bagislamak isteyenler icin: 0216 382 52 80. (kaynak y.e.m 14.04.2009 bulteni)
..........................................................7
From: Imeceevi
Subject: [imeceevi] Heybelia'da notlari
Date: April 14, 2009 11:31:52 AM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com
Bugun sabah, bulutlu, gri ve soguk ama ciddi soguk :) hani isiriyor deriz ya oyle...
9:30 vapuruyla, annemi de alip Heybeliada'ya gittim. Erken gidelim, kahvaltiyi orada yapalim, piknik alanini, uygunlugunu soralim diye... Aslinda bunu dunku guzel havayla planlamistim, havanin bozuk olmasi planimi degistirmedi. :)))
Mustafa ve Tulay'la haberlestik. Sayi yaklasik 20 kisiydi. Piknik alaninin kapali yeri olmadigini ogrendik. Paskalya bayrami oldugu icin Adalar bugun biraz fazla kalabalikti. Sonucta kahvehanenin sahipleri "tamam burada yapabilirsiniz potlaci, iceceklerinizi buradan alirsiniz," dediler. Mustafa'ya haber verdim... Hersey yolunda planli gibi gidiyorrrr. :))) Sonra Bostanci vapurundan sevgili Sabite ve Dogan indiler. Burgazada'dan tanidigim icin seslendim, oturuyoruz, Kabatas–Kadikoy vapuru yaklasti, iskelede Dogan'la birlikte bekliyoruz, Zeren'i gorduk, ekoloji pazari bez torbasini salliyor ve cevresine toplanan kalabalik... :))) Sonra Mustafalar indi ve hadi kahvehaneye dedik ki, nasil yani?... Kac kisiyiz? diye birbirimize sorarken bulduk. :))) 40 kisiydik! Sayma yanlissa eger kusura bakmayin ama mail listesiyle daha net cikar ya da sevgili Pinar'in fotolariyla...
Kahvehane bize dar geldi. :) Sevgili Can, "ama olmaz ki kapali yer demeye basladi," veeeee evrenden bekledigimiz destek geldi. GUNES ortaya cikti! Sonra mi? Hemen bir mini grup piknik alanini teftise gitti, ardindan bizler uzun ada yuruyusuyle alana geldik. Faytonla yiyeceklerimizi yollamistik, oncu grup bize oturma duzeni ve masalari hazirlamislar. Sonra fotograf cektik, halka olup tek tek kisaca kendimizi tanittik veeeeeee potlac basladi. Yiyeceklerimizin hepsi cok lezzetliydi. Bol bol yetti, artti bile :) gelen herkes, yuzune yansiyan sevgilerini, getirdiklerine aktarmisti!
Bir taraftan yiyeceklerimizi tattik diger yandan da tanisma sohbetimizi yaptik. Alanimiz deniz kiyisinda ve sadece bize aitti. :) Asil piknik alaninin tadilatta olmasi bize bu olanagi saglamisti. :) Sevgili Gizem, bize yakin gecmiste gittigi permakultur egitimiyle ilgili bilgi verdi, onu dinlerken, kesekagidi yaptik... Sohbet GDO'lu urunlere, sekere, ekokoye... devam etti.
Balikci Musto ot toplamaya davet etti... Yapilan kese kagidini alan, bez torbalarini alan ot toplamaya cikti. Geride kalanlar ki minik bir grup sohbet ettik. Dogan'la cevrede gordugumuz copleri topladik.(Bizim biraktigimiz copler degil!)
Ot toplayanlar ellerinde otlari, yuzlerinde gulumsemeyle donduler... Toparlandik ve yine kimimiz ot toplayarak, kimimiz yol boyu baharin getirdigi guzelliklerin icinde fotograf cektirerek iskeleye donduk.
Vapurlarimizi beklerken biraz daha sohbet ettik. Her ay toplanma fikri agir basti. :))
Cok guzel bir gundu, keyifliydi, gelen herkesle tanistigima memnun oldum. :)
Fotograflari en kisa zamanda paylasacagim. :)
Iyi aksamlar,sevgiler...
Aysen Aygun
* * *
Ben de sonrasini yazayim.
Tatli bir yorgunlukla eve geldik. Ada'dan topladigimiz, daha dogrusu taniyip, toplamayi ogrendigimiz otlari bir guzel yikadik. Sonra Nihan, ebegumeci, kazayagi, rezene ve biraz asparagusu, sogan ve imece evi zeytinyagiyla bir guzel kavurdu. Inanilmaz guzel bir yemek oldu, harika lezzet, harika rayiha. Acikcasi bu kadarini beklemiyordum. Beyaz sarap esliginde cok guzel gidiyor. Yedigimiz ictigimiz bizim olsun ama bundan sonra Imeceevi'nden hava atmak biraz zor olacak. Burada da var bir seyler. :))
Mustafa – Nihan Tuzel
* * *
Oh, ohhh masallah, ve de harika ::-)
Fotograflarda geldi mi tamam.
Eeee biraz daha detay yazarsaniz yani atolyelerle ilgili yedikleriniz degil ::-)
Can ile Dilek sekerle ilgili bir sunum yapmis... Ozellikle bunu cok merak ettim.
Sevgiler ::-)
Ismail Yenigun
* * *
Pazar gunku potlaca katilan herkese tekrar tekrar tesekkurler, sayenizde yemek yedik, eglendik, bilgilendik, Ada havasi aldik, papatyalarin arasinda yattik.
Kadikoy grubundan once gelenlerin sayisini gordugumde cok sevindim, birkac kisi disinda kimse "gelecegim," demedi ama bir suru guzel dost cagrimiza kulak vermis megerse :)
Antalya Yunus Emre Ciftligi'nde yapilan permakultur seminerine katilan Gizem bize permakultur hakkinda cok faydali bilgiler verdi, permakulturun aslinda ne kadar akla ve mantiga uygun oldugunu, bir o kadar da basit birsey oldugunu anlatti, onemli olan algilarimizi genisletebilmek.
Bir yandan Aysen Abla'nin getirdigi malzemelerle kesekagidi yaptik. Sanirim Zeren ile Gizem bu projeyi gelistirecek. :)
Can ve Dilek'in katilimi bizi cok memnun etti, Dilek GDO'ya Hayir Platformu'nun 9 Nisan'da duzenledigi Kenan Demirkol soylesisinde anlatilanlari ozetledi bize. Can da katkida bulundu.
Kenan Hoca'nin anlattiklarini not aldim ama temize cekecek firsat olmadi, PDA ve Slow Food grubundan sevgili Yesim Guris blogunda bir guzel anlatmis, onu iletiyorum size.
http://yesim-pembedomatesistanbulpda.blogspot.com/2009/04/httpwwwbilgilikcombilimicatlar-ve.html
Bu bolum de baska bir arkadasin katkisi:
* * *
Kenan Hoca konusmaya girisinde cok iyi bir vurgulama daha vardi. "Seker bir gida maddesi degildir"
– "Basmati pirincin glisemik indeksi 60'dir"
– "Bir porsiyon kizarmis patates de 16 gr transyag asidi vardir. Ancak zeytinyagiyla kizartilirsa asit olusmaz."
– "Patates dahil nisastali besinler, 50 derece ustunde pisirildiginde bunyelerinde kanserojen maddeler olusur. Bundan dolay da tam bugday ekmegi yenilmelidir."
– "Beyin hucresinin miyelin kilifini olusturan omega 3 ve oleik asittir. Tatlandiricilar icindeki ....?maddeler omega 3'u hucre kilifindan cikartip kendisi yerini alir. Bu nedenle de beyin hucre iletsiminde kopukluklar meydana gelir. Alzheimer, MS, Parkinson hastaliklarinin baslica olusma nedeni tatlandiricilardir."
– "Gida etiketi yasasina gida uretip halka satan firmalar tamamen uymak zorundadirlar. BHU etiketinde 'kristalize seker' kullandigini urun etiketlerinde belirtirken, Coca Cola veya Calve sadece 'seker' kullandiklarini ifade etmektedirler. Yani etiketinde sadece 'seker' yazan bir urunu dava etme hakkimiz var, etiket yasasina uymadigi icin."
Bundan sonrasi benim notlarimdan... Piyasadan tereyagi diye yedigimiz seyin cogu ozunde margarin, sari boya katip tereyagi diye satiyorlar. Hastaliklarin %50'si yanlis beslenmeden kaynaklaniyor, ama tip fakultelerinde beslenme dersi yok, bir enstitu yok. Kenan Hoca okullarda verdigi seminerlerde velilerle ogrencileri yanyana istiyor ve diyor ki, cocuklar bu anlatilanlardan sonra hala ivir zivir yiyorsa harcliklarini kesebilirsiniz. Kantin mafyasina karsi direnmek, bilincli beslenme saati koymak gerekiyor.
Bizler GDO konusunda su anda bilgileniyoruz, dogru bilgiye ulasmaya calisiyoruz. Egitim, bilinclendirme meselesini acilen tamamlayip, cogalmali, bir hareket plani belirlemeli ve harekete oyle gecmeliyiz. Eksik,yanlis bir adim geri donemeyecegimiz sonuclara goturebilir bizi.
Ziraat muhendisleri odasi baskani Ahmet Atalik da dedi ki: Sulari pet siselerde aliyoruz ama 1 lt.pet sise suyu uretmek icin 17 lt su harciyoruz !!!
CiftciSen baskani Abdullah Aysu ve Tuketiciler Dernegi baskani Fuat Engin de soylesiyi izleyenler arasinda idi.
Potlac fotograflarini sevgili Pinar picasaya koyup haber verecek, diger ceken arkadaslar da yukleyip haber verirse seviniriz tabii.
Tulay Ararat
* * *
Gunaydin!
Tulay bu notlar harika!
Ellerine saglik ve de vakit ayirip yazdigin icin cok tesekkurler...
Bir de Engdahl notlari tutan var mi? Hem sen hem Gizem bahsettiniz cok merak ediyorum!
Herkese guzel gunler,
Zeren Erik
* * *
Merhaba Canlar,
Cok keyifli bir potlac yasadik. Mail grubundan tanidigimiz ama bir araya gelemedigimiz guzel dostlarimizla tanistik.
Kadikoy grubu ile Ada'ya inince Aysen Abla'nin ve diger dostlarin oldugu kahvehaneye gidince beni cok sasirtiran bir durum oldu.
Kalabalik evet bu kadar kalabaligi beklemiyordum. Saniyorum kimse beklemiyordu. Sasirtici ve keyifliydi.
Iyiki herkes gelmis. :) Fotograflardan sayiyi tahmin edebilirsiniz. :)
Gizem sayesinde permakultur anlayisim farklilasti. Aslinda o kadar da anlasilmasi zor, karmasa bir sey degilmis dedim. :)
Okumak yerine dinlemek daha faydali diye dusundum.
Persembe egitimlerine vakit buldukca katilmam gerektigine karar verdim.
Iskele vapur beklerken de dile getirmistim. Istanbul'da yasamak hakketten zor ve bir cok aktiviteye engel. Her hafta olmasa da ayda bir, belirli bir yerde Potlacimizi geleneksel hale getirebiliriz. Beyin firtinasi yapmak lazim. :) Yer lazim...
Balikci Mustafa ve Kadriye Abla emeginize saglik. Ev sahibi gibi herkesle ilgilendiniz. :)
Ot toplamak cok zevkliydi ama daha cok sey ogrenmem lazim. :)
Yolun basindayim, yola devam...
Herkese paylasimlari icin cok tesekkur ediyorum...
Fotograflarin linki ikinci mailde :)
Sevgiler,
Pinar Karacar
* * *
Potlac Fotograflarimiz
Bu e-postayi goruntulemekte sorun yasiyorsaniz, asagidakini tarayiciniza kopyalayip yapistirin:
http://picasaweb.google.com.tr/lh/sredir?uname=pinarkaracar&target=ALBUM&id=5324252846544015409&authkey=Gv1sRgCI-6ppzrveG3iwE&authkey=Gv1sRgCI-6ppzrveG3iwE&invite=CO7Rp84N&feat=email
* * *
Merhaba Arkadaslar,
Heybeliada Cam Limani'nda gerceklestirdigimiz bahar potlacimiz harika oldu.
Iletisimden isimlerini bilen ama birbirini tanimayan imece dostlari potlacta bulusmanin keyfini yasadi.
Baharin coskusunu hissedebildigimiz bir ortamda, cevremizde yaban atlari, kuslar, cicekler, agaclar ve deniz nefisti.
Once:
Ben ve 12 arkadasimiz Kadikoy vapuruyla geldik Ada'ya.
Iskelede Aysen gurumuz bizi karsiladi. Zira annesiyle sabahtan Ada'ya gelip kahvalti keyfi yapmisti, havanin soguk ve yagisli olmasi ihtimaline karsi bulustugumuz kahvehaneye el faro'yu da ayarlamisti bize. Bizden once Bostanci ve Kabatas vapuruyla dostlarimizi karsilamis ve kahvehanede toplanmislardi ama kahvehaneyeye sigamazdi potlacimiz. Zaten hava da duzelmisti. Kisa bir istisare yapip potlac yeri kesfine karar verdik. Can arkadas Ada'yi bilen dostlarindan Cam Limani adresini alinca hemen oncu imecanlar potlac yeri bakmaya gitti. Biz de kahvehanede tanisip cay icip sohbet ederken haber geldi. Potlac yeri bulunmustu ve hazirlanmisti, arkasindan yuruyuse gectik.
Potlac alanina kadar yuruyusumuz sonrasi donus yuruyusumuz ayrica bir keyif oldu.
Yururken herkes sohbet etti, kimileri ot topladi.
Potlac yerine geldigimizde once bir halka olduk ve kisaca birbirimizi tanidik. Arkasindan enfes yemeklerimizi tattik borekler, zeytinyaglilar, pastalar herbiri harikaydi.
Sonra Gizem permakultur sunumunu yapti cok etkileyici idi. Arkasindan sekerle ilgili sunumu Dilek ve Can yapti. Tum bunlar sohbet havasinda gerceklesirken Aysen gurumuz kese kagidi atoyesini yapti. Arkasindan ormanda kuskonmaz avina ciktik. Yaninda kargan ot, rezene de topladik. Herkes kuskonmazi nerede nasil bulacagini ogrendi. Bol bol da topladi.
Donme saati cok cabuk gelmisti, zaman cok cabuk gecmisti, imecanlari ormandan cikarmak cok zor oldu. Baharin buyusune kapilanlara donmek zor geliyordu. Hele Nermin ve Esen'i neredeyse zorla cikardim otlarin icinden vapuru kacirmayi bile goze almislardi. Ben de farkli durumda degildim yani.
Vapurdan once tekrar iskeledeki kahehanede toplasip caylarimizi ictik ve sohbetimize yol boyunca devam ettik.
bu arada adada tutulmus gumus baliklarindan almayi ihmal etmedim.mevsimi imis .
Potlaca katilan herkesi kutluyorum.
Mayis'ta Hidrellez potlacinda bulusmak uzere.
Sevgiler,
Balikci Musto
..........................................................8
From: Faruk Suyun
Subject: ataol behramoglu'na saygi
Date: April 16, 2009 10:35:34 AM EEST
To: undisclosed-recipients:;
Etkinligin 20 Nisan'daki konugu siirleri kadar cevirileri, duz yazilari ve antolojileriyle de kultur hayatimizi zenginlestiren Ataol Behramoglu...
Unutulmaz dizelerin yaraticisi "Ustalara Saygi"da
Etkinlik : Ustalara Saygi Toplantisi – Ataol Behramoglu
Tarih : 20 Nisan 2009 Pazartesi
Yer : Melih Cevdet Anday Sahnesi- Akatlar Kultur Merkezi
Saat : 20.00
Besiktas Belediyesi tarafindan duzenlenen "Ustalara Saygi" etkinligi, gunumuzun en sevilen sairlerinden Ataol Behramoglu icin gerceklestirilecek. Toplanti, Melih Cevdet Anday Sahnesi'nde (Akatlar Kultur Merkezi) 20 Nisan Pazartesi aksami takip edilebilecek.
"Yasadiklarimdan Ogrendigim Bir Sey Var", "Ask Iki Kisiliktir", "Ben Olursem Aksamustu Olurum", "Bu Ask Burada Biter", "Sevgilimsin" gibi ezbere bilinen siirleri okurlara armagan etmenin yani sira yaptigi ceviriler, edebiyat-kultur uzerine yazilari, antoloji ve tiyatro calismalariyla da sanat hayatimiza katkida bulunan Ataol Behramoglu icin organize edilen gece, saat 20.00'de baslayacak.
Faruk Suyun'un hazirladigi ve moderatorlugunu ustlendigi etkinlikte, cok yonlu ustayi seyircilere dostlari, cesitli donemlerde birlikte calismalar yaptigi sanatcilar ve ailesi daha yakindan tanitacak. Ali Sirmen, Ayse Emel Mesci, Baris Behramoglu, Dilek Turker, Dogan Hizlan, Hasan Ceyhan, Haluk Sahin, Hulya Behramoglu, Ikna Sariaslan, Namik Kemal Behramoglu, Onur Behramoglu, Sali ve Turgay Fisekci'nin konusmaci olarak katilacagi gecede sairin bestelenmis yapitlarindan ornekler de seslendirilecek.
"Ustalara Saygi"nin muzisyen konuklari arasindaysa Edip Akbayram, Haluk Cetin, Tekin Buyukkaya, Timur Selcuk ve Vedat Sakman yer alacak. Tiyatro sanatcisi Humay Guldag da etkinlikte Ataol Behramoglu siirlerinden secmeleri seyirciler icin yorumlayacak. "Ustalara Saygi" toplantisi, Behramoglu'nun yasaminin kisa bir ozeti niteligindeki dia gosterisiyle de renklenecek.
"Ustalara Saygi" etkinlikleri; 27 Nisan'da Cigdem Talu ve Melih Kibar, 4 Mayis'ta da Selim Ileri icin hazirlanan gecelerle devam edecek.
Bilgi icin:
Faruk Suyun: 0533 468 30 63
Melih Cevdet Anday Sahnesi / (Akatlar Kultur Merkezi): 0 212 351 93 84
Adres: Akmerkez'in Etiler'e giden kapisinin karsisindaki Zeytinoglu Caddesi uzerinde...
Faruk Suyun
Tel: 0090 533 468 30 63
e-mail: faruksuyun@dunya.com
faruksuyun.blogspot.com
Adres: Dunya Gazetesi Balamir Sok. No. 7
Kavacik Istanbul Turkiye
..........................................................9
From: Talat Hitay
Subject: Fwd: istanbul, kultur baskenti...
Date: April 14, 2009 12:14:38 PM EEST
To: adalar.postasi@gmail.com